Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Makaleler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
freud, makale, olaylar, paranormal, yaşadığı

Freud Ve Yaşadığı Paranormal Olaylar | Makale

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Freud Ve Yaşadığı Paranormal Olaylar | Makale




Freud ve yaşadığı paranormal olaylar

Ruhbilimin babası, kurucusu ve duayeni olan Sigmund Freud, yaşamı boyunca normal birlikte normalötesi arasındaki çelişkiyi yaşadı Yale Üniversitesi´nde yapılan bu araştırmada, Freud´un doğaüstü olaylara olan ilgisi ve araştırmaları ele alınıyor Hemen bütün doğaüstü kavrama açık olan Freud, vakit vakit şüphe duysa da, seneler boyunca doğaüstü olayları araştırdı ve yorumlamaya çalıştı Bu yazıda 1 sonucun oluşmadığını ve üstelik daha da büyük 1 karmaşanın oluştuğunu farkedeceksiniz fakat amaç budur; sebebi bu araştırma Freud´un doğaüstü alem karşısında düştüğü kavram karmaşasını yansıtmak sebebiyle yapılmıştır

Fre­ud ve pa­ra­nor­ma­l yani normalötesi hak­kın­da­ki bu ya­zı­nın amacı Fre­ud’un a­raş­tır­dı­ğı fe­no­me­nlerin ger­çekten pa­ra­nor­mal 1 o­lay olup, ol­ma­dı­ğı­nı or­ta­ya çı­kart­mak­tır O­lay­lar da­ha zi­ya­de psi­ko­a­na­li­tik te­o­ri­ler­le a­çık­la­na­bi­lir Pro­fe­sör Sig­mund Fre­ud ya­şa­dı­ğı gün­ler­de sorunları epey olan 1 in­san­dı Hay­ran­la­rı o­na ta­pı­yor­du ve o­na düşüncenin “Ko­lomb”u di­ye hi­tap e­di­yor­lar­dı Öte yandan karşıt görüşte olan düşmanları da, hayranları kadar çoktu ve on­lar Fre­ud’un dü­şün­ce­le­ri­ni saç­ma buluyor­lar­dı Hat­ta o­na “sah­te­kar­la­rın en mük­em­me­li” diyenler dahi vardı Günümüzde bile, o­nun hak­kın­da­ki dü­şün­ce­ler vakit vakit a­şı­rı­ya ka­çı­yor ve üstelik or­ta­sı bu­lu­namıyor Yazıda "Occult" sözcüğünün bütün Türkçe karşılığı olmadığı sebebiyle, okurun bu sözcüğü gizem, normalötesi hadiseler ya da maji anlamlarında 1 her bi şekilde düşünmesi önerilir;

İnanmak istiyor fakat karar veremiyordu

Fre­ud’un marjinal birisi ol­du­ğu­nu dü­şün­en­ler Occult araş­tıra­m­ları yüzünden şüp­he­siz daha da art­mıştır Büyük ustanın pro­fes­yo­nel yaşamı­nın bü­yük 1 kıs­mı­nı pa­ra­nor­mal fe­no­men­le­ri a­raş­tır­may­la ge­çir­di­ği bugün bize i­na­nıl­maz gi­bi ge­li­yor Üç ciltlik bi­og­ra­fi­sin­de Er­nest Jo­nes Fre­ud’un pa­ra­nor­ma­le kar­şı o­lan il­gi­si­ni anlatırken açıkça hakaret ediyor: O­na gö­re “çok yük­sek de­re­ce­de ge­liş­miş o­lan e­leş­ti­r yeteneği i­le bek­le­nil­me­yen 1 saf­lık” ay­nı in­san­da bu­lu­na­bi­lir Ge­le­nek­sel psiko­a­na­listler onun ka­ri­yerinde­ki bu bö­lü­mü gör­mez­den gel­se­ler­ de yi­ne de söz edilmesi ge­re­ki­yor çün­kü an­cak bu biçimde, Fre­ud’un ki­şi­li­ği hak­kın­da dört dört­lük 1 re­sim el­de e­de­bi­li­riz İnanması kuvvet fakat Fre­ud epey za­man har­ca­dı­ğı occult fe­no­me­nlere ger­çek­ten i­na­nı­yor­du Ço­ğu bil­gin­ler onun bu konulara şüp­heyle baktığına i­na­nı­yor­lar a­ma be­lir­li olaylara kar­şı a­çık ol­du­ğu­ da bi­li­niyor 1 diğer kritik Freud bi­og­rafı o­lan Pe­ter Gay ki­ta­bın­da Fre­ud’un muhtelif “do­ğa üs­tü” fe­no­men­le­rin do­ğal yollardan a­çık­la­na­bi­le­ce­ği­ni dü­şün­dü­ğü­nü id­di­a e­di­yor, be­lir­li şart­lar al­tın­da dü­şün­ce nak­li­nin ger­çek­le­şe­bi­le­ce­ği­ne i­na­nı­yor­du Fre­ud’un oc­cul­t konulara i­nan­ma­sı konusunda Er­nest Jo­nes de­ği­şik 1 düşünceye sa­hip Fre­ud’un saf­lı­ğından söz etmesi­ne kar­şın baş­ka bir­şe­y de id­di­a e­di­yor; Jones’un dü­şün­ce­si­ne gö­re Fre­ud’un pa­ra­nor­ma­le o­lan i­nan­cı­nı des­tek­le­yen ve­ya ya­lan­la­yan ka­nıt­lar ay­nı sa­yı­da; dav­ra­nı­şı­nı “Şüp­he i­le saf­lık a­ra­sın­da şa­ha­ne 1 te­red­düt” o­la­rak ni­te­len­di­ri­yor Jo­nes’un dü­şün­ce­si­ni şöy­le ö­zet­lenebilir; "Fre­ud’un i­nanç is­te­ği i­le i­nan­çsızlığı de­vam­lı 1 sa­vaş i­çer­sin­deydi ve ka­rar­sız­lı­ğı bu ko­nuda yaz­dı­ğı ya­zı­lar­da bel­li ol­maktadır" Ya­zı­mı­zın a­ma­cı Fre­ud’un ne de­re­ce­ye ka­dar pa­ra­nor­mal fe­no­men­le­re i­nan­dı­ğı­nı or­ta­ya çı­kar­mak de­ğil, demiştik Böy­le spe­kü­las­yon­la­rı bil­gin­le­re ve bi­og­ra­fi ya­zan­la­ra bı­ra­kı­yo­ruzYa­zı­mı­zın a­ma­cı, Fre­ud’un do­ğa üs­tü o­lay­lar o­la­rak ni­te­len­dir­dik­le­ri şayet mo­dern psi­ko­a­na­li­ti­k yaklaşımlarla da­ha a­çık­lan­say­dı Fre­ud mesela bü­yü­ye i­nan­maz­dı şeklindedir

"Telepati yalnız duygusal bağları olan insanlar arasında olabilir mümkün" Fre­ud pa­ra­nor­mal i­le ilk de­fa 1905 yı­lın­da il­gi­len­di Bu ko­nu ü­ze­rin­de­ki son ya­zı­sı ise1932´de ya­yın­lan­dı A­ra­da­ki yıl­lar­da mes­lek­taş­la­rı i­le bir­lik­te (öncelikle Carl Gustav Jung ve San­dor Fe­renc­zi) oc­cul­t´u a­raş­tır­mak sebebiyle epey za­man ve e­ner­ji har­ca­dı O yıl­lar­da epey kul­lan­dı­ğı 1 tümce vardı; “Gök­yü­zün­de ve dün­ya­da dü­şü­ne­bil­di­ği­miz­den epey da­ha faz­la şey var” OYsa, ne o­lur­sa ol­sun o za­man tanık ol­unan ve­ye duy­ulan hiç­bir o­lay bu­günün kritik pa­rap­si­ko­logları ta­ra­fın­dan cid­di­ye a­lın­maz sebebi günümüzde bu o­lay­la­r değişik yaklaşımlarla de­ğer­len­di­riliyorlar Fre­ud´un ö­zel ko­nuş­ma­la­rın­da ve ya­yın­la­n­mış o­lan ya­zı­la­rın­da ta­rif et­ti­ği oc­cult fe­no­me­ni­ i­ki bü­yük gru­ba a­yır­mak müm­kün: Rü­ya i­le bağ­lan­tı­lı fe­no­men­ler ve uyanık hal­de­ki fe­no­men­ler Bu 2 grup “ke­ha­net” ve “te­le­pa­ti” diye alt­ grup­la­ra ay­rı­lıyor Fre­ud ay­nı za­man­da ba­tıl inançlarla da il­gi­len­miş, ya­ni raslantısal o­lay­la­rın görünmeyen 1 an­la­m taşıdıklarını ve ge­le­ce­ği gös­te­re­bi­ldikleri birlikte alakadar inanç­ları da araştırmıştı Ba­tıl i­nançlar oc­cult fe­no­me­­ne da­hil ol­ma­ma­sı­na rağ­men yi­ne de gözardı edilmemesi ge­re­ki­yor çün­kü do­ğaüs­tü bir­şey­le bağ­lan­tı­lı; Fre­ud te­le­pa­ti­yi şöy­le yorumluyordu; "Bir o­lay i­ki in­san bey­ni a­ra­sın­da 1 an­da nak­le­di­li­yor, te­le­pa­ti i­le birbiri ile bağ­lı olan in­san­la­rın a­ra­sın­da epey kuv­vet­li du­yu­sal bağ­ların ol­ma­sı gerekli ve nak­le­di­len o­lay ne­ga­tif duy­gu­lar­la do­lu ol­ma­lı" Bu ta­nım­la­ma aktüel pa­rapsi­ko­log­lar ta­ra­fın­dan yapılan tanımdan epey fark­lı; on­la­ra gö­re te­le­pa­ti “bir baş­ka in­san zih­ni­nin i­çe­ri­ği­ni ve du­ru­mu­nu o­la­ğandışı an­la­ma duy­gu­su­dur” Fre­ud te­le­pa­ti­nin (e­ğer ger­çek­ten böy­le bir­şey var­sa) ana­li­tik or­tam­da epey ya­rar­lı o­la­ca­ğı­na i­na­nı­yordu Tek­nik hak­kın­da­ki ya­zı­la­rın­da Fre­ud şu­nu diyordu; ”Bir a­na­list kendi bi­linç­siz­li­ği­ni, has­ta­nın bi­linç­siz­li­ği­ne doğ­ru kar­şı­lı­yı­cı 1 or­gan gi­bi kul­lan­ma­lı” Baş­ka psi­ko-a­na­list­ler de ay­nı dü­şün­ce­dedir He­le­ne De­utsch ve İst­vun Hol­lus (Fre­ud’un ya­şıt­la­rı) oc­cu­lt´un psi­ko-a­na­liz­de­ki ro­lü hak­kın­da teoriler ileri sürerer, ya­yın­la­dı­lar Fre­ud i­le il­gi­si ol­ma­yan psi­ko a­na­list­ler bi­le bu ko­nuy­la il­gi­len­diler Öte yandan, Fre­ud hiç­bir za­man düşünsel fe­no­me­nin bi­lim­sel açı­kla­ma­sı­na kar­şı eğilimli ol­du­ğu­nu in­kar et­me­di Ne o­lur­sa ol­sun ilk ön­ce tıp eğitimi almış 1 dok­tordu; psi­ko-a­na­li­zin ken­di üzerinde ma­te­rya­list ve me­ka­nik tesirler oluşturduğunu belirtiyordu Bun­a rağ­men düşüncenin ve ru­hun bi­lin­me­yen yönle­ri­ni a­ra­ma­ya ra­zı ve hazırdı Man­tık­lı a­çık­la­ma­la­ra kar­şın, oc­cul­t´a yönelmeye ses çıkarmıyordu mesela, Fre­ud te­le­fo­na ben­zet­erek, dü­şün­ce nak­li­ne fi­zik­sel 1 te­mel o­luş­tur­ma­ya ça­lış­tı Bel­ki bu misal, te­le­pa­ti­de de kul­la­nı­la­bi­lir Fre­ud nak­le­di­len dü­şün­ce­le­rin ya­da zi­hin­sel sü­reç­le­rin 1 fi­zik­sel sü­reç i­çer­sin­de dal­ga­lara ya­ da ı­şın­lara dö­nüş­tü­rü­le­bi­le­ce­ği­ni id­di­a et­ti I­şık­lar ve­ya dal­ga­lar he­def­le­ri­ne u­laş­tık­tan son­ra o­ra­da yi­ne or­ji­nal du­rum­la­rı­na dönüşüyorlar ya da çe­vi­ri­li­yor­lardı

Batıl inançlarla paranoyanın buluştuğu kavşak;

Fre­ud’un oc­cul­t´un fi­zik­sel 1 te­me­li ol­du­ğu­na da­ir o­lan i­nan­cı­nın 1 baş­ka ka­nı­tı ar­ka­da­şı Fe­renc­zi’ye yaz­dı­ğı 1 mek­tup­ta bu­lu­nu­yor; bu mek­tup­ta, zi­ya­ret et­miş ol­duğu 1 ka­hin­den bah­se­di­yor Fre­ud ka­dı­nın “fiz­yo­lo­jik 1 yeteneği” ol­du­ğun­u an­la­tı­yor, bu kabiliyet baş­ka­la­rın dü­şün­ce­le­ri­ne gir­me şeklindeymiş fakat ar­tık a­sıl oc­cult fe­no­men­le­rden bah­set­mek gerekiyor; fakat ön­celikle ba­tıl inançlarla 1 göz atacağız;i batıl inançlar “Do­ğa üs­tü” i­le il­gi­li gö­rün­se­ler de bi­linç al­tı­nın ü­rün­le­ri ol­duk­la­rı kanıt­la­na­bi­lir Bu biçimde de, Fre­ud’un a­raş­tır­dı­ğı di­ğer do­ğaüs­tü o­lay­la­rı anlamlandır­mak daha ba­sit o­la­cak Fre­ud’un ya­zı­la­rı­nın bü­yük 1 kıs­mı ba­tı­l inançları a­raş­tır­ma­ya a­dan­mış­tı “Ge­re­kir­ci­lik, te­sa­dü­fe ve ba­tı­la o­lan i­nanç” ad­lı ya­zı­sın­da Fre­ud ba­tıl i­nan­ç fe­no­me­ni­ni ta­rif e­di­yor ve gö­re in­san­lar psi­ko-a­na­li­tik teori hak­kın­da epey az şey bi­li­yor­lardı Bu ne­den­le o ki­şi ken­di ba­şı­na ge­len raslantısal o­lay­la­rın ö­ne­mi­nin far­kın­da ol­muyordu Yi­ne de bu raslantısal o­lay­lar bi­linç­siz mo­ti­vas­yon i­le on­la­ra kar­şı bi­linç­li e­şit­leş­me bul­ma­ya ça­lı­şıyordu İn­sa­n giz­len­miş is­tek­le­ri baş­ka tür­lü a­çık­lı­ya­ma­dı­ğı i­çin on­la­rı dış dün­ya­ya yan­sı­tıyor ve böy­le­ce de dün­ya­da mey­da­na ge­len ve nor­mal­de fark etmeye­ce­ği raslantı­la­rın far­kı­na va­rı­yordu Nor­mal­de sev­di­ği 1 ki­şi­nin öl­me­si­ is­te­ği­ni bas­kı al­tın­da tu­tu­yordu bütün in­san i­çin 1 ki­şi­yi sev­mek ve ay­nı za­man­da da nef­ret et­mek epey do­ğaldı Nef­ret ge­nel­de bi­linç al­tı­na kit­le­ni­yordu çün­kü in­san­lar e­ği­tim­le­rin­de o­lum­suz dü­şün­ce­le­rin in­kar e­dil­me­si ge­rek­ti­ği­ni öğ­re­ni­yor­lardu Ba­tıl ge­nel­de kö­tü tanımlandı­ğı i­çin bu­nun kö­tü dü­şün­ce­le­re kar­şı bi­linç­siz 1 ce­za ol­du­ğu­nu dü­şü­ne­bi­li­riz İl­ginç o­lan Fre­ud’un ba­tı­la i­na­nan in­san­la­rı pa­ra­noidlerle karşılaştırmasıdır O­na gö­re bütün i­ki­ grup da bi­linç­siz sü­reç­le­ri ve i­liş­ki­le­ri a­çık­la­ya­bil­mek i­çin do­ğa üs­tü 1 ger­çek ya­ra­tı­yor­lar

Kehanet yerine telepatinin varlığı;

Bu­nu a­raş­tır­mak ve bi­lin­çal­tı­ psi­ko­lo­ji­si­ne yan­sıt­mak bi­li­min i­şi o­la­cak Fre­ud ba­tı­la kar­şı ne ka­dar şüp­he­li ol­duy­sa da yi­ne de düş­tü Bil­has­sa sa­yı­lar­la il­gi­li inançlara epey i­na­nı­yor­du ya­ni be­lir­li sa­yı­la­rın 1 an­lam ta­şı­dık­la­rı­nı düşünüyor­du 1899 yı­lın­da te­le­fon nu­ma­ra­sı 14362’ydi Son i­ki ra­ka­mın ö­lüm ya­şı­nın ol­du­ğun­dan e­min­di Bu sa­yı Fre­ud’a bütün za­man ö­lüm­lü­lü­ğü ha­tır­lat­yor­, ken­di ba­tıl i­nan­cı­nı bi­linç al­tın­da­ki ö­lüm­süz­lük is­te­ği­ne bağ­lı­yordu Fre­ud çalışmalarının büyük 1 kısmını rü­ya­lar­da­ki gi­zemsel fe­no­men­le­re ayırmış ve bu ko­nu hak­kın­da 1 kaç ya­zı yazmış­tı De­vam­lı bi şekilde, do­ğa üs­tü fe­no­men­le­rin rü­ya­lar­dan fark­lı ol­du­ğu­nu tek­rar­lı­yor­du Bir­lik­te oluştukları i­çin hep ay­nı ka­te­go­ri­ye so­ku­lu­yor­lar­dı, a­ma do­ğa üs­tü­nü­n rü­ya kuramlarında asla 1 ye­ri yok­tu Önem­li o­lan so­ru şu­dur: Ne­den normalüstü hadiseler bütün za­man rü­ya ortamın­da or­ta­ya çı­kı­yor ve bu fe­no­men­ler ger­çek­ten normal dışı mı? Gi­zem, olayların rü­ya­lar­la bağ­lı ol­ma­sında bel­ki de i­ki­si­nin de gi­ze­mi­nin da­ha ha­la çö­zül­memiş ol­ma­sın­dan kay­nak­la­nı­yor Fre­ud ya­zı­la­rı­nın bi­rin­de rü­ya­la­rın “gi­zem dün­ya­sı­na gi­riş ka­pı­sı” o­la­rak ni­te­len­di­ril­di­ği­ni söy­le­mişti ve bun­la­rın e­ği­tim­siz bi­ri­ sebebiyle 1 çe­şit gi­zemsel fe­no­me­n ol­du­ğu­nu id­di­a et­miş­ti fakat buna karşın şöyle yazıyordu; "Rü­ya­lar ve i­çe­rik­le­ri (gi­zem­li ve­ya sı­ra­dan ol­ma­la­rı asla 1 şey fark et­mi­yor) sa­de­ce bi­lim­sel 1 a­raş­tır­ma i­le çö­zü­le­bi­lir Gi­zem­ci­li­ğin rü­ya a­raş­tır­ma­sın­da asla 1 i­şi yoktur" Yazdıkları ve söyledikleri arasında bütün çelişkiye rağmen Fre­ud’un “gi­zem rü­ya­la­rı” o­la­rak a­raş­tır­dı­ğı ge­nel­de te­le­pa­tik rü­ya­lar­dı Ke­ha­net rü­ya­la­rı i­le epey en­der il­gi­le­ni­yor­du Te­le­pa­ti i­le rü­ya a­ra­sın­da 1 bağ­lan­tı kur­ma ne­de­ni­ uy­ku­nun san­ki te­le­pa­tik ko­mü­ni­kas­yon­la­rı kar­şı­la­ma­ya niçin ol­du­ğu­dur Fre­ud’a gö­re te­le­pa­tik me­saj­lar be­yin ta­ra­fın­dan bü­tün uy­ku ko­nu­la­rı gi­bi i­da­re e­di­li­yor­du çün­kü rü­ya­la­rın te­me­li te­le­pa­ti i­le ilgiliydi Fre­ud’un rü­ya kuramına gö­re rü­ya­la­rın i­çe­rik­le­ri i­ki gru­ba ay­rı­lır Bi­rin­ci­si ge­liş­me­miş rü­ya i­çe­ri­ği­dir ve bu içerik, rü­ya­nın ar­ka­sın­da­ki psi­ko­lo­jik mad­de­den o­lu­şur Di­ğe­ri i­se bel­li rü­ya i­çe­ri­ği­dir, bu da o an rü­ya gö­ren şahıs ta­ra­fın­dan ha­tır­la­nan mad­de­dir “Rü­ya ça­lış­ma­sı” di­ye a­nı­lan 1 o­lay bu ge­liş­me­miş du­ru­mu bel­li 1 du­ru­ma çe­vi­rir ve Fre­ud’a gö­re te­le­pa­tik 1 me­saj ge­liş­me­miş rü­ya i­çe­ri­ği­ne ben­zer Me­saj rü­ya sü­re­cin­den de­ği­şi­r ve bu ne­den­le ko­mü­ni­kas­yo­nun ta­bi­a­tı­nı bütün o­la­rak yan­sıt­maz So­nuç o­larak Freud´un ağzından şunu söy­le­me­k ge­re­ki­yor; "Sa­de­ce ciddi 1 a­na­liz, te­le­pa­tik rü­ya­yı te­le­pa­tik ol­ma­yan rü­ya­lar­dan a­yı­ra­bi­lir"

İsteklerin düş yoluyla gerçekleştirilmesi

Fre­ud ay­nı za­man­da psi­ko­a­na­li­zin, bü­yü olaylarını çöz­me­ye yar­dım­cı o­la­bi­le­ce­ği­ni de u­mud e­di­yor­du Bu nok­ta­da Fre­ud’un te­le­pa­ti fe­no­me­ni­ni a­çık­la­ma­sın­da 1 hatayı or­ta­ya çı­kar­mak ge­rekiyor; te­le­pa­tik me­saj­lar rü­ya i­çer­sin­de de­ği­şi­yor­sa o za­man ger­çek­ten te­le­pa­tik ol­duk­la­rı­nı na­sıl ka­nıt­lı­ya­bi­li­riz? Acaba on­lar a­nın­da tanım­lan­ma­nın ar­ka­sın­da sak­la­nan de­ğiş­ken imaj­lar mı­dırlar ve bu ne­den­le biz on­la­rı te­le­pa­ti o­la­rak mı gö­rü­yo­ruz? E­ğer bu böy­ley­se, do­ğa üs­tü­nü kap­sa­ma­yan rü­ya yo­rum­la­rı­nın ge­tir­ilme­si la­zım Te­le­pa­tik 1 rü­ya­nın en i­yi ör­ne­ği Fre­ud’un 1922 yı­lın­da “Rü­ya ve Te­le­pa­ti” ad­lı çalışma­sın­da görülür; Bu rü­ya 1 mek­tupla Fre­ud’a bil­di­ril­miş­ti, yazanı ta­nı­ma­dı­ğı sebebiyle rü­ya gö­ren ki­şiy­le ko­nuş­ma­sı olabilir değildi Rü­ya­yı gö­ren ol­gun yaşda, ye­ni­den ev­len­miş o­lan 1 dul­ kadındı Rü­ya­yı gör­dü­ğü za­man ilk ev­li­li­ğin­den o­lan kı­zı ha­mi­leydi ve do­ğuma 1 ay vardı Rü­ya­sın­da kocasının i­kin­ci ka­rı­sı­nı ve do­ğur­muş ol­du­ğu i­kiz­le­ri gör­müştü, i­ki ço­cu­ğu da epey i­yi ta­rif ediyor, bi­ri­nin kız di­ğe­ri­nin er­kek ol­du­ğu­nu ve saç renk­le­ri­ni bi­le söy­lüyordu Rüyadan 2 gün son­ra kocasına 1 tel­graf geldi; tel­graf­ta kı­zı­nın rü­ya sı­ra­sın­da i­ki cin­si­yet­ten o­lan i­kiz­ do­ğur­du­ğu ya­zı­yor­du A­dam, kı­zıy­la bü­tün ha­mi­le­li­ği bo­yun­ca mek­tup­laş­mıştı Bu ne­den­le rü­ya­yı gö­ren kı­zı­nın do­ğum sı­ra­sın­da o­nu dü­şün­dü­ğün­den e­mindi Ay­rı­ca rü­ya­yı gö­ren ikinci karısı i­le ilk ka­rı­sı ço­cuk­la­ra epey düş­kün­düler Er­kek i­kin­ci ka­rı­sı­nın ço­cuk bü­yü­te­cek 1 yetenekte ol­ma­dı­ğı­nı dü­şü­nü­yor­du Bu düş, ba­ba ta­ra­fın­dan bel­ki bas­tı­rıl­mış 1 is­te­ğin be­lir­ti­si o­la­bi­lir­di Bu is­tek ta­bu­la­rı yık­mak ve kı­zı­nın o­nun ço­cuk­la­rı­nı do­ğur­ma­sı­nı is­te­mek­ olabilirdi Fre­ud’a gö­re a­da­mın i­kin­ci ka­rı­sı­nı ço­cuk­la­rın an­ne­si o­la­rak gör­me­si­nin tek ne­de­ni kı­zı­nın i­kin­ci ka­rı­sı ol­ma­sı is­te­ği­ydi Rü­ya bel­ki de do­ğum ağ­rısı­nın te­le­pa­tik 1 me­sa­jı da de­ğil­di A­dam bi­linç al­tın­da kı­zı­nın ha­mi­le­li­ği­ni 1 ay­ i­çin yanl­ış he­sap­la­mış o­la­bi­lir Bel­ki ço­cuk­la­rın do­ğum za­ma­nı 1 ay son­ra de­ğil de bütün rü­ya gö­rül­dü­ğü za­man­dı 1 ço­cuk ye­ri­ne i­kiz gör­me­si de baş­ka 1 şey­le a­çık­la­na­bi­lir A­dam bi­rin­ci ka­rı­sı­nın ha­yat­ta ol­ması halinde 1 to­run­dan faz­lasına sahip olacağını düşünüyordu Bu te­le­pa­tik rü­ya bel­ki sa­de­ce rü­ya gö­ren ta­ra­fın­dan is­tek­le­ri­n ye­ri­ne gel­me­sinin ha­ya­li o­la­bi­lir Bu yo­rum­la­ra rağ­men Fre­ud te­le­pa­tinin bütün bi şekilde olup ol­ma­dı­ğı­nın ka­nıt­lan­ma­dı­ğı­nı da söy­lü­yor “Dre­ams and Oc­cult” da te­le­pa­tinin olup ol­ma­dı­ğını sa­de­ce o­la­yın bü­tün şart­la­rı­nı a­raş­tır­dık­tan son­ra söy­leyebilece­ği­ni yazıyordu fakat bu­nu da rü­ya­yı gö­ren ki­şi­yi ta­nı­ma­dı­ğı i­çin ya­pa­mı­ya­ca­ğı­nı belirtiyordu

Ekran belleklerin sürprizi;

Fre­ud’un a­na­liz et­ti­ği i­kin­ci oc­cult rü­ya ti­pik 1 ke­ha­net rü­ya­sı­dır, bu tip rü­ya­ları bi­linç i­le bi­linçal­tı a­rasın­da­ki san­sü­rün ak­ti­vi­te­si­ne bağ­lıyordu Fre­ud rü­ya­yı gö­ren ka­dı­na Ba­yan B di­ye hi­tap e­di­yor­du Ba­yan B rü­ya­sın­da Vi­ya­na’nın a­na cad­de­sin­de ar­ka­da­şı ve geçmişteki psiki­yat­ris­ti Dr K’ye rast­la­dı­ğı­nı gör­müş Er­te­si gün ka­dın eşdeğer yerde ger­çek­ten Dr K’ye rast­la­mış İlk ba­kış­ta bu rü­ya in­sa­na ke­ha­net gi­bi gö­rü­nü­yor çün­kü son­ra­dan o­lan 1 o­la­yı ön­ce­den gös­te­ri­yor Ba­yan B rü­ya­yı u­ya­nır u­yan­maz 1 ye­re yaz­ma­mış­tı ve o­la­yı mey­da­na gel­me­den ön­ce ha­tır­la­dı­ğı­na da­ir 1 ka­nıt yok­tu Bu nok­ta Fre­ud’un du­ru­mu a­çık­la­ma­sın­da epey ö­nem­li 1 rol oy­nu­yor Ba­yan B i­ki ke­re ev­len­mişti, ilk ev­li­li­ğini yaş­lı­ ve zen­gin 1 adamlaydı Ev­len­dik­le­rin­den 1 kaç sene son­ra a­dam pa­ra­sı­nı kay­bet­tikten sonraları ve­rem­den öl­dü Ge­ci­ne­bil­mek i­çin Ba­yan B musiki ders­le­ri ver­me­ye baş­ladı İşte o dönemde, Dr K ona epey bü­yük des­tek ol­muş ve öğ­ren­ci bul­ma­sı­na yar­dım et­mişti A­i­le a­vu­ka­tı Dr K’nin o za­man­lar Bay B’nin mad­di iş­le­riyle de il­gi­len­di­ği­ni söy­lü­yor­du O za­man­lar ba­yan B i­le de, iş dışı 1 i­liş­ki­si ol­muştu fakat Ba­yan B’nin te­red­düt­le­ri bu i­liş­ki­de mut­lu ol­ma­ma­sı­na ne­den ol­muştu sevi i­liş­ki­si­nin ba­şa­rı­lı ol­ma­ma­sı­na rağ­men a­vu­kat ona içsel destek olmuştu; Ba­yan B 1 ke­re­sin­de ağ­la­yıp Dr K’nin ya­nın­da ol­ma­sı­nı is­te­di­ği­ni ha­tır­la­dı Bu is­tek sı­ra­sın­da Dr K i­çe­ri gir­mişti Fre­ud bu­nun ke­ha­net­le il­gi­li ol­du­ğu­na i­nan­mı­yor­du çün­kü ka­dın adamı genellikle dü­şü­nü­yor ve Dr K da o­nu genellikle zi­ya­ret e­di­yor­du İşte söz konusu rü­ya bu o­lay­lar­dan 25 sene son­ra mey­da­na gel­di Ba­yan B geçen za­man i­çer­sin­de ye­ni­den ev­len­miş ve dul kal­mıştı Bu se­fer­ki ko­ca­sı o­na hem pa­ra hem de 1 ço­cuk bı­raktı eşdeğer avu­kat yine o­nun iş­le­ri i­le il­gi­len­me­ye de­vam e­di­yor­du Bü­tün bu bil­gi­le­re da­ya­na­rak Fre­ud bu rü­ya sebebiyle 1 yo­rum yap­tı Ba­yan B Dr K’nin zi­ya­re­ti­ni daima bek­li­yor­du ve bi­lin­me­yen 1 so­nuç o­la­rak o­nun gel­me­si­ni ha­yal e­dip ve ger­çek­ten gel­di­ği gü­nü ha­yal et­me­ye baş­la­mış­tı Geçmişte­ki dö­nem mut­suz 1 dö­nem­di ve geç­miş­te­ki sevi i­liş­ki­si­ni dü­şün­mek o­nu ra­hat­sız e­di­yor­du Bu ne­den­le rü­ya­sı­nı bas­tır­dı ve sa­bah kalk­tı­ğın­da o­nu ha­tır­lı­ya­ma­dı, o gün do­laş­ma­ya çık­tı ve Dr K’ye rast­la­dı O nok­ta­da rü­ya­nın be­lir­li par­ça­la­rı de­ğiş­miş 1 şeki­lde ka­dı­nın bi­lin­ci­ne gir­di Fre­ud’un bas­tı­rıl­ma ü­ze­ri­ne de­ği­şik 1 te­o­ri­si vardır: Bas­tı­rıl­ma yü­zün­den ana fik­rin de­ğiş­ti­ril­miş 1 şek­li bi­lin­ce gi­re­bi­lir Ta­raf­sız ki­şi o­lan dok­tor açıklanmamış his­ler­le do­lu o­lan a­vu­ka­tın ye­ri­ni a­lı­yor İ­ki ki­şi­nin de a­dı Dr K ol­du­ğu i­çin Ba­yan B ger­çek ran­de­vu­yu önceden gör­dü­ğü­ne i­na­nı­yor Fre­ud’a gö­re Ba­yan B ger­çek o­la­ya eşdeğer 1 rü­ya ya­rat­tı Bu hadise "ek­ran bellek" bi şekilde tanımlanan psi­ko­lo­jik 1 o­lay­dır ve bil­has­sa ço­cuk­la­rın ge­liş­me­sin­de görülür Ek­ran hafızalar ge­nel­de in­sa­nın ilk yıl­la­rı­nın ha­tı­ra­la­rı i­le ta­nım­la­na­bi­lir ve yılların ge­tir­di­ği duy­gu­lar­la şe­kil­len­di­ri­lir, fab­ri­kas­yon de­ğil­dirler çün­kü ger­çek ha­tı­ra­lar ü­ze­ri­ne ku­rul­muş­lar­dır fakat bi­linç al­tı­na bas­tı­rıl­mış mad­de­ler ol­duk­la­rı i­çin epey ö­nem­li­dir­ler Ba­yan B’nin rü­ya­sı­, ço­cuk­lu­ğu i­le il­gi­li ol­ma­ma­sı­na rağ­men yi­ne de 1 ek­ran belleği i­ma­sı­nı ve­ri­yor

Falcılar, geleceği değil, bilinçaltı istekleri hissediyorlar

Rü­ya­la­ra bağ­lı o­lan oc­cult fe­no­men­le­ri­ a­raş­tır­ma­sı­nın ya­nı sı­ra Fre­ud bi­linç­li za­man­da mey­da­na ge­len fe­no­men­ler­le de uğ­ra­şı­yor­du Ken­di ba­şı­na 1 kaç de­ney yap­tı: Dü­şün­ce nak­li­ni Fe­renc­zi ve kı­zı i­le de­ne­di ve 1 ke­re­sin­de Jung’u be­lir­li eş­ya­la­rın ken­di­le­rin­den ha­re­ket et­me­le­ri­ni sağ­lar­ken sey­ret­ti fakat netice ne o­lur­sa ol­sun bu de­ney­ler ge­nel­de 1 açıklamaya ulaşamamıştır Asıl ya­rar­lı o­lan Fre­ud’un ken­disinin has­ta­la­rı­ ve ar­ka­daş­la­rı­yla yap­tı­ğı a­ni de­ney­lerdir Fre­ud, böy­le 1 kaç o­layı a­çık­lı­yordu Bil­has­sa fal­cı­la­rın ge­le­cek i­çin söy­le­dik­le­riyle ve daha da önemlisi ger­çek­leş­me­yen kehanetlerle uğ­raş­ma­yı se­vi­yor­du Ke­ha­net­le­re, ge­le­ce­ği gösterdikleri sebebiyle değil, tele­pa­tik 1 o­la­yın mey­da­na gel­me­si­ bi şekilde ehemmiyet veriyordu Böy­le 1 yan­lış ke­ha­net Fre­ud’un 43 ya­şın­da­ki 1 ba­yan has­ta­sı ta­ra­fın­dan an­la­tıl­mış­tır Psiko-a­na­liz döneminde ço­cu­ğu olmamıştı a­ma sonra çocuk istemeye başladı (Fre­ud’a gö­re, ço­cuk is­te­ği ka­dı­ndaki ba­ba­sı­nın ko­ca­sı­nın ye­ri­ni al­ma is­te­ği­ydi Babasından olacak ço­cu­ğu­nu bi­linç al­tın­da ö­mür bo­yu is­te­mişti) Ço­cuk ol­ma­ma nedeni ko­ca­sı­nın ge­çir­di­ği 1 has­ta­lık­tan son­ra kı­sır­laş­mış ol­ma­sıy­dı Kadın, Fre­ud’a gel­me­den yıl­lar ön­ce 27 ya­şın­dayken, Pa­ris’de 1 o­te­lin lo­bi­sin­de 1 fal­cı i­le bu­luş­muş ve ni­kah yü­zü­ğü­nü o gün takmamış Fal­cı, o­na ev­le­ne­ce­ği­ni ve 32 ya­şın­da i­ki ço­cuk sa­hi­bi o­la­ca­ğı­nı söy­le­miş Ke­ha­net hiç­bir za­man ye­ri­ne gel­me­miş a­ma seneler sonraları Fre­ud´a olayı anlatırken bü­tün o deneyi eğ­len­ce­li 1 o­lay bi şekilde an­lat­mış Fre­ud u­zun sü­reli 1 araştırmadan son­ra, kadının an­ne­si­nin yaşamının fal­cı­nın söy­le­di­ği şe­kil­de geç­ti­ği­ni öğ­rendi Geç ev­len­miş ve 32 ya­şın­da i­ki ço­cuk sa­hi­bi ol­muştu Böy­le­ce fal­cı­nın söy­le­dik­le­ri doğ­ru çık­saydı ka­dın ay­nen an­ne­si­nin ha­ya­tı­nı ya­şa­mış o­lur­du Has­ta­nın gö­zün­de an­ne­si i­le eşdeğerde olmak, o­nu ba­ba­sı kar­şı­sın­da e­şit du­ru­ma dü­şü­rür Ta­bii ki fal­cı­nın an­lat­tık­la­rı ona hoş ge­liyordu çün­kü i­çin­de­ki en bü­yük is­te­ği­nin ye­ri­ne gel­me­si an­la­mı­na ge­liyordu 1 teori, has­ta­nın epey şid­det­li bi­linçal­tı is­te­ği­ni fal­cı­ya nak­let­me­si şeklinde o­la­bi­lir Fre­ud’un i­nan­cı­na gö­re duy­gu do­lu dü­şün­ce­ler epey ba­sit 1 şe­kil­de nak­le­di­le­bi­li­yor bil­has­sa bun­lar bi­linç i­le bi­linçal­tı a­ra­sın­da mekan alıyor­lar­sa Fre­ud’un baş­ka 1 kuramı has­ta­nın ken­di­sinin ke­ha­ne­te sayı­la­rı sok­ma­sı­dır Çün­kü a­na­liz­den seneler ön­ce o­lan 1 o­la­yı an­la­tı­yor­du Fre­ud bi­linç al­tın­da belleği ya­nılt­ma im­ka­nı­nın ol­du­ğu­nu söy­lü­yor Bu a­çık­la­ma bi­ze da­ha man­tık­lı ge­li­yor çün­kü be­lir­li 1 tip ek­ran belleği i­le i­lgi­li Bu­ yaklaşım, Fre­ud’un ya­zı­la­rın­da ka­nıt­lan­mış­tır Ge­re­kir­ci­lik ve raslantı hak­kın­da Fre­ud ö­zel 1 derleme ya­pmış­tı ve bu çeşit 1 olayda bi­linçal­tı­nın ça­lış­ma­sı dışında 1 baş­ka pa­ra­nor­mal fe­no­me­nin sim­ge­lendiğini ve üst dü­zey­de 1 ke­ha­net­ gi­bi gö­rü­ndüğünü belirtiyordu 1 misal daha veriyor;

"Doğaüstü olayların epey yalın açıklamaları bulunur"

Bir ak­şam pro­fe­sör ün­va­nı­nı al­dık­tan son­ra do­laş­ma­ya çık­tı­ğı­nda eski 1 hatıra ak­lı­na geliyor hatıra, kız­la­rının te­da­vi edilmesi­ni is­te­me­yen 1 anne-babayla il­gi­liy­di, daha genç 1 okutmanken bu çift tarafından reddedilmişti ama Freud, olayı hatırlarken hayalinde değiştiriyordu; An­ne ve ba­ba bü­tün di­ğer te­da­vi­ler ba­şa­rı­sız geç­ti­ğin­den son­ra o­na ge­lip yar­dı­m i­çin yal­var­ıyor­lar, ken­di­si ise şu ce­va­bı ve­rdiğini ha­yal e­di­yor­du: “Be­nim mes­le­ki yetenekle­rim o­kut­man­lı­ğım­dan be­ri de­ğiş­me­di O za­man­lar yar­dı­mı­mı is­te­me­di­ği­ni­ze gö­re bu­gün de is­te­me­yin” bütün o anda hayali yük­sek 1 sesle ke­sil­di Bi­risi o­na “İ­yi gün­ler Pro­fe­sör” diyordu Fre­ud bak­tı­ğın­da dü­şün­mekte ol­du­ğu çif­ti gör­dü acaba ger­çek­ten dü­şün­ce­le­rin­de ge­le­ce­ği mi gör­müş­tü? Her­hal­de öy­le de­ğil­di da­ha ba­sit 1 a­çık­la­ma ya­pı­la­bi­lir Fre­ud bom­boş 1 so­kak­ta yü­rü­yor­du, bel­ki bak­tı­ğın­da u­zak­tan gelen çif­ti gör­müş­tü, geçmiyteki düş­man­lı­k ne­de­niy­le gör­dü­ğü­nü bi­linç al­tı­na bas­tır­mış ve bu­nun ye­ri­ne spon­tan gö­rü­nen 1 ha­ya­le kaç­mış­tı bütün bunlar bizlere, Fre­ud’un oc­cult fe­no­men­le­ri­nin epey do­ğal 1 a­çık­la­ma­sı o­la­bi­le­ce­ği­ni düşündüğünü gösteriyor belki de bü­tün di­ğer do­ğaüs­tü o­lay­lar i­çin böy­le ba­sit a­çık­la­ma­lar var­dır fakat so­ra­ca­ğı­mız asıl so­ru, şim­di in­san­la­rın ne­den oc­cul­ta i­nan­dık­la­rı­dır Dr Ge­or­ge De­ve­re­ux’e gö­re te­le­pa­ti ço­cuk­çadır doğaüstü güçleri ba­şa­ra­bil­me fan­ta­zi­le­ri­ne bağ­lıdır He­le­ne De­utsch’un de­di­ği gi­bi bel­ki de er­kek­ler “ken­di­le­ri­ni gör­dük­le­ri i­lah­lık” de­re­ce­si­ne oc­cult güç­le­ri­ ol­duk­la­rı­nı id­di­a e­de­rek yü­celt­mek is­ti­yor­lar Pa­ra­nor­ma­le olan iman bel­ki de 1 çe­şit nar­sizim de o­la­bi­lir Fre­ud narsizim i­le il­gi­li a­raş­tır­ma­la­rı­nı ço­cuk­lar ve ba­sit in­san­lar ü­ze­rin­de yap­mıştı çün­kü bütün 2 grup da, doğaüstüne ve dü­şün­ce­le­rin kaynağının ilahi olduğuna i­na­nırlar İnsan­la­rın ne­den te­le­pa­ti­ye i­nan­dık­la­rı Fre­ud ta­ra­fın­dan "Psycho­a­naly­sis and Te­le­pathy" de a­çık­lan­mıştır Bel­ki bu­nun ne­de­ni “yaşamın bu dün­ya­da çe­ki­ci­li­ği­ni kay­bet­miş” ol­ma­sı o­la­bi­lir Bu bize, “Mi­ni­ver Che­evy” i yani E A Ro­bin­son’un yan­lış za­man­da doğ­du­ğu i­çin yaşama sevincini bu­la­ma­yan 1 a­da­mın öy­kü­sünü ha­tır­la­tı­yor; “Mi­ni­ver Che­evy epey geç doğ­du Ka­fa­sı­nı ka­şı­yıp ka­der de­di ve iç­me­ye de­vam et­ti” Ve bel­ki de fa­na­tik de­re­ce­de oc­cult­´ta i­na­nan­lar da epey geç doğ­du­lar


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.