![]() |
Tarih Felsefesi Nedir |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarih Felsefesi NedirTarih Felsefesi Nedir? Tarihi tecrübeleri günümüz meselelerinin çözümü için yeniden yorumlamaya Tarih Felsefesi denir |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarih Felsefesi Nedir |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarih Felsefesi NedirTarih Felsefesi Nedir ![]() Tarih Felsefesi Not: Doğan Özlem’den Alıntı Yapılmıştır “Tarih felsefesi” sözcüğü, “tarih” sözcüğünün çifte anlamına göre iki anlamı olan bir sözcüktür ![]() ![]() Bazı filozoflar, eskiden beri bu konuda iki Latince deyimle bu ayırımı yapagelmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() “Tarih” sözcüğünün çifte anlamlılığına koşut olarak, “tarih felsefesi”nden iki şey anlaşılır: 1 ![]() 2 ![]() Birinci anlamıyla tarih felsefesine, geçmişte kalan olayların ne anlam ifade ettiği sorgulamaktan başlayıp, giderek insanlığın tüm yaşanmış geçmişi yani “dünya tarihi” ne yönelen bir felsefe uğraşı olarak bakabiliriz ![]() ![]() İkinci anlamıyla tarih felsefesi ise, tarih biliminin ve tarihçinin bilgi elde etme etkinliğini sorgulayan, tarih biliminin dayandığı ilke ve yöntemleri eleştiren ve giderek “tarihsel bilgi” nin nitelik, hatta olabilirliğini çözümleyen bir tarihsel bilgi eleştirisidir ![]() İkinci anlamıyla tarih felsefesi, yani tarih biliminin felsefesi, binyıllara varan kökleri olmakla birlikte, bir felsefe disiplini olarak ancak 19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aslında birinci anlamıyla, yani geçmişi (çoğu kez) bütünüyle anlayıp açıklama savındaki tarih felsefeleri alanı olarak geçmişin felsefesi ile tarih biliminin felsefesi, birbirlerinden açıkça farklı iki yönelime sahiptirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ama birinci türden tarih felsefesi, yani geçmişin felsefesi, çoğu kez, tarihte “tarihin felsefi anlamı” diyebileceğimiz bir genel anlam bulunduğu gibi bir başka varsayımla da hareket ederek, yine çoğu kez, geçmişi, tüm insanlığın geçmişini bir bütün” olarak açıklama girişimleri ile doludur ![]() İkinci türden tarih felsefesi, yani tarih biliminin felsefesi ise, özellikle günümüzde, birinci türden tarih felsefesi karşısında belli bir septisizm içindedir ![]() ![]() ![]() ![]() Öbür yandan günümüzde tarih biliminin felsefesinin giderek genişleyen bir düzlemde çalıştığı ve bu düzlemden kalkarak birinci anlamıyla tarih felsefesine yoğun eleştiriler yönelttiği görülmekle birlikte; yine günümüzde birinci anlamıyla tarih felsefesinin eskiyi aratmayacak bir yoğunlukta sürdüregeldiği saptanabilir ![]() ![]() İnsanların geçmiş–şimdi-gelecek üçlemesi içinde, en gündelik deyimiyle “nereden geldik, neredeyiz, nereye gidiyoruz?” türünden sorulara yanıt getirme girişimlerinin hiç dinmediği görülür ![]() Sade bir gözle baktığımızda böyle bir sorunun ilk bölümüne ( nereden geldik?”) elden geldiğince bir yanıt getirme uğraşımızı sürdürüyorsak da, sorunun son bölümüne (”nereye gidiyoruz?” getirebileceğimiz doyurucu nitelikte hiçbir “tam yanıt” yoktur ![]() İşte geleneksel tarih felsefesinde karşılaştığımız “tarih felsefeleri”nin büyük çoğunluğu, bu türden sorulara yanıt verme ihtiyacının ürünleri olmuşlardır Ama bu türden sorulara verilen yanıtlar çok çeşitli olduğu gibi, kendi aralarında da çoğu kez karşıtlık içindedirler Bazı yanıtlara göre, tarihte bir erek vardır ve bu erek geçmişe bakarak saptayabilirsek geleceği de önceden görebiliri gelecek hakkında öndeyiler (Prognose) ortaya atabiliriz Bazı yanıtlar ise, tam tersine, tarihte tam bir ereksizlik olduğunu bu yüzden gelecek hakkında konuşamayacağımızı belirtirler Bazı filozoflar, tarihte tam bir ilerleme olduğunu söylerler bazıları ise, tarihte belli dönemlerde adına ilerleme diyebileceğimiz bir gelişme olsa bile tarihin tümüyle ilerleyen bir süreç olduğunu söyleyemeyeceğimizi anlatırlar İlerleme ve ereklilik, çoğu filozofta bir aradadırlar ve onlar tarihi çizgisel olarak bir ereğe doğru ilerleyen bir süreç olarak görürler; başka bazıları ise, tam tersine, tarihte belli dönemlere göre devinip duran döngüsel bir süreç olduğunu iddia ederler, Tüm bu yanıtları birbirleriyle bağdaştırma olanağı ise hiçbir zaman tam olarak yoktur ve tarihe çoğu kez bir “bütün” olarak bakan bu çabaların tarihte bulduklarını iddia ettikleri “tarihin genel felsefi anlamı”nın ne olduğu, bu yüzden hep sorunsal kalır Ne var ki bir sorunun (”tarihin genel anlamı”) çözülemezliğini kavramış olmak o sorunun insan düşüncesinden sokulup atılması için bir bahane de olamaz Hele bu sorun doğrudan doğruya insanın kendi yaşamına ve geçmişine ait bir sorun ise bu yüzden insan düşüncesinin felsefe tarihinin çoğu döneminde “tarihin felsefi anlamı” gibi bir soruna gösterdiği ilgi daima çok yoğun olmuştur Geçmiş hakkındaki bilgimizin eksikliği geçmişe anlam- verme çabalarını zaman zaman (günümüzde olduğu gibi) bir ölçüde dizginlese de, hiçbir zaman tam olarak engelleyemiyor En kuşkucu filozoflarda hatta geleneksel anlamıyla tüm “geçmişin felsefeleri”ni, tüm “tarih felsefeleri”ni yadsıyan filozoflarda bile, tarihe bir anlam verme çabasına rastlanabiliyor Hatta ve hatta, tarih biliminin felsefesiyle yetinmek isteyen bilim felsefecilerinde bile, değişik bir boyutta da olsa, bazı “genel tarih yorumları”na başvurulduğu da saptanabilir ![]() |
![]() |
![]() |
|