Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Makaleler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
edebiyat, hafif, makaleleri, ucarı, öylesine

Öylesine Hafif Öylesine Uçarı Edebiyat Makaleleri

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Öylesine Hafif Öylesine Uçarı Edebiyat Makaleleri




Öylesine Hafif Öylesine Uçarı Edebiyat Makaleleri

Suların ürpertisine düşüyor aklımTomurcuk patlıyor yeni baştan Fırtına öncesi baharlara sürgün yüreğim Birazdan ağlayacak günbatımları Sevmek kokusu saracak dört yanı Umut merdiveni göklere uzanacak

Zamanıdır artık

Dualarım çağıracak giden baharları

Geri dönecek son soluk, rahvan atlar gibi ırgalanan sevdalarım Duman çökecek dağlara Bu bahar başka bahar Birazdan gülün yapraklarına düşecek çiğ damlasına sakladım düşlerimi Eski bir plakta yanık şarkılar söyleyecek sevdaların esrarını

“Rüzgar söylüyor şimdi o yerlerde bizim eski şarkımızı” diyecek Ahmet Özhan

Yeni baştan sevdalar can çekişecek Hüzün bölecek şarkı aralarını

“Vaz geç söyleme artık, hatırlatma mazideki aşkımızı”

İnadına yeni baştan hatırlayacak,yeni baştan hüzün gölgeleyecek ruhumuzu

Hüzün her yerde

Açılmamış düğümlerde, söylenmedik sözlerde

Taze açılmış bir gülün yaprağında, açılmamış bir fanusun içinde

İşte hüzün

Neşeyi tüllese de

Hüzün şebneme benzer

Her çiçek bahara açar bilirim Su yürüme mevsimi dayanınca kapıya, bir sancı başlar Mevsim titrer Mevsimler türlü türlü,başka başkadır Herkesin bir mevsimi, baharı vardır Ben günlerimi bir efsunlu fanusun içine koymuşum Her günüm bir mevsim, her gülüşüm bir bahar Her hüznüm bir kıştır

Yağar tozum tozum, yağar inceden inceye

Kendimden kendime sürgünlüğüm

İçimden içime kırgınlığım

Hüzün bir sağanak, kabından boşalan Bir bulutun gözlerinden dökülen iki damla yaşHüzün yağmurlarıyla ıslanan yüreğimizin tesellisi ey gelmeyen bahar, ey muhayyel yedi iklim Bilirim ki senin de bir adın hüzünle kundaklı Hüzün bir meltem, bir çiğ damlası, bir ebr-i nisan

Revnakı kendinden gelen ey bahar, hüzün senin de kapını aralar birazdan

Ne de olsa hüzün

Unutma

Hüzün şebneme benzer

Arsız rüyaların kaçırdığı ey neşem, nispet kokan sözcüklerin ucundaki sevgili, nerde bir mahzun şarkı var,içindesin Menekşelerin moru, lilası, eflatunu, kar oyuklarında can çekişiyorDuru türküler susmuş Hüznün desenlerini işlediği bu yürek yorgun, parmak izlerini sürdüğüm tüm kapılar, bilinmeze açılmış Başladığım türküyü yarıda kesmek Bitirmek başladığımı Silmek gözyaşlarını içimdeki çocuğun gözyaşlarını Hüznün damıdığı günü bırakmak geriye

Hanımeli kokan akşamlara ayarlamak yüreğimin taraçalarını

Adı konmamış sızıları bırakmak gizli mahzenlerde

Kanayan bir yerim vardı görülmeyen

Duyulmayan, hıçkıran yanımı bırakmak günbatımına Gitmek yeni baştan erik ağaçlarının çiçek açtığı baharlara

Unutma

Ne de olsa hüzün

Hüzün şebneme benzer

Damla damla biriken hüzün, alıp götürdü uykularımıBaşımıza düşen gül kuruları geçen baharlardan bir izdüşümGönül koyduğumuz hakikatler düşüyor ellerimizden Boşalıyor yüreklerin dehlizleri Her adımda çiğlik Her yeni gün riya ile başlıyor Yalancı saatlerin utancına hükmeden yelkovan umarsız Işığından tanıdığım bir yıldız, asılı durur kuytusunda gökyüzümünEn karanlık yüreğe salar saçlarını

En hırçın yanım baş koyar hiçliğin gemisine

Hüzün gelir oturur üşüyen yanımın bahçesine Her dal üşür, her yaprak titreşir Bu yürek başka adıdır şimdi sızının

Eski konakların sıvası dökülür yeni baştan Zaman eskir son soluk Zaman öcünü alır unutulmuşlukların

Tüm notalar hüzün kuşanır

Kim bilir nasıl, nerde o şarkı söylenir Sessizliğin ardına takılır tüm ezgiler

Baharı bekleyen bahçeler hüzün yeşerir

Ne de olsa hüzün

Hüzün şebneme benzer

Katar katar açan kandil çiçekleri, düşerken hayalime, gülce bakışlı dualar tutar ellerimden Hâtem kisvesi kuşanan gönül kuşu çalar kapımı Mürekkebi kurumuş dillere inat, gelir konar hüzünden örülmüş ülkemin pervazlarına İkindiyi derelere sarkıtan zaman, yüreğimin anahtarını verir ellerime Yüreğimin haritasına yol bulur

Bulutun en âması yağar üstüme

Kıskanç rüzgarlar itekler içimdeki baharın eteklerini

Kaknus kuşu mutluluğun şarkısını çağırır Masal ülkesi çağırır beni uzaktan Yüreğime bin küşayiş oturur Sözsüz bir musikiye durur yüreğimVefa elbiseleri giyinir Sıcak bir nesimin ellerine değince yüzümüz, pembeler isyan eder yüreğin karasına

Bir step hüznü şemsiye şemsiye yağsa da üzerime

Bin neyi küllese de

Hüzün şebneme benzer

Öylesine hafif öylesine uçarı



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.