Prof. Dr. Sinsi
|
Küçük Makasçı|Tiyatro Tarihi Ve Skeçler
küçük makasçı
KİŞİLER
CEMİL — ANA — ANLATAN — ZALİHA — ZÜLFİYE — ZÜBEYDE — MURAT DAYI — öMER
(Uzun bir tren düdüğü  Lokomotifin puflayan sesi  
Kendine özgü bir küçük tren durağı  Kendine özgü gürültüsü  Gürültüsü bile sanki öksüzce  Farfara ve başağırtıcı bir gürültü değil bu  Tekrar bir tren düdüğü  )
CEMİL — Ana be  Ben bi bubama varacam  Canım öyle çekti  
ANA — Benim de bubanı görecem geldi emme  Varamıyom hani Sen delikanlısın, bi koşu gider, gelirsin 
CEMİL — Bubam da eyice ehtiyarladı ana be! ANA (Geniş bir iç çekerek) — Ah! Ahh! Adamı gam, duvarı nem yıkarmış oğul  Size ekmek çıkaracak, diye yıllardır o çimendüfer durağının kahrını çeker, durur 
CEMİL — Kar dimez, örözgâr dimez, ille o çimendüfer makaslarını birbirine karıştırmaktan gorkmadan, açar, kapar 
ANA — Ah oğul  Ben bubanı, bi daha dünya gözüyle görmek isterdim emme  Onlar da bakılmak ister  Bubana var de ki  Oğul bubana de ki  Helâlin de  Yani ben anan  
(Uzun bir tren düdüğü  
Trenin puflayan sesleri  Lokomotifin soluyan nefesi  )
ANLATAN:
Ana oğul böyle konuşuyorlardı Kurtköy'ün bir damında  Mevsimlerden kış  
Yeni yağan kar, her yeri olduğu gibi Kurtköy'ün toprak damlarını da örtmüştü  Kurtköy'den Murat dayı, köyüne dört saat ıraktaki Sansaz tren istasyonunun makasçılığını yapardı  
Ne usanır  Ne bıkar  
Ne yılgınlık getirir  Çalışır  Çalışır  O yalnız kırk yıllık eşi Hesna ile, kızları Zülfiye, Zeliha, Zü-beyde, oğulları Şakir, Cemil ve Hamza için, canını dişine takarak çalışırdı  Arada sırada da olsa, sazı ile başbaşa kalırdı
(Bir meydan sazının iniltili sesi  içten, derinden bir çalış bu  Biraz sonra, bu koyak, bu insanı yakan saz nağmelerine yanık bir erkek sesi karışır )
ANA — Oğul, bubana de ki: Helâlin, yani anan, ben  De ki ona  Gayri tekavit olsun da gelsin köye  Fene bi ürüya görmüş di  Gelsin gayri köyüne  Gayri yeter bu gurbetlik  Tak etmiş canına, di  E mi Cemil  
CEMİL — Baş üstüne anam  Dirim  Bütün bu didiklerini bir bir dirim bubama  
ANA — Ha Cemil oğlum  Kurda kuşa goz kulağ ol çimendüfere kavuşana kadar  Kar, kurtların şenliğiymiş  İnerler dağdan taştan  Yolu, dönemeci keserler  Acı olmayasın bize kıyamete dek  Hadi oğul  Çimendüfer saati yakın , Sonam geçer gider çimendüfer dediğin, yel gibi 
CEMİL — öğütlerini bir bir yaparım anacım  Ver elini öpeyim  Azık çantasını kazasız belâsız ulaştırırım inşallah Sarısaz'a  Sımsıcacık bi tarhana çorbası getsin kursağına
adamcığın  Şu koca sopayı kurtlar için alayım ana  
ANA — Berhudar ol oğul  Toprak tutasm da altın olsun  
Giz ZübeydeL, Zülfiyece  Ağanız, bubanıza gediyo  Va mı bi diyeceğiniz bubanıza
ZELİHA — Gayri gelsin köye  Di  
ZÜLFİYE — Bubama di ki  O gelecek deyi uma uma, Zülfiyen döndü sarı muma  
ZÜBEYDE — Çevremin kuru yeri kalmadı, diyiver  Ağnar o  Ne dimek istedimi! 
CEMİL — Şakir ağamla Hamza'ya mahsus selâmlarımı bırakırım Allah'a emanet olun  
ANA — Aman oğul, kurda kuşa mukayet ol  Er dön 
CEMİL — Peki ana  Olur ana  Başüstüne ana  (Sazla geçiş müziği) (Bir tren düdüğü  Homurdanan lokomotifler  Tekrar tren düdüğü  )
CEMİL — Tarana getirdim buba sana  Kocca bi tencere pişir kendine  
MURAT DAYI — Gel bakalım ağa, gel  Bizim Cemil deli-kanlısıymış meğer  Gel bi yol sarıl bubana  Anan napıyo?
CEMİL — Anam mı? Eyi  Ha, sana bi laf ısmarladı ya  Neydi? Didi ki: Bi fena ürüya gördüm, artık tekavit olsun da gelsin, didi  
MURAT DAYI — Anan hep öle bir oğul  Ne ürüyasıymış o 
öle?
CEMİL — Dimedi bana buba  
(Tren sesi  )
MURAT DAYI — Hey gözünü sevdiğim  Toros bu  Şu gelişe bak bi yol  Nazlı nazlı, gelin kız gibi  Süzülüyo mübarek, süzülüyo  Geç iki numaralı yola  (İç çeker ) Heyyy,
gidinin Toros'u  İlk işe başladığım gün de Toros'a yol vermiştim  Onun için pek severim şu Toros'u Cemil 
CEMİL — Buba be  Sen tekavit ol da bana ver bu makasları  Ben biliyom hepsini  Dikkat ide ide belledim eyice  Şu bir numaralı makas  Bu iki  Bu üç  Toros iki numaralı yola bir numaralı yola da  
MURAT DAYI — Aman oğul, heç havaslanma makasçılığa  Şakir ağanla Hamza da dir dururlar hep 
CEMİL — Tarla, çapa daha zor buba  
MURAT DAYI — Garşıdan golay geliy insana emme  İş bildiğin gibi deel  
CEMİL — Ha buba  Gızların mahsus selâmlan va  Didiklerini sona söylerim sana  Şakirle Hamza ağalarımın da olsa herhal  Emme damda yoktular  Emme, anam didi ki bi fena ürüya gördüm didi Tekavit olsun, didi  Gelsin köye didi  
MURAT DAYI — Ağnadık oğul ağnadık  öle her lafa he dimem ben  Bilirsin ya bubanı  
(Bir tren sesi  )
CEMİL — Buba  Çimendüfer geliyo  Kaçıncı yola bu?
MURAT DAYI — Dördüncü yola Cemil  Kaçıl  Kaçıl  oğul  bi sakarlık çıkar sona  
CEMİL — İşte buba be, makası bu değel mi?
MURAT DAYI — Tamam, iyi bildin  Hadi aç bakayım yolu  
CEMİL — Şu kola bi yapıştım mı tamam  Şöle 
MURAT DAYI — Hey bubam hey be  Ne olsa Makasçının oğlu be  İyi bildin, tastamam yaptın  (Bir tren düdüğü  Hışırtılı bir lokomotif sesi  )
MURAT DAYI — Heyy gözünü sevdiğim  Bu da marşandiz katan Cemil  Marşandiz derler buna  Yük taşıyo bunlar  
CEMİL — Marşandiz didiklerini de bilirim ben yük çimen-düferlerine
MURAT DAYI — Bubanm gözü arkada kalmaz gayri  Emme ben gene dirim ki, bu çimendüfer makasçılığı çok böyük, çok böyük  Nasıl diyorlar ona, mesulitli bir iş  CEMİL — Emme golay  
MURAT DAYI — Garşıdan öle sanılır oğul  Ah bu makasçılık  Hem golaydır, hem zor  Hele şu çimendüfer düdükleri bana saz gibi geliyo  (Saz sesleri ) Kimi, kuş düdükleri bana saz gibi geliyo  (Saz sesleri ) Kimi, kuş sesi mi, çimendüfer düdüğü mü; karıştırır giderim  (Hem kus, hem tren düdüğü, karışık ) Velhasıl oğul, bu makasçılık başka bi şeydir vesselam  Emme, çok, çook bizanaattir  (Bir tren düdüğü daha  Lokomotif puf puflan ) Şimdi de posta geliyo  Sen de üçüncü yola yavrum 
CEMİL — Buba  Ver bana makas kolunu Ben biliyom Posta  Üçüncü yola  
MURAT DAYI — Zemane çocukları  Hey gidi gözünü sevdiğim  Postayı da öğrenmiş Cemilll  Artık gözüm arkada kalmaz Cemil varken
CEMİL — Geçti posta da üçüncü yola  Buba be! Anam di-yo ki, artık tekavit olsun da gelsin köye  MURAT DAYI — Onun da zamanı va oğul  Bu kuş seslerini, bu çimendüfer düdüklerini zor bırakır insan  Demiryollarında tükenir gayri ömrüm Cemil  Emme sen de öğren  Ziyanı yok, fazla bi şey öğrenmek her zaman iyi  Bizim bi kurt istasyon müdürümüz Bekir efendi vardı  Didi ki, bi demiryolcu, ninni gibi çimendüfer düdüklerine alışır da, dü-düksüz yerde gözüne uykular haram olur Çok yavuz dimiş, deel mi istasyon müdürü Bekir efendi? Ehh Cemil, o da göçtü getti dünyalardan; gayri kulaklarındaki çimendüfer düdük-lerinlen yatıyo gara topraklarda  
Dur dur, ben taranayı ateşe goyayım da, gursağımıza ısıcak bir şey getsin Cemil
Bu gece ne de oJsa konuğumsun benim oğul  Çok çimendiifer geçer buradan, bilirsin, belki uykuların kaçar  Emme, dört beş gece kalsan, sende alışır gidersin  Tekavit olmak mı?
Tekavit olmak golay mı? Hatun kısmisi ne bilir ki? Tekavit olmak  
Hem de demiryolculuktan?
Hem de makasçılıktan  Hadi yiyelim de yatalım
(Güzel bir geçiş müziği Saz'la ) (Ara)
(Telâş ve korkulu bir sesle )
Cemil! Cemilll! Sallanıyoz  
Cemil  Oğul  Zelzele oluyo  
CEMİL — Buba  Buba  Yatak beşik gibi sallanıyo  
MURAT DAYI — Davran oğul, davran  Yıkıntı altında kalmayalım  
CEMİL — Eyi emme makasları nasıl bırakırız buba?
MURAT DAYI — Çok sallanıyoz be Cemil  Çabuk  Makaslara bi şey olmaz Kalk  Üstüne yorganı al, sarın, kulübeden çıkalım  Soğuklamayalım  Çabuk Cemil  İstasyon binasının bacası yıkıldı  Bak  Bak 
CEMİL — Böyük bi deprem bu  Çok böyük 
MURAT DAYI — Ya koydekiler? Anan, kardaşların ne yaptılar ki? Gel  Gel  Gidelim istasyon binasına  Telgrafçı ömer efendide habar vardır 
CEMİL — Ya anam? Ya damımız ne oldu ki?
MURAT DAYI — Hâlâ sallanıyo toprak  Koş Cemil  Gel arkamdan  
(Rüzgârın uğultusu  )
Oyyy! Ne kış  Ne keskin ayaz! 
(Biraz sonra; nefes nefese )
Golay gele ömer efendi  Habarlarm kötü mü?
(Telgrafın tiktakları)
öMER — Hem de çok kötü Murat dayı  Burada pek bi şey yok emme, sizin köy taraflarında, her yer yerin dibine batmış  
MURAT DAYI — Uyy, kırk yıllık helâlim  Uyy gızlanm, oğullarım  
CEMİL ■— Uyy anam! Uyy kardaşlarım! 
MURAT DAYI — Dimek bizim koy taraflarında? Uyy, hâlâ
sallanıyoruz  
öMER — Bina içinde durmak tehlikeli Murat dayı  Dışarılarda durun siz  
CEMİL — Eyi emme, ya sen nolacan ömer efendi?
öMER — Biz telgrafçılar makine başından kalkamayız oğul  İşte yeni bir haber  Kurtköy de yıkılan köyler arasında  
MURAT DAYI — Vay kırk yıllık helâlim vayy, uyy, oğullarım, gızlanm  
CEMİL — Vay anacığım  Vay kardaşçıklarım 
öMER — Bak karşı duvar çatlamış Murat dayı  Haydi kulübene  Tren makasa giriverir de  Çatı altında olmak tehlikeli didik ya  
MURAT DAYI — Doğru ömer efendi  Yürü Cemil kulübeye oğul  Uyyy helâlim Hesna  Uyy gızlarım  Dimek Kurtköy, bizim koy yıkılmış  Bizimkiler  Uyy bizimkileri Tanrı esirgeye  Cemil, gir kulübeye  Soğuklatırsın sonram  
CEMİL —Buba! Buba!
MURAT DAYI — He  Bi şey mi didin?
CEMİL — Buba  Sen bi koşu köye varsan?
MURAT DAYI — Ben de onu efkârlanıyordum şimdi  Bizimkileri dünya gözüyle bi kez daha gorseydim  Kimbilir ne kadar zordalar simdik  Baksana telgrafçı ömer efendi, Kurtköy de battı, diyo  
CEMİL — Get buba  Onlara yardımcı ol  Ben bakarım makaslara Sen kalsan, ben varsam emme, benim gücüm ne ki  Sen bubamızsın başımızda  
MURAT DAYI — Cemil  Beş dakka sona kömür marşandizi geçecek buradan  Ben ona atlayayım da, çabucak köye varayım  Ana, kardaşlarına goz kulak olayım 
CEMİL — Kurtköy nere ki? Bi çimendüferlen get, öbürüyle dön  Kimseciklerin habarı olmaz  Ben makaslan açar, kaparım  Marşandizin bi kenarına iliş  Heç kimseye görünme  Ya damları çöktüyse  Ya aşları, ocakları yoksa?
MURAT DAYI — (Sesini yavaşlatarak) — Cemil  Cemil  Ben gidiyom oğul, karar verdim  Cemil  Bu marşandizden sona, bi marşandiz daha geçecek  Bu şimdiki 2'ye  İkincisi l'nci makasa  Eyi belle  Benim yokluğu belli etme  Ben, bi goşu geder, dönerim  Damımız çöktüyse, ananı, kar-daşlarını alır, buraya getiririm  Burada yaza kadar otururlar  Bu karda, kışta, otsuz ocaksız orada ne yaparlar? Zü-beydem çok üşür  
CEMİL — Ya Hamzacık buba? Al buraya getir onları da  Ne olacaksak beraber olalım  (Bir tren düdüğü )
MURAT DAYI — Geliyo marşandiz  2'ye ver  Gel öpeyim bi yol gozel yanaklarından Cemil  Hakkını helâl et  Can taşıyoruz  Bundan sonraki l'inci makasa  Sabaha kadar başka çimendüfer yok  Her iki taraftan da oğul, yok  Ben de o zamana kadar dönerim  Ananla  Kardaşlarınla 
CEMİL — Sen kasavet çekme buba  Hadi yolun açık olsun  Vir elini öpeyim  Bubam  Bubacığım 
MURAT DAYI — Cemil  Benim makasçı ustası oğlum  Yokluğumu belli etme  
CEMİL (Peşten) — 2'nci marşandiz l'inci makasa  İkinci marşandiz l'nci makasa  (Tren düdüğü)
Uğurlar olsun buba  (Geçiş müziği  Yanık bir uzun hava )
ANLATAN:
Murat dayı, Kurtköy'e gittiği vakit, bütün köyün yerle bir olduğunu dehşet içinde gördü sevgili çocuklar! Kurtköy'ün de içinde bulunduğu çok geniş bir bölge, yer sarsıntısının etkisiyle, yerle bir olmuştu Murat dayı, yıkıntılar üstünde, toprak altından paramparça çıkardıkları eşyalara sarınarak oturan çocuklarını, hıçkıra hıçkıra bağrına bastı  ANA — Uyy Murat  Goca Murat  Sen misin? Şükür kavuşturana  
MURAT DAYI — Helâlim  Ne gelirse Tanrı'dan gelir  Buna da şükür  Hepiniz sağsınız ya  ANA — Sağız  Fena bi ürüya gördüm diye, Cemillen habar göndermiştim Murat  İşte çıktı kötü ürüyam  Ah benim bütün ürüyalarım çıkar  Hep malum olmuştu bana bunlar , Heç gavuşamayacağımızı görmüştüm ürüyamda  Emme şu Allah'ın işine bak  Yerleri sarsacak da seni bize gavuştara-cak  Hey böyük Allah'ım  Nelere gadirsin  Hey böyük Allah'ım  
MURAT DAYI ■— Hadi, hepinizi Sarısaz'a gotürüyüm  Galkın  Davranın, heman Sarısaz'a, makas başına getmem ilâzım  Oğlan bunalım oralarda Hadi galkın  Şükür ga-vuşturana Zayiatsız, can kaybımız olmadan atlattık dimek-tir  Bu karın üstünde oturulmaz ya  ANA — Şu odun ateşi olmasa donardık  Köyün yarısı ölmüş diyorlar  
MURAT DAYI — Zübeydecik Hamzacık çok üşürler  ötekiler o kadar değil emme  İlle Zübeydecik, Hamzacık 
ZÜBEYDE — Donuyom buba, donuyom 
MURAT DAYI — Hadi çimendüfere yetişelim  Cemil makasları karıştırmasa bari  Ya Cemil makaslan  Makasları  Makasları  Hadi çimendüfere  
(Tren düdükleri  Karışık  Kuş sesleri  ) (Geçiş müziği  Utun hava  ) (Müzik  Düdük  Müzik  Düdük  )
MURAT DAYI (Sevinçli) — Sarısaz'a varıyoruz çocuklar  Emme biraz geç galdık  Anadolu'nun sabah karanlığı geçeceğini söylemeyi unutmuşum Cemile  Ah, bi Sarısaz'a varsam  Bi makasıma gavuşsam  Ah Anadolu'dan önce yetişsem  
Cemil, oğlum, her şeyleri biliyo emme  Ne bilem! Sarısaz'a varıyoruz  Çok şükürler  Makasımın başına varı-yoz  Ah Anadolu'nun makasını da belletseydim ona  ANA — Bi fena ürüyo gördüm demiştim Murat efendi geçen akşam Artık tekavit ol, köye dön  Çiftimizin çubuğumuzun başında ol  
Tekavit ol Murat efendi! 
(Büyük bir gürültü ile trenlerin çarpışması  Tren düdükleri  Feryatlar  Ana baba günü )
ANLATAN:
Makasçı Murat dayının oğlu Cemil, yanlış yol verdiği için, trenlerin çarpışmasına sebep oldu
Kurtköyü'nden gelen, anasını, babasını, kardeşlerini taşıyan trenle, İstanbul yönünden gelen Anadolu ekspresini çarpıştırınca, bütün ailesine kaybetti Yer sarsıntısından kurtulan makasçı Murat ailesinin, trenlerin paramparça vagonları arasından yükselen temiz ruhları, ta gök yüzünde birleşti  Cemil de yetim ve öksüz kaldı orta yerde  Makasçı Murat dayı, Hesna kadını yıllardan beri özlediği te-kavitliğine ruhlar âleminde başladı
ANA (HESNA'mn sesi  Gaipten bir ses gibi) — Benim ürü-yam çıkar Murat efendi  Heç gavuşamayacağımızı görmüştüm ürüyamda  Emme bak şu Allah'ın işine  İşte gavuştuk bilem  Artık tekavit ol, dön köye 
MURAT DAYI — Zübeydecik, Hamzacık üşürler Tekavitlik mi? Bizim bi kurt, istasyon müdürü Bekir Efendi vardı  bi demiryolcu, ninni gibi, çimendüfer düdüklerine alışır da, düdüksüz yerde gözüne uykular haram olur  O da uoçtü, getti dünyadan  Gayri kulaklarmdaki çimendüfer düdüklerinden yatıyo gara topraklarda 
ANLATAN:
Makasçı Murat dayı da, kulaklarında tren düdüklerinin sesiyle, Kurtköyü'nün, garip mezarcığında, sağında kırk yıllık eşi Hesna kadın, solunda beş çocuğuyle son uykusunu uyumaktadır
(Tren düdükleri  Lokomotif solumaları  Saz seslerine karışık  Uzun hava devam ederken  )
Mümtaz Zeki TAŞKIN
|