Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinema, Müzik & Online Videolar > Radyo, Sinema ve Tiyatro

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çiçekleri, müzikli, nisan, oyun

23 Nisan Çiçekleri (Müzikli Oyun)

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

23 Nisan Çiçekleri (Müzikli Oyun)




23 NİSAN ÇİÇEKLERİ (Müzikli Oyun)

Oynayanlar:

Çiçekçi kız

Birinci çocuk

İkinci çocuk

Hizmetçi

Katip

Menekşe

Lâle

Gül

Müşteri

Çiçek korosu (Bu roller, uygun görülen kız ve erkek çocuklara verilir)

(Sahne: Çeşitli çiçekleri satan bir dükkân içi Raflarda, vitrinde saksı saksı çiçekler görünmektedir Ortada ve ön plânda çiçek kılığına girmiş çocuklar öbek öbek yer atmışlardır

Dükkânın sahibi çiçekçi kız, elindeki süzgeçli, küçük bahçe kovasıyla canlı çiçeklere su verirken perde açılır)

ÇİÇEKÇİ KİZ - (Şarkıyı söyler)

Bir gün sizi sulamasam, Hemen bana küsersiniz Tatlı, baygın kokunuzu, Ne de çabuk kesersiniz Gül yüzünüz hiç solmasın, Kalbinize dert dolmasın Çiçek açın durmadan siz Neşenize son olmasın

Şu güzel çiçeklerin, havaya, suya bizim gibi muhtaç olduklarını nasıl unutuyorum, bilmem ki Biri gelip de çiçeklerimin boyunlarını bükük görse yüreğime iner

(Bîr canlı çiçeğe yaklaşır) Ah benim bahar kokulu karanfilim! Katmer katmer nasıl da açmışsın Baygın kokun insana ılık yaz akşamlarını hatırlatıyor

(Başka bir çiçeğer geçer) Ne o, bana dargın mısın yoksa? Suyunu biraz geciktirdim, diye yüzüme bakmıyorsun Ah benim nazlı kızım; mis kokulu sarı fulyam Gel, barışalım (Sever, okşar, koklar) Oooh! İçim açıldı Ne iyi çiçeksin sen

(Bir başka saksıya doğru eğilir) Bak hele Boyun büküp naz etmeyi sen de fulyadan mı öğrendin? Yazık sana Bir gün suyunu unuttum diye somurtuyorsun Neşesizlik sana hiç yakışmıyor kızım (Okşar) Gül bakayım, gül, gül Hah şöylee Seninle de barıştık

(Başka bir çiçeğe daha geçer) Aferin sana! Çiçek olunca senin gibi olmalı Bir gün suyunu unuttum diye somurtmak, boyun bükmek ne oluyormuş sanki? Sen zaten bir hafta su görmesen bile aldırmazsın, bilirim Tam unutkanlara göre bir çiçeksin Bir fincan su bir hafta yeter sana Sabrın sonu selâmettir derler Sana şimdi bol bol su vereyim de hak geçmesin (Sular) Al, bu da benden caba

(Bu sırada dükkân kapısının çıngırağı çalınır İçeriye hizmetçi kıtıklı, kambur biri girer Çiçekçi kız kovayı bir kenara bırakır, gelen müşteriyi karşılar)

ÇİÇEKÇİ KIZ - Buyurunuz efendim Bir şey mi arzu ettiniz?

HİZMETÇİ - Benim arzumun lâfı mı olur a kızım Bizim efendi beni gönderdi Tabii kendisini tanırsınız

ÇİÇEKÇİ KIZ - Hayır, tanımıyorum efendim Kimden bahsediyorsunuz?

HİZMETÇİ - Canım, bizim efendiyi tanımayan yok ki Abdurrahman efendi dediler mi nah! diye parmakla gösterirler

(Elindeki parayı sallayarak) Bu parayı sana o

gönderdi

ÇİÇEKÇİ KIZ - Çiçek mi istiyor?

HİZMETÇİ - Hee, Çiçek İstiyor emme, en güzellerinden bir paket Şey Paket mi poket mi işte bir şey yapsın, dedi

(Çiçekçi kız buketi hazırlarken, hizmetçi söze devam eder}

Bizim efendi pek kurnazdır doğrusu (Gülerek) Bu çiçekleri ne yapacak biliyon mu?

ÇİÇEKÇİ KIZ - Nerden bileceğim

HİZMETÇİ - öyle ya, nerden bileceksin Bizim efendinin haşarı bir çocuğu var Bir dediğini iki etmiyor ama, o da inadına tembel mi tembel, yaramaz mı yaramaz Karnelerinde zayıftan başka notu yok Bu gidişle sınıfta kalacak, diyorlar Bizim efendi bir çare düşünmüş Bu çiçekleri çocuğun öğretmenine götürecek Allem edecek, kallem edecek, o haylazın sınıfı geçmesi İçin öğretmenine dil dökecek

ÇİÇEKÇİ KIZ - (Demetlediği çiçekleri tekrar yerine koyar) Yaaa, maşallah Sizin efendinin buluşuna diyecek yok doğrusu

HİZMETÇİ - (Anlamaz) Dedim ya çok kurnazdır, insana külahı ters giydirir

ÇİÇEKÇİ KIZ - Fakat doğruluktan, görevine bağlılıktan başka bir şey düşünmeyen öğretmeni hiçbir zaman kandıramaz, öğretmenler çıkar peşinde koşmazlar Doğruluktan şaşmazlar Ellerine teslim edilen vatan yavrularının hepsini bir anne, bir baba sevgisiyle severler Çalışanlarla çalışmayanları ayırırken bir yargıç kadar ince eleyip sık dokurlar Doğru bildikleri görüşten, vicdanlarının emrinden hiçbir zaman ayrılmazlar

Sizin efendi, öyle sakat çarelere başvuracağı yerde çocuğunu çalıştırmanın çarelerini düşünseydi daha iyi ederdi

HİZMETÇİ - Kızım, o bizim neyimize gerek Hele sen şu çiçekleri ver de ben gideyim

ÇİÇEKÇİ KIZ - Benim çiçeklerim çok duyguludur öyle her yere gitmezler Hele böyle tembel çocuğunu kurtarmak için kurnazlık düşünen bir adamın eline düşmek istemezler Ama bir kere kendilerine solayım istersen (Hizmetçi şaşkın şaşkın bir kıza, bir çiçeklere bakar)

ÇİÇEKÇİ KIZ - (Çiçeklerin ortasına geçer ve sorar) Benim sevgili, nazlı çiçeklerim, konuştuklarımızı duydunuz Abdurrahman efendiye gitmek ister misiniz?

ÇİÇEKLER - (Hep bir ağızdan)

Dostumuzla düşmanı, Biz görmeden tanırız Fenalığa bir âlet, Olmaktan utanırız

HİZMETÇİ - (Ellerini havaya kaldırıp kaçar) Uy anam! Ben yanlış gelmişim

(Çiçekçi kız, kaçan hizmetçinin arkasından güier Sonra döner, raftan bir çiçek budama makası alır Saksıdaki çiçeklerle meşgulken gene kapıdan bir müşteri girer Kolunda evrak çantası, burnunda kelebek bir gözlük taşıyan müşteri hafif sarhoş taklidi ile konuşur) KÂTİP - Kolay gelsin çiçekçi abla

ÇİÇEKÇİ KIZ - Buyurunuz efendim Bir şey mi arzu ettiniz?

KÂTİP - Bu da sorulur mu? Bu dükkâna gelenin elbet bir isteği olacak Ya bir saksı çiçek ya bir buket yahut da çelenk (Kendi kendine) Yahu burası amma güzel kokuyor ha (Çantasından bir kartvizit çıkarır

Çiçekçi kıza verir) önce kendimi tanıtayım: Ben, İçki-sevenler Derneği'nin kâtibiyim Bu cemiyet, daha yeni kuruldu Bugün, bütün üyelerin katılmasiyle bir açılış töreni yapılacak Ondan sonra içki, saz Vur patlasın, çal oynasın İçkiseverler Derneği nam salacak, nam Salonu süsleme işini ben aldım üzerime Üyelerimizin gönlü, gözü açılsın diye, birkaç sepet çiçek yaptıracağım Haydi kızım, şöyle en tazelerinden bize bir şeyler hazırla da alıp gideyim

(Katip sandalyeye çöker Çiçekçi kız bu müşteriden de memnun değildir,!

ÇİÇEKÇİ KIZ - Efendim, zannedersem burada vaktinizi boşuna kaybedeceksiniz

KÂTİP - (Anlamaz) Kızım benim acelem yok Ne zaman hazırlarsan o vakit alır giderim Oraya, buraya koşmaktan daha gazeteye göz atamadım (Çıkarır, açar) Sen çiçekleri hazırlarken ben de şurada hem okur, hem de biraz dinlenirim

ÇİÇEKÇİ KIZ - Efendim, maksadımı İyi anlatamadım Çiçeklerim İçki sevenleri sevmezler de

KÂTİP - O da ne demek? Çiçeklerin keyfine göre hareket edecek değiliz ya Parasıyla değil mi? İstersem, dükkândaki bütün çiçekleri bir kamyona doldurur, götürürüm

ÇİÇEKÇİ KIZ - İş sizin bildiğiniz gibi değil efendim Benim çiçeklerim içki sevenlerin değil, Yeşilay kurumunun salonlarını süslemekten zevk alır Benim çiçeklerim, her felâkete kucak açan, kanat geren Kızılay kurumuna lâyıktırlar Benim çiçeklerim Çocuk Esirgeme Kurumu'nun baktığı yavruların masum başlarını süslerler Benim çiçeklerim törenlerde alay alay geçen Mehmetçik'lerin başına Türk Hava Kurumu uçaklarından demet demet serpilmek isterler Benim çiçeklerim

KÂTİP - (Sinirlenir, bağınr) Senin çiçeklerin, senin çiçeklerin Bıktım senin çiçeklerinden Sanki çiçekler nereye gideceklerini bilirlermiş gibi bana masal söylüyorsun

ÇİÇEKÇİ KIZ - Masal değil, gerçek İstersen kendileri size söylesinler (Çiçeklere) Benim nazlı, güzel çiçeklerim Konuştuklarımızı duydunuz İçkisevenler Derneği'ne gitmek ister misiniz?

ÇİÇEKLER - (Hep bir ağızdan)

Boş yere yorulmasın Biz oraya gitmeyiz Saksımızda çürür de, Burayı terk etmeyiz!

(Kâtibin burnundan gözlük koltuğundan çanta düşer Onları acele toplar, çiçeklere korku ile bakarak kaçar)

KÂTİP - Üstüme iyilik, sağlık Üstüme iyilik, sağlık

(Dernek kâtibinin palas pandıras kaçışına çiçekçi kız güler Başını sallar Gene makasla budama işlerine devam eder Bu sefer dükkâna soluk soluğa bir müşteri daha gelir Koşarak geldiği için düzgün konuşamaz)

MÜŞTERİ - Ça çabuk ba bana bir buket çiçek Ama çok çabuk (Mendiiini çıkarır, terini siler)

Haydi çabuk, ne duruyorsun?

ÇİÇEKÇİ KİZ - Efendim, şurada bir dakika dinlenin, yorulmuşsunuz

MÜŞTERİ - Yorulmak da lâf mı? Yüz metre şampiyonu gibi koşa koşa geldim

ÇİÇEKÇİ KIZ - Çiçek almak için bu kadar aceleye ne gerek vardı?

MÜŞTERİ - Uçak kalkıyor, uçak Daha buradan otobüsle havaalanına gitmek, uçak kalkmadan yetişmek lâzım

ÇİÇEKÇİ KIZ - Seyahate mi çıkıyorsunuz efendim?

MÜŞTERİ - Hoppala Sen gazete muhabiri misin, nesin? Seyahate ben değil, patronum çıkıyor Gözüne girmek için bir buket çiçek götüreceğim Seyahatten dönüşünde belki maaşıma zam yapar Ne yapalım kızım, geçim dünyası (Saatine bakar) Eyvah, yirmi dakika kaldı, yetişemeyeceğim Haydi çabuk ol (Kalkar) Yoksa ben şuradan birkaç demet toplar, giderim haa (Çiçeklere atılır Çiçekçi kız önüne geçer)

ÇİÇEKÇİ KIZ - Yağma yok Çiçeklerimin bir yaprağına bile dokunamazsınız Hem siz, patronunuzun görüne girip ondan zam koparmak için çiçek götürmeyi düşüneceğinize işinizi, görevinizi düşünseniz patronunuzu daha çok memnun edersiniz sanırım

MÜŞTERİ - Ben buraya ders almaya değil, çiçek almaya geldim Paramla değil mi?

ÇİÇEKÇİ KIZ - Para ile de olsa çiçeklerim birisini aldatmak, ötekini elde etmek, berikinin gözünü boyamak, hayırsız ve yararsız toplantıları süslemek gibi şeyleri sevmezler

MÜŞTERİ - Tuhaf şey, Senin, aklından zorun var galiba

ÇİÇEKÇİ KIZ- Hamdolsun, hiçbir zorum yok Ben çiçeklerimin fikrini ve arzusunu almadan bir şey yapamam İsterseniz bir kere de onlara sorayım (Çiçeklere sorar) Benim duygulu ve sevgili çiçeklerim Konuştuklarımızı duydunuz Siz ne dersiniz? ÇİÇEKLER - (Hep bir ağızdan)

Hayır hayır gitmeyiz, Ne olursak olalım Uçakta solmaktansa, Şu dükkânda solalım!

MÜŞTERİ - (Elini kulağına koyar, dışarıyı dinler) İşte bir uçak sesi (Pencereye koşup bakar) Evet, uçak havalandı Bizim zamlar yandı (Sandalyeye yığılır, baygınlık geçirir Çiçekçi kız raftan bir çiçek alır Müşterinin burnuna değdirir Müşteri ayılır Şaşkın şaşkın söylenerek çıkar, gider) Uçak havalandı, zamlar yandı Uçak havalandı, zamlar yandı ÇİÇEKÇİ KIZ - (ön plâna gelir Bir kenara dayanarak düşünür Sonra çiçeklere döner Gördünüz mü benim güze! çiçeklerim? Sabahtan beridir hiçbir şey satamadım Gelen müşterilerle gitmek istemediniz Artık kimse de gelmez oldu Ben sizi su İle hava ile beslerim ama beni kim besleyecek? Evde annem, kardeşim de benim elime bakıyorlar

ÇİÇEKLERİN KOROSU

İyi kalpli sahibimiz

Sen istersen biz gideriz

Ayırmayız iyi, fena,

Talihimiz buymuş, deriz

Fenalardan çoktur, inan

Bu dünyada iyi insan

Gönlün bir an rahat olmaz

Bu varlığa İnanmazsan

İyilikler, doğruluklar

Fenalığı ergeç kovar

Sabredelim biraz daha,

Gün doğmadan neler doğar

(Koro bitince kapının çıngırağı çalınır Çiçekçi kız sevinir Üstünü, başını düzeltir Kapıdan iki küçük çocuk başı görünür)

ÇİÇEKÇİ KIZ - Buyurun çocuklar, gelin Bir şey mi istediniz?

BİRİNCİ ÇOCUK- (Kapıdan başını uzatarak) Ünlü Bahar Çiçekevi burası mı?

ÇİÇEKÇİ KIZ - Burası, burası Buyurun

ÇOCUKLAR - (Etrafa bakınarak girerler) Günaydın!

ÇİÇEKÇİ KIZ - Günaydın kardeşler Bir emriniz mi var?

ÇOCUKLAR - Emir filan yok bizde Okuldan gönderdiler bizi

BİRİNCİ ÇOCUK - (ötekini göstererek) Şey, öğretmenimiz gönderdi Dedi ki

İKİNCİ ÇOCUK- (Arkadaşının sözünü keser) Dedi ki çarşıya gidin Cumhuriyet alanında ünlü, ünlü

BİRİNCİ ÇOCUK - Bahar Çiçekçisi vardır Ona benden selâm söyleyin

ÇİÇEKÇİ KİZ- Sağ olun çocuklar

BİRİNCİ ÇOCUK - (Yutkunur, tekrarlar) Selâm söyleyin

ÇİÇEKÇİ KIZ-Sağ olun

İKİNCİ ÇOCUK - (Atılır) Selâmdan sonra dedi ki: Bugün okulda müsamere yapacağız Başarı gösteren çocukiara verilmek üzere oradan karanfil

BİRİNCİ ÇOCUK-Menekşe,

İKİNCİ ÇOCUK-Sümbül,

BİRİNCİ ÇOCUK - Gül,

İKİNCİ ÇOCUK-Gelincik,

BİRİNCİ ÇOCUK-Lâle

İKİNCİ ÇOCUK - Çiçeklerin en güzellerinden bize bir buket hazırlasın Alın, gelin dedi (Arkadaşına) Değil mi?

BİRİNCİ ÇOCUK- Evet, öyle dedi

ÇİÇEKÇİ KIZ - öğretmeninizin emri başüstüne Yalnız bir şey var

ÇOCUKLAR - (İkisi birden) Nasıl şey?

ÇİÇEKÇİ KIZ - Benim çiçeklerim birbirini çok severler Hele şu dükkândan hiç ayrılmak istemezler Buradan giden arkadaşlarının arkasından günlerce, haftalarca ağladıkları olur

BİRİNCİ ÇOCUK-Ama biz

ÇİÇEKÇİ KIZ - Evet, siz okuldan geldiniz öğretmeniniz dedi ki gidin, Bahar Çiçekevi'nden karanfil,

BİRİNCİ ÇOCUK-Menekşe,

İKİNCİ ÇOCUK-Sümbül,

BİRİNCİ ÇOCUK-Gül,

İKİNCİ ÇOCUK-Gelincik,

BİRİNCİ ÇOCUK-Lâle

ÇİÇEKÇİ KIZ - Gibi çiçeklerden bir buket yaptırın alın, gelin değil mi?

ÇOCUKLAR - (İkisi birden başlarını sallarlar) Evet

ÇİÇEKÇİ KIZ - Evet ama cici kardeşler, demin dediğim gibi, benim çiçeklerim pek nazlı, pek duyguiu şeylerdir Sabahtan beri kaç müşteri geldi İse hiç biriyle gitmek istemediler Ama sizin güzel hatırınız için bir de kendilerine sorayım Bakalım, sîzinle gitmek isterler mi?

BİRİNCİ ÇOCUK - (Hayrette) Kendilerine mi soracaksınız?

ÇİÇEKÇİ KIZ - Evet kendilerine soracağım (Menekşe kılığında giyinmiş olan çocuğun yanına gider)

Sen söyle mavi menekşe, okuldan gelen bu küçük müşterilerim İçin yapacağım bukete katılmak ister misin?

(Müzik başlar Tempoya uyarak Menekşe ortaya gelin)

MENEKŞE - Menekşeyi en çok seven Çocuklardır, biliyorum Bunun için ben onlarla, Koşup gitmek diliyorum Beni seven, bilen çoktur, Benden güzel çiçek yoktur (Şarkı bitince Menekşe yerine geçer)

BİRİNCİ ÇOCUK - (İkinciye) Biz yanlış geldik galiba Burası çiçekçi dükkânı değil

İKİNCİ ÇOCUK - Ya ne burası?

BİRİNCİ ÇOCUK- Canlı bebek mağazası olmasın?

İKİNCİ ÇOCUK-Bilmem ki

ÇİÇEKÇİ KIZ - (Gelincik'e doğru gider) Haa Sen burada mısın Gelincik? Sana git, derim ama kokun yoktur diye seni beğenirler mi bilmem?

GELİNCİK - (Kalkar, ortaya gelir)

Al tenimin rengi parlar, Al gelinciği her görende Yeryüzünün en şerefli, Bayrağının rengi bende Allardan al güzel rengim, Hangi çiçek benim dengim! (Şarkısını söyler yerine geçer)

ÇİÇEKÇİ KIZ - Allah Allah Hangi çiçeğe sorsam bu sefer hepsi gitmek istiyor Bu gidişle dükkânı boşaltacaklar

BİRİNCİ ÇOCUK - Çiçekçi abla, sen onları keyfine bırakırsan, bu kapalı yerde hiçbiri kalmak istemez Hele okuldaki müsamereyi bir duysalar, oraya gitmek için can atarlar

ÇİÇEKÇİ KIZ - Durun bakalım, bir tanesine daha soralım Bu dükkânımın en nazlı çiçeğidir Bakalım o ne diyecek? (Gül kılığına girmiş çocuğa sorar) Benim nazlı gülüm Yoksa sende mi ötekiler gibi düşünüyorsun? Eğer sen de gitmek istiyorsan hiç olmazsa son bir defa güzel sesini duyayım; mis gibi kokunu ciğerlerime çekeyim

GÜL- (Ortaya çıkar

Çiçeklerin ecesiyim, Benden güzel çiçek nerde?

Yediveren gül yüzünden, Bülbül girer türlü derde Ne karanfil, ne de sümbül Şarkı söyler bana bülbül (Kısa, hafif bir vals yaparak yerine geçer)

BİRİNCİ ÇOCUK- (Arkadaşlarını sahne önüne çeken) Bana bak, ben korkmaya başladım İKİNCİ ÇOCUK-Ben de

BİRİNCİ ÇOCUK - Biz bu konuşan çiçekleri okula götürürsek; bütün seyircilerin ödleri kopar

ÇİÇEKÇİ KIZ - (Çocuklara) Sevimli, küçük müşterilerim! Görüyorsunuz ki en değerli çiçeklerim bile artık burada kapalı yaşamaktan bıkmışlar Başka yerler, başka insanlar görmek İstiyorlar Hakları da var Ben bile aynı yerde oturmaktan, aynı şeyleri görmekten bıkıyorum Şimdi söyleyin bana bakayım, okulunuz İçin hazırlanacak buket kime verilecek? Yoksa okulda

ÇOCUKLAR - (İkisi birden] Müsamere var!

ÇİÇEKÇİ KIZ - Ne müsameresi?

ÇOCUKLAR - 23 Nisan Müsameresi

ÇİÇEKÇİ KIZ - 23 Nisan mı? (Elini birkaç kere alnına vurur) Ah şu benim dalgın başım Nasıl oldu da ben Çocuk Bayramı Haftasında olduğumuzu unuttum?

BİRİNCİ ÇOCUK - Çiçekçi Abla, sen bugün çok dalgınsın Deminden beri kaç kez söyledik, okulda müsamere var diye Bizi öğretmen gönderdi Dedi ki: Ona benden selâm söyleyin

İKİNCİ ÇOCUK - Selâmdan sonra dedi ki, bugün okulda 23 Nisan Bayramını kutlayacağız Müsamere-de başarı gösteren çocuklara verilmek üzere bize en güzel çiçeklerden karanfil,

BİRİNCİ ÇOCUK-Menekşe,

İKİNCİ ÇOCUK »Sümbül,

BİRİNCİ ÇOCUK-Gül,

İKİNCİ ÇOCUK-Gelincik,

BİRİNCİ ÇOCUK-Lâle

İKİNCİ ÇOCUK - Gibi çiçeklerden güzel bir buket hazırlasın Alın gelin, dedi (Arkadaşına) Değil mi?

BİRİNCİ ÇOCUK - Evet, öyle dedi Hem çiçekçi Abla, bugün Türk çocuklarının en büyük günü İnsan onu nasıl unutur?

ÇİÇEKÇİ KIZ - Hakkın var kardeşim ömrüm oldukça bu dalgınlığımı affetmeyeceğim (Telâşlanır) Ben size şimdi en güzel çiçeklerimden çabucak bir demet yapayım

(Çiçeklere doğru yürür)

ÇİÇEKLER - (Hepsi ayağa kalkmış, ortada canlı bir buket gibi toplanmışlardır) Biz hazırız

ÇİÇEKÇİ KIZ - Tuhaf şey! Bu, ne demek? Belki ben hepinizi göndermeyeceğim

ÇİÇEKLER - (Hep birden]

Hep birlikte gideceğiz; Müsamere göreceğiz; Başarılı çocuklara Bin bir çelenk öreceğiz

GÜL - [İki adım önce çıkar) Böyle mutlu bir günde yurt çiçeklerini birbirinden ayırmak haksızlık olur Biz hepimiz gitmek istiyoruz Türk çocuklarının bu en sevinçli günlerinde onlarla bir arada bulunmak, okullarını süslemek bizim için sonsuz bir zevktir

ÇİÇEKÇİ KIZ - Çok doğru söylüyorsunuz Fakat

ÇİÇEKLER - (Hep birden) E, fakat

ÇİÇEKÇİ KIZ - (Üzgün bir sesle-} Beni yalnız bırakmak Yakışır mı sizlere? Varım, yoğum sevincim, Tek ümidim sizsiniz, Burda öksüz kalırım, Yaşayamam çiçeksiz

ÇİÇEKLER-(HEP BİRDEN Okula koşar, gelir Bizleri seven İnsan Hiç bir kimse unutmaz, Bugün: 23 Nisan!

ÇİÇEKÇİ KIZ - (Sevinir) Yaşayın benim sevgili çiçeklerim! 23 Nisan çiçekleri! Haydi öyleyse okula gidiyoruz Herkes bir saksı olsun

(Sahnedekilerin hepsi, kenarlarda ve raflarda duran saksı ve çiçekleri alırlar Sahne önünde çiçekten bir halka gibi dururlar 23 Nisan marşı söylenir)

ÇİÇEKLERİN KOROSU

O gündü Anayurdun Canına can katıldı, "Egemenlik ulusun!" Diye temel atıldı

Yirmi Üç Nisan günü, Yirmü Üç Nisan günü Dinlensin yerler, gökler Egemenlik türkünü!

(Marş bitince çiçek alayı hareket eder, ağır ağır perde kapanır)

İsmail Hakkı SONAT



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.