|  | 3 Kişilik Komik Skeç - Böyle Olur Bizim Oralarin Stand By Anlaşması |  | 
|  10-24-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   3 Kişilik Komik Skeç - Böyle Olur Bizim Oralarin Stand By Anlaşması3 Kişilik Komik Skeç - BÖYLE OLUR BİZİM ORALARIN STAND BY ANLAŞMASI 2 kişilikte oynanır EFEKT: Cadde gürültüsü NEVZAT: Hamdi  Hadi sen biraz bağır, yolcular toplana dursun, ben bir çay içip geliyorum   HAMDİ: (Uzaklaşarak) Tamam abi  NEVZAT: Şevki… Amorti Şevkiii, gel buraya   Bana bir çay kap gel len  ŞEVKİ: Emin misin abi? NEVZAT: Ne demek ulan şimdi bu? ŞEVKİ: Şu demek, çaya zam geldi   NEVZAT: Yalan söyleme, yalan söyleme… Ben Anadolu çocuğuyum, yılandan korkmam yalandan korktuğum kadar; Akşam Reha Muhtar’ı, Ali Kırcay’ı, Ahmet Hakan’ı, Defne’yi, hepsini dinledim  Hiç biri çaya gelen bir zamdan bahsetmediler   ŞEVKİ: Petrole, akaryakıta zam geldi ya abi   NEVZAT: Eee? ŞEVKİ: Akaryakıt ve petrole zam gelince her şeye zam gelir  Biz de çay fiyatlarını artırdık…  NEVZAT: İyi de oğlum, verdiğin çaylarda bir benzin tadı alamıyoruz  ŞEVKİ: Tüp neyle çalışıyor sanıyorsun abi? Siz de taşıma ücretlerine zam yapıyorsunuz  NEVZAT: (Kızarak; elini ona vurur gibi) Ülen biz her hafta mı zam yapıyoruz? ŞEVKİ: Petrol ürünlerine her hafta zam geliyor ama abi, zam gelmediği hafta da Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonu kesintisi arttırılıyor   NEVZAT: Ülen, zaten gözlerin yollarda böyle bekliyorsun; “Bu haftaki zam nerde kaldı, çok gecikti, acaba yolda başına bir şey mi geldi” diye, ŞEVKİ: Abarttın be abi! NEVZAT: (Sertçe) Şevki bana üç şekerli bir çay getir şevki? ŞEVKİ: Son şeyin mi abi? NEVZAT: Neyim mi? ŞEVKİ: Son kararın mı? NEVZAT: La git!   ŞEVKİ: (Gülerek kaçar) Tamam tamam getiriyorum  He he heee… | 
|   | 
|  | 
|  | 3 Kişilik Komik Skeç - Böyle Olur Bizim Oralarin Stand By Anlaşması |  | 
|  10-24-2012 | #2 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   3 Kişilik Komik Skeç - Böyle Olur Bizim Oralarin Stand By Anlaşması2/ ŞEVKİ: Buyur abi, günlük olağan çayınızı getirdim… Afiyet olsun   NEVZAT: Ülen Şevki bir de “mı acaba” deseydin var ya, alacaktım ayağımın altına…  Ne dikiliyorsun başımda… Aııhh ver bakayım len şu elindeki gazeteyi   ŞEVKİ: Ama abi daha manşetine bile bakmadım  NEVZAT: Hadi hadi sen müşterilerle ilgilen… ŞEVKİ: Tamam ama ne olursun bu sefer bulmacasını çözme? NEVZAT: Tamam çözmem için rahat olsun… (Çayını karıştırır, gazeteyi açar) Bakalım   O ne len… (Okur gibi) “Kemal derviş tenis oynadı”  (Çayından bir yudum alır – çay için-) Ohaa oha bu ne len, bu dudak payı ne len?   Merdivenle mi ineceğiz çaya, ülen Şevki çaycılık stajını  Mozambik’te mi yaptın be…  (Gazeteyi tekrar düzeltir) Bakalım ne var başka, hah… (Okur gibi) “İstanbul, 2008  olimpiyatlarına aday olamadı  Olay  Kadıköy Çarşı Esnafında şok etkisi yaptı  ‘Avrupa Avrupa duy sesimizi’ sloganları eşliğinde   sokaklara dökülen Çarşı Esnafını, Olimpiyat Komitesi Yetkilileri: ‘kontenjanlar dolu olduğu için 2008’e aday olamadık ama, 3816  Olimpiyatları için büyük bir ümit taşıyoruz’ diyerek sakinleştirdi  ” ŞEVKİ: Abi, çay parasını tahsil edelim   NEVZAT: (Cebini yoklar) Ana hiç bozuk para kalmamış… Geçerken vereyim   ŞEVKİ: Defter de epey kabardı bak abi! NEVZAT: Ulan ülkenin dış borcundan daha mı fazla be   ŞEVKİ: Ama abi? NEVZAT: Topu topu 30 bardak çay borcumuz var, yaptığın muameleye bak be  Ulan ben IMF miyim de tak çıkarıp vereyim, istediğin parayı   ŞEVKİ: Lamı cimi yok abi, bu sefer kesin alacağım çay parasını! NEVZAT: (Sakin) Şevkiii… Amorti Şevkiiii, yaklaş sana ne diyeceğim  Hani şu Naciye var ya, senin sözlün  ŞEVKİ: Eveet NEVZAT: Onun annesi var, Bedriye   ŞEVKİ: Eveeeet NEVZAT: Senin müstakbel kaynanan… Bedriye hanım Kadıköy’deki işine kimin minibüsüyle gidip geliyor… ŞEVKİ: Eeiii?… NEVZAT: Otoban Nevzat’ın elbette ki  Bak Amorti Şevki, seninle bir Stand by anlaşması yapalım  ŞEVKİ: Beni katakulliye getirmeyeceksin di mi abi? NEVZAT: Getirir miyim Amorti Şevki? Bak işte anlaşma; ben Bedriye Hanım’dan minibüs parası almayacağım, sebebini sorarsa da Amorti Şevki alma dedi diyeceğim  ŞEVKİ: “Şevki” de; Amorti şevki deme   NEVZAT: He tamam, sen de buna karşılık benim borçları sileceksin; anlaştık? ŞEVKİ: Anlaştık he he… Gazete sen de kalabilir abi, bulmacayı da çözebilirsin   NEVZAT: Ulan Peşin parayı duyunca nasıl yamıştın… Hadi bana eyvallah   3/ EFEKT: Cadde gürültüsüne çığırtkan sesleri karışmıştır HAMDİ: Hadi Aksaray Aksaray Aksaray NEVZAT: (Uzaktan yaklaşır) Ulan sen deminden beri “Aksaray” diye mi bağırıyorsun lan? HAMDİ: Aksaray Aksaray…  Ne oldu abi? NEVZAT: Olum Aksaray iki ay önceki hattımızdı Lan  Şuralara, şu çevrene bir baksana lan  burası neresi?… HAMDİ: Anaaa…  Abari!   NEVZAT: İndir içerdeki Aksaray yolcularını… Olum ben sana boşuna mı veriyorum lan, üç ayda yirmi milyonu, iki aydır öğrenemedin… Kadıköy diyeceksin, Kadıköy’e varınca da “Üsküdar” diye bağıracaksın  4/ HAMDİ: Hadi Üsküdar Kadıköy, Aksüküdar Akkadıköy Aks Üsküdar  NEVZAT: Ben ne Yapayım lan seni Badanaj Hamdi? Hadi söyle ne yapayım şimdi? HAMDİ: (Hüzünlenir) Abi ne bağırıyorsun ya, kaşında Teke Tek Programı konuğu mu var? Ağzım alışmış işte, diyemiyorum   NEVZAT: (Yatıştırmaya çalışır) Canım canım… Hadi aslanım, dersin sen  Ben seni diksiyon kurslarına yollayacağım  Gülgün Feyman’dan ders aldırtacağım  Reha Muhtarlar, Ali Kırcalar ders verecek sana   HAMDİ: (Sevinir) Gerçek diyorsun, değil mi abi? NEVZAT: (Kendi Kendine) Hıh diksiyon kurslarına gönderiyim, ondan sonra Ana Haber Bülteni Spikeri ol bizi kazıma   (Hamdi’ye)  Hadi aslanım, hadi Badanaj Hamdi’m benim, yaparsın sen, söylersin sen   HAMDİ: Nevzat Abi, Bir şey diyeceğim, ben yine iyiyim biliyor musun? NEVZAT: Tabi iyisin oğlum   HAMDİ: Bizim bir muavin arkadaş vardı, İzmarit Avni, NEVZAT: Tanırım, Bir ara Sumsuk Zihni’nin yanındaydı   HAMDİ: O abi, “Yukarı Dudullu Halâskârgazi”diyemediği için işten atılmış biliyor musun? “Git adını söyleyebileceğin bir hatta çalış” demişler   NEVZAT: Ben biliyordum yeteneksiz olduğu  HAMDİ: Hadi söyle “Yukarı Dudullu Halâskârgazi” NEVZAT: “Yukarı Dudullu Halâskârgazi”  HAMDİ: “Kara kartal sarkar dal kalkar; dal sarkar kara kartal kalkar”, hadi söyle   NEVZAT: Len de git işine’ HAMDİ: Kadıköy, Kadıköy! NEVZAT: İyi bağır yolcu gelmiyor, İyi bağır da yolcular toplansın  (Kendi de bağırır) Hadi Kadıköy  Kadıköy, Kadıköy   Böyle bağıracaksın  HAMDİ: Üsküdar Kadıköy, Kadıköy…  Bu bölüm “Şoförsem Günahım Ne” adlı oyunumun birinci bölümünden   ÖNCEKİ SAYIDA NE YAZMIŞIZ BULMACA BULDURMACA 1/ EFEKT: Kuş cıvıltıları NEVZAT: Hamdi, söyle bakalım; bir renk? HAMDİ: Sarı  NEVZAT: Sa…rı… Sarı uymuyor   HAMDİ: Kahverengi  NEVZAT: Kah   ve…ren…gii   Üç harf eksik kaldı   HAMDİ: O zaman “neskahverengi”  NEVZAT: Nes   kah   veren…gi… Oldu lan… Dur bakalım bu “Kö” neymiş  Altının ikisi, bir nota… Kö diye bir nota var mı lan Hamdi  Orhan babadan böyle bir nota duydun mu sen hiç? HAMDİ: Orhan Baba’dan duymadım da, kıpraşımlı bir sanatçı var ya ondan duymuş olabilirim  Ha Azer Bülbül   NEVZAT: Dalga geçme  Şurada, ayda yılda bir gazete bulmuşuz, ayda yılda bir bulmaca çözüyoruz içine turp suyu sıkma  HAMDİ: Ha hatırladım abi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Devlet Konservatuarı yaylı sazlar bölümü, müzikte yeni arayışlar yapıyordu, gazetede okudum… onlar bulmuş olabilir… bu kadar aradıklarına göre, bulmuşlardır dokuzuncu notayı herhalde  | 
|   | 
|  | 
|  | 3 Kişilik Komik Skeç - Böyle Olur Bizim Oralarin Stand By Anlaşması |  | 
|  10-24-2012 | #3 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   3 Kişilik Komik Skeç - Böyle Olur Bizim Oralarin Stand By Anlaşması2/ NEVZAT: Hayda şurada da bir ZB çıkmış   Bakalım… Yukarıdan aşşa beş… bir element  HAMDİ: ZB, zibidinyumun simgesi abi, duymadın mı hiç? NEVZAT: Zibidinyum mu? Neyse Nil’in kenarında yetişen ve milattan önce yaprakları kitap malzemesi olarak kullanılan bir kamış türü? HAMDİ: Şeker kamışı NEVZAT: şe   ker   kamı…şı  … ı sığmıyor… HAMDİ: Siyah kareleri yanlış yere koymuşlar abi yine, üstüne yaz sen “ı”yı  NEVZAT: Tamam uzatma da şu “ÖM” neymiş ona bakalım   HAMDİ: Tersi milattan önce…   NEVZAT: Yok…  Ne bu… “Ömerikyumun simgesi”  İyi valla okulda bize öğrettikleri 114 element vardı  200’e çıktı   HAMDİ: Ne diyorsun abi sen! Bilim hızla ilerliyor  Demek ki  Ömer adında biri bulmuş, Bir Türk, helal olsun  NEVZAT: Helal olsun valla  Ben de diyordum,  niye kitaplarda yazmaz bu elemen?… Bir Türk buldu ya   HAMDİ: Abi biz zehir gibi milletiz bir aslında  Bu NASA’nın Apollo 11 var ya, uzaya gönderdiler; bizim Kaportacı kazım yapmış  Projesini de kroki Nuri çizmiş de söylemiyorlar saklıyorlar   NEVZAT: Hamdi, boğaz köprüsünün altında var ya hazineler varmış lan  Bizim  Dedektör Tevfik ben çıkarıvereyim demiş de  Japonlar izin vermemiş  Köprüyü onlar yaptı ya… HAMDİ: Kendileri götürecekler NEVZAT: Tersi kozmonot  Bunu bilmeyecek ne var; astronot   Hah astronot, dedin de aklıma geldi  Niyazi amcanın yurt dışında  okuyan bir oğlu vardı  HAMDİ: Cemalettin, NEVZAT: Heee  Niyazi amca; “oğlum astronot olacak” deyip duruyordu  Ne olmuş, Cemalettin astronot olmuş mu? HAMDİ: Geçen Niyazi Amca’yla sanayi de karşılaştık, Cemalettin astronot “olmuş”   NEVZAT: Yapma Len Hamdi, nasıl olmuş, o kadar kolay mıymış? HAMDİ: Torpil Nevzat Abi, torpil  Okuldan Amerikalı yakın bir arkadaşı George Dabılyu Bush’un  emmisinin oğluymuş  Adam NASA’da  işe  guyuvermiş Cemalettin’i  Öğle yemeği bedava,  sigarasını da cebine koyuvermiş,  tam gün de sigortasını yapıvermişler… Cemalettin  paraya para demiyormuş  NEVZAT: Ya ne diyormuş? HAMDİ: “Paya” diyormuş, herif “r”leri söylemiyordu ya abi… Niyazi amca iki hafta önce oğlunun ziyaretine gitti ta Amerika’lara  Cemalettin, Niyazi Amca’yı Yankiler’le Losencılıs takımının beysbol maçına bile götürmüş  Göndermeden iki gün önce de Niyork Numune Hastanesinde baştan ayağa bir kontrolden geçirttirivermiş  Ha  uçağa bindirirken de  bin dolar kuyuvermiş cebine  Niyazi amca; “yok oğlum gerek yok” dediyse de, “al baba yav” demiş  “kulak arkası yaparsın” demiş   (Birlikte gülerler) | 
|   | 
|  | 
|  |