![]() |
Karıncaların Hayatı |
![]() |
![]() |
#1 |
[KAPLAN]
|
![]() Karıncaların HayatıYeryüzünde en kalabalık nüfusa sahip olan canlılar, karıncalardır ![]() ![]() ![]() Böcek türlerinin en "sosyal"lerinden biri olan karıncalar, son derece iyi "örgütlenmiş" bir düzen içinde, "koloniler" denen topluluklar halinde yaşarlar ![]() ![]() Karıncalar besinlerini üretip depolarken, yavrularını gözetir, kolonilerini korur ve savaşırlar ![]() ![]() ![]() Günümüzde toplumsal örgütlenmeleri sağlamak, sosyo-ekonomik sorunlara kalıcı çözümler bulabilmek için kurulan "düşünce grupları"nda (think-tankler), üstün zeka ve eğitim düzeyine sahip araştırmacılar geceli gündüzlü çalışmalar yapmaktadırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peki bu milimetrik canlılar nasıl oluyor da böyle bir düzeni sağlayabiliyorlar? Bu mutlaka cevap aranması gereken bir sorudur ![]() Bu soruya cevap vermeye çalışan evrimciler, karıncaların 80 milyon yıl önce arkaik bir yabanarısı türü olan "Tiphiidae"den türediklerini, 65-40 milyon yıl önce aniden "kendi iradeleriyle" sosyalleşmeye başladıklarını ve böceklerin evriminin en üst basamağını oluşturduklarını iddia ederler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yanıtlanması gereken sorular bu kadarla sınırlı değildir ![]() Peki bu mücadele içinde bir "kast sistemi" nasıl ortaya çıkmıştır? Öncelikle şu sorunun cevaplanması gerekir: Kraliçe ve işçi farkı nasıl ortaya çıkmıştır? Evrimciler bu noktada, işçilerin arasından bir grubun çalışmayı bıraktıklarını ve uzun bir zaman dilimi içinde genetik farklılıklar yaşayarak işçi karıncalardan farklı bir fizyolojiye sahip olduklarını öne süreceklerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Tüm böcekler hayatlarının büyük kısmını yiyecek aramakla geçirirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tüm bunlar bizi tek bir noktaya götürmektedir: Karıncaların milyonlarca yıl önce günlerden bir gün "sosyalleşmeye" başladıklarını iddia etmek, aklın ve mantığın tüm temel kurallarını çiğnemek demektir ![]() ![]() Sosyal Hayat Karıncaların koloniler halinde yaşadıklarından ve aralarında mükemmel bir işbölümünün hakim olduğundan bahsetmiştik ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncalar üzerine uzun yıllar araştırma yapmış pek çok bilim adamı, onların ileri sosyal davranışları konusuna henüz bir açıklık getirememiştir ![]() ![]() ![]() 60 yıllık araştırma ve çalışmadan sonra hala karıncaların detaylı sosyal davranışlarına hayret ediyorum ![]() ![]() ![]() Karıncaların bazı kolonileri, nüfus ve yaşama alanı açısından o kadar geniştir ki; bu denli büyük bir alanda kusursuz bir düzen oluşturabilmeleri açıklanabilecek gibi değildir ![]() ![]() ![]() Bu geniş kolonilere bir örnek olarak Afrika'nın İshikari sahilinde yaşayan, Formica Yesensis adındaki karınca türünü verebiliriz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çok geniş bir alana yayılarak yaşamalarına rağmen, ebatları da düşünüldüğünde, karıncaların hiçbir karışıklık çıkarmadan düzeni korumalarını açıklamak oldukça zordur ![]() ![]() ![]() ![]() Son derece küçük olan karıncalar, bu küçüklüklerinin yanısıra kusursuz bir sosyal düzen içinde yaşamlarını sürdürmektedirler ![]() Karınca topluluklarında ise ne polis, ne jandarma, ne de bekçiye gerek duyulmamaktadır ![]() ![]() ![]() Kast sistemi İstisnasız her karınca topluluğu kast sistemine kesin olarak bağlılık gösterir ![]() ![]() Birinci kastın üyeleri üremeyi sağlayan kraliçeler ve erkeklerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkinci kastın üyeleri askerlerdir ![]() ![]() Üçüncü kast ise, işçi karıncalardan oluşur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşçi ve asker karıncalar da kendi aralarında küçük bölümlere ayrılırlar ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bunların sonucunda ortaya çıkan şudur: Karınca topluluklarında her birey kendi üzerine düşeni eksiksiz olarak yapmaktadır ![]() ![]() ![]() Bu sistemin nasıl oluştuğunu düşündüğümüzde ise kaçınılmaz olarak Yaratılış gerçeğine varırız ![]() Nedenini açıklayalım: Ortada kusursuz bir düzen olduğunda, mantıksal olarak, bu düzenin mutlaka planlayıcı bir akıl tarafından kurulmuş olması gerektiği sonucuna varırız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncalarda da aynen ordu disiplinine benzer bir disiplin vardır ![]() ![]() ![]() Bu irade, o denli müthiş bir planlama gerçekleştirmiştir ki, inceledikçe insanları hayran bırakmaktadır ![]() ![]() ![]() Sorun, canlıların niye birbirlerine yardım ettikleridir ![]() ![]() ![]() ![]() Özveri olgusunu açıklamanın klasik bir şekli, bunun grubun veya türün çıkarına olduğu özverili bireylerden oluşan toplulukların bencil bireylerden oluşan topluluklara kıyasla evrimde daha başarılı olacağıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncalar Kapıcılık Yapabilir mi? Karınca kolonilerindeki sistemin detaylarını incelediğimizde, bu sistemi kuran ve yöneten, gözle görülmeyen iradenin gücünü daha somut bir biçimde hissederiz ![]() ![]() Karınca yuvalarının dış dünya ile bağlantıları, genellikle sadece bir karıncanın geçebileceği genişlikteki küçük bir delik vasıtasıyla sağlanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anlaşılan, binaları korumak için kapıcı bulundurma fikri insanlardan önce, vücutlarının en güçlü bölümüyle girişi kapayan, aynı zamanda kendini kamufle eden ve doğru "parolayı" söylemeyenleri içeri almayan kapıcı karıncalar tarafından uygulamaya konmuştur ![]() Yukarıda bahsettiğimiz kapıcı karıncanın kafasının tam deliğe uygun olmasının, rengi ve deseninin çevreyle uyum içinde bulunmasının, tanımadığı hiç kimseyi içeri almamasının kendi isteğine bağlı olamayacağı çok açıktır ![]() ![]() ![]() Düşünelim: Bir karınca niye kapıcı olmak istesin ki? Üstelik bir seçim hakkı olsa, neden en zahmetli ve en özveri gerektiren işi tercih etsin? Bu tür bir imkanı olsa, kendisine en rahat ortamı ve en iyi hizmeti sağlayacak bir görevi tercih ederdi şüphesiz ![]() ![]() Evrim teorisine göre ise karıncaların her alanda gelişme göstermesi ve çok daha rahat yaşayabilecekleri bir kasta dahil olmak için uğraşmaları gerekmektedir ![]() ![]() Uzman Karıncalar Karıncalarda organizasyon, belirli bir işte uzmanlaşma ve iletişim, neredeyse insanlar arasında olduğu kadar başarılıdır ![]() ![]() Bilgisayar uzmanları bugün, karıncalardaki kollektif davranış biçimlerini laboratuvarlarda robotlarla üretmeye çalışıyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu açıklamalardan sonra, "uzman karıncalar"ın dünyasından ilginç bir örneğe göz atalım ![]() Grup Halinde Yaşamak Karıncaları Nasıl Etkiler? Karıncalarda işbirliğinin en belirgin örneği, bir işçi karınca türünün (Lasius Emarginatus) davranışlarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Başka bir örnek de, ateş karıncalarının gruplarından ince bir bariyerle ayrıldığında hemen bu engeli delerek koloninin diğer üyelerine ulaşmaya çalışmalarıdır ![]() Ayrıca grubun sayısı değiştiğinde de, karıncaların davranışlarında pek çok farklılıklar görülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu örneklerin bize gösterdiği, karıncaların tek başlarına yaşamayı başaramayacaklarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu durumda anlaşılan şudur: Karıncalar ilk yaratıldıkları günden beri sosyal bir sistem içinde ve gruplar halinde yaşayan varlıklardır ![]() Örnek Bir Karargah Önceki sayfalarda verdiğimiz ordu örneğini biraz genişletelim ![]() ![]() ![]() ![]() Ama bir şekilde içeri girdiğinizi farzedin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karargahın özellikleri bunlarla bitmiyor ![]() ![]() ![]() ![]() Bu tarz bir karargahın nasıl ve kimler tarafından dizayn edildiği sorulsa, herkes üstün teknoloji ve profesyonel bir ekip çalışması ile olduğunu söyler ![]() ![]() Oysa bahsettiğimiz bu karargah aslında bir karınca yuvasıdır ![]() Bu tip bir karargah meydana getirebilmek için gerekli bilgiyi edinmek, insan ömrünün uzunca bir bölümünü kapsar ![]() ![]() ![]() Karıncalarda Oto-Organizasyon Karıncalar dünyasında bir şef veya plan-program yoktur ![]() ![]() ![]() Kolonide yiyecek sıkıntısı başgösterdiğinde, işçi karıncalar hemen "besleyici" karıncalara dönüşürler ve yedek midelerindeki besin maddeleriyle diğerlerini beslemeye başlarlar ![]() ![]() Üstteki resimde karıncaların bir ağacın kökleri arasında kurdukları yeraltı şehri görülüyor ![]() ![]() ![]() Burada gösterilen fedakarlık gerçekten de ileri bir seviyededir ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncalarda aşırı nüfus diye bir problem de söz konusu değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Yuva yapımının ilk aşamasında, koloni üyeleri, ince bir giriş deliği açtıktan sonra bu deliğin ilerisini bir bölmeler labirenti haline dönüştürürler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Toplulukta iletişim Son yüzyılda karıncalar üzerinde yapılan bilimsel araştırmalar, bu küçük hayvanların arasında inanılması zor bir iletişim ağının var olduğunu ortaya koymuştur ![]() Büyük veya küçük herhangi bir karınca, başındaki karmaşık duyu organlarıyla, milyonlarca hatta daha fazla kimyasal ve görsel sinyalleri yakalar ![]() ![]() ![]() ![]() Bizler farkına varmasak da karıncalar, hassas duyu organları sayesinde oldukça değişik iletişim yöntemleri kullanırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncalar, arılar ve termitler gibi koloni halinde yaşayan sosyal canlılar üzerinde yapılan araştırmalarda, bu hayvanların iletişim sürecindeki tepkileri belli başlı kategorilere ayrılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Okuduğunuz bu çeşitli tepkilerle düzenli bir toplum yapısı oluşturan karıncaların, karşılıklı haber alışverişine dayalı bir hayatları vardır ve bu alışverişi sağlamada hiçbir zorluk çekmezler ![]() ![]() ![]() Karınca Grupları Arasında Bilgi Alış-Verişi Yeni keşfedilen bir besin kaynağına ilk önce öncü karıncalar gider ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Başka bir örnek, bir yuvadan başka bir yuvaya göç eden kaşif karıncalarla ilgilidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (1) Yeni bölgede toplayıcı görevi üstlenen karıncalar bulunur ![]() (2) Yeni bölgeye gelip nöbet tutan bir grup vardır ![]() (3) Toplanma talimatını almak için nöbetçi karıncaları izleyen karıncalar vardır ![]() (4) Bir grup da bölgede detaylı araştırma yapar ![]() Kuşkusuz bu kusursuz hareket planının karıncalar tarafından ilk var oldukları günden bu yana uygulanabiliyor olmasını hiç sorgulamadan kabullenemeyiz ![]() ![]() ![]() Kimyasal İletişim Yukarıda sayılan tüm iletişim kategorileri için bir genellemeye başvurulması gerekirse, bütün bunları tek bir şeyin yönlendirdiği söylenebilir: "Kimyasal Sinyaller" ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncalar arasındaki iletişim, kimyasal sinyallerin koku veya tat alma yoluyla aktarılmasi sayesinde kurulabilir ![]() Alomen, cinsler arası iletişim için kullanılan bir maddedir ![]() Feromen ise daha önce açıklandığı gibi, çoğunlukla bir cins içinde kullanılan ve bir karınca tarafından salgılandığında, diğeri tarafından koku olarak algılanan kimyasal sinyaldir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi, karıncaların yaptıkları işlemleri yapabilmek için, derin bir kimya bilgisine ihtiyaç vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Kimyasal maddeleri dünyaya geldikleri anda bile iyi tanımaları, karıncalara doğuştan kimya eğitimi veren bir "Öğretici"nin varlığını gösterir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Düşünün ki pek çok insan, karıncaların günlük hayatları içinde sürekli salgıladıkları "Feromen"in anlamını dahi bilmez ![]() ![]() ![]() ![]() Salgı Bezleri Şimdiye kadar bahsettiğimiz karmaşık kimyasal reaksiyonların gerçekleştirildiği belli başlı birkaç salgı bezi vardır ![]() ![]() ![]() Dufour bezleri: Bu bezlerde üretilen salgılar, alarm ve saldırı için toplanma gibi komutlarda kullanılır ![]() Zehir torbası: Zehir torbasında geniş çaplı bir formik asit üretimi olur ![]() ![]() ![]() ![]() Formik asit üreten karıncaların yaşadığı bir ormanda araştırmacılar, izah edilemeyecek kadar yüksek seviyede formik asite rastlamışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Pygidial Bezler: Bu bezlerin ürettiği salgıları üç ayrı karınca türü alarm sistemi olarak kullanır ![]() ![]() Sternal Bezler: Buradaki salgılar, koloni göçleri sırasında ve av kovalarken iz sürme ve askerleri bir araya toplamada kullanılır ![]() ![]() ![]() ![]() Ama böyle olmaz, çünkü ortada kusursuz bir tasarım vardır: Küçücük bir karıncanın zehir fışkırtmak için gövdesini nasıl döndüreceği planlanmış, bu gövdeyi çevirirken zorlanmaması için gereken yağın nerede ve nasıl üretileceği de önceden belirlenmiştir ![]() Metapleural Bezler: Bu bezlerin salgıladıkları sıvıların, vücut yüzeyini ve yuvayı mikroorganizmalara karşı koruyan antiseptik maddeler olduğu anlaşılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şunu unutmamak gerekir ki, bir karınca kendini mikroplardan korumayı bilmediği gibi, mikropların varlığından bile haberi yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi bu bölümde bahsedilen tüm salgı bezleri, karıncalar için hayati fonksiyonlar taşıyan birimlerdir ![]() ![]() ![]() Bu ise evrim teorisinin iddialarını kesin bir biçimde çürütür ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bunlardan çıkan sonuç, karıncaların, bu salgı bezleri ve onların hayati fonksiyonlarıyla beraber yaratılmış olduklarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncaların Kimlik Kartı: Koloni Kokusu Karıncaların birbirlerini tanıyabildiklerini, akrabalarını yani koloni arkadaşlarını ayırd edebildiklerini daha önce söylemiştik ![]() ![]() ![]() Bir karınca, diğer bir karıncanın kendi kolonisinden olup olmadığını kolaylıkla anlayabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer konuk aynı cinsten fakat farklı koloniden bir karıncaysa bunu da anlayabilirler ![]() ![]() Kolonilere Ait Koku Nasıl Elde Ediliyor? Aynı koloniye ait karıncaların birbirlerini tanımalarını sağlayan kokunun kaynağı tam olarak bulunamamıştır ![]() ![]() Yapılan deneyler, aynı cinsten olup farklı kolonilere ait olan karıncaların birbirlerini hidrokarbon farklılıklarından tanıdıklarını göstermiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Koloni Kokusu Evrim Geçirmiş midir? Koloni kokusu ile ilgili olarak, üzerinde durulması gereken çok önemli bir nokta evrim konusudur ![]() ![]() Evrim teorisini her türlü imkansızlığa rağmen savunmaya çalışan kişiler, feromenlerin doğal seleksiyonla (canlılarda meydana gelen faydalı değişikliklerin muhafaza edilip zararlılarının ayıklanması) elde edildiğini iddia etmektedirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncaların Daveti Karıncalar çok ileri düzeyde bir fedakarlık hissine sahiptirler ve bu meziyetleri nedeniyle, buldukları her besin kaynağına mutlaka diğer arkadaşlarını da davet eder ve besini onlarla paylaşırlar ![]() Böyle durumlarda besin kaynağını keşfeden karınca, diğerlerini de bu kaynağa yönlendirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncalar, davet edici karınca olmadığı zaman, besine giden izi takip ederek de hedefe ulaşabilirler ![]() ![]() Karıncaların diğer bir ilginç yönü ise, davet işleminde kullanmak üzere her birinin değişik görevleri olan çok sayıda kimyasal bileşik üretmeleridir ![]() ![]() ![]() ![]() Karınca topluluklarının bu derece bir dayanışma içinde olması, insanlar için düşünülmesi ve örnek alınması gereken bir davranış olarak değerlendirilebilir ![]() ![]() Dokunma yoluyla birbirleriyle iletişim kuran karıncalar Kimyasal İletişimde Dokunma Fonksiyonu Koloni içi organizasyonun sağlanmasında karıncaların antenleriyle birbirlerine dokunarak anlaşmaları, aralarında tam anlamıyla bir "anten dilinin" kullanıldığını gösterir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu davet hareketi bazı karınca türlerinde (Hypoponera) çok belirgindir ![]() ![]() ![]() Karıncalar, yuva arkadaşlarının vücutlarına antenleriyle dokundukları zaman amaç onlara bilgi vermek değil, salgıladıkları kimyasal maddeleri algılayarak bilgi almaktır ![]() ![]() ![]() ![]() Dokunarak iletişime verilebilecek en çarpıcı örnek, karıncanın kursağında sakladığı yiyeceği kısa bir dokunuşla ağzından çıkararak diğer bir karıncayı beslemesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sadece kısa bir anten teması ile karşılarındakilerin ne istediğini anlayabilmeleri, karıncaların kendi aralarında bir anlamda "konuşabildiklerini" gösterir ![]() ![]() Karıncalar arasında yaşanan paylaşma davranışı ise, evrim teorisi ile açıklanamayan fedakarlık örneklerindendir ![]() ![]() ![]() ![]() Ses İle İletişim Ses ile iletişim de karıncaların sık kullandığı bir yöntemdir ![]() ![]() ![]() Vücudu çarparak yapılan ses sinyali, genellikle ağaç yuvaları bulunan kolonilerde kullanılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncalar havadan nakledilen titreşimlere karşı neredeyse sağır gibidirler ![]() ![]() ![]() ![]() Koloni üyelerinin hiçbirinin, duyduğu bu çağrıyı yanıtsız bırakmaması, karınca topluluğunun başarılı organizasyonunun bir göstergesidir ![]() ![]() ![]() Tiz ses çıkarma, davul çalma işleminden daha karışık bir ses üretme sistemidir ![]() ![]() ![]() ![]() Sesle iletişimin çeşitli türlerde 3 ana fonksiyonu ortaya çıkarılmıştır 1 ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() Kimi zaman bazı türlerde de, yemek arayanlar bir av bulduklarında çıkardıkları sinyallerle diğer karıncaların da kurbanın etrafını kısa sürede kuşatmasını sağlarlar ![]() ![]() ![]() Gören bir göz için ![]() ![]() ![]() Karıncaları, çeşitli iletişim metodlarıyla, birkaç yabancı dil konuşan insanlara benzetebiliriz ![]() ![]() ![]() Oysa şimdiye kadar anlattığımız bu iletişim sistemi, dünya üzerindeki mucizevi olaylardan sadece biridir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Karıncaların Hayatı |
![]() |
![]() |
#2 |
[KAPLAN]
|
![]() Cevap : Karıncaların HayatıKARINCA TÜRLERİ Karıncalar her ne kadar birbirlerine benzer görünseler de, yaşayışları ve fiziksel özellikleri açısından çok çeşitli türlere ayrılırlar ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() Diğer bir adı da "atta" olan yaprak kesici karıncaların belirgin özellikleri, koparttıkları yaprak parçalarını başlarının üstünde yuvalarına taşıma alışkanlıklarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Attaların bu yaprakları mantar üretiminde kullandıkları hayretle keşfedilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ne var ki, attalar yuvadan ayrıldıklarında, oluşturdukları mantar bahçesi bozulacak ve zararlı mantarlara yenilecektir ![]() ![]() ![]() Diğer yandan bu karıncalar mantar üretimini sağlamak için, yaprakları çiğnerken kullandıkları tükürüğü nasıl oluşturmuş olabilirler? Bu tükürüğü bir şekilde meydana getirdikleri düşünülse bile, tükürüğün içinde istenmeyen mantarların oluşumunu engelleyici bir antibiyotik olmasını hangi bilgileriyle sağlayabilirler? Böyle bir işlemi gerçekleştirebilmek için, ciddi bir kimya bilgisine sahip olmak gerekmez mi? Bu kimya bilgisine sahip olsalar bile-ki bu imkansızdır-nasıl olur da bu bilgiyi hayata geçirirek tükürüklerine antibiyotik madde özelliği kazandırabilirler? Böylesine mucizevi bir olayı karıncaların nasıl gerçekleştirdiklerini düşündüğünde, insanın karşısına yukarıdakilere benzer daha yüzlerce karmaşık ve yorucu soru çıkacaktır ![]() ![]() Buna karşılık, eğer tek bir açıklayıcı cevap verilirse, bu soruların hepsi cevaplanmış olur: Karıncalar, yaptıkları işi başarabilecek şekilde tasarlanmış ve programlanmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yaprak kesici karıncalarla mantarlar arasındaki ortak yaşam sayesinde, karıncalar beslenmede ihtiyaç duydukları proteini yaprakların üzerinde yetiştirdikleri mantar tomurcuklarından alırlar ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() 5 ![]() ![]() Peki bu tablodan ne çıkar? Cevap basit ve tektir: Madem bu hayvanın gerçekte başardığı işi yapmasını sağlayacak bir düşünme yeteneği yoktur, o halde yaptığı akıl gösterisi, gerçekte bize bir başkasının aklını tanıtmaktadır ![]() ![]() ![]() Aslında tüm hayvanlar dünyasında buna benzer bir durum söz konusudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Attaların İlgi Çekici Savunma Yöntemleri Üstte küçük boy koruması ile yaprak taşıyan bir atta görülüyor ![]() Yaprak kesici karınca kolonisinin orta boylu işçileri hemen hemen tüm günlerini yaprak taşımakla geçirirler ![]() ![]() Yaprak taşıyan işçi karıncaların yanlarında sürekli daha küçük boy olan işçiler ile dolaştıkları görülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() Yaprak taşımakla görevli olan orta boy karıncalar, kendilerine düşman olan bir sinek türüne karşı ilginç bir savunma yöntemi kullanmaktadırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Attaların Anayolları Attaların, kestikleri yaprakları yuvalarına taşırken kullandıkları yol, adeta minyatür bir anayol görünümündedir ![]() ![]() ![]() ![]() Attalar kestikleri yaprakları taşırken kullandıkları yolu, her türlü çali-çırpı, çakıl taşı ve ot artıklarından temizlerler ![]() ![]() Resimde görülen işçi karınca taşıdığı yaprağın üzerinde ayrıca ufak bir karınca daha taşımaktadır ![]() ![]() Atta kolonisi, tek bir kum tanesi boyutundaki işçiler, bu işçilerden kat kat büyük askerler ve orta boylu "maraton koşucular"dan oluşur ![]() ![]() ![]() ![]() Bir Atta yuvasında, 6 metre derinliğe kadar inebilen yumruk genişliğinde galeriler bulunur ![]() ![]() ![]() Attalar hakkında verilen bu bilgiler şüphesiz onların sıradan, basit yaratıklar olarak görülemeyeceklerine delildir ![]() ![]() ![]() ![]() Attaların Yaprak Kesme Tekniği Karınca, çene kemikleriyle yaprağı parçalarken bütün vücudunun titrediği görülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu teknik, yaprak kesimini kolaylaştırmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dokumacı Karıncalar Dokumacı karıncalar ağaçlarda, kendilerine yapraklardan yuvalar yaparak yaşarlar ![]() ![]() Yuva oluşumunun aşamaları ilginçtir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dokumacı karıncaların yuva yapımının aşamaları ![]() ![]() ![]() Karıncalar ilk aşamada yerleşmeyi planladıkları ağaç üzerinde uygun yaprakları seçip iki taraftan çekerek birleştirirler ![]() ![]() İpekleri için büyütülmüş olan bu bir kısım larva, diğerlerinden farklı olarak büyük ipek bezlerine sahiptir ama ebat olarak daha küçük oldukları için rahatça taşınabilirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her türlü ihtiyaca cevap verebilecek şekilde hazırlanmış bir yaprak yuva ![]() Karıncalar içinde böyle bir işbirliğinin nasıl geliştiği bilim adamlarınca bir türlü açıklanamamaktadır ![]() ![]() ![]() Larvaların günün birinde kendi aralarında bir şekilde anlaşarak, "bazılarımızın, bütün koloninin ipek ihtiyacını karşılamak amacıyla ipek üreticiliği yapması gerekiyor, ağırlığımızı ve ipek bezlerimizi ona göre ayarlayalım" şeklinde ortak bir karar almış olduklarını söylemek elbette akılca bir iddia olmayacaktır ![]() ![]() Hasatçı Karıncalar Karıncaların bazıları daha önce de söylendiği gibi, uzman birer "çiftçi"dir ![]() ![]() Hasatçı karıncalar, nişasta özlü tohumları özel odalara taşıyarak bunları, işçilerin beslenmesinde kullanılacak hale getirirler ![]() Yanda, görülen odacıklarda, kuru mevsimde kullanılmak üzere hasatçı karıncalar tarafından tohumlar biriktirilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu karıncalar, gelişme mevsiminde tohumları toplar ve kuru mevsimde kullanmak üzere depolarlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada bahsedilen karıncaların elbette bir kimya eğitimi yoktur ![]() ![]() ![]() Bal Karıncaları Bir çok karınca türü, yaprak bitlerinin "bal" denen sindirim artıklarıyla beslenir ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncaların yaprak bitlerinden bal alma biçimleri oldukça ilginçtir ![]() ![]() ![]() ![]() Bal karıncalarında bu aşamada eşsiz bir görev paylaşımı vardır: Diğer işçiler tarafından toplanan bal özünü saklamak için bazı karıncalar "kavanoz" görevi görürler! ![]() ![]() ![]() Her yuvada bir kraliçe, işçiler ve ayrıca bal taşıyıcılar vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kışın ya da kurak mevsimde, sıradan işçiler 'bal fıçıları'nı ziyaret ederek günlük besin ihtiyaçlarını karşılarlar ![]() ![]() ![]() Bir canlının kendi ağırlığının tam sekiz katı bir ağırlığa ulaşarak, bal deposu vazifesi yapmaya karar vermesi ve bu şekilde ayaklarından asılı kalarak hiç bir zarar görmeden yaşayabilmesi, hayret ve ilgi uyandıran bir durumdur ![]() ![]() Bal karıncaları yine Evrim teorisinin açıklayamadığı bir davranış göstermektedirler ![]() ![]() ![]() ![]() Bu örnekler (örneğin bal karıncaları) açıkça gösteriyor ki çeşitli organlar, canlıların belirli fonksiyonları yapabilmeleri için meydana gelmiş değil, aksine bunların önceden varolması, belirli hareketlerin ve işlerin yapılmasına bazı kez olanak vermiş bazı kez de vermemiştir ![]() ![]() ![]() Besin depolayarak sişkinleşmiş 'bal fıçıları', yukarıdaki resimde görüldüğü gibi adeta küçük bir üzüm tanesi görünümündedir ![]() Odun Karıncaları Odun karıncaları yeraltındaki yuvalarının üzerine, çam iğnesi ve ince dallarla inşa ettikleri tepeciklerle ünlüdürler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Resimde bir odun karıncası yuvası görülmektedir ![]() ![]() Odun karıncaları da diğerleri gibi çok çalışkandırlar, sürekli olarak yuvalarında değişiklik yaparlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ise, bu parçacıklar 40 cm ![]() ![]() ![]() Peki, acaba karıncalar sürekli taşıma işlemini boş yere, "iş olsun" diye mi yapmaktadırlar? Hayır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle bir durumda iki ihtimal söz konusudur ![]() ![]() ![]() ![]() Odun karıncaları kimyasal savaş için çok iyi silahlanmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Odun Karıncalarında Farklı Üreme Metodları Odun karıncalarının erkekleri ve kraliçeleri kanatlıdır fakat diğer küçük karınca türlerinde olduğu gibi bir çiftleşme uçuşu yapmazlar ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kraliçe odun karıncalarının, üçüncü maddede bahsedilen taktiklerinde açık bir şuur görülmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Lejyoner Karıncalar Ormanların en korkulan hayvanlarından biri lejyoner karıncalardır ![]() ![]() Lejyonerler etoburdurlar ve önlerindeki herşeyi silip süpürürler ![]() ![]() ![]() Birbirlerine ayaklarından tutunarak geçici bir yuva oluşturmuş olan lejyoner karıncalar ![]() Lejyonerlerin üzerine doğrudan gün ışığının gelmesi, onları kısa zamanda öldürebilir
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Lejyoner karıncalar, avlarını buldukları yerde parçalar ve bu parçaları geçici yuvalarına taşırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Lejyoner karıncalar vücutlarıyla zincir yaparak yaşanacak bir yuva oluştururlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Lejyoner karıncaların sabit bir yuvaları olmadığı için sürekli hareket halindedirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Lejyoner karıncalar, gelişmekte olan yavruların ihtiyacına göre gerektiğinde durur, gerektiğinde de göçebe hayatına devam ederler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncalar, insanların bir alet olmadan hesaplayamayacağı 123°'yi tek başlarına, hiç hata yapmadan hesaplayabilirler ![]() ![]() ![]() ![]() İlk larvalar yumurtadan çıktıktan sonra, işçiler yiyecek toplarlar ve bu arada topluluk durağan kalır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Larvaların gelişimi, yaşlı karıncaları yeni bir göçebe devresi başlatmaya teşvik eder ![]() ![]() ![]() Henüz bir karınca kimliği bile kazanamamış olan larvaların, böyle bir sıvı salgılamayı aklederek bütün koloniyi kendi ihtiyaçları lehinde yönlendirdiklerini iddia etmek, mantıksal bir zaaf olacaktır ![]() Kadife Karıncalar Yaşamlarını çöllerde sürdüren kadife karıncalar, aşırı kıllı bir vücut yapısına sahiptirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu resimlerde birbirinden farklı türdeki iki kadife karınca görülüyor ![]() ![]() Peki hayvanın uygunsuz hava koşullarından korunabilmek için böyle bir "palto"ya sahip olmasının açıklaması nedir? Hayvanın bunu bir "evrim süreci" içinde doğaya adaptasyon sağlayarak kazandığını öne sürmek imkansızdır ![]() Sorular elbette cevapsızdır ![]() ![]() ![]() ![]() Dişi kadife karıncalar çiftleşmeden sonra bulundukları yerden uzaklaşarak, faydalanabilecekleri herhangi bir tür böcek veya arı yuvası ararlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şu durumda söylenecek şey kadife karıncanın hezen arılarını çok iyi tanıdığı ve onları nasıl kandırabileceğini çok iyi bildiğidir ![]() ![]() Ateş Karıncaları Ateş karıncaları küçük, kırmızı böceklerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çok saldırgan olan ateş karıncalarının işçileri, avlarına zehirli iğneleriyle hırçınca saldırırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mikroplardan Korunma Amerikalı uzmanlar ateş karıncalarının sözkonusu istilalarını engelleyebilmek için çok çeşitli metodlar denediler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ateş karıncalarının üstün bir aklın ürünü olan korunma sistemleri bununla da bitmez ![]() ![]() ![]() Son derece olağanüstü bir savunma sistemi ile donanmış bu karıncalar, muhakkak ki, bunun farkında bile değildirler ![]() ![]() Çalışkan Karıncalar Savunma ustası ateş karıncaları, aynı zamanda çok da becerikli ve çalışkandırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Savunma Sistemini Delebilen Taktik Ustası Ateş karıncalarının en korkunç düşmanı, asalak bir karınca cinsi olan Solenopsis davgeri'dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çöl Karıncaları 150 Fahrenheit sıcaklığındaki kavurucu kumda yaşayabilmek, başta insanlar olmak üzere çoğu canlı için imkansızdır ![]() Namib karıncaları için çöldeki tipik bir gün belli bir saatte başlamaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu karıncalar yaklaşık 6 gün boyunca yuvadan uzak bir şekilde, hiçbir hayvana yem olmadan yiyecek arayabilirler ![]() ![]() Çölde sıcaklık karıncaların yaşayamayacağı dereceye ulaştığında yuvaya dönme imkanı bulamayan karıncalar, sıcaktan korunmak için oldukça değişik bir metod kullanırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüksek sıcaklıklarda, karınca bir kaç saniye içinde serin bir yer bulamazsa, fazla, sıcaktan ölecektir ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, çöl karıncası çölde yaşayabilecek şekilde yaratılmış ve gerekli özelliklerle donatılmıştır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Karıncaların Hayatı |
![]() |
![]() |
#3 |
[KAPLAN]
|
![]() Cevap : Karıncaların HayatıORTAK YAŞAM Canlılardaki yaratılış delillerini incelerken kullanılması gereken temel bir mantık vardır ![]() ![]() Issız bir arazide ilerlerken birden yerde metal bir anahtar bulduğunuzu düşünün ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer anahtar bu evin kapısını hiç zorlanmadan hemen açıverirse, bu durumda mantıksal olarak ne sonuca varırsınız? Cevap açıktır: Hiç tereddüt etmeden, bu anahtarın bu evin kapısının kilidine ait olduğunu, yani bir başka deyişle, bu kilidi açması için bilinçli bir biçimde tasarlanmış bir araç olduğu sonucuna varırsınız ![]() ![]() ![]() Buna karşılık eğer birisi çıkar da size "hayır yanılıyorsun, o bulduğun anahtarın o kilitle ilgisi yok, o anahtarın o kilide uyması tamamen tesadüfi bir durum" derse, buna karşı ne düşünürsünüz? Elbette, doğal olarak, bu ihtimali hiç akılcı bulmayacaksınızdır ![]() ![]() ![]() Üstelik eğer sözkonusu anahtar son derece girintili-çıkıntılı, karmaşık bir yapıya sahipse-yani bir oda anahtarı gibi düz ve yalın değil de güvenlik için özel geliştirilmiş bir anahtarsa-sözkonusu "tesadüf" iddiasının saçmalığı daha da iyi anlaşılır ![]() ![]() Hele bir de kapının bir değil, üç kilidi varsa ve siz de tek bir anahtar değil, yanyana üç anahtar bulmuşsanız ve bu anahtarların herbiri kilitlerin birini açmışsa ![]() ![]() ![]() Bu örneğin bize anlattığı mantıksal sonuç, basit ama son derece önemlidir: Eğer birbirinden bağımsız olan iki ayrı parça arasında "bire-bir" uyum varsa, yani bu iki parçanın tüm detayları birbirlerine tam bir uyum gösteriyorsa, bu durum, ortada bilinçli bir tasarımın var olduğunu ispatlar ![]() ![]() ![]() Tüm bunlara dayanarak da şu genel sonuca varılabilir: Eğer iki canlının arasında, farklı organlarının birbirlerine tam tamına uymaları ile gerçekleşen bir uyum varsa, bu uyumun bilinçli bir yaratışın açık delili olduğunu söyleyebiliriz ![]() ![]() Şimdi bu temel mantığı kullanarak karıncaların dünyasına yeniden girebiliriz ![]() ![]() Karıncalarla Ortak Yaşayan Hayvanlar Karıncalarla beraber yaşayan pek çok böcek türünün var olduğu ve aralarında 'sembiyotik' ilişkiler bulunduğu bir yüzyılı aşkın süredir biliniyor ![]() ![]() ![]() ![]() Bunların bir kısmı, karıncaların yuvalarında yaşayıp tüm sosyal haklardan faydalanabilirler ![]() ![]() Peki karıncalar böyle bir saldırganlığa neden izin veriyor ve nasıl oluyor da bu böcekler senelerce üstün bir savunma sistemine sahip olan karıncanın yuvasında rahatça kalabiliyorlar? Şimdi bu anlaşılmaz olayın aşamalarını inceleyelim ![]() Bilindiği gibi karınca kolonisinde karmaşık bir iletişim sistemi vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Taklitçilik Bir karıncanın başka bir karıncayla karşılaştığı zaman yaptığı tipik bir hareket vardır: Anteniyle karşısındaki karıncaya yavaşça dokunmak ve onun feromenini kontrol etmek ![]() ![]() ![]() İşçi karıncalar yuvalarında yaşayan böceklerle karşılaştıklarında da aynı hareketi yaparlar ![]() ![]() ![]() ![]() Böceklerin bu taklitçiliği tamamen kimyasal olarak gerçekleştirdikleri, kesin kabul görmüştür ![]() ![]() ![]() Bu böcek türlerinin, karıncaların kimyasal özelliklerini nasıl öğrendiğini ve nasıl taklit ettiğini izah etmek ise çok güçtür ![]() ![]() ![]() ![]() Hidrokarbon Üreten Böcek ve Ateş Karıncaları Bir böcek türü olan Scarabaeid ile ateş karıncaları, taşıdıkları hidrokarbonların aynı olması nedeniyle birlikte yaşayabilmektedirler ![]() ![]() Bu böcekler, hem ateş karıncalarının sahip olduğu hidrokarbonlara sahiptirler, hem de sadece kendilerine has olarak vücutlarında, molekül ağırlığı yüksek olan başka hidrokarbon serileri bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() Böcek, ateş karıncalarının yuvasına ilk geldiğinde kalın dış kabuğuna güvenir ve ölü taklidi yaparak kendisini korumaya çalışır ![]() ![]() Peki bu böcek türü, bir kokuyu nasıl taklit ederek kendi vücudunda salgılayabilir? Bu kokuyu oluşturarak karıncaları kandırabileceğini ve yuvalarına kabul edilebileceğini nereden bilir? Bir böcek bunları tek başına başarabilir mi? Elbette ki başaramaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ordu Karıncalarının Ziyaretçileri Ordu karıncalarının vücutları üzerinde yaşayan keneler vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Ordu karıncaları, daha önce de anlatıldığı gibi, birbirlerine bacaklarından tutunarak zincirler oluştururlar ![]() ![]() ![]() ![]() Adeta birbirlerini tamamlayan bu iki varlığın, doğada yaşamakta olan binlerce türün arasından birbirlerini bulmuş olmalarının bir takım rastlantılara bağlanması imkansızdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kurnaz Sinek Larvası Karıncaların vücutları, parazit canlılar için çok uygun bir alan oluşturmaktadır ![]() ![]() ![]() Bu sineğin larvası, karınca kolonisini kuran kraliçenin vücudunun arka bölümünde "endoparazit" (iç-parazit) olarak yaşar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (1) İlk sıradaki asalak, üzerinde yaşadığı karıncanın vücut sıvılarıyla beslenir ![]() (2) İkinci asalak ise bir çeşit mayttır ve evsahibinin ayağının ucunda yaşar ![]() (3) Bu ilginç asalak türü, karıncaları kandırarak onların larvaları ile beslenir ![]() (4) Bu tür, zamanının çoğunu işçi karıncaların üzerinde geçirir ![]() (5) Kendisine ev olarak karıncanın çenesinin uç kısmını seçmiştir ![]() Bu asalak türü ise yine karıncanın anten köküne yerleşmiştir ![]() ![]() Sinek larvalarının karıncanın vücuduna yerleşmeleri ve burada yaşayabilmeleri gerçekten çok sıradışı bir durumdur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O halde sineğin verdiği bu isabetli kararın, bu küçük hayvanın kendi "ileri görüşlülüğü"nün değil, kendisine yerleştirilen bir programın, daha doğrusu yapılan bir ilhamın sonucu olduğunu söyleyebiliriz ![]() ![]() Mavi Kelebeklerin Sırrı Mavi Kelebek adı verilen ve İngiltere'de yaşayan bir tür, yüzyılın ikinci yarısında esrarengiz bir biçimde azalmaya başladı ve 1979 yılında türün son üyeleri de ortadan kalktılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mavi kelebek tırtılları, yumurtadan çıktıktan sonra 3 hafta süreyle kekikle beslenirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ortak yaşamın keşfedilmesi kelebeklerin soyunun tükenmesindeki sır perdesini de ortadan kaldırmıştır ![]() ![]() ![]() Şimdi cevap aranması gereken sorular şunlardır: İnsanı şaşırtan bu yaşam ortaklığı "tesadüfen" orataya çıkmış olabilir mi? Kelebek-üstelik henüz yetişkin bir kelebek haline gelmemiş bir tırtıl olduğu halde-karıncayı nasıl kandırabileceğini, nereden bilmektedir? Kuyruk kısmını şişirdiğinde karıncaya benzemesini sağlayan organlar nasıl ortaya çıkmıştır? Evrim teorisi, bilinçli bir yaratışı kabul etmediğine göre, bu organların tesadüfen ortaya çıktığını öne sürecektir ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncanın Ağzından Beslenen Asalaklar Bir asalak türü olan Dinarda, koloni yuvasının etrafında dolaşır ve ev sahibi olan karıncanın getirdiği avlarla beslenir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zeki Göçmenler Bazı böcek türleri (Atemeles), yazın yetiştirildikleri karınca (formica) yuvasından çıkıp, başka tür bir karıncanın (myrmica) yuvasına göç ederler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yandaki resimde bir böcekle karınca arasındaki besin değişimi görülüyor ![]() ![]() ![]() ![]() Bu göç sırasında göçmenlerin, eski yuvalarının yolunu bulmada zorlanmaları beklenebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Senede iki kere yuva değiştiren bu göçmenlerin, her iki karınca türü tarafından da kabul edilebilmeleri ve hemen yuva ortamına adapte olabilmeleri gerçekten çok ilgi çekicidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yandaki resimde Atameles cinsi böceğin salgıladığı özel bir madde aracılığı ile kendini karınca yuvasına taşıtması görülüyor Göçmen böceklerin bu son derece bilinçli faaliyetleri insanı düşündürmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine de bu sistemin bir şekilde varolduğunu düşünsek bile karşımıza çıkan sorular tükenmemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Son olarak şunu düşünelim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şüphesiz bu sorulara olumlu cevaplar vermek mümkün değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Evrimciler karşı karşıya oldukları bu çıkmazı aşabilmek için "içgüdü" terimini üretmişler, hayvanın hareketlerinin kaynağı belli olmayan bir takım "güdü"lerden kaynaklandığını öne sürmüşlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ölü Taklidi Yapan Böcek Karınca yuvaları, ABD'nin güney çölleri ve Meksika'da bulunan bir böcek türü için yüksek miktarda besin kaynağı, diğer yırtıcı hayvanlara karşı bir sığınak ve uygun iklim şartları sağlar ![]() ![]() Karıncanın yuvasına girmek için farklı yöntemler geliştirmişlerdir: Bazı türler direkt olarak karınca yuvasının girişine yürür, bitkisel saplarla kaplanmış yığınları içeri doğru yararak yuvaya girerler ![]() ![]() ![]() Başarılı olamayan böcekler, asla vazgeçmezler ![]() ![]() ![]() Yumurta odalarına ulaştıktan sonra, anlaşılmaz bir şekilde, karıncalar bu böcekleri gözardı ederler ![]() ![]() ![]() Ayrıca bu "zeki" böcekler, kendi larvalarını da karınca yuvasına bırakırlar ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncaları Tanıyan Sinek Larvaları Aşağıda, yine son derece etkileyici ve kusursuz bir yaratılış örneği göreceğiz; taklit yeteneğine sahip sinek larvalarını ![]() Çiçek sineklerinin (Microdon) larvaları karınca yuvasının derinliklerinde kışı geçirirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu çok sıradışı bir taklitçilik örneğiydi ![]() ![]() ![]() ![]() Yapılan kimyasal analizler sonucu bunun gerçek bir kimyasal taklit vakası olduğu ortaya çıktı ![]() Larvaların bedenlerinin alt kısmındaki bölgede karıncanın kimyasallarını taklit edebildikleri bezler vardı ![]() Peki böylesine detaylı bir taklidi, "kimya" kelimesinin anlamını bile bilmeyen bir varlık nasıl yapabilmektedir? Üstelik Microdon sineklerinin sadece larvaları böyle bir savunma sistemine sahiptirler ![]() ![]() ![]() ![]() Hiç bir tesadüf, bir larvanın bedenine karınca taklidi yapmasını sağlayacak bir kimyasal düzenek yerleştiremez ![]() ![]() Oduncu Karıncalar ve Yaprak Bitleri (Apidler) ![]() Şu ana kadar karıncalar hakkında okuduklarınız size, "karınca dünyası" hakkında genel bir fikir vermiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Sözkonusu oduncu karınca cinsi, apidler (yaprak bitleri) vasıtasıyla yapraklardan süt elde eder ![]() ![]() Karıncalar tarafından bitkilere yerleştirilen apidler, bitki kökündeki öz suyu alırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Hayvan Yetiştiren" Karıncalar Karıncalar, tüm ilginç yeteneklerinin yanısıra "hayvan yetiştiriciliği" de yaparlar ![]() ![]() ![]() ![]() Kuşkusuz karıncaların "hayvan yetiştiriciliği" böcekler dünyasındaki ilginç sembiyoz örneklerindendir ![]() Karıncalar sonbaharda apid yumurtalarını alır ve yumurtadan çıkıncaya kadar yuvalarında tutarlar ![]() ![]() ![]() Bu noktada sormak gerekir: Yeryüzünde binlerce canlı varken, "sütçü" karıncalar, apidlerin bu özelliğini nereden bilirler, tüm canlılar arasından nasıl onları tanıyıp seçerler? Karıncanın, apidin hoşuna giden hareketi bilmesi ve alacağı besin karşılığında onu okşaması ya da salgılanan sıvının tam karıncanın ihtiyacına göre olmasını, bir raslantılar zinciri olarak değerlendirmek elbette ki imkansızdır ![]() ![]() Karıncalarla Ortak Yaşayan Bitkiler ![]() Doğu Hindistan'ın sürahi bitkisi Nepenthes bicalcarata, kendi ağaç gövdesi içinde karınca kolonilerini barındırmaktadır ![]() ![]() ![]() Çünkü karıncalar ve bitki, ortak faydaları için bir alışverişte bulunmaktadırlar ![]() ![]() ![]() Bu örnek, bitkiler ve karıncalar arasındaki ortak yaşamın ana hatlarını tarif etmektedir ![]() ![]() ![]() Peki karıncaları bitkiler üzerinde yaşamaya yönelten nedir? ![]() Üstte bir nevi "böcek tuzağı" olan bir sürahi bitkisi görülüyor ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncaların bitkilere yerleşme eğilimi, bitkiler tarafından salgılanan ve "artık nektar" diye isimlendirilen bir sıvı sayesinde oluşur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun ne denli açık bir yaratılış delili olduğunu görmek içinse, normal bir sağduyudan başka hiç bir şeye ihtiyaç yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dolayısıyla bundan çıkarılabilecek tek sonuç, ağacın bu özelliğinin, ağacı yaratan irade tarafından oluşturulduğudur ![]() vakıf ve hakim olduğu anlaşılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Akasya Ağacı ve Karıncalar Akasya ağaçları tropikal ve subtropikal bölgelerde yetişirler ve dikenli çalılar tarafından korunurlar ![]() ![]() ![]() ![]() Akasyanın gövdesinde yer alan nektar, yağ ve protein yönünden çok zengindir ![]() ![]() ![]() Peki bu üretimin karşılığında, ağacın karıncalardan beklediği nedir? İşçi karıncalar bitkinin yüzeyinde yaşarlar; diğer böceklere hatta ne büyüklükte olursa olsun diğer canlılara karşı oldukça saldırgandırlar ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim karıncasız akasya ağaçlarının, karınca kolonilerine barınaklık eden diğerlerine göre böcekler tarafından daha fazla saldırı ve zarara uğradıkları görülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karınca Otelleri Bazı bitkilerde biyoloji dilinde "domatia" adı verilen derin oyuklar vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üstte kendisi için son derece elverişli bir barınma yeri olan bitki üzerinde bir karınca görülüyor ![]() ![]() Kısacası "domatia"lar karıncaların yaşamlarını sürdürebilmesi için meydana gelmiş çok özel yapılardır ![]() ![]() ![]() ![]() Karınca-bitki ilişkileri, yeryüzünde tek bir Yaratıcı tarafından yaratılan olağanüstü dengenin delillerinden sadece biridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kimyacı Bitki ve Nitrojen Kaynağı Karınca Bir karınca çeşidi (Philidris) ve bunun ev sahibi bitki (Dischidia major), tüm yaşamları boyunca oldukça karmaşık bir "kimyasal üretim" yaparlar ![]() Sözkonusu bitkinin toprağa işleyen kökleri yoktur ve bu nedenle diğer bitkilere dolanarak destek alır ![]() ![]() Karıncaların bu bitkinin içinde, yavrularını yetiştirdikleri ve organik kırıntıları (ölü karıncalar, böcek parçaları vs ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ev Sahiplerini Besleyen Karıncalar Bazı karıncalar, kendi ev sahibi bitkilerini beslerler ![]() ![]() Karıncalar, bu oyuklarda yaşarlar ama oyuklar arasında ilginç bir ayrım yaparlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bilim adamları, bu konuda ilginç bir deney gerçekleştirdiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Piper Bitkisi ve Kahverengi Karınca Piper bitkisi ile karıncalar arasındaki ilişki, şimdiye kadar incelediğimiz örnekler içinde belki de en ilginç olanıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bitki karıncalar için aynı zamanda bir besin kaynağıdır; yaprak tabanının iç yüzeyi karıncalar için tek hücreli besin üretir ![]() ![]() ![]() Karıncaların belki de başka hiçbir şekilde bulamayacakları bu zengin besinler, piper tarafından kendilerine sunulmaktadır ![]() ![]() "Akıllı" Piper Yiyecek kaynağı olarak işlev gören piper bitkisinin çok ilgi çekici bir özelliği daha vardır ![]() ![]() ![]() Karşılıklı Yardım Piper bitkisinin yaptıkları, tek taraflı bir fedakarlık değildir ![]() ![]() Bitkinin gövdesinde yeralan karınca şişliği çürüyünce, bitkinin yumuşak iç dokularına sulu amonyak olarak çekilir ![]() ![]() ![]() Piper karıncalarının bitkilerine besin sağlayıp sağlamadıklarını anlamak için bazı araştırmalar yapılmış ve yiyecek arayan Pheidole karıncalarının, spor, su yosunu parçaları ve güve pulları gibi çeşitli taneleri bitkiye getirdiği ortaya çıkmıştır ![]() ![]() ![]() Strateji Uzmanı Pheidole Pheidole karıncaları oldukça uysaldırlar ![]() ![]() ![]() Tırtıl gibi yaprak yiyen birçok böcek, yumurtalarını bitkilere yerleştirirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstilacı Bit Pipere zarar veren bir başka canlı da istilacı buğday bitidir (Ambates melanops) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bitkilerle karıncaların bu derece uyumlu bir ortak yaşama sahip olmaları hiçbir şekilde tesadüflerle açıklanamaz ![]() ![]() Bu bölümün başında buna benzer bir uyumun örneğini vermiştik: Bir anahtar ve onun açtığı bir kilit arasındaki ilişki ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Köleci Karıncalar Asalak karınca (Formica subintegra) ve kölesi (Formica subserica) arasındaki ilişki, kimyasal sinyallerin karıncaların toplu yaşamlarına etkisini göstermesi açısından dikkat çekicidir ![]() ![]() Bazen, bir koloninin askerleri başka bir koloniyi rahatça ezebileceklerini farkederlerse, "köle" avına girişirler ![]() ![]() ![]() ![]() Asalak karıncalar başka bir karınca kolonisine hücum ettiklerinde, saldırdıkları koloni askerlerinin yumurta ve kozalarının çalınmasına engel olamamalarının nedeni, asalak karıncaların yaydığı bir tür feromendir ![]() ![]() Bilindiği gibi her karınca türünün salgıladığı farklı bir feromen bulunmaktadır ![]() ![]() Burada çok ilginç bir nokta vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bazı karınca cinsleri, işlerini tamamen kölelerine yaptırarak yaşarlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncalar iz bırakma özellikleri sayesinde, çok büyük canlılara karşı bile kendilerini savunabilirler ![]() ![]() ![]() ![]() Bir canlının hayatını korumak veya beslenmek amacıyla başka bir canlıya saldırması veya kavga etmesi normal karşılanabilir ![]() ![]() Bir taktik belirlemek, bu taktik doğrultusunda belirli bir düzen ve disiplin içinde savaşmak, düzen ve disiplini korumak için bir iletişim sistemi kullanmak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak bir iki paragraf yukarıda bahsettiğimiz, kimyasal iletişim sistemleriyle disiplini ve saldırı taktiğini belirleyen, düşmana toplu olarak saldıran, gerektiğinde ordunun diğer bireyleri için kendini feda etmekten kaçınmayan askerler, ne bir eğitimden geçmişlerdir, ne de herhangi bir bilgi birikimine sahiptirler ![]() ![]() KAMUFLAJIN USTALARI 'Basiceros' cinsi karıncaların yakın zamana kadar sırrı çözülememişti ![]() ![]() ![]() Ancak 1985'te bir araştırmacı bu karıncalar hakkındaki sırrı çözdü ve hiç de ender rastlanan bir tür olmadıklarını ortaya çıkardı ![]() ![]() ![]() Peki bu karıncaları 'görünmez' kılan neydi? 'Basiceros' türünün diğer karınca cinslerinden farklı olarak vücutlarının üzeri iki kat şeklinde ucu çatallanmış tüylerle kaplıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu karınca türünün uyguladığı kamuflaj tekniği gerçekten de oldukça etkileyicidir ![]() ![]() ![]() SOYUN DEVAMI Karınca kolonilerinin büyük bir kısmı dişi karıncalardan oluşur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncalar sayıları ne kadar çok olursa olsun uyumlu bir toplumdurlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Karıncaların Hayatı |
![]() |
![]() |
#4 |
[KAPLAN]
|
![]() Cevap : Karıncaların HayatıSAVUNMA VE SAVAŞ TAKTİKLERİ Daha önceki bölümlerde, karıncaların sosyal düzenlerinin son derece gelişmiş olduğunu gördük ![]() ![]() Karıncaların küçük oluşları, ilk bakışta savunmasız oldukları izlenimini verir ![]() ![]() ![]() Karıncalar, Allah'ın ilhamıyla, akıllara durgunluk verecek taktik ve stratejilerini, kolonilerini korumak ve yiyecek ararken karşılarına çıkan düşmanlarına karşı kendilerini savunmak için kullanırlar ![]() ![]() ![]() Koloniler Arası Savaş Koloniler arası savaşın en önemli sebeplerinden biri, besin kaynaklarının bölüşülememesidir ![]() ![]() ![]() ![]() Yiyecek kaynağına ilk gelen işçilerin bir kısmı kuşatma faaliyetini sürdürürken bir kısmı da, savaşa hemen katılmayıp koku izi bırakarak yuvalarına dönmeyi tercih ederler ![]() ![]() ![]() Günlük sıradan kuşatmalar dışında, besin kıtlığı zamanlarında karıncalar o kadar saldırgan olurlar ki, birbirlerini tamamen imha edebilirler ![]() ![]() Diğer bir savaş nedeni ise, bir koloninin başka bir koloninin bölgesine girmesidir ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle bir durumda, örneğin dokumacı karıncalar bir salgı bırakarak en yakın yaprağa koşarlar ![]() ![]() ![]() ![]() Kısacası karınca kolonileri, doğal sınırları, tehlikelere karşı güvenlik ve istihbarat sistemleri ve bunun yanısıra tüm koloniyi savunacak güçte orduları ile gelişmiş bir sisteme sahiptirler ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi açık bir yaratılış örneği olan bu sistemin detaylarına bakalım ![]() Üstte ve altta olduklarından daha uzun ve iri görünmeye çalışan karıncalar görülüyor ![]() Savunma Taktikleri Farklı koloniler arasındaki savaşlarda, karıncaların uyguladıkları bir takım taktikler vardır ![]() ![]() ![]() Kullandıkları bir başka savunma taktiği ise, "düşmanı sakinleştirme"dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Taktikler elbette bunlarla sınırlı değildir ![]() ![]() Asit Üreten Karıncalar Karıncaların çok önemli bir savunma tekniği, vücutlarındaki zehir keselerinde gerektiğinde zehir, gerektiğinde de formik asit üretmeleridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evrimi kabul ettiğimizde, ilkel karıncaların kendi bedenleri içinde bir zehirleme sistemine sahip olmadıklarını, ancak bu sistemin Evrim süreci içinde sonradan bir şekilde oluştuğunu da kabul etmemiz gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu organeller, Evrim süreci içinde yavaş yavaş gelişmiş olamazlar ![]() ![]() ![]() ![]() Bahsedilen zehiri kendilerine hiçbir zarar vermeden kullanmaları yanında, vücutları içinde (zehir keselerinde) böyle bir zehiri üretmeyi nasıl öğrendikleri, evrimcilerin cevabını arayıp bulamadıkları bir diğer sorudur ![]() ![]() Sayı Saymayı Bilen Karıncalar Küçük bir karınca düşmanının gücünü nasıl anlayıp değerlendirebilir? İlginçtir ki bu, karıncanın matematik bilgisinin devreye girmesiyle gerçekleşir ![]() Karıncalar, bilimadamlarının henüz anlamadığı bir metodla, "kafa sayımı" yaparlar ![]() ![]() ![]() ![]() Yürüyen Bombalar Karıncaların zaman zaman uyguladıkları bir savunma metodu da, gerektiğinde kolonilerini korumak uğruna intihar ederek, düşmanlarına zarar vermeye çalışmaktır ![]() ![]() ![]() 1970'li yıllarda araştırma yapan iki entomolog bu karıncaların, anatomileri ve davranışları açısından birer "yürüyen bomba" olduklarını ortaya çıkardılar ![]() ![]() ![]() Karıncaların böylesine ciddi bir fedakarlığı uygulamaları elbette ki ne doğal seleksiyonla, ne de "evrimsel sosyalleşme süreci" ile açıklanabilecek şeyler değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Kaldı ki bir zamanlar kendini feda edip böyle bir savunma yapmaya karar veren bir karınca olduğunu varsaysak bile, bu karıncanın dahiyane düşüncesini (!) genlerine yükleyip başka bir karıncaya aktarması, elbette imkansızdır ![]() Soyun Devamı Uğruna Ölmek! ![]() ![]() ![]() Karıncaların çiftleşmeleri adeta bir seramoni özelliği taşır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böylesine bir fedakarlık gerçekten de, açıklanması çok zor bir davranıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu fedakarlığı açıklayabilecek tek gerçek, erkek karıncanın kendini yaratanın ilhamı ile hareket ettiğidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çiftleşme Uçuşunun Ardından Dişi karınca çiftleşmeden sonra uygun bir yuva arar ve bulduğunda buraya girerek ilk iş olarak kanatlarını koparır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sınırlı yiyecekten dolayı ilk sürü küçüktür ![]() ![]() ![]() Sperm Bankasının İlk Kurucuları Biraz önce de bahsedildiği gibi erkek karıncaların ömürleri fazla uzun değildir ![]() ![]() ![]() Evet, her kraliçe karınca kendi vücudu içerisinde bir sperm bankasına sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu durum, insanlar tarafından henüz son çeyrek asırda düşünülüp, yüksek teknoloji sayesinde uygulamaya konulabilmiş olan sperm bankasının insanlardan çok daha önce karıncalar tarafından kullanıldığı anlamına gelir ![]() Bundan 50 yıl önce insanların belki de hayalini bile kuramadıkları bu mekanizmayı, karıncalar milyonlarca yıldan beri uygulamaktadırlar ![]() ![]() 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() Bunlar, tek bir Yaratıcı'nın üstün yaratışını kabul etmek istemeyenlerin cevaplandırması gereken sorulardan sadece birkaçıdır ![]() ![]() ![]() İşçilerin Fedakarlığı Kraliçe karıncanın yumurtladığı yumurtalar ve olgunlaşmamış genç karıncalar yuvanın bakım odalarında yaşarlar ![]() ![]() ![]() Karınca kolonilerinde bir grup işçi karıncanın tek görevi yumurtalarla ve larvalarla ilgilenmektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karıncaların Hazinesi Karınca kolonilerinin tüm faaliyetleri, kraliçeyi ve kraliçenin yumurtalarını merkez alır ![]() ![]() ![]() ![]() Karınca yumurtaları, koloninin en değerli hazinesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi kolonideki işçi karıncalar, kendilerini, yumurtlamak yerine sürekli yumurtlayan kraliçelerinin yumurtalarını yetiştirmeye adamışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() Peki işçiler, bu son derece sağlıksız ortamda nasıl korunmaktadırlar? Karıncaları muhteşem sistemleriyle yaratan Allah, bu konuda da onlara bir korunma yöntemi vermiştir ![]() ![]() Darwinizm Fedakarlığı Açıklayabilir mi? Evrim teorisinin kurucusu olan Charles Darwin, evrim sürecinin temel motivasyonunun hayatta kalma içgüdüsü olduğunu öne sürmüştü ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak Darwin'in sözkonusu doğal seleksiyon teorisi, karıncaların gösterdiği inanılmaz fedakarlık örneklerinin keşfedilmesiyle birlikte büyük bir darbe yedi ![]() ![]() "İçgüdülerin birçoğu öylesine şaşırtıcıdır ki, onların gelişimi okura belki teorimi tümüyle yıkmaya yeter güçte görünecektir ![]() ![]() Bu kadar açık bir itiraftan sonra teorisini kurtarmak için ortaya attığı tez ise daha da içinden çıkılmaz bir durumdaydı ![]() ![]() Oysa bu da ispatlanması imkansız bir iddiadan öteye gidemedi ![]() ![]() ![]() Dolayısıyla Evrim teorisinin herhangi bir metodu ile, karıncalar, termitler, arılar gibi sosyal böcekler arasında yaşanan üst seviyedeki fedakarlık örneklerini açıklamak mümkün değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Beslenme ve avlanma Her canlı, beslenme ihtiyacını gidermek için değişik metodlar kullanır ![]() ![]() ![]() Yüzbinlerce Nüfuslu Bir "Aile" Nasıl Beslenir? Karınca kolonilerinde, her karıncanın yerine getirmesi gereken bir takım sorumlulukları vardır ![]() ![]() Karıncalar beslenme sorununun çözümünde, yaşantılarının tüm diğer konularında olduğu gibi çok sistemli bir çalışma yürütmektedirler ![]() ![]() ![]() ![]() Birbirlerini Besleyen Karıncalar Değişik türlerdeki karıncalar besin ararken birbirlerinin yoluna çıkmamayı tercih ederler ![]() ![]() ![]() ![]() Peki yuvaya yiyecek getirme imkanına sahip olmadıkları bu mücadele süresince karıncalar nasıl beslenirler? İşte bu noktada, karıncaları pek çok açıdan diğer canlılardan ayıran bir özellikleri ortaya çıkar ![]() ![]() Aslında bu paylaşma metodu sadece özel zamanlarda değil, hayatlarının tüm dönemlerinde uyguladıkları bir metoddur ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca yuvaya getirilen avlar ve tohumlar da ortak olarak tüketilir ![]() ![]() Anlatılan bu sistem, insanları, doğanın oluşumunda akıl sahibi bir tasarımcının varlığını kabule mecbur bırakan olaylardandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Besin Taşımada Akılcı Teknikler Bilinen yaklaşık 8800 karınca türünün ihtiyaç duydukları besin kaynaklarını keşfetmeleri ve bunları yuvalarına taşımaları çok değişik yollardan gerçekleşir ![]() ![]() ![]() Buldukları besin şayet kendi ölçülerine uygunsa, karıncalar genellikle bunu tek başlarına taşırlar ![]() ![]() ![]() Karıncaların tüm yaşamına hakim olan kusursuz işbölümü burada da kendini gösterir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Besin kaynağı bulan bir karınca vücudunun arka kısmında bulunan iğnesi ile zeminde kimyasal bir iz bırakır ![]() ![]() Karıncalar Ve Koku İzleri İz iletişimi (koku izlerinin takibi), karıncalarda çok kullanılan bir metodtur ![]() Amerika çöllerinde yaşayan bir tür karınca, ölü bir böcek bulduğunda onu taşımak ya da sürüklemek isterken çok geniş ve ağır olduğunu fark ederse, havaya zehir kesesinde üretilmiş bir koku salgılar ![]() ![]() ![]() Ateş karıncaları ise besin aramak amacıyla yuvalarını terk ettiklerinde, kısa bir süre koku izini takip ederler, sonra birbirlerinden ayrılır ve tek başlarına araştırma yaparlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Pusula Görevi Gören Karıncalar Yiyecek arayan karıncalar, açıklanması çok zor bir faaliyeti gerçekleştirirler ![]() ![]() Richard Feynman adlı bir araştırmacı bu soruya yanıt bulabilmek için bir banyo tüpünün dibine şeker yerleştirdi ve bir karıncanın gelip bunu bulması için bekledi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha sonra bir bilgisayar bilimcisi Alfred Bruckstein, Feynman'dan esinlenerek, karıncaların zigzaglı bir yolu düz bir yola matematiksel olarak nasıl dönüştürdüklerini inceledi ![]() ![]() ![]() Yukarıda anlatılan, elbette büyük ustalık isteyen bir iştir ![]() ![]() ![]() ![]() Bunu söylemesi kolaydır belki, ama açıklaması çok zordur! Bir beyne sahip olmayan, düşünme ve muhakeme yeteneğinden yoksun bu küçücük canlılar nasıl olup da böyle bir hesap yapabilmektedirler? ![]() ![]() ![]() Bir insanın tanımadığı bir ormana bırakıldığını düşünün ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mükemmel Av Taktiği Bazı karınca türleri dişlerini, örümcek yumurtalarını, kırkayakları, böcekleri ve termitleri yemek için kullanırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sözkonusu karıncalar avlarını hemen hiç kaçırmazlar, çünkü dünyada refleksi en hızlı olan çeneye sahiptirler ![]() Gözümüzü kırpma hızımız, tuzakçı karıncanın ısırma süratinin yanında oldukça yavaş kalır ![]() ![]() ![]() Tuzakçı karıncaların çene yapıları yaklaşık 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evrim yoluyla, yani bilinçli bir tasarım olmadan ve tesadüfler sonucunda, böyle kusursuz bir avlanma mekanizmasının gelişebilmesi ihtimal dışıdır ![]() SONUÇ Tüm bu yaratılış harikaları, insanların günlük hayatın akışı içerisinde, akıllarına dahi getirmedikleri yahut da görüp geçtikleri mucizelerdir ![]() |
![]() |
![]() |
|