Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
1934ten, diyarbakır, günumuze, kadın, mılletvekıllerı, seçilen

1934'Ten Günumuze Kadar Seçilen Diyarbakır Kadın Mılletvekıllerı

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

1934'Ten Günumuze Kadar Seçilen Diyarbakır Kadın Mılletvekıllerı




1934'ten günumuze kadar seçilen diyarbakır kadın mılletvekıllerı

Cumhuriyetin ilânı sonrası gerçekleştirilen köklü değişiklikler arasında , Türk kadınına tanınan seçme ve seçilme hakkı önemli bir gelişme olarak yer alır Son yıllarda kadının toplumdaki yerine ilişkin dikkate değer çalışmalar yapılmakla beraber , özellikle kadınlara tanınan siyasal haklar ve bu hakların istenilen şekilde kullanılıp kullanılmadığı konusu, üzerinde durulmaya değer bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır Zira, söz konusu hakların üzerinden yetmiş yıla yakın bir süre geçmesine rağmen, kadının siyasetteki yeri ile siyasal katılımdaki rolü ve etkinliği hala tartışılmaya devam etmektedir Bu tartışmaların odak noktasını ise, daha çok milletvekili seçilen kadınların sayıca azlığı meselesi oluşturmaktadır Oysa,1930’lardan günümüze kadar Meclis’e girmiş kadınların sayısal yetersizliği kadar, buradaki çalışmaları da incelenmesi gereken bir konudur

Bu araştırmada, ilk kadın milletvekilleri ve onların Meclis’teki çalışmaları incelenecektir Yalnız,konuya girmeden, Türk kadınının Cumhuriyet öncesindeki durumunun ve kazandığı hakların kısaca gözden geçirilmesinde yarar vardır Zira, Cumhuriyetle birlikte Türk kadınına tanınan siyasal hakların alt yapısını oluşturan gelişmeler Osmanlı’nın son dönemlerinde başlayan ‘’ batılılaşma’’ hareketlerine kadar uzanır Özellikle,Tanzimat Dönemi (1839-1876) kadınların hakları konusunda ilk adımların atıldığı bir dönemdir

Bu dönemde ilk kez devlet eliyle kızların eğitim ve öğretimine yönelik çalışmalar yapıldı Sübyan okulları üstünde rüştiye, idadi ve sultani gibi ortaöğretim kurumlarına gitmeye hak kazanan kızlar, söz konusu kurumların öğretmen ihtiyacını karşılamak için açılan kız öğretmen okullarına (Darülmuallimat) da devam hakkına kavuştular(1870) Ebe ve Kız Sanayi Mektepleri gibi okulların da açılmasıyla hem kızların eğitim seviyesinin yükselmesi hem de başta öğretmenlik mesleği olmak üzere çalışma hayatına atılmalarına fırsat sağlanmış oluyordu Basındaki gelişmeler çerçevesinde fikir hayatında kadının durumu tartışılmaya başlandı ve ilk kez kadınlar lehine yayın yapan dergiler çıkarıldı

Tanzimat’la kadınlara tanınan bu fırsatlar Meşrutiyet Dönemi (1908-1918)’ne gelindiğinde daha da genişledi Bunda dönemin getirdiği söz, yazı ve basın hürriyetinin tesiri çok oldu Daha önce elde ettikleri ortaöğretim hakkına ilave olarak 1915’te açılan İnas Darülfünunu ile yükseköğrenim hakkını kazanan kızlar, söz konusu hürriyet ortamında özellikle sosyal hayatta da faaliyette bulunmaya başladılar Daha çok yardım dernekleri şeklinde de olsa bu dönemde ,kadın haklarını geliştirmek ve onların eğitimlerini yükseltmek gibi gayeler taşıyan çeşitli dernekçilik çalışmalarına rastlanır Basındaki gelişmelerin artmasıyla fikir hayatında da yer alan kadınlar,çeşitli yayın faaliyetlerine giriştiler Balkan Savaşları (1912-1913) ve özellikle I Dünya Savaşı (1914-1918)’nın getirdiği sıkıntı ve zorunluluklar - erkeklerin savaşa katılması vb- sebeplerle başta devlet daireleri olmak üzere çalışma hayatının değişik kademelerinde görev aldılarDünya Savaşı ve Milli Mücadele döneminde gerek cephede gerekse cephe gerisinde erkeklerle beraber yurt savunmasına katılarak üzerlerine düşeni yaptıkları ve ülkenin işgalci güçlerden kurtarılması için gerekli faaliyetlerde bulundukları bilinen bir gerçektir

Cumhuriyete kadar Türk kadınının siyasal alanda pek bir hak talebine girmediği, ancak kendilerini yetiştirebilecekleri alanlarda yer alarak mücadelelerini sürdürdükleri görülürKadınların eğitim ve kültür seviyesinin yükselmesine paralel olarak gerek fikri ve sosyal alanlarda, gerekse çalışma hayatına atılmasıyla ekonomik alanda kendi haklarını savunabilecek konuma ve bilince ulaşmak için gösterdikleri çabalar sonucunda, siyasal alanda da yer alma istekleri belirmeye başladı Kısacası, bütün bu tecrübelerin Cumhuriyet döneminde tanınan haklara haklara zemin hazırladığı muhakkaktır Şimdi, siyasal hakların kazanılması için gösterilen gayretleri gözden geçirelim

I Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının Tanınması

Milli Mücadele dönemindeki çalışmaları ile üzerine düşeni yapan Türk kadını, takdire şayan bir davranış sergilemişti Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918) sonrası işgallere karşı protesto mitingleri ile tepkisini ortaya koyma, ordunun hizmetinde bulunma, mermi ve giyecek imal etme ve cepheye malzeme taşıma gibi faaliyetlerde bulunmuştu[4] Kadınların bu fedakarlıklarını takdir eden, Mustafa Kemal Paşa bu konudaki görüşlerini 21III1923 tarihinde Konya Kadınları ile yaptığı konuşmasında şu sözleri ile ifade etmiştir:



“Bu son senelerin inkılâp hayatında hummalı fedakarlıklarla mamul mücadele hayatında, milleti ölümden kurtararak halâsa ve istiklâle götüren azm-ü faaliyet hayatında her ferdi milletin mesaisi, gayreti, himmeti fedakârlığı sebaaalemiştir Bu meyanda en ziyade tebcil ile yad ve daima şükran ile tekrar edilmek lâzım gelen bir himmet vardır ki, o da Anadolu kadınının ibraz etmiş olduğu çok ulvî, çok yüksek, çok kıymetli fedakârlıktır Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde, Anadolu köylü kadınının fevkinde kadın mesaisi zikretmek imkânı yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadını ‘Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi halasa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim’ diyemez

Türkiye’de Anayasalı rejime geçildiği 1876’dan sonra 1877’de yapılan ilk seçimlere ve ondan sonrakilere kadınlar katılmamışlardı Yalnız, 1908 hareketinden sonra Anayasa’nın daha demokratikleşmesi ve hürriyetlerin daha genişletilmesi sonucu kadınların siyasal alana ilgi duymaya başladıkları görülmüştür[6] Ne var ki, bu konuda çeşitli sebeplerden dolayı pek kayda değer bir gelişme meydana gelmemişti Zira hem sıkıntılı dönemlerin yaşanması (Balkan ve I Dünya Savaşları) hem de kadının toplumdaki konumuna ilişkin eski anlayışın ağırlığını hissettirmesi yüzünden kadınlar siyasetin dışındaki -yukarıda bahsedilen- alanlarda faaliyetlerde bulunmuşlardı Söz konusu badirelerin atlatılması ile başlayan yeni dönemde kadınlar, artık aktif olarak siyasetle uğraşmak için harekete geçtilerDaha 1923 yılı Nisanında “İntihâb-ı Mebusan Kanunu”nun görüşülmesi esnasında kadına seçme hakkının verilmesi konusu gündeme gelerek çeşitli tartışmalara yol açmış, ne var ki, bu hakkın verilmesi kabul edilmemiştir Aynı yılın Haziran ayında (16 Haziran 1923)Başkanlığını yazar Nezihe Muhittin’in(1889-1958) yaptığı “Kadınlar Halk Fırkası” kurularak, ilk siyasal oluşum meydana getirildi Fırka, siyasi bir görünümde olmakla beraber esas amacını, kadınların eğitim ve sosyal alanlardaki eksikliklerinin tamamlanarak cehaletin ortadan kaldırılması olarak açıklar Ancak ,Fırka’nın genel sekreteri Şükufe Nihal ise,’’Kadınlar Halk Fırkası’nın programı, şimdiye kadar her fırsatta izaha çalıştığımız gibi, kadının içtimai, iktisadi ve bilahare siyasi sahalarda haklarını inkışaflarını temin etmektir’’ sözleri ile nihai hedeflerinin siyasi hakları kazanmak olduğunu ifade eder Kadınların bu girişimi siyasal haklara sahip olmamalarından dolayı başarısızlıkla sonuçlanır ve sözkonusu fırkaya resmi izin verilmez Bunun üzerine Cumhuriyet’in ilânı sonrasında ise, 7 Şubat 1924’te “Türk Kadınlar Birliği”ni kuran kadınlar, çalışmalarını bu yolla sürdürmeye başladılar Birliğin tüzüğünde amaçlarını: “ kadınların sosyal ve siyasal haklarını elde edecek olgunluğa eriştirilmesi” olarak belirleyerek konuya dikkatleri çektiler ve böylece isteklerinde ısrarlı olduklarını bir kere daha gösterdilerHatta 1927’de Birliğin tüzüğüne siyasal haklar sağlamayı amaçlayan bir maddeyi ekleyerek kabul ettirirler ve aynı yıl yapılacak seçimlere katılmaları için birlik içinde tartışırlar Konuyu basında da gündeme getirmelerine rağmen, Anayasa’da kadınların seçime katılmalarını sağlayacak hükmün olmaması gerekçelerinden dolayı istekleri gerçekleşmez

Aynı konuda, 1926’da Türk Ocağı’nda bir konuşma yapan Süreyya Hulusi isimli hanım verdiği konferansta: “Türk kadını tarihte siyasial rol oynamıştırKadın kendi benliğini idrak ederİktisadi sahada haiz-i tesir olursa neden memleket işlerinde geri kalsın Herkes anadan vatan dersi alır da ne içün o vatanın idaresi ve mukadderatı mevzu-ubahs olduğu zamanda mahmul vaziyette bırakılırVatanda tüten ilk ocak eğer kadın parmağıyla tutuşmuşsa ve eğer vatan o ocakların müşterek bir ifadesi ise öyle zannediyorum ki vatan ve kadın yekdiğerinden ayrılmayan iki mefhum teşkil ederler” sözleri ile Türk kadınının seçme ve seçilme haklarının verilmesinin gerekliliğini vurguluyordu



Alıntı Yaparak Cevapla

1934'Ten Günumuze Kadar Seçilen Diyarbakır Kadın Mılletvekıllerı

Eski 10-24-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

1934'Ten Günumuze Kadar Seçilen Diyarbakır Kadın Mılletvekıllerı




Bu ve benzeri pek çok girişimlerle siyasal hakların kazanılması için gösterilen gayretler Takrir-i Sükûn dönemini takib eden dönemde olumlu sonuçlarını verdi Bu konuda ilk adım 3 Nisan 1930’da kabul edilen Belediye Kanunu ile atıldı Bu kanuna göre kadınlar ilk kez Belediye seçimlerinde oy kullanma ve Belediye Meclislerine seçilme hakkını elde ettiler 26 Ekim 1933’te ise 1924 tarihli Köy Kanunu’nun 20ve 25 Maddelerinde yapılan değişiklikle muhtar ve ihtiyar meclisi seçimlerinde oy kullanma ve seçilme hakkını elde eden kadınlar nihayet 5 aralık 1934’te dönemin Başbakanı İsmet İnönü ve 191 arkadaşının; 1924 Teşkilât-ı Esasiye Kanunu’nun 10ve 11 Maddelerinin değiştirilmesine ilişkin kanun teklifinin kabul edilmesiyle milletvekili -seçme ve seçilme hakkını kazandılar Kanun’da yapılan değişiklikle kadın, erkek her Türkün seçme yaşı 22, seçilme yaşı 30 olarak belirlendiBöylece, kadın ile erkek arasındaki eşitsizlikten biri daha ortadan kalkmış oluyordu

Siyasal haklar bakımından kadın ile erkeği aynı konuma getiren bu kanun ile Türkiye’nin daha demokratik bir görünüme kavuşması ve siyasal katılımın boyutlarının genişletilmesi gibi amaçların ağırlık taşıdığını söylemek mümkündür Zira 1930’lar aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk’ün de isteği doğrultusunda kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası ile Türkiye’de çok partililiğe geçişin yaşandığı bir dönemdir

II TBMM’ne Seçilen İlk Kadın Milletvekilleri

5 aralık 1934 tarihli kanunla milletvekili seçme ve seçilme hakkını elde eden kadınların pek çoğu bu gelişmeyi büyük bir memnuniyetle karşıladılar Bu maksatla 6 Aralık’ta bazı Ankaralı kadınlar Mustafa Kemal Atatürk ve diğer büyüklere teşekkür için Halkevi’nde bir toplantı düzenlediler ve ardından Meclise giderek memnuniyetlerini belirttiler

İstanbul’da da bu amaçla çeşitli mitingler yapıldı Beyazıt Meydanında gerçekleştirilen bir mitingde Kadınlar Birliği’nden Saadet Rifat isimli bir hanım yaptığı konuşmada konu ile ilgili duygularını ifade etti

Kadınların ilk kez katıldığı 1935 yılı seçimleri, iki dereceli seçim sistemi ve tek parti olarak Cumhuriyet Halk Fırkası’ (CHF)nın bulunduğu bir ortamda yapıldı Daha önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimlerde de büyük ölçüde kadın ve erkek adaylar parti üst kademeleri tarafından belirlendi Seçimlere gerek müntehib-i sani (ikinci seçmen) olarak gerekse milletvekili adayları olarak kadınların ilgisi ve katılımı oldukça fazlaydı 8 Şubat 1935’te yapılan seçimlere katılım, özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde % 80’lere varmıştı ve söz konusu şehirlerde oy verenlerin % 48’e yakınının kadınlardan meydana geldiği ifade ediliyorduKadınların da katıldığı ilk seçimler olmasına rağmen katılımın fazla olması , onların konuya olan ilgilerini ortaya koyması açısından olumlu bir gelişmedir

1935 yılı seçim sonuçlarına göre, seçilmesi gereken 399 milletvekilinden 17’si kadın olmak üzere, 386 milletvekili CHF adaylarından oybirliği ile; 4’ü azınlıklardan olmak üzere 13 bağımsız aday oy çokluğu ile seçilmişlerdiBazı eserlerde 18 olarak verilmesine rağmen, bu seçimlerde Meclis’e 17 kadın milletvekili girmiştir 1936 yılı başında boşalan milletvekillikleri için yapılan “ara seçimi”nde ise Çankırı Milletvekili olarak seçilen emekli öğretmen Hatice Özgenel ile bu sayı 18’e çıkmıştır Böylece,kadınlar Meclis’teki tüm milletvekillerinin % 4,5 ‘ini oluşturdularBu oran o günden bugüne ulaşılan en yüksek rakamdır Zira, çok partili döneme geçildiği 1950-51’de 3 kadın ile % 0,61 gibi en düşük rakamla temsil edilen kadınlar, en son yapılan 1995 seçimlerinde de 13 kadın ile % 1,82 oranında Meclis’te yer almışlardır

1935 Yılı Seçimlerinde TBMM’ne Seçilen İlk Kadın milletvekilleri şunlardır:

Mebrure Gönenç(Afyonkarahisar): 1900’de İstanbul’da doğdu 1919’da Arnavutköy Amerikan Koleji’nden mezun oldu Fransızca ve İngilizce bilen Gönenç bir süre Çamlıca Kız Lisesi ve Üsküdar Amerikan Koleji’nde dil hocalığı yaptı Adana Belediyesine seçilen ilk kadın meclis üyesidir Seçilmeden önce CHF’dan Mersin Belediye üyesiydi Bir dönem milletvekilliği yaptı

Hatı Çırpan(Satı Kadın- Ankara ): 1890’da Kazan’da doğdu Milli savaşta malûl olmuş bir askerin eşiydi Beş çocuğu vardı Çiftçilikle uğraşan Satı Kadın hususi eğitim gördü Seçildiğinde Kazan Köyü muhtarıydı Bir dönem milletvekilliği yaptı

Türkan Örs Baştuğ (Antalya): 1900’de Üsküdar’da doğdu İstanbul Darülfünunun Felsefe Şubesinden mezun oldu Fransızca biliyordu Uzmanlık alanı felsefe, sosyoloji ve eğitimdi Üsküdar Kız Sanat Mektebinde müdürlük yaptı Seçimden önce Feyziâti Lisesi Kız kısmı müdürlüğündeydi İki dönem milletvekilliği yaptı

Sabiha Gökçül Erbay (Balıkesir ): 1900’da Bergama’da doğdu İstanbul Kız Muallim Mektebinde ve Yüksek Kız Muallimin İhzari (hazırlık) kısmında okumuştur İzmir Kız Muallim Mektebinde edebiyat öğretmenliği ve müdürlük yapmıştır Adana Lisesi ve İstanbul Erenköy Kız Lisesinde de öğretmenlik yapan Gökçül V Dönemde Balıkesir, VI ve VII Dönemde ise Samsun milletvekili olmuştur TBMM Başkanlık Divanı Katip üyeliğinde de bulunmuştur

Şekibe İnsel (Bursa): 1886’da İstanbul’da doğdu Ortaokul mezunuydu Almanca biliyordu Seçilmeden önce çiftçilikle uğraşıyordu V Dönemde milletvekiliydi

Hatice Özgener (Çankırı): 1865’te Selanik’te doğdu Rüşdiye ve hususi öğrenim gördü Rumca bilen Özgener milletvekili olmadan önce Darüleytam Müdürlüğünden emekli bir maarifçiydi 1936 ara seçiminde parlamentoya girdi

Huriye Öniz Baha (Diyarbakır): 1887’de İstanbul’da doğdu Tahsilini Londra Üniversitesi kadın kısmında Betford Kolej’de pedagoji eğitimi görerek tamamladı İngilizce bilen Öniz İstanbul Kız Muallim Mektebi ile eski İnas İdadisinde pedagoji ve uygulama dersi ile ev idaresi derslerini okuttu Balkan Harbinden sonra muhacirlere açılan kurslarda ders vermiş ve türlü hayır işlerinde çalışmış, Hilal-i Ahmer’in açtığı kursa giderek gönüllü hastabakıcı olmuştur Milletvekili seçilmeden önce Türkçe öğretmenliği yapmaktaydı Yeniköy Rum Mektebinde de öğretmenlik yapan Öniz, 1950’de vefat etti

Fatma Memik (Edirne): 1903’te Safranbolu’da doğdu İlköğrenimine Safranbolu’da başlayan Memik sekiz yaşında İstanbul’a geldi Burada Beyazıt İnas numune Mektebi ile Bezm-iâlem Valide Sultan Mektebinde okuduktan sonra Tıbbiye’ye girdi Tıbbiye’den 1929’da birincilikle mezun oldu ve Gureba Hastanesinde çalıştı Dahiliye uzmanı olan Memik seçilmeden önce Gureba Hastanesi Poliklinik Şefi idi V, VI, VII, Dönem Edirne Milletvekilliği yapan Memik 1991’de vefat etti

Nakiye Elgün(Erzurum ):1882’de İstanbul’da doğduKız Muallim Mektebi mezunu olan Elgün ,ülkemizin en eski eğitimcilerinden biri olarak biliniyorİstanbul Kız Lisesi müdürü iken,1930’da İstanbul Şehir Meclisine ilk kadın üye olarak seçildiDaimî Encümende üye olarak kaldı3 dönem Erzurum milletvekilliği yaptı


Alıntı Yaparak Cevapla

1934'Ten Günumuze Kadar Seçilen Diyarbakır Kadın Mılletvekıllerı

Eski 10-24-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

1934'Ten Günumuze Kadar Seçilen Diyarbakır Kadın Mılletvekıllerı




Fakihe Öymen (İstanbul): 1900’de İşkodra’da doğdu Darülfünunun Coğrafya bölümünden mezun oldu Fransızca bilen Öymen, Maarif ve Coğrafya uzmanıydı Bursa Kız Muallim Mektebinde tarih ve coğrafya öğretmenliği ve Bursa Kız Lisesi Müdürlüğü yaptı V, VI, VII Dönem İstanbul, VIII Dönem Ankara Milletvekilliği yapan Öymen, 1983’te vefat etti

Ferruh Güpgüp (Kayseri ): 1891’de Kayseri’de doğdu Öğrenimi hususi olan Güpgüp Arapça biliyordu Biçki dikişle de ilgilendi ve Kayseri CHF Vilâyet İdare Heyeti ile Belediye Meclisi üyeliğinde bulundu

Bahire Bediş Morova Aydilek(Konya): 1897’de Bosna’da doğdu Bolu orta mektebinden mezun oldu Bolu Kız Sanat Okulu’nda resim öğretmenliği yaptı Seçimden önce Bolu Belediye Meclisi üyesiydi V Dönemde milletvekilliği yaptı

Mihri Bektaş (Malatya): 1895’de Bursa’da doğdu Amerikan Kız Koleji Mezunuydu Fransızca ve İngilizce biliyordu Robert Kolej’de İngilizce öğretmenliği yaptı ve CHF Kütüphane Encümenine seçildi V, VI, VII Dönemlerde Malatya Milletvekilliği yaptı

Meliha Ulaş (Samsun): 1901de Sinop’ta doğdu Darülfünun’un Edebiyat Şubesinden mezun oldu Fransızca ve İngilizce biliyordu İstanbul Kandilli Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği ile beş yıl Erzurum Kız Muallim Mektebinde başmuallimlik ve edebiyat öğretmenliği yaptı Seçilmeden önce Samsun Lisesi’nde edebiyat öğretmeniydi V ve VI Dönem Samsun Milletvekilliği yapan Ulaş 1942’de vefat etti

Esma Nayman (Seyhan): 1899’da İstanbul’da doğdu Lise mezunuydu Fransızca, İngilizce ve Rumca biliyordu Belediyecilik alanında uzmandı Adana Belediye Meclisi üyeliğinde bulundu Bir dönem milletvekilliği yapan Nayman 1967’de vefat etti

Sabiha Göraaa (Sivas ): 1888’de Üsküdar’da doğdu Üsküdar Kız Sanayi Mektebinden sonra Darülmuallimat’ı bitirdi 1917’de Darülfünun’un Riyaziye Şubesinden mezun oldu Fransızca bilen Göraaa Kız Muallim Mektebi Müdür ve Muallimliklerinde bulundu Seçilmeden önce Tokat orta mektebinde Riyaziye öğretmeniydi

Seniha Hızal(Trabzon ): 1897’de Adapazarı’nda doğdu İlk öğrenimini İstanbul Fatih Rüşdiyesi’nde, orta öğrenimini Kız Sanat Mektebi’nde yüksek öğrenimini ise Darülfünun Fen Fakültesi’nde tamamladı (1918) Fransızca bilen Hızal, Darülmuallimat ve Erenköy Kız Lisesi Müdürlüğü’nde bulunduktan sonra Maarif Umum Müfettişliği’ne tayin edildi Kendisi Türkiye’de ilk kadın müfettiş olarak bilinmektedir İstanbul Kız Muallim Mektebi Müdürlüğü ile Fevziye Lisesi Müdürlüğünde bulundu Selçuk Kız Sanat Okulu’nda da öğretmenlik yaptı Şişli’de açtığı ilk ve orta tahsilli Yeni Türkiye Özel Mektebi’nde müdürlük ve öğretmenlik yaptı

Benal Nevzad İstar Arıman (İzmir ): 1903’te İzmir’de doğdu İlk ve orta öğrenimini İzmir’de yaptı 1921’de Paris Sorbonne Üniversitesi’nin Edebiyat bölümünden mezun oldu Döndükten sonra Hilâliahmer ve Himaye-ietfal gibi yerlerde sosyal faaliyetlerde bulundu CHF vilayet heyeti üyeliği de yapan Arıman, Fransızca ve Rumca biliyordu Uzmanlık alanı belediyecilik, sosyoloji ve edebiyattı İzmir Belediye üyeliği de yapan Arıman, V, VI,VII, ve VIII Dönemde İzmir Milletvekilliği yaptı 1990’da vefat etti

Görüldüğü gibi seçilen kadınların bir kaçı istisna edilirse, büyük çoğunluğu eğitim ve kültür seviyeleri itibariyle oldukça yüksekti Londra ve Paris Sorbonne mezunu olanların yanısıra, Darülfünun mezunu kadınlar çoğunluktaydı İçlerinden biri köylü kadınların temsilcisi olarak Atatürk tarafından bizzat önerilen ve Ankara’nın tek kadın adayı olarak seçilen hususi eğitimli “Satı Kadın (Hatı Çırpan)” ile diğeri ortaokul mezunu olan ve çiftçilikle uğraşan Bursa mebusu Şekibe İnsel hariç tutulursa diğerleri en az lise ve yüksek okul mezunuydu Seçilmeden önce siyasal deneyimi olanların yanısıra birkaç dil bilen eğitimci hanımlar çoğunluktaydıBunlardan beşi okul müdürü ,altısı Belediye Meclisi üyesi,ikisi çiftçi ikisi öğretmen,biri muhtar,biri doktor, biri de emekli eğitimciydiGörüldüğü gibi bu dönemde seçilen kadınların %70’e yakını (11’i) yüksek öğrenimli eğitimcidir

Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan bir kesimin temsilcisi olarak Meclis’e giren kadınlar, temsilcisi oldukları hemcinslerinin oldukça üstünde bir eğitim ve kültür seviyesine sahip seçkin kimselerdi Bu açıdan bakıldığında söz konusu kadınların diğer kadınları- özellikle kırsal kesimdekileri- ne dereceye kadar temsil ettikleri ya da onların sorunlarıyla nereye kadar ilgilenebilecekleri sorusu akla gelmektedir ki,bu ise ayrı bir inceleme konusunu teşkil etmektedir






Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.