Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dünyası, türk

C* Türk Dünyası C*

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

C* Türk Dünyası C*




Türkler'in bugün dünyada Türkiye dışında 6 bağımsız devletleri bulunmakta Bunun yanında çeşitli Türk topluluklarının da özerk bölgeleri, muhtar cumhuriyetleri var Aşağıdaki bağlantılardan yararlanarak günümüz Türk ülkeleri hakkında bilgiler içeren sayfalara ulaşabilirsiniz
Bağımzlığına kavuşan Türk Devletleri

Türkiye Dışında bağımsız Türk Yurtları

Azerbaycan
Kazakistan
Kırgızistan
Kuzey Kıbrıs
Özbekistan
Türkmenistan

Özerk Türk yurtları

Tataristan Özerk Cumhuriyeti
Doğu Türkistan Özerk Türk Cumhuriyeti
Hakasya Özerk Cumhuriyeti
Tuva Özerk Cumhuriyeti
Karakalpak Özerk Cumhuriyeti
Gagauzya Özerk Türk Bölgesi
Diğer Türk yurtları

Altay Ülkesi
Yakutistan
Moğolistan'da Türkler
Afganistan'da Türkler
İran'da Türkler
Bulgaristan'da Türkler
Makedonya'da Türkler
Suriye'de Türkler

Irak Türkleri
Tacikistan Türkleri
Nogay Türkleri
Kosova ve Sancak Türkleri
Ahiska TÜrklerİ
Amerika Birleşik Devletlerinde Türkler
Batı Trakya Ve Yunanistan Türklerİ
Kumuk Türkleri
Sibirya Bölgesi Türkleri



Alıntı Yaparak Cevapla

C* Türk Dünyası C*

Eski 10-24-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

C* Türk Dünyası C*




Azerbaycan Cumhuriyeti Haritası

__________________

Özet Bilgi Resmi Adı: Azerbaycan Cumhuriyeti
Bağımsızlık Tarihi: 18 Ekim 1991
Cumhurbaşkanı: İlham ALİYEV
Yüzölçümü: 86600 km²
Nüfus: 8016200
Başkent: Bakü
Başlıca Şehirler: Gence, Sumgayıt, Mingeçevir, Ali Bayramlı, Şeki Lankeran Komşuları: Türkiye, Gürcistan, Rusya Federasyonu, Ermenistan, İran
Din: İslam
Dil: Azeri Dili
Para Birimi: Manat
Resmi Tatil Günleri:
  • 1 Ocak Yılbaşı
  • 20 Ocak Şehitlerleri Anma Günü
  • 8 Mart Uluslararası Kadınlar Günü
  • 20-21 Mart Nevruz Bayramı
  • 9 Mayıs Faşizm Üzerinde Zafer Günü
  • 28 Mayıs Cumhuriyet Bayramı
  • 15 Haziran Azerbaycan Halkının Kurtuluş Günü
  • 26 Haziran Silahlı Kuvvetler Günü
  • 18 Ekim Devlet Bağımsızlık Günü
  • 12 Kasım Azerbaycan Cumhuriyet Anayasa Günü
  • 17 Kasım Milli Uyanış Günü (Ulusal Diriliş)
  • 31 Aralık Dünya Azerbaycan'lılarının Birlik Günü
  • Ramazan Bayramı (1gün)
  • Kurban Bayramı (1gün)
__________________

Azerbaycan ProfDr İhsan GÜNEŞ
Türk lehçesi ile konuşan Türklerin ülkesi olarak adlandırılan Azerbaycan’a Türkler ilk kez M Ö 7 yüzyılda geldiler Fakat burası zamanla çeşitli kavimlerin hakim olduğu bir bölge oldu Ancak, Azerbaycan’ın tümüyle bir Türk ülkesi haline gelmesi Malazgirt Zaferi’nden sonra olmuştur Moğolların, Timurluların egemen olduğu Azerbaycan’a, Kara ve Akkoyunlu Devletleri de hakim olmuştur 16 yüzyıl başlarında Safevi Devleti’nin hakimiyeti altına girmiştir Şah İsmail’in 1514’de Çaldıran’da yenilmesi üzerine Osmanlı orduları Azerbaycan’ın önemli bir bölümünü ele
geçirmiştir Safevi Devleti zayıflamış, Azerbaycan İran ile Osmanlı İmparatorluğu arasında mücadele alanı olmuştur Bu arada Rusya'da sessiz durmamış 16 yüzyılın ikinci yarısında Azerbaycan’a doğru ilerlemiştir Hazar kıyılarına ve Kafkasya’ya hakim olmak isteyen I Petro 1715’te Kafkaslara girmiş, 1724’te bazı Azerbaycan topraklarını ele geçirmiştir Nadir Kulu’nun İran’da şah olması, Azerbaycan’ın İran egemenliği altına girmesine yol açmıştır Kulu’nun ölümü üzerine Azerbaycan’da çeşitli Hanlıklar ortaya çıktı Zayıf Hanlıklar Osmanlı imparatorluğu'ndan yardım istediler Fakat, İmparatorluk zayıf olduğu için onlara gereken ilgiyi gösteremedi Azerbaycan’daki bu durumdan Gürcü Krallığı yararlandı Fakat İran’da tahta oturan Ağa Muhammed Han’ın Kafkaslara hakim olma isteği, Gürcülerle İranlıları karşı karşıya getirdi Tiflis’i alan Ağa Muhammed Han bölgeye egemen olamadı Çünkü Rusya’ya sığınan Gürcü Kralının desteğiyle Gürcüler ve Ermeniler sürekli karışıklık ve huzursuzluk yarattılar İran’ın ve Osmanlı İmparatorluğu ‘nun zayıflığını gören Rusya, 19 yüzyıl başlarından itibaren Azerbaycan'daki Hanlıkları ortadan kaldırmaya ve bölgeyi kendine bağlamaya başladı İlk Rus işgaline uğrayan Hanlık Gence oldu Zaman zaman Ruslara karşı direnilmiş, kimi zaman Osmanlı İmparatorluğu’ndan, kimi zaman İran’dan yardım istenmiş ise de her iki devlet de gereken
yardımı yapamamış ve Azerbaycan’ın Rus işgali altına girmesine her iki devlet de seyirci kalmışlardır Gülistan (1813)ve Türkmençayı Andlaşmalarıyla (1828) Rusya Azerbaycan’daki hakimiyetini İran’a kabul ettirmiştir Bu arada Rusya, Osmanlı İmparatorluğu ve İran ile bozulan ilişkileri karşısında sınırlarını güvenceye almaya çalışmıştır Bu konuda Ermenilerden de yararlanmıştır İki devlet ile kendi arasına Ermenileri yerleştirmiştir Böylece adeta bir tampon bölge oluşturmuştur
Rusya, Azerbaycan'a yönelik nasıl bir politika izlemiştir?
Rusya işgal ettiği Kafkasları askeri yönetimle idare etmiştir 1840’da Hazar Kıyı Bölgesi adıyla bir idari birim oluşturdu 1845’te doğrudan Çar’a bağlı olan bir valinin yönetimi altında Kafkasya Valiliği kuruldu Artık Türk- Rus ilişkilerinde hep bu valiliğin kararları etkin oldu Zira bu valiliğin emrinde bir ordu kurulmuş ve bu orduya serbest hareket etme emri verilmiştir
Rusya, Azerbaycan'a yönelik nasıl bir politika izlemiştir?
Rus yönetimi kölelikten çıkardığı birçok Rus’u Azerbaycan’a yerleştirerek bölgenin demografik yapısını değiştirmeye çalışmıştır Vergiler arttırılmış, Rus yöneticilerinin pervasızca tavırları halkın tepkisinine yol açmıştır 19 yüzyılın sonlarında Rusya, Azerbaycan’ında başlayan ve İran Azerbaycan’ına da sıçrayan isyan hareketleri Rusya'nın ve İran’ın ortak çabaları ile bastırılmıştır

Azerbaycan'da ilk kez hangi alanda ulusalcı hareketler başlamıştır?
XIX yüzyılın ortalarından başlayarak Azerbaycan’da kültürel bir canlanmanın başladığı görülmektedir Tiyatro eserleri yazılmış, haftalık gazete çıkarılmaya başlanmıştır Halkın okur-yazarlık düzeyinin artırılabilmesi için Arap abc sinin ıslah edilmesi konusunu Mirzali Fethali Ahunzade gündeme getirmiş hatta latin abc sine geçilmesini önermiştir Eğitimin geliştirilmesi ulusalcı uyanışa yol açmıştır Türkçülüğü savunan birçok aydın yetişti Rusya'nın sömürgeci politikasına karşı çıkan bu aydınları sindirrmek için Çarlık yönetimi her türlü yola baş vurdu Rus baskısından kaçanlar İstanbul’a geldiler Bunların etkisiyle İkinci Meşrutiyet döneminde Pan-Türkçülük düşüncesi Osmanlı İmparatorluğu'nda hız kazanacaktırAzeriler, Rusya’da Çarlık yönetimine karşı çıkan ve meşruti bir yönetime geçme isteklerini dile getiren aydınlarla işbirliğine gittiler Azeri- Rus ittifakı kuruldu 1905 Rus-Japon Savaşı'nın yenilgiyle bitmesi Rusya’da demokratik açılıma yol açtı ve 1905’te meşruti sisteme geçildi Duma adıyla bir parlamento açıldı Azeriler Musavat Halk Partisi adıyla bir parti kurdular Partinin yayın organı Açık Söz Gazetesi, lideri ise Mehmet Emin Resulzâde idi
Azeriler, Bolşeviklerin hangi ilkesine dayanarak bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir?
Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması ve Rusya’nın bu savaşa katılması iç sorunları arttırdı Özellikle Çanakkale’de İtilaf Devletleri’nin yenilmesinden sonra Çarlığa karşı olanların etkisi daha da arttı Nitekim 1917 yılı Şubat'ında Çarlık yıkıldı Sosyal demokratlar herkese eşitlik vereceklerini söylediler Ekim 1917’de ise Bolşevikler Rusya’da yönetime hakim oldular Rusya egemenliği altında yaşayan ulusların eşit olduğunu ilân ettiler Rusya’da iç savaş başladı Bolşeviklerin siyasal iktidarlarını kurabilmek için iç savaşı kazanmaları gerekiyordu Bunun için 3 Mart 1918’de Brest Litovsk Andlaşması’nı yaparak Kafkaslardaki ordudan yararlanmaya çalıştılar Her ulusun kendi kaderini çizmesi ilkesini kabul eden Bolşevikler, 26-28 Mayıs 1918’de Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan’ın ayrı ayrı bağımsızlığını kabul etmek zorunda kaldılar
Azerbaycan Devletlerinin Kurulması
Musavat Partisi hangi noktalarda etkin politik amaçlar belirlemiştir?
1905’te Rusya’da meydana gelen ihtilâl çarlık yönetimini biraz daha demokratikleştirmiştir Duma adıyla kurulan meclise, Azerbaycan’ı temsilen 35 üye katılmıştı Azeri üyeler demokratik hakların her ulus tarafından eşit ölçüde uygulanması mücadelesini verdiler Fakat bu tavır Çar’ı rahatsız etti Azerbaycan’da kurulmuş olan Himmet Partisi kapatıldı, üyeleri tutuklandı 1911’de Musavat Partisi kuruldu Parti programında milliyet ve mezhep farkı gözetmeden tüm müslümanların birleşmesi, bağımsızlığını kaybetmiş müslüman memleketlerinin yeniden bağımsızlığını kazanması gerektiği, bu doğrultuda çalışan müslüman ülkelere maddi ve manevi yardımın yapılması, müslüman memleketlerin savunma ve taarruz güçlerinin arttırılmasına katkıda bulunulması, bu ideallerin yayılmasını engelleyen unsurların yıkılmasını istediler 1913’te af ilân edilince tutuklanmaktan kurtulmak için yurt dışına kaçan Azerbaycanlı aydınlar ülkelerine döndüler Mehmet Emin Resulzâde, Musavat Partisi’nin başına geçti
1918'de kurulan Azerbaycan Devleti'nin yönetim şekli nedir?
Çarlığa karşı savaş açan Bolşevikler, 1917’de yayınladıkları bildiride, Rusya milletlerinin kendi yazgılarını kendilerinin çizeceklerini, istedikleri takdirde Rusya’dan ayrı bağımsız devletlerini kurabileceklerini belirttiler Bunun üzerine Azeriler harekete geçtiler 28 Mayıs 1918’de Resulzâde’nin başkanlığı altında toplanan Azerbaycan Milli Şurası bağımsızlığını ilân etmeye karar verdi Milli Şura yayınladığı bildiride;
Azerbaycan’ın bağımsız bir devlet olduğunu,
yönetim şeklinin cumhuriyet olduğunu,

ülkede yaşayan herkese özgürce gelişme olanağı sağlanacağını,

Millet Meclisi toplanıncaya kadar Milli Şura’nın etkin olacağını bildirdi



Azerbaycan Milli Şurası Fethali Han başkanlığında bir hükümet kurdu Yeni hükümet bu gelişimi, 30 Mayıs 1918’de büyük devletlerin merkezlerine bir telgrafla bildirdi Azerbaycan Parlamentosu 7 Aralık 1918’de toplandı Resulzâde’nin “bir kere yükselen bayrak bir daha inmez” sözü Azerbaycanlıların kararlılığının simgesi oldu 22 Aralık 1918’de yeni bir hükümet kuruldu Bolşevik Rus yönetimi petrolüyle tanınan bu bölgeyi elden çıkarma niyetinde değildi
O nedenle demokratik yönetimi zayıflatıcı her türlü eylemi destekliyordu Bakü, hâlâ Rus denetiminde idi Ermeni saldırıları sürüyordu Azerbaycan hükümeti Türkiye’den yardım istedi Nuri Paşa kumandasında gönderilen askeri birlik Bakü’yü kurtardı ve Azerbaycanlılara teslim etti (15 Eylül 1918) Mondros Mütarekesi gereğince Türk Ordusu Azerbaycan’dan çekilince Bakü yeniden el değiştirdi
Bolşevikler, hangi yöntemle Azerbaycan'ı SSCB'ne katmışlardır?
Bolşevikler bağımsız Azerbaycan Hükümeti'ni kendilerine bağımlı hale getirebilmek için gizli bir komite oluşturdular Nerimanov yönetimindeki bu komite, 27 Nisan 1920’de Azerbaycan yönetiminin kendilerine teslim edilmesini istedi Durumun ciddiliğini farkeden hükümet bu isteği kabul etti Başta Mehmet Emin Resulzâde olmak üzere birçok milliyetçi Azeri ülkeyi terk etti 28 Nisan 1920’de Sovyet Sosyalist Azerbaycan Cumhuriyeti kuruldu Böylece Azerbaycan’ın bağımsızlığı çok kısa sürdü Azerbaycanlılar kolay kolay Rusya’ya teslim olmadı İşgal sonrası
çıkan ayaklanmalar güçlükle bastırıldı Azeriler üzerine baskı kuruldu Kitleler halinde insanlar idam edildi
Azerbaycan'ın Yeniden Bağımsızlığını Kazanması
Azerbaycan'ın yeniden bağımsızlığına kavuşmasında hangi örgüt etkili olmuştur?

Rusya’daki sosyalist sistem giderek halkın isteklerini karşılayamaz oldu 1985’te Sovyet yönetiminin başına geçen Mikhail Gorbaçov bunu gördü Glasnost ve perestroyka adı verilen yeni bir politika belirledi Bu açıklık ve yeniden yapılanma politikasından Azerbaycanlılar da yararlandı Ebulfeyz Elçibey’in önderliğinde Halk Cephesi adıyla bir örgüt kuruldu (19 Haziran 1989) Azerbaycan’a bağımsızlık verilmesi istendi Bu durum Moskova’nın hoşuna gitmedi Ermeniler kışkırtılarak Ermeni-Azeri çatışması yaratıldı 19-20 Ocak 1990’da Kızıl Ordu Bakü’ye girdi Bu durum Halk Cephesi’nin yeraltına inmesine yol açtı Mart 1990’da seçimler yapıldı ve Ayaz Muttalibov Cumhurbaşkanı seçildi 30 Ağustos 1991’de Azerbaycan’ın bağımsızlığı ilân edildi 18 Ekim 1991’de yapılan halk oylaması ile bu karar daha da pekiştirildi Ancak, Muttalibov halkla uyuşamadı 25 Şubat 1992’de Suşa ve Hocalı’da büyük katliamlar oldu Bunun üzerine Muttalibov istifa etti Mayıs ayında tekrar cumhurbaşkanı oldu ise de halk bunu kabul etmedi İsyan çıktı Muttalibov Moskova’ya kaçtı 7 Haziran 1992’de Elçibey Cumhurbaşkanı seçildi Ancak 16 Haziran 1983’te görevinden çekilmek zorunda kaldı Yerine Haydar Aliyev getirildi Azerbaycan'daki rejimin yerine oturamamasından yararlanan Dağlık Karabağ Ermenileri Azerbaycan'dan ayrılmak istediler Bu durum Ermenistan ile Azarbaycan
arasında savaşa yol açtı Dağlık Karabağ sorunu henüz çözülememiştir

Azerbaycan - Türkiye İlişkileri
Türkiye, Azerbaycan ile her zaman yakından ilgilenmiştir Rus baskısından bunalan Azerbaycanlı Türk milliyetçileri için İstanbul, adeta sığınılacak bir liman olmuştur

Sovyet yönetimi, Azerbaycan'a yönelik nasıl bir kültür politika izlemiştir?
Yeni Türkiye Devleti kurulurken, Milli Mücadelenin başlangıcında da Azerbaycan ile iyi ilişkiler kurulmuştur Sovyet yönetimi Azerbaycan’da egemen olunca Azeri Türklerinin Türkiye ile ilişkileri kısıtlanmıştır Sovyetler, Azerbaycan'ın Türkiye ile ilişkilerini kesebilmek için her türlü önlemi almışlardır Kültürel bağı koparabilmek için 1925’te Azerbaycanlıların Latin alfabesini benimsemelerini desteklediler Türkiye ile ilişkileri yasakladılar Bunun için Sovyet eğitimini zorunlu kıldılar, Arap abc si ile basılan kitapların Azarbeycan'a girişini engellediler 1926’da Bakû’de toplanan Türkoloji kurultayında tüm Türk Cumhuriyetlerinde latin abc sinin kullanılması kararlaştırıldı Türkiye'de harf devriminin yapılması bir ölçüde Türk Cumhuriyetleriyle kopmuş olan ilişkiyi kurmak için önemli bir adım olmuştur Fakat, Sovyetler
Birliği II Dünya Savaşı sırasında Kril alfabesini zorunlu kılarak yeniden ilişkiyi koparmışlardır
Türkiye, Azerbaycan'a yönelik nasıl bir politika izlemektedir?
Sovyetler dağılıp Azerbaycan yeniden bağımsızlığına kavuşuncaya değin Türkiye ile Azeri Türkleri arasındaki zayıf olan ilişkiler, Azerbaycan’ın bağımsızlığına kavuşmasından sonra canlandı Türkiye, Azerbaycan’ın Batıya açılan penceresi oldu Çeşitli andlaşmalar imzalanarak siyasi, ticari, ekonomik ve kültürel bakımdan Azerbaycan’ın güçlenmesi için elinden geleni yaptı Eximbank kanalıyla 250 milyon dolarlık kredi açtı Bunun dışında önemli miktarda insani yardım yaptı Türk iş adamları 1 milyar dolarlık yatırım yaptı Azerbaycan halkının öğretmen ihtiyacını karşılamak üzere Türkiye’den öğretmen ve ders araç ve gereçleri gönderildi Bu öğretmenler sayesinde Azerbaycan Türkleri ile Türkiye arasında daha sıcak ilişkiler kuruldu Azarbeycan'dan gönderilen öğrenciler Türkiyenin çeşitli üniversitelerinde eğitildiler Türkiye 20 kadar resmi özel okul açmıştır Siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel alanda ki ilişkiler giderek daha da güçlenmektedir


Alıntı Yaparak Cevapla

C* Türk Dünyası C*

Eski 10-24-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

C* Türk Dünyası C*




Kazakistan Cumhuriyeti Bayrağı




Kazakistan Cumhuriyeti Haritası





__________________
Özet Bilgi

Resmi Adı: Kazakistan Cumhuriyeti
Bağımsızlık Tarihi:25 Ekim 1990 Cumhurbaşkanı :Nursultan NAZARBAEV
Yüzölçümü:2724900 km²
Nüfus:14953126 (2000)
Başkent:Astana
Başlıca Şehirler:Almatı, Aktau, Aktöbe, Atırau, Karaganda, Jezkazgan, Pavlodar, Semey,Türkistan, Çimkent
Komşuları:Rusya Federasyonu, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Çin Din: Müslüman (% 47), Rus Ortodoks (% 44), Protestan (% 2), diğer (% 7)
Dil:Kazakça
Etnik Dağılım: Kazak Türkleri (% 57,2), Rus (% 27,2), Ukraynalı (% 3,1), diğer (% 10,9)
Para Birimi :Tenge
İklim: Ülke genelinde sert karasal iklim
Resmi Tatil Günleri:
  • 1-2 Ocak Yılbaşı
  • 8 Mart Uluslar arası Kadınlar Günü
  • 22 Mart Nevruz Bayramı
  • 1 Mayıs Kazakistan Halklarının Birliği Günü
  • 9 Mayıs Zafer Günü
  • 30 Ağustos Kazakistan Cumhuriyeti Anayasa Günü
  • 25 Ekim Cumhuriyet Günü
  • 16 Aralık Kazakistan'ın Cumhuriyeti'nin Bağımsızlık Günü
__________________

Kazakistan
ProfDr İhsan GÜNEŞ

Kazakistan'ın yönetim şekli nasıldır?

Doğusunda Çin, kuzeyinde Rusya Federasyonu, batısında Hazar Gölü, güneyinde Özbekistan ve Kırgızistan Türk Cumhuriyetleri ile çevrilmiş,demokratik,laik, üniter ve bağımsız bir devlettir Başkenti Almaata’dır 1989 sayımına göre nüfusu 18227878’dir Bugün 20 milyonu aştığı tahmin edilmektedir Kazakistan yeraltı madenleri bakımından zengin ülkedir Özellikle, kömür, petrol, doğalgaz, bakır, demir, çinko bakımından zengindir Kazakistan’da yapılan arkeolojik araştırmalarla elde edilen buluntular geçmişi oldukça derinlere giden bir kültürün varlığını ve bu kültürün Hun devri Türk kültürüne benzediğini ortaya koymaktadır Kazakistan tarihin çeşitli devirlerinde farklı kabile ve ulusların geçit yeri olmuştur Fakat yapılan incelemelerde Kazakistan’da Türk kültürünün ağırlıklı izlerine rastlanılmaktadır Kazakistan’ın asıl nüfusunu oluşturan Kazaklar, çeşitli dönemlerde burada kalan Türklerin diğer uluslarla birleşmesiyle oluşmuş bir Türk kavmidir Kazak deyimi hür, serbest, yiğit, cesur anlamına gelmektedir Kazaklar, ancak Kasım Han zamanında (1445-1520) siyasal bir varlık olabilmişlerdir Kasım Han’ın ölümü devletin birliğini bozdu Kasım Han’ın küçük oğlu Ak Nazar Han, Kazakların yeniden siyasi birliğini sağladı Ancak Kazakların büyüme politikası bir yandan Moğolların öbür yandan da Rusların tepkisine yol açtı Kazakistan idari bakımdan üç ordu (bölge) şeklinde örgütlenmişti Her ordunun yaylak, kışlak ve otlak olmak üzere hakim olacağı yerler saptanmıştı Bunların herbirine ayrı damga verilmişti

Kazaklarda yönetim geleneği hangi esaslara dayanmaktadır?
Kurultay geleneği Kazaklar tarafından sürdürülmüştür Devlet işleri her yıl belli bir ayda toplanan kurultayda görüşülüyordu Kazakların idaresi beylerin elinde bulunuyordu Hanlar da beyler arasından seçiliyordu Han ve beylerin yanında adalet işlerine bakan hakimler vardı Kabile ve boyların başında ise ak sakallılar bulunuyordu 18 yüzyılın başında Kazakistan komşularının saldırısına uğradı Örneğin 1723’te Güney Kazakistan’ı Kalmuklar aldı Zira ordular(bölgeler) arasında anlaşmazlık Kazakları zayıflatmıştı

Rusya, 18 ve 20 yüzyıllar arasında Kazakistan'da nasıl bir politika izlemiştir?

Asya ve Hindistan ticaret yolu üzerindeki yerlere göz diken Rus Çarlığı, Kazakistan’a saldırdı 1731’de başlayan Rus işgali kısa sürede yayıldı 1854’te Kazakistan’daki yönetim Rusların eline geçti Çar I Nikola yayınladığı ukaz (ferman) ile tüm Kazak topraklarının Rus egemenliği altına girdiğini bildirdi Fakat, Kazaklar bu fermanı kabul etmediler Yer yer isyanlar çıktı Ruslar işgal ettikleri yerlere kendileriyle işbirliği yapacak idareciler atadılar Böylece hem ticareti hem de idareyi ellerine aldılar Halkı ezdiler, sindirdiler Bu bölgelerde çeşitli okullar açarak bir yandan Rus kültürünü, diğer yandan da Hıristiyanlığı yaymaya çalıştılar Ruslar, Kazak topraklarının devlete ait olduğunu bildirerek, Kazakların toprak sahibi olmasını önlediler Kazakları kendi topraklarında kiracı duruma düşürdüler 1889’da çıkarılan bir yasa ile Rus merkezi yönetimi köylülere istedikleri yerde yerleşme olanağı verince Rus aileler Kazakistan’a gelerek verimli topraklara yerleştiler 1890 ile 1910 yılları arasında 3 milyona yakın Rus köylüsü Kazakistan’a yerleştirildi

Rusya'daki Türkler, eğitim alanında nasıl bir politikanın izlenmesini istemişlerdir?

Rusya’da 1905’te meşruti yönetim kurulunca Kazak temsilciler de Duma’ya katıldılar Özgürlüklerden yararlanan Rusya'daki Türkler, Rusya Müslümanları Kongresi adı altında çeşitli toplantılar yaparak sorunlarını tartıştılar Eğitim ve kültür işlerinin her halkın kendi idaresinde yürütülmesi, ilkokullarda eğitim dilinin ana dilde yapılması, orta ve yüksek okullarda ise Türk diliyle yapılması ilkesini kabul ettiler

Kazaklar, Rus Çar'ından neler istemişlerdir?

Kazak Türkleri, Rus Çarına başvurarak eğitim ve yazışmalarda Rusça ile Türkçenin kullanılmasını istediler Kazaklar arasında dini propaganda yapılmamasını, Rus göçmen yerleştirilmesine son verilmesini, müslüman halka mülk edinme hakkının verilmesini istediler Kazak adıyla bir gazete çıkaran müslümanları bilinçlendirmeye ve örgütlemeye yöneldiler Birinci Dünya Savaşı başlayınca Kazak Türklerinin ellerindeki hayvanları Ruslar aldılar 250000 kişilik Kazak-Rus ordusu kuruldu Bunun üzerine Kazaklar 1916’da isyan ettiler İsyan çok sert bir şekilde bastırıldı 40000 aile isyan nedeniyle çöllere sürüldü Sovyet Devrimi üzerine 1-11 Mayıs 1917’de toplanan Rusya Müslümanları Kurultayından sonra Alaş-Orda Partisi açıkça Kazak Türklerinin haklarını korumaya yöneldi Ruslar buna tepki gösterdiler Hatta bu partinin çalışmalarını durdurmak istediler Kazaklar, Kızıl Ordu karşısında yenildiler 1924’te Taşkent’te toplanan bir kongrede Türkistan’daki Türkler arasında ayrılıklar ortaya çıktı Kazak, Özbek, Türkmen, Kırgız Komünist Partileri ayrı cumhuriyet olmak istediklerini bildirdiler Sovyet yönetimi Eylül 1924’te bunların her birinin ayrı cumhuriyet olarak varlıklarını kabul etti

Sovyet Yönetimi Kazakistan'da nasıl bir politika izlemiştir?

Sosyalist yönetim Kazakistan’da herşeyi devletleştirdi Kooperatifler yoluyla üretim kontrol altına alındı Ahmet Yesevi’nin ülkesinde ibadet yasaklandı Arap alfabesi bırakılarak Kril alfabesinin kullanılması zorunlu kılındı Sovyet politikasına uygun olarak Kazak Türklerini asimile etmek için büyük bir çaba harcandı

Kazakistan'ın Bağımsızlığını Kazanması

Nazarbayev, Kazakistan'da hangi alanlarda başarılı çalışmalar yapmıştır?

1984 yılında Kazakistan Merkez Komitesi Sekreterliğine getirilen Nazarbayev’in kısa süre sonra Bakanlar Kurulu Başkanı olması, Kazakistan tarihinin dönüm noktası oldu 22 Haziran 1989’da Kazakistan Komünist Partisi başkanlığına getirilen Nazarbayev, Mikhail Gorbaçov’un Glasnost-Perestroyka politikasına destek verdi Bunun karşılığı olarakta Kazakistan’ın haklarının korunmasını sağladı Kazakistan petrolünün, doğalgazının ve madenlerinin dış piyasada uygun fiyatla satılmasını istedi İzlediği tutarlı ve akılcı politika ona büyük saygınlık kazandırdı 1989 yılı Eylül’ünde resmi dilin Kazak Türkçesi olduğunu ilân etmesi halkın güvenini daha da arttırdı Böylece Kazak Türkleri ana dillerine kavuştular Ülkesini demokrasi ve serbest pazar ekonomisine geçirmek için önlemler aldı, düzenlemeler yaptı Siyasal partilerin kurulmasına izin verdi Azat (Hürriyet) Partisi Kazakistan’ın egemenliğini kazanmasında önemli rol oynadı 26 Mart 1990’da seçilen parlamento 24 Nisan 1990’da Nazarbayev’i cumhurbaşkanı seçti Nazarbayev parlamento desteği ile Rusların Kazakistan’daki nükleer deneme yapmalarını engelledi 1 Aralık 1991’de yeniden 5 yıl için cumhurbaşkanı seçildi Kazak geleneklerine uygun şekilde makamına oturdu 16 Aralık 1991’de Kazakistan’ın bağımsızlığını ilân etti Böylece Kazakistan Cumhuriyeti kurulmuş oldu Nazarbayev’in öncülüğünde devlet bürokrasisinin yanısıra dil, edebiyat,kültür alanlarında ulusalcılık hız kazandı Kruşçev zamanında kapatılan Kazak okulları yeniden açıldı Kazak milliyetçiliğinin temel kaynakları yeniden incelenmeye başlandı Kazakistan tarihi, sosyalist ideolojiden arındırılarak incelenmeye ve öğrenilmeye başlandı



Kazakistan - Türkiye İlişkileri

Kazakistan ile Türkiye arasında ilişkiler nasıl gelişmektedir?

Kazakistan ile Türkiye arasında kurulduğu günden beri çok iyi ilişkiler bulunmaktadır Kazakistan’ı ilk tanıyan ülke Türkiye olmuştur Türkiye ile Kazakistan arasında çeşitli andlaşmalar imzalanmış, protokoller yapılmıştır Türkiye 200 milyon dolar kredi vermiştir Çok sayıda Kazak öğrencinin Türkiye’de okuması kabul edilmiştir 1993’te Türkiye ile Kazakistan’ın ortak katkıları ile Hoca Ahmed Yesevi Uluslararası Kazak-Türk Üniversitesi kurulmuştur Kazakistanla kurulan siyasal,sosyal,ekonomik ve kültürel ilişkiler her yıl giderek hızlanmaktadır Kazakistanda 150 den çok Türk firması iş yapmaktadır Türk firmalarının üstlendiği projelerin tutarı 900 milyon doları bulmuştur






Alıntı Yaparak Cevapla

C* Türk Dünyası C*

Eski 10-24-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

C* Türk Dünyası C*




Kırgızistan

Özet Bilgi

Resmi Adı :Kırgız Cumhuriyeti
Bağımsızlık Tarihi :31 Ağustos 1991 Cumhurbaşkanı :Kurmanbek BAKİYEV
Yüzölçümü :199900 km²
Nüfus :4852400 (1999)
Başkent :Bişkek
Başlıca Şehirler :Oş, Karakol, Tokmok, Calal-Abad, Kara-Balta, Talas Komşuları:Kazakistan, Çin Halk Cumhuriyeti, Özbekistan, Tacikistan
Din:İslam
Dil:Kırgızca (Devlet Dili), Rusça (Resmi dil olarak anayasal statü verilmiştir)Para Birimi :Som
Resmi Tatil Günleri :
  • 1 Ocak Yeni Yıl
  • 7 Ocak Yılbaşı
  • 8 Mart Kadınlar Günü
  • 21 Mart Nevruz Bayramı
  • 1 Mayıs İşçi Günü
  • 9 Mayıs Zafer Bayramı
  • 31 Ağustos Bağımsızlık Günü
  • 5 Mayıs Anayasa Günü
  • Ramazan ve Kurban Bayramı 1 Gün Tatildir

Kırgızistan
ProfDr İhsan GÜNEŞ



(Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinden biri de Kırgızistan’dır)

Kırgızistan'ın çevresinde hangi ülkeler bulunmaktadır?
Kırgızistan, Orta Asya’nın kuzey doğusunda bulunmaktadır Kazakistan, Çin, Hindistan, Afganistan ve Özbekistan ile komşudur Çin ve Göktürk kaynaklarına göre Kırgızlar, en eski Türk kavimlerinden biridir Bağımsız yaşarken önce Hunların, sonra da Göktürklerin egemenliği altına girmişlerdir Uygur Devleti’nin kurulması üzerine Kırgızlar bağımsızlıklarını ilân etmek istemişlerdir Başlangıçta amaçlarına ulaşamamışlardır Fakat bir süre sonra Uygurlardan ayrı, bağımsız bir varlık olmuşlardır Bu da uzun sürmemiş, Çin saldırılarıyla perişan olmuşlardır XIII yüzyılda Moğollar Kırgızları da egemenlikleri altına almışlardır Zaman zaman Moğollara karşı ayaklanmışlarsa da bu girişimleri kanlı bir şekilde bastırılmıştır Fergane Vadisi’nde Şahruh İbn Aşur Kul 1700’de bir hanlık kurunca, Kırgızlar gönüllü olarak bu hanlığın egemenliğini kabul etmişlerdir Bir süre sonra da bu devletin yönetimini ele geçirmişler ve güçlü bir ordu kurmuşlardır Hokand Hanlığı’nın güçlenmesi Çinlileri kaygılandırmıştır 1757’de Hokandlar üzerine saldırmışlar ve Kırgızları yenmişlerdir Kırgızlar özveri ile çalışarak bu yenilginin yaralarını kısa sürede sarmışlardır Kıskançlık yüzünden Doğu Türkistan’ın en etkili gücü olan Buhara emirliği ile mücadeleye tutuşmaları, her iki tarafı da yıprattı Her iki taraf da üstünlük mücadelesine Osmanlı Devletini de katmak istediler Elçiler gönderdiler Osmanlı Devleti bunlara yeterince ilgi gösteremedi Birbirleriyle iyi geçinmelerini salık verdi
Rusya, Kırgızistan'ın hangi yüzyılda işgal etmiştir?

Kenasar önderliğinde Kazakların Rusya’ya karşı isyanı önlenemezken, Kırgızların Kenasar’ı öldürmesi Rusların bölgede güçlenmesini sağladı 19 yüzyılın ikinci yarısında Rusya tüm direnişleri kırarak Kırgızistan’ı işgal etti Merkezi Taşkent olan genel valilik oluşturarak bölgeyi yönetti Yöneticiler halkla uyuşamadı Baskılar, yolsuzluklar arttı Başkaldırılar ise zalimce bastırıldı 1905’den sonra uyanmaya başlayan Kırgız Türkleri, 1916’da isyan ettiler Zira Birinci Dünya Savaşı’na katılan Rusya, Türklerden asker topluyor ve onları cephelere sürerek kıyımlarına neden oluyordu Buna bir tepki olarak isyan ettiler Ancak düzenli Rus Ordusu karşısında başarılı olamadılar 1917’deki Bolşevik Devrimi'nden sonra bağımsızlıklarını elde edeceklerine dair biraz umuda kapılmışlarsa da bu umutları da kısa süre sonra tükendi
1924’te Taşkent'te toplanan bir konferansta; Kazak, Özbek, Kırgız ve Türkmenlerin ayrı ulus oldukları belirtilerek bunların birer cumhuriyet olması istendi Nitekim Türkmenistan’daki Komünist Partilerin girişimi ile sınırlarını Merkez Toprak Komitesi’nin belirleyeceği Cumhuriyetler kuruldu (Eylül 1924)

Sovyet yönetimi, Kırgızistan'a yönelik nasıl bir politika izlemiştir?
1924 Ekim’inde de Kırgızistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti oluşturuldu Zaman zaman Sovyetlerin merkeziyetçi, halkın elinde avucunda olanını almaya yönelik politikası tepkilere neden oldu Özellikle Stalin döneminde baskılar iyice arttı Halk susturuldu Dillerini, kültürlerini yadsımaya yöneltildi 1929 dan 1940’a kadar latin abc sini kullanan Kazakların daha sonra Kiril abc sini kullanmaları zorunlu kılındı Böylece Sovyet yönetimi Kırgızları kültürel köklerinden kopartmaya çalıştı Tam bir asimilasyon politikası izlendi
Kırgızistan'ın Bağımsızlığını Kazanması
Gorbaçov’un Sovyet yönetimine gelmesinden sonra izlenen Glasnost (açıklık), Perestroyka (yeniden yapılanma) politikası, Kırgızların da bağımsızlığa kavuşmalarına olanak verdi

Kırgızistan, hangi tarihte bağımsızlığını kazanmıştır?

27 Ekim 1990’da cumhurbaşkanı seçilen Asker Akayev, merkeziyetçi ekonomiden, liberal ekonomiye geçişi sağlayacak yasal düzenlemeler yaptı Eğitim dilini Kırgızcaya çevirerek Kırgızların ulusal dillerini kullanmalarına, ulusal kültürlerini geliştirmelerine ve ulusal kimliklerini tanımalarına yardımcı oldu 12 Aralık 1991’de Kırgızistan bağımsızlığını ilân etti

Türkiye-Kırgızistan İlişkileri
Kırgızistan bağımsızlğını kazandıktan sonra Türkiye ile ilişkileri artmıştır Türkiye Cumhuriyeti devlet ve hükümet başkanları Kırgızistan’ı, Kırgızistan devlet ve hükümet başkanları da Türkiye’yi ziyaret ederek ilişkilerin geliştirilmesine yardımcı olmuşlardır Çeşitli alanlarda çalıştırılmak üzere Türk uzmanlar gönderilmiş, Kırgızistan’dan öğrenciler getirtilerek Türk üniversitelerinde okutulmuştur Bişkek’te Anadolu Lisesi’nin açılması sağlanmış, gıda ilaç vb yardımlar yapılmış ve çeşitli andlaşmalar, protokoller imzalanmıştır Türkiye 50 milyon dolarlık insani yardımın yanında 75 milyon dolar da kredi vermiştir Kırgızistanla kurulan ilişkiler de
her yıl giderek gelişmektedir

Daha Öncede forumda paylaşılan Kırgız Müziğinden örnekler:
Kat Cazam-Kırgızistan
Manas-Kırgızistan

Kırgız Kızı


Alıntı Yaparak Cevapla

C* Türk Dünyası C*

Eski 10-24-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

C* Türk Dünyası C*




KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

__________________

Özet Bilgiler
Resmi Adı: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Bağımsızlık Tarihi: 24 Ağustos 1991
Cumhurbaşkanı: Mehmet Ali Talat
Yüzölçümü :3355 km²
Nüfus: 205087 (1997)
Başkent: Lefkoşa
Başlıca Şehirler: Girne, Gazimağusa, Güzelyurt, Lefke Din: İslam
Dil:Türkçe
Para Birimi :Türk Lirası
Resmi Tatil Günleri :
  • Türkiye'deki tüm resmi tatillerin yanısıra
  • 1 Ağustos Milli Bayram
  • 15 Kasım KKTC'nin Kuruluşu Günü
__________________

Kıbrıs Doğu Akdenizde bir ada iken 1571 yılında Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı Donanmasıyla kuşatılmış ve Osmanlı Türklerinin eline geçmiştir Hemen arkasmdan da adaya Anadolu'nun özellikle güney şehirlerinden yoğun Türk yerleşimi yapılmıştır Ancak 1878 (93 Savaşı) OsmanlıRus Savaşı çıkınca Kıbrıs îngilizler'ebırakılmış ve burada Türk ve Rum toplulukları 1960 lara kadar ve dortyüz yıl gibi uzun bir süre banş içinde bir arada yaşamışlardır 1960 da kurulan bağımsız ve egemen Kıbrıs devleti statüsünde Türkler ve Rumlar eşit haklar almışlardır Bu süreç 1963 ve 1974 yılına kadar devam etmiş Rumlann "Enosis" düşleri nedeni ile 1974 te Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kıbrıs Anayasası'nın verdiği garantörlük haklarını kullanarak adaya barış için ve Türklerin can güvenliklerini korumak üzere asker çıkarmıştır Böylecede adanın kuzey bölgesine % 33 Türkler, Güneyine de Rumlar toplanmıştır Rumlann uzlaşmaz tutumları karşısında ise Türkler Kuzey Kıbrıs Federe Türk Devletlerini ilan etmişlerdir Bu olaydan sonrada sayıları az da olsa adaya yeni göçmenler yerleşmişlerdir

Coğrafi Konumu:


Kıbrıs tarihte pekçok halkların ve ulusların kaynaştığı 3355 km2 toprağa sahip ve doğal kaynakları, ılıman iklimi nedeni ile sürekli göç almıştır Bu kavimler Yunanlılar, Ermeniler, Lübnanlılar, Osmanlılar ve Anadoludan gelen Türklerdir Türk bölgesinin önemli yerleşim yerleri, Lefkoşe, Gime, Magosa dır

Ekonomi

Osmanlı Devletinden beri Kıbrıslı Türklerin çoğunluğu küçük çiftçilerdir Tarımla; meyve, sebze, turunçgiller yetiştirerek geçimlerini sağlamışlardır Son zamanlarda turizınde gelişmiş dunımdadır Kıbrıslı kadınlar son otuz yıla kadar ev işleriyle uğraşmış yeni yeni memur, işçi, öğretmen gibi mesleklerde çalışma ve iş yaşamına girmeye başlamışlardır
Kıbrıs ekonomisi 1983 yılından sonrada Türkiye ekonomisiyle uyum eöstermiş ve para birimi olarak Türk Lirasını seçmişlerdir

Eğitım:

Osmanlı Devleti yönetiminden beri Kıbrıs'daki toplumların eğitimi özerk bulunmaktadır Kıbrıs'ta çocuklar 6 yaşında ilkokula başlamakta, üç yıl ortaokulu, üç yılda lise öğrinimini sürdiirmektedirler Ayrıca KKTC ilkokul öğretmeni yetiştiren kurumları da bulunmaktadır
Yüksek öğrenim ise Doğu Akdeniz Üniversitesi gibi devlet ve özel iiniversiteler eliyle yürütülmektedir Kıbrıs'a Türkiye'den öğretmen gönderilerek eğitim hizmetlerine destek olunmaktadır ve herkes bu hizmetlerden yararlanmaktadır

Sağlık hizmetleri devletin denetimindedir Bu hizmetler devlet eliyle yürütülmektedir


Alıntı Yaparak Cevapla

C* Türk Dünyası C*

Eski 10-24-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

C* Türk Dünyası C*






__________________

Özet Bilgi

Resmi Adı: Özbekistan Cumhuriyeti
Bağımsızlık Tarihi: 01 Eylül 1991
Cumhurbaşkanı :İslam KERİMOV
Yüzölçümü :447400 km²
Nüfus :24755519 (Temmuz 2000)
Başkent:Taşkent
Başlıca Şehirler:Semerkant, Buhara, Hiva, Fergana, Andican, Namangan, Urgenç, Nukus, Nevai
Komşuları:Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Afganistan, Türkmenistan Din:İslam
Dil:Özbekçe
Para Birimi :Özbek Somu
Resmi Tatil Günleri:
  • 1 Ocak Yeni Yıl
  • 14 Ocak Vatanı Savunanların Günü
  • 8 Mart Kadınlar Günü
  • 21 Mart Nevruz
  • 9 Mayıs Anma ve saygı Günü
  • 1 Eylül Bağımsızlık Günü
  • 1 Ekim Öğretmenler Günü
  • 8 Aralık Anayasa Günü
  • Ramazan Bayramı 1 gün
  • Kurban Bayramı 1 Gün
__________________

Özbekistan
ProfDr İhsan GÜNEŞ

Özbekistan'da Türk kültüründe önemli hangi merkezler bulunmaktadır?

Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan, Afganistan ile çevrilmiş olan Özbekistan Orta Asya’da yeni bağımsızlığını kazanmış Türk kavimlerinden biridir Başkenti Taşken'ttir Yüzölçümü 4447400 km2 dir Türk kültüründe önemli yerleri olan Semerkant, Buhara ve Fergane bu ülkededir Altın Ordu Hanı Özbek (1312-1340)in soyundan gelenler Fergane çevresindeki Türkleri bir araya toplayarak bir devlet kurmuşlardır Bu devlete Özbek Devleti, halkına da Özbekler denilmiştir Cengiz Han döneminde Moğolların egemenliği altına alınmışlarsa da kendi kimliklerini koruyabilmişlerdir Moğollar devrinde taht mücadelelerinden uzak kalmışlardır Bu durum onların büyük bir güç olmalarına olanak sağlamıştır Ebu’l Hayr Han’ın çabalarıyla Özbekistan tekrar bağımsızlığın kazanmıştır (1428) Ancak Kalmukların ve Oyratların saldırısına uğramışlar, siyasi birliklerini kaybetmişlerdir XVI yüzyıl başında Timurların egemenliğinden kurtularak Maveraünnehr’in kuzey kesimini kontrolleri altına almışlardır Daha sonra da Türkistan'a hakim olmuşlardır İran'da büyük bir güç haline gelen Şah İsmail, Özbekleri tehdit etmeye başlamıştır İki Türk devleti arasında savaş çıkmış ve Özbekler büyük kayıplar vermişlerdir Şah İsmail, Yavuz Sultan Selim’e yenilince Özbekler ile Osmanlılar arasında ilişki kurulmuş, İran Şiilerine karşı birlikte mücadele yürütülmüştür XIX yüzyılda Rusya’nın büyüme politikası Özbekistan’ın da işgaline yol açmıştırZira bu sırada Özbekistan’da çeşitli hanlıklar vardı



Bolşevik Devrimi'nden sonra Özbekistan'da nasıl bir siyasal hareket gelişmiştir?

1917’de Bolşevik Devrimi olunca Özbekistan’da da Çar yanlıları ile Bolşevik yanlıları karşı karşıya gelmişlerdir Beyaz Ordu ile Kızıl Ordu kıyasıya savaşmıştır Özbek Türkleri Hokand’da bir halk şurası kurarak bağımsızlıklarını ilâna yönelmişlerdir 11 Aralık 1918’de 10 kişiden oluşan bir icra komitesi bile seçmişlerdir Fakat Ruslar bu icra komitesini tanımamış, 22 Şubat 1918’de Hokand’ı işgal etmişlerdir Özbek Türkleri bağımsızlıklarını elde etmek için silahlı mücadeleye atılmıştır Sovyetler bunu basmacılık (haydutluk) olarak nitelendirmişlerdir Halk tabanına dayalı olarak gelişen basmacılık hareketini bastırmada Ruslar başarılı olamamamışlardır Olayların ciddiyetini kavrayan Sovyet yönetimi, Türkistan Cephesi adıyla bir cephe kurmuş komutanlığına MW Frunze’yi atamıştır Enver Paşa’nın Türkistan’a gelmesi Türklere yeni umut vermiştir Özbekler, Enver Paşa’nın etrafında toplanmak istemişlerdir Ancak başta Zeki Velidi olmak üzere bazı ileri gelenler Enver Paşa’ya soğuk davranmaları bu birleşmeyi önlemiştir Enver Paşa, Orta Asya İslâm Devleti kurmak için Ruslarla savaşmaktan vazgeçmemiştir Duşenbe’yi Ruslardan kurtarmasına rağmen uzun süre burayı elinde tutamamıştır 4 Ağustos 1922’de Belçevan Köyü’nde öldürülmesi bağımsızlık hareketini zayıflatmıştır 1924’te Kızıl Ordu Özbekistan’a hakim oldu Eylül 1924’te Rus Komünist Partisi’nin kararı ile Merkez Toprak Komitesi, Sovyet Sosyalist Özbek Cumhuriyeti’nin kurulmasını kararlaştırdı

Özbekistanın Bağımsızlığını Kazanması

1989 yılı Haziranında Özbekistan Komünist Partisi Birinci Sekreterliğine İslam Abdulganiyeviç
Kerimov’un getirilmesinden ve Sovyetler Birliği'nin dağılmaya başlaması üzerine bağımsızlığa doğru giden yol açıldı Zira Mart 1990’da başkan seçilen Kerimov, Sovyetlere karşı bir politika izledi Rusya’nın Özbekistan’ı hammadde deposu olarak gördüğünü bunun da Özbek halkını geri bıraktığını belirtti

Kerimov, Özbekistanda hangi alanlarda çalışmalar yapmıştır?

Kerimov, Özbekçeyi resmi dil ilan etti Özbekistan anayasasında hiçbir etnik gruba ve azınlığa anayasadaki yurttaşlık hakları dışında bir hakkın verilmesine izin vermedi Özbek ulusçuluğunun geliştirilmesine önem verdi Rusçanın çeşitli alanlardaki etkinliğini azaltmaya başladı Nitekim televizyon programlarındaki Rusçanın ağırlığı giderek azalmaktadır Halkından güç alan Kerimov, 31 Ağustos 1991’de Özbekistan’ın bağımsızlığını ilân etti 29 Aralık 1991’de de Cumhurbaşkanlığı‘na seçildi Ekonomiyi liberalleştirdi, sistemi demokratikleştirdi Rusya Federasyonu ile çatışmaya girmedi Birleşmiş Milletlere, Avrupa Güvenlik ve İnsan Haklarına üye oldu Türkiye ile sıcak ilişkiler kurmaya özen gösterdi Türkiye, Özbekistn’a 250 milyon dolar kredi açtı Türk iş adamları ise 700 milyon dolarlık iş yaptı Özbek öğrencilerin Türkiye'de eğitim görmeleri sağlandı Özbekistan'da Türk okulları açıldı






Alıntı Yaparak Cevapla

C* Türk Dünyası C*

Eski 10-24-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

C* Türk Dünyası C*




Özet Bilgi Resmi Adı: Türkmenistan
Bağımsızlık Tarihi: 27101991
Cumhurbaşkanı: Saparmurat TÜRKMENBAŞI
Yüzölçümü: 488100 km²
Nüfus : 5368400
Başkent: Aşgabat
Başlıca Şehirler : Aşgabat, Mari (Merv), Türkmenbaşı (Krasnovotsk), Türkmenabat (Çarçöv), Balkanabat (Nebitdağ), Köhne Ürgenç, Atamurat (Kerki)
Komşuları: İran, Afganistan, Özbekistan, Kazakistan
Din: İslam
Dil: Türkmence
Para Birimi: Manat
Resmi Tatil Günleri:
  • 1 Ocak "Yılbaşı Tatili" 1 gün
  • 12 Ocak Göktepe Kalesi'nde Şehit Olanları Anma Günü
  • 19 Şubat Bayrak Bayramı (Türkmenistan Devlet Başkanı Sayın Saparmurat Türkmenbaşı'nın Doğum Günü)
  • 8 Mart Uluslararası Kadınlar Günü
  • 21 Mart Nevruz Bayramı
  • 8 Mayıs İkinci Dünya Savaşında Şehit Düşenleri Anma Günü
  • 9 Mayıs Zafer Günü
  • 18 Mayıs Anayasa Günü (Kalkınma ve Birlik Günü)
  • 6 Ekim Aşgabat Depreminde Şehit Düşenleri Anma Günü
  • 27-28 Ekim Bağımsızlık Bayramı
  • 12 Aralık Tarafsızlık Bayramı
  • Ramazan Bayramı 1 gün
  • Kurban Bayramı 3 gün
__________________

Türkmenistan
ProfDr İhsan GÜNEŞ
Türkmenistan; güneyden İran, güneydoğudan Afganistan, kuzeydoğudan Özbekistan, kuzeyden Kazakistan ve batıdan Hazar Denizi ile çevrilmiş 488000 km2 alana sahip bir Türk Cumhuriyeti’dir Ülke; Balkan, Aşkabad, Meru, Çarju ve Taşauz gibi 5 eyalete ayrılmıştır

Türkmenistan, Türk tarihinde neden önemlidir?



Türkmenistan’ı genel Türk tarihinden soyutlamak zordur Zira günümüz Türkmenlerinin boyu Asya ve Ortadoğu’da önemli bir konuma sahip bulunmuş olan Büyük Selçuklu Devleti'nin de asli unsurunu oluşturmuştur Türkmenlerin büyük bölümü önce Cengiz, sonra da Timur İmparatorluğu’nun egemenliği altında yaşamıştır Merkezi otoritenin kaybedilmesi üzerine ülkede çeşitli Hanlıklar türemiştir Hanlıklar arasındaki mücadele Türkmenistan’a göz diken ülkeler için iyi bir fırsat yaratmıştır Hive Hanı Ebu’l-Gazi Bahadır Türkmenlere büyük zarar vermiştir Bunun yanında İran hükümarı Nadir Şah’ın da Türkmenlere büyük zarar verdiği görülmektedir Türkmenistan'ın ulusal şairlerinden Mahdum Kulu şiirlerinde Nadir Şah’ın zulmünü ülkenin talan edilişini, insanların öldürülüşünü dile getirmiştir Rusya ile Kafkaslarda girdiği mücadeleyi kaybeden İran’ın Türkmenler üzerine saldırısı giderek artmış ve 19 yüzyılın ilk yarısında Türkmenleri hayli zayıflatmıştır 1858’de Mancuk Tepe’de yapılan savaşı İranlıların kaybetmesi Türkmenleri biraraya toplamak açısından yararlı olmuştur Kırım Savaşı’nda (1853-1856) Osmanlı ve O'nun bağlaşığı devletlere karşı yenilen Rusya, gözünü Orta Asya’ya çevirmiştir Gerekli askeri hazırlığı yaptıktan sonra 1864’ten başlayarak kısa sürede Orta Asya’yı bu arada Türkmenistan’ı da ele geçirmek için yoğun bir çaba içine girmiştir Nur Verdi Han başkanlığında toplanan Türkmenler, Ruslarla mücadeleye karar vermişlerdir Bu mücadele sırasında İngilizlerden, İranlılardan yardım istemişlerdir Fakat iki devlette gereken yardımı yapmamıştır Sonuçta Ruslar, Türkistan’ı tümüyle ele geçirmiştir Türkmenler, Rus işgalini içlerine sindirememişlerdir Rus yönetimi Türklere ağır vergiler koymuş, zengin topraklar tekstil sanayisinin hammadde ihtiyacını karşılamak üzere pamuk ekimine ayırmıştır 1905’ten sonra Türkmenistan’da inceleme yapan KK Palen başkanlığındaki bir heyet Türkmenistan’da görev yapan Rus subay ve sivil yöneticilerin üçte ikisinin hırsızlık, rüşvet, katillik ve sahtekârlık yaptığını saptamıştır Türkmenler yer yer isyan etmişler fakat başarılı olamamışlardır 1917 Devrimi'nden sonra da Rus işgalina karşı başkaldıran Cüneyd Han, 1918-1920 yılları arasında Hive’deki Rus birliklerini kovarak buraya egemen olmuş ise de Özbeklerle anlaşamaması üzerine Kızıl Ordunun saldırısına uğramış ve Karakum Çölüne çekilmek zorunda kalmıştır Ancak 1931’e kadar Rusları rahatsız etmekten geri durmamıştır

Türkmenistan, hangi tarihte SSCB'ne katılmıştır?

Türkmenistan Komünist Partisinin ektinliği giderek arttı Zaman zaman Türk Komünist Partilerin birlikte hareket etmeye çalıştıkları görüldü ise de buna izin verilmedi Ancak her Türk Komünist Partisinin isteği olan ayrı Cumhuriyet isteğini Türkmenler de kabul etti 1924’te Türkmenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu Böylece Türkmenistan’ın Sovyetler Birliği’nin bir parçası olduğu kabul edildi

Türkmenistan'ın Bağımsızlığını Kazanması

Sovyet rejiminin Türkmenistan’da yerleşmesini engellemeye çalışan Türkmenler, Sovyet yöneticilerince çeşitli suçlarla suçlanarak cezalandırıldılar, sürgüne gönderilerek ülkeden uzaklaştırıldılar Türklerin direnişleri diğer cumhuriyetlerde olduğu gibi çok kanlı bir şekilde bastırıldı Bu durum Gorbaçov’un devlet başkanı olmasına kadar sürdü

Türkmenistan'ın bağımsızlığına ulaşması hangi aşamalardan geçerek gerçekleşmiştir?

Türkmenistan’da sınıf esasına dayanan proletarya ve kolhoz edebiyatı geliştirildi Türkmenistan’ın kendi ulusal kimliğini ortaya koyacak ulusal kültürün geliştirilmesi önlendi Sovyet okullarından yetişen Türkler, ulusal kimliklerinin bilincine vardıktan sonra kurtuluşa doğru giden yol kısaldı Bilim, sanat ve kültür alanında yetişen bir çok Türkmen, Gorbaçov’un başlattığı açıklık ve yeniden yapılanma politikasına paralel olarak bağımsız Türkmenistan Cumhuriyetini kuracak girişimleri başlattı Türkmen aydınları Sovyetlerin kültürel asimilasyonu ve sömürgeci davranışlarına karşı seslerini yükselttiler Ulusal kimliklerini dışa vurmaya yöneldiler Türkmenistan Komünist Partisi başına getirilen Leningrad Üniversitesinde okumuş Komünist Partisinin her kademesinde görev yapmış olan Sapar Murat Atayeviç Niyazov, önce Türkmenler arasındaki kabilecilik ayrışmasını durdurdu Türkmen aydınlarıyla işbirliği yaparak Sovyetlerin Türkmenistan’ı sömürdüğünü, aldığından daha az para vererek halkı fakirleştirdiğini yüksek sesle dile getirdi Ulusal kimliğin simgesi olan Türkmen diline sahip çıktı ve Rusçanın yanında resmi dil olmasını sağladı 1990’da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini %995 oy ile kazandı Rusya’da Sovyet sistemi çökerken Niyazov ,Türkmenistan’ın bağımsızlığı konusunda halk oyuna başvurdu ve halkın %93’ünün bağımsız olmak istediğini, bu oylama ile tespit etti Nitekim, Türkmenistan Parlamentosu 27 Ekim 1991’de oybirliği ile Türkmenistan’ın bağımsızlığını kabul ederek tüm dünyaya duyurdu



Türkiye-Türkmenistan İlişkileri

Türkmenistan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke hangisidir?

Türkmenistan’ın bağımsızlığını ilk tanıyan ve ilk elçiliği açan ülke Türkiye olmuştur Türkmenistan’ın tanınması, Birleşmiş Milletlere AGİK’e üye olması için büyük çaba göstermiştir Türkmenistan’ın Türkiye’ye coğrafi yakınlığı, ekonomik zenginliği iki ülke arasındaki ilişkilerin sıcaklığında belirleyici olmuştur Zira Türkmen doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya pazarlanması Türkmenistan’ın ekonomik bakımdan kalkınmasına yardımcı olacaktır

Türkiye ve Türkmenistan arasında hangi alanlarda işbirliği yapılmaktadır?

Türkiye siyasal, sosyal, ekonomik bakımdan olanakları ölçüsünde Türkmenistan’ı desteklemekte ve bu konuda çeşitli anlaşmalar yapılmaktadır Bunlar eğitim, bilim, kültür, sanat, gençlik ve spor, radyo ve televizyon alanlarında Türkmenistan’dan gelecek öğrencilerin Türkiye’de yetiştirilmesi, lâtin alfabesine geçişte Türkiye’nin yardımcı olması vb dir Ayrıca, Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı Merkezinin kurulması 2500 hatlık bir santralin Türkiye tarafından kurulması, havaalanının yapımını bir Türk firması tarafından üstlenmesi de gerçekleştirilmektedir 1992’de Türkiye’ye 2000 öğrenci gelmiştir 1992-1993 ders yılında Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksek Okulu’nda 14 Türkmen öğrenciye pilotluk eğitimi verilmiştir Türkmenistanla ilişkiler her yıl giderek daha da gelişmektedir Türkmenistan, Türkiyenin açtığı 91 milyon dolarlık kredinin tümünü kullanmıştır

Ekonomi
Türkmenistan topraklannın büyük bölümü çöldür Tarıma elverişli toprakları sadece % 3'tür Türk Cumhuriyetleri arasında Özbekistandan sonra ikinci pamuk üreticisi ülke durumundadır Bitki örtüsü yönünden yoksuldur Ancak zengin maden yataklarına sahiptir Buğday, sebze, üzüm, kavun, karpuz, yetiştirmektedir
Bu ülkenin başlıca doğal kaynaklan; doğal gaz, krom, sodyum sülfat, sülfür, kurşun, galyum, krom, bentonit, petrol Enerji üretimi doğal gaz çevrimli santrallarla yapılmaktadır Yıllık üretim 15 milyar kwh dır

Tarım ve Hayvancılık

Türkmenistan milli gelirin % 48'ini tarım sektöründen alır Bu nedenle bir tarım ülkesi görünümündedirCeyhun (Amu Derya) Irmağının getirdiği alüvyonlu topraklarda tarımın yapılmasına elverişlidir Özellikle toprak ve iklim koşulları sulamayı zorunlu kılmaktadır
Türkmenistan'da tarımsal üretimin büyük bölümü kolhoz ve sohvozlarda (devlet kuruluşları) yapılır En çok pamuk üretimidir ve onu tahıllar ve yem bitkileri izlemektedir Şeker pancarı, seracılık da önemli yer tutar Hazar kıyıları subtropik iklime sahip olup meyvecilik önemlidir Ve ülkede gıda sanayi %14 paya yükselmiştir Türkmenistan'da küçükbaş hayvan yetiştiriciliği gelişmiş olup Astragan Kürk yapımı ileridir

Sanayi

Türkmenistanda ağır sanayii merkezi planlama yürütmekte olup, silah ve ağır sanayiye öncelik verilmektedir Özellikle 1994-1995 sonrası, petrol rafinerileri, gaz çıkarılnıası, kimya sanayii ve makine imalatı, gübre, tekstil ürünleri ve Hazar Denizinde sülfür endüstrisi gelişme göstermiştir Bu sektör genelde doğal kaynaklara, enerji ve Pamuk'a dayaldır İki büyük petrol rafınerisinin yıllık kapasitesi 55 milyon tondur Çimento, suni gübre, bira, konserve, meşrubat, et sanayi, süt sanayi, yem sanayi önemli gelişmeler göstermiştir Makine endüstrisi, petrol makinaları, vantilatör ve buldozer'dir

Ulaştırma

Türkmenistan ulaşımını, demiryolu, karayolu, havayolu ve deniz yoluyla yapmaktadır Demiryolları, ağının uzunluğu 2138 km dir Yük taşımacılığı demir yollarına kaydırılmış olup bu yolların hir hölümü de çift hatlıdır Türkmenistan demiryolları İngiltere Rusya-Çin hattı üzerinde önemli bir bağlantı noktalarınını, ileride oluşturacaktır Karayolu: Türkınenistanda 21400 km uzunluğunda bir karayolu ağı bulunmaktadır Deniz yolu olarak Hazar Denizi kıyısındaki Krasnovodsk (Türkmenbaşı) limanı önemli bir ulaşım merkezidir îleride nehiryollarıy'a Avrupa'ya bağlanması düşünülmektedir Havayolu ulaşımı ise Aşgabat Türkmenbaşı hava limanından yapılmaktadır

Eğitim

12 Nisan 1993 tarihinden itibaren Kiril harfleri bırakılarak belli bir süreç sonra Latin harflerine (alfabesine) geçilmesi kararlaştırılmıştır
Türkmenistan'da 8 yıllık zoruıılu eğitim bulunrnaktadır Ayrıca 8 yıllık meslek okulları ve bunlara bağlı 4 yıllık yüksek eğitim okulları vardır
Ülkede Makdum Kulu Devlet Üniversitesi ve Türkmenistan Bilimler Akadenıisi mevcuttur

Sağlık ve Sosyal Güvenlik

Sağlık hizmctleri tamamen devlet tarafınndan verilmekte olup, askeri ve demiryolu personeli kendi kurumları tarafından bıı hizmeti almaktadır
Sağlık sektörü dört bölümde yürütülmckledir
  • Araşıtrma hastahaneleri
  • îl şehir düzeyinde sağlık kuruluşları, doğumevi ve dispanserleri
  • îlçe düzeyinde sağlık kuruluşları
  • Köylerde, köy hastalıaneleri, doğumevleri
Bunlann yanında koruyucu sağlık hizmetleri de sağlık sektöründe önemli yer tutar
Türkmenistanda sosyal yardımın büyük çoğunluğu emekli fonundan karşılanmaktadır
Emekli ve Sosyal Güvenlik fonları çalışırken Maliye Bakanlığının kestiği kesintilerle ödenmektedir
Türkmenistan'a TC tarafından büyük yatırımlar götürülmüştür Türkmenistan, BM'e diğer uluslararası kuruluşlara üyedir
Devlet Televizyon Kuruluşu vardır Özel televizyon yayını bulunmaktadır


Alıntı Yaparak Cevapla

C* Türk Dünyası C*

Eski 10-24-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

C* Türk Dünyası C*




TATARİSTAN ÖZERK CUMHURIYETİ



Rusya Federasyonu'na bağlı Özerk Cumhuriyettir

30 Ağustos 1991 tarihinde Özerkliğine kavuşmuştur
Yüzölçümü :68000km2
Nüfusu : 3642000
Başkenti : Kazan

TATARLAR KIRIM - KAZAN ve İDÎL TATARLARI

İdil-Kama bulgarları ile 13 yy da Orta Asya'dan bu bölgeye gelen Kıpçak Kuman Türklerinin torunlan olarak verilmektedirler Tatar adı kaynaklarda iki Türk boyu için kullanılmaktadır Bunlar Kazanlılar ve Kırımlılardır

Tatarlar bugün Rusya Federasyonunda, Ukrayna'da ve Kafkaslarda, yedi milyonun üzerinde yaşamaktadırlar Tatarların tarihinde ilk olarak on beşinci yy dan sonra Kırım ve Kazan Tatar Hanlıkları kurulmuştur

KIRIM TATARLARI



Karadeniz'in kuzeyindeki yarımadadan adını alan bu Türk boyu, Orta Asya'dan 1500 yıl önce Kırım'a göç eden Hun, Kıpçak, Peçenek, Hazar ve Oğuz boylarından oluşmaktadır

Güçlü, şanlı ve büyük bir devlet olarak Kırım Yarımadası'na ve Karadeniz'in kuzeyindeki Kıpçak topraklarına egemen olan Kırım Türkleri - Tatarları, Moskova'ya da girerek Moskova prensliğinivergiye bağlamışlardır Kırım, karadan Kırım Hanı 1 Mengeli Geray, denizden de Gedik Ahmet Paşa tarafından kuşatılarak Osmanlı topraklarına katılmıştır

18 yy kadar Kırım Hanlığı adı altında egemenliklerini sürdürmüşlerse de 18 yy da Çarlık Rusyası'nın egemenliği altına girmişler, bu arada da Osmanlı împaratorluğu'na büyük göçler etmişlerdir îkinci Dünya Savaşı öncesi ise Kırım SSCB Özerk bölgesi olarak isimlendirilmiş ancak, îkinci Dünya Savaşında Alman ordularıyla işbirliği yaptıklan gerekçesiyle Stalin tarafından Orta Asya'ya ve Sibirya'ya sürülmüşlerdir Bu Sürgün yaşamları SSCB'nin 1991'de çökmesine kadar devamı etmiştir Bu tarihten sonra ise Anayurtları olan Kırım'a-Bahçesaray'a dönmek için büyiik girişim ve çaba göstermişler, yer yer de yurtlarına dönmüşlerdir
Hemen şunu belirtelim ki Rusya'da yaşayan Türklerin içinde Azerbaycan'ın yanında ulusçuluk duygulannın geliştiği halk Tatarlardır îsmail Gaspıral'ı 1883 te Bahçesaray'da çıkarmaya başladığı "Tercüman" gazetesi ile Türklük bilincini yaymış "dilde, fıkirde, iş de" birlik idealini savunmuştur Yusuf Akçura, Gazi Giray bu düşüncelerin yanında yer almışlardır

Halen Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Parlamentosunda, Kırım Tatarlarından seçilmiş 14 milletvekili vardır 1991'den sonra Kırım Hükümetinden bir başkan yardımcılığı, 2 bakanlık almıştır

Kırım'ın tarihi, coğrafi, sosyal ve siyasal önemi büyüktür Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti her bakımdan Kırım'a yardım elini uzatmakta ve Türkiye'nin kuzey komşusu Ukrayna ve Rusya Federasyonuyla ilişkilerinde Kınm Tatar-Türklerinin köprü görevini görebileceği inancını taşımaktadır

İDİL-VOLGA TATARLARI (KAZAN)

Bugünkü Kazan Tatarları İdil-Kama Bulgarları ile 13 yy da Orta Asya'dan Kazan bölgesine gelen Kıpçak Kuman Türkleridir

1920 de Kazan bölgesinde Tatar Özerk SSCB kurmuşlardır Tatarların bir bölümü bugün Özerk Başkır Rusya Federasyonun'da yaşamakta olup bunları Rusya'nın Güney steplerinden gelen göçebe Türkler oluşturmuştur Ayrıca Tatarların % 20 si Orta Asya'da, Özbekistan'da, Kazakistan'da olup 500 bin Tatar da Sibirya da yerleşmiştir Aynca, Türkiye'ye de Tatar göçü olmuştur

Tatarlarda kentleşme oranı yüksek ve uygar (medeni) bir yapıları vardır Kazan da bir Devlet Üniversitesi bulunmakta olup eski ve edebi dile, tarihsel geleneğe, güçlü bir burjuvaziye ve çok sayıda aydına sahiptirler Kiiltür dili olarak Kazan Tatarcasını kullanırlar

Kazan Tatarları üstün bir konukseverliğe sahiptirler Bütün evrensel ve iyi değerleri taşımaktadırlar Uygarlık ölçüleri yüksektir Cana ve insana yakındırlar Sıcak yaradılışlı olup güven vericidirler Tarihten gelen Tatar Halkının ve Hanlarının onur duygularını taşımaktadırlar

Bugün Rusya Federasyonunu içinde Özerk Tataristan Cumhuriyeti kurulmuştur Başkenti Kazan'dır Tataristaıı'ın nüfusu 3640000 dır Yüzölçümü ise 68000 km2 dir

Kazan, görkemli yapılarıyla, geniş caddeleriyle, kültür ve sanat yapıtlarıyla (doğal güzellikleriyle), müzeleriyle, yeşil alanlarıyla önemlidir

Ekonomik Durum

Tatar ekonomisi tarım ve hayvancılığa bağlı olmakla birlikte, deri, kumaş, metal işleme ve petrol üretimi, doğal gaz, uçak fabrikası, bilgisayar ve optik aletler fabrikaları bulunmaktadır Endüstri de gelişmiştir Ortalama yılda 100 milyon ton petrol üretmektedir
Gıda, içki, tütün, dokuma, orman ürünleri, kağıt, lastik, plastik, sanayii, kimya, gübre, cam, elektrik, gemi inşaat, demirçelik, çimento, elektronik, uçak, imalat, sanayii kollarıda gelişmiştir

Ulaştırma

Demiryolıı, denizyolu havayolu, karayolıı ve boru hatlanyla ulaştırma yapılmaktadır

Eğitim

Eğitim Rusça ve Tatarca yapılmaktadır Okur yazar oranı % 100 dür 1925-26 yılından sonra latin harflerine geçmişlerdir Tataristanda eğitimin milli yönü ağır basmaktadır Ülkede 13 üniversitede, 70000 öğrenci bulunmaktadır Kazan Üniversitesi, Avrupa'nın üçüncü en eski üniversitesidir Ana okulu 63 olup 58000 öğrenci okumakta, 2320 orta okulda ise (10 yıllık) 505000 öğrenci bulunmaktadır Ayrıca ülkede 1800 kiitüphane vardır ve 135 gazete çıkarılmaktadır 14 yy da müslümanlığı kabul eden Tatarlar, Türkistan'ın islamlaşmasında önemli yer tutmuşlardır Rusya Federasyonu'nun en zengin ve en gelişmiş Özerk Cumhuriyetidir






Alıntı Yaparak Cevapla

C* Türk Dünyası C*

Eski 10-24-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

C* Türk Dünyası C*





GAGAUZ RESMİ BAYRAĞI





GAGAUZ GELENEKSEL ARMASI

(Aynı zamanda Komrat belediye Arması)

GAGAUZYA HARİTASI



Gagauzyanın Kısa Tarihçesi:

Şu an yaklaşık 250 bin Gagauz eski SSCB topraklarında yerleşiktir Büyük bir kısmı Moldova güneyi'ndeki Bucak yöresinde yaşamaktadır Gagauz köyleri Ukrayna'daki Odesa ve Zaporojye Illeri'nde, Romanya, Kazakistan, Kırgızıstan, Özbekistan ve Kabarda'da da yer almaktadır Moldova'da "Gagauz Cumhuriyeti" dışında, Kişinev'de 8000, Bender'de 1600 ve Dinyester nehrinin kuzey yakasında 3300, Balkanlar'daki Bulgaristan ve Yunanistan'da yaklaşık 20 bin Gagauz yaşamaktadır

Gagauzlar Ortodoks Hristiyan kökenli etnik Türklerdir Bizans yazılı kaynaklarında Oğuzlar XI Yüzyılda Tuna nehrini geçip Balkanlardaki Makedonya, Paristrione, Yunanistan ve Bulgaristanda yerleşen göçebe boyları olarak kaydedilmiştir XI Yüzyılda Balkanlara göç eden Gagauzlar Ortodoks Hristyanlığını kabul etmişler daha sonra Osmanlı yönetimi altında kalmışlardır XVIII ve XIX yüzyıllarda Balkanlarda başlayan ve bağımsız olma hedefini güden hareketler sırasında Bulgarların baskısına dayanamayan Gagauzlar, 1750-1846 yılları arasında Tuna ırmağı üzerinden Rusya'ya göç etmişler ve Tuna bölgelerine (1769-1791) ve Besarabya'ya (1801- 1812) yerleşmişlerdir Ruslar Gagauzlara toprak vererek Tuna sınırı boyunda yerleşmelerini sağlamışlar ve Rusça öğrenmelerini kolaylaştıracak bir ortam yaratmışlardır Moldova'da yaşayan ve Türkçe konuşan, Ortodoks Hıristiyan Gagauz halkının bir bölümü XIX Yüzyılın başında Türk - Rus savaşları sırasında Bulgaristan'dan Moldova'ya gelmiş ve 1906 yılındaki < 15 günlük bağımsızlık dönemi dışında, sırasıyla Rus, Romen ve Sovyet yönetimi altında yaşamışlardır

Çok sayıda tarihçi, etnograf ve dil uzmanları XIII Yüzyılda Dobruca topraklarında Idari Merkezi Korbuna şehri olan "Dobruca Prensliği" veya "Uzi Eyalet" adı altında kurularak iki yüzyıldan fazla yaşamış devlete sahip olan Gagauzları Türk Dünyası'nın en orjinal halklarından biri olarak kabul etmektedirler

Köylülerin ayaklanması sonunda Komrat Cumhuriyetinin ilan edildiği 1906 yılındaki beş günlük bağımsızlığın dışında Gagauz halkı, Rusya Imparatorluğu, Romanya, Almanya (Ikinci Dünya Savaşı döneminde) ve Sovyet Birliği'nin egemenliği altında kalmıştır

Sovyet Birliği'nde demokrasiye yönelik değişikliklerinin başlatıldığı 1980lerin sonundGagauz aydınları çevresinde yer alan milli bilinç yayılmaya başlamış olup, Gagauzların kültür ve ekonomik sorunlarının mevcudiyetini ileriye sürme imkanı ortaya çıkmıştır Gagauz aydınlarının faal üyeleri, diğer etnik azınlıklarının gayretlerini de birleştirip 1988 yılında "Gagauz Halkı Hareketi" ni kurmuşlardır 1989 Mayıs ayında ilk kongresini yapGagauz Halkı" adlı hareket, güney Moldova'da başkenti Komrat olmak üzere kurulacak özerk Gagauz Cumhuriyetinin kendi kültürel ve ekonomik işlerini büyük ölçüde kontrol etmekle birlikte, yine Moldova'ya bağlı özerk bir yönetim talebiyle ilk önemli çıkışını yapmıştır Gagauzlar, 21 Ağustos 1990'da ÖzeGagauz Sovyet Sosyalist Cumhuriyetini, güneyde Gagauzların en yoğun yaşadığı Komrat yöresinde ilan etmişlerdir Bu karar, Moldova Yüksek Sovyeti tarafından iptal edilmiştir 25 Ekim 1990'da Gagauzlar, Gagauz Cumhuriyeti'ni oluşturmaya yönelik seçimler yapmış, ancak Moldova milliyetçileri bu girişimi, yöreye 50,000 silahlı gönüllü göndererek önlemeye çalışmış ve Rus askerlerinin müdahalesiyle şiddet önlenmiştir Devam eden seçimler sonucunda 31 Ekim'de Komrat'ta yeni bir Gagauz Yüksek Sovyeti kurulmuş, Stepan Topal Başkan seçilmiştir Moldova'nın bağımsızlığını ilan etmesinden sonra (27 Ağustos 1991), Gagauzlar da kendi cumhuriyetlerini ilan etmişlerdir Moldova Meclisi 23 Aralık 1994 tarihinde " Gagauz Yeri " Özel Hukuki Statüsünü yasa olarak çıkarmıştır Yasaya göre, Gagauzlara Moldova Anayasasına ters düşmemek şartıyla, çeşitli sahalarda yasa çıkarma hakkı verilmiştir Gagauz Yeri'nin en yüksek mercii Başkandır ve Gagauz Yeri'nin tüm makamları Başkana bağlıdır Gagauz Yerinin Resmi dili Gagauzca, Moldovanca ve Rusçadır Gagauzlara bu kanunla self-determination hakkı tanınmıştır Gagauzlara özel statü tanıyan bu yasaya göre ( Madde 113 ), Millet Kongresi, kültür, bilim, eğitim, iskan, belediye hizmetleri, sağlık, spor, bütçe, ekoloji, finans ve ekonomi alanlarında Moldova Anayasasına ters düşmemek kaydıyla kanun yapmaya yetkili kılınmıştır

Kaynak: "Gagauzya'ya Hoş Geldiniz" Tanıtım Kitabı Hazırlaya - PEACE CORPS CESI (Sosyo-Ekonomik Inisyatif Merkezi)

GAGAUZ MİLLİ MARŞI

Geldi vakıt – bayraa kaldır,
Dalgalatsın lüzgär onu
Kavalları keskin çaldır,
Duuêr Halkın aydın günü!

İnsana lääzım Vatan,
Halkına kalsın damar,
Kanında dedä sesi
Uzaktan evä çeksin
Bucak’ta dannar açık –
Şannı olsun kardaşlık

Zaman kanatları döner
Kıyıp kara bulutları
Yaşamaya kuvet verer
Ana topraan çöşmeleri

İnsana lääzım Vatan,
Halkına kalsın damar,
Kanında dedä sesi
Uzaktan evä çeksin
Bucak’ta dannar açık –
Şannı olsun kardaşlık

Nüfusun Etnik Yapısı(Oransal dağılımı):
  • Gagauz: % 81,4
  • Bulgar : % 5,2
  • Rus: % 4,6
  • Moldovalı: % 4,4
  • Ukraynalı: % 3,3
İklim: Sıcaktır(+10 derecedeki sıcaklık yılda 179-187 gündür)

Su kaynakları: Bölgenin su stokları genelde yer altı sularından oluşmaktadır (tahmini hacim 8-10 milyon m3) Yeryüzü suları (küçük dere ve göller) kısıtlıdır ve mineralleşme oranı yüksek olduğu için sulamada kullanılamaz

Eğitim ve Kültür:
Gagauz Bölgesinde Ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde eğitim veren 55 okul bulunmaktadır Bu okullardan bir kısmı yalnız ilkokul, ortaokul, lise eğitimi verirken bir kısmı bu eğitimlerin tamamını vermektedir

Türkiye Cumhuriyetinin önemli ayni ve nakdi yardımlarda bulunmuş olduğu Komrat üniversitesi bulunmaktadır

Komrat'ta TIKA'nın kurduğu yöredeki en önemli kültür merkezi niteliğinde olan, Atatürk Kütüphanesinde bilimsel çalışma yapmak isteyenler için ilgili her türlü kaynak bulunmaktadır Çadır-Lunga şehrinde bulunan Gagauz Ana dilinde oyunların sahnelendiği Mihail Çakır Gagauz Milli Tiyatrosu bulunmaktadır

Gagauz Bölgesi'nin Idari Merkezi olan Komrat şehrinde, Çadır-Lunga, Vulkaneşti şehirlerinde ve Komrata bağlı olan Beşalma köyünde, Gagauz tarihi ile ilgili önemli bir kaynak niteliğinde olan Antropolojik bir kaynak niteliğinde olan müzeler bulunmaktadır Gagooğuz bölgesinde okul kütüphanelerinden bağımsız olarak 45 kütüphane bulunmaktadır

Düz Ava ve "Kadınca" adlı Gagauz milli şarkı ve oyun (folklor) toplulukları da faaliyette bulunmaktadır Bunların dışında da diğer benzer topluluklar da mevcuttur

Hayat Standardı:

2000 Yılının Ocak - Kasım tarihleri arasındaki dönemde bir çalışanın ortalama aylık maaşı 285 ML olmuştur 1 Aralık 2000 tarihi itibariyle maaş borcu 31,3 ML dir (Devlet memurlarına 7,5 milyon ML)
Kaynak: MC Ekonomi ve Reformlar Bakanlığı tarafından hazırlanan Moldova Cumhuriyeti'nin 2000 yılındaki Sosyo-Ekonomik Evrimi adlı kitap
Ocak-Eylül 2001 döneminde bir çalışanın ortalama aylık maaşı 329 ML olmuştur 1 Eylül 2001 tarihi itibariyle maaş borcu 27,4 milyon ML dir (Devlet memurlarına 7,8 milyon ML)

Kaynak: Moldova Cumhuriyeti Istatistik ve Sosyoloji Analizi Departmanı tarafından hazırlanan Moldova Cumhuriyeti'nin Ocak-Eylül 2001 Dönemindeki Sosyo-Ekonomik Durumu

Alt Yapı :

Alt yapının yeniden yapılanması, devlet ve özel mülkiyet şekilleri ile birlikte yeni hukuki, ekonomik ve organizasyon ilkelerine dayanmaktadır Gagauzyanın alt yapısındaki en zayıf yeri içme suyu temini ve sulamadır Alt yapının diğer dallarında olduğu gibi su temini de çok büyük sermaye gerektirmektedir Fakat bu sorunun çözümü önceliklidir, çünkü bu bölgenin sosyo- ekonomik kalkınması ön şartı bu sorunların çözülmesinden geçmektedir

Haziran 1994 yılında Türkiye Cumhuriyeti Gagauz Bölgesinin içme suyu ve sulama projesinin gerçekleştirilmesi için 35 milyon Dolarlık kredi açmış fakat, Moldova Parlamentosu söz konusu kredinin ancak 15 milyon Dolarlık kısmını onaylamıştır Bu miktar ile Komrat şehrindeki içme suyu projesi tamamen ve Çadır-Lunga projesi kısmen gerçekleştirilmiştir Kredinin ikinci kısmının onaylanması ile ilgili çalışmalar halen devam etmektedir

Son zamanlarda alt yapıya yapılan yatırımların devlete ait kısımda azalma, özel sektöre ait kısımda ise artış kaydedilmektedir

Kullanılmakta bulunan kara yollarının uzunluğu 451,5 km Bunlardan 219,8 km ulusal karayolları, 192 km ise - mahalli karayollarıdır Karayollarının % 86sı asfaltdır

Gagauz Bölgesindeki şehirlerde 100 kişiye 18 telefon, köylerde ise 100 kişiye 8,5 telefon düşmektedir Bütün bölge televizyon ve radyo yayınlarının kapsamı dahilidedir TIKA nın teknik yardımı ile yenilenen Gagauz radyosu şimdilik Komratın tamamı ile Çadır-Lunga şehrinin bir kısmından izlenebilmektedir Bu radyonun Gagauzyanın tamamında izlenebilmesi için çalışmalara devam edilmektedir Radyodan Gagauzca yayınlardan arta kalan dönemde TRT-FM yayınları verilmektedir

Kaynak: "Gagauz Yeri" Bölge Programı Hazırlayan - UNDP Moldova Stratejik Araştırmalar ve Reformlar Merkezi ile Gagauz Özerk Bölge Idaresi

Siyasi-Hukuki Statü:

Gagauzya'da Yönetim, Moldova Cumhuriyeti Ana Yasası, "Gagauz Yeri Özel Hukuki Statüsü" Kanunu, Gagauz Ana Kanunu ve Gagauz Halk Topluşunun çıkardığı yerel kanunlara göre yürütülmektedir

Moldova Cumhuriyeti'nin, bağımsız devlet olarak statüsü değiştirildiği takdirde, Gagauz halkı kendi kaderini tayin etme hakkına sahiptir Gagauzya; siyaset, ekonomi ve kültür konuları ile ilgili sorunları Gagauzya Özel Hukuki Statüsü Kanununun verdiği yetkiler çerçevesinde bağımsız olarak çözmektedir Gagauzya, kendi milli simgelerine sahiptir, arması, bayrağı ve marşı vardır Ancak Gagagauzya nın muhtariyetin getirdi tam yetkilere sahip olduğunu söylemek güçtür Örneğin halen kendi bütçesini yapamamakta, harcamalarını merkezi bütçenin izni dahilinde yapabilmektedir

Gagauzya Başkanı :

Icraat Makamının başında olan Gagauzya'nın üst görevlisi Başkandır Bütün kamu organları Başkana bağlıdır

Gagauzya Başkanı seçimlerin düzenlenmesi suretiyle dört sene için halk tarafından seçilir Gagauzya Başkanı, aynı zamanda Moldova Cumhurbaşkanı'nın kararı ile Moldova Cumhuriyeti Hükümet Üyeliğine de yetkilidir

Gagauzya'nın daimi icraat organı Icraat Komitesidir Gagauzya Başkanı tarafından önerilerek Halk Topluşunca dört sene için tayin edilir Icraat Komitesi Halk Topluşu'nda yasa taslağı gönderme veya o konuda yasa çıkarılmasını isteme hakkına sahiptir

Gagauzya'nın idari birimleri (bakanlık) Daire Başkanları, aynı zamanda Moldova Cumhuriyeti'nin ilgili Bakanlıkları ve makamları gibi kurumların üyeleridir

Yasama Organı:

Gagauzya'nın üst temsil organı yerel kanunları çıkarma hakkına sahip Halk Topluşu (meclis) dir Gagauzya'ya dahil olan her yerleşim yeri Halk Topluşu'nda en az bir millet vekili ile temsil edilmektedir Halk topluşundaki milletvekili sayısı 34 tür

Ekonomik Yapı:

Gagauzya verimli toprakları dolayısıyla oldukça yüksek bir tarım potansiyeline sahiptir Aşağıda belirtilen alanlarda yeni yatırımların yapılması ve çağdaş teknolojilerin kullanılması durumunda yüksek verim alınabileceği düşünülmektedir:
  • üzüm işleme, şarap üretimi
  • meyva işleme (şeftali, kaysı, erik, elma, armut, ayva vb)
  • ayçiçeği, mısır, buğday, soya üretimi ve işleme
  • süt mamulleri üretimi
  • yün ve deri işleme
  • yün ve deri mamulleri üretimi
  • tütün ve tütün mamulleri üretimi
Toprağın özel mülkiyetin elinde olması çiftliklerin gelişmesini teşvik etmektedir Gagauzya'nın, işletme sermayesi, kiralama (leazing) usulü öncelikli olmak üzere tarım makinalarına, çağdaş teknolojilere ve tarım ürünleri ambalajlama teknolojilerine ihtiyaç bulunmaktadır

Kaynak: "Gagauzya'ya Hoş Geldiniz" Tanıtım Kitabı Hazırlaya - PEACE CORPS CESI (Sosyo-Ekonomik Inisyatif Merkezi)

Altyapı yatırımları 2000 Yılında Gagauz Bölgesinde yerleşik her türlü mülkiyet şekillerine sahip şirketler ve kuruluşlar tarafından 22 milyon ML'lik inşaat işleri dahil olmak üzere 28 milyon ML tutarında alt yapı yatırımı yapılmıştır Bir önceki yıla kıyasla bu veriler % 13 ve % 11 oranlarda gerçekleşmiştir Sanayi tesislerin inşaatında 25 milyon ML harcanmıştır (yapılan yatırımların % 89udur) 1999 yılına göre % 12 oranda gerçekleşmiştir
Gagauz Bölgesi'nde 2000 yılında 5100 m2'lik konut işletmeye açılmıştır 2000 yılında üretilen konut miktarı 1999 yılında üretilen konutun % 82 sine denk düşmektedir Kaynak: MC Ekonomi ve Reformlar Bakanlığı tarafından hazırlanan "Moldova Cumhuriyeti'nin 2000 yılındaki Sosyo-Ekonomik Evrimi" adlı kitap

Sanayi:

2000 Yılında Gagauz Özerk Bölgesi'ndeki sanayi işletmeler tarafından 163 milyon ML tutarında ürün (iş, hizmet) istihsal edilmiştir Bir önceki yıla göre % 7,5 oranda azalma kaydedilmiştir

Bir önceki yıla göre konfeksiyon üretimi 3 kat, konserve üretimi 1,9 kat, şarap üretimi 1,6 kat artmıştır Bunun yanı sıra, ısı enerjisi üretimi % 40, makarna mamulleri ve yem üretimi % 74, hayvansal yağ üretimi % 73, Et üretimi % 69, salam, sucuk mamulleri ve bitkisel yağ üretimi % 63, ekmek üretimi % 42, süt mamulleri üretimi % 41 bulgur ve fermentasyonlu tütün üretimi % 32 oranlarda azalmıştır
Kaynak: MC Ekonomi ve Reformlar Bakanlığı tarafından hazırlanan "Moldova Cumhuriyeti'nin 2000 yılındaki Sosyo-Ekonomik Evrimi" adlı kitap

Gagauz Bölgesi sınırları dahilinde bulunan sanayi işletmeler tarafından Ocak Eylül 2001 dönemini kapsayan süre içersinde 163 milyon ML'lik (2000 yılının aynı dönemine göre % 16 oranda artış kaydedilmiştir) üretim gerçekleştirilmiştir

Kaynak: Moldova Cumhuriyeti Istatistik ve Sosyoloji Analizi Departmanı tarafından hazırlanan Moldova Cumhuriyeti'nin Ocak-Eylül 2001 Dönemindeki Sosyo-Ekonomik Durumu

Şu an Gagauzyanın sanayi potansiyeli 30 civarında büyük sanayi tesisiyle tanıtılmaktadır Bunlardan 17'si gıda sanayi tesisleridir

Ana sanayi tesisleri:
  • - Sekiz büyük şarap fabrikası,
  • - Basarabia-Agroexport Konsorsiyumu (meyve-sebze konserveleri, meyve suları),
  • - Üç un fabrikası,
  • - Tütün fermantasyon fabrikası,
  • - Et Kombinası,
  • - Üç süt fabrikası,
  • - Üç yem fabrikası,
  • - Bir kilim fabrikası,
  • - Yedi konfeksiyon fabrikası,
  • - Elektrotermik makinaları fabrikası,
  • - Betonarme mamulleri fabrikası,
Sanayideki istihdam yaklaşık 4 bin kişidir (2000 yılı) Gagauzya'nın sanayi sektörü; 150 bin ton üzüm işleme, 10 bin ton tütün mayalama, 148 bin ton un üretme, 200 bin ton yem üretme, 21 bin ton et işleme, 21 bin ton süt mamulleri üretme kapasitesine sahiptir
Kaynak: "Gagauzyaya Hoş Geldiniz" Tanıtım Kitabı Hazırlayan - PEACE CORPS CESI (Sosyo-Ekonomik Inisyatif Merkezi)

Tarım:

Tarım sektörü, gıda ve tarıma dayalı sanayinin hammadde ihtiyacını karşılamaktadır Bölge nüfusunun çalışma çağındaki kesimin büyük bir kısmı bu sektörde istihdam edilmekte olup, Gagauzyanın sosyo-ekonomik gelişmesinin temeli de tarıma dayalıdır Öncelikli tarım dalları: üzümcülük, meyva ve sebzecilik, tütüncülük, tahıl ürünleri üretimidir Gelişmiş bir alt sektör olarak ayçiçeği ve mısır tohumculuğuda önem arz etmektedir

2000 Yılı ve Ocak-Eylül 2001 dönemde Gagauz Özerk Bölgesi'ndeki tarım işletmeleri tarafından üretilen ana tarım ürünleri miktarları aşağıdaki tablo'da görünmektedir:

İç Ticaret ve Hizmetler:

2000 Yılında perakende satış cirosu 76 milyon ML tutarında gerçekleşmiştir (1999 yılına göre % 88,1) 1 Ocak 2001 tarihi itibariyle perakende ticaretteki 46 günlük ticareti temin eden mal stoku 12 milyon ML tutarındaydı
Kaynak: MC Ekonomi ve Reformlar Bakanlığı tarafından hazırlanan "Moldova Cumhuriyeti'nin 2000 yılındaki Sosyo-Ekonomik Evrimi" adlı kitap

Ocak-Eylül 2001 döneminde perakende satış cirosu 72 milyon ML tutarında gerçekleşmiştir (2000 yılının aynı dönemine göre % 121) 1 Ekim 2001 tarihi itibariyle perakende ticaretteki 50 günlük ticareti temin eden mal stoku 17 milyon ML tutarındaydı

İhracat Verileri:
Gagauz Bölgesi'nin 2001 yılında gerçekleştirdiği ihracatın ülkelere ve ürünlere göre dağılımı aşağıdaki tabloda gösterilmektedir:

Ulaştırma:

2000 Yılında nakliyat şirketleri tarafından 2,3 bin ton eşya (1999 yılına göre % 62) ve 383,5 bin yolcu (1999 yılınna göre % 84) taşınmıştır
Kaynak: MC Ekonomi ve Reformlar Bakanlığı tarafından hazırlanan "Moldova Cumhuriyeti'nin 2000 yılındaki Sosyo-Ekonomik Evrimi" adlı kitap

Eylül 2001 döneminde nakliyat şirketleri tarafından 1,4 bin ton eşya (2000 yılının aynı dönemine göre % 67) ve 291,5 bin yolcu (2000 yılının aynı dönemine göre % 106) taşınmıştır

Valkaneş Serbest Bölgesi:

Moldova Cumhuriyeti
Gagauz Yeri Özerk Bölgesi
Vulkaneşti şehri
Korolenko sokağı, 6
Tel: (373 - 253) 2-25-68
E-mail: valkanes@vlczspmldnetcom

Gagauz Bölgesi'nin ilk serbest girişimcilik bölgesi olan Valkaneş Sanayi Parkı 143,7 Hektarlık arsaya sahip olarak Moldova Cumhuriyetinin güneyinde üç ülkenin (Moldova, Romanya, Ukrayna) kavuştuğu yerde bulunmaktadır Romanya ile sınıra kadar 35 km, Ukrayna ile sınıra kadar 1 km Serbest Girişimcilik Bölgesi, Tuna nehri üzerindeki Reni Deniz Limanı (Odesa Bölgesi, Ukrayna, 38 km) ve Galats Deniz Limanı (Romanya, 48 km) ile bağlayan ana demiryolu hattının yanında bulunmaktadır Odesa şehri 260, Kişinev şehri 180 km uzaklıktadır

Valkaneş Sanayi Parkı Serbest Girişimcilik Bölgesi ile ilgili Kanun Moldova Cumhuriyeti Parlamentosu tarafından 19 Şubat 1998 tarihinde kabul edilmiştir Serbest Bölgenin kuruluş amacı yabancı yatırımı ve teknolojiyi çekmektir Bölgenin faaliyet süresi 25 yıl olarak belirlenmiştir Moldova Cumhuriyeti Kanununda, bölgede faaliyet gösteren firmalar için elverişli iş şartları sağlayan garantiler ve muafiyetler öngörülmüştür Bölgenin yönetim organı Moldova Cumhuriyeti Hükümeti tarafından atanan Genel Müdürünün başında olduğu idaredir Serbest Bölgenin Idaresi, bölgenin ekonomi hayatının geliştirilmesi ile ilgili konularda geniş yetkilere sahiptir Serbest Bölgede, yabancı sermayenin de payı olan Moldova'daki gerçek ve tüzel kişiler ve tamamen yabancı şirketler faaliyette bulunabilir Serbest Bölgede faaliyet gösterecek firmaların tescili bölgenin idaresi tarafından yapılmaktadır

Valkaneş Sanayı Parkı Serbest Girişimcilik Bölgesi'nde şu faaliyet türleri belirlenmiştir:
  • Ekoloji açıdan temiz sanayi üretimi
  • Nakliyat, depo ve iletişim hizmetleri
  • Inşaat
  • Finans aracılığı
  • Toptan ticaret
  • Gayri menkul ile ilgili muameleler
  • Ferdi hizmetler
  • Otelcilik ve lokantacılık
Serbest Bölgede Vergi ve Gümrük Rejimi

1 Serbest Bölgede faaliyet gösteren işletmeler gelir vergisini, Moldova Cumhuriyeti'nde belirlenmiş hadden % 45 i oranında ödemektedir Serbest bölgede üretilen malın % 80'i ihraç edildiği takdirde, bu oran % 30'a kadar düşmektedir Üretimin artırımı için veya bölgenin altyapısına yatırılan gelir vergilendirmeye tabi değildir

2 Yatırım yapan şirketler cirosuna göre vergiden muaf tutulmaktadır
-En az 250000 ABD Doları tutarında yatırım yapan üç sene,
-500000 ABD Doları tutarında yatırım yapan beş sene,
-1000000 ABD Doları tutarında yatırım yapan şirketleri ise 10 sene süre için gelir vergisinden muaftır

3 Dolaylı vergiye tabi olan mallar Serbest Bölgeye getirildiğinde ve Bölgede üretilip Moldova Cumhuriyeti dışına ihraç edildiğinde, anılan vergiden muaftır Belirtilen mallar Moldova'daki firmalara teslim edildiğinde dolaylı vergiye tabidir

4 Serbest Bölgeye getirilen ve Bölgede üretilen mallar ve hizmetler Moldova Cumhuriyeti'nin dışına çıkartıldığında KDV'den muaftır

Gümrük Vergisinden Muaf Olan Mallar
a) Serbest Bölgeye son olarak tüketilmek üzere getirilen mal ve eşya,
b) Serbest Bölgede üretilen ve Moldova Cumhuriyetinin dışına çıkartılan mallar,
c) Menşe ülkesi ne olursa olsun Serbest Bölgeye getirilen ve Bölge üzerinden Moldova Cumhuriyeti'nin dışına çıkartılan mallar,
2 Tamamen bölgede üretilen veya yeteri kadar işlenmiş mallar - Bölge menşeli sayılır Bunun için;
a) Gümrük mal listesindeki mal kodunun değişmesi veya
b) Deklare edilen malın bedelinin en az % 50 oranda (Bölgede yapılan masrafların ilavesi sonucunda) artması gerekir
3 Serbest Bölgeye getirilen ve Bölgeden Moldova Cumhuriyeti iç pazarına çıkartılan mallar, ithal edilmiş parçanın bedeli üzerinden vergilendirilir
4 Serbest Bölgede faaliyet gösteren işletmelerin kullanması için getirilen makinalar, teknik ekipman ve yedek parçalar gümrük vergisinden muaftır
5 Serbest Bölgede mal ihracatı-ithalatı lisansa ve kontenjana tabi değildir


Alıntı Yaparak Cevapla

C* Türk Dünyası C*

Eski 10-24-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

C* Türk Dünyası C*








TACİKİSTAN TÜRKLERİ

Prof Dr Nevzat Özkan

İran ve Turan adıyla iki farklı coğrafya olarak kabul edilen Türk ve Fars ülkeleri hem dinî ve kültürel bakımdan hem de dil ve edebiyat bakımından birbirlerini etkilemişlerdir Orta Asya’da, Afganistan’da ve Hindistan’da İran kültür dairesi ile iç içe geçmiş birçok topluluk bulunmaktadır Bu tarihi ve kültürel mirasın günümüzdeki temsilcileri Batı Türkistan ve Afganistan’da yaşayan Taciklerdir

Türkistan’daki Tacikler Farsça konuşmalarına rağmen, Özbek Türkleri ile her bakımdan kaynaşmışlardır Hiçbir zaman Türkistan’da dengeleri tek başına değiştirebilen bir güç olamayan Tacikler zaman zaman Özbek Türklerinin kontrolü altında yarı bağımsız devletler kurabilmişlerdir

19 yüzyılda Türkistan’ın Rus işgaline uğramasıyla Tacikistan da Rus kontrolüne girmiştir Türkistan’ın özerk cumhuriyetlere bölündüğü 1924 yılında Özbekistan’a bağlı bir bölge haline getirilmiş, ancak 1929 yılında statüsü değiştirilerek 15 ittifak cumhuriyetinden biri olmuştur 25 Ağustos 1990’da egemenliğini ilân eden Tacikistan, 9 Eylül 1991’de bağımsızlığını kazanmıştır

Tacikistan, bugün Batı Türkistan’da bulunan beş bağımsız devletten biridir Tacikistan geçmişte olduğu gbi bugün de Türk Toplulukları ve Taciklerin iç içe yaşadıkları bir ülkedir

Tacik adı bir görüşe göre bir Arap kavminin adı olan taç adından ; bir başka görüşe göre de Türkçe yabancı anlamına gelen tat sözüne –cik küçültme ekinin gelmesiyle türemiştir

1989 nüfus sayımına göre, 5089593 insanın yaşadığı Tacikistan’ın bugünkü nüfusu 5,4 milyon kadardır Tacikler 3,5 milyon nüfusla kendi cumhuriyetlerinin %60’ını oluştururlar Ülkedeki en önemli ikinci güç olan Özbeklerin nüfusu 1,5 milyon kadardır Diğer Türk topluluklarından Tatar, Kırgız ve Türkmen Türkleri 165 bini aşkın nüfuslarıyla Tacikistan nüfusunun % 3’ünü oluştururlar Tacikistan’daki son olaylarla adı duyulmaya başlayan Lakay Türkleri ülkenin Dursunzade bölgesinde yaşarlar Sünnî Müslüman olan bu topluluğun nüfusu 800 bin olarak tahmin edilmektedir

Tacikistan’da 1989 yılı Temmuz ayı itibariyle Tacikçe millî dil ilan edilmiştir Ancak 1996’dan sonra Kazakistan ve Kırgızistan’da olduğu gibi Tacikistan’da da Rusça resmî dillerden biri haline gelmiştir

Tacikistan’da ilk ve orta öğretim Tacikçe’dir Ancak bazı okullarda Rusça ve Özbek Türkçesi ile de eğitim yapılmaktadır Aynı şekilde gazete ve dergi yayınları Tacikçe, Rusça ve Özbek Türkçesiyledir Televizyon ve radyo programlarında Özbek Türkçesine sıkça yer verilmektedir Özbekistan’da da Tacikçe yayınlar devam etmektedir

ÖZET BİLGİLER

Resmi Tacikistan Cumhuriyeti
Yönetim Biçimi Cumhuriyet
Resmi Dili Tacikçe
Başkenti Duşanbe
Yüzölçümü 143100 km2
Nüfusu ( 1 Ocak 2001 ) 6250000 (Tacik %80, Özbek %15, Rus %1, Diğer %4)
Para Birimi Somoni
Para Birimi Paritesi 1 USD = 2,60 Somoni (Şubat 2002 itibariyle)
Toplam Dış Borç (2000) 1,2 Milyar ABD Doları
İstihdam (2000) 1,7 Milyon kişi
İşsizlik Oranı (2000) % 3,1
Enflasyon (TÜFE - 2000) %60,6
Cari İşlemler Dengesi (2000) -61 Milyon ABD Doları
Dış Ticaret Dengesi (2000) -47 Milyon ABD Doları
Üyesi Olduğu Uluslararası Kuruluşlar CCC, CIS, EAPC, EBRD, ECE, ECO, ESCAP, FAO, IBRD, ICAO, ICRM, IDA, IFAD, IFC, IFRCS, ILO, IMF, Intelsat, IOC, IOM, ITU, OIC, OPCW, OSCE, UN, UNCTAD, UNESCO, UNIDO, UPU, WFTU, WHO, WIPO, WMO, WTO (gözlemci)


Alıntı Yaparak Cevapla

C* Türk Dünyası C*

Eski 10-24-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

C* Türk Dünyası C*








HAKASYA ÖZERK CÜMHURIYETİ

Tarihi

Hakaslar Türk boyu olup Güney Doğu Sibirya da yaşamaktadır Hakaslar 18 yy da Sovyetler Birliğine katılırnş, 1930 da Özerk bölge statüsüne kavuşmuşlardır Hakaslar Budist, ürtodoks, Hristiyan ve Müslüman inancına sahiptirler
Hakasların iki biıı yılı aşan tarihleri onların bir Kırgız grubu olduğunu göstermektedir

Tanrı Dağı Kırgızlarının dünyaca ünlü büyük destanları Manas da bu tarihi olaydan bahsetmektedir Manas Dcstanı'nın anlattığına göre Tanrı Dağı Kırgızları Yenisey bölgesinden bugünkü vatanlarıiki Manas Han önderliğinde göç etmişlerdir IXX yüzyıl Çin kaynakları Kırgızlardan "Heges" veya "KieKiaSe" adıyla bahsetmektedir Sonraki yıllarda Tanrı Dağı Kırgız boylarının Müslümanlaşma ve yaşanılan bölgeler arasındaki mesafenin uzak olması nedeniyle Y'enisey Kırgızları'nın ayrı bir kiınlik benimsemesini ve Hakas adını kabullenmeleri sonucunu doğurmuştur

Coğrafi Yapı

Yiizölçümü 61900 km2 dir
Yenisey Irmağının yukarı kesimindeki geniş Minusiıısk Havzasının batı yarısında yer alır Yenisey Irmağının kollarından, Abakan Irmağı bölgenin ortasından geçer Irmak vadisinin güneyinde, Karagoş Dağında 2930 m'ye kadar yükselen Batı Sayan Dağları bulunur Kuzeyindeki Akaban ile Kuznetsk Alatau Dağlarının cn yüksek noktasıyla 2178 m yüksekliğindeki Verhni Zub'dur Kapalı havuzda kurak ve sert bir kara iklimi egemendir Bu nedenle alçak kesimler bozkırlar ve ormanlık alanlarla kaplıdır Ama 1954'ten sonra özelliklede Bakir ve boş topraklann çoğu tarıma açılmıçtır Dağlar çam, köknar ve ladin ormanlarıyla kaplıdır

Nüfus

Hakaslar eskiden göçebe olaıı Sibiryalı bir Türk halkıdır Ama göniimüzde bölge nüfusunun yaklaşık % 80'ini Ruslar oluşturur
Toplam nüfıısu 498384 olan Hakas Mulıtar Bölgesi nüfusunun ancak % 111'i Türk'dür
1989 nüfus sayımına göre nüfusları 110000 olan Hakas'lar başlıca Krasnoyarsk Kray'ına bağlı olan Hakas Muhtar Bölgesinde yaşamaktadırlar Hakasların Kırgız ve Sagay diye iki kolu bulunur

İdari Yapı

İdari merkezi Abakan'ın dışında Minusinsk kenti bulunmaktadır
Güney Doğu Sibirya'da bulunan bu bölge, Rusya'nın Krasnoyarks vilayetine bağlıdır Rıısya'nın oluşumunda ve 18 yüzyılda Rusya'ya katılmış, 1930'da Muhtar Bölge olarak yer almıştır

Ekononıik Yapısı

Hakas Muhtar Bölgesi, ekonomik kaynaklardan kömür, demir, altın, mermer vs sanayi bakımından zengindir Ayrıca kereste işletme sanayii gelişmiştir Ekonomi tarım ve hayvancılığa (özellikle küçükbaş) dayanmaktadır Bitki üretimi de yeterli düzeydedir

Koyun ve keçi besiciliği hala önemli bir ekonomik etkinliktir Alçak kesimlerde gerçekleştirilen sulama projeleri otlaklarda beslenen hayvan sayısını, ekili arazilerin yüzölçümünü ve başta buğday, yulaf, darı ve patates olmak üzere tarımsal üretimi artırmıştır Rusların bölgeye yerleşmesinede etkili olan bakır madenciliği 18 yy'dan beri önemini korumaktadır Abaza ve Teya'da zengin demir cevherleri yukarı Çulım'da altın, Çemogorsk'ta kömür, Aksiz'de barit çıkartılmaktadır Bölgede ayrıca bakırtungsten yatakları da vardır Ormanlar önemli bir kereste kaynağıdır

Enerji

1980'lerin başında Yenisey Irmağı üzerindeki Sayanagorsk'ta yapılan 6400 megavat kapasiteli hidroelektrik santralından Minusinsk Havzasındaki sanayi için gerekli enerjinin sağlanması planlanmış ve elektrik enerjisi gereksinimini karşılamaktadır

Eğitim ve Kültür

Hakasya'da 269 ortaokulda (91 bin öğrenci), 7 Anaokulunda (770 öğrenci), 1 üniversitede (6500 öğrenci) bulunmaktadır Eğitim sistemi devletin mülkiyetindedir Burada yılda 15000 kitap, 1 detgi (2200 tiraj), 1 gazete bulunmaktadır 250 kütüphane, 1 müze^ 1 tiyatro, 280 kliip vardır

Dil

Hakas'ca Uygur şivesine yakındır Bugün bir yazı diline sahip olan Hakaslar'ın dil ve edebiyat enstitüleri mevcuttur
Güney Sibirya'da yaşayan Hakas Türklerinin kullandığı Türk lehçesi, Türk dillerinin sınıflandınlmasında Doğu Türkçesi öbeğine girer Hakaslar Çarlık döneminde zorla kabul ettirilen Kiril alfabesini Sovyet Devriminden sonra bırakıp Latin alfabesine geçmişler, ama 1939'dan sonra yeniden Rus alfabesini kullanmak zorunda kalmışlardır Moğolca ve Çince öğelerin de rastlandığı Hakasça'nın sözcük dağarcığı daha çok ortak Türkçe'nin sözcüklerinden oluşur Belli başlı ses değişimlerine ömek olarak b/p (bar "var" / Par, biz / pis) d/z (aday "ayak" / azak), y/c (yahşi "güzel" / cahşi, yıl / cıl), z/s (yüz / çüş) gösterilebilir
Hakaslar zengin bir halk edebiyatı geleneğine sahiptirler Türkolog W Radloffun Hakas lehçesi edebiyatı ve etnografyasıyla ilgili geniç çalışmaları vardır

--->: C* Türk Dünyası C* frmacil sayfa 2iki --->: C* Türk Dünyası C*




Alıntı Yaparak Cevapla

C* Türk Dünyası C*

Eski 10-24-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

C* Türk Dünyası C*




ALTAY BÖLGESİ BAYRAĞI



ALTAY BÖLGESİ HARİTASI



Altay Ülkesi

Sibirya'nın Altay-Sayan dağları bölgesinde Ob , Abakan-Yenisey civarında Altay Türkleri'nin yaşadığı Altay ülkesi (Altayskiy kray) bulunur Güney-güneybatıda Kazakistan, kuzeyde KrasnoyarskÜlkesi ,güneydoğuda Tuva Cumhuriyeti ,çin ve Moğolistan yer alırAltay ülkesinin merkezi Barnaul'dur Altay ülkesi doğrudan Moskovaya bağlıdır İdari bakımdan 8'i şehir, 10'u kasaba olmak üzere toplam 75 bölgedir

Altaylarda ateş kanlı börüler
At üstünde doğup ölen çeriler
Bri bilseniz deli gönül ne diler
Dilaver Cebeci

BARNAUL

Altay ülkesinin başkenti Barnaul , 650000 nüfuslu bir şehir
Deniz seviyesinden 3000 metre yükseklikte ziraat bölgesi Yakutistan ve Sibiryayı besleyen bölge, yılda beş milyon ton buğday, bir milyon ton şeker pancarı ,ayçiçeği ,keten üretiyor Bunların yanında hayvancılık ,avcılık ,dericilik ve besin sanayii gelişmiş durumda

Ayrıca Omsk'a giden demir yolunun hat başı Barnaul'da Şehir ; sineması ,üniverstesi ,çeşitli endüstrileri ve üç büyük kilisesiyle bölgenin en büyük yerleşimi

SANAYİ

Barnaul çevresinde kimya , tekstil , lastik , traktör ,dizel motor ,otomobil ve uçak fabirkaları yanında dört tane de şeker fabrikası var Ayrıca bakır ,molibden ve aleminyum endüstrisi gelişmiş zengin kömür yataklarıda mevcut

150 YILLIK MÜZE ve KOÇ BAŞI

1823 yılında kurulmuş Bernaul müzesindeyiz 17 yılı geçmiş olan müze ,ağaçtan yapılmış tek katlı ev iken 1844-1848 tarihlerinde restore edilerek bugünkü durumuna getirilmiş

Müze cade kenarında Girişte sol tarafta koçbaşı heykelin boyu 133 cm ,boyun çevresi 55 cm , baş çevresi ise 71 cm Ertan Çiçekle beraber fotografını çekiyoruz
Kahramanların mezarlarının başına konan bu koçbaşı heykellere Anadolu'nun çeşitli yerleride rastlanmaktadır Özellikle Tuncelide bol miktarda bulunmaktadır *1*
Bizim Yemekler Gibi
Bizimle asgari 1000 yıldan beri teması olmayan altay ülkesnin merkezi Barnaulda ilk defa verilen yemekleri ,ince dilimler halinde kızartılmış patatesleri ve haşlama köfteyi Ankara'da , Konya'da , Kırıkkale'de , Kayseri'de ,Yozgat'ta imişçesine kalp huzuru ile yiyorum Yemekten aonra Bernaul'u gezeceğiz *2*
Altaylar'da Yeni Bir Din :
BURHANİZM

BURHANİZM-AK YANG HAREKETİ

Bu dinin nezaman çıktığı kesin olarak b ilinmiyor Rus hükümeti 194'te ortaya çıkardı bu hareket Şamanizma ve Rus hakimiyetine düsşmen olup ,Şamanizm ve Budizm karışımı birdin propagandasıydı: Burhanizm
ÇET LEPANOV bu "Ak Din" hareketinin peygamberinin öncüsü olduğunu söylemişti Bir Altay şamanistiydi
Bu dine göre :
  • Kanlı kurbanların e tini yemek ,
  • Ruslarla yemek yemek
  • Ruslarla dost olmak yasaktır
Temmuz 1904'te binlerce Altaylı "ak yangcılar" çet Çelpen'in çadırı çevresinde ayinyaparken basıldılar ruslar ateş açtı ve mallarını yağmaladılar
Çet Çelpen ,karısı ,kızı 2 kadar inanmışı ile tevkif edildi Ağır ceza mahkemesine verildiler

1905 ihtilalinden s onra k urulan I Duma (parlemento)'nın liberaller grubuda bu davaya mudahale etti Petersburg'un 1 sınıf avukatları"ak din"cilerin müdafasını fahri olarak üstlendiler Devlet Duması'nın müdahalesi ,liberal avukatların müdafaalrı Burhanistleri ölüm cezasından kurtardı
Çet Çelpenov iki yıl sonra hapiste öldü

Çet Çelpen'e göre şamanizm yani "kara din " tanrıları Rus mezalimine karşı birşey yapmıyor Ama gerçek olan kurtarıcı "Oyrat Han"ın "ak dini" ve o dinin tanrılarına tapmak gerekiyordu Burhanizm hareketi bu inanç ile izah edilir( Rus bilginleri ,Rus mezaliminin bu hareketin sebebi olduğunu açıklamaktan çekinmişlerdir)

*1* ,*2*Adım Adım Türk Yurtları - Erdoğan Asılyüce






Alıntı Yaparak Cevapla

C* Türk Dünyası C*

Eski 10-24-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

C* Türk Dünyası C*




TUVA ÖZERK CUMHURIYETİ BAYRAĞI



TUVA ÖZERK CUMHURIYETİ HARİTASI



TUVA ÖZERK CUMHURIYETİ

Tarihi Gelişim

Çin sülalesinin kayıtlarına göre Tuva'lar Kırgızlar'ın doğusunda, "Kiiçük Deniz"in (Muhtemelen Baykal Gölü) güneyinde ve Uygurlar'ın kuzeyinde bulunmaktadır Bugün de Tuvalar buralarda oturmaktadırlar ve buraya da Tannu-Tuva denilmektedir
Tıva Cumhuriyeti, 1914'te Ruslar tarafmdan işgal olunmuş ve yeniden 1921'de Cumhuriyet olarak bağımsızlığını tekrar almıştır Tannu Tuva adlı Halk Cumhuriyeti yaratılmıştır 1926'da adı Tuva Halk Cumhuriyeti'ne dönüşınüştür Ülke 17 Ağustos 1944'te yeniden Ruslar tarafından işgal olunmuştur önceleri Muhtar bölge ola-rak, 1965'ten itibarende muhtar cumhuriyet olarak yerini almıştır Halen Rusya'nın oluşumunda muhtar cumhuriyet olarak yer almaktadır

Başkenti Kızıl'dır
Ülkenin alanı 170000 km2'dir
Nüfusu 308557'dir 13 küçük bölgeye (rayon) sahiptir Ülke, Sibirya'nın güneydoğusundadır Gü-neyinde ve güneybatıda Moğolistan Halk Cumhuriyeti bulunmaktadır Nüfusunun % 643 Tıva'lardan, % 32'si Ruıslar'dan, % 37'si diğer milletlerden oluşmuştur

Coğrafi Konumu

Tıva Yukarı Yenisey Irmağı havzasında yer alır Moğolistan'a komşu olan cumhuriyetin yüzölçümü 170500 km2dir Bölgenin başlıca yüzey şekilleri olan geniş Tıva ve Todja havzalarının sutarını Yenisey Irmağının iki ana kolu toplar Aralarında kuzeybatıdaki Batı (Zapadni) Sayanlar'la kuzeydoğudaki Doğu Tıva dağ sıraları bu iki havzayı kuşatır Tıva Özerk Cumhuriyeti'nde başta başkent "Kızıl" olmak üzere bcş kent ve üç kentsel yerleşme vardır

Yönetim Biçimi

Tıvalar, Soyotlar ya da Uryanhaylar olarak da bilinir, büyük bölümü SSCB'deki Tıva ÖSSC'de küçük bir bölümü ise Moğolistan Halk Cumhuriyetinde yaşayan ve Moğolcadan etkilenmiş bir Tıirk dili konuşan halktır Yenisey Irmağınııı kaynak sularının arasında, hem Sibirya taygasının, hem de Orta Asya bozkırlarının özelliklerini taşıyan bir bölgede yaşarlar Geleneksel uğraşları avcılık ve çobanlıktır; kollektif tarım 1950'lerin başından bu yana önem kazanmıştır Darı üretimi ve balıkçılık öteden beri önemini korumaktadır Geleneksel Tıva barınakları step bölgelerine özgü yurt adı verilen keçe çadırlarla, ağaç kabuğundan yapılma, Sibirya'ya özgü huni biçiminde çadırlardan oluşur
17 yüzyıldan sonra giderek Rus kültürünün etkisinde kalan Tıvalann geleneksel toplumsal örgütlenmeleri klan sistemine dayanır geleneksel dinleri ise şamanizmle, Tibet Budacılığının bazı özelliklerinin karışmasından oluşmuştur Günümüzde Rusya Fedarasyonu'nda yaklaşık 180 bin, Moğolistan Halk Cumhuriyetinde ise 24 bin kadar Tıva yaşamaktadır

Eğitim ve Kültür

Tıva'da 157 ortaokulda (6600 öğrencisi), 6 teknik okulda (4000 öğrenci), 1 üniversitede (2900 öğrencisi) bulunmaktadır Yılda,Tıva dilinde çok sayıda kitap, 2 dergi, 5 gazete yayınlanır Her 10 bin kişiye 36 doktor düşmektedir Sağlık hizmetleri devletin tekelindedir

Dil

Tıva yazı dili Latin harfleri esasına göre düzenlenmiştir, fakat 1941'de diğer Türk şivelerinde olduğu gibi Tıva'ca için de Kiril harfleri kullanılmıştır Tıva halkının en önemli destanı olan "Keser" 1963 yılında yayınlanmıştır

Din

Tıvalılar eski Türkler gibi Şamanist iken sonraları Moğolistan'm tesiri ile Lamaizm dinine de ilgi duymuşlardır

Ekonomik Yapısı

Tıva'nın önemli ekonomik zenginlikleri ender bulunan madenleri, kömür, demir, civa, altın'dır Tıva'nın ekonomisinde tarım sektörü ağırlıklıdır Burada 115000 ton hububat elde edilir 27000 lon pataıes üretilir Hayvancılık da önemli yer tutar Tıva'da 1229000 küçükbaş hayvan, 201000 büyükbaş hayvan yetiştirilmektedir Sanayide önemli yeri hammadde çıkarılması faaliyetleri almaktadır Bununla beraber kereste imalatı, gıda maddeleri üretimi, hafif sanayinin bazı kollan gelişmiştir


Alıntı Yaparak Cevapla

C* Türk Dünyası C*

Eski 10-24-2012   #14
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

C* Türk Dünyası C*




YAKUTİSTAN BAYRAĞI



YAKUTİSTAN HARİTASI



YAKUTİSTAN
SIBIRYA'NIN SINIRLARI

Asya kıtasının bütün şimal kısmını tutan bu geniş ülkenin, eski Rus idari bölünüşüne göre, sınırları şu şekildeydi:
Kuzeyde Şimal Buz Okyanusu; doğuda Behrenk Boğazı, Japon, Okhctsk Denizleri ve Büyük Okyanusun bir kısmı; güneyde Çin devleti; Türkistan'ın Yedisu ve Sırderya eyaletleri; batıda Torgay Eyaleti, Orenburg, Perm, Vologda ve Arkhangelsk illeri Görülüyor ki, Kuzey Türkistan'a veya Kazak iline ait olan Akmela ve Semipolat eyaletleri de, eski Rus idari bölünüşüne göre, "Sibir" sınırları içerisine alınmıştır tşte, bu sınırlar içinde Sibirya'nın yüzölçümü 12633940 km2 teşkil eder Avrupa kıtasımn yüzölçümü aşağı yukarı 10 milyon km2 olduğuna göre, Sibirya, Avrupa Rusyası da dahil olmak üzere, irili ufaklı 2425 devletiyle bütün Avrupa Kıtasını ve bir parça kırpılmak şartıyle, Asya Kıtasından İran'ı, Afrika Kıtasından Mısır ülkesini sığdırabilecek geniçliktedir (Iran'ın yüzölçümü takriben 1645000 km2 olup, Mısır'ınki 1050000 km2'dir) Sibirya Hindistan'ın (Hindistan'nın yüzölçümü 4735756 km2 dir) dört misli kadardır

COĞRAFİ BAKIMDAN SİBİRYA

Sibirya'nın sahilleri Şimal Buz Okyanusu'nda 15900 km, Büyük Okyanus'ta 14900 km uzunlugunda olup, bütün sahillerinin uzunluğu 30800 km demektir Fakat kıyılar, yılın büyük kısmında, yanaşılmaz durumda bulunmaktadır Şimal Buz Okyanusunda sahillere senede yalnız iki üç ay kadar yanaşılabilir
Büyuk Okyanus'ta ise, kıyılar 67 ay buz ile örtülü kalır Sibirya, büyük dev" nehirlerin memleketidir Amur ırmağı müstesna olmak üzere, Sibirya'nın bütün büyük nehirleri ve hatta orta küçük ırmakları, güneyde yüksek Asya'yı Lizey Asya'nın alçak ovalarından ayıran dağ sisteminden ve oralardaki buzullardan (cümudiyelerden) çıkarlar ve şimale dogru akarak, Şimal Buz Okyanusuna dökülürler Büyük nehirlerin havzaları gayet geniş olup, pek çok ırmakların ve çayların sulannı toplamaktadır Mesela, Obi'nin havzası 2594076 verst kare (Bir verst: 1067 km'dir); Yenisey'inki 2241590 verst kare; Lena'nınki 2092270 verst kare; Amur'unki (Rusya içerisindeki kısmı) 880547 verst kare; trtiş'inki 877885 verst kare genişliğindedir
Nehirlerin uzunluklarına gelince, Lena'nın uzunluğu 4802 küsur km; Yenisey'inki 4268 küsur km; Obi'ninki (kendisini teşkil eden Katun ve Biy ırmaklarının kavşagından itibaren) 3415 küsur km; trtiş'inki (yukarı akımında Kaıa trtiş adını taşıyan kısmıyle birlikte) 4055 küsur km; Step ırmaklarından trtiş'in sol kolu olan Tobol'u 1707 küsur km zikretmeliyiz Yukarıda saydığımız nehirler ve onların birçok kolları tamamiyle gemi işletmeye elverişlidirler
Sibirya'da göller de pek çoktur Bunların bazılarının suyu tatlı, bazılarının tuzlu ve kimisinin de acı tuzludur îçinden tuz çıkarılan göller de az değildir Asya kıtasının en büyük tatlı su göllerinden biri olan Baykal Gölü de Doğu Sibirya'da bulunmaktadır ki, boyu 642 küsur km olup, eni bazı yerlerde 85 küsur km kadar çıkar

YAKUTİSTAN'IN KİMLİĞİ

Yakutistan Sovyet Sosyalist' Cumhuriyeti (Saka Yeri) 27 Nisan 1992 yılında kurulrnuştur
Doğuda Habarovsk Magadan eyaletleri, güneyde Çita ve Amur eyaletleri, batıda Krasnoyarsk ülkesi, trkutsk eyaleti, kuzeyde Laptivih ve Doğu Sibirya denizleri

Başkent: Yakutski
Yüzölçümü: 3103200 km2
Ekonomi: Kömür, demir, elmas, gümüş, kerestecilik, kürk hayvancılığı
Nüfus: 1281000 (1990 sayımı)

Nüfusun % 90'ı merkezdeki bölgelerde, Yakutsk ve Vilüysk şehirleri civannda yerleşmişlerdir Moskova sömürgelerinin hepsinde oldugu gibi burada da yerli ahalinin yüzdesi yıllar geçtikçe düşmekte, kolonize etmek için ge tirilen Rus nüfusu artmaktadır
1926'da % 823 Yakut, % 104 Rus 1956'da % 564 Yakut, % 355 Rus
YAKUTLARIN (SAKA) MENŞEİ
Yakutlar, Orhun kitabelerinde Kurıkan adıyla geçmektedir Daha sonra kuzeye çekilmişler ve ana Türk kütlesiyle bağları kopmuştur Dillerinin, Tüırkiye Türkçesinden ve diğer şivelerden çok farklı olmasının sebebi de budur

YAKUTİSTAN (SAKA)'DA OYMAKLAR VE TARİHİ

Bu Türk boyu, 610 yy'da Baykal çevresinde, Selenga Irmağının aşagı kıyılarında, Angara ve Lena Irmaklarının yukarı bölgelerinde yaşarlardı
Bu çevrede, istihkam harabeleri, kurgan mezarlar, kayalardaki resim, Orluın harfleriyle yazılar, sulama kanallan, arklar vardır
A P Okladnıkov Yakutların Kurıkanların ahfadı olduğunu kabul etmektedir
Yakut ülkesine güneyden Türk boylarının göçü asırlarca sürmüş, gelenler yerli kuzey ulLislarını da yavaş yavaş Türkleştirmiştir
Ruslar Yakutistan'a 17 yy'da sokulmaya başladılar 1620-1630'da istilalarını tamamladılar
O devirdeki Yakut boyları:
  • Kangalas
  • Naın
  • Megin
  • Baragon
  • Betun
  • Baturus
En büyüğü Kangalas boyu ve onu beyi Tigin Toyon idi Lena kıyısında nuıstahkem bir kalesi vardı l636-l637 yıllarındaki Yakut ayaklanmasını bastıran Rus askerleri bu kaleyi ancak iki gün uğraştıktan sonra alabildiler
Yakutistan'da Rus egemenligi tam olarak yerleştikten sonra idarî taksunat eski kabile (CON) ve oymak (AYMAH) teşkilatı gözönünde tutularak kuruldu
17 yy'da Yakutlarda kabile teşkilatı tamdı Her boyun;
  • Damgası
  • bayragı,
  • askeri parolası
  • "kuş"u vardı
Kangalas boyunun kuşu "BARILAS" idi Yakut damgaları başka Türk boylarınınkiyle aynıdır
Çarlık devrinde siyasî suçlular buraya sürülüyorlardı Bu sürgünler Yakutlar için batı kültürünün havarileri oldular
Bunlardan "OBLASTNİKİ-ÜLKECİLER" denilen büyük bir grup;
Sibirya'nın geniş muhtariyetli ülke, Matta Rusya'dan ayrılıp müstakil devlet olması fikrini yazıyorlardı Bunların ideologları:
G Potanın (1835-1920)
N M Yadrintsev (1842-1894)
Bunların Yakut aydınlarına tesiri büyük olmuştur
17 yy'dan beri Rusların getirdiği medeniyet!
  • Hıristiyanlık,
  • Kilise,
  • Papaz,
  • içkiden ibaretti
Yakutların bilmediği çiçek ve frengi hastalıklarını Ruslar getirmişti
1905 ihtilali Yakutlara hürriyet ve millî kültür alanında çalışma imkanını verdi "YAKUT MÎLLÎ BlRLİĞİ" kuruldu
31 Aralık 1906'da Yakut milliyetçilerin aldıkları kararlar, Rusya'daki en liberal partilerin istediği siyasî ve iktisadî haklardan farksızdı
Rus kolonistleri kilise ve manastırlar tarafından zorla alınan ve müsadere edilen Yakut topraklarının idaresini istiyorlardı
4 Ocak 1906 "Yakut Birligi"nin Merkez Komitesi kuruldu
  • Birlik Yakut halkına beyannameler neşretti
  • Rus iclaresinden ayrı mahallî idare kuruldu
5 Şubat 1906 Yakutistan eyaleti kongresi toplandı
Ruslar bundan ürktü ve Yakutistan'da sıkı yönetim ilan etti
Birlik'in Merkez Komite üyeleri tutuklanarak ağır ceza mahkemesine verildiler Yakut eyaleti valisi Bulatov bildiri yayınlayarak bu tür hareketleri asker kuvvetiyle bastıracağını ilan etti
Yakut dili Türk dilinin ayrı ve müstakil bir lehçesidir
Yakut dili, başka Türk lehçelerine nazaran, Monolit (yekpare)'tir Yakut dili bütLin doğu ve kuzey Sibirya uluslan arasında anlaşma için müşterek dildi'
Rus sömürge idaresi memurları da Yakut Türkçesi konuşuyorlardı Rus yazarları Yakut Türkçesi hakkında "Sibirya'nın Fransızcası" derlerdi
YAKUTSKÎY KRAY Rusça, Yakut Türkçesi gazete İleri gelen yazarlar;
  • Nikifirov
  • Kulakovskiyşair (Şamanın Rüyası, Aydınlara Açık Mektup)
  • Sofranov
Yakut yazarları, siyasî fikirler bakımından, Rusların Garpçı (Zapodnik) ve halkçı (Norodnik) sosyalistlerine yakın milliyetçi aydınlardı
1912'de neşre başlayan "Saka Sangata" adlı edebî dergide çok değerli edebî yazılar yayınlanınıştır
1917 inkılabı Yakut aydınlarını ümitlendirdi înkılapçı Ruslarla, Yakut Eyaleti Komitesi kuruldu
5 Mart 1917 Yakutistan'da iktidar bu komitenin eline geçti Kulakovsiy ve arkadaşları "topraklı millî muhtariyet" istediler Kolonist Rusların yardımıyla komünistler iktidarı ele geçirdi 1920-1921 Yakutlar millî hükümet kurdu Komünistlere karşı savaştı
Moskova'nın büyük ordusu, KOLÇAK'ın mürteci ordusunu mağlup etti Yakutistan'ı istila etti
Saka (Yakut) milliyetçileri Ruslarla barış yapıp "Yakut Ülkesi Sovyet Sosyalist Muhtar Cumhuriyeti"ni kurdular
1904'te Rus kolonistler siyasi sürgünlerle birlikte % 55 1970'te bu sayı % 36
Sovyet devrinde Yakutistan'da ana dillerinde egitim, kültür hareketi Çarlık devrine göre çok ilerlemiştir
1934 Pedagoji Enstitü kurulmuş, yerlilerden pek çok öğretmen yetiştirilmiştir
1956 Bu okul üniversiteye çevrildi
Dil ve edebiyat, tabiî ilimler, coğrafya, jeoloji, zooteknik fakülteleri kuruldu Son verilere söre Yakutistan'da okuma yazma bilmeyen kalmamıştır






Alıntı Yaparak Cevapla

C* Türk Dünyası C*

Eski 10-24-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

C* Türk Dünyası C*




KARAKALPAK ÖZERK CUMHURİYETİ BAYRAĞI

KARAKALPAK ÖZERK CUMHURİYETİ HARİTASI



KARAKALPAK ÖZERK CUMHURİYETİ

Karakalpak'lar Oğuz boyundandır Aslında Kazaklara yakın olan Karakalpak Türk boyunun yaşadığı bölge olan Karakalpakistan 1925 yılının Nisanında o devirdeki Kazak Muhtar Sovyet Sosyalist Cumhuriyetinin bir muhtar bölgesi durumunda idi Ancak bu muhtar bölge 20 Temmuz 1930'da SSCB'ye devredildi İki yıl onra (20 Mart 1932) Muhtar Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti statüsünü kazandı ve Aralık 1936'da Özbek SSC'ne dahil edildi Böylece bir zamanlar Kazak Cumhuriyetine dahil olan Karakalpakistan bugün Özbekistan'a aittir
Karakalpak Ozerk Cumhuriyeti'nin yüzölçümü 165000 km2 olup, başkenti Nukus'tur 1979 nüfus sayımına göre Karakalpak Özerk Cumhuriyeti'nin nüfusu 904000 idi Karakalpakların SSCB'ndeki genel sayısı 303000 olup,büyük çoğunluğu (298000) Özbekistan'da ve bilhassa kendi muhtar cumhuriyetlerinde (285000) yaşamaktadırlar ve muhtar cumhuriyetteki genel nüfusun % 315'nu teşkil etmektedirler

Dilleri
Türk dillerinin Kıpçak grubuna girmektedir Kazak ve Nogay dillerine de yakındır Bunlar da yazı dilinde önce Arap alfabesini, 1928-40 arası Latin alfabesini ve daha sonra Kiril alfabesini kullanmışlardır
1914'te bu bölgede 553 cami mevcuttu Bugün bu bölgedeki bir resmi dini faaliyetler Taşkent'teki müftülüğün kontrolü altındadır İbadete açık olam cmi sayısı hakkında herhangi bir bilgi mevcut olmamakla birlikte, on'dan fazla olmadığı tahmin edilmektedir

KARAKALPAK TÜRKLERİ ARMASI








Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.