Yemek Kültüründe Dinsel Etkiler |
02-28-2007 | #1 |
Ergenekon
|
Yemek Kültüründe Dinsel EtkilerYemek Kültürü Üzerinde Dinsel Etkiler GİRİŞ Toplumsal bir kurum olan din, yaşamın her kesitinde etkisi olan bir olgudurToplumda pek çok işlevleri yerine getirirBu nedenle ilkel olsun, çağdaş olsun her toplumda din, toplumsal bir kurum olarak varlığını hissettirirAma dinler çeşitlidir Her toplumun benimsediği, din kendine özgü inanç ve ritüellerden oluşurİnsanlar da mensup oldukları dinin gereklerine göre davranışlarda bulunurlarİşte din, yaşamın her kesitini etkilediği gibi, insanların yemek kültürünü de etkilemiştirÇeşitli dinler, yemekler üzerinde çeşitli inançlarla doludur Çeşitli Dinlerde Yemek Kültürü İle İlgili Sınırlamalar Yiyecek alışkanlıklarını biçimlendiren etmenlerin birçoğu, dinsel yasalardan çıkar Bunlar, sınırlamalar, yasaklamalar biçiminde olabilirYine bunlar, belirli bir dine mensup üyelerce güçlü inançlar olabilirBelirli sınırlamalar şu noktalarda toplanır: a)Ne gibi yiyecekler yenir ya da yenmez? b)Yılın belirli günlerinde ne yenir? c)Günün hangi zamanında yemek yenir? 1)İslamda Kan içilmez , Domuz yenmez , Alkollü içki içilmez Hinduizm Herhangi bir hayvan öldürülmemeli ve yenmemelidir Yahudilikte Çift tırnaklı hayvanların ve geviş getiren hayvanların eti yenebilir (Koyun, sığır, keçi ve geyik gibi) , Pullu balıklar yenebilir , Hayvanın sadece ön tarafı yenirAynı yiyecekte et ve süt karıştırılmamalı , Kan içilmez , Katolikler Cuma günü et yemez , Yunan Ortodoks Kilisesi’nde her Çarşamba ve Cuma oruç sayılır (iki hafta istisna ile), Yahudiler Cumartesi günü yemek hazırlamazlarOruç dönemlerinde zaman sınırlamalarına sık sık başvurulurÖrneğin güneşin doğuşundan batışına kadar yemek yenmezKaranlık olduğu saatlerde yemek yenir Budist rahipler öğleden sonra yemezlerYiyeceklerin hazırlanması da bazı dinsel kurallara tabidirÖrneğin, İslâmiyette hayvanın ritüel olarak öldürülmesi gibi Ortodoks Yahudilerin evlerinde et kesilmesi için ayrı aletlerin kullanılması gerektiğiHindu Brahmanlarında yemekten önce giyeceklerin temizlenmesi, ritüel olarak kendilerini temizleyen bir banyoya başvurmalarıOruç tutmak (yılda bir ay belirli saatlerde bir şey yememek gibi),Katolik olmayan bazı yörelerde Cuma günleri balık yenmez Hindistan’daki İneklerin Kutsallığı Hindular, canlı olan her şeyin simgesi oldukları için ineklere büyük saygı duyarlarAç köylüler bile tapınma nedeniyle onların etini yemeyi reddederlerOnlara göre yaşamın anası inektir Bir ineği öldürmek bir Hindu için büyük bir dinsel saygısızlıktırOradaki ineklerin Müslümanlarca öldürülmeleri yüzünden kanlı ayaklanmalar olmuştur Sığırlar her yıl önemli miktarda tarımda kullanılan gübre bırakırlar Bunlar ayrıca yemek pişirmek için gerekli ısıyı sağlarlarHintli kadınlar bu tezeklere üstün bir mutfak yakıtı gözüyle bakarlar çünkü bu inek dışkısı yemeği kavurmayan, temiz, yavaş ısıtan, uzun süren bir alevle yanarBöylece kadınlar, yemek saatlerce pişerken, çocuklarıyla ilgilenirler, tarla işlerine bakarlar, ev işlerini yürütürlerİnek dışkısı, ayrıca, su ile karıştırılıp çamur haline getirilip evde döşeme malzemesi olarak kullanılır Ayrıca, ölmüş sığırların eti, paryalar tarafından tüketilirAlt kastların üyeleri ölü sığırları yeme hakkına sahiptirlerÖlmüş sığırların derileri de işlenirBöylece Hindistan, dev bir deri işleme sanayine sahiptirHem öküz, hem de ineğin kutsallığı söz konusudurFakat Hinduizmde de ineklerin kutsallığı, erkek sığırlarınkinden daha fazla vurgulanır Domuz Sevenler Dünyanın domuz sevenler merkezi Yeni Gine’de ve Güney Pasifik Melanezya adalarında bulunmaktadırBuraların köyde yaşayan bahçıvan kabilelerine göre domuzlar, evlenme ve cenaze törenleri gibi önemli tüm olaylarda, atalara kurban edilerek yenmesi gereken kutsal hayvanlardırKabilelerin çoğunda savaş açmak ve barış yapmak için domuz kurban edilmelidirKabile üyelerinin inancına göre onların ölmüş ataları şiddetle domuz eti isterlerŞölenler düzenlenir ve bir kabilenin bütün domuzları anında yenirGünlerde köylü ve konuklar bol bol domuz eti yerler Domuzun Dinsel Yasaklanışı İslâmiyette ve Yahudilerde domuzun pis bir hayvan olduğu, yasaklanma nedenlerinden biridirHalk sağlığı açısından da yasaklanmıştırDomuz etinin vücut üzerinde kötü ve zararlı bir etki yaptığı söylenirHastalık bulaştırdığı kabullenirKuzey Afrika’dan Orta Doğu ve Orta Asya’ya dek uzayan Eski Dünyanın bütün alanında domuz yasağı kendini gösterir İslam Dininin Yemek Kültürüne Etkileri İslam dini yemekler konusunda pek çok uygulamalar, gelenekler yaratmıştıBunları kendi toplumumuz açısından örneklendirebilirizHz Muhammed, sağlıklı beslenme için az yenmesini tavsiye etmiştirYemeğe besleme ile başlanması dinin etkilerinden birisidirSofraya yakın oturmalıdır Halk arasında, ‘Sofraya uzak duran, Allah’a uzak durur’ inancı vardır Yemek yendikten sonra, sofra duası yapılması da çok yaygın uygulamalardan birisidirAslında her yemekten sonra yapılması gereken dua, artık aile toplantılarında, önemli günlerde ve toplu yemeklerden yapılmaktadırFakat geleneksel kesimlerde aile sofralarında her yemek sonrası evin büyükleri dua etmektedirlerToplu yemeklerdeki sofra duasını hoca, ya da herhangi bir kimse okurArapça sofra duaları olduğu gibi, Türkçe manzum ve nesir olanları da vardırBir Örnek: Tanrımız ulu Soframız dolu Biz onun kulu Artsın eksilmesin Taşsın dökülmesin Tekrarını nasip eylesin Yemek yiyenlerin, konukların çeşitli sözleri de dinseldir Elhamdülillah, Allah’a şükür, Allah arttırsın, hacı sofrası olsun gibi Sofra duası, yatılı okullarda, askeri birliklerde bir kişinin önderliğinde topluca söylenir ve yemeğe başlanır: “Tanrımıza hamdolsun, Milletimiz varolsun, Afiyet olsun” biçiminde söylenir Ölü Yemeği Tamamen dinsel nitelikteki bir toplu yemektirBu yemek, ölünün defnedildiği gün, 40 ölüm günü ya da karalaştırılacak herhangi bir günde yakınlarının cenazede görev alanlara, cenazeye katılanlara, konu komşu ve akrabaya verilirDefinden sonra, akşam dua için gelenlere helva pişirilirCenaze evine komşu ve akrabalar da yemek getirir Yemek ve ikramlar, vefatın 7 40 ve 52 günlerinde de yapılır Bunlar ölünün ruhu için ve özellikle cenazeye katılanların ölü üzerinde hakkı kalmasın diye yapılan ikramlardırÖlüm yıldönümü için okunan mevlitlerde bile yemek verilirÖzellikle kadınlar için yapılan mevlitlerde pideler, börekler, tatlılar, meşrubatlar ikram edilmektedirBütün bunlar, geçmişimize, ölen yakınlarımıza bağlılığımıza, ona hayır yapmamıza ait göstergelerdir Yağmur Duası Uzun süre yağmur yağmadığı zamanlarda yapılan yağmur duası da, özel yiyeceklerin yapılmasına neden olmuşturKesilen hayvanların eti ile pilav yapılır Kazanlarla pişirilen pilavlar duaya katılanlar tarafından yenirPilava çoğu kez bulgurdan yapılırÇocukların yaptığı yağmur duasında ise, toplanan yağ, un ve bulgurla çocuklara bulgur pilavı ve yağlı çörek yapılıp verilir Aşure İslâm dininde yemeklere ilişkin en belirgin örneklerden birisi de ‘Aşure’dirAşure ayı ya da gününde yapılırAşurenin dinsel niteliğine ilişkin halk arasında çeşitli söylentiler şunlardır:Hz Adem’in günahından dolayı ettiği tövbenin bugün kabul olunduğu, İbrahim’in bugün ateşten kurtulduğu, Yakup Peygamberin oğlu Yusuf’a bugün kavuştuğu, İbrahim Peygamber’in bugün doğduğu, Eyüp Peygamber’in bugün şifaya kavuştuğu, İsa Peygamber’in bugün göğe çekildiği, Nuh’un bindiği geminin tufan bitip sular çekilince Cudi Dağı’na yine bugün oturmuş olduğu inanışları gibiYine, inanışa göre Nuh, gemide kalan çeşitli erzaktan tatlı bir çorba pişirilmesini söylemiş, tufandan kurtulanlar o günü kutlayarak bayram etmişler ve çorbadan yemişlerdir Müslümanlar, Muharrem’in 10 günü aşure yapıp konu komşuya dağıtırlar, Hz Muhammed’in torunlarından Hüseyin, Kerbela’da yine Muharrem ayının 10 günü şehit edildiİşte zamanla aşure, onun ve onunla birlikte Kerbela’da ölenlerin ruhu için pişirilip dağıtılmaktadırAşure, su, buğday, şeker, susam, nohut, bakla, fasulye, üzüm, fıstık, incir, pirinç, kestane, ceviz, nar gibi 12 tür yiyecek malzemesinden yapılırÖzellikle kurban kesenlerin aşure pişirmesi gerekirİçine konan malzemeler ilden ile, yöreden yöreye değişirBazı yörelerimizde Kurban’ın kuyruk yağından, Zonguldak Devrek İlçesi’nde ise etinden bir parça saklanarak aşure pişirilirken içine atılırDenizli’de aşure pişirildiğinde, yanında keşkek de pişirilip dağıtılmaktadır Kandillerde Yiyecekler Kandillerde, çoğu yörelerimizde bazı tatlı türleri yapılıp dağıtılırİlk kandilde ne yapılıp dağıtıldı ise, diğerlerinde başka bir şey yapılmazİzmir ve Denizli’de 2 Kandil Miraç’ta süt dağıtılırKandillerde en yaygın olarak yapılıp dağıtılan tatlı türü ise, Lokma’dırHelva da aynı biçimde yaygın bir tatlı türüdürZonguldak Devrek’te cevizli yufka böreği yapılıp cami önünde dağıtılırGünümüzde büyük kentlerimizde bütün kandillerde susamlı ya da susamsız ‘Kandil Simitleri’ çarşıdan satın alınıp evlerde yenir Ramazan (Şeker) Bayramı Ramazanda oruç tutanlar, şeker bayramında bol bol yiyecekler yerler Konuklara, şeker, çikolata ve tatlı ikram edilirTatlıların çoğu evde hazırlanırHer türlü tatlı yapılırYörelere göre en sevilen tatlılar (kalbura bastı, baklava, hurma tatlısı, kadayıf, kurabiye gibi) yapılıp konuklara ikram edilirAyrıca her çeşit börek de yapılır ve ikram edilirYine, her çeşit yemekler (özellikle et yemekleri), sebzelerden yapılan yemekler de bayramda özel olarak yapılıp tüketilir Kurban Bayramı Özellikle kurban eti ve bundan yapılan yemekler yenir İlk gün kurban etinden kavurma yapılırAyrıca diğer etli yemekler de hazırlanırBayram yemekleri her zaman yenilemeyen daha kaliteli yemeklerdir Yine şeker bayramındaki gibi şeker ve her çeşit tatlılar da ihmal edilmeyen yiyecekler arasındadır Hacı Yemeği Hacılar, ya teker, teker ya da üç dört tanesi birlikte mevlit okutur ve bulundukları yerde komşulara, yakınlara, eş dosta yemek verirlerBu yemekte özel bir tür yoktur Aslında düğün yemeğinden farksızdırBu yemek, haccın koşullarından olmamakla birlikte, hacının eş dost ve yakınlarına, onların zahmetlerinden dolayı bir teşekkür niteliğinde verilir İftar Yemeği Ramazan ayında akrabalara, dostlara, komşulara, iş yerinde çalışanlara ve yoksullara verilen yemektirGenellikle evlerde verilen dinsel amaçlı bir yemektir Fakat günümüzde ev dışında çeşitli kuruluşlarda ve lokantalarda da verilmektedirAyrıca vakıflar, kendilerine bağışta bulunanların ruhları için iftar yemeği vermekte, önceden indirilmiş hatimlerin duası da bu sırada yapılırİftar yemeğinde zeytin, peynir, pastırma, sucuk, reçel, hurma gibi yiyeceklerle iftar açılır Sonra, çorba, et ya da etli sebze, pilav ve tatlı yenir Yemekten sonra toplu dua edilir sonra akşam namazı kılınır, çaylar içilir, sohbet edilir Adak Aşı Bir adağı yerine gelenlerin akraba ve dostlarına verdikleri yemektirAdak yemeği adayan kişinin adağına göre biçimlenirNe, nasıl adanmışsa, bir borç olarak o yerine getirilmelidirBir hayvan adanmışsa, adayan kişi onu yoksullara olduğu gibi verirKendisi hiç yemez Zekeriya Sofrası Bu gelenek, Cumhuriyet sonrası Ankara’sında görülmüştür1930-40’lı yıllarda yaygınlaşmış, günümüze kadar gelmiştirAdak adama, adağını yerine getirme, yeni dileklerde bulunmak için yapılan bir yemekli toplantıdırBuradaki yemek, daha çok çerez, yemiş ve yeşilliklerden oluşurEski İstanbul ve Bursa’da da örneği görülmüştür Oralarda geleneğin adı, ‘Zekeriya Peygamber Sofrası’ ya da ‘Peygamber Sofrası’ adıyla adlandırılır Geleneğin, yüzyılın başında Hicaz’dan gelen ihtiyar bir kadının eseri olduğu söylenmektedirZekeriya Sofrası geleneği, genellikle yalnızca kadınlar arasında yapılırFakat genç öğrenci delikanlıların ya da ender olarak kadınlı erkekli gurupların katıldığı sofraların da kurulduğu görülmüştür Sofra, dileği yerine gelmiş bir kadın tarafından düzenlenirDaha çok Şabanı Şerif ayı içinde yapılırSofraya komşu ve akraba kadınlar çağrılır Sofra açılmadan önce, iki rekat namaz kılınırNamazdan sonra Kur’an-ı Kerim’in 19Suresi olan Meryem Suresi okunur Zekeriya Sofrası, adını Zekeriya Peygamber’den alır Sofranın özelliği ise, namaz kılınıp Kur’an okununcaya ve sofraya adak mumu dikilinceye kadar, katılanların birbirleriyle konuşmamalarıdırYani, susmak ve konuşmamak, sofranın başlıca kurallarındandırBu nedenle davete çocukları götürmezlerZekeriya sofrasının bir diğer özelliği, sofrada 41 çeşit yiyeceğin bulunması zorunluluğudurEğer sofra iki kişi tarafından düzenlenirse 82 çeşit tabağın olması gerekmektedir Sofraya katılanlar bu 41 çeşit yiyecekten tadarlar Sofranın ortasında, adağı yerine gelmiş olan ve sofrayı düzenleyen kadının diktiği mum, sonuna kadar yanık dururBu mumun yanına, davete gelenler ve adak dileyenler de birer mum dikerlerBunlar, “Eğer muradım olursa gelecek yıl Şaban ayında böyle bir sofra kurmayı” ya da “Böyle bir Zekeriya sofrası kurmayı adıyorum” derlerDiledikleri niyet sayısına göre de mum dikerler Bazıları, Zekeriya Sofrası’nın dinle ilgili olmadığını söylüyorlarFakat, namaz kılınması, Kur’an-ı Kerim okunması, dua yapılması gibi uygulamalar, konunun dinsel yönünü göstermektedirSofraya mum yakmak ise dinsel esaslara uymamaktadırBir Zekeriya Sofrası Listesi Şöyle: 1)Antep fıstığı , 2)Fındık , 3)Sarı leblebi , 4)Kuru üzüm , 5)Beyaz leblebi , 6)Kuru erik , 7)Dut kurusu , 8)Yerfıstığı , 9) Pestil , 10) Kuru incir , 11)Şeker, 12)Portakal , 13)Mandalina , 14) Ayva ,15) Armut ,16)Muz , 17)Kestane , 18)Hurma , 19)Ceviz içi , 20)Damla sakızı , 21)Vişne kurusu , 22)Kesme şeker , 23)Çikolata ,24)Tepsi böreği , 25)Sigara böreği , 26)Zeytinyağlı dolma , 27)Kuru köfte , 28)Patates salatası , 29)Patates kızartması , 30)Turşu, 31)Bisküvi , 32)Maydanoz , 33)Tere , 34)Roka , 35)Marul , 36)Salatalık , 37)Taze soğan , 38)Havuç salatası , 39)Domates , 40)Tuz , 41)Çörekotu SONUÇ Din, toplumsal yaşamın her kesitinde olduğu gibi yiyecekler üzerinde de etkisini göstermiştirÖzellikle toplumsal yaşamda ağırlığını hissettiren İslam gibi dinler, yiyecekler üzerinde de çok etkili olmuşturHer din, kendi özelliğine göre yiyecekler de farklı uygulamalar yaratmıştır |
|