Prof. Dr. Sinsi
|
Dünya Edebiyatı-Japon Edebiyatı
XIV asırda Japon dramı (No) doğar
Kellermann, Japonya hakkında yazdığı kitabında şöyle anlatır: "Birbirine düşman ailelerin karşılıklı boğazlaştıkları yerde, tiyatro uşağına varıncaya kadar öldürülen parçalar gördüm Onun kahramanı ekseriya bir Samuray, cesur bir silâhşordur Diğerleri esrarengiz misteri oyunlarına benzediği ve dramın dinî hareketten gelmekte olduğu ima edilir ,, XVII ci asırda dramdan kukla oyunu tekemmül etti ve bilhassa bu popülarize edildi Monza Yemon kukla üstatlarındandır Hokku ve üç mısraın üstadı Matsuo Başo (1643-1694) yaşadı O üç mısra içine, dünya ve semayı - altun yüzüğe kıymetli taş yerleştirildiği gibi doldurmağa muvaffak oldu İdealizm ile realizmin imtizacından harikulade bir ahenk doğdu
Böcekler Kitabı (1788), Ressam Utamaronun Kuş Kitabı Bunlarda Japon üstatları fırçanın üç mısraını yarattı: İki üç çizgi ve bir parça ile şair, tabiatın mutlak aynını, bir ot sallanışını, bir balıkçıl kuşunun veya bir kurbağanın derin sembolik tablosunu tersim eder Sonraları bir grup şair yepyeni bir nazım tekniği yarattı Harikulade mizahi şiirlerde bir ağustos böceği, bir arı, bir kır böceği filozofik veya erotik düşünceyi göstermek için kullanılır Haşarat Kitabı adını taşıyan bu edebî eser dünya edebiyatının en şayanı takdir
eserlerinden biridir
1725 - 1770 senelerinde Geyşa O — sen yaşadı Aşıkı ressam Haronobu idi ve onu ekseriya odunla döverdi Bu kadınla Geyşa (Çay Kızı) şiiri inkişaf etmiye başladı Bu çeşit manzumeler çok eskiden beri cari olan Geisha san'atındandır Japonlar onu saç yapma ve çay hazırlama gibi öğrenirler ve her sene "Kirazçiçeği Bayramı,, nda Yedo'da yalnız kendilerini, güzelliklerini, teshir edici tuvaletlerini değil, kendi manzumelerini de teşhir ederler
XIX cu asır garp medeniyeti Japonyaya girdiği zaman bir çok fe lâket ve fenalıklara sebeb oldu Bu hal onları psikolojik bakımdan çevik ruhlu yaptı Bunun neticesi Heine ve Südermann taklit edildi
Okakura Kokuzo'nun (1900) "Çay Kitabı,, çok güzel ve instruktivdir Bu eserle ahlâkî estetiğin kurulması düşünüldü ve o İsmen'i (Oedipus'un kızı ve Antigone'nin hemşiresi) bir Japon İsmusu ile karşı karşıya "Tee-İsmus,, u meydana koydu ki görüşü şu idi : "Çayın felsefesi kelimenin içine hâk edilmiş mânanın yalnız estetiği değil bu ethik ve dinle bağı ol malıdır ,, Bu durum Doğu demokrasisinin hakiki ruhunu gösterir
Honi Nobunaga Japonyanın çok eski hükümdarları hakkında yazdığı "Kociki Den,, tarihî eseriyle ve arsıulusal bir ünü olan Kikuçi Kan, "Sen-hime,, trajedisiyle tanınmıştır Bu trajedinin mevzuu: Kocasının ölümünden sonra ruhan değişen bir hükümdar karısı, bütün çılgınlıkları yapar ve sevdiği erkeklerle zevkini kandırdıktan sonra hepsini öldürtür Sonra yaptığı bu fenalıklara pişman olur ve bir manastırın karanlık duvarları arasında hayatının sonuna kadar yaşar
Saicio Yaso gençler için yazdığı "Saicio Yaso Cuncio Şişu,, romantik şiirleriyle tanınmıştır Lizan Kodo, Japonyanın derebeylik zamanlarına ait olan "Soga Monogatari,, dramiyle şöhret bulmuştur Bu dramın mevzuu: Babalan öldürülen iki kardeşin katilden intikam almalarını canlandırır Yoko Zava Saburo'nun "Başio, Haikai, Ronşiyu,, eserleri klasik ve kısa Japon şiirlerinden meydana gelmiş şiir koleksiyonudur Yunigata Yoşiyo nın "Seiyuki,, komedi eseri zikre şayandır Na Stume Soseki, dramatik eseri "Gubicinso,, ile gururlu bir kadının ruhî izüraplarını ve aşkını gösterir Vakai Hifo "Modern,, eseriyle hercai meşrep bir kızın ruhî tema yüzünü ve aşıkını tasvir eder Abe Cici "Şehir,, adında modern bir eser ola "Naci,, ile Japon edebiyatında mümtaz bir yer işgal eder
1868 yılından itibaren Japon edebiyatı İngiliz edebiyatının etkisi al tında gelişmeğe başlamıştır En seçkin simalar: Zubouci Koyo (1867 -1903), Rolıan Rohan (1888 - 1929), Homey İvano (1873 - 1916), Realiz min yanında Rus şairi Tolstoyun tesiri altında kalmış olanların büyük bir kısmı yeni zamanda komünizm leh ve aleyhinde bir çok yazılar yaz mışlardır Yeni lirikçiler: Bim Yosay, Tayama, Nakamura, Hoguci (1882-?) ve Kitehava (1886 - ?) dır
Japon modern edebiyatı,Japon edebiyat tarihinde en parlak bir devredir Bu edebiyat Meiji ıslahatından sonra başlamış ve bugüne kadar devam etmiştir Bu altmış senelik devrenin parlaklığı diğer devirleri aşıp geçmiştir Bu ilerleme, edebiyatın bütün cins ve nevilerine de şamildir
Bu coşkun gelişmede batı kültürü ile temasın büyük tesiri vardır Ve bu münasebetledir ki bugünkü olgunluğu ve yüksek derecesiyle batı yazını=
edebiyatı içinde ön salta bir yer almağa mazhar olmuştur Bu eserin meydana gelişinde yalnız mahdut sayıda ediplerin yaratmaları değil, millî tahsilin yayılması da amil olmuştur Hususiyle lise tahsili halkın edebî zevk ve temayülünü çok beslemiş ve arttırmıştır Sinemalara gelince, bu gelişmede bu kurumun tesirini de azımsanmamalıdır Sinemaların bu gelişmeyi besleyen filimler göstermesi hızla artmaktadır ve sinema Japon-yanın modernize oluşunda büyük bir etkidir
GENCİ MONOGATARİ
54 kitaptan oluşan Genci monogatari Japon sarayındaki seçkinlerin yaşamını bir roman havası içinde işler, l 'den 44 kitaba kadar olan bölümler prens Genci'ye, daha sonraki bölümlerse Genci'nin oğlu kabul edilen prens Kaoru'ya ayrılmıştır Anlatılan öykü, iç içe geçmiş aşk ve siyaset entrikalarıyla doludur İmparatorun gözdesi Kiritsubo'nun oğlu prens Genci, bakanlardan birinin kızı olan Aoi ile evlenir ama babasının gözdesi Fucitsubo'ya âşık olur, onu unutmaya çalışır Bundan sonra, hareketli geçen bir yaşamın kesitleri betimlenir: Aşkın yerini bezginlik, sürgünün yerini bağışlanma, evliliğin yerini karısının ölümü yada gözden düşme, gözden düşmenin yada bezginliğin yerini de kendini dine adama alır Son karısı tarafından aldatılan, Genci'nin resmi olarak oğlu kabul edilen Kaoru, Genci'den çok farklıdır Dine aşırı derecede bağlı olan Kaoru oldukça sakin bir aşk hayatı yaşar ama art arda yaptığı evlilikler bakımından da pek şansı olmamıştır Bu ırmak-romanın ilginçliği, anlatılan öykülerin birbirini izlemesinde değil ama kişilerin karakterlerinin ruhsal açıdan incelenmesindeki incelikten gelir Murasaki yaklaşık üç yüz kişinin ayrıntılı betimlemesini yaparken, kimi zaman önemsiz, kimi zaman acımasız entrikalarla dolu saray yaşamını canlandırır Fiziksel, ahlaksal, toplumsal her türlü ayrıntıya yer verir Murasaki kişilerin portrelerini son derece kesin ve özenli bir biçimde betimlemiş, özellikle kadınları büyük bir titizlikle incelemiştir Elli yıllık bir süreye yayılan romanın ritmi mevsimlerin değişimiyle verilmiştir Genci monogatari’deki yetkinlik kaygısı XI ve XII yy lardaki yazarları etkilemiş ve Murasaki'nin bu yapıtını örnek alan çeşitli kitaplar yayımlanmıştır
NİKKİ
Döneminin birçok aydın kadını gibi Murasaki de Nikki diye adlandırılan bir günlük tutmuştur Bu günlükten elimize 1008-1010 yıllarına ilişkin olan ve kendisini bir yazar olarak daha iyi tanımamıza olanak veren bölüm kalmıştır Verdiği bilgilerden ve üslubundan, öğrenimini eksiksiz bir biçimde yaptığı anlaşılır Çizdiği portrelere (sözgelimi, Makura-no-soşi'nin yazarı Sei Şonagon'un portresi) bakılacak olursa, dönemindeki öbür kadın yazarları son derece kıskandığı görülür Ayrıca, alçakgönüllülükten uzak, kendini öven, kendisine yönelik övgülere yer vermekten kaçınmayan bir yazardır
(Murasaki Sıkıbu Japon yazarı)
*
Alıntı
|