![]() |
Kanuni Ve Şiir - Osmanlı Hikayeleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kanuni Ve Şiir - Osmanlı HikayeleriKanuni Ve Şiir Kanuni Sultan Süleyman cihangir bir padişah olmanın yanında sanat ve edebiyatla da yakından ilgiliydi ![]() ![]() "Halk içinde müteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya cihanda devlet bir nefes sıhhat gibi ![]() ![]() ![]() Ve, padişah böylesine ünlü bir şair olunca, Şeyhü'l İslam'dan soracağı fetvayı da şiirle sorar ![]() ![]() ![]() ![]() "Dırahtı (ağacı) sarmış olsa eğer karınca, Zarar var mı karıncayı kırınca?" Öyle Padişah'ın zamanında böyle Şeyhü'l İslam olur ![]() "Yarın divanına Hakk'ın varınca, Süleyman'dan alır hakkın karınca!" Herşey ne kadar güzel, ne kadar açık değil mi? Ya Padişah'ın ve Şeyhü'l İslam'ın böylesine güzel yazdığı bir dönemde yetişen gerçek şairler? Yeri gelmişken onlardan söz etmemek olur mu? İşte, Türk lehçesinin en büyük şairlerinden biri olarak gösterilen Baki'nin Kanuni Sultan Süleyman için yazdığı "Mersiye"den bir bölüm: Tiğın içürdü düşmene zahm-i zebanları Bahsetmez oldı kimse, kesildi lisanları Gördi nihal-i serv-i ser-efraz-ı nizeni Serkeşlik adın anmadı bir dahi banları Her kande bassa pay-ı semendün nisar içün Hanlar yolunda cümle revan etdi kanları Deşt-i fenada mürg-i heva durmayub döner Tigın Huda yolunda sebil etdi canları Şemsir gibi rüy-ı zemine taraf taraf Saldun demür kuşaklu cihan pehlevanları Aldun hezar büdgedeyi mescid eyledün Nakus yerlerinde okutdun ezanları Ahir çalındı küs-ı rahil etdün irtihal Evvel konağın oldu cinan büstanları Minnet Huda'ya iki cihanda kılub said Nam-ı şerifin eyledi hem gazi hem şehid |
![]() |
![]() |
|