![]() |
Tarihimize Şan Veren Yavuz Sultan Selim |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihimize Şan Veren Yavuz Sultan SelimYavuz Sultan Selim Hayatını; İslama, Müslümanların birliğine ve dirliğine vakfeden Yavuz Sultan Selim, tarihimizin şanına şan katmış büyüklerimizdendir ![]() Yavuz Selim, Şehzadeliğinden itibaren Devlet meselelerine el atmış, bütün mevcudiyetiyle İttihad-ı İslâm (İslam birliği) için çalışmıştır ![]() ![]() ![]() Tarihlerin kaydettiği büyük cihangirlerden olan Yavuz Selim, aynı zamanda san'atkârdı ![]() "Milletimde ihtilâf ü tefrika endişesi Kûşe-i kabrimde hatta bî karar eyler beni; İttihadken savlet-i a'dayı defa çaremiz, İttihad etmezse millet, dağdâr eyler beni" Milletinin ihtilafı karşısında mezarında bile rahat edemiyeceğini söyleyen Yavuz, bütün hayatı boyunca İslam Âleminin İttihadı için "İla-yı kelimetullah" için çalışmıştır ![]() ![]() 1470'te babası II ![]() ![]() Babası padişah olunca Şehzade Selim'i Trabzon sancak beyliğine atadı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birlik yolunda ![]() ![]() ![]() Tahta oturuşundan 22 Eylül 1520'de vefatına kadar, 8 yıl içerisinde zaferden zafere koşan bu şanlı padişah, Devlet sınırları dahilindeki ve haricindeki ayrılığın kökünü kazıyarak "İTTİHAD"ı sağlamaya muvaffak olmuştur ![]() İlk olarak Devlet sınırları dahilindeki kargaşalığı halleden Yavuz Selim daha sonra devletin doğu hududundaki, fitne kaynağı İran üzerine yürümüş, 23 Ağustos 1514'te Şah İsmail'i Çaldıran'da perişan ederek, bu hile kaynağına kuvvetli bir şamar vurmuştur ![]() Daha sonra İslâm âlemi ve İslâm âleminin bayraktarlığını yapan Osmanlı devletine karşı düşmanca tavır izleyen Memlüklüler üzerine yürüyen Yavuz, 24 Ağustos 1516'da Mercidabık ve 22 Ocak 1517'de Ridaniye zaferiyle bu devlete son vererek Müslümanlar arasındaki bir sınırı daha ortadan kaldırmıştır ![]() 29 Ocak 1516'da son Abbasi halifesi III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mukaddes Beldeler; Mekke, Medine ve Kudüs'ü Devletin sınırlarına dahil eden Yavuz Selim kendi tabiriyle "Hâdimü'l Haremeyni'ş-şerîfeyn" sıfatını da almıştır ![]() İçerisinde Peygamber Efendimizin Hırka-i şerifi, kılıcı ve diğer eşyalan bulunan "Mukaddes Emanetleri" de, "Halife-i Müslimîn" sıfatıyla alarak İstanbul'a getirmiştir ![]() daha sonra Topkapı sarayında hususi yerine yerleştirilmesi esnasında gösterdiği hassasiyet dikkate şayandır ![]() Yavuz Sultan Selim, "Emanât-ı Mukaddese" nin Mısırdan İstanbul'a nakli esnasında yol boyu durmaksızın Kur'an-ı Kerim okutmuş, daha sonra Topkapı sarayında, bu mukaddes emanetler için "Hırka-i Saadet" dairesini yaptırmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz Selim; Hususu hayatındaki sade giyimi ve yaşayışıyle, âlimlere gösterdiği hürmet ve onlara verdiği değerle, İslama bağlılığıyla, Vatanının bekası, milletinin saadeti için çalışmasıyla, harp meydanlarındaki cihangirce davranışlarıyla, usta kumandanlığıyla, ilmiyle, faziletiyle kendinden sonraki nesillere örnek olmuş şanlı büyüğümüzdür ![]() O'nu harp meydanlannda en ön saflarda, yalınnılıç harbederken görür gibi olur, heyecandan titreriz ![]() "Ehl-ü ıyâl" kaydünde olanlara desturdur, gerü karularunun yanıma getsünler! Biz buraya gerü dönmek içün gelmedük! Rahat isteyen bu yola yaraşmaz! Bizi isteyüp yolumuzda can ve baş fidâ idecek yiğitler ölümden havfitmez ![]() ![]() Âlime hürmet ederdi Cenk meydanlarının bu namlı cengâverini âlimler yanında halim selim görmekteyiz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İlme âşık Yavuz Selim, âlimlere de son derece kıymet vermiştir ![]() ![]() ![]() Herhangi bir hususta karar vermeden önce iyice düşünen, ehil kişilere danışan karar verdikten sonra ne pahasına olursa olsun karan tahakkuk ettirmek için çalışan azim sahibi bir padişahtır ![]() Sefere çıkmadan önce, sefere çıkacağı ülkeler hakkında geniş çapta araştırma yaptırması kendisine büyük zaferler kazandırmıştır ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim 8 yıllık idaresi esnasında devletin hudutlarını Asya, Avrupa ve Afrika'da binlerce kilometrekare genişletmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İslâm âleminde birliği temin ettikten sonra, Batıya yönelen Yavuz'un Avrupa üzerine çıktığı sefer-i Hümayun esnasında sırtından çıkan "Şirpençe" çıbanı yüzünden hastalanmış ve Çorlu ile Uğraş nahiyesi arasındaki Sırt köyünde Beka âlemine göçmüştür ![]() Son ânı Vefatından önceki hali, bu şanlı padişahın şahsiyyetini gösteren canlı bir misaldir ![]() ![]() ![]() Son nefesinden önce Hasan Can'ın "Cenab-ı Hakk'la birlikte olmak anının geldiğini" söylemesi üzerine: "Bizi kiminle bilürdün" sözü Yavuz'u fazla tafsilata lüzum kalmadan tanıtan veciz bir cümledir ![]() ![]() ![]() Vefatını müteakip, şimdiki Yavuz Selim semtinde, Yavuz Selim Camii bahçesinde Kanûnî'nin yaptırdığı türbeye defnedilmiştir ![]() Bu şanlı büyüğümüzü hürmetle yâdedip Cenab-ı Hak'tan rahmet dilerken mevzuu Yahya Kemal'in 16 ![]() ![]() Bir gün çalındı nevbet-i takdir rıhlete Ukbâda yol göründü Huda'dan bu davete Doldukça doldu gözleri eşk-î firak ile Kudretlü pâdişâh veda etti millete Tevhîd maksadıyle geçirmişti ömrünü Refetti ermegaanını dergâh-ı vahdete Ray âtı gölgesinde fedâ-yı hayât eden Ervaha pişdar olarak girdi cennete Yekser riyâz-ı huld-i berin oldu cilvegâh Her cenkten getirdiği binlerce râyete Dîdâr-ı Fahr-ı Âlem'i görmekti gaayesi Gark-ı huşu' çıktı huzûr-ı Risâlete Alnında öptü fahrederek Fahr-ı Kâinat Şâbâş sundu sarfedilen bunca himmete Dîvân-ı Hak'da mağfiret-i Kirdigâr'dan Şâyeste gördü cürm ü günâhın şefaate Dür olmasıyle böyle büyük pâdişâhdan Garkoldu nâs mâtem-i bî-hadd ü gaayete Yer yer misâl-i bîd-i hazân oldu tuğlar Sultan Selim'e girye-künân oldu tuğlar |
![]() |
![]() |
|