| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| beyazıt, biyografisi, hayatı, kısaca, yıldırım | 
|  | Yıldırım Beyazıt Biyografisi Kısaca Hayatı |  | 
|  10-24-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Yıldırım Beyazıt Biyografisi Kısaca HayatıYıldırım Beyazıt ( 08  09  1358)- (28  10  1401) Osmanlı sultanlarının dördüncüsü   Saltanatı: 1389-1402 Babası:Murad-ı Hüdavendigar- Annesi: Gülçiçek Hatun Doğumu: 1360 Vefatı: 1403 Sultan Murad-ı Hüdavendigar'ın oğlu olup, 1360 yılında Gülçiçek Hatun'dan doğdu  Küçük yaştan itibaren zamanın seçkin alimlerinden ilim öğrendi  Değerli kumandanlardan askerlik, sevk ve idare derslerini gördü  1381 yılında devlet idaresinde yetişmesi için Kütahya'ya vali tayin edildi  1389'da haçlı ordusu ile yapılan Birinci Kosova savaşına katılarak büyük kahramanlık gösterdi  Babası Sultan Murat, bu savaş sonunda bir Sırplı tarafından şehit edilince, devlet ileri gelenlerinin müşterek kararı ile Osmanlı tahtına geçti   İlk olarak Sırbistan işlerini yoluna koyan Yıldırım Beyazıt bu sırada kendisine karşı ittifak eden Anadolu Beylikleri üzerine yürüdü  Süratle hareket ederek Aydınoğulları, Saruhanoğulları, Germiyanoğulları, Menteşe ve Hamidoğulları beyliklerini ortadan kaldırdı (1390)  Karamanoğulları beyliğini itaat altına aldı (1391)  1391'de İstanbul'u muhasara etti ve yedi aylık bir kuşatmadan sonra şehirde bir Türk mahallesi kurulması, bir cami yapılması ve yıllık verginin artırılması şartıyla anlaşma yaptı  1392'de Kastamonu üzerine yürüyerek, Candaroğlu topraklarını ele geçirdi  1394'te Selanik ve Yenişehir'i (Mora) alan Osmanlı orduları, Teselya ve Arnavutluk'a kadar ilerlediler  Yıldırım Beyazıt'ın 1395'te İstanbul'u ikinci defa muhasarası yeni bir haçlı ordusunun hareketine yol açtı  Bütün Avrupa milletlerinden meydana gelen haçlılar, Osmanlılara ait Niğbolu kalesini kuşatmışlardı  Adına yaraşır bir süratle gelen Sultan Beyazıt haçlıları Niğbolu kalesi önünde ağır bir bozguna uğrattı (25 Eylül 1396)  Esir edilen ve fidye karşılığı serbest bırakıldıktan sonra padişaha karşı bir daha savaşmamaya yemin eden Avrupalı asilzadeler ve şövalyelere Yıldırım Beyazıt Han şöyle diyordu: "Ettiğiniz yeminleri size iade ediyorum  Gidiniz, yeniden ordular toplayınız ve bizim üzerimize geliniz  Bana bir kere daha zafer kazanmak imkanı sağlamış olursunuz  Zira ben, Allahü tealanın dinini yaymak ve O'nun rızasına kavuşmak için dünyaya gelmişim  " Niğbolu zaferinden sonra Osmanlı akıncıları Macaristan içlerine kadar girerek pek çok ganimetlerle döndüler  1397'de İstanbul'u üçüncü defa kuşatan Bayezid, Bizans'ın denizle bağlantısını kesmek için Anadolu Hisarı'nı inşa ettirdi   Yıldırım Beyazıt'ın 1398'de Karaman ve 1399'da Dulkadirli topraklarına girmesinden sonra topraklarını kaybeden Anadolu beyleri bu sırada Hindistan seferinden dönen Timur'a sığınarak, onu Osmanlı sultanına karşı kışkırttılar  Bu arada Timur'dan kaçan Karakoyunlu ve Cezayir beyleri de Yıldırım Beyazıt'ı Timur'a karşı tahrik ediyorlardı  Bu tahrikler ve Timur'un Osmanlılara ait Sivas'ı alması neticesinde iki büyük Türk hakanını Ankara'da karşı karşıya getirdi  Çubuk ovasında yapılan ve çok şiddetli geçen muharebe sonunda Osmanlı ordusu, mağlubiyete uğrarken, Yıldırım Beyazıt da esir düştü (28 Temmuz 1402)  Esaret zilletini çekemeyen Yıldırım Beyazıt Han yedi ay sonra kederinden ve nefes darlığından kırk dört yaşında vefat etti (1403)  Timur Han ölüm haberini alınca: "Yazık oldu, büyük bir mücahidi kaybettik  " demekten kendini alamadı  Sultan Yıldırım Beyazıt, çevik, atılgan, cesur, zamanın hadiselerini kavramış iyi bir kumandandı  Ani olaylar karşısında soğukkanlılığını muhafaza ederek karar verir ve ordusunu süratle istediği yere sevk ederdi  Adaleti çok meşhurdu  Alimlerin sohbetinde bulunur, onların Allahü tealanın emir ve yasaklarını bildiren sözlerini gönülden kabul ederdi  Evliyaya çok hürmette bulunurdu  Osmanlı topraklarının her tarafında cami, mescit, darüşşifa, medrese, imaret ve misafirhaneler yaptırdı  Ayrıca bütün bu imarethaneler için geniş vakıflar kurdurdu  Bursa'daki Ulucami yaptığı en önemli eseridir   Cemaate Gitmeyen    Yıldırım Beyazıt'ın bir mahkemede şahitlik etmesi gerekiyordu  Padişah mahkemeye geldi ve herkes gibi o da ellerini önünde bağlayarak ayakta bekledi  Devrin Bursa kadısı Molla Şemsüddin Feranî, dik dik Padişah'ı süzdükten sonra şu hükmü verdi: "Senin şahitliğin geçersizdir  Zira, sen namazlarını cemaatle kılmıyorsun  Elinde imkan bulunduğu halde namazlarını cemaatle kılmayan biri, yalancı şahitlik edebilir demektir  " Bu yüzden itham karşısında herkes Yıldırım Beyazıt'ın hiddetlenmesini bekliyordu  Fakat o boynunu büküp mahkemeyi terk etti  Bu olaydan sonra sarayın yanıbaşına bir cami yaptırdı  Namazlarını cemaatle kılmaya başladı  HAKKINDA YAZILANLAR 1  Yıldırım Bayezid Hayatı / Mefkuresi / Mücadelesi Yavuz Bahadıroğlu Yeni Asya Yayınları / Biyografiler Dizisi Yıldırım Bayezid, irade sahibi, kararlı ve azimli bir padişahtı  Tereddüde düşmeyen, soğukkanlılığını koruyan bir idareciydi  Çok hızlı ve ismine layık bir devlet adamıydı  Yıldırım Bayezid tahta çıkar çıkmaz Haçlı sürülerini Niğbolu zaferiyle durdurdu  Balkanları emniyet altına aldı  Anadolu birliğini sağlamak için cesur adımlar attı  Kan dökmeden birliği kurmaya çalıştı  "Birlik" çekirdeği Anadolu topraklarında mayalandı, ayrık otları kuruyup filizlendi  Peygamber müjdesine ermek için İstanbul'u ilk muhasara eden odur  Üç sefer kuşattıysa da, Batıdan Haçlılar, Doğudan Timur fırsat vermedi  | 
|   | 
|  | 
|  |