| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| barbaros, büyüklerimizden, hayrettin, paşa, türk | 
|  | Türk Büyüklerimizden Barbaros Hayrettin Paşa |  | 
|  10-24-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Türk Büyüklerimizden Barbaros Hayrettin PaşaBARBAROS HAYRETTİN PAŞA Denizcilik tarihimizin en ünlü kaptanlarından birisi de Barbaros Hayrettin Paşa’dır   Barbaros, 1473 tarihinde Midilli Adasında doğdu  Babası Midilli’ye yerleşmiş olan Türk sipahilerinden Eceova’lı Yakup Bey’dir  Yakup Beyin İshak, Oruç, Hızır ve İlyas adında dört oğlu dünyaya gelmiştir  İshak ile Oruç büyükleri, Hızır ile İlyas da küçükleri idi   Hızır, Barbaros Hayrettin adı ile şöhret bulmuştur   Yakup Bey’in oğulları denizlere açılıp ticaret yapmaya başladılar  Oruç, Mısır, Trablus ve Şam tarafında, Hızır ile İlyas da Selanik taraafında ticaret yapmaktaydılar  İshak ise baba yurdunu bekliyordu  Hızır ile İlyas, Rodos Adasının önünden geçerken karşılarına, korsanlar çıkıverdi  Bu korsanlar, iki kardeşin mallarını yağma etmek istediler  Korsanlarla çetin bir mücadele başladı  Fakat bu çarpışmada İlyas şehit düştü  Hızır da esir edilerek Rodos zindanına hapsedildi  Hızır kısa bir zaman da korsanların elinden kurtuldu, ticareti bırakarak bu olayın etkisiyle korsan olmaya karar verdi  O zamanlar Antalya’da Yavuz Sultan Selim’in kardeşi Şehzade Korkut valilik yapıyordu  Şehzade Korkut, Hızır’ı himayesine aldı  Ona 18 oturaklı bir perkende verdi  Barbaros yanına aldığı arkadaşları ile Akdeniz’e açıldı  Arkadaşlarına ilk söz olarak dedi ki : Kovalayandan kaçmayacağız, kaçanı da kovalamayacağız! Barbaros kardeşi İlyas’ın intikamını almak için Rodos korsanları ile birçok çarpışmalar yaptı  Bunları her taarruzunda yenerek intikamını aldı  Bundan sonra yüzünü İtalya sahillerine çevirdi  Bu sahillerde birçok gemiler zaptetti  Barbaros kış geldiği zaman Afrika sahilinde bulunan Cerbe’ye gidiyordu  Barbaros Akdeniz’de dolaşırken ağabeyi Baba Oruç ise her tarafa büyük nam salmıştı  Bütün Hıristiyan gemilerini vuruyor, birçok ganimetler elde ediyordu  Avrupalılar Baba Oruç’a, kırmızı sakalından kinaye olarak (Barbaros) adını vermişlerdi  Baba Oruç, ölünce bu şöhret Hızır’a geçerek Barbaros adını aldı  Barbaros ağabeyi ile birlikte çalıştı  On adet gemileri vardı  Bu iki kardeş Müslümanlara zulmeden İspanyollara hiç göz açtırmadılar  İspanyollarla bir savaşta Baba Oruç bir kolunu kaybetti  Artık Barbaros Akdeniz kıyılarından yalnız başına dolaşıyor, birçok gemileri vurarak ganimetlerle dönüyordu  Barbaros bir mevsimde 3800 esir ve 20 parça gemi elde etti  Yavuz Sultan Selim padişah olunca, Barbaros Hayrettin yeni padişahı tebrik etmek için, Kemal Reis’in hemşirezadesi Muhittin Reis’le birçok hediyeler gönderdi  Yavuz Sultan Selim de Barbaros’a iki kadırga ile bir hil’at ihsan etti  Bundan sonra Borbaros, Cezayir’i hakimiyetine aldı   Adeta Barbaros, Kuzey Afrika’nın bir hükümdarı mahiyetinde idi  İspanyollar Barbaros’u Afrika sahillerinden atmak için Tilmisan’ı zapta karar verdiler  İspanyollar karaya asker çıkararak, Barbaros kardeşlerle mücadeleye giriştiler  Bu savaşta, bir kolu olmayan Oruç Reis ile İshak Reis şehit düştüler  Barbaros, kardeşlerinin şehadeti üzerine şöyle feryat etti : Ah, bütün Frengistanı kılıçtan geçirsem, kardeşlerimle yoldaşlarımın intikamını alamam! Barbaros, bu acıdan sonra artık Akdeniz’e aman vermiyordu  Ünü her yana yayılmıştı  Askerleri Akdeniz’de şu türküyü söylüyorlardı : Deniz üstünde yürürüz, Düşmanı arar buluruz, Öcümüz komaz alırız, Bize Hayrettinli derler   O sıralarda Yavuz Sultan Selim, Mısır’ı fethetti  Barbaros, Yavuz’a Kurtoğlu Muslihiddin Reis’i göndererek fethettiği yerleri padişaha bıraktığını bildirdi  Artık Barbaros’la Avrupalılar hiç başa çıkamıyorlardı  “Barbaros geliyor!” sözünü duyan karada denize kaçıyordu  Barbaros sayesinde Türkler Akdeniz’e hakim oldular  Barbaros’un maiyetine girmiş olan Turgut Reis, Sinan Reis, Salih Reis, Aydın Reis’ler de her tarafı titretiyorlardı  Barbaros’un delaletiyle, Cezayir Osmanlılara bağlı bir eyalet oldu  Yavuz Selim de Barbaros’u bu eyaletin Emiri olarak tanıdı  Yavuz Selim ölünce yerine Kanuni Sultan Süleyman geçmişti  O zamanlar Avrupa’nın en büyük imparatoru Şarlken idi  Kanuni karadan ve denizden onun nüfuzunu kırmak için savaşlara girişmişti  Denizlerde, başarı kazanabilecek tek adam Barbaros olabilirdi  Çünkü o zaferden zafere koşan bir denizciydi   Kanuni Sultan Süleyman 1533 tarihinde Cezayir Emiri Barbaros’u İstanbul’a davet itti  O zamanlar Barbaros’un 18 parça mükemmel kadırgasıyla bir o kadar da korsan gemileri mevcuttu  Barbaros donanması ile İstanbul limanına girdi  Barbaros, Kaptan-ı Deryâ’nın Atmeydanı’ndaki konağına misafir edildi  Ertesi gün Barbaros ve 18 mücahidi Kanuni’nin huzuruna kabul edildi  Hepsi sıra ile ilerleyip Kanuni’nin elini öptüler  Güneşten tunçlaşmış çehreleri, nasırlı elleri ve iri vücutları dikkat çekiyordu  Kanuni Sultan Süleyman o dönemde Akdeniz’de Barbaros’tan sonra en büyük deniz amirali olan Andra Doria’yı sordu: Padişahım, o herifin lakırdısı mı olur? Emredin gemilerini havaya uçurayım  Her tarafta arıyorum, ben yaklaştıkça o kaçıyor  Bu sözlerden hoşlanan Kanunî: Hızır Bey, sen bu dinin en hayırlı oğlusun  Bundan sonra adın Hayreddin olsun dedi  Kanuni, Barbaros Hayreddin’i Osmanlı Donanmasının Kaptan-ı Deryalığı’na tayin etti  Bu suretle paşa rütbesini de kazanmış oldu  Barbaros Hayrettin Paşa, 84 parça gemiden oluşan bir donanma ile Akdeniz’e açıldı  Barbaros, İtalya sahillerinde birçok kaleler ve şehirler fethine muvaffak oldu  Bu seferinde Fondi kalesinin kumandanlarından Vespasyo Kobona’nın genç ve güzel karısı Colya’yı kaçırmak istedi  Bu kadın Şükûfe-i Aşk lakabı ile şöhret bulmuştu  Barbaros bu kıza gönül verdi  Fakat kaçırmaya muvaffak olamadı  Bundan sonra Barbaros Korfo adasını zaptederek, burada birçok ganimetler ve esirler ele geçirdi  Bunlarla beraber İstanbul’a döndü  Bu ganimetlerle esirleri padişahın huzurunda bir alay şeklinde geçirdi  Önde allar giyinmiş iki yüz genç erkek esirin ellerinde gümüş sürahiler ve kadehler ve onları takip eden diğer otuz esirin sırtında birer torba altın, daha sonra gelen iki yüz kişinin her birinin omzunda birer kese akçe bulunuyordu  En sonra 1000 kadar boyunlarından bağlı esirler ise birer top çuha taşıyorlardı  Bunlardan başka 1000 kız ve 500 oğlan da bunları takip etmekte idi  İşte Barbaros’un hediyeleri bunlardı  Akdeniz’de Türk hakimiyetine son vermek üzere Papa III  Pol, Venedik, Ceneviz, Malta, İspanya ve Portekiz hükümetlerinin donanmalarından oluşan bir deniz haçlı seferi hazırladı  Bu donanma Akdeniz’de Türk donanmasını tamamen mahvedecekti  Bu muazzam donanma Venedik Dukası Amiral Andrea Doria kumandasına verildi  Donanma 600 parçaydı  Bu donanma Preveze önlerinde demirledi   Barbaros, Andrea Doria’nın büyük bir donanma ile Preveze önlerine geldiğini duyunca donanmasını hazırladı  Türk donanması 122 parça gemiden ibaretti  Türk donanması Preveze limanı önünde harp nizamı aldı  Türk donanması merkez, sağ ve sol kanat olmak üzere üç gruba ayrıldı  Sağ kanatta Salih Reis, sol kanatta Seydi Ali Reis, ihtiyatta Turgut Reis ve merkezde Barbaros yer aldılar  Türk donanması yarım daire şeklindeydi  Haçlı donanması büyük olmasına karşılık, Türklerin manevî kuvveti pek yüksekti  İlk defa haçlı donanması şiddetli bir topçu ateşi açtı  Bu topçu ateşine karşılık olmak üzere donanmada bulunan Mehter takımı savaş parçaları çalmaya başladı   Türk gemileri ağır ağır düşmana doğru ilerlerken bütün asker Allah! Allah! sesleri ile etrafı inletiyorlardı  Korkunç bir fırtına halinde ilerleyen Türk gemilerini gören düşmana bir ürperti geldi  Donanmalar birbirine yaklaştılar  Top, kurşun her tarafa ölüm saçıyor, gemiler yanıyor, Türk leventleri elerindeki palalarla dehşet saçıyorlardı  Kısa bir zaman denizin üstü kanlı cesetlerle dolup taştı  Türk leventleri önüne gelen gemilere rampa ederek kancalıyorlar, ve ellerindeki palalar, baltalarla düşmanlarının üzerine atlıyorlardı   Bu korkunç sahneyi gören gerideki gemiler kaçmaya başladılar  Artık zaferin yüzü Türk Milletine gülmüştü  Andrea Doria mağlubiyeti kabul ederek, sakalını yola yola firar etti  İki eline iki gülle alıp dövünmeye başladı  Fakat iş işten geçmiş, Preveze zaferini Barbaros Hayrettin Paşa kazanmıştı  Bu savaşta düşmanın 130 parça gemisi batmıştı  Barbaros Akdeniz’in en büyük deniz savaşını 28 Eylül 1538 tarihinde kazanmaya muvaffak oldu  Artık Barbaros iyice ihtiyarlamıştı  4  Temmuz 1546 yılında İstanbul’da 73 yaşında vefat etti  Barbaros’un türbesi Beşiktaş’tadır  Bu türbenin bulunduğu meydana Barbaros’un bir heykeli dikilmiştir  O, türbesinin de deniz seslerini dinleyerek ebedi istirahatgahında yatmaktadır   Fakat o, Türk denizcilerinin bir manevi kudret kaynağı olarak ebedileşmekte, bu da denizcilerimizin her sene onun türbesi önünde yaptıkları törenlerle dile getirilmektedir  | 
|   | 
|  | 
|  |