Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abdülmecid, han, hayatı, kimdir, kısaca

Abdülmecid Han - Kimdir Kısaca Hayatı

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Abdülmecid Han - Kimdir Kısaca Hayatı




Abdülmecid Han Osmanlı sultanlarının otuz birincisi ve İslam halifelerinin doksan altıncısı Sultan İkinci Mahmud Hanın oğlu olup, 25 Nisan 1823 tarihinde Bezm-i Alem Valide Sultan'dan doğdu Şehzadeliğinde iyi bir tahsil gördü Fransızca öğrendi Avrupa’da yayınlanan neşriyatı yakından takip eden Abdülmecid Han, yenilik taraftarıydı Babasının 1 Temmuz 1839’da vefatı üzerine on yedi yaşında tahta çıktı Abdülmecid Hanın devlet idaresinde yeterli tecrübesi yoktu Buna karşılık devlet erkânına güvendiğini, babasının başlattığı ıslahat hareketlerini devam ettireceğini ilan etti Fakat bu sırada devlet ileri gelenleri arasındaki rekabet ve kıskançlık son safhada idi Sultan ikinci Mahmud Hanın cenaze merasimi sırasında, Meclis-i vala-yı ahkam-ı adliyye reisi Koca Hüsrev Paşa, sadrazam Mehmed Emin Rauf Paşadan 2 Temmuz 1839’da mühr-i hümayunu zorla alıp, kendini sadrazam ilan ettirdi Bu sırada Osmanlı Devleti, Mısır ile muharebe halindeydi Bu sebeple genç padişah meseleyi kurcalamadı ve Hüsrev Paşanın sadrazamlığını kabul etti Ayrıca Mısır meselesini halletmek istediğinden, Mısır valisi Mehmed Ali Paşa'ya, Köse Akif Efendiyi göndererek affettiğini bildirdi; ordu ve donanmaya harekâtı kesme emri verdi Ancak, bu sırada Nizip’te Osmanlı ordusunun Mısır ordusuna yenildiği haberi geldi Kaptan-ı derya Ahmed Fevzi Paşa da, sadrazamın eski husumetinden korkarak, donanmayı Mısır’a götürüp teslim etti Böylece ordusuz ve donanmasız kalan Osmanlı Devleti karşısında cesaretlenen Mısır valisi, Sultan ile anlaşmaya yanaşmadı

Sultan Abdülmecid Han, devleti bu zor durumdan kurtarmak için çareler aradı Bu sırada Avrupa’dan yeni dönen Mustafa Reşid Paşa, Sultan’a Avrupa’nın yardımını sağlamak gibi bir bahaneyle Gülhane Hatt-ı Hümayunu adı ile meşhur olan Tanzimat Fermanı’nı yayınlatmaya muvaffak oldu

Tanzimat Fermanı’nın yayınlanmasından sonra Mısır’a karşı İngiltere’nin ön ayak olması ile, Mehmed Ali Paşayı tutan Fransa dışarıda bırakılarak Osmanlı, İngiltere, Rusya, Prusya ve Avusturya devletleri Londra’da bir araya geldi ve 15 Temmuz 1840’da Londra Anlaşması imzalandı Buna göre, anlaşmaya imza koyan devletler, Mehmed Ali Paşaya onar günlük iki ültimatom verdiler Mehmed Ali Paşa bu ültimatomları kabul etmediğini bildirdi Bunun üzerine İngiltere ve Avusturya tarafından desteklenen Osmanlı kuvvetleri, Mısır ordusunu yendi Osmanlı askeri 16 Ekim 1840 günü Trablusşam’a, 4 Kasım günü Akka’ya, 13 Kasım günü Halep’e, 29 Aralık günü Şam’a girdi Londra anlaşmasına göre artık Mehmed Ali Paşanın Mısır’dan çıkarılması gerekiyordu 27 Kasım 1840 günü Mısır ile İngiltere arasında yapılan anlaşma ile, Mehmed Ali Paşa, ikinci ültimatomun şartlarına uyacağını bildirince, İngiltere, Osmanlı Devletine ihanet ederek; Babıali’den Mısır ile Sudan’ın irsî olarak Mehmed Ali’ye bırakılmasını istedi Bundan maksatları, Mısır’ı yalnız bırakıp, şartların müsait olduğu bir zamanda işgal etmekti Bunun üzerine Reşid Paşa, Sultan Abdülmecid’e 24 Mayıs 1841 günü Mısır fermanını yayınlattı Bu ferman, 1914 senesine kadar Mısır’ın bir çeşit anayasası olarak kalmıştır Fermana göre Mısır, Osmanlı padişahı tarafından tayin edilen Kavalalı mensuplarınca idare edilecekti

Mısır meselesi halledildikten sonra, 13 Temmuz 1841’de Osmanlı, İngiltere, Rusya, Fransa, Avusturya ve Prusya devletleri Londra’da tekrar bir araya gelerek, Boğazlar antlaşmasını imzaladılar Kendi menfaatlerine aykırı olmasına rağmen bu antlaşmayı imzalayan Rusya, İngiltere’nin dostluğunu kazanarak sulh yolu ile Osmanlı topraklarını bölüşmek gayesinde idi Fakat İngiltere, Fransa’yı Ortadoğu’da etkisiz hale getirip, Mısır meselesi ile Osmanlı Devleti üzerinde bir çeşit ekonomik, siyasi ve kültürel vesayet kurarak; elde ettiği imtiyazlı durumu paylaşmak istemediğinden, Rusya ile beraber hareket etmek istemiyordu Ayrıca Hindistan ve Hind yolu için tehlikeli gördüğü Osmanlı Devleti’ni Rusya ile meşgul ederek, Hindistan’da ve Ortadoğu’da istediğini yapıyordu

Mısır meselesinde yenilgiye uğrayan Fransa, Lübnan’daki Marunileri kışkırtarak, Dürzilerle çarpıştırdı 1845 senesinde Osmanlı hükümeti bazı tedbirler alarak Fransız kışkırtmalarını önlemeye çalıştı Lübnan dağlarında birisi Marunilere, diğeri de Dürzilere ait otonom iki kaza kuruldu ve bunlar Sayda valisine bağlandı

Tahta çıkışının ilk senelerini iç ve dış olaylar ile uğraşmakla geçiren Sultan Abdülmecid, böylece devleti kısmen huzura kavuşturdu Islahat işleri ve iç meseleler ile uğraşmak imkanını buldu 24 Haziran 1844 tarihinde halka yakın olmak, beldeleri bizzat görmek için seyahatler yaptı

1848’de Avusturya’da Macarlar, Rusya’da ise Lehler bağımsızlık için ayaklandılar İsyanı Avusturya ve Rusya çok kanlı bir şekilde bastırdı Bu durum, Fransız ve İngiliz kamuoyunda Rusya aleyhine büyük bir tepkinin çıkmasına sebep oldu Macar ve Leh milliyetçilerinin liderleri Osmanlı topraklarına girerek hükümetten sığınma hakkı istediler Sultan Abdülmecid Han, kendisine sığınan mültecileri, Rusya ve Avusturya’nın savaş tehditlerine rağmen geri vermedi Sultan’ın bu hareketi Osmanlı Devletinin itibarını çok artırdı Rusya ve Avusturya’ya karşı Fransız ve İngiliz ortak desteğini sağladı Nitekim çok geçmeden kutsal yerler meselesi ve Romanya’nın işgali dolayısıyla Rusya’ya savaş açan Osmanlı Devleti, bu devletlerin yardımını temin etti Böylece Rusya ile vuku bulan 1853-55 Kırım Harbi görünüşte parlak bir zaferle neticelendi

Ancak cephedeki zafer, içeride Osmanlı Devletine pek pahalıya mal oldu Batılı devletler yaptıkları yardımların karşılığı olarak Osmanlı ülkesinde Hıristiyanlara yeni haklar verilmesi için 1856 Islahat Fermanı’nı yayınlattılar Ali Paşa hükümeti tarafından ilan edilen bu Ferman’ın hazırlanmasında İngiliz ve Fransız elçileri de bulunmuştu Görünürde Osmanlı toplumunu ırk, din ve dil ayırımı gözetmeden kaynaştırmayı hedef alan Islahat Fermanı, azınlıkların bağımsızlık hareketlerini hızlandırıp, devleti yıkılmaya doğru götürmekten başka bir işe yaramamıştır Nitekim Ferman’ın yayınlanmasından çok kısa bir süre sonra Suriye’de ve Cidde’de Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında çarpışmalar başladı Eflak, Boğdan ve Karadağ’da bağımsızlık gayesiyle isyanlar çıktı Böylece Osmanlı Devletinin yeniden bir iç ve dış gailelerin içine düştüğü esnada Sultan Abdülmecid Han vefat etti (25 Haziran 1861) Kabri, Sultan Selim Camii bahçesindedir

Abdülmecid Hanın genç yaşta tahta çıkışı ile saf ve temiz kalpli olması onun, saltanatının hemen başında büyük bir hata yapmasına sebep oldu Bu hata, Osmanlı tarihinde korkunç bir dönüm noktası olmuş ve bu muhteşem devlette bir yok olma devrinin başlamasına yol açmıştır Bu hata; azılı ve sinsi Türk ve İslam düşmanı olan İngilizlerin tatlı dillerine aldanarak, İskoç masonlarının yetiştirdikleri cahilleri iş başına getirmesi ve bunların devleti içerden yıkmak siyasetlerini hemen anlayamamasıdır

Diğer taraftan Abdülmecid Han devrinde başarılı işler de yapıldı 1840’ta ilk olarak kâğıt para çıkarıldı 1844’te Mecidiye (Galata) Köprüsü yapıldı 1848’de Beşiktaş’la Ortaköy arasında Küçük Mecidiye Camiini, Ortaköy iskelesi yanında Büyük Mecidiye Camiini yaptırdı 1851’de Şirket-i Hayriyye denilen Boğaziçi vapurları işletilmeye başlandı 1853’te başlayan Kırım Harbi sırasında ilk telgraf hattı İstanbul-Varna-Kırım hattı olarak döşendi 1854’te Beykoz Kasrı, 1856’da Küçüksu Kasrı ile Dolmabahçe Sarayı yaptırıldı Ayrıca İstanbul’un pek çok yerinde çeşmeler yaptırıp, eski eserleri tamir ettirdi

Abdülmecid Hanın, kardeşi Abdülaziz’den sonra, oğullarından beşinci Murad Han, İkinci Abdülhamid Han, Beşinci Mehmed Reşad ve Altıncı Mehmed Vahideddin Han padişah olmuşlardır



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.