![]() |
Birileri Sesini Açsın Şu Dünyanın !! |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Birileri Sesini Açsın Şu Dünyanın !!dokunduğum her ışık, göğüs göğüs kan ![]() çek cesedimden ellerini, ey tufanları yumruklayan! Azrail'im işkilleniyor ![]() Duvarlarımda yasak gösteriler yapan mısralarla birlikte uygunsuz adımlarla okunduğumu saklayan gölgeler parıltısı ve özgür yansımalar raksının “çok çocuklu” ailesi olan odamda bir sağırın serzenişidir; birileri sesini açsın şu dünyanın… Manasını suskusunda biriktiren sevgili/siz yokluğum! Bitkinliğimde demlenen aşırı yaşamsallıktan nasipsiz , belki de biraz, ama yok yok salt karanlık, yakalanmasına tek prensin bile gönderilmediği bir Anka’nın paslanmış kanatlarında uykusu kaçan üzgün bir dilek, esarete alışkın bir güvercinin ağzında gevişe oturan vefa saçmalıkları, dudakları büzülmüş çöllerden yalın ayak serapların varlığımsı aleme aldatıldıklarını bile bile şevklenmesi, yaşlardan aşınan simaya sahip bir annenin çıplak elleriyle mezarındaki karları temizledikten sonra oğlunun üşümeyeceğini düşünmesinin yürek sancıtan ağrıları kıvamında hüzün, her şeyin ölçüsünü yankısıyla alan bir dağın çığlıklarımın çarpıntısında şaşkınlığı ve ardında sarkan sesleri toplama telaşı, bir şairin aklına gelen mısrasını ellerinden kaçırınca kalemini kemirmeye durması… yokluğumun sevgilisi, susuzluğum! Sen Züleyha’nın hep ilk hali! Bilmezsin ![]() ![]() ![]() Aşkın çerağı, hırsın çatlak dallarına alev alev konunca; Aynın kökten aynı “gök”e inlenilen tüm yakarışlar, iri ve kokusuz yabani çiçek yapraklarının tılsımlı kurusuna üfürüldüğünde tutuşacak olan aşk salgınına müptela düşlerimin, dumanına yakalanacak soluğun, damarlarında yavaş yavaş bir isyan olacak sana, ömrün uzunluğunca ![]() ![]() ![]() ![]() Korsan denizcilerin sarhoşça tekmeleri altında yuvarlanan boş fıçılara dönen, ürkek, şaşı sözlerle kekeme bakan, fısıltısızlığında ellerimi neresinde saklayacağımı bilmediğim anlarımı; gün gelecek göz bebeklerine eriteceğim, bizim kaderimiz diye bellemediğimiz zihin kıpraşmalarının ırmak katliamlarında… Ve denizlerin kavrulmuş bir halde su dilenecekler gözlerimden ![]() Aşk şefkat ayarında; sarıp sarmalamak istiyorum dokununca dağıttığın renklerimin beraberinde parmaklarını… Topladım tüm içimi, içsizliğe, hiçliğin ketumluğuna, kovduğun yerden kovmadığın yerlerime, muhacir bir bensizlikle, tökezleye tökezleye, ölümdaş olduğum yanlarımın tabutları altında tınısız, mecruh gülücüklerin taşınmasına zoraki izinli, her yıl üç yüz altmış dört gece dolusu gözyaşı ile vergilenmiş, yola değil, geri iadeli yol aramaya koyuldum kırık kemik torbası olan bedenimle ![]() Yine de öksüz sokaklara süt emdiren caddeler gibi, tanlarının altında ağzım açık bekleyeceğim ![]() ![]() ![]() ![]() Aşk kendi sultanlığında; Birileri diyorum, sesini açsın şu dünyanın ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|