Nerede Eski Sevdalar

Nerde eski sevdalar

Dağları delerdi

Çölleri geçerdi

Bakıyorum da şimdi bir sokak öteye geçemiyor

Bir çıkarı yoksa sevdalıların

Nerde eski sevdalar

Geceler sokaklarda sabahlardı

Öksürük tam pencerenin ya da balkonun altına saklanırdı

Başkalarının yanında kaçamak da olsa

Bakışlar saklanırdı

Nerde eski sevdalar

Dizler titrerdi uzaktan görününce

El bir türlü yer bulamazdı kendine

Omuzlar daha dik dururdu

Yürüyen ayaklar ise yalpalar

Kendini küçücük tümseklere vururdu…

Nerde eski sevdalar

Ne cepte telefon vardı

Ne mesene ne cam

Uzaktan görme umuduydu

Sabaha kadar bekleten her akşam…

Nerde eski sevdalar

Aşkım sözü bir taneydi

Bir tane canım derdi diller

Şimdi aşk da can da kırk tane olmuş

Hangisine yetişsin

Üstü lekeli güller…

Nerde eski sevdalar

İnanmak vardı sevgiliye güvenmek

Dostluklar ölümüneydi

Şemsiye gibi korurdu yürekler yağmurdan kardan

Bakıyorum da şimdi

Ne utanmak kalmış sevdadan

Ne de bir kırıntı edepten ardan

Ah! Ah!

Bir bilseniz şu yalnız gönlümde neler var

Zor mu sanki

Ben de derim

Bulunmaz artık o eski sevdalar

Turgut Uzdu