![]() |
Türk Edebiyat Tarihi Nedir |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Edebiyat Tarihi NedirTürk Edebiyat Tarihi Nedir TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ türk edebiyatı, Türklerin dâhil oldukları üç medeniyet ve kültür dairesine paralel olarak üç safhada incelenmektedir ![]() 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() ![]() Bu tasnif Fuat Köprülü tarafından ortaya atılmış ve edebiyat araştırmacıları tarafından bugüne dek kullanılagelmiştir ![]() + + + türk edebiyatının Devirlere Ayrılmasında Kullanılan Kıstaslar türk edebiyatı devirlere ayrılırken değişen dil anlayışı, kültürde görülen farklılaşma, yeni dinî hayat, dil coğrafyasındaki gelişme, kısaca medeniyet değişikliği kıstas olarak alınır ![]() Çünkü türk tarihinde görülen üç medeniyet (iki medeniyet değişikliği), edebiyatın da seyrini değiştirmiş, onun konu ve şekil özelliklerini de etkilemiştir ![]() Bu arada tanışılan ve alış verişte bulunulan uluslar da edebiyatı etkilemişlerdir ![]() meselâ, Araplardan ilmî eserlerle birlikte Arapça kelime ve tamlamalar, İranlılardan da İslâmiyet’le birlikte nazım tür ve çeşitler alınmıştır ![]() türk edebiyatının üç devire ayrılmasını sağlayan iki medeniyet değişikliği vardır 1 ![]() 2 ![]() ![]() Bu bilgiler ışığında türk edebiyatının devirlerini şöyle belirleyebiliriz I ![]() ![]() ![]() İslâmiyet’ten önceki türk edebiyatı, Türklerin Orta Asya’da yaşadıkları devirlerde bütün türk boyları arasında müşterek ve büyük bölümü sözlü olan edebiyattır ![]() İslâm öncesi türk edebiyatı ulusal bir edebiyattır; nazım şekil ve türleriyle kullanılan ölçü tamamen millîdir ![]() Bu dönem edebiyatı, İslâmiyet’in kabul edilmesinden sonra oluşmaya başlayan yeni edebiyat anlayışına kadar devam etmiş, hatta etkisi daha sonraki dönemde de görülmüştür ![]() İslâm öncesi türk edebiyatı sözlü dönem ve yazılı dönem olmak üzere ikiye ayrılır ![]() A ![]() ![]() ![]() Türklerin henüz yazıyı kullanmadıkları dönemdir ![]() ![]() ![]() Bu dönem ürünleri tamamen sözlüdür ve genellikle şiir şeklindedir ![]() Bazı ürünlerin bazıları günümüze kadar gelmiştir ![]() Sözlü Dönemin Özellikleri Ø Bu döneme ait yazılı eser yok denecek kadar azdır ![]() Ø Bu dönemde Türkler, göçebeliğe dayanan günlük hayatlarında ve özellikle düzenledikleri törenlerde (sığır: av töreni; şölen: ziyafetler; yuğ: ölüm töreni) bir araya geldiklerinde “ozan”, “kam” veya “baksı” denilen şairler “kopuz” denilen saz eşliğinde “koşuk”lar ve “sagu”lar söylerlerdi ![]() Ø Bu şiirler (sagu, koşuk, destan) hece ölçüsüyle söylenen ve yarım kafiye kullanılan şiirlerdir ![]() Ø anlatım söze dayanır ![]() Ø Düşünce ve hayaller şiirle anlatılmıştır ![]() Ø nazım biçimi dörtlük, vezin hece veznidir ![]() Ø Yarım kafiye kullanılmıştır ![]() Ø Dil sadedir ![]() Ø Bu ürünler düzenlenen törenlerde (sığır: av töreni; şölen: ziyafetler; yuğ: ölüm töreni) ortaya çıkmıştır ![]() Ø Şiirler kopuz denilen saz eşliğinde söylenir ![]() Ø Daha çok somut konular işlenmiştir ![]() Ø Kahramanlık, savaşlar, tabiat ve aşk konuları işlenir ![]() Ø Şairlere ozan, kam, baksı, oyun, şaman gibi adlar verilir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Edebiyat Tarihi Nedir |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Edebiyat Tarihi NedirSözlü dönem ürünleri 1 ![]() Ø Hece vezni ve yarım kafiye ile söylenen şiirlerdir ![]() Ø Kopuz eşliğinde söylenir ![]() Ø Yiğitlik, aşk, tabiat konularını işler ![]() Ø nazım birimi dörtlüktür ![]() Ø Bu şiirlerde düz kafiye kullanılır: aaaa, bbba, ccca… (aaab cccb dddb) Ø Bu şiirlerin İslâm sonrası Halk edebiyatındaki adı koşma’dır ![]() Ø Sığır denilen sürek avlarında söylenen lirik şiirlerdir ![]() 2 ![]() Ø Ölen bir kişinin arkasından söylenen ağıt şiirleridir ![]() Ø Ölen kişinin kahramanlıklarını, başarılarını, erdemlerini anlatır; ölümlerinden duyulan üzüntüyü dile getirir ![]() Ø koşuk nazım şekliyle söylenir ![]() Ø Bu şiirlere İslâm sonrası Halk edebiyatında “ağıt”, divan edebiyatında “Mersiye” denir Ø “Yuğ” denilen ölüm törenlerinde söylenir ![]() Ø Divanu Lûgatit-türk’teki Alp Er Tunga sagusu bu türün önemli bir örneğidir ![]() 3 ![]() Ø türk toplumunun dünyaya bakışını, geleneklerini, Varlık anlayışlarını ortaya koyan özlü sözlerdir ![]() Ø Bugünkü “ata sözü”nün karşılığıdır ![]() Ø Divanu Lûgatit-türk’te pek çok sav vardır ![]() 4 ![]() Bütün dünya edebiyatlarının başlangıç eserleri olan destanlar, çeşitli konularda yaradılış hikâyeleri yanında, milletlerin hayatında büyük yankılar uyandırmış bir kahramanın veya Tarih olayının millet muhayyilesinde ortak sembol ve ifadelerle zenginleştirilmiş uzun manzum hikâyeleridir ![]() türk destanları, kâinatın, insanın, kadının ve erkeğin yaradılışı; türk milletinin doğuşu, çeşitli türk devletlerinin kuruluş gelişme, çöküşleri, zafer ve yenilgileri gibi konularla beraber pek çok sebep açıklayıcı efsaneyi de içinde barındırır ![]() Bütün dünya edebiyatlarında olduğu gibi türk edebiyatının da ilk örnekleri destanlardır ![]() Milletlerin toplumu derinden etkileyen, Tarihî önem arz eden önemli olaylarını (doğal afetler, savaşlar, göç, yangın vb ![]() manzum hikâyelerdir ![]() Destanlarda olağan üstü olaylar ve olağan üstü özellikte kahramanlar vardır ![]() Destanlar anonim ve sözlü edebiyat ürünleridir ![]() Ağızdan ağıza dolaşmak suretiyle oluşmuşlardır ![]() Destanlarda anlatılan olayların geçtiği yer ve zaman bilinmez ![]() Kahramanlar lider ve kurtarıcı rolündedir ![]() + + + İlk türk Destanları : Altay-Yakut: Yaradılış destanı Sakalar Dönemi: Alp Er Tunga destanı, Şu destanı Hun Dönemi: Oğuz Kağan destanı Köktürk Dönemi: Bozkurt destanı, Ergenekon destanı Uygur Dönemi: Türeyiş destanı, Göç destanı B ![]() ![]() ![]() Bu dönemde Göktürkler ve Uygurlar tarafından kendi alfabeleriyle eserler verilmiştir ![]() türk dilinin tespit edilebilen en eski yazılı metinleri VII ![]() ![]() ![]() Anıtlar arasında yer alan, Kültigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk adına dikilen Orhun Anıtları, gerek muhtevaları, gerekse mükemmel dil ve üslûplarıyla türk dilinin, edebiyatının ve tarihinin şaheserleri arasında yer almaktadır ![]() ![]() Yenisey Kitabeleri Yenisey ırmağı çevresinde daha çok mezar taşlarından oluşan bu kitabelerin edebi olarak fazla bir önemi yoktur ![]() Göktürk Kitabeleri Tonyukuk Anıtı 720 yılında Göktürk devleti veziri Tonyukuk adına dikilmiştir ![]() ![]() ![]() Kültigin Anıtı 732 yılında dikilen anıt Yolluğ Tigin tarafından yazılmıştır ![]() ![]() Bilge Kağan Anıtı 735 tarihini taşır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Edebiyat Tarihi Nedir |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Edebiyat Tarihi NedirGöktürk (Orhun) Kitabelerinin Özellikleri Türklerin ilk yazılı eseridir ![]() Doğu Göktürklerin tarihine ışık tutar ![]() söylev türünde yazılmıştır ![]() Oldukça gelişmiş ve işlenmiş bir dil kullanılmıştır ![]() türk dilinin gelişmişlik düzeyine ilişkin etraflı bilgiler edinilebilir ![]() Hem dinî hem de din dışı konular işlenmiştir ![]() Tarih, coğrafya ve edebiyata kaynak olacak niteliktedir ![]() türk tarihini, toplumun yaşam biçimini, dünyaya bakış tarzını ortaya koyar ![]() Kitabelerde idarecilerin ve sultanların Halkı aydınlatması, yaptıklarının hesabını halka vermesi söz konusudur ![]() Kitabeleri Strahlenberg bulmuş, 1893’te Wilhelm Thomsen okumuştur ![]() Bir yüzleri Göktürk alfabesiyle, diğer yüzleri Çince yazılmıştır ![]() + + + Dinî Eserler İslâm öncesi türk edebiyatı yazılı eserleri arasında, Uygur alfabesiyle yazılmış olan çeviri dinî eserler de sayılabilir ![]() ![]() II ![]() ![]() ![]() 8 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu edebiyatta sözlü eserlerin yanı sıra yazılı eserler de çoğalmıştır ![]() İlmî eserler ve Kur’an-ı Kerim aracılığı ile Arapçadan; Edebî eserler aracılığıyla da farsçadan etkilenilmiştir ![]() Yine bu yolla o zamana kadar dış etkilerden uzak olan türk dili Arapça ve farsçanın etkisine girmeye başlamıştır ![]() İslâm kültürü, ortak İslâm edebiyatının şekil ve tekniği, zevki, hayat görüşü, temaları, motifleri, Türklerden önce Müslüman olarak bir İslâmî edebiyat geliştiren İranlıların aracılığı ile türk edebiyatına girmiştir ![]() İslâmî edebiyat şiirinde ortak teknik malzeme (şekiller, temalar, motifler) ile ortak bir dünya görüşü ve estetik kavramı benimsenmiştir ![]() XIV ![]() ![]() İslâmiyet’ten sonra da destansı edebiyat devam etmiştir + + + İslâmiyet’in Kabulünden Sonraki türk Destanları Karahanlı Dönemi: Satuk Buğra Han destanı Kazak-Kırgız kültür Dâiresi: Manas türk-Moğol kültür Dâiresi: Cengiz-name Tatar-Kırım: Timur ve Edige Destanları Selçuklu-Beylikler ve Osmanlı Dönemleri: Seyid Battal Gazi destanı (Battal Gazi’nin İslamiyet’i yayış mücadelesini ve yiğitliklerini anlatır), Danişmend Gazi destanı (Danişmendname), Köroğlu destanı A ![]() 1 ![]() Dönemin ilk edebî eseridir ![]() İlk siyasetname ![]() 1070 yılında Balasagunlu Yusuf tarafından Karahanlılar devrinde yazılmış ve Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a sunulmuştur ![]() ![]() Eserin adı “Mutluluk Veren bilgi” anlamındadır ![]() Mesnevi nazım şekliyle ve Şehname vezin kalıbıyla yazılmıştır ![]() 6600 beyittir ![]() ![]() beyit nazım birimiyle yazılmıştır; ancak dörtlük nazım birimi de kullanılmıştır ![]() Aruz ölçüsüyle yazılmış ilk eserimiz kabul edilir ![]() didaktik (öğretici) bir nitelik taşır ![]() ![]() Hükümdara siyası öğütlerde bulunur ![]() Eserde allegorik[1] (sembolik) bir anlatım vardır ![]() ![]() Eser Hakaniye (Çağatay) türkçesiyle kaleme alınmıştır ![]() Dili oldukça sadedir ![]() 2 ![]() “türk Dilleri Sözlüğü” anlamına gelir ![]() Kaşgarlı Mahmut tarafından 1072-1074 tarihleri arasında yazılmıştır ![]() Eser bir sözlük olarak hazırlanmasına rağmen, türk sosyolojisi, psikolojisi, edebiyatı, gelenek ve görenekleriyle ilgili bilgi veren önemli bir eserdir ![]() türkçenin önemini anlatmak ve Araplara türkçeyi öğretmek amacıyla yazılmıştır ![]() Mensur (düzyazı) bir eserdir ![]() türkçenin ilk sözlüğü kabul edilir ![]() ![]() İslamiyet öncesi edebiyatın sagu, koşuk ve sav örneklerini içerir ![]() Eserde 7500 kelime ve Arapça karşılıklarıyla bunların kullanıldığı örnek cümle veya şiirler, dilbilgisi kuralları ve bir harita (o devirdeki türk boylarının yerleşim alanını gösteren) bulunmaktadır ![]() Etnografik bir eser olarak kabul edilir ![]() Zamanında konuşulan ve yazılan türk lehçelerindeki 7500 türkçe kelimeye Arapça karşılıklar veren ve harf sırasına göre düzenlenmiş bir sözlük durumundadır ![]() Ayrıca manzum-mensur parçalar (sav, sagu, koşuk), örnekler ve bazı olaylarla donatılmış bir ansiklopedidir ![]() Zamanın türk Tarih ve efsanelerine, coğrafya, Halk edebiyatı ve folkloruna dair geniş bilgiler vererek Türkoloji'nin temellerini atmıştır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Edebiyat Tarihi Nedir |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Edebiyat Tarihi Nedir3 ![]() “Hakikatlerin eşiği” anlamına gelir ![]() 12 ![]() ![]() didaktik bir eserdir, ahlak ve öğüt kitabıdır ![]() Cömertlik, ilim, doğruluk gibi konuları işler ![]() Aruz ve hece ölçüsü birlikte kullanılmıştır ![]() nazım biçimi mesnevidir ![]() Hakaniye (Çağatay) türkçesiyle yazılmıştır ![]() 4 ![]() Mutasavvıf Hoca Ahmet Yesevi tarafından 12 ![]() ![]() ![]() İlâhî aşkın, ibadetin, cennetin vb ![]() ![]() 7’li ve 12’li hece ölçüsüyle yazılmıştır ![]() Dörtlükler halinde yazılmıştır ![]() ![]() Tasavvufi bir eserdir ![]() Dili oldukça sadedir ![]() 5 ![]() Destandan Halk hikâyesine geçiş dönemi ürünüdür ![]() 12 hikâyeden oluşur ![]() Eserde bir yandan Türklerin İslâm öncesi hayatları anlatılırken diğer yandan İslâm’a ait unsurlara da yer verilir ![]() Dede Korkut, hikâyelerin içinde adı geçen, yaşlı, bilge, meçhul bir Halk ozanıdır ![]() Eser 15 ![]() ![]() ![]() Nazımla nesir iç içedir ![]() Kahramanlık, yiğitlik, boylar arası savaşlar, aşk, aile birliği eserde işlenen konular arasındadır ![]() Özellikle Deli Dumrul hikâyesinde olduğu gibi türk aile yapısı, aile bağları, ailenin kutsallığı önemli yer tutan bir konudur ![]() B ![]() türk edebiyatı, İslâmiyet’in kabulünden ve tarihindeki siyasî gelişmelerden dolayı anadolu beylikleri, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde iki farklı tarzda gelişme göstermiştir: 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() Bugün de bir ölçüde yaşamakta olan türk Halk edebiyatı geleneği, Türklerin Orta Asya edebiyat geleneklerinin İslâmiyet ve yeni yaşayış şart ve şekilleri içinde tekabül etmiş millî edebiyatlarıdır ![]() türk Halk edebiyatı, dış yapıda ve bir ölçüde icra töresinde müştereklik gösteren muhteva ve fonksiyonları ile farklı olan anonim (din dışı), Aşık tarzı (din dışı) ve tekke (dinî) edebiyatından oluşur ![]() türk edebiyatı içinde yer alan ve aynı zamanda folklorun da bir alt disiplini olarak değerlendirilen Halk edebiyatı; edebî zevk, düşünce ve anlatım gücüne ulaşmış âşık ve tekke tarzı sahibi belli eserlerle, malzemesi dile dayalı destan, efsane, Halk şiiri, mani, ağıt, türkü, bilmece, Masal, Halk hikâyesi, fıkra, atasözü, deyimler, tekerlemeler gibi sözlü gelenekte yaşayıp kuşaktan kuşağa aktarılan anonim ürünlerden oluşur ![]() Halk edebiyatı kavramı içinde toplanan bu türlerin bir bölümü günümüzde de bazı bölgelerde dinamik olarak yaşamaktadır ![]() Çok zengin ve çeşitlilik gösteren sözlü edebiyattaki anlatım türleri ve manzum eserler özellikle kırsal kesimde yaşayan Halkın kültür birikimini sağlamakta, duygu, düşünce ve hayal hazinelerini zenginleştirmektedir ![]() Doğu anadolu bölgesinde canlı olarak devam eden Âşıklar geleneği, kahvelerde, düğünlerde, bayramlarda, sohbetleri zenginleştirirken, aynı zamanda dinleyenleri düşündürmekte ve eğlendirmektedir ![]() Nasrettin Hoca, Bektaşî, Laz ve benzeri tipler etrafında teşekkül etmiş ve etmekte olan fıkralar güldürürken düşündürmekte toplumu ve kişileri eleştirirken anlatanı ve dinleyenleri daha iyiye, daha güzele yöneltmektedir ![]() Bilmeceler yetişen genç nesillerin zihin gelişimine yardımcı olmaktadır ![]() Atasözleri ve deyimler eski nesillerin tecrübelerini ve tavsiyelerini yeni nesillere aktarmaktadırlar ![]() millet hayatındaki, savaşlar, göçler, destanlarda anlatılmış, ölenlerin ardından yakılan ağıtlar ve her konuyu işleyen türküler kederi, neşeyi ve sevgiyi yansıtmaktadır ![]() Dini ve kutsî yaşayıştaki heyecan ve vecd ilâhîlerle anlatılmış, âşıklar türk dilinin anlatım gücünü, inceliğini musiki ile dile getirerek yüzyıllarca yaşatmışlardır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Edebiyat Tarihi Nedir |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Edebiyat Tarihi Nedirtürk Halk edebiyatının başlıca özellikleri türk Halk edebiyatı 12 ![]() ![]() ![]() Halk edebiyatında daha çok şiir türünde ürünler verilmiştir ![]() 17 ![]() ![]() ![]() Şiirde nazım birimi dörtlüktür ![]() Ölçü, millî ölçümüz olan hece ölçüsüdür ![]() ![]() ![]() Genellikle yarım kafiye kullanılır ![]() ![]() ![]() Şiirler (önceleri kopuz, şimdilerde) bağlama eşliğinde okunur ![]() Dil Halkın kullandığı türkçedir ![]() Konu, şekil ve dil bakımından dış tesirlerden uzaktır ![]() nazım şekil ve türleri arasında türkü, koşma, mani, ninni, semai, varsağı, destan, ilâhî, nefes sayılabilir ![]() Şiirlerin konuya göre özel başlıkları olmaz ![]() ![]() Konular, Halkın sürekli iç içe olduğu, aşk, tabiat, ayrılık, hasret, ölüm, yiğitlik, din, şikâyet gibi konulardır ![]() ![]() Halk edebiyatının da kendine özgü mazmunları, mecazları vardır ![]() ![]() Nesirde nesir Halk edebiyatında nazma göre çok çok önemsiz kalmıştır ![]() ![]() nesir örnekleri arasında Halk masalları, Halk hikâyeleri, efsaneler, ata sözleri, deyimler, Halk tiyatrosu, bilmeceler, fıkralar sayılabilir ![]() Bunlardan en yaygınları -tür olarak- masallar, hikâyeler ve efsanelerdir ![]() Ata sözü, bilmece ve deyimler zaten -Halkın ürünü olmakla beraber- her alanda herkes tarafından kullanılmaktadır ![]() anonim Halk edebiyatı Hece ölçüsünü esas alan ürünlerle, atasözü, destan, Masal, hikâye, efsane, fıkra, ninni, türkü, bilmece, mani, ağıt gibi söyleyenini genellikle belirleyemediğimiz sözlü ürünler "anonim Halk edebiyatı" adı altında toplanmaktadır ![]() Tamamen sözlü bir edebiyattır ![]() ![]() Âşık Tarzı türk edebiyatı Şiirini, aşk, doğa, kahramanlık gibi konularda, sazıyla birlikte söyleyen şairlere İslâm’dan önce “ozan”, “baksı”, “kam” denilirken, İslâm’ın kabulünden sonra “âşık” ya da “saz şairi” denmiştir ![]() ![]() Bu âşıkların oluşturduğu edebiyata da “âşık tarzı türk edebiyatı” denir ![]() Âşık tarzı türk edebiyatı (şiiri), anadolu’da XVI ![]() ![]() ![]() Önceleri anonim Halk şiirinin etkisinde ve dili sade iken zamanla klâsik şiirin etkisine girmeye başlamış ve dili de buna paralel olarak kısmen sadeliğini kaybetmiştir ![]() Âşık edebiyatı şiirden ibarettir ![]() ![]() Gelişme alanları arasında kahvehaneler, asker ocakları, kervansaraylar, bozahaneler, tekkeler, konaklar vardır ![]() Halk âşığı sözünün yerine "Halk ozanı" ifadesi de kullanılır ![]() ![]() ![]() Âşık, türk Halk edebiyatında XVI ![]() ![]() Âşığın şairlik gücünü rüyasında pirin sunduğu “aşk badesini” içmekle ve “sevgilisinin hayalini” görmekle kazandığına inanılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Âşıklar, saz şairliğini usta âşıkların yanında öğrenir, sonra onlardan mahlâs alarak diyar diyar gezmeye, ellerinde saz şiirler söylemeye başlarlar ![]() Âşıklarımız genellikle bir usta âşığın yanında yetişirler ![]() ![]() ![]() Âşık, bilgi, duygu ve becerisini yaptığı atışmalarda gösterir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Âşık edebiyatının başlıca unsurlarından birisini hikâye anlatma oluşturur ![]() ![]() ![]() ![]() Tunguzların, “şaman”; Moğolların ve Boryatların “bo” veya “bugue”; Yakutların “oyun” (ouioun); Altay Türklerinin “kam”; Samoyetlerin “tadibei”; Finovaların “tietoejoe” (bakıcı); Kırgızların “baksı/bakşı”, Oğuzların “ozan” dedikleri ve Halk arasında büyük bir yer ve ehemmiyetleri olan bu temsilciler, toplumun yaşam biçimlerini düşünce ve duygularını, olaylara bakış açılarını şiirleriyle dile getirmişlerdir ![]() Aşıklık geleneği anadolu coğrafyasında bugün de canlı olarak yaşatılmaktadır ![]() Âşık tarzı türk şirinin nazım şekil ve türleri şunlardır: Şekiller: koşma, semai, varsağı, destan ![]() Türler: güzelleme, koçaklama, taşlama, ağıt ![]() Âşık edebiyatının önemli temsilcileri: 13 ![]() 16 ![]() 17 ![]() 19 ![]() ![]() ![]() ![]() 20 ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Edebiyat Tarihi Nedir |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Edebiyat Tarihi NedirGünümüz Halk edebiyatı Genel Özellikler türk Halk edebiyatı anadolu’da 13 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() anadolu’da “ozan”ın ve “kopuz”un yerini “âşık” ve “bağlama” almıştır ![]() Baştan beri anonim olarak süregelen Halk edebiyatı özellikle 15 ![]() ![]() ![]() ![]() Şehirde yaşayan eski Halk şairleri divan şiirinden de etkilenmiş, günümüz Halk şairleri ise konu ve tema bakımından şiiri daha da genişletmişleridir ![]() Şekil bakımından Halk şiirinde değişiklik görülmez; muhteva ise değişen zamanın ve diğer edebiyat dallarının tesiriyle çağdaşlaşmıştır ![]() ![]() Âşık Veysel, Ali İzzet Özkan, Talibî Coşkun, Erzurumlu yaşar Reyhanî, Şeref Taşlıova, Karslı Murat Çobanoğlu günümüz Halk şiirinin başlıca temsilcileridir ![]() Dinî-tasavvufî türk edebiyatı Dinî-tasavvufî türk edebiyatı İslâmiyet’in ve Tasavvufun etkisiyle ortaya çıkmıştır ![]() İslâmiyet’in kökleşip yayılmasında büyük etkisi olan tasavvuf, zamanla edebî eserlerde de işlenmiş, din ve tasavvuf, edebiyat aracılığıyla yayılmaya çalışılmıştır ![]() tasavvuf, fizik ötesi gerçekleri, insanı, insanlığı ve evreni kapsayan bir düşünce düzeni, bir din felsefesidir ![]() ![]() ![]() Tasavvufa göre her şeyin kaynağı Tanrı’dır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunlardan Hoca Ahmet Yesevî (Öl ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yunus Emre’yi bu kadar üne kavuşturan bir başka özellik de dinî-tasavvufî konuları ayrımsız bir insan sevgisiyle anlatmış olmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dinî-tasavvufî türk edebiyatına tekke edebiyatı da denir ![]() Dinî-tasavvufî türk edebiyatında asıl olan sanat yapmak değil, dinî-yazavvufî düşünceyi yaymaktır ![]() ![]() ![]() tekke şairlerinin çoğu tarikatlerde yetişmiş şeyh ve dervişlerdir ![]() ![]() ![]() tekke şiir, Halk şiirinden de divan şiirinden de nazım şekilleri almıştır ![]() Hem aruz hem hece vezni kullanılmıştır ![]() Dil sadedir, çünkü halka yöneliktir ![]() Önemli temsilcileri: 13 ![]() 14 ![]() 15 ![]() 16 ![]() C ![]() divan edebiyatı başlangıçta iki yabancı gelenek olan Arap-fars (özellikle fars) edebiyatları geleneğine dayanarak kurulmuş, zaman içinde taklidi aşan Osmanlı terkibi ve üslûbuna ulaşarak millî edebiyat hüviyetini kazanmıştır ![]() Klâsik türk edebiyatı gibi Batı tesirinde gelişen türk edebiyatı da zamanla kendi benliğini kazanmıştır ![]() ![]() İslâmîyet’in yerleşmesi sürecinde oluşmaya başlayan bir edebiyattır ![]() ![]() ![]() 13-19 ![]() ![]() Bu edebiyat, medrese kültürüyle yetişen aydın şairlerin Arap ve İran edebiyatını örnek alarak oluşturdukları klâsik bir edebiyattır ![]() ![]() Klâsik türk edebiyatı, eski türk edebiyatı, yüksek zümre edebiyatı diye de adlandırılır ![]() Aydın tabaka, yüksek zümre edebiyatı denmesinin sebebi bu edebiyatı yapanların ve ona ilgi gösterenlerin seçkin çevrelerden oluşu olarak gösterilir ![]() ![]() Klâsik edebiyatta nesirden çok nazım önemlidir ![]() ![]() ![]() Bu edebiyatta şekil ve muhteva bakımından belirli kalıplar vardır: güzellik anlayışı, mecazlar ![]() ![]() ![]() Tezkireler, şairlerin hayatlarını anlatan ve şiirlerinden örnekler veren eserler olarak bu edebiyatın tarihinin ve başarısının vesikalarıdır ![]() divan Şiirinin Başlıca Özellikleri divan şiirinin kökleri İslâm öncesi Arap şiirine dayanır ![]() Bu şiir tarzı İslâmiyet’ten sonra, bu dine giren çeşitli milletlerin katkısı ile önce Arapçada, daha sonra farsça ile Doğu ve Batı türkçelerinde, en sonra da Hint Müslümanlarının yazı dili olan Urducada gelişmiştir ![]() nazım birimi genel olarak “beyit”tir ![]() ![]() Ölçü aruz ölçüsüdür ![]() ![]() Tuyuğ ve şarkı hariç bütün nazım şekil ve türleri fars edebiyatı aracılığıyla Arap edebiyatından alınmıştır ![]() Kelime ve kelime grupları yönünden Arapça ve farsçadan oldukça çok etkilenmiştir ![]() ![]() redif ve kafiyeye önem verilmiştir ![]() ![]() Şiirlerin (kasideler ve mesneviler hariç) belli bir adı yoktur ![]() nazım şekil ve türleri kesin sınırlarla birbirinden ayrılmıştır ![]() Şiirlerde genellikle konu bütünlüğü olmadığı gibi bütün güzelliğine değil parça güzelliğine önem verilir ![]() sanat için sanat ön plândadır Anlam da söyleyiş de son derece önemlidir ![]() ![]() Konular genellikle gerçek hayattan uzaktır ![]() ![]() Duygu ve düşünceler, kalıplaşmış “mazmun”larla anlatılır ![]() ![]() ![]() divan şairlerinin müstakil dünya görüşleri ve felsefeleri yoktur ![]() divan şairleri fars edebiyatının üstatlarına yetişmeyi hedefleyip zamanla onları geçtikleri gibi birbirlerine de benzemeye çalışmışlardır ![]() Şairin kişiliğini ve büyüklüğünü, söyleyiş orijinalliği ve güzelliği sağlar divan şairi daima aşıktır ![]() ![]() ![]() En başarılı ve tanınmış divan şairleri Baki, Fuzuli, nedim ve Nefi'dir |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Edebiyat Tarihi Nedir |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Edebiyat Tarihi Nedirdivan Nesri divan edebiyatında nesre inşa, nesir yazana münşi, nesirlerin toplandığı eserlere münşeat denir ![]() ![]() divan nesri üç bölümde incelenir: Sade nesir Halk için yazılan sade anlatımlı nesirlerdir ![]() Bu nesirle halka yönelik Masal, efsane, öykü, destan, dinî ve tasavvufî konular anlatılır ![]() Aşıkpaşazade Tarihi, Mercimek Ahmet’in Kabusname’si, Kul Mesut’un Kelile ve Dimne çevirisi, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’si bu nesrin önemli örnekleridir ![]() Orta nesir Tarih ve bilim kitaplarında gördüğümüz nesirdir ![]() ![]() ![]() Süslü ve Sanatlı nesir Seciler (düz yazıda kafiye), söz ve anlam sanatları, bağlaçlarla uzayıp giden cümleler bu nesrin ayırıcı özelliğidir ![]() Dili, yabancı söz ve tamlamalarla yüklüdür ![]() sanatçı bu nesirle ustalığı göstermeye çalışır ![]() Süslü nesir, ahlâk ve felsefe konularını işler ve bazı mektuplarda görülür ![]() Sinan Paşa’nın Tazarruname’siyle Veysî ve Nergisî’nin nesirleri bu türün örnekleridir ![]() nesir Türleri: münşeat: Mektuplar ve düzyazı örnekleri ![]() Tarih: Tarihî olayları anlatan eserler ![]() ![]() ![]() ![]() Siyer: Peygamberimizin hayatı ve savaşları ![]() Tezkire: Çeşitli sınıftan meşhur insanların, özelikle şairlerin biyografileri ![]() ![]() ![]() ![]() Surname: Büyük düğün törenleri ![]() Gazavatname: Çeşitli kahramanların savaşları ![]() Seyahatname: Gezi yazıları Örn: Evliya Çelebi, Seyahatname (17 ![]() ![]() ![]() Hilye: Peygamberimizin iç ve dış özellikleri ![]() Yüzyıllara göre divan edebiyatı 13 ![]() Hoca Dehhanî İlk divan şairi olarak kabul edilir ![]() Din dışı konularda ve lirik şiirler yazmıştır ![]() ![]() Sultan Veled mevlevilik tarikatinin kurucusu ve Mevlânâ’nın oğludur ![]() Şeyyad Hamza lirik şiirleriyle tanınır ![]() 14 ![]() ![]() Ahmedî Din dışı ve şiirleri vardır ![]() divan şiirinin ilk başarılı şairi kabul edilir ![]() Eserleri: Cemşid ü Hurşid (mesnevî), İskendername (mesnevî), divan ![]() ![]() ![]() Nesimi tasavvufî ve lirik şiirleriyle, özellikle tuyuğlarıyla tanınır ![]() ![]() Azerî türkçesi ile yazmıştır ![]() Sonraki şairleri de etkilemiştir ![]() divanı vardır ![]() Âşık Paşa Garipname’si meşhurdur ![]() 15 ![]() ![]() Şeyhî Harname adlı mesnevisi ünlüdür ![]() ![]() ![]() Bir gazel şairidir ![]() Asıl mesleği hekimliktir ![]() Süleyman Çelebi Mevlid’i ünlüdür ![]() Necatî Bey Ahmet Paşa Ali Şir Nevaî Çağatay şairidir ![]() ![]() lirik şiirleri vardır ![]() Çok sayıda eser vermiş önemli bir şairdir ![]() ![]() edebiyatımızdaki ilk şairler tezkiresi olan (biyografi) Mecalisü’n-Nefais ona aittir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Edebiyat Tarihi Nedir |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Edebiyat Tarihi NedirHamse’si de ünlüdür ![]() Muhakemetül-lûgateyn adlı eseri ünlüdür ![]() ![]() ![]() 16 ![]() ![]() Bakî (1526-1600) divan şiirinin üstatlarındandır ![]() Kanunî döneminin ihtişamı onun şiirlerine de yansımıştır ![]() İyi bir medrese eğitimi almıştır ![]() Çeşitli medreselerde müderrislik yapmıştır ![]() ![]() Çok istediği şeyhülislâmlık mertebesine gelememiştir ![]() Rindane gazel şairidir ![]() ![]() Daha çok din dışı konuları işlemiştir ![]() ![]() Şiirlerinde tasavvufa da yer vermiştir ![]() Ahenkli bir dili vardır ![]() ![]() Söz Sanatlarını da başarıyla kullanmıştır ![]() Sultanuş-şuara unvanını kazanan şair, divan şiirini İran şiiri seviyesine yükseltenlerdendir ![]() divanının yanı sıra başka eserleri, nesirleri de vardır ![]() Kanunî Mersiyesi meşhurdur ![]() Fuzulî (1495-1556) divan edebiyatının en büyük şairi olarak kabul edilir ![]() O bir gazel şairidir ![]() Bağdatlıdır ![]() ![]() ![]() İyi bir eğitim görmüş, Arap ve fars dillerini öğrenmiştir ![]() Şiirlerini Âzerî türkçesi ile yazmıştır ![]() tasavvuf ve aşk şiirinin vazgeçilmez konularıdır ![]() Onun aşkı mecazî aşk değil hakikî aşktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Istırabın yanında rintlik de vardır şiirlerinde ![]() Fuzulî ilme çok önem verir ![]() ![]() Mesnevi dalında da Leylâ vü Mecnun’u meşhurdur ![]() ![]() ![]() Şikâyetname, onun hiciv türünde yazdığı bir mektuptur ![]() ![]() Eserleriyle sonraki divan ve bazı Halk şairlerine önderlik etmiştir ![]() türkçe ve farsça divanının yanında Leylâ vü Mecnun (Mesnevi), Hadikatüs-süeda, Beng ü Bade, Şikâyetname, Sakîname (Heft Cam), Tercüme-i Hadis-i Erbain, Rind ü Zahid, Sıhhat ü maraz, muamma Risalesi, Matlaul-itikad, adlı eserleri ve türkçe mektupları vardır ![]() Bağdatlı Ruhî Sosyal aksaklıkları işleyen Terkib-i Bend’i en önemli eseridir ![]() 17 ![]() ![]() Nef’î (1575-1633) Erzurum doğumludur ![]() İyi bir medrese eğitimi almıştır ![]() Şiirde sözün gücüne, yani şairaneliğe önem vermiştir ![]() ![]() Dili oldukça ağırdır ![]() ![]() ![]() divan edebiyatının en önemli Kaside şairidir ![]() ![]() Ölçü tanımayan bir şairdir ![]() ![]() En önemli eseri divanıdır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Edebiyat Tarihi Nedir |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Edebiyat Tarihi NedirNabî Hikemî şiirin öncüsüdür ![]() ![]() ![]() Hayrabat ve Hayriye mesnevileriyle divanı vardır ![]() 18 ![]() ![]() nedim (1680-1730) “Haddeden geçmiş nezaket yâl ü bal olmuş sana Mey süzülmüş şişeden ruhsar-ı al olmuş sana” Lâle devri şairidir ![]() Bir gazel şairidir ![]() ![]() Devrin zevkini ve eğlencesini şiirlerinde işlemiştir ![]() Şiirlerinde zevk, safa, çapkınlık (seviyeli), nükte, zarafet, aşk, şarap, tabiat, neşe ve musikî bir aradadır ![]() ![]() Şiirde divan edebiyatının katı kurallarının dışına çıkarak mahallileşme cereyanını başlatmıştır ![]() ![]() Dili yalın, açık, ahenkli ve akıcıdır ![]() Söz Sanatlarını da başarıyla kullanmıştır ![]() En önemli eseri divanıdır ![]() Şeyh Galip (1757-1799) divan edebiyatının son büyük üstadıdır ![]() Mevlevî şeyhlerindendir ![]() Dili süslü ve ağırdır ![]() Şiirlerinde musiki önemlidir ![]() Sebk-i Hindî tarzının temsilcisidir ![]() Başlıca eserleri divanı ve sembolik bir aşk hikâyesi olan Hüsn ü Aşk’ıdır ![]() Hüsn ü Aşk tasavvufî bir eserdir ![]() ![]() III ![]() ![]() -------------------------------------------------------------------------------- Çağdaş türk edebiyatı, Osmanlı Devleti’nin gerilemesinin hızlandığı, yapılan yeniliklerin başarıya ulaşamadığı, batıya yönelme gereğinin duyulduğu bir zamanda, yani 1839’da tanzimat Fermanı’nın ilân edilmesiyle başlayan medeniyet ve kültür değişikliği ve bu değişikliğin dayandığı Batılılaşma olgusunun belirlediği bir gelişim sürecinde değerlendirilebilir ![]() 19 ![]() ![]() türk edebiyatının yönü batı düşüncesinin temel alınması sonucu değişti ![]() ![]() ![]() 1 ![]() tanzimat Fermanı ile beraber edebiyatta da batıya yönelme başlar ![]() tanzimat dönemi edebiyatının kesin olmamakla birlikte başlangıç tarihi olarak 1860 gösterilebilir ![]() ![]() Bu dönemde batı edebiyatlarından birçok yeni tür ve şekiller alınmış; önceleri çevirme, sonraları taklit ve telif etmek suretinde bu türlerde eserler verilmiştir ![]() tanzimat edebiyatının temsilcilerinin amacı batı örneğine göre bir edebiyat yaratmak ve batı hayatını tanıtmak olduğu için, sanatçıların hepsi edebiyat türlerinin romandan şiire kadar en az bir kaçı ile örnekler yazmışlardır ![]() ![]() Bu dönemde yapılan yenilikler ve alınan türler şunlardır ![]() Gazete Bir yayın organı olarak 1831’de çıkmaya başlayan Takvim-i Vakayi, resmî bir gazete idi ![]() Daha sonra yarı resmî olarak 1840’ta İngiliz Churchill tarafından Ceride-i Havadis çıkarıldı ![]() İlk edebî ve özel gazete ise 1860 yılında Şinasî ve Âgâh Efendiler tarafından çıkarılan Tercüman-ı Ahvaldir ![]() Daha sonra Şinasî, 1862’de tasvir-i Efkâr’ı çıkarmaya başlar ![]() Bunların dışında muhbir (1866), Hürriyet (1867), basiret (1869), İbret (1871), Devir (1872), Bedir (1872) gazeteleri çıkar ![]() Hikâye ve roman türk edebiyatı romanla ilk defa 1859’da karşılaşır ![]() ![]() İlk yerli roman Şemsettin Sami’nin Taşşuk-ı Talât ve Fıtnat (1872)’ıdır ![]() İlk hikâye Ahmet Mithat Efendi’nin Letaif-i Rivayet’idir ![]() Tiyatro İlk Tiyatro Şinasi’nin Şair Evlenmesi adlı, iki perdelik, komedi türündeki eseridir ![]() ![]() Şiir tanzimat döneminde en önemli yenilik şiirde görülür ![]() Şekil olarak divan şiirine bağlı kalınmış, fakat konu bakımından hem eski terk edilmiş hem de oldukça yeni ve çeşitli konular işlenmiştir ![]() Aruz ölçüsünün yanında az da olsa hece kullanılmıştır ![]() gazel, Kaside, terkib-i bent gibi şekiller kullanılarak hak ![]() ![]() tanzimat yazar ve şairleri hem yaşadıkları dönem hem de -daha önemlisi- edebiyata bakış açıları ve işledikleri konular bakımından iki gruba ayrılır: |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Edebiyat Tarihi Nedir |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Edebiyat Tarihi Nedira ![]() 1860-1876 yılları arasında tanzimat edebiyatının birinci dönem temsilcileri Şinasi, ziya paşa, Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Şemsettin Sami ve Ahmet Vefik Paşa'dır ![]() Bu dönemde sanat toplum içindir görüşü benimsenmiştir ![]() Bu sebeple şiirde söyleyişe değil fikre önem verilmiştir ![]() Dilde sadeleşme fikri savunulmuş ama uygulanamamıştır ![]() Hece vezni ve Halk edebiyatı da savunulmuş ama sözde kalmıştır ![]() divan edebiyatına tümden karşı çıkılmış ve ağır bir dille eleştirilmiştir ![]() Fransız edebiyatı örnek alınarak romantizmden etkilenilmiştir ![]() roman, Tiyatro, makale gibi batıdan alınan türler ilk defa bu dönemde kullanılmıştır ![]() Noktalama işaretleri de ilk defa bu dönemde kullanılmıştır ![]() Kölelik ve cariyelik, romanlarda sıkça işlenmiştir ![]() Romanlar teknik bakımdan oldukça zayıftır ![]() ![]() edebiyatçılar edebiyatın yanında devlet işleriyle, siyasetle de bilfiil ilgilenmişlerdir ![]() Dönemin edebiyatçıları Şinasi (1826-1871) türk edebiyatında yeniliklerin öncüsüdür ![]() 1860’ta Tercüman-ı ahval’i (ilk özel gazete), 1862’de tasvir-i Efkâr’ı çıkardı ![]() İlk makaleyi (Tercüman-ı ahval mukaddimesi), ilk piyesi (Şair Evlenmesi) o yazdı ![]() Noktalama işaretlerini de ilk defa o kullandı ![]() La Fontaine’den fabllar tercüme etti ![]() Lamartin’den de manzum çevirileri vardır ![]() ![]() Nesirlerinde dili sade; şiirlerine ise ağırdır ![]() tanzimat Fermanı’nı ilân eden Mustafa Reşit Paşa için yazdığı iki kasidesi ünlüdür ![]() ![]() O, başarılı bir şair ve yazar olmamasına rağmen batı edebiyatından alınan yeni türlerle edebiyatımızın batılılaşmasında en çok onun emeği vardır ![]() Eserleri: Şair Evlenmesi (piyes; edebiyatımızdaki ilk Tiyatro eseri), müntehabat-ı Eşar (Şiir), divan-ı Şinasi (Şiir), Durub-ı Emsal-i Osmaniye (ilk ata sözleri kitabı), Tercüme-i Manzume (çeviri şiirler) ziya paşa (1829-1880) Doğu kültürüyle yetişmiş, sonradan batı edebiyatına yönelmiştir ![]() Fikren yenilikçi olmasına rağmen eserlerinde eskiyi, divan şiiri geleneğini devam ettirmiş, gazel ve kasideler yazmıştır ![]() En meşhur terkib-i bent ve terci-i bent şairimizdir ![]() Harabat adlı bir divan şiiri antolojisi vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eserleri: Harabat: divan Şiiri antolojisi ![]() Külliyat-ı ziya paşa/Eş’ar-ı Ziya: divan şiiri tarzındaki şiirleri (gazel, Kaside ve şarkılar) Terkib-i Bent, Terci-i Bent: Bugün dahi dillerden düşmeyen beyitleri vardır ![]() Zafername: hiciv türünde bir kasidedir ![]() ![]() Rüya: Mensur ![]() Defter-i Âmal: Hatıraları ![]() Namık Kemal (1840-1888) tanzimat edebiyatının en hareketli ve heyecanlı ismidir ![]() Vatan şairi olarak tanınır ![]() ![]() Edebiyatta hürriyet kavramını ilk kullanan şairdir ![]() ![]() ![]() Namık Kemal de eski kültürle yetişmiş, divan şiiri eğitimi almış, gazeller, kasideler yazmıştır ![]() Fakat o da sonradan divan edebiyatını eleştirmiştir ![]() ![]() Şinasi’nin kurduğu tasvir-i Efkâr’ı, Şinasi paris’e kaçınca Namık Kemal çıkarmaya başladı ![]() ![]() ![]() Eserlerinde romantizmin etkisi görülür ![]() Tiyatroyu faydalı bir eğlence olarak görmüştür ![]() Eserleri: İntibah: İlk edebî roman ![]() Cezmi: İlk Tarihî roman ![]() Tahrib-i Harabat, Takip: İlk edebî Eleştiri ![]() ![]() Renan Müdafaanamesi: İlk Eleştiri ![]() Vatan Yahut Silistre: oyun Celâlettin Harzemşah: oyun ![]() Gülnihal: oyun ![]() ![]() Âkif Bey: oyun Zavallı Çocuk: oyun Kara Belâ: oyun Osmanlı Tarihi, Kanije Muhasarası, İslâm Tarihi: Tarih Ahmet Mithat Efendi (1844-1912) edebiyat, Tarih, coğrafya, ziraat, iktisat alanlarında eserler vermiştir ![]() edebiyat yapmak için değil, okuma zevki aşılamak ve Halkı eğitmek gayesiyle yazmıştır ![]() En velût yazarımız odur ![]() ![]() Asıl ilgi alanları, gazetecilik, romancılık ve hikâyeciliktir ![]() Otuz altısı roman olmak üzere iki yüze yakın eseri vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Dili sadedir, çünkü eser vermekteki amacı Halkı eğitmektir ![]() ![]() Eserleri: Romanları: Hasan Mellâh, Hüseyin Fellâh, Felâtun Bey’le Rakım Efendi, paris’te Bir türk, Yeniçeriler ![]() ![]() ![]() Çıkardığı gazeteler: Bedir, Devir, Tercüman-ı hakikat Hikâyeleri: Letaif-i Rivayet Şemsettin Sami (1850-1904) Dil alanındaki eserleri ile tanınır ![]() Kamus-ı türkî adlı sözlüğü edebiyat ve dil alanında en önemli eserlerdendir ![]() Kamus-ı Arabî ve Kamus-ı Fransevî: Diğer sözcükleri Kamusul-a’lâm: Ansiklopedik sözlük sefiller: Hugo’dan çeviri ![]() Robenson Cruose: çeviri roman Ahmet Vefik Paşa (1823-1891) Milliyetçilik ve türkçülük akımının en önemli isimlerindendir ![]() Tiyatro uyarlamaları ve çevirileri vardır ![]() Bursa’da bir Tiyatro yaptırmış, burada tercüme ettiği eserleri sahnelettirmiş, Halkı tiyatroya gitme konusunda yönlendirmiştir ![]() moliere’in hemen hemen bütün eserlerini çevirmiştir ![]() Tarih ve dil alanında da eserleri vardır ![]() ![]() lehçe-i Osmanî: sözlük Atalar Sözü: ata sözleri mecmuası hikmet-i Tarih ve fezleke-i Tarih-i Osmanî adlı, tarihle ilgili eserleri de vardır ![]() b ![]() 1876-1896 yılları arasında ikinci dönemin tanınmış temsilcileri Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Sami Paşazade Sezai ve Nabizade nazım'dır ![]() İkinci dönem edebiyatçıların sanat anlayışları birincilerden farklıdır ![]() ![]() ![]() Bu dönemde batı edebiyatı örnekleri daha başarılı bir şekilde ortaya konmuştur ![]() Dönemin sanatçıları devlet işleriyle, siyasetle, toplum meseleleriyle değil sadece sanatla ilgilenmişlerdir ![]() ![]() Bu yüzden dilleri daha ağırdır ![]() Dönemin romanlarında realizmin, şiirinde ise romantizmin etkisi vardır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Edebiyat Tarihi Nedir |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Edebiyat Tarihi NedirDönemin edebiyatçıları Recaizade Mahmut Ekrem (1847-1914) Şiir, roman, hikâye, Tiyatro, Eleştiri, edebî bilgiler türlerinde eserler vermiştir ![]() Şiirlerinde hüznü ve elemi işlemiştir ![]() ![]() ![]() Edebiyatta yenileşmeden yanadır ![]() ![]() Eserleri Nağme-i Seher: Şiir Yadigâr-ı Şebab: Şiir pejmürde: Şiir Zemzeme: Şiir ![]() ![]() ![]() Muhsin Bey: Hikâye Şemsa: Hikâye Araba Sevdası: roman ![]() ![]() Çok Bilen Çık Yanılır: komedi Afife anjelik: Tiyatro vuslat: Tiyatro Atala: Tiyatro Talim-i edebiyat: Edebî bilgiler içerir ![]() Samipaşazade Sezai (1860-1936) Batılı tarzda hikâyeleri ve bir romanı vardır ![]() sergüzeşt adlı romanı realizme doğru atılmış bir adımdır ![]() Küçük Şeyler adlı hikâye kitabı Fransız realistlerinin sanat anlayışlarına uygundur ![]() Rumuzul-edeb, bazı makale, hikâye ve sohbetlerini içerir ![]() Romantik özellikler taşıyan şiirler de yazmıştır ![]() Şiir isimli bir de piyesi vardır ![]() “İclâl”de, yeğeni İclâl’in ölümü üzerine yazdığı Mersiye, bazı nesirleri ve hatıraları vardır ![]() Abdülhak Hâmit Tarhan (1852-1937) Edebiyatta batılılaşmanın asıl ihtilâlcisidir ![]() Şair-i Azam olarak bilinir ![]() Kurallara uymayan, batı şiirinde gördüğü her yeniliği türk şiirine uygulayan, divan şiirini bitiren o olmuştur ![]() Doğu ve batı şiirini işlendikleri yerlere giderek öğrenmiştir ![]() sanatında romantik etkiler vardır ![]() Zengin bir lirizm bulunan şiirlerinde vezne, kafiyeye, söze, dile pek önem vermemiştir ![]() ![]() Şiirlerinde ve tiyatrolarında Tarihî konular önemli bir yer tutar ![]() ![]() Şiirleri: Sahra, Belde, Makber, Ölü, Bunlar O’dur, Hacle, Bâlâdan Bir Ses, Garam ![]() ![]() ![]() Yirmiye yakın tiyatrosu vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İlk Tiyatro eseri Macera-yı Aşk’tır ![]() ![]() Nabizade nazım (1862-1893) Romanlarıyla ve hikâyeleriyle realizmin ve natüralizmin temsilcisidir ![]() Karabibik, edebiyatımızda anadolu konulu ilk hikâyedir ![]() ![]() ![]() Zehra, ilk psikolojik roman örneğidir ![]() ![]() Diğer hikâyeleri: Yadigârlarım, Bir Hatıra, Sevda, Haspa Muallim Naci (1850-1893) Eski şiirin savunucusu ve temsilcisidir ![]() ![]() ![]() ![]() Batılı şiiri benimsememesine rağmen bu alanda başarılı şiirler yazmıştır ![]() Şiir kitapları: Ateşpare, Şerare, Füruzan, Sünbüle Edebî eseri: Istılahat-ı Edebiye Sözlüğü: Lûgat-ı Naci --->: Türk Edebiyat Tarihi Nedir frmacil sayfa 2iki --->: Türk Edebiyat Tarihi Nedir |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Edebiyat Tarihi Nedir |
![]() |
![]() |
#12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Edebiyat Tarihi Nedir2 ![]() Servet-i Fünun, daha önce Ahmet İhsan tarafından çıkarılan bir fen dergisidir ![]() ![]() tanzimat’la birlikte başlayan edebiyatı Avrupa ruhu ve tekniği içinde yenileştirme hareketi, 1896-1901 yılları arasında, Servet-i Fünun dergisi etrafında, Recaizade önderliğinde toplanan yeni nesille ikinci bir hamle yapmıştır ![]() Bu nesli Ali Ekrem, Cenap Şahabettin, Süleyman Nazif, Mehmet Rauf, Tevfik Fikret, Hüseyin Cahit, Ahmet hikmet, Faik Ali, Celâl Sahir, Hüseyin Suat oluşturur ![]() ![]() Dönem, 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Servet-i Fünuncu ve edebiyat-ı Cedideciler denilen grup, Fransız edebiyatının özelliklerini büyük ölçüde türk edebiyatına adapte etmeye çalışmışlardır ![]() ![]() tanzimat döneminde başlayan ve benimsenen, dildeki yabancı unsurları ayıklayarak sade türkçe'ye geçiş hareketi bu devirde durmuş, Arapça ve farsça kelimelere yeniden itibar edilmeye başlanmıştır ![]() tanzimatçıların birinci dönem sanatçıları, sanat toplum içindir prensibini benimserken, Servet-i Fünuncular ise tanzimat’ın ikinci dönemindeki gibi sanat sanat içindir prensibi ile hareket etmişlerdir ![]() Topluluğun üslûbu süslü ve sanatlı; ruh ve ifade tarzı ise Avrupai'dir ![]() Şiirde aruz vezni kullanılmakla birlikte, nazım şekillerinde ve konularda büyük yenilikler yapılmıştır ![]() ![]() ![]() Fransız şiirinden alınan sone ve terza-rima gibi şekiller ve serbest Müstezat çokça kullanılmıştır ![]() Kafiyede kulak kafiyesi benimsenmiştir ![]() Romanda ve hikâyede batılı anlamda başarılı örnekler verilmiştir ![]() Romanda tahlile ve teferruata yer verilmiş, modern kısa hikayenin ilk örnekleri bu dönemde şekillenmiştir ![]() roman ve hikâyede olaylar ve kişiler tamamen İstanbul'a, seçkin tabakaya aittir ![]() Romanda realizmden, şiirde parnasizm ve sembolizmden etkilenmişlerdir ![]() Bu dönemde gazetenin yerini dergiler almıştır: Servet-i Fünun, Malûmat, Mektep, Mütalâa, Hazine-i Fünun, Resimli Gazete ![]() ![]() ![]() Şiir, roman, hikâye, Tiyatro, tenkit ve hatırat türlerinde başarılı eserler veren Servet-i Fünun temsilcilerinin en tanınmışları, Şiirde Tevfik Fikret, Cenap Şehabettin, Süleyman Nazif; roman ve hikâyede Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet hikmet Müftüoğlu'dur ![]() Servet-i Fünun edebiyatına katılmayarak gene batılı anlayışla eserler verenler arasında Ahmet Rasim hatırat türü ile, Hüseyin Rahmi Gürpınar İstanbul'u anlatan romanları ile yeni türk edebiyatını desteklemişlerdir ![]() Servet-i Fünun dergisinin 1901’de kapatılmasıyla topluluk da dağılır ![]() Dönemin sanatçıları Tevfik Fikret (1867-1915) Recaizade ve Hamit’in tesiriyle batılı şiire yönelmiştir ![]() Servet-i Fünun’un şiirdeki en önemli temsilcisidir ![]() İlk şiirlerinde ferdî konuları (aşk, acıma, hayal kırıklığı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sanatının bu ikinci döneminde dinlere de cephe alır, kutsal olan her şeye karşı çıkar, hatta İstanbul'a dahi küfreder (Sis) ![]() Fikret, aruzu türkçeye başarıyla uygulamıştır ![]() ![]() İlk dönemde dili oldukça ağırdır ![]() Şiiri düz yazıya yaklaştırmıştır ![]() ![]() ![]() “Şermin”, onun çocuklar için ve heceyle yazdığı şiirlerden oluşan bir eseridir ![]() Eserleri: Rübab-ı Şikeste, Halûk’un Defteri, Rübabın Cevabı, Tarih-i Kadim, Doksanbeşe Doğru Cenap Şahabettin (1870-1934) Servet-i Fünun’un Tevfik Fikret’ten sonra en önemli şairidir ![]() Asıl mesleği doktorluktur ![]() ![]() Şiirde kelimeleri müzikal değerlere göre seçerek kullanır ![]() Dili oldukça ağırdır ![]() ![]() ![]() Serbest müstezadı çok kullanmıştır ![]() Aynı şiirde birden fazla aruz kalıbı kullanmıştır ![]() Aşk ve tabiat değişmez konularıdır ![]() sanatı, sanat, hatta güzellik için yapmıştır ![]() Bolca semboller kullanmış, tabiatla iç dünyanın kompozisyonunu çizmiştir ![]() Düz yazıları da vardır: Hac Yolunda, onun Gezi yazısıdır ![]() Suriye Mektupları ve Avrupa Mektupları da gezi türündedir ![]() Diğer nesirleri: Evrak-ı Eyyam, Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh, Tiryaki Sözleri (kendi vecizeleri) Tiyatro eserleri: yalan (dram), Körebe (komedi) Halit Ziya Uşaklıgil (1867-1945) Servet-i Fünun’un roman ve hikâyede en ünlü edebiyatçısıdır ![]() Süslü, sanatlı ve ağır bir dili ve üslûbu vardır ![]() Batılı anlamdaki ilk romanları yazmıştır ![]() Realizmden etkilenmiştir ![]() Romanlarında aydın kişileri anlatır ![]() ![]() ![]() Hikâyelerinde anadolu hayatına ve köy ve kasaba yaşayışına, romanlarında yalnız stanbul'a yer verir ![]() Anı ve mensur şiir türünde eserleri de vardır ![]() Romanları: Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu, Kırık Hayatlar, bir Ölünün Defteri, Ferdi ve Şürekası, Sefile ![]() ![]() ![]() Hikâyeleri: İzmir Hikâyeleri, hikâye-i Sevda, Kadın Pençesi, Onu Beklerken, Aşka Dair ![]() ![]() ![]() Hatıraları: Saray ve Ötesi, Kırk Yıl, Bir Acı Hikâye Mehmet Rauf (1875-1931) Servet-i Fünun romanının ikinci önemli ismidir ![]() roman, hikâye ve Tiyatro türünde eserleri vardır ![]() Romantik duyguları, hayalleri ve aşkları işlemiştir ![]() ![]() ![]() Romanlarında psikolojik tahlillere önem vermiştir ![]() Dili sadedir ![]() En önemli eseri Eylül’dür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Romanları: Eylül, Ferda-yı Garam, Genç Kız Kalbi, Define, Son Yıldız, Kan Damlası ![]() Hikâyeleri: Son Emel, Bir aşkın Tarihi, Üç Hikâye, Hanımlar Arasında, Menekşe ![]() “Siyah İnciler” ise mensur şiirlerinden oluşur ![]() Dönemin Bağımsız İsimleri Hüseyin Rahmi Gürpınar (1864-1944) roman ve hikâye türünde eserleri vardır ![]() Natüralizmin temsilcisidir ![]() Sade bir dil kullanmıştır ![]() Tipleri yetiştikleri çevreye göre konuşturur ![]() ![]() ![]() İstanbul'un iç mahallelerinin günlük hayatını hikâye ve karikatürize der ![]() Gözleme ve tasvire önem verir Romanlarında sosyal tenkide de yer verir ![]() Şık ve Şıpsevdi adlı romanlarında batı hayranlığını konu edinir Romanları teknik olarak zayıftır ![]() Eserleri: Şık, İffet, Tesadüf, Şıpsevdi, Mürebbiye, Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç, Gulyabani, Cadı, kesik Baş, Kadınlar Vaizi, Tünelden İlk Çıkış |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Edebiyat Tarihi Nedir |
![]() |
![]() |
#13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Edebiyat Tarihi NedirAhmet Rasim (1864-1932) Ahmet Mithat tarzını devam ettirmiştir ![]() Pek çok konuda ve türde eserleri vardır ![]() Bütün hayatını gazeteciliğe adamıştır ![]() makale ve fıkra yazmış; çeviriler yapmıştır ![]() türkçesi yerli ve temizdir ![]() Hayatın komik ve ibret verici yanlarıyla ilgilenmiştir ![]() roman ve hikâyelerinde İstanbul'a, özellikle Beyoğlu’na ait konular işlemiştir ![]() ![]() günlük hayattan renkli ve fotoğraf zevkiyle kesitler sunmuştur ![]() 130’dan fazla eseri vardır ![]() roman ve hikâyeleri: İlk Sevgi, Güzel Eleni, Endişe-i Hayat, İki günahsız Sevda, İnceleme, makale, fıkra, hatıra: Gülüp Ağladıklarım, muharrir Bu Ya, Şair-muharrir-Edip, Şehir Mektupları Aynı zamanda 65’e yakın şarkısı olan bir bestekârdır ![]() 3 ![]() 1901’de, Servet-i Fünun mecmuası etrafında, kendilerine Fecr-i Âtî adını veren yeni bir nesil toplanmıştır ![]() Servet-i Fünun topluluğu dağıldıktan sonra 1909 yılında Yakup Kadri, Ahmet Haşim, Refik Halit, Fuat Köprülü, Ali Canip, Şehabettin Süleyman, Celâl Sahir, Tahsin Nihat, Emin Bülent gibi isimler bir araya gelerek yeni bir topluluk oluştururlar ![]() topluluk, sanat hayatına bir bildiriyle başlar ![]() sanatın saygıdeğer ve şahsi olduğu anlayışını benimserler ![]() Onlar Servet-i Fünun’u batılı edebiyatı tam olarak oluşturamamakla suçlarlar ![]() Fransız edebiyatını örnek alırlar ![]() Dilleri süslü, sanatlı, ağdalı ve ağırdır ![]() Aşk, ve tabiatı konu olarak işlemişlerdir ![]() ![]() ![]() Kısa ömürlü olan bu topluluk, Servet-i Fünunculardan daha sade bir dil kullanmış sembolizm, empresyonizm ve romantizm gibi akımları eserlerine uygulamışlar, Avrupaî edebiyat ile Milli edebiyat arasında bağ oluşturmuşlardır ![]() Aruzla şiir yazan Fecr-i Âtî şairlerinin en tanınmış ve en orijinali Ahmet Haşim'dir ![]() Şiire herhangi bir yenilik getirmemişler, Servet-i Fünun’un devamı olmaktan öteye gidememişlerdir ![]() sanat anlayışlarında birlik ve bütünlük olmadığı için 1912’de dağılmışlar, ferdî olarak değişik alanlarda eserler vermişlerdir ![]() Dönemin sanatçıları Ahmet Haşim (1884-1933) Fecr-i Âtî şiirinin en önemli ismidir ![]() sanat için sanat yapmıştır ![]() Sembolizmin en önemli temsilcisidir ![]() İşlediği başlıca temalar tabiat ve aşktır ![]() Şiirlerinde hayalle birlikte musikiye önem vermiştir ![]() lirik bir şairdir ![]() Tamamen aruzu kullanmıştır ![]() ![]() ![]() Ona göre şiir anlaşılmak için yazılmaz, şiirde anlam aranmaz; şair bir hakikat habercisi, şiir dili de bir açıklama vasıtası değildir ![]() ![]() Şirin dili musiki ile söz arsında ve sözden ziyade musikiye yakındır ![]() ![]() Haşim’e göre şiirin kaynağı şuuraltıdır ![]() ![]() ![]() Şiirlerindeki tabiatla ilgili kavramlar, akşam, gurup, şafak, gece, mehtap, yıldızlar, göller, ormanlardır ![]() Şairin şahsında var olan içe dönüklük, şiirlerinde realiteden kaçış olarak ortaya çıkar ![]() Şiirlerini Piyaleb ve Göl Saatleri adlı eserlerinde toplamıştır ![]() Nesirleri: Gurabahane-i Laklakan, Bize Göre, Frankfurt Seyahatnamesi ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Edebiyat Tarihi Nedir |
![]() |
![]() |
#14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Edebiyat Tarihi Nedirbölüm 2) Refik Halit Karay (1888-1965) Fecr-i Âtî’den sonra Millî edebiyat hareketine katılmıştır ![]() ![]() Edebî hayatı köşe yazarlığı ile başlamıştır ![]() ![]() İlk yazılarında günlük hayatı ele almış, sosyal hayattaki çarpıklıkları, zekî ve nükteli bir üslûpla dile getirmiştir ![]() ![]() Sade ve temiz bir dille yazdığı Memleket Hikâyeleri’nde anadolu insanının hayatını bütün canlılığı ile yansıtmıştır ![]() ![]() Eserlerinde kişilerin ruh tahlillerine fazla değinmez ![]() İnsanların dürüst olmayan, kurnazlık ve menfaatçilikle ilgili yönlerini ortaya kor ![]() ![]() ![]() ![]() Konuşma dilinin bütün canlılığını ve tabiiliğini ortaya kor ![]() Romanları: İstanbul'un İç Yüzü, Çete, sürgün, nilgün, Bugünün Saraylısı, Kadınlar Tekkesi, Anahtar Hikâyeleri: Memlekete Hikâyeleri, Gurbet Hikâyeleri (Hatay’da sürgünde yazdığı eseridir) ![]() hiciv ve mizah Yazıları: Kirpinin Dedikleri, Deli, Sakın Aldanma İnanma Kanma, Tanıdıklarım ![]() 4 ![]() Modern türk edebiyatını yaratma amacıyla kurulan tanzimat, Servet-i Fünun ve Fecr-i Âtî toplulukları büyük hamleler yapmakla beraber ruhta büyük ölçüde Fransız sanatına bağlı, dil ve üslûpta Osmanlıcayı sürdüren, millî kimlik ve kişiliğe ulaşamamış bir edebiyat vücuda getirmişlerdir ![]() Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılışı sırasında, türk aydınlarının büyük bir bölümü, ümmete bağlı Osmanlıcılığın terk edilerek milliyetçiliğin benimsenmesinin, memleketin geleceği için gerekli olduğuna inanıyorlardı ![]() ![]() türk dili, türk vezni, türk zevki ve kültürü ile millî konuları, millî ülküleri işleyen türk edebiyatı ihtiyacı ve özlemi sonucunda 1911-1923 yılları arasında Millî edebiyat akımı var olmuştur ![]() türk milletine mensup olma şuuru, Tarih içinde devamlılık düşüncesi, olduğu gibi kalarak batılılaşma inancı, 1911-1923 yılları arasındaki akımın temelleridir ![]() ![]() Cumhuriyet’in kuruluşunu hazırlayan Milliyetçilik ideolojisi içinde doğan Milli edebiyat akımı Cumhuriyet’in ilk yıllarında en olgun eserlerini verdi ![]() ![]() ![]() Halka ulaşabilmek ve onunla bütünleşebilmek için onun dilini kullanmak gerektiğine inanan bu nesil yazarları, eserlerinde konuşma dilini kullandılar ![]() ![]() 1911 yılında Selânik’te çıkarılmaya başlanan Genç Kalemler dergisinde başladı bu çalışmalar ![]() Bir kısmı daha sonra Cumhuriyet dönemi yazar ve şairleri arasında da yer alan bu edebiyatın temsilcilerinin en önemlileri, Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin (öncü), Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip (öncü), Yusuf Ziya Ortaç, Faruk Nafiz Çamlıbel, Enis Behiç Koryürek, Kemalettin Kamu, Aka Gündüz, Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri, Halide Edik Adıvar, Hamdullah Suphi, Ahmet hikmet Müftüoğlu, Necip Fazıl Kısakürek, Fuat Köprülü, Halide nusret Zorlutuna, Şükûfe nihal, Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar'dır ![]() Milli edebiyat akımının özellikleri, Cumhuriyet’in ilk on yılının da bir özeti olmaktadır ![]() Dilde yalınlık (en mühim prensip), türkçe karşılığı olan Arapça ve farsça kelimelerin atılması ![]() ![]() ** Halk edebiyatı şiir biçimlerinden yararlanma ** Hece ölçüsü, ** Konu seçiminde yerlilik ![]() ** Konularını hayattan, ülke şartlarından seçme ![]() ** Millî kaynaklara yönelme ![]() İslâmcı, Osmanlıcı, gelenekçi görüşlere sahip yazarlardan bireysel eğilimli yazarlara kadar tüm edebiyatçılara açık bir bütünlük mevcuttur ![]() ![]() ![]() Başlangıçta Fecr-i Âtî roman ve hikâyecisi olan Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Refik Halit Karay, gerçek kişiliklerini Millî edebiyat akımı içerisinde göstermişlerdir ![]() Fecr-i Âtî topluluğu dışında kalan, İstiklâl Marşı şairi Mehmet Âkif Ersoy ve Yahya Kemal Beyatlı, kendi şiir anlayışlarına göre eserler veren ve daha sonra Millî edebiyat akımına katılan şairlerdir ![]() Gerek Mehmet Âkif Ersoy gerekse Yahya Kemal Beyatlı, şiir dili ile konuşma dili arasındaki uzlaşmayı sağlamışlar, türk diline zor uyan aruzun engellerini ortadan kaldırıp, yaşayan türkçe ile başarılı şiirler yazmışlardır |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Edebiyat Tarihi Nedir |
![]() |
![]() |
#15 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Edebiyat Tarihi NedirDönemin sanatçıları Ömer Seyfettin (1884-1920) Son devir türk hikâyeciliğinin en önemli isimlerindendir Yeni Lisan hareketinin savunucularındandır ![]() Amacı millî şuuru kuvvetlendirmek, toplum hayatındaki aksak yönleri ortaya çıkarmaktır ![]() Konularını gerçek hayattan alır ![]() ![]() ![]() ![]() Kahramanlık, hikâyelerinin önemli konularındandır ![]() Bazı eserlerinde sosyal hayattaki gülünç özellikleri karikatürize eder ![]() Türklerin Balkanlar’da uğradıkları zulümleri de konu edinmiştir ![]() Dili oldukça sadedir ve yalındır ![]() Kurguları oldukça başarılıdır ![]() Hikâyeleri: Eshab-ı Kehf’imiz, harem, Efruz Bey, Yalnız Efe, Yüksek Ökçeler, Gizli mabet, Beyaz Lâle, Bomba, Bahar ve Kelebekler, Ziya Gökalp (1876-1924) türkçülük cereyanını bir sisteme bağlayan fikir adamı ve bu sistemi eserlerinde işleyen bir sanatçıdır ![]() ![]() ![]() ![]() edebiyatı, bu fikirlerini yaymak için bir araç olarak kullanmıştır ![]() ![]() Şiir ve nesir alanında eserleri vardır ![]() destan, Masal ve makaleler de yazmıştır ![]() Dile önem vermiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Ona göre millî vezin hece veznidir ![]() Şiirleri: Kızıl Elma, Altın Işık, Yeni Hayat Fikrî Eserleri: türk Medeniyeti Tarihi, türk Töresi, türkçülüğün Esasları, Türkleşmek-Muasırlaşmak-İslâmlaşmak, Malta Mektupları ![]() Ali Canip Yönten (1887-1967) Daha önce Fecr-i Âtî’de yer alan sanatçı, daha sonra millî edebiyat akımının öncülüğünü yapmış, Ömer Seyfettin’le birlikte çıkardıkları Genç Kalemler dergisinde baş yazarlık yapmıştır ![]() Yeni Lisan hareketinin savunucularındandır ![]() Şiirlerinin hece vezniyle ve sade bir dille yazmıştır ![]() Şiirlerinin bir kısmını Geçtiğim Yol adı altında yayımlamıştır ![]() Sonraları şiiri bırakıp edebiyat incelemeleri yapmıştır ![]() Fuat Köprülü (1890-1966) edebiyat tarihi ve Tarih araştırmacısıdır ![]() türk edebiyatını dönemlere ayıran, bilimsel yöntemlerle inceleyen ilk araştırmacıdır ![]() Eserleri: türk edebiyatında İlk Mutasavvıflar, türk edebiyatı Tarihi, türk Saz Şairleri, türk Dili ve edebiyatı Hakkında Araştırmalar ![]() Mehmet Emin Yurdakul (1869-1944) Halkçılık-nedir+Halkçılık-ne-demek'>Halkçılık ve Milliyetçilik düşüncesini şiirlerinde işlemiştir ![]() ![]() Şiirleri sosyal faydaya yöneliktir ve didaktiktir ![]() ![]() Hece veznini ve batı edebiyatı nazım şekillerini kullanmıştır ![]() Dilinin tamamen sade olduğu söylenemez ![]() Şiirleri: türk Sazı, Ey türk Uyan, Tan Sesleri, Ordunun destanı, Turana Doğru ![]() Reşat Nuri Güntekin (1889-1956) Millî edebiyat akımından etkilenen sanatçılardandır ![]() Şöhretini Çalıkuşu romanıyla kazanmıştır ![]() Birçok eserinde anadolu’yu, anadolu hayatını ve insanını, batıl inançları, yanlış batılılaşmayı, insanımızın bilime ve eğitime ihtiyacını işlemiştir ![]() mizah öğesine de yer vermiştir ![]() Romanlarında güçlü gözlemciliğine dayanan bir realizm ve canlı bir üslûp vardır ![]() ![]() Eserlerinde konuşma dili hâkimdir roman, hikâye, Tiyatro ve gezi yazısı türünde eserleri vardır ![]() Romanları: Çalıkuşu, Gizli El, Dudaktan Kalbe, Acımak, Eski Hastalık, Akşam Güneşi, Yaprak Dökümü , Damga, Miskinler Tekkesi Hikâyeleri: Eski Ahbap, Tanrı Misafiri, Sönmüş Yıldızlar, Boyunduruk Gezi Yazıları: anadolu Notları Tiyatroları: Yaprak Dökümü, Eski Rüya, Hançer, Balıkesir Muhasebecisi, Eski Borç, Gözdağı 5 ![]() Yakup Kadri Karaosmanoğlu (1899-1974) Fecr-i Âtî’de iken ferdiyetçi sanat anlayışını benimseyen sanatçı, daha sonra millî edebiyat cereyanına katıldı ![]() İlk eserlerinde mistik bir hava vardır ![]() 1916’dan sonra ülke gerçeklerini ve millî duyguları işleyen hikâyeler yazmıştır ![]() roman, hikâye, deneme, mensur şiir, makale ve anı türünde eserleri vardır ![]() Romanlarında türk Halkının yaşayışı ve problemleri başlıca konudur ![]() tanzimat’tan Cumhuriyet’e kadar olan dönemde türk Halkının yaşadığı gelişme ve değişmeleri işlemiştir ![]() Aydınlarla Halk arasındaki zıtlıkları da konu edinmiştir ![]() Eserlerinde sağlam bir gözlemcilik ve ona dayanan bir realizm vardır ![]() Eserleri teknik bakımdan sağlamdır ![]() ![]() ![]() Hikâyeleri: Bir Serencam, Rahmet, Millî Savaş Hikâyeleri Romanları: Kiralık Konak, Nur Baba, hüküm Gecesi, Sodom ve Gomore, yaban, Ankara, Bir sürgün, panorama ![]() ![]() ![]() Diğer eserleri: Erenlerin Bağından, Zorakî Diplomat, Anamın Kitabı, vatan Yolunda ![]() ![]() ![]() Halide Edip Adıvar (1884-1964) Romancı ve hikâyeci ![]() Ünlü, Sultanahmet mitingi ile Halkı coşturmuş ve bizzat millî mücadelenin içinde yer almıştır ![]() Romanlarındaki belli başlı konular, Kurtuluş Savaşı, çocukluk hatıraları ve aşktır ![]() Kahramanlarını daha çok kadınlar arasından seçen sanatçı, karakter bulmakta başarılıdır ![]() ![]() gözlem, tasvir ve tahlillerde başarılıdır ![]() Sosyal çevreye önem verir ![]() Dili kullanmada başarılı değildir ![]() ![]() Eserleri: Handan, Son Eseri, Ateşten Gömlek, Vurun kahpeye, Zeyno’nun Oğlu, Sinekli Bakkal, Tatarcık, Mor Salkımlı Ev, dağa Çıkan Kurt, Harap Mabetler |
![]() |
![]() |
|