Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı Minyatür Sanatı
Sultan 1 Selim ve Kanuni Sultan Süleyman Dönemi
Türk minyatür sanatının yükseliş dönemi olarak nitelendirebileceğimiz bu yıllarda Saray atölyelerindeki sanatçı sayısı imparatorluk sınırlarının gelişmesiyle orantılı olarak artmıştır Yavuz Sultan Selim’in (1512 - 1520) Doğu’da kazandığı zaferler sonucunda Tebriz ve Mısır’dan bazı sanatçıları ve pek çok resimli elyazmasını saraya gönderdiği biliniyor Daha sonra, Kanuni Sultan Süleyman’ın (1520 - 1566) uzun süren saltanat yıllarında, Doğu ve Batı’ya yapılan seferler sonucu değişik sanat geleneklerine bağlı sanatçılar Istanbul Sarayı’nda toplanmıştır
Bu dönem eserlerinde üslub birliğinden söz etmek bir hayli güçtür Saray atölyelerinde gerçekleştirilen minyatürlü yazmalara çoğunlukla Iran resim okullarının egemen olduğu görülür 15 yüzyıl sonraları, Hüseyin Baykara dönemi Herat ve Ak-Koyunlu Türkmenleri dönemi Şiraz okullarının, az da olsa Memluk resminin ve geniş ölçüde Safevi dönemi Tebriz okulunun etkileri görülür Bu etkiler bazı detaylarda, resmin kuruluşunda - kompozisyon - veya figür tasvirlerinde izlenebilir Bunun yanı sıra, birkaç ayrıntı dışında, tamamen kendi geleneksel üslublarında çalışan sanatçıların eserlerine de rastlanır Topkapı Sarayı Kütüphanesi’nde bu tür örneklerin sayısı oldukça çoktur Ancak etki derecesi ne olursa olsun bu eserlerin Osmanlı Sarayı’nda yapıldığını gösteren çeşitli ayrıntılara rastlanır
Erken dönem Osmanlı resmindeki İslam minyatür okullarının etkiler’ini gösteren ilginç örneklerden birisi Attar’ın Mantık at - Tayr adlı eserinin 921 (1515) tarihli nüshasıdır Eserin resimlerinde Hüseyin Baykara döneminde Herat Sarayı’nda görülen son derece dekoratif bir üslubun etkileri görülür Bu üslubun İstanbul Sarayı’nda görülüşü Şah Ismail’in 1510 yılında Herat’ı işgali ve Heratlı sanatçıları beraberinde Tebriz Sarayı’na getirilişiyle ilgilidir Bu sanatçılar Yavuz Sultan Selim’in 1514 yılında Tebriz’i işgali sonucu Istanbul’a gönderilmişlerdir (Topkapı Sarayı Müzesi Ktp E H 1512) Mantık et- Tayr minyatürlerinde Herat ekolünün kuvvetli etkisine rağmen, Osmanlı kitap ressamlığının kendine özgü kuralları da varlığını hissettirir Bu üslubu ve diğer Tebriz minyatür üslublarının etkisini yüzyılın ortalarına kadar Saray atölyelerinde hazırlanan eserlerde izlemek mümkündür
Kanuni Sultan Süleyman döneminde İslam minyatür okullarının etkisiyle geliştirilen ve genellikle edebi eserlerde izlenen, birinci planda kitabı süslemenin amaçlandığı, dekoratif minyatür üslubunun uygulandığı çok sayıda eser günümüze gelmiştir Bunlar arasında Doğu Türkçesi’nin ünlü şairi Ali Şir Nevai’nin Divan’ının nüshaları (Topkapı Sarayı Müzesi Ktp R 806 R 804 ) ; Nevai ‘nin Hamse’sinin 937 (1530 - 31) tarihli nüshası (Topkapı Sarayı Müzesi Ktp H 802) , Şahi’nin Divan’ının 934 ( 1528) tarihli nüshası (Topkapı Sarayı Müzesi Ktp B 140), Cami ‘nin Tuhlat al Ahrir nüshası (Topkapı Sarayı Müzesi Ktp R 914), Arifi’nin Güy-u Çevgan’ının 946 (1539 - 40) tarihli nüshası (Topkapı Müzesi Ktp H 845), Divan-ı Selimi’nin tarihsiz nüshası (İst Universite Ktp F 1330), Cami'nin Mesnevilerinin tarihsiz bir kopyası (Dublin, Chester Beatty Ktp 166) kayda değer minyatürlü eserlerdir
Erken Osmanlı resminin en ilgi çekici ve yeniliklerle dolu örnekleri tarihi eserlerde görülür Türk minyatürünün ana karakterini belirleyen topografik kent kale tasvirleri, dönemin önemli siyasal olaylarını, sultanın yaşamını, saray törenlerini konu alan minyatürler bu dönemle ilk örneklerini verdi
Kanuni Sultan Süleyman’ın saltanat yılları Osmanlı resminin ana karakterinin belirlendiği tarihsel konulu yazmaların çeşitli türde örneklerinin verildiği, bir başka deyişle Türk resminin benliğini kazandığı dönemdir Bu türün en önemli örnekleri Farsça ve manzum olarak yazılan Şahnime veya Şehinşâhname adlı eserlerde yer alır Osmanlı padişahları Sultan 2 Mehmed döneminden itibaren kendilerine bir Şahnâmeci tayin etmişlerdir ve saltanat dönemlerindeki, bazen de daha önceki olayları şiir diliyle yazdırma geleneğini kurmuşlardır Fatih Sultan Mehmed’in şahn Şehdi’yi Osmanlı tarihi yazmakla görevlendirdiğini biliyoruz Yazarın eseri günümüze gelmemiştir Şahn Kanuni Sultan Süleyman döneminde resmi bir karakter kazanmıştır Sultan Süleyman Türkçe ve Farsça şiirleriyle ün yapmış Fethullah Arif Çelebi'yi Şahn atamıştır Safevi Şahı Ismail’in nışancısı olan Arifi büyük bir olasılıkla Elkas Mirza’nın Osmanlı Sarayı’na sığındığı 1547 yılında, Saraya gelmiş olmalıdır Kısa zamanda Osmanlı Sultanının beğenisini kazanan Arifi, Şahn görevine getirilmiş ve Osmanlı padişahlarının tarihte görüldükleri devirden itibaren manzum tarihini yazmakla görevlendirilmiştir Şahncinin emrine sarayın en yetenekli nakkaş ve hattatları da verilmiştir Arifi eserini 5 cilt alarak hazırlamıştır Birinci cildi Adem’den Nuh peygambere kadar Peygamberler tarihini konu alan Enbiyaname’dir Hattat Yusuf el-Herev! Tarafından 965 (1558) yılında kopya edilen eserde 10 minyatür vardır Ozel bir koleksiyonda bulunan bu yazmanın birçok yapraklarının eksik olduğu anlaşılmaktadır (Italya - Cenova, A Bruschetti)
Arifi’nin Şahnamelerinin ikinci ve üçüncü ciltlerinin nerede olduğu bilinmiyor Dördüncü cildi Osmannâme adıyla tanınır Osman Gazi’den Yıldırım Bayezid dönemine kadar olan tarihi olayları kapsar ( New York , H B Kraus Koleksiyonu) Eserde 34 minyatür vardır
Yazarın en önemli eseri Kanuni Sultan Süleyman’ın saltanat yılları ile ilgili olan Süleymannâme’dir Beşinci ve son cilt olan bu eser, Türk minyatürünün en önemli ve başarılı örneklerini kapsar (Topkapı Sarayı Müzesi Ktp H 1517) Sultan Süleyman’ın tahta çıkışından, saltanatının 1558 yılına kadar olan olayların anlatıldığı eserde 69 minyatür vardır Yazma, Osmanlı padişahları için daha sonraki dönemlerde yazılan ve resimlendirilen Şahnâmelere kitap düzeni açısından öncü olduğu gibi Osmanlı minyatür sanatının gelişiminde belirli bir aşamayı gösterir
Minyatürlerde görülen farklı üsluplar, saray atölyesindeki, imparatorluğun değişik yörelerinden gelmiş, farklı resim anlayışına sahip seçme sanatk işbirliğine işaret eder Eser Osmanlı tarihi açısından önemli birçok resme sahiptir Belgrad Kalesinin kuşatılması, Rodos’un fethi, Macaristan’a yapılan seferler, Mohaç Savaşı, Budin’in alınışı, Gürcüler ile savaş, Doğu seferleri gibi Osmanlılar’ın kazandıkları birçok savaşı, Imparatorluğun çeşitli kıtalarda genişlemesini konu alan bu resimler, Türk minyatürünün bir imparatorluk sanatı haline geldiğini vurgular Eserin diğer resimleri arasında bir savaş sporu olaı av sahneleri, sünnet düğünleri, elçi kabulleri gibi sultanın günlük yaşamındaki önemli olayları konu alan tasvirler yer alır Eserin resimlendirilmesinde, imparatorluğun çeşitli yörelerinden gelen sanatçıların resim gelenekleri göz önüne alınarak iş dağıtımı yapıldığı gözlenir Doğuya yapılan seferlerle ilgili tasvirlerde genellikle Tebrizli sanatçıların faaliyeti sezilir Batı seferleriyle ilgili resimlerde ise özellikle o yörelerden gelmiş sanatçılara olanak tanındığı anlaşılır Fakat her şeye rağmen bu minyatürler yeni bir Türk üslubunu bize tanıtırlar Bu yenilik genellikle figür sıralanışlarında, kompozisyon kuruluşlarında kendini açıkça hissettirir
Topografik ve figürsüz kent tasvirlerinin görüldüğü Matrakçı Nasuh’un eserleri, Sarayın en seçkin ve yetenekli sanatçılarının ortaya koydukları Süleymanname gibi görkemli bir eser ve Nigari portreleriyle belirlenen Kanuni Sultan Süleyman dönemi, Türk minyatürünün programının belirlendiği önemli bir devre olmuştur
Alıntı
|