Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
edebiyatı, genel, sanatçıları, türk, yüzyıl, özellikleri

13. Ve 14. Yüzyıl Türk Edebiyatı Genel Özellikleri Ve Sanatçıları

Eski 10-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

13. Ve 14. Yüzyıl Türk Edebiyatı Genel Özellikleri Ve Sanatçıları




13 ve 14 Yüzyıl Türk Edebiyatı Genel Özellikleri ve Sanatçıları

Göktürk, Uygur, Karahanlı yazı dilleri Eski Türkçe içinde yer alır Bunların örneklerini İslamiyet'ten Önceki Türk Edebiyatında ve Geçiş Dönemi diye adlandırdığımız 11 ve 12 Yüzyıl Türk edebiyatında görmüştük Türk yazı dili 13 yüzyılda biri Batı Türkçesi, diğeri Kuzey-Doğu Türkçesi olmak üzere ikiye ayrıldı Batı Türkçesi içinde zamanla Anadolu Türkçesi, Azeri Türkçesi, Türkmen Türkçesi, Gagavuz Türkçesi gibi yazı dilleri meydana geldi Batı Türkçesinin temelini Eski Anadolu Türkçesi oluşturur 13 ve 14 yüzyıllar bu yazı dilinin oluşup gelişme dönemidir Bu dönemde, bu yazı dili ile ortaya konan ve anonim birer özellik gösteren Battalnâmeler, Dânişmendnâmeler, Saltuknâmeler ve Dede Korkut Hikâyeleri önem arz eder

13 ve 14 yüzyılların önemli bir özelliği de bu dönemde Tasavvuf inanışının hızla yayılarak şiirimizin başlıca konu ve teması haline gelmesidir

HOCA DEHHANİ

13 yüzyılda yaşamıştır Horasan Türklerindendir İran edebiyatı etkisiyle din dışı şiirler yazdı Divan edebiyatının ilk şairi olarak kabul edilir Şiirlerinin en önemli teması aşktır Farsça bir Selçuklu Şehnamesi yazdığı da söylenir; ancak bu eser bugün elimizde değildir

AHMED FAKÎH

Çarhnâme : 100 beyitlik bir kasidedir Eser tasavvuf konusunda öğretici bilgiler içerir Dünyanın faniliğinden bahseden, günahtan kaçınmayı öğütleyen Çarhnâme, halk için yazılmış dini-ahlâki bir eserdir

HACI BEKTAŞ-I VELİ (1209-1270)

13yy'da yaşamıştır, Türkistan'ın Nişabur şehrinde doğmuştur Ahmet Yesevi'nin isteğiyle Anadolu'ya gelmiştir Bilinen en önemli eseri ''Makâlât''tır Bektaşilik tarikatının kurucusudur

Makâlât: Sohbetler sözler anlamına gelir Hz Adem'in yaratılışı, Şeytan ve Şeytani işler, Allah'ın birliği gibi konuları ele almıştır Arapça yazılan bu eserin aslı elde bulunmadığı gibi Hacı Bektaş'ın kaleminden çıktığı da tarihi açıdan henüz kesin değildir

Vilâyetnâme: Eserde Hacı Bektaş-ı Veli'nin yaşamı ile ilgili menkıbeler anlatılmaktadır

MEVLÂNA CELALEDDİN-İ RÛMÎ (1207-1273)

Eserlerini Farsça yazdığı için Türk Edebiyat'ının herhangi bir bölümüne dahil edemediğimiz, Mevlana (Celalettin-i Rumi) Anadolu'da yetişen mutasavvıf şair ve düşünürlerin en büyük iki isimlerinden biridir (Diğeri Yunus Emre) Mevlevi tarikatının rehberidir (Kurucusu değildir; çünkü tarikat, oğlu Sultan Veled tarafından kurulmuştur)

Mevlana'nın beş eseri vardır:

1) Mesnevi : Dini tasavvufi ve ahlâki yanı ağır basan didaktik bir eserdir (6 cilt, 25618 beyit) Mesnevi'de işlenen konuların çoğu öğüt vermek amacı güder Konuların işlenişinde hikâye ve fabllarla konuyu açıklama, örnekleme, verilmek istenen düşünceyi pekiştirme yolu izlenir ve her hikâye bir öğütle bitirilir Farsça yazılmıştır

2) Divan-ı Kebir: Eserde tasavvufi aşk işlenir

3) Fîhî Ma Fîh: Mevlâna'nın sohbetleri sırasında, başta tasavvuf olmak üzere din, ahlâk, felsefe ile ilgili görüşlerini anlattığı; dünya, insan ve şiir anlayışını söz konusu ettiği konuşmalarından meydana gelir

4) Mecâlis-i Seb'a: Mevlâna'nın yedi vaazının bir araya getirilmesiyle meydana getirilmiştir

5)Mektûbat: Dönemin Selçuklu devleti ileri gelenlerine, dönemin devlet adamlarına, dostlarına yazdığı 145 mektubun bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur

SULTAN VELED (1226-1312)

Mevlana'nın oğludur Dini-tasavvufi konulara ağırlık vermekle birlikte biçim olarak Divan tarzı şiirleri Anadolu'da ilk yazan odur Yalnız, şiirlerinin çoğu Farsçadır Türkçe birkaç gazeli ve mesnevi biçimli birkaç parçası vardır Farsça eserlerinden bazılarının sonuna Türkçe bölümler eklenmiştir Selçuk Şehnamesi adlı bir eseri olduğu bilinir, ancak bu eser ele geçmemiştir Eserleri:

İbtidanâme: Mevlâna'nın ve onunla ilişkileri olan kişilerin yaşamlarına ait bilgiler içerir

Rebâbnâme: Mesnevidir

İntihânâme: Mesnevidir

Maarif: Mevlâna'nın sözlerinin açıklanması yanı sıra kendi özelliklerini ve dönemine ait olayları anlatır

ŞEYYAD HAMZA

Şeyyad Hamza, 13 yüzyılda Akşehir ve Sivrihisar'da yaşayan sufi şairlerden biridir Önceleri bir şeyyad (duvar ustası) iken Ahi zümrelerine intisabı sebebiyle tarikat çevrelerine de girmiş, bu arada halk için şiirler söylemiştir Şeyyad Hamza hece ve aruzla şiirler söyleyebilen, İslam kültürünü kavramış gezgin bir mutasavvıftır Hece ile yazdığı paraçalar nazım tekniği itibari ile güzeldir Aruzla yazdığı parçalarda pek başarılı olamamıştır Ayrıca şiirlerinde Türk şiirinin kuruluşundan çizgiler vardır Klasik şiirlerinde özellikle naatları önemlidir Bu manzumelerinde kuvvetli bir Arapça, Farsça bilgisi ve İslam kültürü hakimdir Daha çok sufi çehresiyle tanınan Şeyyad Hamza, dörtlük, mesnevi, kaside, gazel gibi nazım şekilleriyle manzum eserler vermiştir

Onun; 26 beyitlik "içinde" redifli manzumesi, 79 beyitlik Dastan-ı Sultan Mahmud mesnevisi, 1529 beyitlik Yusuf u Züleyha ve muhtelif şiirleriyle özellikle dini-tasavuufi Türk edebiyatı sahasında önemli bir yeri vardır Eser, Kur'an-ı Keîm'deki Yûsuf kıssasına dayanmaktadır

YÛNUS EMRE (1240?-1320?)

Tekke Edebiyatı'nın en büyük ismidir Dünya çapında ün yapmıştır Nerede ne zaman yaşadığına dair kesin bir bilgi yoktur Eskişehir-Sivrihisar, Karaman dolaylarında yaşadığı kabul edilir Eskişehir-Sarıköy'de Yunus'a ait olduğu kesine yakın bilinen bir mezar vardır "Halka halk diliyle seslenerek, halkın şairi olmayı bilmiştir "İlahileri yüzyıllardır Hem halkın belleğinde hem de ele çoğaltılan divanlarında yaşamış, günümüzde düzenli basımları yapılmıştır Tasavvuf terimlerinin dışındaki kullanımları sade halk diliyledir Genellikle hece ölçüsünü, bazen de aruzu kullanmıştır Beyit birimiyle yazılmış şiirleri, dize ortalarına yerleştirilen iç kafiyeler dolayısıyla dörtlükler haline getirilmeye de uygundur Duygulu ve coşkun bir dille ilahi aşkı ve tasavvuf inançlarını işlemiştir İslam inançlarından kaynaklanan bir hümanizm (insanseverlik) düşüncesine sahiptir Şiirleri "Yunus Emre Divan" adıyla bir araya getirilip yayımlanmıştır

Risaletü'n-Nushiyye (Öğütler Kitabı) adlı öğretici eseri, mesnevi biçiminde, aruzla yazılmıştır

HALİLOĞLU YAHYA BURGAZİ (13 Yüzyıl)

Fütüvvetnâme : Mevlâna'nın mesnevisinden yararlanılmıştır

GÜLŞEHRİ (14 Yüzyıl )

Mantıku't- Tayr : Gülşennâme olarak da bilinen eser İranlı şair Feridüttin Attar'ın aynı adlı eserinin çevirisidir "Kuş Dili" demektir Tasavvufi ve alegorik bir eserdir Bunun dışında Feleknâme isimli ünlü bir eseri daha vardır Feleknâme'yi İlhanlı hükümdarlarından Gazan Han'a sunmuştur

ÂŞIK PAŞA (1272-1333)

Horasan'dan gelme, beyliği bırakıp tasavvufa, bilime ve sanata yönelmiş bir ailenin mensubudur Kırşehir'de yaşamıştır Arapça ve Farsçayı çok iyi bildiği gibi bazı dillere de vakıf olduğu anlaşılan Aşık Paşa, bilinçli olarak Türkçeyi savunmuş ve eserlerini sade sayılabilecek bir dille yazmıştır Hece ölçüsü ve dörtlük birimiyle yazdıkları gibi, aruzla ve beyitler halinde yazdıkları da sade ve içten bir Türkçeyle kaleme alınmıştır Şiirlerinde tasavvuf düşüncesini işlemiş; ahlaki, toplumsal nitelikli öğretici eserler vermiştir En önemli eseri Garipname'dir

Garipnâme : 10613 beyitlik mesnevisidir Bundan başka dört mesnevi daha yazmıştır (Şiirlerinin çoğunu aruzla yazdığı için Aşık Paşa, Divan şairi de sayılabilir)

AHMEDİ (1334-1413)

İran şiirinin biçim, söyleyiş ve içerik özelliklerini Türkçe şiirlerinde uygulamaya çalışmıştır "Divan" sahibi ilk Anadolulu şairdir Divanından başka İskendername (Büyük İskender'in maceralarıyla ilgili) ve Cemşid ü Hürşid adlı mesnevileri vardır Daha çok dindışı konuları işlemiştir

KADI BURHANEDDİN (1345-1398)

Sivas'ta beylik kurmuş ve bir savaşta esir düşerek can vermiş bir kahraman olmasına rağmen asıl ününü şiir ve edebiyat alanında yapmıştır Tuyuğları ve gazelleri ile tanınmıştır Büyük bir divanı vardır

NESÎMİ (Seyyid İmadeddin): (1370-1418 )

Azeri ağzıyla gazeller, tuyuğlar yazmıştır Aslında tasavvuf şairi de sayılabilir Ancak içerik olarak tekke şiiri özellikleri taşıyan eserleri biçim ve söyleyiş yönünden Divan Edebiyatı özelliklerine sahiptir Divan şiirinin, halka en iyi hitap eden sade örnekleri verilmiştir Heyecanlı ve duygulu bir söyleyişi vardır Halep'te derisi yüzülerek öldürülmüştür

KUL MESUT : ( 14 Yüzyıl )

Kelile ve Dimne Tercümesi : Sade nesrin bir örneğidir Asıl sahibi Beydeba'dır



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.