Prof. Dr. Sinsi
|
Darbelerin Ekonomiye Ve Siyasete Etkileri
Darbelerin ekonomiye ve siyasete etkileri
Darbelerin Gücü ve Derdest olan Ekonomi

,
Türkiye Cumhuriyeti 89 yıllık tarihinde; 27 Mayıs(1960) darbesi, 12 mart (1971) muhtırası, kanlı 12 eylül (1980) darbesi ve 28 şubat(1997) postmodern darbesi ve 27 nisan (2007) e-muhtırası, gibi bir çok sıkıntıyı atlatarak bugünlere yani 2012’ye gelmiştir Tabi ki bu günlere gelmek kolay olmamıştı Savaşlarla , darbelerle , muhtıralarla, ekonomik krizlerle vs Peki neden darbeler olmuştu? Rayında yürümeye çalışan demokrasiye, cuntacı yapılanma ya da illegal bir güç neden müdahale etmişti? Demokrasi, neden asker vesayeti altına girmişti? Başbakanlığa bağlı Genelkurmay Başkanlığı, o başbakanlığa emrediyor, emirleri yerine gelmezse, muhtıralarla ya da darbelerle müdahale ediyordu Bu gücü nerden alıyordu? Bu soruların cevapları o dönemde bulunmasada 2012 ‘nin Türkiye’sinde bu cevaplar açık ve net ortadır
Bunlar; Türkiye gibi bir devletin gelişmesine ve büyümesine engel olmak için, onları destekleyen bir takım malum güçlerdi Darbe girişimleriyle sözde kötüye giden Türkiye’yi kurtarmaya çalışan cuntacı zihniyet, daha beter Türkiye’yi darbelerle 50 yıl geriye sürüklemiştir Büyümeye çalışan Türkiye, büyümesine engel olan bir güç ve o gücün altında ezilen insanlarımız ve bu güçten zarar gören Türkiye ekonomisi Her darbe Türkiye’nin ekonomisini zarara uğratmış Milli gelirde azalmaya, ekonomik zararlar, krizler, istikrarsızlıklar ve yüksek oranda , enflasyona sürüklemişti
27 Mayıs 1960 darbesi öncesinde halkın % 80 tarımla uğraşmaktaydı Kişi başına düşen milli gelirimiz 583 dolar iken, darbe sonrası 194 dolara düşmüştür Ayrıca milli geliri düşürmüş ve enflasyondaki büyümeyi arttırmıştır Darbenin mağdur insanlarının cebleri boşaltılırken, diğerlerinin yani darbeyi destekleyenlerin cebleri taşarcasına dolduruluyordu 1961 sonrası kendini toparlamaya çalışan ekonomimiz, bir muhtırayla tekrar birilerin istediği gibi yönlendirilmeye çalışıldı ki bunu da başardılar
12 Mart 1971 muhtırasından önce milli gelirimiz kişi başına 538 dolar iken muhtıra sonrası 476 dolara düşmüştür Dikkat edecek olursak Türkiye darbeden sonra toparlanmaya çalışırken, malum bir güç darbeyi 10 yılda bir gelenek haline getirdi Darbe ve muhtıra sonrası kendini tekrar toparlamaya çalışan Türkiye, hiç beklemediği bir anda darbenin sesiyle tekrar karşı karşıyaydı ve 12 eylül 10 yıl sonra kapıyı çalmıştı bile
Kanlı 12 eylül 1980 darbesini diğerlerinden ayıran özelliği ise ; cuntacı grupların askeri komuta zincirine göre, bizzat Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılmış olmasıydı 12 Eylül sabahı uyanan insanlarımız bu tarihten itibaren yeni bir Türkiye’ye girdiklerin farkında bile değillerdi Darbe sonrası binlerce memuru, sendikacısı, işçisi, sağcısı, solcusu ve milleti temsil eden milletvekili olan insanlar dahil, cezaevlerinde zulüm görmüştür Bir çok insanımızı haksız yere mahkum ettiler ve başka bir çoğunluğu ise idam ettiler Zor işleyen ekonomiyi, hazineden kilolarca altın çalıp, hüsrana uğrattılar 12 Eylül öncesinde kişi başına düşen milli gelirimiz 1876 dolar iken darbe sonrası 1299 dolara düşmüştür Darbelerle Türkiye’yi iyi yerlere getirmeyi düşünen (!) cuntacı grup aksine, Türkiye’yi derdest (eli kolu bağlı) bir ülke haline getirmişti Dışa bağımlığı artırmış ve zaten kıt kanaat geçinen halkın, refah seviyesini düşürmüştü Bu arada herkesin refah seviyesini düşürmemişti Kendi yakınlarındaki legal ya da illegal olsun, onları destekleyenlerin refahını arttırmıştı 12 Eylülün etkisi uzun yılar hissedildi Gerek ekonomi üzerinde, gerek siyaset üzerinde , gerekse halkımız üzerindeki etkisi yıllarca sürdü
Darbe sonrası kurulan yeni hükümet, ekonomi alanında reformlar yapmasına rağmen, bu reformları istemeyen malum güç, 1988 döneminin Başbakanına (Turgut Özal) suikast düzenleyip öldürecek kadar- (ki öldürmeyi düşünmüşler)- ileri gitmiştir Malum güç yıllar sonra tekrar 28 şubat 1997’de tekrar yüzünü gösterdi 18 maddelik genelgesiyle; gerek eğitim, gerek ekonomi , gerekse siyasi dengeyi istedikleri gibi dönemin hükümetine uygulattı Hazine’nin faiz harcamaları 1997’de 1,7 katrilyon iken darbe sonrası 5,6 katrilyona çıkmıştır Anlaşılan birileri halkın , parasını yine ceblerine indirmişti
En son olarak 27 Nisan 2007 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı tarafından e-muhtıra olarak adlandırılan bir bildiriyi, milli iradenin başındaki hükümete karşı bir müdahale teşebbüsünde bulunulmuştu Hükümetin dirayetli ve kararlı duruşu sayesinde bu talihsiz girişime son verilmişti
Sonuç olarak; muhtıralar, darbeler, postmodern darbeler Hepsi Türkiye’nin tarihine kara bir leke gibi oturmuş ve bunların sıkıntısını çeken yine Türkiye’nin kendi insanı olmuştu Bu yüzden bir ülkede ekonominin iyi olabilmesi için; siyasetinin rayında gitmesi gerekir Çünkü siyasi , güç, ekonomiyi belirleyen temel etkendir
|