10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sebillerle Birlikte Tasarlanan Çeşmeler
Sebillerle Birlikte Tasarlanan Çeşmeler
Kaynaklarda gelip geçenlere su, şerbet, meyve suyu dağıtılan yapılar olarak tanımlanan sebillerin İstanbul'da bilinen en erken örneği 1496 tarihli Efdalzade Sebili'dir
Sebil-çeşme kompozisyonunun ise İstanbul'da bilinen, günümüze ulaşabilmiş en eski örneği XVII yy'a ait 1663 tarihli Hatice Turhan Valide Sultan Sebil ve Çeşmesi'dir XVIII yy'da bu tipin çok rağbet görmesi kimi araştırmacıların bu tipi XVIII yy özelliği olarak yorumlamasına neden olmuştur
Günümüze ulaşılabilmiş en erken örneğin XVII yy'a ait olması bu tipin XVII yy'da ortaya çıktığını kesin olarak göstermekteyse de, Hatice Turhan Valide Sultan örneğinin günümüze ulaşabilmiş tek örnek olması, bu tipin XVII yy'da ne derece yaygın olduğu konusuna açıklık getirebilmeyi güçleştirmektedir
XVII yy'dan itibaren Osmanlı mimarlığında görülmeye başlayan, sebillerle birlikte tasarlanan çeşmelerin genel karakteristiği; sebili mimari kompozisyon olarak tamamlayan, sebilin iki (Hamidiye Sebili 1777, Koca Ragıp Paşa Sebili 1762) ya da tek yanında (Hatice Turhan Valide Sultan Sebili 1663, Sadeddin Efendi Sebili 1741, Damad İbrahim Paşa Sebili 1719) yer alan, sebille aynı tasarım özelliklerini taşıyan, çoğunlukla külliyenin ana giriş kapısı (Hasan Paşa Sebili 1745, Ahmediye Sebili 1721), ya da önemli sokaklara bakan köşeleri (Beşir Ağa Sebili 1745) gibi önemli kısımlarını vurgulayan, zenginleştiren, kent siluetine katkıda bulunan bağımsız anıtsal bir mimari kompozisyon oluşturmalarıdır
XVIII yy'la birlikte ortaya çıkan anıtsal meydan çeşmesi örneklerinde de sebillerin çeşme tasarımını zenginleştiren bir öğe olarak kullandıkları görülmektedir (Topkapı Sarayı Bâb-ı Hümayun önündeki III Ahmed Meydan Çeşmesi 1728, Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi 1732)
|
|
|