Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arvasi, fehim, kimdir

Fehim Arvasi Kimdir

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fehim Arvasi Kimdir




Fehim arvasi kimdir

İslâm âlimlerinin büyüklerinden ve evliyânın meşhurlarındanSilsile-i aliyye denilen evliyânın otuz üçüncüsüdür Osmanlı Devletinin son devirlerinde yaşadı Seyyid olup, soyu hazret-i Hüseyin’e ulaşırLakabı, Hazret-i Şeyh ve Allâme’dir Arvaslı olduğu için Arvâsî nisbesi ile meşhurdur Babası,AbdülhamîdArvâsî’dir 1825 (H 1241)te Arvas’ta doğdu 1895 (H1313)te vefât etti Kabr-i şerîfi,Van’da Müküs’ün Arvas köyündedir Mensub olduğu temiz ve asîl âile; Anadolu’nun şark vilâyetlerinin ilim, irfân ve güzel ahlâk vasfının timsâli olmuştur Dedelerinin her biri; zamanlarının âlimi, fazîlet örneği ve saygıdeğer fertleriydi

Babası Abdülhamîd Efendiyi küçük yaşta kaybedenSeyyid Fehîm hazretleri ilim tahsiline başladı Kısa zamanda Kur’ân-ı kerîmi hatm ve hıfzetti Sonra ecdâdının kurduğu ve öteden beri ilim yayan büyük âlimler yetiştirenArvas ve HasanVelî medreselerinde Arabî ve fen ilimlerini okudu Cezîre’ye (Cizre) gidip, Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî’nin talebelerinden Şeyh Hâlid-i Cezerî’nin derslerine devâm etti Kısa zamanda emsâlini geçip meşhur olduğu gibi, dînî ilimleri ve zamânın fen bilgilerini de öğrendiTasavvufta ise, büyük âlim ve velî Seyyid Tâhâ-yı Hakkârî hazretlerinin huzûrunda mânevî olgunluklara erişip, icâzet-i mutlaka ile insanlara doğru yolu anlatmak ve öğretmek müsâdesi verildi

Hocasının emrine uyup, aklî ve naklî ilimlerde zamânın yegâne âlimi oldu “Allahü teâlâya hamd olsun Seyyid Tâhâ’yı gördüm, tasavvufun ve hakîkatin ne olduğunu öğrendim” buyururdu

Çeşitli ilimleri, hattâ zirâatı ve sanatları, siyâsal bilgileri de iyi bilen Fehîm-i Arvâsî hazretlerine, Van vâlisi ve devlet adamları gelip meselelerini sorunca, müşküllerini hâllederlerdi Bütün bunlara rağmen yüksek bir tevâzû sâhibiydiHocasına gösterdiği edeb ve sadâkat karşısında hocası Tâhâ-yı Hakkârî; “Yeter Molla Fehîm! Kanâatime göre bugün ilimde bir ummansınız Seyyid Şerîf Cürcânî hazretlerinden sonra ilimde seyyidlerin yüzünü siz güldürdünüz Bu ilmi bu kadar yere sermeye hakkınız var mı?” buyurmuştur Bu söze karşı da gösterdiği tevâzû ve arz-ı hâli üzerine, hocası onu kucaklayıp, çok yüksek mârifetlere kavuşturdu

Seyyid Fehîm-i Arvâsî hazretleri, hocası Tâhâ-yı Hakkârî’nin vefâtı üzerine onun kardeşi Seyyid Sâlih ile sohbet etti Daha sonra da hocasının yerine talebelere ders verip, insanlara rehberlik yaptı

Sohbet ve dersleriyle pekçok insanın doğru yola kavuşmasına vesile oldu Van ve havâlisinde çok sevildi ve hürmet gördü İlmin, medeniyetin ve İslâm ahlâkının yayılmasında çok büyük hizmetler yaptı Doksanüç Harbinde Ruslara karşı millî birliğimizi korumak için talebeleriyle birlikte Doğu Bâyezîd cephesine gidip, büyük muvaffakiyetler gösterdi

Seyyid Fehîm hazretleri, hocası Tâhâ-yı Hakkârî’nin oğlu Seyyid Ubeydullah-ı Hakkârî ile birlikte hacca gitmek üzere Hicaz yolculuğuna çıktıklarında, önce İstanbul’a uğradılar Sultan İkinci Abdülhamîd Han onların, İstanbul’u teşrîfini duyunca sarayına dâvet etti Kendilerini sarayda misâfir edip, ziyâdesiyle ikrâm gösterdi Sohbetlerine iştirâk ettiOn iki günlük bir misâfirlikten sonra, Mısır’a gitmek üzere merâsimle Haydarpaşa’ya kadar uğurlandı

Hac yolculuğu sırasında Mısır’a uğradığında, Mısır Ezher Üniversitesi ulemâsının günlerdir uğraştıkları hâlde çözemedikleri bir meseleyi çözdü Ezher Reîs-ül-Ulemâsı (Rektörü) onun ilim ve takvâdaki yüksek derecesini görerek; “Yemîn ederim ki, bizim ilmimiz bu zâtın ilmi yanında denizde bir damla gibidir Verâ ve takvâmız ise, bu zâtın verâ ve takvâsı yanında bir hiçtir” dedi Kısa sürede Mısır’da şöhreti duyulan Seyyid Fehîm-i Arvâsî, bir müddet daha Mısır’da kalarak bâzı müşkil meseleleri halletti Bir müddet sonra oradan ayrıldı

Hicaz’a varınca buranın âlimleri ile de sohbet ve ilmî müzâkerelerde bulunan Seyyîd Fehîm-i Arvâsî’nin ilimdeki ve tasavvuftaki yüksek derecesi, Hicâz ulemâsı tarafından da takdir edildi

Seyyid Fehîm hazretlerinin güzel ahlâkı, kerâmetleri sayılmakla bitmez Kerâmetlerinin en büyüğü ve en açığı, Abdülhakîm Arvâsî gibi bir zâtı yetiştirmesidir Seyyid Fehîm hazretlerinin, her biri büyük âlim ve kâmil olan talebe ve oğulları, bulundukları beldelere ilim saçmışlar, güzel ahlâk ve vatanseverlik ve muhabbeti aşılamışlardır

Kerâmetlerinden biri şöyledir: Seyyid Fehîm hazretleri bir defâsında talebeleri ile Van Gölü kıyısında giderken, gölde bulunan Ahtamar Adasındaki Ermeni kilisesinden bir papaz çıkarak su üstünde yürümeye başlar Talebeler bunu görünce, bâzılarının hâtırına;“Allah’ın düşmanı dediğimiz papaz, su üzerinde yürüyor da, evliyânın büyüğü, Allahü teâlânın sevdiği, seçtiği kulu bildiğimiz, Seyyid hazretleri acabâ neden yürümeyip kıyıdan dolaşıyor?” diye gelir Seyyid Fehîm, bu düşünceyi anlayıp, mübârek ayaklarındaki nalınları ellerine alıp, birbirine çarpar Nalınlar birbirine çarpdıkça papaz suya batar Boğazına kadar gelince, bir daha çarpar Batar ve boğulur Sonra, böyle düşünen talebesine dönerek; “O, sihir yaparak su üstünde gidiyor, böylece sizin îmânınızı bozmak istiyorduNalınları çarpınca sihri bozulup battı Müslümanlar sihir yapmazAllahü teâlâdan kerâmet istemekten de hayâ ederler” buyurdu Kerâmeti ile papazın sihrini bozdu

Seyyid Fehîm-i Arvâsî hazretleri buyurdu ki: ”Tam tetkik etmeden araştırmadan hüküm vermeyiniz Bilhassa talâka (boşamaya) âit meselelere karışmayınız Ruhsatla (izinle) yetinmeyinizİmkân oldukça azîmeti esâs kabûl ediniz

Seyyid Fehîm hazretleri, vefâtından altı ay önce âhiret seferinin hazırlığına başladı Ölümün bir nîmet olduğunu, Hak teâlâya kavuşturacağını, her sohbetinde geniş olarak îzâh ederdi Şimdi medfûn bulunduğu kabrinin yerine nazar ederdiVasiyetini yaptıktan sonra son nefesini; zikir, murâkabe, ihlâs ve “İnnî küntü” (Enbiyâ sûresi: 87)âyet-i kerîmesini okuyarak geçirdiVefât edeceği gün, ikindi namazını oturarak kıldı Vücûdunun zayıflığından secdeden başını Seyyid MuhammedEmîn’in yardımıyla kaldırabildi Secdeden kalkınca, “Er’refîk-ul-a’lâ” diyerek vefât etti Vefât haberi halkı üzüntüye boğdu Binlerce talebesiyle sevenleri yetim ve mahzûn kaldı Dokuz oğlu dört kızı vardı



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.