Prof. Dr. Sinsi
|
Seyfi Yerlikaya - Biyografisi
Seyfi Yerlikaya
Türk halk müziği ve ‘özgün müzik’ yorumcusu Seyfi Yerlikaya, geçtiğimiz günlerde ‘Sahipsiz Öyküler’i yayınlayarak, 3’üncü albümüne imza attı Yerlikaya, albümünün yayınladığı yapım şirketi olan Seyhan Müzik’in aynı zamanda genel koordinatörü
Altı yıldır, halen müzik sektörünün en çok albüm yayınlayan büyük firmalarından biri olan bu şirketin koordinatörlüğünü yapan yorumcunun genç yaşta imza attığı bu başarısının arkasında ise müziğe duyduğu sevgi var Çünkü Yerlikaya, ne konservatuar mezunu, ne bulunduğu pozisyonun eğitimini almış biri Çocukluğundan bu yana müzikten yana yaptığı tercihi onu buraya kadar taşımış Yerlikaya ile müziğini, ürün verdiği türün bugününü konuştuk, sektörde olup bitenin değerlendirmesini aldık
Onun, bir müzik yapım şirketinin yöneticiliğine uzanan hikayesinin diğer ucunda, flüt çaldığı ilkokul günleri var “Nota bilmiyordum; ama okulun gecelerinde, programlarında flütle kendi kendime öğrendiğim türküleri, şarkıları çalıyordum ” diyor Ortaokul yıllarında ise bağlamaya merak salmış Zülfü Livaneli’nin ‘Gökyüzü Herkesindir’ albümünü dinlediğinde, bağlamanın farklı, hiç de duyduklarına benzemeyen bir biçimde çalındığını fark etmiş ve bu enstrümana meyli artmış Ağabeyi, bir gün sürpriz yapıp bir bağlama getirmiş ona Yaşadığı ilçede yaşayan iki bağlama ustasının da küçük yardımlarıyla, iki ayda solfej ve nota bilmeden, enstrümanı çalmayı öğrenmiş Daha sonra sağlık kolejini okuduğu Elazığ’da çalmaya devam etmiş, müzik bilgisini ve repertuarını genişletip yerel radyolarda müzik programları yapmış 1996’da liseyi bitirip İstanbul’a gelmiş ve bir yıl kadar sağlık sektöründe çalışmış Ama bakmış ki gönlü hep müzikten yana, işini bırakıp türkü barlarda çalmaya söylemeye başlamış 2000’de Hasan Şemdinli ile birlikte gerçekleştirdikleri albüm çalışmasını Seyhan Müzik’e getirmiş Albümü yayınlayan şirket, bir süre sonra iş teklif etmiş O günden bu yana şirketin genel koordinatörlüğünü sürdürüyor
Özgün müzik kısırdöngüde
Yerlikaya’nın türkülerin yanı sıra okuduğu yeni besteler, ‘özgün müzik’ tabir edilen türde Bu tür 1980 ve 1990’lı yıllara göre oldukça az dinleniyor Seyfi Yerlikaya, bunun yaşanan siyasal gelişmelerden kaynaklandığını düşünüyor ve şöyle diyor: “Bu tür, ideolojik yaklaşımı ve içerdiği temalar itibarıyla bir kısırdöngü içine girdi ve bir daralma içine girdi ” Oysa ona göre üretilen her türlü müzik, evrensel nitelikte olmalı ve her coğrafyadan dinleyici bulabilmeli Ancak Yerlikaya’nın okuduğu türküler sadece Güneydoğu’dan ve yeni besteler dedaha çok bu yörenin ezgileri ile oluşturulmuş parçalar Bu durum söylediği ile çelişmiyor mu? Genç yorumcu, büyüdüğü coğrafyadan beslenmesinin kendisine daha doğru geldiğini söylüyor ve şunları söylüyor: “Bir söz vardır, ‘insan yaşadığı yere benzer’ diye Ben de o yörenin türkülerini dinleyerek büyüdüm Bu albümde bir Karadeniz türküsü okuyacaktım Ama ses rengimle barışmadığı için çıkardım Ben yöremin müziğini başka yörenin insanına sevdirdiğimde başarılı sayacağım kendimi Mesela Kazım Koyuncu yöresinin türkülerini ve oranın ezgileri ile yaptığı müziği herkese dinletti ve sevdirdi Her yörenin sesi bunu başarabilirse büyük bir zenginlik çıkar ortaya ”
Sektörde, en çok albüm yayınlayan birkaç büyük firmadan birinin yöneticisi olarak da konuşuyoruz Yerlikaya ile Bir dizi toplumu olup çıktığımızı artık dizi ile yatıp dizi ile kalktığımızı ifade eden genç koordinatör, ekliyor: “Bir dizide bir türkü çalınsa ertesi gün albümü patlama yapıyor Türkülerin kaderi dizilere kaldı, ne dinleyeceğimize bile artık diziler karar veriyor Bugün Türk halk müziğinin en sevilen isimlerinden Erkan Oğur 1970’li yıllardan beri müzik yapıyordu ve bir enstrüman icat etmişti Ancak ‘Eşkıya’ filminin müziği ile, yıllar sonra tanınabildi ” Bütün bunlara rağmen halk müziğinin aslında satış rakamlarının göstermediği ölçüde geniş bir dinleyici kitlesi olduğuna inanıyor o Peki halk dinliyorsa, bu türdeki albüm satışları neden çok düşük? Yerlikaya “Bu müziğin dinleyicisi genelde ekonomik olarak düşük seviyede olduğu için korsan yapımları alabiliyor ” sözleriyle cevap veriyor
Gençler pop müzik yapmak istiyor
İMÇ’de pek çok müzik firmasının vitrininde albümleri sergilenen, afişleri asılan adını sanını bilmediğimiz, kliplerini seyretmediğimiz isimlerle karşılaşıyoruz Bu isimleri kim dinliyor, bu albümleri kim alıyor? Yaygın medya araçlarının yönlendirdikleri isimlerin değil, kulaktan kulağa yayılan isimlerin daha kalıcı bir dinleyici kitlesine ulaştığını söylüyor Yerlikaya Mesela pek çok kimsenin bilmediği Mikail Arslan’ın, klip çekmeden TV programlarına çıkmadan her albümünün 50 binden az satmadığını ifade eden Yerlikaya, “Ancak klipleri ücret karşılığında dönen, onlarca TV programına çıkan bir sürü isim var; ama albümleri 2 binden fazla satmaz ” diyor
Medyanın kaliteyi değil de ticari çıkarı ölçü alan tutumunun geçmiş yıllara göre bugün Türk halk müziğinin yükselişini durdurduğunu düşünüyor Yerlikaya Seyfi Yerlikaya, pop müzikten arabeske, halk müziğinden rock müziğe, her türde albüm yayınlayan Seyhan Müzik’e, ilk albümünü yapmak isteyen çok sayıda gencin başvurduğunu, gelen teklifler içinde en çok pop türünde projelerin olduğunu belirtiyor: “Hafif bir dille, argo kelimelerle yazılmış parçalar geliyor daha çok Gündemde kimin şarkısı varsa ona benzer şarkılarla geliyorlar Tabii çok sık olmasa da, emek verilmiş kalitesi projeler de geliyor ” Yeni albüm yapmak için gelenlerde aradıkları şartlar öyle uzun bir liste oluşturmuyormuş: “Eserlerinin kompozisyonu ve solistin rengi yapımcıyı heyecanlandırıyorsa geride kalanlar çözülür ‘Demo’ yapmaya imkanı olmamıştır Gitarı ya da bağlaması ile parçasını çalar ve o şarkının bir albüme dönüşüp dönüşmeyeceği orada belli olur ”
|