Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
1881, 1942sanat, biyografileri, stefan, toplum, zweig

Stefan Zweig (1881 - 1942)-Sanat,Toplum Biyografileri

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Stefan Zweig (1881 - 1942)-Sanat,Toplum Biyografileri




Stefan Zweig (1881 - 1942)

Stefan Zweig (1881 - 1942)

Stefan Zweig, 28 Kasım 1881'de Viyana'da doğdu 18 yaşına geldiğinde, Viyana Üniversitesi Felsefe ve Edebiyat Bilimleri Fakültesi'ne girdi Yüksek öğrenimini burada yaptı Zweig ilk şiirlerini 1901'de "Gümüş Teller" adıyla yayınladı Bu epik eser, ona, tarihsel minyatürleri ve biyografi yazıları ile aynı derecede şöhret kazandırdı

1902'de "Yeni Özgür Basın Gazetesi"nde, uzun yıllar devam edecek bir işe başladı Theodor Herzl ile buradayken tanıştı ve dost oldu Aynı yıl, Paul Verlaine ve Baudelarie'in şiirlerini Almanca'ya tercüme etti Aynı yılın yaz mevsiminde yaptığı Belçika seyahatinde Emeli Verhaeren ile tanıştı ve 1904'e gelindiğinde, Verhaeren'in şiirlerini tercüme etti Yine aynı dönemde, "Hipolyte Taine'in Felsefe" başlıklı doktora tezini vererek, yüksek öğrenimini tamamladı

1907-1909 yılları arasında Seylan, Gwaliar, Kalküta, Benores, Rangun ve Kuzey Hindistan'ı gezdi Bunu, 1911'deki Newyork, Kanada, Panama, Küba ve Portoriko'yu kapsayan Amerika Seyahati izledi1914 yılında Belçika'ya Emile Verhaeren'in yanına gitti 1 Dünya savaşı, Stefon Zweig Belçika'dayken patlak verince, Viyana'ya döndü Savaş Bakanlığı, Zweig'i " Savaş Arşivine" memur olarak tayin etti Bu görevi sırasında " Yabancı Ülkelerdeki Dostlara Açık Mektup'u yazdı ve yayımladı

Zweig, 1917-1918 Yıllarında Herman Hesse, Fritz Von Uruh, James Joyce, Ferrucio Buroni ve Anette Kolb ile görüştü 1920 yılına gelindiğinde, Frederike Von Winternit ile Viyana'da evlendi 1927'de Almanya'nın Münih şehrinde "Duygu Karmaşası", " Yıldızın Parladığı Anlar" ve " Tarihsel Baş Minyatür" adlı kitapları yayımlandı Yine 1927'nin 20 şubat tarihinde "Rilke'ye Veda" başlıklı konuşmasını yaptı Bir yıl sonra ise , Ünlü yazar Kont Leo Tolstoy'un 100 Doğum Yıldönümü Kutlamaları'na katılmak üzere Sovyetler Birliği'ne gitti 1931'deki seyahati Fransa'ya oldu Cap d'Antibes'te Joseph Roth ile buluştu

Tarihler "1933"ü gösterirken, Nazilerin yakmaya başladıkları kitaplar arasında Zweig'ın eserleri de yer alıyordu1934 yılında, Nazilerle Stefon Zweig arasındaki çatışmalar doruk noktasına ulaşınca, Zweig'dan "savunma" istendi ve hemen arkasından, Zweig'ın Kapuzineberg'deki evi basılarak, silah araması yapıldı Eğer evde silah bulunmuş olsaydı, Zweig'ın hapsi boylayacağı kesindi Bu uğraşmalar üzerine Zweig, ailesini bile yanına almadan yurdu terketti ve Londra'ya yerleşti Bu esnada "Rotterdamlı Enasmus'un Zaferi ve Trajedisi" adlı eseri yayımlandı

Zweig 1937'de karısı Frederike'den ayrılıp ve bir yıl sonra Portekiz'e giderken yanında Lotte Altman adında bir kadın vardır O sıralarda Avusturalya, Alman Reich'ına katılır ve Zweig da Ingiliz vatandaşlığına geçmek için müracaat eder 1939'da "Kalbin Sabırsızlığı" adlı romanı yayımlanır ve Zweig da, Portekiz seyahatine birlikte çıktığı Lotte Altman ile evlenir

1940 yılının temmuz ayında, karısı Lotte ile birlikte önce Newyork'a ve sonra da konferanslar vermek üzere Brezilya, Arjantin ve Uruguay'a giderler Aralıkta Newyork'a geri dönerek "Amerigo-Tarihi Bir Hatanın Öyküsü" adlı kitabı yazmaya başlar 1941'de "Brezilya-Geleceğin Ülkesi" isimli kitabı yayımlar Brezilya daha sonraları Stefon Zweig'ın hayatında çok önemli bir yer tutacaktır Bu kitabın yayımlanmasının ardından Zweig ve eşi, Brezilya'nın Petropolis şehrine yerleşirler Orada "Bir Satranç Öyküsü"nü kaleme alır Bu kitabın önemi şuradan kaynaklanmakta: "Bir Satranç Öyküsü", satrancı gerek pratik gerek felsefi olarak çözümlemiş biri, yani Zweig tarafından yazılmıştır Satrancı derinlemesine çözümlemiş bu kitabı okurken, Trevenian'ın "Şibumi" isimli romanında anlatılan "Go" oyunu ve yazarın bu oyunu, hayata bir uygulaması hatıra geliyor

Zweig romanda, ilginç bir satranç maçını, okuyucunun anlayıp takip edebileceği şekilde anlatırken, şunun farkına varılıyor: "Bir Satranç Öyküsü" kitabı da, tıpkı bir satranç karşılaşmasında olduğu gibi, hamlelerden ve açılımlılardan oluşuyor Bu kısa romanda, anlatım aşama aşama gelişirken, yine başka bir enterasan durum çıkıyor okuyucunun karşısına: "Out of Africa" romanıyla ünlenen Danimarka'lı yazar Karen Blixen'in de keşfedip, "Ölümsüz öykü" hikayesinde uyguladığı, "Doğu Anlatım Biçimi" yani "öykü içinde öykü" şeklinde bir ifade tarzını kullanıyor S Zweig Genel olarak "Doğu Anlatım Biçimi" diyebileceğimiz bu tarz anlatım, Batı Roman'ında kullanılan flaşbekten çok farklıFlaşbek, "Öykü içinde öykü öykü içinde öykü" biçimindeki anlatımın bir versiyonu

Zweig'ın bu eserinde de "Binbir Gece Masalları" nın anlatım biçimi, yazarın, Arjantin'e giden gemide karşılaştığı ilginç bir karekter nedeniyle karşımıza çıkıyor Yazar, okuyucusuna bir gemi yolculuğu ve gemide yaşananları anlatırken, birdenbire enterasan bir doktor "tak" diye olaya karışıyor Doktor öyküsünün, ne gemi yolculuğuyla ne de diğer insanlarla hiçbir bağlantısı yok Bu 2 öykü, bizi bambaşka ve fantastik bir dünyaya götürüyor "Bir satranç Öyküsü" aynen "Ve Şehrazat, Şehriyar'a demiş ki" diye başlayıp, binlerce sayfa tutan hikayelerin anlatıldığı çizgiyi takip ediyor Bu, aslında hoş birşey Çünkü, bize ait ve değişik bir anlatım şekli kullanılıyor Bu durum da, okuyucu "giriş, gelişme, sonuç" biçimindeki kuru ifade biçiminin tekdüzeliğinden kurtarıyor ve bambaşka dünyalara taşıyor

Stefon Zweig, 1941'de Montaigne üzerine çalışmaya başlar ve "Dünün Dünyası-Avrupa Anıları" adlı otobiyografisini kaleme alır Zweig 22 Şubat 1942'de karısı Lotte ile birlikte intihar eder ve devlet töreniyle Petropolis Mezarlığına gömülür



Alıntı Yaparak Cevapla

Stefan Zweig (1881 - 1942)-Sanat,Toplum Biyografileri

Eski 10-21-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Stefan Zweig (1881 - 1942)-Sanat,Toplum Biyografileri




ZWEIG'iN BAŞLICA ESERLERİ

*Gümüş Teller (şiir)

*Erika Ewald' ın Aşkı (4öykü)

*Denizdeki Ev (oyun)

*Kılık Değiştirmiş Komedyen (oyun)

*Yakıcı Sır (kısa öyküler)

*Avrupa'nın Kalbi, Koku (öykü)

*Amok, Bir Aşkın Öyküleri, Duygu karmaşası (öyküler)

*Yıldızın Parladığı Anlar,

*Beş Tarihsel Minyatür

*Marie Antoinette

*Vasat Bir Karekterin Portesi,

*Rotterdamlı Erasmus'un Zaferi ve Trajedisi

*Kalbin Sabırsızlığı (roman),

*Bir Satranç Öyküsü (1942, Buenos Aires),

*Amerigo- Tarihi Bir Hatanın Öyküsü,

*Dünün Dünyası-Avrupa Anıları,

*Avrupa'nın Mirası,

*Kalvin'e Karşı Costellio veya Zobalığa Karşı Özgür Düşünce

*Dünyanın Fikir Mimarları (3 Cilt)

Bir Satranç Öyküsünü kaleme alışı, Zweig'ın 60 doğum gününü kutladığı döneme rastlar Zweig daha Salzburg'dayken satranç oynardı Petropolis'e yerleşince, bir kitabı alır ve karısı Lotte ile "büyük ustalar"ın oyunlarını oynamaya başlarlar Bu sırada, "Bir Satranç Öyküsü"nü yazma düşüncesi doğar

S Zweig, bu son nesir çalışmalarını "hariçte bir çalışma" olarak değerlendirir Bu öykünün, birçok okuyucuya soyut geleceğini düşünüyordu Fakat "Bir Satranç Öyküsü", yazarın en başarılı eserlerinden biridir Konu evrenseldi: Zeki bir insan, vahşi zorbalığın egemenliğine karşı, özgür kalmakta nasıl direnebilir?

Bir Satranç Öyküsü'nün finali, yazarın, 1942 yılı başlarındaki ruh halini yansıtır Umutsuzluk içindeki Zweig, en sevdiği yazarlar olan Goethe, Homeros ve Shakespeare'de teselli arıyordu

Okumak için bir şeyler ararken, tesedüfen Montaigne'in "Denemeler'ine rast gelir ve okur Montaigne, ölüm karşısında özgür olmak istiyordu Zweig de, Naziler'den kurtuluş için tek çare olarak ölümü görüyordu

1942'nin 14 Şubat günü, karı- koca Zweig'lar Ernest Feder ile beraber, meşhur Rio Karnavalı'nı seyretmeye gittiler StefanZweig, neşeli ve huzurlu görünüyordu Rio de Jonerio'da karnavalın yapıldığı salı günü , "Singapur Olayı" ile gazete manşetlerini okudu: "Daha Fazla Direnmek Imkansız ! Ingiltere'de Derin Üzüntü!" Başka bir haberde de şunlar yazılıydı: "Süveyş Kanalını Hedef Alan Alman Hücumu, Libya'da!"

Zweig, bu manşetler karşısında geçirdiği şoku, çevresindekilere belli etmemek için boşuna uğraştı Aniden, karnavalı seyretme isteği yok oldu, ve hemen karısı ile birlikte Petropolis'e döndü

23 Şubat 1942 sabahı, Rua Gonselves Dias, 34, Petropolis adresindeki yatak odasının kapısı, öyleye kadar açılmadıBu durumdan şüphelenen hizmetçiler, polise haber verdilerYatak odasına giren polisler, sırtüstü yatan Stefanile elini onun göğsüne koymuş olan Lotte'yi buldular "Veronal" adındaki ilaçtan almışlardı Titizce düzenlenmiş masanın üstünde, pulları bile yapıştırılmış olan veda mektupları duruyordu

Petropolis Valisi'ne hitaben yazılmış, "Deklarasyon" başlıklı mektup

"Kendi isteğimle ve bilinçli olarak hayattan ayrılmadan önce, son bir görevi yerine getirmeğe kendimi mecbur hissediyorum: Bana ve çalışmalarıma, böyle iyi ve konuksever şekilde kucak açan harikulade ülke Brezilya'ya içtenlikle teşekkür etmeliyim Her geçen gün, bu ülkeyi daha çok sevmeyi öğrendim ve benim lisanım konuşulduğu dünya, bana göre mahvolduktan, ve manevi yurdum Avrupa'nın kendi kendisini yok etmesinden sonra, hayatımı yeni baştan kurmayı daha fazla isteyebileceğim bir yer daha yoktu

Ama 60 yaşından sonra, yeni baştan başlamak için özel güçlere ihtiyacım vardı Benim gücüm ise, uzun yıllar süren yurtsuz gücüm sırasında tükendi Böylece, ruhsal çalışması, her zaman en büyük sevinci ve bireysel özgürlüğü bu dünyanın en büyük nimeti olan bu hayatı, zamanında ve dimdik sona erdirmek bana daha doğru görünüyor

Bütün dostlarımı selamlarım! Umarım, uzun gecenin ardından gelecek olan sabahın kızıllığını hala görebilirler!Ben, çok sabırsız olan ben, onların önünden gidiyorum"

Stefan Zweig ve karısı, işte bu son mektubu ve yazılmış yüzlerce sayfalık eserleri geride bırakarak hayata veda ettiler


Alıntı Yaparak Cevapla

Stefan Zweig (1881 - 1942)-Sanat,Toplum Biyografileri

Eski 10-21-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Stefan Zweig (1881 - 1942)-Sanat,Toplum Biyografileri




Stefan Zweig, (d 28 Kasım 1881, Viyana, Avusturya - ö 23 Şubat 1942, Petrópolis, Brezilya) Avusturyalı romancı, oyun yazarı, gazeteci ve biyografi yazarı

Babası varlıklı bir sanayici olan Stefan Zweig, küçük yaşlardan itibaren kültür ve edebiyat alanında eğitim görmeye başladı; İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi Viyana ve Berlin üniversitelerinde felsefe öğrenimi gördü İlk şiirlerini lisedeyken, Hugo von Hofmannsthal'ın ve Rainer Maria Rilke'nin eserlerinin etkisiyle yazdı 1901'den sonra Fransızca yazan Paul Verlaine ve Baudelaire'in şiirlerini Almancaya çevirdi İsrail'in kurucusu Theodor Herzl ile tanıştı ve dost oldu Gazetelerde muhabirlik yaptı 1907-1909 yılları arasında Seylan, Gwaliar, Kalküta, Benores, Rangun ve Kuzey Hindistan'ı gezdi, bunu, 1911'deki New York, Kanada, Panama, Küba ve Porto Riko'yu kapsayan Amerika yolculuğu izledi 1914 yılında Belçika'ya Émile Verhaeren'in yanına gitti

Birinci Dünya Savaşı'nda (1914-1917) gönüllü olarak Viyana'da savaş karargâhında "Savaş Arşivi"nde memur olarak çalıştı Savaştan sonra Avusturya'ya dönerek Salzburg'a yerleşti 1920 yılında, Frederike Von Winternit ile evlendi Stefan Zweig Salzburg'da yaklaşık 20 yıl yaşadı Kapuzinerberg'in yamacındaki villasında geçirdiği yıllar, Zweig'ın en verimli yıllarıdır Kapuziner yokuşu, 5 numaradaki villayı, Friderike ile evli olduğu yıllarda satın aldı Salzburg'da geçirdiği yıllardır Zweig'ı edebiyatta doruğa tırmandırdı, en güzel eserlerini, kente ve Salzach'a yukardan bakan iki katlı, ağaçlar arasına gizlenmiş villada yazdı Kısa sürede ünlü insanlarla dostluk kurdu, onları sık sık Salzburg'da konuk etti Romain Rolland, Thomas Mann, HG Wells, Hugo von Hoffmannstahl, James Joyce, Franz Werfel, Paul Valery, Arthur Schnitzler, Ravel, Toscanini ve Richard Strauss, Zweig'in konuğu oldu

Salzburg'da geçen yıllarında Zweig, Avrupa'nın düşünsel birliği için ağırlığını koydu; makaleleriyle ve konferanslarıyla aşırılıklara karşı uyarılarda bulundu; diplomatik çevrelere, akıl ve sabır çağrısı yaptı 1927'de Almanya'nın Münih şehrinde "Duygu Karmaşası", "Yıldızın Parladığı Anlar" ve "Tarihsel Baş Minyatür" adlı kitapları yayımlandı, yine 1927'nin 20 Şubat tarihinde "Rilke'ye Veda" başlıklı konuşmasını yaptı 1928'de Leo Tolstoy'un 100 Doğum Yıldönümü Kutlamaları'na katılmak üzere, Sovyetler Birliği'ne gitti

1933'de, Nazilerin yakmaya başladıkları kitaplar arasında Yahudi kökenli Zweig'ın eserleri de yer alıyordu 1934'te Gestapo'nun villasını basıp, silah araması üzerine Zweig ülkesini terk etmek zorunda kaldı ve İngiltere'ye, Londra'ya yerleşti Ancak, kendini burada da rahat hissetmedi

Zweig, 1937'de ilk karısı Frederike'den ayrıldı ve bir yıl sonra Portekiz'e yanında Lotte Altman adında bir kadınla gitti O sıralarda Avusturya, Alman Reich'ına katılmıştı ve Zweig da İngiliz vatandaşlığına geçmek için müracaat etti 1939'da "Kalbin Sabırsızlığı" adlı romanı yayımlandı ve Zweig da, Portekiz seyahatine birlikte çıktığı Lotte Altman ile evlendi 1940'ta İngiliz tabiiyetine girdi, İkinci Dünya Savaşı sırasında New York'a, Arjantin'e, Paraguay'a ve Brezilya'ya gitti Zweig konferanslar için gittiği Brezilya'ya yerleşmeye karar verdi Orada ünlü "Bir Satranç Öyküsü"nü kaleme aldı Stefan Zweig, 1941'de Montaigne üzerine çalışmaya başladı ve "Dünün Dünyası - Avrupa Anıları" adlı otobiyografisini kaleme aldı "Dünün Dünyası" kitabı, 1900’lerin başında gençliğini yaşamış bir yazarın yaşadığı dünyanın asla eskisi gibi olmayacağını farkettiğinde eski günlere düzdüğü bir övgüdür

Avrupa’nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü ve yaşamındaki düş kırıklıkları nedeniyle 22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'da, karısı Lotte ile birlikte intihar etti Buna Hitler’in dünya düzenini kalıcı sanmasının verdiği karamsarlığın yanı sıra, kendi dünyasının asla bir daha varolmayacağı düşüncesi neden oldu

Türkçe'de Zweig

* Yürek Çöküntüsü (Varlık Yayınları, 1970)

* Dünün Dünyası (Can Yayınları, 1985)

* Bir Kadının Yirmi Dört Saati (Oda Yayınları, 1986)

* Yarının Tarihi (Can Yayınları, 1991)

* Kendileri ile Savaşanlar (1 Cilt) (İş Bankası Yayınları, 1991)

* Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski (2 Cilt) (İş Bankası Yayınları, 1991)

* Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar: Casanova, Stendhal, Tolstoy (3 Cilt) (İş Bankası Yayınları, 1991)

* Lyon'da Düğün (Can Yayınları, 1992)

* Yıldızın Parladığı Anlar (Can Yayınları, 1995)

* Karışık Duygular (Milliyet Yayınları, 1995)

* Satranç (Can Yayınları, 1997)

* Günlükler (Can Yayınları, 1997)

* Değişim Rüzgârı (Can Yayınları, 1998)

* Calvin'e Karşı Castellio ya da Köleliğe Karşı Özgür Düşünce (Çiviyazıları Yayınları, 1998)

* Fouche, Bir Politikacının Portresi (Can Yayınları, 1999)

* Tehlikeli Merhamet (Babil Yayınları, 2000)

* Amok Koşucusu (Can Yayınları, 2000)

* Balzac, Bir Yaşam Öyküsü (Kabalcı Yayınları, 2002)

* Magellan (Kabalcı Yayınları, 2002)

* Freud ve Öğretisi (Papirüs Yayınları, 2003)

* Yakıcı Sır (Evrensel Basın Yayın, 2004)

* Ruh Yoluyla Tedavi (İmge Kitabevi Yayınları, 2005)

Çalışmaları

Üretken bir yazar olan Zweig, birçok konuda denemeler yaptı Lirik şiirler yazdı, trajedi ve dram türünde sahne eserleri denedi, özellikle biyografi alanında önemli eserler ortaya koydu Freud ve psikolojiye olan ilgisi onu bu alana yöneltti Biyografi alanındaki çalışmaları, dönemin birçok ünlü kişisinin hayatlarını gözler önüne serdi Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski; Kendi İçindeki Şeytanla Savaşanlar: Hölderlin, Kleist, Nietzsche; Romain Rolland; Marie Antoinette; Magellan, Stendhal, Erasmus, Fouche eserleri bu biyografilerden birkaçıdır






Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.