| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| abdal, biyografileri, musa, sanat, sultan, toplum | 
|  | Abdal Musa Sultan ( .... - .... )-Sanat,Toplum Biyografileri |  | 
|  10-21-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Abdal Musa Sultan ( .... - .... )-Sanat,Toplum BiyografileriAbdal Musa Sultan (     -     ) Anadolu'nun ünlü erenlerinden ve ermişlerinden olan Abdal Musa Sultan, aynı zamanda ünlü bir ozan ve düşünürdür  Aslen Horasan'lı dır  Azerbaycan'ın Hoy kasabasına gelmiş ve bir süre orada yaşamış olduğundan, "Hoylu'' olarak tanınmıştır  Hacı Bektaş Veli'nin amcası Haydar Ata'nın oğlu, Hasan Gazi'nin oğludur  Kaygusuz Abdal Menkıbesine göre "Kösre Musa" adıyla da anılır  Abdal Musa Sultan, Horasan Erenlerinden ve Hz  Peygamber soyundandır  14  yy  da yaşadığı ve Osmanlıların Bursa'yı fethi yıllarında Orhan Bey'in askerleriyle savaşlara katıldığı ve büyük yararlıklar gösterdiği tarihi kaynaklarda yazılıdır  Hacı Bektaş Veli'nin önde gelen halifelerindendir  Payesi sultanlık, mertebesi "Abdallık"  Pir evindeki hizmet postu ise, "Ayakçı Postu''dur  Bu post Bektaşi tarikatındaki on iki posttan on birincisi olup, diğer adı ''Abdal Musa Sultan Postu"dur  Ayakçılık, Abdallık mertebesidir  Elmalı, Tekke köyündeki dergahı, ilk Bektaşilerin dört büyük "Asitanei Bektaşiyan" dan biridir  Ancak, Anadolu'nun inanç coğrafyasında seçkin bir yeri, etkin bir gücü olan Abdal Musa Sultan adına daha bir çok yerde makam ve mezarlar yapılmıştır  Bir çok yazar ve araştırmacı, Abdal Musa Sultan'ı konu alan araştırmalar yapmışlardır  Bazılarına göre, Abdal Musa Sultan; Bursa'nın fethine katıldıktan sonra Manisa, Aydın ve Denizli yöresinde bulunmuş, daha sonra da Türkmen ve yörüklerin yoğun bulunduğu Elmalı yöresinde tekkesini kurmuştur  Ayrıca Denizli'de yatan "Büyük Yatağan Baba"dan esinlendiğini de belirtmişlerdir  Abdal Musa Sultan, Elmalı yôresinde kurduğu tekkesinde sayısız kişiler irşad etmiş (uyarmış) ve bunlar arasında büyük ozanlar yetişmiştir  Bunların en ünlüsü de, Alevi-Bektaşi edebiyatın abidelerinden sayılan Kaygusuz Abdal'dır  Onunla ilgili olarak Abdal Musa Sultan Velayetnamesi'nde konu edilen söylenceyi şöyledir: ''Alaiye reyinin oğlu Gaybi, Abdal Musa'ya derviş olup, Kaygusuz adını alınca, babası oğlunu kurtarmak ister  Tekke Beyi'nin yardımını talep eder  Tekke Beyi'de Kılağılı İsa adlı pehlivan yiğidini Abdal Musa'nın tekkesine yollar  İsa, dergaha varır ve kapıya gelince: Çağırın bana Abdal Musa'yı diye gürler  Ancak, atı ürker ve İsa'yı sırtından atar, sürükleyerek parçalar  Tekke beyi bu olaya çok sinirlenir ve ordusuyla harekete geçer  Abdal Musa Sultan'ı yakmak öbek öbek odunlar yığılır  Ateşler tutuşturulur  Abdal Musa Sultan'da üç yüz kadar müridi ile semah ederek yola koyulur    Bu öyle bir geliş ki, onlarla birlikte dağlar, ağaçlar, kayalar da beraber yürür  Dervişler bir gülbank çekip ateşe girer  Ateş onları yakmaz, onlar ateşi söndürürler  Bu manzarayı gören Kaygusuz'un babası, duruma hayranlıkla bakar, Abdal Musa'nın ellerini öper ve geriye döner  Kaygusuz bu dergahta kırk yıl hizmet eder    '' Abdal Musa Sultan'ın kerametleri, kendi adı verilen Velayetname'de anlatılır  Abdal Musa Sultan Velayetnamesi, günümüz Türkçesi ile Ali Adil Atalay tarafından beşinci kez olarak yayınlanmıştır  Kerametlerinden biri de şöyle: "Abdal Musa Sultan, bir pamuk içine kor halinde bir ateş parçasını müridlerinden biriyle, Geyikli Baba'ya gönderir  Geyikli baba da, ona bir bakraç içinde geyik sütü gönderir  Bu kerametin, yorumu da, "hayvanatı iradesine bağlamak, bitkilere hükmetmekten zordur'' şeklindedir  Şair, düşünür, Horasan ereni Abdal Musa Sultan'ın keramet ve erdemleri yedi yüzyıldan bu yana dillerde söylenir  Antalya, Elmalı ilçesine bağlı Tekke köyündeki türbesi, 14  yy  'da Selçuklu mimarisi örneğinde yapılmıştır  Tekke hakkında en önemli bilgiyi 17 yy  da burayı ziyaret eden ünlü gezgin Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde vermiştir  Bu bilgilere göre tekkenin kubbesindeki altın alem, beş saatlik yerden görülüyormuş  Abdal Musa Sultan sandukası baş ucunda seyyid olduğunu gösteren yeşil imamesi durur  Tekkenin etrafında bağ ve bahçeler uzanır, Misafirhaneler, kiler, mutfak meydanlar gibi bir çok ek binalar varmış  Mutfakta kırk derviş hizmet eder  Meydanın dışında ayrıca büyük bir misafirhane bulunur ki, üstü konak, altı ise iki yüz at alacak kadar büyük bir ahırdır  Misafir hiç eksik olmaz  Tekke yapıldığı günden beri mutfağında hiç ateş sönmemiştir  Tekkenin çok zengin vakıfları vardır  On binden fazla koyunu, bin camuzu, binlerce devesi ve katın, yedi değirmeni ve daha birçok varlığı ile üç yüz elli yıl önceki Abdal Musa Sultan tekkesinin çok büyük zenginliklere sahip bir kurum olduğunu belirtiyor Evliya Çelebi  Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasından sonra dağıtılan tekkeler arasında Abdal Musa Sultan tekkesi de nasibini almıştır  1829'da hükümetçe gönderilen memurlar tarafından, dergahta mevcut bütün eşyalar ve binlerce canlı hayvan satılıp defteri İstanbul'a gönderilmiştir  Bu hal tekkelerin 1925'de kapanmasına kadar yaşanmıştır  Değişik dönemlerde onarım gören Tekke, zaman içinde yıkılmış, günümüzde ise sadece Abdal Musa Sultan türbesi kalmıştır  Türbede, Abdal Musa, annesi, babası, kız kardeşi ile Kaygusuz Abdal'ın kabirleri bulunmaktadır  | 
|   | 
|  | 
|  |