Prof. Dr. Sinsi
|
Ünlü Ressam Jak İhmalyan
Jak Ihmalyan
Jak Ihmalyan Kimdir? Jak Ihmalyan Hayatı, Jak Ihmalyan Biyografisi
Jak Ihmalyan 30 temmuz 1922'de Istanbul'da dogdu Babasi Konyali, anasi Kayseriliydi Jak her yasta resim yapardi bunda babasi Garbis Ihmalyan'in etkisi oldu Baba Ihmalyan naif bir ressamdi Resmin çok ciddi bir sey oldugunu ilk kez Abidin Dino'dan ögrendi Dino ile ilk resim iliskisi 1936'da basladi Onu tanidiginda Jak 14 - 15 yaslarindaydi Dino, Jak'in tomar tomar desenlerini ayda bir iki kez görür, içinden saglamlarini seçerek onu dogruya ve güzele yöneltirdi 1936'da Özel Katolik Ortaokulunu bitirdi, Fransiz Lisesine basladi Daha sonra bir Türk Lisesinden mezun oldu 1939'de devrimci eyleme aktif olarak katildi (TKP'ye girdi) 1942'de Istanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde Resim Bölümü Bedri Rahmi atölyesinde okudu Akademi'de birinci sinifi sinavla atladi 1944 te Istanbul Güzel Sanatlar Akademisi diploma kursu ögrencisiyken tutuklandi Bu ilk tutuklanisi idi (Resat Fuat ve arkadaslari davasiydi) Ikinci tutuklanisi ise 1946'daydi (Bu olay Dr Sefik Hüsnü'nün Emekçi Partisi davasi olarak biliniyor) Tutuklulugu yaklasik üç yil sürdü 1948'de, tutuklulugu sona erdiginde, resim yapi, siir yazdi Çocuk magazin dergisi «Bartez» de resim yapti ("Bahçe" anlamina gelen Ermenice bir çocuk dergisi) ve Ermenice "Nor Or"da (Yeni Gün) çalisti 1949'da pasaport almadan Suriye yoluyla Beyrut'a gidip yerlesti Istanbul'dan tanidigi Mari Abacigil ile evlendi Oglu dogdu Lübnan'da yedi yil kadar kaldi Orada bazi okullarda resim ögretmenligi yapti Bir ara, Beyrut Havaalani için, Fransiz ressami Simon Baltax ile birlikte, "Halklarin Dostlugu" konulu bir pano yapti
1956'da Polonya'ya geçerek Varsova Radyo Komitesinde sonra çizgi filmler stüdyosunda çalisti Afisler yapti Nâzim Hikmet'in "Günesi içenlerin Türküsü" adli yapitinin Leh dilindeki çevirisini resimledi Jak Sair Nazim Hikmet'in yakin dostlarindandi
1959'da Çin'e giderek ailece Pekin'e yerlesti Daha çok Radyoda çalisti ve bir yandan da ülkenin geleneksel ve çagdas resmini inceledi 1961'de Sovyetler Birligi'ne geçti Ilk iki yil Radyoda editör olarak çalisti 1963'te Moskova Devlet Üniversitesi Dogu Dilleri Enstitüsü Türkoloji bölümünde ögretim üyeligine atandi Dil ögretmenliginin yaninda, ayni zaman resimle de ugrasti Arbat bölgesinde Taniyevih Sokaginda eski binanin en alt katinda küçücük bir atölyesi vardi 1968-1978 arasinda çesitli sergiler düzenledi 1974 te Sovyet Ressamlar Birligi'nde üye oldu l Nisan 1978'de Moskova'da öldü, Erivan’da yakildi
Ölümünden sonra çesitli ülkelerde sergiler açildi, bazi yapitlari müzelere girdi (Rusya Dogu Halk Sanati Devlet Müzesi, Tretyakov Galerisi, Nazim Hikmet Kültür ve Sanat Vakfi v s ) Ölümünün 15 yilinda 1993'te Istanbul'da (Galeri MD) bir anma sergisi yapildi 13 resmini içeren bir kitap, galeri tarafindan yayimlandi 1996'da Londrada Jak Ihmalyan'in yapitlari Fikret Muallâ Saygi, Mehmet Güleryüz ve Kemal Önsoy gibi ünlü Türk resamlariyla birlikte Sotheby's Salonu'nda açik artirmaya çikarildi
HAKKINDA YAZILANLAR
Vartan Ihmalyan, kardesi Jak Ihmalyan hakkinda 1989'de Cem yayinevi tarafindan piyasaya çikan "Bir yasamin öyküsü" adli hatiralarinda su bilgileri veriyor:
«  Babamin dayisi Gazaros Sayabalyan Konya valiligi yapmisti Oglu, yazar Jak Sayabalyani sürgünde öldürmüslerdi Dayioglunun anisina, Jak koymustu babam kardesimin adini (s 20)
«  Kardesim daha 4-5 yasindayken resim çizmeyi çok severdi Babam isten eve dönüsünde sokak kapisindan içeri girer girmez, kardesim ikinci kattan: «Babacigim, babacigim, kalemin var mi?», diye bagirir, babam yukari çikinca cebinden bir kalem çikarip kendisine verir, o da hemen bir kâgit parçasina resimler çizerdi Böylece de ileride iyi bir çizer olmus 1944'te Istanbul'da daha 18 yasindayken Abidin Dino'nun düzenledigi «Liman» sergisine katilmis, daha sonra ekmegini, Beyrut'ta çocuk arabalarina resimler yaparak kazanmis, Moskova'da, Baltik cumhuriyetlerinde resimleri çok kez sergilenmis, ölümünden sonra da, Ankara Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde, dostumuz Prof Dr Türkkaya Ataöv'ün yardimiyla sergisi açilmisti   » (s 26)
«  Bu arada, Istanbul Üniversitesi'nde Latince lektörlügü yapan ve rahmetli kardesimin kursun kalemle çizdigi resimlere hayran olan Prof Ezzio Bartalini, bu resimlerden, birkaçini kendi parasiyla bastirip, kardesimi tanitmak amaciyla, esine dostuna dagitmisti Kardesim, hep yoksul insanlarin, hamallarin falan resimlerini çizer, sosyalist olan rahmetli Prof Bartalini de bayilirdi bu resimlere Hatta birgün bana: «Insanlarin yoksullugunu bu yasta nasil derinden duyup da belirtebiliyor», demisti 18-19 yaslarmdaydi kardesim o zaman   » (s 76)
«  Kardesimse, esini degil, karincayi bile incitmeyen, herseyi hos gören kuzu gibi bir insandi Ressam olan kardesim, örnegin birlikte bir resim seyrederken, ben: «bu resmi nasil buluyorsun, Jak? Benini pek hosuma gitmedi de  » deyince, sevecenlikle: «yok, pek o kadar kötü degil», derdi begenmemis olsa bile, ressami incitmemek için Elestiride bile ilimliydi   » (s 149)
«… Bir süre sonra Varsova radyosunun Türkçe yayinlar servisi kapatildi, bize üç ayligimizi ödeyerek, bu üç ay içinde kendimize birer is bulmamizi söylediler Kardesim çizgi filmleri stüdyosu'nda çizer olarak çalismaya basladi … Bu arada kardesim Nâzim'in Leh dilinde çikan siir kitabini resimlemis ve üstat çok begenmisti   » (s 159)
«… Bu satirlari yazarken aklima çagrisimla su gerçek geldi: Ben Paris'teyken, rahmetli kardesim Jak Ihmalyan ve halen sag olan Dr Hayk Açikgöz, cezaevinde çilelerini doldurup çikmis ve sinirdan adam kaçiran birini bulup, Suriye'ye kaçmislardi   » (s 218)
«  Ama kardesim, Aziz'le 1946 tutuklamalarinda olacak, Harbiye cezaevinde tanismisti   » (s 290)
«  Yillardan 1966 Abidin Dino Moskova'ya gelmis, «Sovyet Yazarlar Birligi» lokalinde çok güzel bir resim sergisi açmisti Abidin, rahmetli kardesim Jak'i Istanbul'dan tanirdi 1942'de açmis oldugu «Liman» sergisine kardesimden de bir resim almisti, genellikle onun resimlerini begenirdi  » (s 295)
«…Kardesimin, Moskova'daki Sanat Emekçileri Merkez Evi'ndeki sergisinden sonra kendisine güveni artti ve daha güzel resimler yapmaya basladi Bir yandan da Türkiye'den Moskova'ya gelen Aziz Nesin, Yasar Kemal, Daglarca vb konuklarin kardesimin resimlerini begenmeleri onu esinlendirdi Konuklara resimler vermekte pek cömertti rahmetli kardesim Her konuga: «Hangisini begenirseniz alin» derdi, onlar da sevinerek alirlardi
Konulari çokça Anadolu kadini, Anadolu erkegi, Anadolu anasiydi kardesimin resimlerinin Sovyet Ressamlar Birligi'ne üye olduktan sonra, Birlik birkaç resim satin almisti kardesimden Yerevan'daki modern resimler galerisine üç resim armagan etmisti, bunlardan biri asilidir Moskova'daki bir fabrikada, sonra Astronomi fakültesinde ayri ayri zamanlarda iki kez, Baltik cumhuriyetlerinde iki kez sergileri düzenlendi ve seyircilerce çok begenildi, sergi defterlerine övgü sözleri yazildi (s 296)
Prof Türkkaya Ataöv «Halkimizin Ressami Jak Ihmalyan» Milliet Sanat dergisi Eylül 1980 yili
«…Jak'in adi ve konulari Türkiye boyutunu çoktan asmistir Ancak, Türkiye resim sanatinin içinde bir yeri olmalidir Dogdugu topragin insanlarina daha yirmisine varmadan resim ve siyasal eylem yoluyla egilmis olmasi ve anayurduna bagliligi yapip biraktigi birkaç bin tablonun hemen hemen yarisinda barbar bagirisi bizi ona hakkini teslim etmek zorunda birakir Inançlarinin en belirgin yani isçi sinifinin davasina sarsilmaz biçimde bagliligiydi Onu taniyanlar Jak'in bu çizgideki dürüstlügünü iyi bilirler Yasaminin tüm ayrintilari Jak'in hiçbir seyi kendi çikari için yapmadiginin kanitidir Zamanla aydinlarimiz ve bu ülke insanlari, topragimizin çileli ve yetenekli sanatçilarindan biri olan Jak Ihmalyan'i kucaklamasini bilecektir
Aziz Nesin «Birlikte öldüklerimden biri daha» 14 Ekim 1978 yili
«…Jak, Lübnan’i, Polonya’yi, Çin’i dolandi durdu Sonunda Moskova’da yerlesti Yillar yillar sonra Moskova’da bulustuk Resimlerinden, siirlerinden, konusmalarindan, sunu kesin olarak biliyorum ki, dünyanin her neresine gittiyse, kendisiyle birlikte Anadolu’yu da oraya götürdü Çünkü Istanbul çocugu Jak, Anadolu’nun ta kendisiydi Resimlerine bakiniz Bunlar, Moskova’da yasarken yaptigi resimlerdir; ama hepsi de Türkiye’nin resimleridir, buram buram Türkiye kokar, burcu burcu Türkiye tüter, türküler duyulur bu resimlerde
1979’da Moskovada basilan katalogun ön sözü Yazar Kegam Sevan
«Ressamdi, sairdi, bir sözle sanatkãrdi, fakat herseyden evvel insandi, hem de büyük çapta Büyük, ileri görüslü bir sanatkãrin, kötü insan olmasinin imkãni yoktur gibi geliyor bana Fakat iddia edemem, illa ki büyük harflerle yazilan insan olana, büyük sanatkãr olmak hakki da verilmis midir? Kardes kadar sevdigim, dost ve arkadas bildigim Jak Ihmalyan, benim için ilkin sairdi, hem de bir satir siir yazip yazmadigini bilmedigim halde Onu, Türkiyede, ikinci dünya harbi senelerinde, dünyanin en güzel sehirlerinden birinde, sulari kavun kokan adalarinda tanidim ve o günden bu güne ne zaman burnuma bir çam kokusu, kulagima bir deniz hisiltisi geldiyse, hatiralarimda sanki onun da denizden bir parçaymis, bir çam agaciymis gibi canlandigini hissettim gözlerimin önünde
|