![]() |
Çevik Sazanlar çiftliği |
![]() |
![]() |
#1 |
delishhhh
|
![]() Çevik Sazanlar çiftliğiYandaşların “cuntanın manipülasyon planı(!)”na hizmet etmemek, yandaş olmayanların ise “haber atlamamak” için manşet yaptığı mektup, savcının eline geçmeden önce 70 milyona servis edildi Genellikle mektubun üzerine sazan çevikliğiyle atlanmış, çoğu gazeteler mektubu tam metin vererek manşetlere taşımıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ne var ki, kimsenin özellikle yandaşların beklemeye hiç sabrı yoktu ![]() ![]() Hem ne diyordu ikinci mektubunda ihbarcı subay: “Karargâh içindeki cunta yapılanması, kendileri adına gelişen olumsuz süreci tersine çevirmek için dikkati mektubun içeriğinden uzaklaştırıyor ![]() Bu durumda “Yahu şu e - mail nereden gönderilmiş, kim göndermiş” gibi soruları sormak da cuntaya hizmet sayılabilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Derken Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, “İkinci ihbar mektubu bize ulaşmadı” açıklamasını yapmaz mı? İhbar mektubu savcıya gönderilmez mi? Buyurun cenaze namazına ![]() ![]() ![]() * Melih Aşık / Milliyet ++++++ Kirli tezgahlara alet oluyorlar Bir savcının eline bir ihbar mektubu ulaştığında ne yapması gerektiği, yasalarımızda yazıyor: Eğer o mektubu ciddiye alırsa soruşturma başlatacak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gelin görün ki; günümüz Türkiye’sinde süreç böyle işlemiyor: Adamın biri “Sayın Savcım”la başlayan, imzasız bir mektup yazıyor ![]() ![]() Tıpkı dünkü gazetelerde yer alan “meçhul subaydan ikinci mektup” örneğinde olduğu gibi ![]() ![]() ![]() Adam, mektubun en altına “dağıtım” bölümü açıp, karşısına “medya kuruluşları” yazıyor ![]() ![]() ![]() ![]() “Yandaş” olmayan medya ise, “geride kalmamak” için, bu haberleri diğerlerinden alıp büyütüyor! İddia sahibiyle savcı arasında gizli kalması gereken “elektronik posta iletisi”, “hukuk süzgeci”nden geçmeden, hatta savcının eline geçmeden 70 milyona mal oluyor ![]() ![]() ![]() İşin ilginci; bu “infaz”ı gündeme getirdiğinizde, “Sen bilginin ya da belgenin nasıl sızdığına değil de, içeriğine bak” diyorlar ![]() ![]() ![]() Bakamam ![]() ![]() ![]() Bırakın; önce savcılar işlerini yapsınlar! Siz de gazetecilik mesleğinin “double check” (iki kere gözden geçirme) kuralını hatırlayın! Doğrulatamadığınız bir iddiayı haber yapıp büyüterek ![]() ![]() ![]() kaderleriyle oynamayın! Onur cellatlığı yapmayın ![]() ![]() ![]() Sırf işinize geliyor diye; kirli tezgâhlara alet olmayın! * Mustafa Mutlu / Vatan ++++++ Yüzsüz ihbarcı subaya sorular Askeri savcı ihbarcının ve sivil savcı da “belgenin içeriğinin ve ıslak imzanın” peşinde ![]() Belge Genelkurmay’da “emir-komuta zinciri” içinde hazırlanmışsa Kurmay Albay Dursun Çiçek’i de içine alan fakat aynı zamanda Çiçek’i aşıp cuntacı-darbeci ekibe uzanan bir durum var ise neden dikkatler sadece Çiçek’e yönlendiriliyor? Sızdırma belgeyi yazan gazetede yüzünü kapatarak; “Belgenin hazırlanmasından Genelkurmay Başkanı’nın haberi var, ben de şahidim”diyen emekli general kim? Yüzünü gizleyen emekli general ile ismini gizleyen ihbarcı subay, CIA’nın ve MOSSAD’ın birlikte çalıştığı kişiler olabilirler mi? Genelkurmay Başkanı’nın, nasıl ve ne zaman, hangi sebeple olduğu bilinmeyen bir şekilde Kudüs’te Yahudilerin ağlama duvarı önünde fotoğrafı gizlice çekilerek, Türkiye’de gazetelere servis ediliyor ![]() Cumhuriyet Bayramı resepsiyonundan sonra Başbakan Genelkurmay Başkanı ile uzun bir görüşme yapıyor ![]() Savcı Adli Tıp’ın raporuna güvenmediği için mi çağrı yapamıyor? Başından beri “ne cuntacıyım, ne de darbeciyim, bütün okulları birincilikle bitirmiş, doktora da yapmış, Anayasa’ya bağlı bir subayım” demekte olan Kurmay Albay Dursun Çiçek, dördü suç duyurusu olmak üzere Taraf ve Star gazeteleri, savcı, nöbetçi hâkim ile RTÜK hakkında “toplam 16 ayrı dava açarak hukuk mücadelesine” giriştiğine göre yüzünü saklayan ihbarcı subay ile suratını gizleyen general niçin ortaya çıkmıyorlar? İhbarın doğruluğunun vicdan filtresinden geçebilmesi için yüzlerinizi görmeliyiz ![]() * Necati Doğru / Vatan ++++++ Yeni haham: ‘Meçhul asker’ Ergenekon davası ortaya çıktığında başımızda bir “haham” vardı ![]() ![]() ![]() Öyle bir inanıldı ki bu “haham”a, başka belge-bilgi peşinde koşmadılar bile ![]() Şimdi bu “haham”ın yerini “kimliği belirsiz” bir ihbarcı aldı ![]() ![]() ![]() “Meçhul asker” savaşların kazanılmasını sağlayan, ama adını ailesi dışında kimsenin bilmediği sıradan askerlerdir ![]() İhbarcıyı kahraman olarak lanse edenler belli ki Mehmetçik diyemedikleri için kahramanlığı “Meçhul asker” üzerinden belirtmek istiyor ![]() Türkiye sevgisizleri amaçlarına ulaşmak için propaganda olanaklarını sonuna kadar kullanıyorlar ![]() ![]() Şu anda hiç kimse bir darbe planı hazırlanıp hazırlanmadığını bilmiyor ![]() Yine hiç kimse ihbarcının asker kökenli olduğunu da bilmiyor ![]() Liberal maskeli faşistler TV ekranlarında gerine gerine “Daha bunlar ne ki, öyle belgeler gelecek ki” demekte de bir sakınca görmüyorlar ![]() Kimliği belirsiz ihbarcı etrafa saçtığı belgelerle bazı subayların adlarını ve imzalarını gösterip “işte cunta” diyor ![]() ![]() Bir albayın imzasının ıslak mı kuru mu olduğunu tartışırken 5 ay harcadık, peki 12 subayın imzasının ıslaklığının tartışması ne kadar sürecek? * Can Ataklı / Vatan ++++++ Ellerine yüzlerine bulaştırdılar Recep Akdağ isimli Sağlık Bakanı’nın sözleri basına yansımıştı: “Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız da aşı olacaklar!” Tayyip’in tepesi attı ve TBMM kürsüsünden veryansın etti: “Ben aşı olmayacağım ![]() Recep Bey mosmor kesilmişti ![]() ![]() ![]() ![]() Milletin önünde böyle küçük düşen Sağlık Bakanı acaba istifa eder mi? Etmez ![]() Bir domuz giribi aşısını bile ellerine yüzlerine bulaştıranlardan da sadece bu beklenir ![]() * Emin Çölaşan / Sözcü ++++++ Ne özgürlüğü? Onlar kariyer savaşçıları Sanırım Orhan Pamuk’un Nobel alması Ahmet Altan’ı da kötü etkiledi ![]() bir şey bulması gerekiyordu ![]() Aynı şey Yasemin Çongar için geçerli değil mi? Birkaç sene önceki Yasemin Çongar’ın Amerika’daki algılanışıyla şimdiki Çongar’ı kıyaslayalım: Eskiden bir Türk gazetesinin temsilcisiyken şimdi Amerikan basını onu zor şartlarda gazetecilik yapan bir savaşçı olarak görüyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nice 301’ciler vardır ki “Kitaplarım başka dillere çevrilsin” diye yargı kararının ardından göbek atmıştır ![]() ![]() ![]() Demet Akalın gibi bunlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * Oray Eğin / Akşam ++++++ ‘Akıl hocası’na tepki yağdı “Taş atan çocuklar”ın avukatlığından sonra önceki gün de Beyazıt Meydanı’nda “Taş atan gençler”in akıl hocalığına soyunan Ece Temelkuran’a hedef gösterdiği öğrencilerden tepki yağdı ![]() Temelkuran, Milliyet’te yayımlanan “Kurtlar Kampüsü” adlı yazısında, disiplin soruşturması sonucu okuldan uzaklaştırılan öğrencilerle ilgili şu satırları yazmış ve tek suçlarının “ülkücülerin satırlı saldırısına uğramak” olduğunu yazmıştı: “Hukuk fakültesi öğrencileri Eren ve Ali, ileride benim avukatım olsun isteyeceğim insanlar ![]() ![]() Önceki gün İstanbul Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Birimi’nden aldığımız bilgiler, Temelkuran’ın “yılmayın” diyerek provoke ettiği gençlerin anlattığı kadar “masum” olmadıklarını ve öğretim üyelerine saldırmak, okulun camını çerçevesini indirmek dahil sayısız “şiddet” olayına karıştıklarını gösterdi ![]() Dün ise üniversitede faaliyet gösteren Türkçe Yaşam Kulübü öğrencilerinden Temelkuran’ı basın ahlakına uygun davranmaya çağıran şu açıklama geldi: “Türk Dil Bayramı kutlamaları sırasında, üniversiteye bağlı Öğrenci Kültür Merkezi çatısı altında faaliyet gösteren Türkçe Yaşam Kulübü’nün düzenlemiş olduğu konferans afişlerinin, fakülte dekanı ve üniversite güvenlik görevlilerinin gözleri önünde yırtılıp, yerine ”Dikkat Faşist Var“ yazılı afişleri asan (Aylin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Umarız, birgün bizlerin bu sessiz çığlığını da duyar, bizlerin öğretim hayatı yarım kaldığında, bizlere de aynı şevkle destek olur ![]() ![]() ![]() İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Hakan Boz da Ece Temelkuran’ın işi gazetecilikten senaristliğe döktüğüne dikkat çeken bir yazıyla paylaştı tepkisini ![]() ![]() Temelkuran’ın, “Hiç düşünmeden arkamı döneceğim iki çocuk ![]() ![]() ++++++ Kendi kuyusunu kazdı İktidarla pembe sayfa açan DYG yolsuzluk haberi boşluğunu emsal değerdeki kurum içi polemiklerle doldurmaya çalışıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ******* Ne özgürlüğü? Onlar kariyer savaşçıları Sanırım Orhan Pamuk’un Nobel alması Ahmet Altan’ı da kötü etkiledi ![]() bir şey bulması gerekiyordu ![]() Aynı şey Yasemin Çongar için geçerli değil mi? Birkaç sene önceki Yasemin Çongar’ın Amerika’daki algılanışıyla şimdiki Çongar’ı kıyaslayalım: Eskiden bir Türk gazetesinin temsilcisiyken şimdi Amerikan basını onu zor şartlarda gazetecilik yapan bir savaşçı olarak görüyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nice 301’ciler vardır ki “Kitaplarım başka dillere çevrilsin” diye yargı kararının ardından göbek atmıştır ![]() ![]() ![]() Demet Akalın gibi bunlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * Oray Eğin / Akşam ******* Nursuna Memecan nişanlandı AKP’nin “manyak zekaya sahip, boğazı yüzerek geçmiş, Iowa’yı bisikletle dolaşmış” hem Gül, hem Erdoğan’dan davetli milletvekili Nursuna Memecan, İtalyan devlet nişanına layık görülmüş ![]() ![]() ![]() ![]() Siyasete, “majestelerinin karikatüristi eşliğinde” ABD’de hazırlanan Memecan’a, emeklilik günlerinde Venedik’te gondol sefası görünüyor demektir ![]() ******* MİNİ YORUM Sonunda kafayı da yedi Sabah’ın, yemelere içmelere doyamayan yazarı E ![]() ![]() ![]() Başka türlü devletin ‘Öcalan’ı şeytanlaştırmanın bedeli’ni ödediğini savunuyor olamazdı herhalde ![]() ![]() ![]() ![]() SELCAN TAŞÇI |
![]() |
![]() |
|