Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Kitap Özetleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
balkanlar’dan, batı, çin’e, jeopolitik, kitap, konumu, türkiye’nin, yeni, özeti

Balkanlar’Dan Batı Çin’E Türkiye’Nin Yeni Jeopolitik Konumu Kitap Özeti

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Balkanlar’Dan Batı Çin’E Türkiye’Nin Yeni Jeopolitik Konumu Kitap Özeti




Balkanlar’dan Batı Çin’e Türkiye’nin Yeni Jeopolitik Konumu kitap özeti

Son üç yılda Türkiye sınırlarındaki dünya, köklü bir şekilde değişmiştir Kuzeyde eski ve yeni ülkeler komünizmden pazar ekonomisine geçmeye çalışmaktadır Güneyde, Orta Doğu, artık soğuk savaş husumetlerine sahne olmasa da, halen kökten dinci, otoriter ve militarist rejimlerden oluşan bir karışım olmaya devam etmektedir Doğuda Sovyetler Birliği’nin enkazından doğan ve yirmi birinci yüzyıla girerken her biri kendi yolunu çizmeye çalışan yeni ülkeler bulunmaktadır Tüm bunların ortasında ise bu değişimlerle baş etmeye çalışan “Türkiye” Bu kitabı oluşturan beş makale, son yıllarda yaşanan gelişmelerin, Türkiye üzerindeki etkileri ve Türkiye’nin yeni oluşan dünya içindeki rolünü açıklamaktadır

Kitap beş ana bölümden oluşmaktadır

Kitabın birinci bölümünde “Türkiye; 21 nci Yüzyıla Doğru” başlığı altında Türkiye’deki sosyo-ekonomik ve siyasal eğilimler incelenmektedir Türkiye’nin iç politikasında, çok partili demokrasi uygulanmaktadır Sürekli bölünerek çoğalan ve değişerek sayıları artan parti bolluğu ile koltuğa bağlılığı, partisine bağlılığından daha güçlü olan çok sayıda siyasi lider tipi mevcuttur

Türkiye, dış politikada önemli fırsat ve risklerle karşı karşıyadır Özellikle, Orta Asya Cumhuriyetleri için ideal bir kalkınma modeli ve kuvvetli bir çekim alanı oluşturmaktadır Ekonomik gücün artırılması için özelleştirme, Türk Lirası’nın konvertible olması ve açıklık gibi bir dizi önlem alınmıştır Dış politikada ve güvenlik konularında ise sorunlar devam etmektedir Kıbrıs sorununda Türkiye de Yunanistan da taviz verecek ölçüde konuya yaklaşmamaktadır Nüfusun 2025 yılı itibariyle 92 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir Bu hızlı artışın getirdiği sorunları karşılayabilmek için ekonomik büyüme oranının pozitif yönde sağlanması gerekmektedir

Kitabın ikinci bölümünde “Türkiye’nin Yeni Doğu Politikası” üzerinde durulmaktadır Türkiye’nin sınırlarını saran ülkelerle sorunları ve bu sorunların Türkiye için sonuçları değerlendirilmektedir Türkiye-Suriye ilişkileri Hatay ili üzerindeki uyuşmazlıktan dolayı uzun zamandır bozuktur Su sorunu konunun diğer bir boyutunu oluşturmaktadır Ayrıca, Suriye, Türkiye’ye baskı aracı olarak PKK desteğini periyodik biçimde kullanmış, bu destek siyasal ortamla birlikte sürüp gitmiştir Burada üzerinde durulan konu; Türkiye-Suriye ilişkilerinde Kürt sorunu, kötü ilişkilerin nedeni değil, belirtisidir Türkiye’nin Kuzey Irak’taki Türkmen halklarına ilişkin kaygıları bulunmaktadır Yine, Kürt konusu bu ülke ile yoğun sürtüşmeler yaratabilmektedir Irak’ın bölünme potansiyeli Türkiye’yi endişelendirmektedir İran’ın İslam Devrimi’ni ihraç etme çabaları iki ülke arasında sorun teşkil etmektedir

Orta Asya’da etkili olma konusunda da İran ile rekabet yaşanmaktadır Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Türkiye’nin doğusunda dolaysız ilişki kurabildiği üç yeni cumhuriyet olarak sahneye çıkmıştır Jeopolitik açıdan kritik bir noktada olan Türkiye, bulunduğu konumda partileri düzenli olarak seçim yoluyla iktidardan indirebilen ve yeni galip partileri yumuşak bir şekilde iktidara getirebilen tek Müslüman ülkedir

Kitabın üçüncü bölümünde “Köprü Mü, Engel Mi ? Soğuk Savaşın Ardından Türkiye ve Batı” başlığı altında Türkiye’nin Batı ile ilişkileri genel olarak incelenmektedir Türkiye Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlamaktadır Kültürel açıdan hem Doğu, hem de Batı etkilerinin bir ürünüdür Geniş sahalara sahip Osmanlı İmparatorluğu’nun mirası olan Türkiye Cumhuriyeti’nin Balkanlar, Kafkasya ve Orta Doğu ile geçmişten bağları bulunmaktadır Türkiye Orta Doğu’daki güvenlik sorunları açısından Avrupa dışındaki karmaşa ve askeri tehditlerin önündeki bir engel olmaktadır Basra Körfezi’ndeki gelişmelerin Türkiye’nin çıkarları ve jeopolitik yönelimleri açısından uzun vadeli sonuçları pek net değildir

Siyasal, ekonomik ve güvenlik nedenleriyle Avrupa bağlantısı Türkiye’nin çıkarları açısından büyük önem taşımaktadır Özellikle ekonomik açıdan, Türkiye, bu bağlantıda Avrupa pazarlarına giriş garantisini hedeflemektedir Ayrıca, NATO’ya üyelik, Ankara’ya uluslararası konularda aksi takdirde sahip olabileceğinden daha büyük söz hakkı sağlamaktadır

Türkiye’nin Körfez Savaşı’ndaki rolü nedeniyle, Irak’ın konvansiyonel ve konvansiyonel olmayan bir tehdidine maruz kalabileceği değerlendirilmektedir Türkiye’nin Avrupa’ya katılma çabaları başarısız oldukça ABD ile ilişkileri daha büyük önem kazanacaktır ABD-Türkiye ilişkilerinde siyasal ve ekonomik bağların güçlendirildiği daha olgun bir ilişki beklenmektedir Ayrıca ABD’nin Türkiye’yi Kafkasya ve Orta Asya Cumhuriyetlerine yönelik daha dolaysız yardım programları açısından üs olarak kullanması mümkündür Bu yeni yapılanma ile Türkiye muhtemelen Avrupa’nın dışında kalacaktır Yani Avrupa’nın güvenlik esaslarına dahil edilmemektedir

Kitabın dördüncü bölümünde “Türkiye ; Yeniden Balkanlara mı ?” başlığı altında Balkanlar’daki Türk ve Müslüman azınlıkların varlığı incelenmektedir Türklerin bağlarını kuvvetlendirerek, Balkanlar’a yerleşme ihtimali üzerinde durulmaktadır İkinci Dünya Savaşı sonrası Balkanlar, istikrarsızlığa itilmiştir Türkiye’deki kamuoyu, Bosnalı Müslümanların durumunu yakından takip etmiştir Batının konuya ciddi tepki göstermemesi Türkiye’yi olumsuz etkilemiştir Müslüman olan halkın tepkileri de Türkiye’nin sorunun çözümüne katkıda bulunmasını sağlamıştır

Sovyetler Birliği’nin çökmesinden sonra Karadeniz bölge ülkeleri ekonomik olarak yakınlaşmışlar ve bu yakınlaşmalarda ilk ciddi adım Türkiye’den gelmiştir Projenin nihai hedefi Karadeniz Bölgesi’nin dünya ekonomisinin ayrılmaz bir parçası haline gelmesinin sağlanmasıdır

Kitabın beşinci bölümünde “Sonuçlar; Dünyada Türkiye’nin Artan Rolü” üzerinde durulmaktadır Tarihsel olarak Türkiye’nin batı açısından önemi; üç kıtanın kesişim noktasında bulunması, Sovyetler Birliği’nin güney komşusu olması ve İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı’nı kontrol etmesinden kaynaklanmaktadır

Türkiye’nin uygulayacağı politikalar pek çok konuda anahtar ve belirleyici olacaktır Yani bölgesel yapıda istikrarsızlığı ya da çözümü beraberinde getirebilecektir Batı ile temaslar artacaktır

Kitabın ana fikri; Türkiye’nin Soğuk Savaş Dönemi’nden sonra yaşadığı iç ve dış değişimleri ortaya koymaktır Bu maksatla ele alınan faktörlerin ışığında kitapta ulaşılan sonuçlar yazarların görüşüne göre şöyledir

1 Türk dış politikası giderek artan bir şekilde Orta Asya, Balkanlar ve Orta Doğu üzerinde odaklanacaktır Türkiye’nin Orta Asya cumhuriyetleri arasındaki rolü gerek Türkiye, gerekse Batı açısından kritik ve önemli olacaktır Yeni ülkeler hem bir kalkınma modeli olarak hem de maddi yardım sağlaması için Türkiye’ye yöneleceklerdir Türkiye de yeni açılan bu piyasalardan yatırım ve ticaret açısından yararlanacak ve batı yatırımları için bir geçiş yolu teşkil edebilecektir Balkanlardaki yıkıcı milliyetçilik hareketlerinin ölmediği ve geçen yarım yüzyıl boyunca sadece uykuda beklediği görülmektedir Bir yazarın da belirttiği gibi şimdi Balkan tarihi “kaybedilen zamanı yeniden kazanmaktadır” Türkiye de dikkatini yeniden Balkanlara yöneltmekten kaçınamayacaktır Bosna’nın yanı sıra Kosova’daki 2 milyon ve Makedonya’daki 500000 Müslüman’dan dolayı Türkiye’nin Yugoslavya’daki çatışmaların içine çekilmesi mümkündür Türkiye’nin yeni savunma politikasını büyük ölçüde Araplar veya İran’ın gelişmiş silahlar edinmesinden kaynaklanan tehdit karşısında kendisini koruma ihtiyacı yönlendirecektir Türkiye, Körfez Savaşı sırasında Müttefik Devletler Koalisyonu içindeki önemli rolünden dolayı Irak’ın nihai olarak yeniden canlanmasından endişe etmekte; Suriye ve İran ile PKK’yı desteklemeleri nedeniyle çatışma riski bulunmakta ve Azerbaycan’daki amaçları konusunda İran ile rekabet etmektedir Ayrıca su sorunu da Suriye ve Irak ile önemli bir çatışma konusu teşkil etmektedir Bu ihtilaflı konular sorun potansiyeli taşımasına rağmen Türkiye kendisini Batı’ nın bölgedeki politikalarının bir aracı gibi gösterecek ittifaklardan uzak durmak istemektedir

2 Yeni Avrupa’dan dışlanmaya devam etmesi halinde Türkiye’nin Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerinin önemi artacaktır Ancak savunma ve dış yardım bütçelerindeki kesinti bu ülkedeki Amerikan kaynaklarını azaltacak ve dolayısıyla da ABD’nin Türkiye ile ilgili stratejik çıkarlarının yeniden gözden geçirilmesi sürecini hızlandıracaktır Körfez Savaşı Amerika’daki bazı çevrelerin güçlü savunma ilişkilerine verdiği önemi artırmış olsa da, bu konuda bizzat Türkler kararsız bir durumdadır Sonraki hükümetler, ABD-Türkiye ilişkilerine Turgut Özal kadar ağırlık verme konusunda çekimser davranmaktadır Soğuk savaş sonrasında ABD ve Türkiye ilişkilerinin savunmaya ilişkin boyutlarının azalması ve ekonomik ve siyasal çıkarları kapsayan daha olgun bir niteliğe dönüşmesi ihtimali yüksektir

3 Türkiye’nin en önemli iç sorunu Kürt milliyetçiliğinin artmasıdır Türkiye uzun bir süre boyunca bir Kürt sorununun var olduğunu yalanlamış; peş peşe gelen hükümetler Kürtlerin mevcudiyetini kabul etmeyi reddetmiş ve Türkiye’de Kürtçe konuşulması katı bir şekilde yasaklanmıştır Türkiye’nin Güneydoğusu’nda PKK ile yürütülen kanlı mücadele bu durumu değiştirmiş ve Türklerin Kürt sorununu açıkça ve ciddi bir şekilde tartışmalarına yol açmıştır Ancak, Körfez Savaşı ve Irak’ta özerk bir Kürt eyaletinin oluşturulması Türkiye ‘deki Kürtlerin de taleplerini arttıracağı endişelerini doğurmuştur Bazı Türkler Saddam’sız federe bir Irak yerine, Saddam’ın yeniden güç kazanarak güçlü bir üniter devlet kurmasını tercih etmektedir

4 Türkiye’nin kökten dinci bir devlete dönüşmesi tehlikesi abartılmaktadır İslam’ın kültürel etkisi büyük olmakla birlikte Müslüman Türklerin dini bağlılığı büyük faklılıklar göstermektedir Bazıları son derece dine bağlıyken, bazıları da inançlarını tıpkı Amerikalıların Hıristiyanlığı yaşaması gibi yaşamaktadır Orta Asya’daki cumhuriyetlerle kurulan yeni bağlar ve Bosna konusunda batının sergilediği hareketsizlik Türkiye’ de İslam’a yönelen dikkatleri artırsa da, ülke laik bir devlet olarak kalacaktır Ancak Avrupa Topluluğu tarafından sürekli reddedilmek, Türkiye’nin dış politikasını İslam ve Türk dünyasındaki yeni fırsatlara yöneltebilecektir

Kitapta Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı iç ve dış değişimlerin yabancı gözüyle bir özeti yapılmıştır Yazarlar, Türkiye sahnesine, sempati içinde ve Türkiye’nin bölgesel bir lider olacağına inanarak yaklaşmaktadırlar Bu ülkenin coğrafi konumundan kaynaklanan uzun vadeli öneminin göz ardı edilmemesi gerektiğini de vurgulamaktadırlar Sovyetler Birliği’nin dağılması sonucunda Türkiye’nin dünyadaki rolünün büyük ölçüde arttığını ve gelecek on yılda Türkiye’nin etkilerinin Balkanlardan Çin Orta Asya’sına yayılacağını iddia etmektedirler Batı ile daha fazla bütünleşilmesi Türkiye’nin öncelikler listesinin en önünde yer almakla birlikte, yazarlar Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne kabul edileceğinden şüphe duymaktadırlar Ayrıca Varşova Paktı’nın dağılması, Birleşmiş Milletlerin güçlenmesi ve Batı Avrupa Birliği gibi organizasyonların kurulması NATO’nun inandırıcılığını bir ölçüde de olsa azaltmıştır NATO yıprandıkça Türkiye’nin NATO ortaklarıyla bağları da zayıflamaktadır Bir zamanlar kontrol stratejisinin önemli bir unsurunu teşkil eden “Güney Cephesi” bugün belli boşluklar taşımaktadır Dış politika ve savunma politikasını değişen dünyaya göre yeniden ayarlamaya çalışan Türkiye, artık NATO’ya savunma ihtiyacından ziyade, Batı ile olan tek kurumsal bağı teşkil etmesi niteliğinden kaynaklanan psikolojik öneminden dolayı sıkıca tutunmaktadır Türk dış ve savunma politikasında görülen yeni dönem konusunda hızlı, etkin ve yararlı açıklamalar getiren bu makaleler büyük önem taşımaktadır



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.