Peynirli Ekmek - Selda Çolak

Kitap Hakkında:
Artık gitmeliyim, dedi Rüzgar
Oturduğu yerden doğrulmaya çalıştı
Kalkamadı
Başı dönüyordu
Farkında olmadan rakıyı biraz fazla kaçırmıştı galiba
Yamaçın içme istersen dediği son kadehi içmemesi gerektiğini anladı ama artık çok geçti
Tesadüfen, sabaha karşı şehre gitmek üzere yola çıkmış bir minibüse denk geldiler
Arka taraf erzak dolu olduğu için; öndeki tek kişilik koltuğa, iki kişi oturmak zorunda kaldılar
Gidecekleri yol çok uzun olmasa da, Rüzgar'ın titremesini hissettiği an üzerini yavaşça ceketiyle örttü Yamaç
Rüzgar'da buna karşılık başını bu yabancının omzuna iyice yasladı
Bıraktı kendini

Alabildiğine, savunmasızca bıraktı

Bir yandan içi kıpırdanıyor, bir yandan başı dönüyor, bir yandan rüya görüyor gibiydi

Yamaç, ceketin altından belli etmemeye çalışarak elini tuttu Rüzgarın

Yasak bir köyde, sabaha karşı, ilk defa birbirleriyle buluşmuşken, bir yasağı beraber kırmanın tadını çıkartıyorlardı

Birbirlerine bu kadar yabancı, birbirlerine bu kadar yakınlardı

Çocukluklarına ait bir koku duyup, tanıdık bir tat alıyorlardı sanki

Hoşlarına gitti bu huzur, düşünmediler derinini

Yamaç o an Rüzgara sarılmanın, ona dokunmanın keyfini o kadar güçlü hissediyordu ki, engelleyemedi içindeki bu gücü Belki de ilk defa, bu kadar serbest bıraktı kendini



bir daha hiç bırakmayacağı kadar