10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Aliya İzzetbegoviç Ve Bosna Savaşı
Aliya İzzetbegoviç Ve Bosna Savaşı
ABD’nin Haiti ve Panama saldırganlığı uzak coğrafyamızda olaylardı Doğrusu Türk kamuoyu bunu pek takip edemedi Yugoslavya’nın parçalanması ise Bosna’ya özgürlük kazandıracağı için işimize geliyordu Bu konuda Doğu Perinçek dışında pek bizi uyaran olmadı Bugün ABD’nin Irak saldırganlığına Haiti, Panama müdahaleleri ve Yugoslavya’nın parçalanması örtülü bir meşruiyet kazandırmıştır
Sırpların baskısı altında yaşayan ama bağımsızlık çabası içine giren Boşnaklara, zamanın Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, kimsenin kendilerine dokunmayacağı müjdesini vererek, gerekirse “gök kubbeyi başlarına yıkarız” diyebilmişti Bir siyasi parti lideri Bosna’ya gönüllü ordusu göndereceğini söylerken, bir başka parti topu Türk Silahlı Kuvvetleri’ne havale ederek, “Ordu’nun Bosna’ya asker göndermesini” isteyebilmişti Tabii bu söylenilenlerin hiç biri olmadı Ne Sırpların başına gök kubbeyi yıkabildik, ne gönüllü ordu, ne de TSK’yı gönderebildik Bosna’ya
Oysa Boşnakların karşılarında Avrupa’nın dördüncü ordusu konumundaki Yugoslav-Sırp ordusu vardı Üstelik bu ordu Rusya ve Yunanistan’dan açık destek alıyordu Türkiye’nin Bosna-Hersek’le sınırı yoktu ve Boşnakların İran ve Suud emperyalizmi tarafından kirletilmiş beyinleri oyuna gelmeye çoktan müsayitti Ve Aliya İzzetbegoviç daha savaş başlamadan ilk ziyaretlerinden birini İran’a yapmıştı bile Bosna parlamentosu hızını alamayıp adil düzen uygulayacağını söylüyordu
Bosna Savaşı’nda binlerce insan öldürüldü ve Yugoslavya parçalandı Ardından imzalanan Dayton Anlaşması gerçekten bağımsız bir Bosna-Hersek ortaya çıkarmadı
Aliya İzzetbegoviç'in sahneden çekilmesi
2000 yılında Bosna-Hersek'te de bir seçim gerçekleştirildi Ancak Dayton Anlaşması'nın Bosna-Hersek topraklarını üçe bölmesi sebebiyle Müslümanların oylarının ağırlığı seçimlerde çok fazla kendini hissettiremiyordu Bosna-Hersek açısından 2000 yılının en önemli gelişmesi ise hem bir hareket, hem bir düşünce, hem de bir devlet adamı olan Aliya İzzetbegoviç'in sahneden çekilmesi oldu
Hareket adamlarının birçoğu, devlet kademelerinde makam sahibi olduktan sonra çizgilerini değiştirerek davalarındaki samimiyetleri konusunda şüphelere sebep olmuşlardır Ancak Aliya İzzetbegoviç hareket lideri olduğu sırada izlediği çizgiyi cumhurbaşkanı sıfatıyla da aynen sürdürerek samimiyetini ispat etmiştir İzzetbegoviç aynı zamanda Bosna-Hersek davasında tarihe ismini yazdıran karizmatik bir lider rolü oynamıştır
Bosna'da SDA'nın seçim zaferi yönetime yansımıyor çünkü  
2002 yılında yapılan seçimlerde oyların yüzde 36,94'ünü Aliya İzzetbegoviç'in kurduğu Demokratik Eylem Partisi (SDA) almıştı SDA hem merkezi parlamentoda hem de Boşnak-Hırvat Federasyonu'nda en çok oy alan parti olmuştu
Bosna Aliya’yı uğurladı
Aliya İzzetbegoviç uzun yıllardır devam eden hastalığından sonra vefat etti Bosna halkı, Aliya İzzetbegoviç’i görkemli bir törenle uğurladı Cenaze töreninde Türkiye’yi Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül temsil etti 19 Ekim 2003 Pazar günü tedavi gördüğü Kosova Hastanesi’nde hayatını kaybeden İzzetbegoviç, 22 Ekim tarihinde parlamento binası önünde düzenlenen törenden sonra Kovaçi Şehitliği’nde kılınan cenaze namazından sonra şehitliğe defnedildi Ülkede bayraklar yarıya indirilirdi, tören için binlerce Boşnak Saraybosna’ya akın etti Başta Saraybosna olmak üzere değişik şehirlerde açılan taziye defterlerini imzalamak için Boşnaklar uzun kuyruklar oluşturdu Bosna’da bütün gazete ve televizyonlar normal yayınlarını keserek İzzetbegoviç ile ilgili özel programlar yayınladı Başbakan Adnan Terziç, “O, çok uluslu Bosna’nın babasıydı Sadece Bosna değil tüm insanlık için büyük kayıp” dedi Yüce Allah rahmet eylesin (Amin)
Dayton’a rağmen devlet olmak
Self determinasyon yani halkların kendi geleceğini tayin hakkı ile egemen devletlerin ülke bütünlüğü birbiriyle çatışan iki ayrı yönelimdir Bizim kendi topraklarımızda ülke bütünlüğünden bahsederken, başka ülkelerin topraklarında yaşayan halkların bağımsızlığını açıkça destekleme gibi bir lüksümüz olamaz Ben ülkemde her hangi bir etnik ayrılığı hoş görmediğim gibi Eski Yugoslavya ve Rusya dahil hiçbir ülkenin parçalanmasına karşıyım Bu çerçevede Yugoslavya’nın parçalanmasına da karşıyım Bosna bağımsızlık savaşının ardından Dayton Anlaşmasını imzalamak zorunda kaldı Bu anlaşmanın getirdiklerine kısaca göz atmak faydalı olacaktır
|
|
|