10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Anarşist Komünizmin Kurucusu Joseph Proudhon - Kimdir Kısaca Hayatı
Anarşist Komünizmin kurucusu Joseph Proudhon
Komünist felsefenin gelişmesinde Marx’ın yanı sıra, başka ilginç kişiler de vardı Bunlardan biri “anarşist komünizm”in kurucusu Proudhon’dur
Proudhon, anarşist bir bireyciydi, geliştirdiği kuram ve doktrinler ‘Anarşizm’ diye tanındı Proudhon fikirlerini, “Anarşi, bugünkü toplumların, hiyerarşik ilkel toplumların var oluş şartıdır” diyerek ifade etmekteydi (Meydan Larousse, cilt 10, syf 349) 1840 yılında yayınlanan ünlü kitabı “Mülkiyet Nedir?” anarşist komünizmin temel kaynağı oldu
“Proudhon, zamanın tüm sosyalist önderleri gibi masondu” (Le Nouvel Observateur, France 30 Ocak - 5 Şubat 1987 - Le Crapouillot, Yeni Dizi, no:49, Paris 1979)
Fikir alış verişinde bulunup yardımlaştığı çevresi de hep masondur 1843-46 yılları arasında Paris’te Martin Nodand masondu (Mülkiyet Nedir? Kronoloji Bölümü, sf 10), Bakunin de masondu (Dictionnaire de la Franc-Maçonnerie, Daniel Liou, sf 102) Her ikisi de Karl Marx ile sık sık görüşüp birlikte olmuşlardır Marx, “La Sainte Famille” adlı eserinde “Mülkiyet nedir?” i ve Proudhon’u uzun uzun övmüştür
Proudhon, 1848′de mason olan Fransa Kralı Napoleon Bonaparte (Masonluk Üzerine, sf 10) ile tanışıp sürekli görüşmeye başlamıştı; hatta çevresindekiler Proudhon’u, Napoleon’un ajanı olarak nitelendiriyorlardı
Proudhon’un ortaya attığı bu sapkın sistem, yani ANARŞİZM, kişi üzerindeki her türlü otoritenin reddidir Bu otorite özellikle din ve ahlak öğretileri ve devlettir Proudhon’a göre, hakim sınıfın maşası olan devlet, en kısa zamanda yıkılmalı, yerini halkın tümünü temsil eden bir rejime bırakmalıdır ve bu rejim de komünizmdir Devletin yıkılması için asıl yöntem kanlı ihtilallerdir Tıpkı Fransız, Rus ve Alman ihtilallerinde olduğu gibi Ayrıca din ve ahlak öğretileri diye adlandırdığı kıstasların da kişilerin özgürlüğünü engellediğini savunmuştur Bu yüzden devlet gibi, dini ve ahlakı da reddetmiştir
Oysa bu değerlerin hiçbiri insan üzerinde otorite kuran unsurlar değil, tam tersine insanın huzur ve güvenliği için şart olan öğelerdir Devletin, ahlaki değerlerin ve en önemlisi de din ahlakının olmadığı bir ortam, sürekli kaosun hakim olacağı bir ortamdır Kaos ise insanlığa hiçbir zaman fayda getirmez
|
|
|