Göz Ve Görme Duyusu |
10-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Göz Ve Görme DuyusuGöz Ve Görme Duyusu İnsan gözü 4000 - 7400 A° arasındaki dalga boyuna sahip ışıkla uyarılabilen, görme olayını gerçekleştiren organdır Göz, görmeyi sağlayan ve koruyucu görevi olan yapılardan meydana gelmiştir Gözdeki koruyucu yapılar; kaşlar, göz kapakları, kirpikler, gözyaşı bezi ve göz yuvarlağını göz çukuruna bağlayan, hareketi sağlayan kaslardır Görmeyi sağlayan kısımlar ise mercek, reseptörler ve duyu sinirleridir Göz küresi dıştan içe doğru sert tabaka, damar tabaka, ağ tabaka olarak adlandırılan 3 tabakadan oluşur A Sert tabaka Göz yuvarlağını dıştan saran, bağ dokudan oluşmuş, kalın ve sert koruyucu tabakadır Göz yuvarlağının ön tarafında incelip saydam hale gelerek "Kornea" adını alır Kornea, mercek gibi görev yaparak ışığın toplanması ve kırılmasında rol oynar Sert tabakanın diğer kısımları beyaz olup, göz akı adını alır B Damar tabaka Sert tabakanın altındadır Kan damarları bakımından zengindir Damar tabaka gözün ön kısmında düzleşir ve iris adını alır İriste gözün rengini oluşturan pigmentler bulunur İrisin ortasındaki açıklığa göz bebeği denir Göz bebeği göze gelen ışık miktarına göre daralıp genişleyebilir Damar tabakanın iç yüzeyinde, siyah renk maddesi (melanin) taşıyan hücrelerin meydana getirdiği bir tabaka bulunur Bu tabaka göz yuvarlağının içini karanlık bir oda halinde çevirir, fazla ışığı emer C Ağ tabaka (=retina) Işığa duyarlı fotoreseptörlerin bulunduğu tabakadır Koni ve çomak olmak üzere iki tip reseptör vardır Koni şeklindeki reseptörler, renk görme ile ilgilidir Mavi, yeşil ve kırmızı ışığa duyarlı 3 tip koni reseptörü vardır Bu renklerin dışında kalan ara renklerin algılanması iki veya üç koninin birlikte çalışması ile olur Renk körlüğü, genetik bozukluk sonucu konilerden bir veya bir kaçının olmamasından kaynaklanır Çomak (çubuk) hücreler ise cismin şeklinin algılanmasını sağlar Alacakaranlıkta cisimleri siyah-beyaz görmeyi sağlar Ağ tabakanın her tarafına yayılmışlardır Reseptörler duyu sinirleriyle bağlantılıdır Duyu sinirleri göz yuvarlağının arka tarafında birleşerek göz sinirini (=optik sinir) meydana getirir Göz sinirinin göz yuvarlağından çıktığı bölgede reseptör bulunmaz Buraya kör nokta denir Sarı leke Kornea ve göz merceğinden geçen optik eksenin retinayı kestiği yerde çukur olan bölgeye sarı leke denir Burada koni şeklindeki reseptörler daha yoğun olduğu için görme daha nettir Gözün Diğer Kısımları Göz Merceği: İrisin arkasında yer alır Dışbükey mercek şeklindedir Mercek bağları ile kirpiksi cisim denilen kısma bağlıdır Bu bağlar ve kaslar yardımıyla göz merceğinin yuvarlaklığı değiştirilerek odak uzaklığı ayarlanır Buna göz uyumu denir Göz merceği, göz bebeğinden giren ışınların kırılarak sarı beneğe düşmesini sağlar Yakındaki bir cisme bakarken; kirpiksi kaslar kasılır, mercek bağları gevşer, mercek kalınlaşır, bombeleşir Uzaktaki bir cisme bakarken; kirpiksi kaslar gevşer, mercek bağları kasılır ve mercek incelir, düzleşir Ön oda sıvısı: İris ve kornea arasındaki boşluğu dolduran sıvıdır Işığın kırılmasını sağlar Arka oda: Göz merceği ile iris arasında kalan boşluktur Mercekle ağ tabaka arasında kalan kısım ise camsı cisim denilen saydam bir madde ile doludur Görme olayı Cisimden gelen ışınlar saydam tabakada kırıldıktan sonra göz bebeğinden geçer ve merceğe ulaşır Mercekte bir kez daha kırıldıktan sonra camsı cismi geçer ve retina üzerinde ters bir görüntü meydana getirir Işınlar koni ve çomak reseptörlerini uyararak görme sinirlerinde impulsu başlatır İmpulslar duyu sinirleri ile beynin görme merkezine iletilir Burada değerlendirildikten sonra cisim düz, net ve renkli olarak görülür Göz Kusurları 1- Miyopluk (Uzağı net görememe) Göz yuvarlağının önden arkaya çapının uzun olması nedeniyle görüntü sarı benek önüne düşer ve net görüntü elde edilemez Bu kişiler yakını net gördükleri halde uzağı iyi göremezler Kalın kenarlı merceklerden yapılmış gözlük kullanılarak görüntü¬nün retina üzerine düşmesi sağlanır 2- Hipermetropluk (Yakını net görememe) Göz yuvarlağının önden arkaya çapı kısadır Görüntü sarı beneğin arkasına düşer ve net olmaz Bu kişiler uzağı iyi gördükleri halde yakını net göremezler İnce kenarlı mercekten yapılmış gözlük kullanılarak görüntünün retina üzerine düşmesi sağlanır 3- Astigmatizm Kornea veya göz merceğinde oluşan kavislenmeden dolayı gözün saydam kısımları görüntüyü dağıtır, cisimler bulanık görülür Görüntüyü netleştirmek için, düzensiz olarak sıkıştırılmış mercek kullanılır 4- Prespitlik İleri yaşlarda göz merceğinin esnekliğini kaybetmesi ile ortaya çıkar Bu kişiler yakını iyi göremez İnce kenarlı mercek kullanılarak düzeltilebilir |
|