Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Halkla İlişkiler / Turizm ve İnsan Kaynakları / Ulaştırma

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
araştırmaları, eğitimi, turizm

Turizm Araştırmaları Ve Eğitimi

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Araştırmaları Ve Eğitimi




Turizm araştırmaları ve eğitimi

Turizm araştırmaları ve eğitimi, ne çekiyorsa adından çekiyor! Bu alanda herhangi bir eğitim almış olanlar dışında, hemen herkeste turizm kavramı ilk olarak seyahat, gezme-görme, eğlenceyi çağrıştırıyor Ulaştırma, konaklama, seyahat acenteleri, vb firmaların “turizm” sözcüğüne işletme unvanlarında yer vermeleri de bir başka olumsuzluk yaratıyor Açık söylenmese bile pek çok kişi turizmle ilgili akademik araştırmalarının yapılmasına bir anlam veremiyor; “bunun da araştırması mı olurmuş?” görüşü pek çok kişinin düşüncelerinde hala yer ediyor

Böyle düşünenleri ilk bakışta kötülemek veya ayıplamak doğru olmaz Ancak, alanı yakından bilen ve hatta bu alanda yatırımcı, işletmeci ve işgören olarak görev alanlarda da bazen benzer eğilimler gözlenebiliyor Bunda da sorun, turizm alanında çalışan eğitimci, akademisyen ve araştırmacıların alanlarını savunamamalarının yanı sıra uygulamaya yönelik araştırma ve yayınlarla farklılıklarını ortaya koyamamalarına dayanıyor Dünyanın turizm araştırmaları konusunda ileri gitmiş ülkelerinde durum bizim gibi ülkelerden çok farklı Bu ülkelerde turizmle ilgili akademik kurumlar varlık nedenleri konusunda kamuoyunda genel kabul görmeyi sağlamışlar Kimse, bu programların gereksizliğini tartışma ortamına getiremiyor Olsa olsa, daha iyi bir eğitim nasıl yapılır, o tartışılabiliyor Ancak, Türkiye’deki durumun bunun gerisinde olduğunu söylemek çok mümkün Ne kadar kızsak da durum biraz öyle

Çünkü alanımızı sahiplenmemişiz Sahiplenme kavramından kasıt, bu alana giren herkes kendini “uzman” ilan etmiş Bu “uzman”lığın hangi eğitime ve deneyime dayandığını, bu kimselerin hangi çalışmaları olduğunu, turizm alanına bilimsel ve sektöre uygulamalara yönelik ne gibi katkılar getirdiklerini sormamışız, soramamışız Ya, bunu başkalarından beklemişiz veya çoklukla gözlendiği gibi “bana ne”yi oynamışız O zaman da, turizmin üstünlüklerinden olan interdisipliner özelliği yanlış yorumlanarak pek çok kişinin alanda “uzman” olmasına vesile olmuş Tabii, bu “uzman”lar çeşitli ortamlarda turizm sektörünün yatırımcısı, işletmecisi ve hatta işgörenlerinin gözünde “farklı!” bir yer bir edinmişler Bu yargıyı yıllardır değiştirememişiz, hatta, bu durum turizm eğitim programlarının “imajı” haline gelmiş

Elbette ki turizm disiplinlerarası bir alandır, dolayısıyla ilgili alanlar arasında ortak çalışmalar ve işbirliği kurulacaktır, kurulması da gerekmektedir Farklı alanlardan birikimli ve donanımlı akademisyenlerin turizmle ilgili araştırmalar yapmaları bu alana zenginlik verir, yeni açılımlar sağlar ve nitelik getirir Bizim sözümüz, kendi alanlarında başarılı olamayıp turizmi “saklanacak liman” olarak görenleredir Buna fırsat verilmesine, herhangi bir tepkide bulunulmamasına ve hatta destek olunmasınadır

Bu konuyla ilgili olarak hiç unutamadığım bir olay, Mustafa TAŞAR’ın Turizm Bakanlığı dönemindeki şu meşhur “turizm danışmanları” toplantısının ilkinin gerçekleştirildiği Pamukkale’de yaşanmıştı Orada herkes turizm danışmanı idi, alanı ne olursa olsun, üstelik, çoğunluğu da sağlık bilimleri alanındandı! Hatta, bu “uzman”ların her biri 10-15 dakikalık sürelerde ülkede turizmin nasıl geliştirileceğine ilişkin görüşlerini bile açıklamışlardı! Kimse çıkıp veya fısıldayarak böyle bir şey olur mu? Demedi En azından bu satırların yazarı duymadı Benzer gelişmeler başka ortamlarda da oldu



Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Araştırmaları Ve Eğitimi

Eski 10-21-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Araştırmaları Ve Eğitimi




1990’lara kadar daha dar bir kitlenin egemenliğinde ve doğrusunu da söylemek gerekirse, kendi içerisinde daha tutarlı bir kapsamda gerçekleşen turizm eğitimi ve araştırmaları, bu dönemden sonra akademik turizm eğitim programlarının sayısal olarak artmaya başlamasıyla birlikte, tabir-i caiz ise, kontrolden çıktı Turizm alanındaki akademisyenlerin sayısı giderek arttı ve artmaya devam ediyor Artışın yaşanmasına elbette ki karşı çıkılmaz, ancak bu ortamda konuyla ilgisi ve bilgisi tartışılır pek çok kişi de alana girdi Elbette bu dönemde birtakım güzel girişimler de oldu “Müdürler toplantısı”, her ne kadar katılıcı etkileri az olsa da, doğru bir girişimdi Ancak arkası gelmedi Ulusal Turizm Kongresi de, rahmetli hocamız Prof Dr Hasan Zafer DOĞAN döneminde örnek bir girişimdi Turizm akademisyenlerinin yıllık “olağan” toplantıları orada yapılırdı

Belirtmeden geçmek istemiyorum Bildiğiniz üzere, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından turizm “temel alan” olmaktan çıkarıldı Bu satırların yazarının bildiği kadarı ile, kimse bu uygulamaya karşı ciddi bir girişimde bulunmadı Bulunmayı düşünenler oldu, ama fiili girişim olmadı Turizm alanında yaratılan bilimsel etkinin ve etkinliğin binde birini bile yaratamayan alanlar “temel alan” listesinde yer alabilirken, turizm olamadı Doçentlik öncesi akademik derecelerini turizm alanında almış kimselerin farklı alanlardaki doçentlik sınavları sonrasında “sana bu unvanı veriyoruz ama bizim alanla ilgili bir bölümde çalışman doğru olmaz” sözüne benzer “uyarı”lara maruz kaldıklarını duyuyoruz Onların alanlarını sahiplendikleri anlaşılıyor bu sözlerle Benzer tutumların başka alanlarda da farklı şekillerde dillendirildiğine pek çok kişi tanık olmuştur

Bir dönemde, başka alanlarda tutunamayan pek çok kişi birtakım özel ilişkilerine güvenerek, 15-22 Nisan tarihlerinde kutlanan turizm haftalarında düzenlenen panellerde yaptıkları konuşmalarını kağıda döküp, ya hiçbir yayımlanmış ya da bir-iki tane makale kavramıyla hiçbir ilgisi olmayan çalışmalarıyla turizm alanından doçentlik sınavlarına başvurdular Buna birkaç kişi hariç, karşı çıkan olmadı Bazı hocalarımızın sorumlu davranışları ile bu kimseler amaçlarına genellikle ulaşamadılar Neredeyse, “hiçbir alandan başarılı olmasam bile, turizm de başarılı olurum” anlayışı egemen olmaya başlamıştı Sonuçlarını biliyorsunuz Ülkemizdeki turizm araştırmaları, ne bu oluşan görüşleri ne de şimdilerdeki durumunu hak ediyor Son dönemde şimdilik dar bir kitlenin etkisiyle nitelikli çalışmalar ortaya çıkmaya başladı Dünya turizm literatüründe Türkiye kaynaklı çalışmaların nitelik ve nicelik olarak giderek artmakta olduğunu, mutlulukla izliyoruz Bu konuyla ilgili ayrıntılı gözlemlerini ilerleyen yazılarımda işlemek istiyorum

Sonuç olarak, bizler alanımızı sahiplenmeyince, turizm alanı “gelen-geçen hanı” oldu, herkes bu alanla ilgili fikir beyan etmeyi kendine hak gördü Her fikir beyan eden de kendince doğrular buldu, onları uyguladı Akademik turizm eğitimi alanında şimdilerde pek çok doğru ve bir o kadar da yanlış uygulama var; kabul edelim veya etmeyelim, durum biraz böyle


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.