Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
duyulmalıdır, ihtiyaç, testlerine, zaman, zeka

Zeka Testlerine Ne Zaman İhtiyaç Duyulmalıdır

Eski 10-19-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Zeka Testlerine Ne Zaman İhtiyaç Duyulmalıdır




Zeka Testlerine Ne Zaman İhtiyaç Duyulmalıdır

Zeka testleri klinik psikolojide bazı sorunların belirlenmesine yardımcı araçlar olarak kullanılmaktadır Özellikle, çevresi tarafından yaşıtlarından farklı, üstün becerilere sahip olduğu düşünülen çocukların aileleri, çocuklarının zeka seviyelerine merak ederek merkezlere başvururlar Ancak sırf bu merak nedeniyle bu testin uygulanması doğru değildir Zeka testinin uygulanıp uygulanmamasının gerektiğine bir uzman karar verebilir Evde ya da okulda bir takım sorunlar yaşayan çocuklara (öğrenme güçlüğü, aşırı hareketlilik ve dikkat eksikliği, uyum ve davranış sorunları vb gibi) zeka testi yapılması gerekebilir Sayısal veriyi öğrenmekten öte; testin alt bölümlerine bakılarak çocuğun hangi alanlarda yaşından beklenen düzeyde, hangi alanlarda daha ileride ya da daha geride olduğu öğrenilir ve aile ile paylaşılır Çıkan sonuçlar doğrultusunda yapılması gerekenler, izlenmesi gereken yol ailenin de desteği ile oluşturulur

Zeka gelişiminin hamilelik döneminden itibaren başladığını söyleyebiliriz Anneler sağlık durumlarına, beslenmelerine ve ruhsal hallerine dikkat ederek bebeklerinin gelişimlerine katkıda bulunabilirler Bu dönemde annenin öncelikle sağlık kontrollerini düzenli bir şekilde yaptırması, vitamin ve demiri eksik etmemesi, beslenmesine özen gösterip ideal miktarda kilo alması ve düzenli bir şekilde egzersiz yapması bebeğin gelişimini önemli ölçüde etkileyen unsurlardandır Bunlar dışında, annenin mutlu ve neşeli olması, bebeğini isteyerek beklemesi ve onunla iletişim halinde olması bebekte güven duygusunun temellerini oluşturur Bebek ve anne arasındaki ilk duygusal bağ bu dönemde kurulmaya başlar; yapılan araştırmalar, anne karnındaki 5-6 aylık bebeklerin dışarıdan sesler duyduklarında tepki gösterip kalp atışlarının arttığını göstermiştir Özellikle annelerinin sesini diğer seslerden ayırt etmeye başlarlar Bu nedenle annenin bebeği ile konuşması; güzel sözler söyleyip şarkılar mırıldanması bebek için oldukça olumludur Buna karşılık yapılan araştırmalar göstermiştir ki, depresyonda olan, stresli ya da bebeğini istemeyen anneler, bu olumsuz duyguları hormonlar yoluyla bebeklerine de ilettiklerinden, bu bebekler prematüre doğum, düşük kilo ve tıbbi müdahale gereksinimi gibi bir takım olumsuzluklar ile dünyaya gelmişlerdir Bu çocukların ileriki yaşamlarında da güvensiz olmaları ve sosyal uyum sorunları ile karşılaşmaları olasıdır

Doğumdan sonraki ilk 3 yılda, anne ve çocuk arasındaki ilişki, çocuğun zeka gelişimi açısından belki de en önemli süreçtir Gülümsemek, konuşmak, dokunmak, sarılmak, öpmek, sevildiğini göstermek, yüz yüze, göz göze iletişim kurabilmek bebeğin gelişimine önemli ölçüde katkıda bulunacaktır Eğer anne doğumdan sonraki ilk dönemde bebeğiyle sıcak bir ilişki kurup, onun yüz ifadeleri ve çıkardığı seslere göre ihtiyaçlarını anlayıp karşılayabilir ise aralarında güvenli bir bağlanma oluşur Anneye güvenen bebek de çevresini keşfetmeye ve becerilerini ortaya çıkartmaya fırsat bulacaktır Bu dönemde algı ve hareket gelişimi, bilişsel (zihinsel) gelişim, duygusal gelişim ve dil gelişimi çok hızlı olduğundan, bebeklerin farklı öğrenme deneyimleri ile yani görsel, işitsel, dokunsal birçok uyaran (insanlar, oyuncaklar, eşyalar, hayvanlar, renkler vs) ile karşılaşmalarını sağlamak çok önemlidir Ancak bu şekilde, bebeğin beynindeki sinir ağlarının gelişimi hızlanır ve zeka gelişimi de bundan olumlu yönde etkilenir Eğer bebeğin doğuştan getirdiği bu sinir hücreleri arasındaki bağlarının gelişmesine sebep olacak uyaran ve ihtiyaçlar bebeğe verilmez ise bu hücreler ölür

Baba-çocuk arasındaki ilişki her ne kadar anne-çocuk arasındaki ilişkinin gerisinde kalıyormuş gibi gözükse de aslında günümüzde sosyal hayattaki bir takım değişimler, kadının da iş yaşamında söz sahibi olması, çocuk gelişimine ve eğitimine verilen önemle babaların da çocuklarının yaşamında önemli ölçüde söz sahibi olmalarını gerektiriyor Doğumla birlikte ise babanın bebeğe ilk teması, ilk göz kontağı iletişimleri açısından oldukça önemlidir Doğumdan sonra da ihtiyaçların karşılanması ve bebekle ilgili olan uyutma, altını değiştirme, yemek yedirme, banyo yaptırma gibi günlük uğraşlar da babanın da bizzat rol alması çocukla olan iletişimini arttıracaktır Anneler kadar babaların da sevdiklerini söyleyebilmeleri, duygularını iyi ifade edebilip, sarılarak, bakışlarıyla, şakalaşmalarıyla da bunu somutlaştırabilmelidirler Bu şekilde çocuklarıyla sıcak ilişki kuracak ve çocuğun da babasıyla her şeyini paylaşabileceği güvenini ona vereceklerdir Bu çocuklar sosyal ilişkilerinde çok daha başarılı çocuklar olarak yetişeceklerdir Çocuklar büyüdükçe de babaların onlara özel zaman ayırabilmeleri, sohbet etmeleri, tavla-santraç oynamak, tamir yapmak gibi birlikte yapılabilecek alternatifler üretmeleri, sorunlarına çözüm bulmak için onlara yardımcı olmaları onları sakince dinleyebilmeleri, çocuğun zihinsel gelişimi açısından büyük önem taşır Aşırı otoriter, hiç ilgi göstermeyen, aldırmayan babalar çocuklarının utangaç, kaygılı, hayata karşı güvensiz olmalarına sebep olabilirler

“Sevdirmez, öptürmez, utangaçtır ” diyerek bebeği insanlardan kaçırmak yerine, onlarla ilişki kurabilmesi için cesaretlendirmek, bebeğin zeka gelişimi ve sosyal gelişimi açısından çok daha doğru olacaktır Dolayısıyla sosyal çevrenin bebeğin zeka gelişiminde önemi büyüktür İlk 2-3 yılda daha çok ailenin yanında büyüyen ve daha çok anne baba ile iletişim kuran onları model alan çocuk, daha çok 4 yaştan itibaren daha fazla toplumsal yönelimli olmaya başlar Kardeşleriyle ve yaşıtlarıyla etkileşimlerinde denetimi ellerine almak isterler Bu dönemde girişkenlik duygusu ön plandadır Çocuklar doyurulmaz bir merak, enerji ve etkinlik içindedirler Eğer evdeki yaşam, disiplin ortamı bu girişkenliğe fırsat tanıyan, deneme-yanılmalara olanak sağlayan bir yapıda ise girişkenlik duygusu gelişimini sürdürür Farklı sosyal ortamlara, farklı tarzda anne-babalar, kardeşler tanımak, kurallar arasındaki farklılıkları görmek, toplumsal dünya ile ilgili deneyimlerine genişletmelerine yardım eder, zihinsel becerilerini sınayıp geliştirme fırsatı bulurlar Ama aileler kısıtlayıcı, denetleyici iseler çocuklarında suçluluk duygusu gelişecektir ki bu da daha sonraki dönemleri olumsuz yönde etkilemeyip çocuğu ilişkilerinde pasif, çekingen ve güvensiz hissettirecektir



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.