Prof. Dr. Sinsi
|
Cocuklarda Kanser Belirtileri
COCUKLARDA KANSER BELİRTİLERİ
COCUKLUK DÖNEMİNE AİT KANSER TÜRLERİNİN TANISI VE TEDAVİ YÖNTEMLERİNİ BİLİYOR MUSUNUZ  
ADRENOKORTİKAL TÜMÖRLER
Adenom (selim) ve karsinomlardan (habis) oluşurlar Kortizol, aldosteron, androjen ve östrojen gibi hormonları salgılayabilirler Bazı vakalarda ailede de tümör öyküsüne rastlanmaktadır Klinik bulgular, ergenlik öncesi yaşlarda yalancı erken ergenlik bulguları ile ortaya çıkar Bu durumda büyümede hızlanma, pubis ve koltuk altında kıllanma, seste kalınlaşma, erkeklerde peniste, kızlarda klitoriste büyüme görülebilir Bazı vakalarda tansiyon yüksekliği, aşırı kilo alma, obezite gibi Cushing sendromu bulgularına da rastlanabilir
BEYİN TÜMÖRLERİ
Çocukluk çağında lösemilerden sonra en sık görülen kanser şeklidir En sık 3-8 yaş arası çocuklarda görülür Ancak her yaşta karşımıza çıkabilir Erkek çocuklarda kız çocuklarına göre biraz daha sıktır
Beyin ve omuriliğin tümörleri çok çeşitlidir Beyin çok yaşamsal merkezi işlevleri olan bir organımız olduğu için genellikle bu bölgenin tümörleri çabuk belirti verir
En sık rastlanan belirtiler:
Başağrısı, kusma, görme bulanıklığı, göz çevresinde şişlik, davranış ve duruş bozuklukları görülür Yürümede güçlük, denge kaybı olabilir Beyin sapı kalp ve solunum için çok önemli merkezleri içerdiğinden ciddi belirtiler ortaya çıkabilir Konuşma, yutma, hareket bozuklukları ilk belirtiler olabilir Hormon sistemindeki bazı bozukluklar (aşırı su içme, idrar yapma) bir tümörün habercisi olabilir
Beyin tümörlerinin tedavisi beyin cerrahı, ışınbilimci, çocuk kanserleri uzmanı ve patologdan oluşan bir ekibin ortak çalışmasını gerektirir Önce cerrahi girişim yapılıp ardından radyoterapi ve kemoterapi uygulanabilir
GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER
İnsan embriyosunun normal olarak sperm veya yumurta verecek germ hücrelerinden kaynaklanır Çocuklarda nadir olan bu tümörler embriyonal karsinom, koriokarsinom, endodermal sinüs tümörü ve teratom adını alırlar Germ hücreleri normal olarak erkeklerde testiste kızlarda yumurtalıklarda bulunan çoğalmayı sağlayan hücrelerdir
Bazen bu hücreler vücutta başka bölgelere (göğüs kafesi, karın, beyin) giderek veya kaynaklandıkları dokularda (testis, yumurtalık) kanser oluşturabilirler Bu nadir kanser türüne germ hücreli tümör denmektedir
Kız çocuklarındaki yumurtalık tümörlerinde ilk belirtiler ağrı, bulantı ve kusma şeklindedir Bazen de tesadüfen muayenede karında kitle saptanabilir
Sakrokoksigeal teratomlar, kuyruksokumu bölgesinde kitle ile belirti verirler ve % 25’inde habis bir bileşen bulunur
edavi ve yaşam şansı doku tipine ve evreye göre değişir Öncelikle kemoterapi ve radyoterapi ile tümör kitlesi küçültüldükten sonra cerrahi olarak tümör çıkarılır
Germ hücreli tümör tipleri:
Germ hücreli tümörler ikiye ayrılır:[*]Selim teratomlar[*]Habis germ hücreli tümörler- Çocukluk çağının testiküler germ hücreli tümörleri: Dört yaşından küçük erkek çocukların testislerinde oluşabilirler
Tedavisi testisin cerrahi olarak alınması ile olur
- Adolesan ve genç erişkinin testiküler germ hücreli tümörü: Daha büyük erkek çocukların testislerinde oluşur
İki tipi vardır: Seminoma ve Seminoma-dışı Seminomalar radyoterapiye daha duyarlıdır
- Küçük çocukların gonad (çoğalma organı) dışı germ hücreli tümörler: Çoğalma hücrelerinde (testis ya da over) olmayan germ hücreli tümörlerdir
Bu tümörler genellikle sakrum (kuyruk sokumu üstü J???) ya da koksikste (kuyruk sokumu) görülürler Kız çocuklarda erkek çocuklara göre daha sık görülürler Doğumda bile görülebilirler
- Adolesanlar ve genç erişkinlerin çoğalma organı-dışı germ hücreli tümörleri: Genellikle göğüs kafesinde görülürler

- Yumurtalık germ hücreli tümörleri: Genç kızlarda görülür
Tedavisi yumurtalıkların ve tüplerin cerrahi olarak alınması ile olur
Germ hücreli tümörlerde belirtiler:
İlk belirtiler tümörün yeriyle ilgilidir Sert bir kitle ele gelir Vücudun diğer yerlerinde, yer kapladığı organın fonksiyonlarını da bozabilir
Germ hücreli tümörlerde tanı:
Diğer kanser türlerinde olduğu gibi görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır Ayrıca bazı habis germ hücreli tümörler alfa-fetoprotein (AFP) ya da beta-human koryonik gonadotropin (BHCG) salgıladıkları için bu maddeler kanda ölçülür
HİPOTALAMİK - HİPOFİZ BEZ TÜMÖRLERİ
(BEYİN ORTA BÖLGESİ)
Bu tip tümörlerin çoğu ön hipofizden kaynaklanır ve selimdir En sık rastlananı kraniofarengioma olup çocukluk çağı beyin tümörlerinin % 5’ini oluşturur Baş ağrısı, görme bulanıklığı gibi semptomlar ön plandadır Cerrahi yaklaşım tercih edilir
KARACİĞER TÜMÖRLERİ
Yaklaşık yarısı habis olan karaciğer kökenli tümörler arasında en sık olarak hepatoblastoma ve hepatokarsinoma görülür Selim tümörlerin başında ise hemanjiom ve hamartomlar gelir
Hepatoblastoma:
Çocukluk çağı tümörlerinin % 0 5-2’sini oluşturur Genellikle 2 yaş öncesinde, süt çocuklarında ve küçük çocuklarda görülen karaciğerin habis bir tümörüdür
Hepatokarsinoma:
Hepatit B veya C sonrası siroz zemininde gelişebilen bir tümördür Hepatokarsinoma mevcut kemoterapi ilaçlarına hepatoblastoma kadar iyi yanıt vermez Bu nedenle daha çok deneysel ilaçlar kullanılmaktadır Karaciğer nakli metastaz yapmamış hastalarda bir tedavi şansı olabilir
Karaciğerin habis tümörlerinde tedavi cerrahi ve kemoterapinin birlikte kullanımıdır Radyoterapiye nadiren başvurulur Cerrahi olarak tümörün tam çıkarıldığı vakalarda sağkalım şansı yüksektir
KEMİK TÜMÖRLERİ
Çocukluk çağı kanserlerinin % 5’ini habis kemik tümörleri oluşturur Bu tümörler vücudumuzda yer alan 206 kemiğimizin herhangi birinden kaynaklanabilirler En sık görülen iki tanesi Osteojenik Sarkom ve Ewing Sarkom'dur
Osteojenik Sarkom:
Osteojenik Sarkom sıklıkla kemiklerin uç bölümlerinden köken alır En sık diz eklemi civarını tutar İlk belirtileri şişlik ve ağrıdır Tanıda düz grafi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans, kemik sintigrafisi kullanılır Çocuk onkoloji uzmanı ve ortopedi uzmanı tarafından ortak olarak değerlendirilen hasta tanı için biyopsi aldırdıktan sonra (bu biyopsi genellikle iğne biyopsisi şeklinde olup zaman zaman açık biyopsi de alınabilir) ön bir kemoterapi verilir Cerrahi sonrası patoloji raporunda ölen kanser hücresi sayısı belirlenir Bu oran % 90’nın üstünde ise hastanın sağlığı daha iyiye gidecek demektir Düşük ise daha yoğun kemoterapi alacaktır
Ewing Sarkom:
1920 yılında ilk tanımlayan doktor olan Ewing’in adı ile anılan bu tümör kemiklerin orta kısmından çıkar Daha çok kalça eklemini sever Kaburgalardan da köken alabilir İlk şikayet ağrılı şişliktir Ateş de olabilir Tanıda düz grafi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans, kemik sintigrafisi kullanılır Çocuk onkoloji uzmanı ve ortopedi uzmanı tarafından ortak olarak değerlendirilen hasta tanı için biyopsi aldırdıktan sonra (bu biyopsi genellikle iğne biyopsisi şeklinde olup zaman zaman açık biyopsi de alınabilir) ön bir kemoterapi verilir
Metastatik yani uzak yayılımı olan hastalarda yaşam şansı oldukça düşüktür Fakat uzak yayılımı olmayan tam çıkarılmış vakalarda yaşam şansı % 70’leri bulur Son zamanlarda bu hastalara ilik nakli de denenmektedir Fakat ilk sonuçlar yüz güldürücü değildir
LENFOMA
Lenfoma, lenf (akkan) dokusunun habis hastalığına verilen genel bir isimdir Hodgkin hastalığı ve Hodgkin dışı lenfoma (HDL) adı altında iki büyük gruba ayrılır İlk kez tarif eden Thomas Hodgkin'in adı ile anılan bu hastalığın nedeni kesin olarak bilinmemektedir
Her yaşta ortaya çıkabilmekle birlikte daha çok genç erişkinlerde görülür Erkeklerde daha sık ortaya çıkar İlk şikayet çoğu kez boyunda ortaya çıkan ağrısız bir şişliğin fark edilmesi şeklindedir Koltuk altı ve kasıktaki lenf düğümü bölgelerinde de büyüme olabilir Az sayıda hastada ise lenf düğümü büyümesinin yaygın olduğu görülür
Göğüs kafesi içinde veya karın boşluğu içindeki lenf düğümlerinde büyüme olabilir Bunlar bası nedeni olacak büyük kitleler halindeyse nefes darlığı, yüzde ve boyunda şişme veya karında şişlik, ele gelen kitle, karın ağrısı olması gibi şikayetlere yol açarlar Fizik muayenede karaciğer veya dalak büyüklüğü saptanabilir
Hastaların bir kısmında ateş, gece terlemesi, son 6 ayda vücut ağırlığının % 10’undan fazla kilo kaybı olabilir Ateşin nedeni enfeksiyon değildir Hodgkin hastalığında kaşıntı da olabilir
Bademciklerin hastalık göstermesi Hodgkin dışı lenfomada daha sık olmaktadır Lenfomalı hastaların az bir kısmınının fizik muayenesinde büyümüş bir lenf bezine rastlanmayabilir
Lenfoma tanısı konan her hastaya, hastalığın evresini belirlemek için kemik iliği biyopsisi de gerekebilir Hastalığın kemik iliği tutulumunun olup olmadığının belirlenmesi uygun tedavi şeklini kararlaştırmada yol göstericidir Hastalığın yaygınlığını belirlemek için farklı muayene ve testler yapılmalıdır
Görüntüleme:
Anestezi gerektirmeyen çoğu kez ağrısız bir işlemdir Direkt röntgen filmleri, boyun, akciğer, karın ve/veya kalça bilgisayarlı tomografisi (BT) çekilmelidir Magnetik rezonans görüntüleme (MR) özellikle beyin ve omurilik tutulumu düşünülüyorsa planlanmalıdır Galyum sintigrafisi lenfomada kullanılan bir görüntüleme yöntemidir Ayrıca, PET (pozitron emisyon tomografisi) son yıllarda lenfomalarda başarı ile kullanılan bir tetkik yöntemidir
Kan sayımı:
Alyuvar, akyuvar ve kan pulcuklarını içeren kan hücrelerinin sayısının ve görünümünün değerlendirilmesi gerekir
Biyokimyasal tetkikler:
Tümörün karaciğer, böbrek veya vücudun diğer kısımlarındaki tutulumları göstermede bilgi verir
Kemik iliği muayenesi:
Kemik iliği, kemiklerin içinde bulunan bir madde olup vücuttaki akyuvar, alyuvar ve kan pulcuklarının yapıldığı yerdir Alyuvarlar dokulara oksijen taşınmasında rol oynar; akyuvarlar enfeksiyondan korur; kan pulcukları ise kanamanın durdurulmasına yardım ederler Kemik iliğine yayılan veya kemik iliğinden kaynaklanan lenfomada tanıya gitmek için kemik iliği değerlendirilmelidir
Santral sinir sistemi muayenesi:
Lenfoma bazen sinir sistemine yayılabilir Bu durumda omurilik ve beyinde bulunan beyin omurilik sıvısında anormallik olabilir, bu sıvıda kanser hücreleri saptanabilir Bunu belirlemek için hekim bel bölgesinden ince bir iğne ile beyin omurilik sıvısı almayı önerebilir Az bir miktar sıvı bu inceleme için yeterlidir Bu sıvının kimyasal yapısı ve hücre sayısı da değerlendirilir
Evrelemede A, B, E önemlidir Tanı sırasında ateş, kilo kaybı, terleme gibi belirtilerin olması B, olmaması A olarak değerlendirilir Hastalık lenf düğümünden bir organa yayıldığı zaman veya hastalık lenfatik sistem dışında bir tek organı tuttuğu zaman E ifadesi kullanılır
Tedavi:
Lenfoma tedavisi radyoterapi ve kemoterapi ile yapılmalıdır Erken evre Hodgkin dışı lenfomada cerrahi uygulanabilir Lenfomada tedavi seçimi hastalığın evresine göre planlanacağı için evrelemenin doğru yapılması gereklidir Biyopsi ile tanısı doğrulanan her hastaya uygun evreleme için göğüs, karın, kalça bilgisayarlı tomografik tetkikleri ve kemik iliği biyopsisi yapılmalıdır Erken evrede uygun tedavi ile % 80’lere ulaşan şifa şansı ileri evrelerde de daha düşük bir oranda devam etmektedir Bazen kanser hücrelerini öldürmek için yüksek doz radyoterapi veya kemoterapi gerekir Bu tedavi ile normal kemik iliği de yıkılır Sağlıklı kemik iliği elde etmek için bir vericinin kemik iliği veya kök hücreleri kullanılır
LÖSEMİ
Halk arasında kan kanseri olarak adlandırılan lösemi, kemik iliğinin anormal hücrelerle dolması ve bu hücrelerin kana ve tüm dokulara yayılması sonucu belirti veren bir hastalıktır Kemik iliğinde normalde yapılması gereken hücrelerin yerini bu anormal hücreler alıp doldurduğundan, normal kan hücre yapımı bozulur Hastada alyuvarların azalması sonucu kansızlık, akyuvarların azalması sonucu enfeksiyonlara eğilim, trombositlerin azalması sonucu da kanamalar olur
Lösemide artan anormal hücrelere blast adı verilir Çoğalan blastların tipine göre lösemiler, lenfoblastik ve miyeloblastik diye tiplere ayrılır Bu lösemiler hızlı seyirli olup akut lösemi adını alır Lösemilerin % 95"i akut tiptedir Akut lösemilerin de % 80’i lenfoblastik, % 20’si miyeloblastiktir Kronik seyirli olan çocuk lösemisi ise kronik miyeloid lösemi adını alır
Löseminin belirtileri:
Kemik iliği blastlarla dolduğunda çocukta şu belirtiler çıkmaya başlar [*]Kansızlık (anemi): Hasta soluk ve iştahsızdır, çabuk yorulur [*]Kanama: Deride morluk ve nokta kanamalar, burun kanaması, idrar ve dışkıda kanama gibi belirtiler vardır [*]Enfeksiyon: Belirtisi genellikle yüksek ateştir Mikroplara karşı koruyan hücreler yok olmuş veya çok azalmıştır [*]Blastların başka dokulara yayılımı sonucu beyin omurilik sıvısına yayılım başağrısı, kusma gibi belirtiler verir, menenjiti taklit eder [*]Erkek çocuklarda testislere (erbezlerine) yayılma sonucu ağrısız erbezi şişlikleri olur [*]Lenf bezi şişlikleri: Hastalığa özgü blastlar kan ile dolaşarak lenf bezine yerleşip çoğalmaya başlar ve onları büyütür Boyunda, kasıkta, koltuk altında ve akciğerler içinde lenf bezi büyümeleri ortaya çıkabilir [*]Blastların karaciğer ve dalağa yayılması karaciğer ve dalak büyüklüklerine ve karın şişliğine yol açar Löseminin ortaya çıkış nedenleri:
Bu soruya kesin bir yanıt vermek güçtür Bazı etmenler lösemi oluşumuna katkıda bulunduğu bilinmektedir Bunlar:[*]Genetik yatkınlık: İkiz kardeşinde lösemi olan çocuklarda lösemi gelişme riski 20 kez artar Ya da doğuştan bir kromozom bozukluğu olan Down sendromunda bu risk 16 kez artar Yine nörofibromatoziste, Fanconi aplastik anemisinde, ataksi-telenjiektazi gibi hastalıklarda artmış lösemi riski vardır [*]Radyasyon: Lösemi riskini artırır Hiroşima ve Nagazaki’de atılan atom bombalarından sonra veya Çernobil kazasından sonra yüksek doz radyasyon alan kişilerde lösemi görülme sıklığı artmıştır [*]Kimyasal faktörler: Benzen türevleri, eriticiler, böcek ilaçları (pestisit) ile temasta lösemi riski artar [*]Virüsler: Bağışıklık sistemini ve genetik yapıyı etkileyerek lösemi oluşumuna katkıda bulunurlar Bunlardan en çok retrovirüsler sorumludur
|