10-19-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bitki Fizyolojisi Suyun Gitmesi
Bitki fizyolojisi suyun gitmesi

Fizyolojinin başlangıçı tohumun çimlenmesiyle başlar Çünkü bitkilerin hayat devreleri spor ya da tohum faaliyetleriyle başlar Çimlenme embriyodan ekolojik isteğe göre optimum koşullarda normal bitki yapılarını oluşturma yeteneğidir Bir tohum gömleğinden radikula belirmesi çimlenmenin en önemli kısmıdır Bu devrede sert koruyucunun engel olmaktan çıkarılması esnasında ise bir çok fizyolojik olayların başlamasıdır Çünkü buradaki fizyolojik olayların sonucunda hücre bölünmeleri başlayıp tohumda büyüme dolayısıyla hacminde artma olacaktır O halde radikula belirmesinden itibaren(çimlenmenin başlangıcı) henüz ayrıntısı bilinmeyen biyokimyasal(Fizyolojik) olaylar meydana gelmekle beraber bu olayların en önemlisi solunumun artmasıdır Bu durumdan sonra çimlenmede 2 derecedeki metabolik aktivite enzim aktivitesinin artmasıdır Burada faaliyet gösteren enzimlerin bir kısmı önceden tohumda vardır,bir kısmı da hücre tarafında sonra üretilmektedir Bütün bunlar bize çimlenmeyle metabolik faaliyetlerin başladığı ve hücre için ihtiyacı olay her şeyi üretebildiği fikrini vermektedir Örneğin çimlenme esnasında tohumda üretilen amilaz enzimi depo maddelerinin parçalanmasında önemlidir Ayrıca RNA-az ve proteolitik enzimlerde çimlenme sırasında üretilen enzimlerdir Tohum çimlendikten yaklaşık ½ saat sonra ,bu kez protein sentezinin aniden arttığı görülmektedir Çünkü çimlenmeden yarım saat sonra mevcut hücrede polizomların sayısı aniden artar Hücrenin bir iskeleti vardır ve hücrede bir bölgeden bir bölgeye geçiş kolay değildir Hücrede proteinlere az ihtiyaç olduğu zamanlarda Ribozomda üretilen protein yeterliyken hücre tam inhibitörle karşılaştığında bu yeterli olmamaktadır Çünkü hücredeki bu zehrin dışarı atılması için daha enzime ve proteine ihtiyaç olduğundan ve bunu da ribozomda üretilen protein yeterli olmadığından dolayı polizomlardaki protein üretimi aniden artar
Mevcut enzimler ve bunların aktivitelerindeki artış su alıp turgorunu artıran ve buradaki reaksiyonların endosperme doğru hareketlerini de beraberinde getirir
Endospermdeki besinler parçalanıp eritilerek embriyonun beslenmesi için aktive edilir
Bir tohumun hem çimlenmeden önce hem de çimlendikten sonra biyolojik polimerler tarafından deneye tabii tutulursa çimlendikten sonra bunların atıldığı görülür Söz konusu azalma çimlenmenin ilk evrelerinde maksimumdur (Bölünme o devrede fazla olduğu için)
Tohumda fizyolojik faaliyetlerin gerçek anlamda başlayıp normal bir çimlenme olması iki faktöre bağlıdır Bunlar:
• İç Faktörler:
1 İç faktörün asıl özelliği tohumun biyolojik yapısı ve ekolojik isteği tarafıdan tayin edilir Bundan sonraki endospermdeki enzim ve hormonların bozulmamış olması,patikte buna tohumların canlılığını sürdürmesi denir Bu durumda tohum dormansi durumundadır
2 Tohumları olgunlaşmış olması
3 Embriyonun yaralanmamış ya da zedelenmemiş olması
4 Tohum parazitleri ve zararlıları tarafında yaralanmamış olması
5 Büyüme ve gelişme esnasında oluşacak tohum kabuğunun endospermi koruyacak şekilde güçlü çimlenmeye engel olacak şekilde bir yapı göstermesi gerekir
• Dış faktörler: Dış faktörler tohumun çimlenmesinde iç nedenlere oranla çok daha etkili ve yaygındır Bu da habitat ve nişin ekolojik koşullarını kapsar Bunlardan en önemlisi de tohumun çevresinde yeterli nem kullanabilir ve oksijene ulaşması gereklidir Yukarıdaki faktörler optimum koşullarda olmazsa tohum tohuma geçemez
İç faktörler bazen genel olarak çimlenme için dış faktörler yeterli olsa da uygun olmuyor
Aynı durum bitkilerin diğer organlarında da görülebilir Ama esasen dış koşullar dikkate alınmadan iç faktörler gelişmeye engel olabilmektedir O yüzden çevre koşullarının uygun dönemi başlamasına rağmen bir çok tohum çimlenmeye geçmiyor Bu olaya çimlenme durgunluğu anlamındaki dormansi denir
Tohumda çimlenmenin olmaması her zaman dormansi değildir Çünkü çimlenme sırasındaki büyüme ve gelişme döneminde çeşitli nedenlerle gerileme olabilir Dormanisinin doğal ve kültür bitkilerinde spesifik durumları vardır
Doğal bitkilerde yukarıda açıklanan içsel nedenlerle,kültür bitkilerinde ise tohumun derinde kalması,çeşitli engelleyiciler,kimyasal ilaçlar vs çimlenmeyi engelleyebilir O yüzden tohum ya da başka bir bitki organındaki pasifliği dormansi olarak nitelendiremeyiz
Çevre koşullarının etkisiyle bir bitki organının gelişmesindeki gecikme daha çok dinlenme hali bu sözcük ile ifade edilir
Sonuç olarak bitkilerdeki her dinlenme dormansi değil,ancak her dormansi bir dinlenmedir Dormanside yukarıdaki iç nedenlere ilaveten tohum kabuğunun su ve gazlara karşı geçirimsiz olması kabuğun mekanik olarak embriyonun gelişimini engellemesi ve bazı doğal inhibitörlere sahip olmasıdır Dış etkenlerden çimlenmede rol oynayanlar nem ve suyun etkisi olup bitki dünyası bu bakımdan iki guruba ayrılır Bunlardan bir grubunun çimlenmesi için toprak nemi yeterlidir Oysa aynı olay için diğer gruba aktif su gereklidir Halbuki habitatta her ne kadar toprak suyu ve nem birbirinin tamamlayıcısı ise de hem aktif suyun minimum miktarının azalmasıdır
1)Su ve Nemin Etkisi:Çoğu bitki tohumunun çimlenmesi için yeteri kadar su gerekmektedir Ancak bazı tohumlar toprağın su kapasitesi %50 bazılarında %75 olduğunda çimlenir Tohumları çimlenmesi için niş suyunu %50-75 olmalıdır Buna rağmen tüm tohumlar tarla kapasitesinde su absorbe edebilirler buna göre tohumların çimlenme suyunun tarla kapasitesi olduğu söylenir Kuru topraktaki tohumların suyu emme kuvveti ne kadar fazla olursa olsun aldıkları su şişmelerine yeterli olsa bile ancak kısmen çimlenme sağlanır Görülüyor ki ortamın osmotik basıncı ile çimlenme şansı paralellik gösterir Tohumlara sağlanan fazla ve sürekli su çimlenmeyi hızlandırır Ancak kademeli olmayan sürekli artış sınırlayıcıdır Genel olarak havada %90 nem olduğunda tohum sadece bundan 2 gün faydalanabilir Tohumun aktif suyla ıslanması 1-1 5 gündür Uzayan süre ket vurucu olabilir Burada tohumun emdiği su enzim faaliyetleri için ortam sağladığı gibi çözünen protein,yağ vs besin maddelerini embriyonun büyüme noktalarına taşınmasını sağlar Tohumdaki su alımı kabuktaki hidratasyon suyunda biraz yükselmiş atmosferden alınır
2)Sıcaklığın Etkisi: Sıcaklığın çimlenmeye özel etkisi tam anlaşılamamasına rağmen su varlığında reaksiyonların başlaması ve hızına,suyun absorbsiyonuna ve tohumun oksijen alımına önemli etkileri olduğu kesindir Bitkilerde türler arasında olduğu gibi aynı türün diğer bireyleri arasında görülen sıcaklık farkı isteği(niş durumunda) tohumlardan ziyade olgunluk çağında daha kolay belirlenmiş bitki yaşı ile depolama şartlarına bağlanmıştır Oysa bitkilerin tohumdan tohuma kadar habitatta eko-fizyolojik koşullarda yaşar Aynı türün bireyleri farklı sıcaklıklardaki habitatlarda yaşabiliyorsa bu onların ekolojik koşullara karşı toleransın sonucudur Çünkü daima ekolojik koşullar optimum koşullar için gösterilir Genel olarak serin iklim bitkileri sıcak iklim bitkilerinde daha düşük sıcaklıkta çimlenir Bu nedenle kozmopolit bitkiler dünyanın %50’sinde yaygındır
Bitkilerin tohum çimlenme anındaki sıcaklık isteğini karmaşık hale getiren yetişme dönemidir Örneğin,Colchium,Crocus,Muscari,Gagea vs gibi bitkiler kar tabakası çözündüğü an;Phlomis,Cardus,Carthamus vs sıcaklık 14-25oC’ye arttığında;Cyclamen,Muscari ve Gagea bazı türleride 8-14oC’de çimlenir Bu gruplardan ilki ilkbahar geofiti,ikincisi yaz geofitleri, üçüncüsü ise sonbahar geofitleri denir Genel olarak bir çok serin iklim bitkisi 20oC,sıcak iklim bitkileri35oC’de çimlenir Bu iki durumdan meydana gelen sapmalar gece-gündüz arasındaki sıcaklığı farkı çimlenmeye teşvik etmesinden kaynaklanır
3)Işığın Etkisi:Bilhassa doğal bitkiler çimlenmede ışık gereksinimi bakımından ışığı seven,ışığa ihtiyat duyan ve fazla ışıktan zarar gören şekline üçe ayrılır Bilhassa tohumda ışığa karşı davranış embriyo sitoplazmasındaki bir foto-kimyasal sistemin fitokrom denen bir pigmenti üretmesinden anlaşılır Fitokrom pigmenti fotoreversibl(Dönüşebilen ışıkları emebilen) olduğu için çimlenmede iş yapan eko-fizyolojik olayların ışıkta ya da karanlıkta olduğuna karar veren metabolik kontrol düğmesidir Örneğin fitokrom kendisi ışıkta çimlenen karanlıkta çimlenmeyen tohumlar için özellikle kırmızı ışığı emerken,bunun tersinde ışık emilimini engeller Dolayısıyla bu metabolik anahtar alınacak ışığın miktarını ayarladığı için bitki dünyasında çok ışık kullanan(uzun gün bitkileri),az ışık kullanan(kısa gün bitkileri) ve sadece difüz ışık kullanan(gölge bitkileri)şeklinde üçe ayrılır Çimlenmede etkin olan en önemli faktör ise vernalizasyon olayıdır Deneysel çalışmalar çimlenmenin sadece ışıkla değil düşük sıcaklık periyodu ile ilgili olduğu görülmektedir Çünkü bu olayla oluşan uyartı sadece soğuk periyotlarda oluşmuştur Uyarıya neden olan faktörler ise soğuk ve ışığın etkisiyle üretilen ve özel uyarıcı görev yapan vernalin hormonudur Bu olayın anlamı ilk baharlaştırma ya da düşük sıcaklıkta akımın(indüksiyon) hızlandırılması anlamına gelir
|
|
|