Prof. Dr. Sinsi
|
Alzheimer Ve Parkinson Yaşlılığın Kaderi Mi?
Alzheimer ve parkinson yaşlılığın kaderi mi?
2000’leri geriye bırakmaya başladığımız yıllarda ortalama insan ömrünün artmasına paralel olarak ileri yaşlara özgü hastalıklar olan “nörodejeneratif” olarak adlandırılan hastalıklar grubunda bir artış gözleniyor
Nörodejeneratif olarak adlandırılan hastalıklar, yalnız hastalar ve onlara bakmakla yükümlü yakınlarının yaşam kalitesini düşürmekle kalmıyor Aynı zamanda aile ve ülke ekonomisine giderek artan bir yük oluşturuyorlar
Acıbadem Bağdat Caddesi Polikliniği nöroloji Uzmanı Dr Zeynep Ünal, “20 yüzyıl başlarında 60 yaş ve üstü nüfus toplam dünya nüfusunun yüzde 4’ünü oluştururken, yeni yüzyılda 65 yaş üstü nüfusun yüzde 17’leri bulacağı tahmin edildiği göz önüne alınırsa, bu hastalıkların erken teşhis ve tedavisinin önemi ortaya çıkmaktadır” diyor
İlerleyen yaşla görülen nörodejeneratif hastalıkların en önemlileri demansın yani bunamanın en sık görülen ve özgün bir çeşidi olan “Alzheimer Hastalığı” ve hareketlerde yavaşlama ve ellerde titremeyle giden “Parkinson Hastalığı”
Son yıllarda bu hastalıklar üzerine yapılan çalışmalar sonunda bu tip hastalıkların yaşlılığın bir kaderi olmadığını ortaya koyduğunu belirten Dr Zeynep Ünal, “Erken tanı ve etkin tedaviyle en azından hastalıkların ilerlemesinin durdurulup, temel hedef olan hasta ve yakınlarının yaşam kalitesinin arttırılabileceği ortaya konmuştur” diye ekliyor
ALZHEİMER HASTALIĞI
Günümüzde demansın ilerleyen yaşla oluşan kaçınılmaz bir son olmadığı ve kısmen de olsa tedavi edilebilir bir durum olduğunun anlaşılması Alzheimer Hastalığı’na (AH) olan bakış açısını değiştirdi Ancak önce AH’ın doğru tanısının yapılması ve normal yaşlanmanın özelliği olan bellek değişikliklerinin AH’dan ayrılması gerektiğini vurgulayan Dr Ünal şöyle devam ediyor:
“AH, bellek ve bilişsel işlevlerde günlük yaşam aktivitelerini kısıtlayacak derecede kronik ve ilerleyici kayıpla karakterizedir AH yaşamın orta ve ileri evrelerinde ortaya çıkar ve 50 yaş altında görülmesi pek nadirdir AH’nın görülme sıklığı yaşla birlikte artar, 65 yaşında gözülme sıklığı yüzde 5’lerdeyken, 60 yaş üstünde yüzde 30’a çıkar AH’nın oluşum mekanizması tam bilinmemekle beraber, kalıtsal faktörler, düşük sosyokültürel düzey, kafa travması gibi nedenler üzerinde durulmakta, östrojen hormonu ve nonsteroid grubu ilaçlar kullanmanın AH’ı önlediğine dair kanıtlar bulunmaktadır ”
Dr Zeynep Ünal alzheimer hastalığı ile ilgili merak edilen soruları şöyle yanıt veriyor?
Alzheimer hastalığının belirtileri neler?
Lisan bozukluğu ilk bulgudur, uzak bellek geç evrelere dek korunun Yakın bellekteki bozulma yeni bilgilerin kaydedilmesindeki güçlükle kendini gösterir Problem çözme yeteneği kaybolur, AH’nın 10 temel klinik özelliği şunlardır
1 Günlük aktiviteleri bozacak bellek kaybı
2 Eşyaları kaybetme
3 Alışageldik işleri yapmada güçlük
4 Lisan sorunları
5 Zaman ve mekanı karıştırma
6 Yargılama yeteneğinin bozulması
7 Davranış veya karakter değişiklikleri
8 Kişilik değişiklikleri
9 Pratik düşünmeyle ilgili problemler
10 İnisiyatif kaybı
AH’ta hangi davranış sorunları görülür?
Hafıza kaybının gizlenmeye çalışılması, amaçsız gezinmeler, eşya kaybetme ya da saklamalar, uygunsuz cinsel davranışlar, soruları tekrarlama, takip etmeler ya da edildiğine dair yersiz şüpheler, uyku ve beslenme problemleri
AH’da tanı ve ayırıcı tanıya nasıl gidilir?
İlk adım, hasta ve yakınlarıyla detaylı bir görüşme yapılarak, hastalık öyküsünün alınması, detaylı bir fizik ve nörolojik muayene yapılmasıdır Muayene sırasında kısa süreli hafızayı ölçen standart testler yapılır AH ile karışan diğer tıbbi durumları ayırd edebilmek için biyokimyasal testler, hormon testleri, karaciğer fonksiyonları incelenir, B12 vitamin düzeyi bakılır AH, depresif duygu durumu ile çok sık karıştırıldığından gereğinde psikometrik testler yapılmalıdır AH tanısını desteklemek için Bilgsayarlı Tomografi ve Manyetik Rezonans Görüntüleme gibi yöntemlerle bazı özgün bulguları aranır
AH tedavi edilebilir mi?
AH’da klinik tabloyu oluşturan nedenler hala aydınlatılabilmiş değilse de, bir şekilde beyinde hücreler arası ilişkiyi sağlayan “Asetilkolin” adlı maddenin azaldığı kesin olarak biliniyor AH tedavisinde eksik olan bu maddeyi yerine koyan ilaçlar kullanılıyor Bu ilaçlar ülkemizde de bulunuyor Bu ilaçlarla yapılan uzun süreli çalışmalarda hastalığın ilerlemesinin durdurulduğu, toplumsal uyumu bozan davranış problemlerinin de önemli ölçüde gerilediği gösterilmiş Yerine koyma tedavisinin, yanısıra, hastalara koruyucu tedavi olarak beynin oksijen kullanımını arttırıcı ilaçlar, nonstereoid antienflamatuar grubu ilaçlar, A, E ve C vitaminleri de öneriliyor
AH nereye kadar tedavi edilebilir?
AH ile ilgili çalışmaların sonunda hastalığı tam olarak geriye döndürmek mümkün olmadı Ancak ilerleme hızının durdurmak mümkün Bu tedavilerin, özellikle hasta yakınları için de büyük bir problem yaratan davranış problemlerini de düzelttiği ve günlük yaşam aktivitelerini düzelttiği göz önüne alınırsa şu anda AH’ tedavisinde ilerleme kaydedildiği gözleniyor AH’da temel nokta hastalığı sinsi başladığı dönemde tanıyıp, etkin tedaviye bir an önce başlamak Böylece hasta ve yakınlarına daha mutlu bir yaşam sunmanın yanısıra ülke ve aile ekonominisine binen yük de azalacaktır
PARKİNSON HASTALIĞI
Yaşlılık döneminde ortaya çıkan nörodejenaratif hastalıklardan biri olan Parkinson Hastalığı (PH) hareketlerde yavaşlama, istirahat halinde ellerde ve daha nadiren ayaklarda titreme, kaslarda sertlik ve denge dozukluğuyla ile gelişen bir hastalık İlerleyici bir hareket bozukluğuna neden olan PH’ın toplumda görülme oranının yüzde 1 olduğunu belirten Dr Zeynep Ünal şöyle konuşuyor:
“PH bir yaşlılık hastalığıdır, 50 yaşın üzerinde başlar ve görülme sıklığı yaşa paralel olarak atar PH 5O yaşın altındaki bireylerde görüldüğünde benzer bulgulara yol açabilecek diğer tıbbi durumları ayırd edilebilmek için biyokimyasal testler, hormon testleri yapılıp karaciğer fonksiyonları incelemeli, ilaç kullanım öyküsü ya da toksik ajanlara maruz kalma sorgulanması, gerekirse ileri görüntüleme yöntemlerine başvurulmalıdır Vakaların yüzde 70’inde hastalık titremeyle başlarken , yüzde 20 olguda hareketlerde yavaşlama vardır, kalanlarda da diğer bulgular tabloyu ortaya çıkarır PH’da söz konusu klinik tabloya beyinde “dopamin” adlı maddeyi içeren sinir hücrelerinin harabiyetine yol açar PH’da dopamin yitimi belli kimyasal ajanlara maruz kalma ve yaşlılığın doğal sürecinin insan vücudunda yol açtığı biyokimyasal değişiklikler sonucu “serbest radikaller” denen organizmaya zararlı maddelerin birikmesinden, nadir olgularda kalıtsal faktör1erden köken alır 0lasılıkla PH, çevresel ve kalıtsal risk faktörterinin biraraya gelerek başlattığı olaylar zincirinin son
durağıdır ”
Dr Zeynep Ünal parkinson hastalığı ile ilgili en çok merak edilen konulara şu yanıtlarla açıklık getiriyor:
PN’nin en belirgin özellikleri neler?
- İstirahat halinde el ve daha nediren ayaklarda titreme
- Hareketlere yavaşlama
- Kaslarda sertlik
- Denge bozukluğu, düşmeler
- Küçük adımtarla ve öne eğik yürüme
- Maske yüzü görünümü
- Yazıda küçülme
PH’da klinik bulgular ilerleyince hastalar artık günlük işlerini yapamaz, hareketleri iyice yavaşlar yazı yazamazlar ve araba kullanamazlar Tek başlarına giyinemeyip yardımsız banyo yapamaz hale gelirler İlerleyen evrelerde günlük aktiviteleri için tamamen çevreye bağımlı kalıp, daha ileri evrelerde yatağa bağımlı olurlar
PH’da tanıya nasıl gidilir?
Esas olarak PH’da tanı klinik gözlem ve detaylı nörolojik muayeneye dayanır, tanıyı desteklemek için manyetik rezonans görüntüleme, perfüzyon sintigrafisi gibi yöntemlere başvurulur Diğer hareket bozukulğuna yol açan nörolojik hastalıklar, ailesel titremeler, benzer bulgulara yol açabilecek damarsal hastalıklar, dopamin düzeyini azaltan nöroleptik grubu ilaç kullanım öyküsü depresyon ve demans PH ile karıştırılabilir
PH nasıl tedavi edilir?
Tedavi esası beyinde eksilen dopamin adlı maddenin yerine konulmasıdır Tedavide eksilen dopamini yerine koyan levo-dopa ibeşikleri, dopamin salgısını artıran “agonist” denen ajanlar ve dopamin yıkımını önleyici enzim inhibitörleri kullanılır İleri evredeki olgular cerrahi tedaviden yarar görebilir Yardımcı tedavi olarak serbest radikal oluşumunu önleyici özel ilaçlar ve A,E,C vitaminleri önerilir Doğal bir dopamin kaynağı olan bakla da PH’lu hastaların sofralarından eksik olmamalıdır
PH’da tedavinin başarı oranı nedir?
PH’ın oluşum mekanizması bilinmektedidr Ancak tüm bu olaylar zincirini başlatan mekanizma hala gizemini korumaktadır PH bu yüzden hala “ilerleyici” bir hastalık olma özelliğine sahiptir Ancak PH ile ilgili yapılan
binlerce çalışma sonucu ortaya çıkan gerçek, erken ve doğru tedaviyle kimi olgularda bulgulan tama yakın gerilediği, çoğu olguda bir evreden diğerine geçiş süresinin anlamlı ölçüde uzadığı şeklindedir Dolayısıyla, PH’ta erken tedavi hastaların son evre olan yatağa bağımlı kalma süresini uzatarak-belki de yok ederek hastaların kaybettikleri işlevlerini geri kazandırmakta, yaşam kalitelerini
artırmakta hatta yaşam sürelerini uzatmaktadır
alintidir
|