10-11-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Petrarca,Francesco- Hümanizm Akımı'nın öncüsü
Petrarca,Francesco- Hümanizm Akımı'nın öncüsü
Francesco Petrarca (1304-1374) Hümanizm Akımı'nın öncüsü olan Francesco Petrarca, yapıtlarıyla Rönesans'ın başlangıcını belirlemiş ünlü bir İtalyan şair ve düşünürdür (bak Hümanizm; Rönesans) Yaşadığı dönemde değerli bir bilgin, ateşli bir hatip ve yetenekli bir yazar olarak tanınmıştı
Petrarca, Toskana'da Arezzo'da doğdu Daha sonra ailesi Fransa'da Avignon'a yerleşti Francesco burada okula başladı Şiiri derslerden çok seviyordu Bir söylentiye göre, derslerine çalışsın diye babası bir gün tüm şiir kitaplarını toplayıp yakmıştı Petrarca bir süre Montpellier Üniversitesi'nde hukuk öğrenimi gördükten sonra İtalya'ya döndü 1326'da babası ölünce bütünüyle edebiyata yöneldi
İlk şiirlerini annesinin ölümü üzerine kaleme alan Petrarca, klasik Latince'ye olduğu kadar İtalyanca'ya da önem verdi Birçok şiirini İtalyanca yazdı ve Rönesans lirik şiirinin gelişmesine katkıda bulundu En güzel şiirlerini, idealleştirdiği bir aşkla sevdiği Lau-ra için yazdı Laura'yı ilk kez 1327'de Avig-non'daki bir kilisede görmüştü Sevdiği kadının kimliğini hiçbir zaman açıklamayan Petrarca, 40 yıl boyunca şiirlerinde bu aşkı dile getirdi
1333'te uzun yolculuklarının ilkine çıktı Fransa, Belçika ve Almanya'da çağın önde gelen bilginleriyle düşünce alışverişinde bulundu; klasik elyazmalarını bulmak için manastır kitaplıklarında araştırmalar yaptı
Petrarca klasik Yunan kültürü ile Hıristiyanlık arasında bir süreklilik olduğunu savunuyor, ortaçağın katı düşünce sistemine karşı çıkıyordu 1337'de gittiği Roma'da geçmişin görkemli yapıtlarından etkilendi Hıristiyan-lık'ın giderek kurumlaşmasının getirdiği yozlaşmadan ve papanın dindışı konularla uğraşmasından duyduğu tedirginlik yüzünden Fransa'da Vaucluse kentine çekildi Burada Kartaca Savaşlan'nı konu alan "Afrika" adlı destanı yazdı (bak Kartaca Savaşlari) Ayrıca Adem'den başlayan ve Roma tarihindeki ünlü kahramanların yaşamını konu alan bir kitaba başladı
1340'ta Paris Üniversitesi'nde ders vermek için bir çağrı aldı Aynı zamanda Napoli Kralı Roberto da onu sarayına davet etti Petrarca İtalya'nın güneyindeki Napoli'ye gitti 1341'de Roma'daki Capitolino Tepesi'ndekendisine "baş şair" olarak defne dalından şairlik tacı giydirildi Varlıklı ve güçlü kişiler Petrarca'yı ağırlamak için yarışıyordu O da bu yaşamdan ve kazanmış olduğu ünden hoşnuttu Ne var ki, yaşamıyla dinsel inançları arasındaki çelişkiden de tedirginlik duyuyor, zaman zaman bu yüzden derin bunalımlar yaşıyordu Hata yapan insanların bile Tann katında bağışlanma umudu olduğuna inanan Petrarca'nın bu özgün bakış açısı, insanı dünyanın merkezine koyan hümanist din ve ahlak anlayışının özünü oluşturur
Petrarca'nın sonraki yıllan acı ve üzüntüyle geçti Eski dostları olan Kardinal Colonna ile Kral Roberto öldü Erkek kardeşi bir manastıra kapanarak dünyadan elini eteğini çekti 1348'de Avrupa'yı kasıp kavuran veba salgınında Laura da aralarında olmak üzere birçok yakınını ve dostunu yitirdi Petrarca'nın ömür boyu arkadaşı olan şair Giovanni Boccaccio bu zor zamanlarda ona güç verdi
Bu dönemde şiirlerini yeniden gözden geçirerek "Laura'nın Sağlığmdaki Şiirler" ve "Lau-ra'mn Ölümünden Sonraki Şiirler" olmak üzere ikiye ayırdı Canzoniere ("Şarkı Kitabı") olarak tanınan bu şiirlerde, Laura'ya olan sonsuz aşkını dile getirirken, delikanlılıkta işlenen hatalar, dünya zevklerinin geçiciliği ve Tann'ya olan inancı konusundaki düşüncelerini yansıttı
1369'da, sakin bir köy olan Arquâ'ya çekilen Petrarca, bundan beş yıl sonra kitapları ve kâğıtlan arasında ölü bulundu
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|