10-16-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kolera Hastalığı
Kolera Hastalığı
Kolera vibriyonu, 1883′te Mısır’da Robert Koch tarafından saptanmıştır Hin-distan’da ve güneydoğu Asya’da hastalı-ğın yerleşik olduğu bölgeler vardır Bu bölgeler korkunç salgınların çıkış nokta-larını meydana getirir Veba salgını 1882′de Fransa’da 100 000 kişinin ölü-müne sebep olmuştur Vibriyonlar görü-nüşte sağlıklı olan mikrop taşıyıcıların-da, hastaların dışkılarında, kusmukla-rında, sidiklerinde, giysi ve çamaşırla-rında, özellikle de kirli su ve besinlerde bulunurlar Ancak bu vibriyonlar, 80 derecelik bir sıcaklığa beş dakikadan fazla direnememektedirler Ayrıca, an-tiseptiklere karşı da çok duyarlıdırlar Kalabalık yerleşme yerleri ve sağlık ted-birlerinin yetersizliği koleranın yayılma-sını her zaman kolaylaştırmıştır Hastalık birkaç saatle birkaç gün arasın-da değişen bir kuluçka döneminden sonra, ishalle başlar İshal daha sonra artar; kusmalar, karın ağrıları, yoğun su kaybı, çok ağrılı kas krampları ve kalp damar bozuklukları gibi belirtiler ortaya çıkar Antibiyotiklerle yapılan ve su kay-bını önlemeyi amaçlayan tedavi uygu-lanmazsa kısa sürede ölür Aşı uygula-malarının dışında, koleraya karşı korun-ma sıkı sağlık tedbirlerini gerektirir Bu tedbirlerin başında kişisel temizlik, ste-rilize edilmemiş ya da kaynatılmamış suların içilmemesi ve kullanılmaması, çiğ sebze ve meyvelerin yenmemesi ge-lir İçme sularını denetleyen ve sinekler-le mücadele eden ülkelerde kolera ge-nellikle ortadan kalkmıştır
|
|
|