Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
akkoyunlularda, kültür, teşkilat

Akkoyunlularda Teşkilat ve Kültür

Eski 10-09-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Akkoyunlularda Teşkilat ve Kültür






'XV yüzyilda siyasî bir birlik kurarak Dogu Anadolu, Irak ve Iran'a hakim olan ve Uzun Hasan'in hükümdarligi zamaninda en genis sinirlarina ulasan Akkoyunlu Devleti, örgütlenme, yönetim, düsünce yapisi ve sosyal hayat bakimindan Anadolu ve Iran'da kurulmus olan Müslüman-Türk devletlerinin etkisi altinda kalmistir Bu devletin teskilâti, esas itibariyle Karakoyunlu Devleti'nin teskilâti gibi Celâyirliler Devleti teskilâtina ve dolayisiyla Ilhanlilarinkine dayanir Hükümdarin seçilmesinde sülale ileri gelenleri ile ulusun reisleri söz sahibi idiler Hükümdar ayni zamanda ulusun da basiydi Akkoyunlu hükümdarlari seçimle basa gelirlerdi Hükümdarlarin simge olarak çetr ve beyaz renkte sancaklari vardi Paralarinda Sultan ünvanini kullanirlardi Sehzâdeler, diger Türk devletlerinde oldugu gibi, gençlik çagina geldikleri zaman bir vilâyetin idaresine tayin olunurlar ve atabeyleri ile birlikte bu bölgeyi idare ederlerdi Vilayetlerin idaresi validen sonra kadi ve subasilara birakilmisti Kadilar ser'i islere bakarlar ve kisiler arasindaki hukuki davalari hallederlerdi Vilâyetin bütün askeri ve inzibati islerinden ise Subasilar sorumlu idiler

Akkoyunlu Devleti'nin saray örgütü baslangiçta Ilhanlilar ve Timurlularinkine benzemekle beraber daha sonralari Selçuklu ve Osmanli tarzinda gelismistir Uzun Hasan, büyük fetihlerden sonra Istanbul'daki Osmanli sarayi ölçülerinde bir saray yaptirmis ve çagdasi olan Fatih Sultan Mehmed gibi bir teskilât kurmustur

Akkoyunlu sarayindaki memuriyetler Anadolu beyliklerinde görülen rikâbdar, tesrifatçi, çasnigîr, mirahur, kusçu, muhasip, hazinedar, nekkareci, Sarabdar, Ferras gibi ünvanlardan olusmaktaydi



Selçuklularda oldugu gibi Akkoyunlularda da yönetim islerinin yürütüldügü makam Büyük Divan idi Divan reisine Sahib-i Divan denilmekte olup bir mühre sahipti ve gereken belge ve kararlari bununla mühürlerdi Bundan baska divanda sahib'' denilen vezirlerle, her biri bir nezarete karsilik gelen teftis, tugra, istifa (maliye), adl ve arizî divanlarinin nazirlari, kazasker ve pervaneci bulunurdu Bunlardan baska bazi büyük boy beyleri ile sülaleye mensup beyler de divanin tabii üyesi idiler Bu beylerin en büyügü olan Emir-i a'zam hükümdarin katilmadigi seferlerde baskomutanlik görevi yapardi Valilikler, sülale mensuplarina ve emirlere verilir Bunlar da ellerinde bulunan topragin gelirine göre asker beslerlerdi

Akkoyunlu Devleti'nde, ordunun temeli yaya ve atli kuvvetlerden olusuyordu Süvari birlikleri, Bayindirlilar basta olmak üzere çesitli boylardan seçilir ve sayilari 30000'i bulurdu Uzun Hasan bu birliklere, Osmanlilar'da oldugu gibi kasaba ve köylerden alinan piyade azablarini da katti Çerik adini tasiyan ve eyalet valilerinin emrinde topraga bagli olan timarli sipahiler de devletin kurulmasinda ve yükselmesinde büyük yararliliklar göstermistir Bunlardan baska deveci, yamci, ra'denbaz, bâzbâz, kusçu ve parsci gibi zümreler de Akkoyunlu ordusunda yer almaktaydi

Akkoyunlu devletinde, ordu emirlerinin ilân ve duyurulmasi, askerin çagrilmasi ve toplanma yerlerinin ilânini ''Tavaci'' adi verilen askeri memurlar yapardi Bunun yaninda tavacilar, bütün askerleri bir deftere kaydeder ve böylece asker sayisi her zaman bilinirdi Hassa askerleri maaslarini divandan alirlar, azablar ve çeriklere ise yalnizca harp zamanlarinda maas ödenirdi Uzun Hasan Bey'in toprak örgütü ve timarli sipahiler hakkindaki yasalari ''Hasan Padisah Kanunlari'' olarak taninmis olup, çiftçiden, esnaftan, san'atkârdan ve tüccardan alinan vergilerin adil bir sekilde tarh ve tahsil edilmesi için meydana getirilmisti Hatta Hasan Bey bütün örfi vergilerin kaldirilmasini istemisse de mülkî ve askeri idarecilerin itirazlari ile karsilasinca bunu gerçeklestirememistir Hasan Bey'in kanunnâmesi Osmanlilar tarafindan bir müddet, Safevîler tarafindan da uzun müddet kullanilmistir Bu kanunnâme, Akkoyunlu Türkmen Devleti'nin Islâm malî hukuk tarihine yaptigi önemli bir hizmettir

Akkoyunlular zamaninda bilim ve fikir hayati da önemli ölçüde gelismis idi Özellikle Uzun Hasan Bey devrinde ilim ve fennin yayilmasina çok önem gösterilmis, bu amaçla ülkenin her yaninda medrese, imâret ve diger hayir müesseseleri yaptirilmistir Uzun Hasan ve ogullari Halil ve Yakub Beyler Iran, Irak, Mavaraünnehir ve Türkistan'daki bilgin ve san'atkârlari saraylarina davet ederek onlari himaye etmislerdir Uzun Hasan'in davet ettigi bilginlerin basinda gelen meshur matematikçi ve astronom Ali Kusçu, hacca gitmek üzere Tebriz'den geçtigi sirada Uzun Hasan Bey'in rica ve israri ile orada kalmisti Yine uzun süre Akkoyunlularin sarayinda kalarak onlar adina kitap yazan bilgin ve sair Celaleddin Devvanî, felsefe konularini içeren Ahlâk-i Celâlî ile Uzun Hasan dönemindeki askeri durumu anlatan Arznâme adli eserlerini Uzun Hasan'a ithaf etmistir Ayrica Hasiye-i Kadîme ve Risâle-i Adâlet adli eserlerini ise övgülerini gördügü Halil ve Yakub Beyler adina yazmistir Uzun Hasan Bey'in medreselerinde bu âlimlerden baska Tahranli Mevlâna Ebû Bekir, yüksek riyâziyatçi olan Mahmud Can, alim ve edip Kadi Muslihiddin Isa ve sonradan Osmanlilarin hizmetine geçecek olan ve mühim görevlerde bulunan Idris-i Bitlisî gibi âlimler hizmet etmislerdir

Akkoyunlu Devleti zamaninda imar faaliyetlerine de önem verilmis, hanedan mensuplari ile büyük beyler çok kisa süren zamanlarinda gerek Anadolu'da ve gerekse Iran'da cami, medrese, kervansaray, hastahane, türbe ve saray gibi pek çok eser meydana getirmislerdir Ancak bu eserlerin çogu günümüze ulasmamistir Bunun sebebi ise yalnizca zamanin tahribi degil, bilhassa Safevilerin, Akkoyunlular'in yaptirmis oldugu ictimaî eserleri plânli bir sekilde yikmalaridir Akkoyunlular zamanindaki bayindirlik müesseseleri, özellikle Uzun Hasan ve onun ogullari zamaninda basta Tebriz olmak üzere ülkenin pek çok yerinde insa edilmistir Hükûmet merkezinin Tebriz'e tasinmasindan sonra Sahib-abad mahallesinde büyük bir saray, Uzun Hasan Camii, büyük bir hastahane ve Nasriye medresesi gibi eserler yapilmistir Bunlardan baska Uzun Hasan'in Mardin'de yaptirdigi hastahane, ashane ve misafirhane, Tercan'daki cami ile Tebriz'deki Kayseriye Çarsisi, Bayindir Bey'in Ahlat'taki imaret, medrese, cami ve hamami gibi eserleri sayabiliriz Akkoyunlularin ilk merkezi olan Diyarbakir'da da Hoca Ahmed'in 1489 yilinda yaptirdigi Ayni Minare Camii, Cihangir'in oglu sultan Kasim'in yaptirdigi Seyh Matar Camii bulunmaktadir Mardin'de bulunan Sultan Kasim (Kasimiye) Medresesi de bu devrin önemli yapilarindindir

Akkoyunlu hükümdari Yâkub Bey devrinde onun himayesi ile minyatür sanati da büyük bir gelisme göstermistir Akkoyunlulardaki bu minyatür gelenegi Safevî devleti zamanindaki minyatürler üzerinde derin tesirler birakmistir


'''

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.