Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fas

Fas

Eski 10-07-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Fas



Fas




Fas (Arapça: المغرب; El Mağrip; El Memleket’ül Mağribiye) Kuzey Afrika’da bir Arap ülkesidir Başkenti Rabat’tır Fas’ın komşuları Batı Sahra ve Cezayir’dir, İspanya ile arasında Cebelitarık Boğazı yer alır Hem Akdeniz’e hem Atlas Okyanusu’na kıyısı olup, Afrika’nın Avrupa’ya yaklaştığı uçta yer alır Afrika’nın en ucundaki Tanca şehri Fas’a ait ise de Fas topraklarındaki Ceuta ve Melilla İspanya’ya aittir Yönetim şekli krallıktır










Başkent dışındaki diğer büyük şehirleri Casablanca, Fes ve Marakeş’tir Kuzey Afrika’da yer alan Atlas Dağları Fas topraklarından başlamakta olup, bu dağ sırasının Fas’taki yüksekliği 4000 m’yi geçmektedir Fas ayrıca güneyindeki Batı Sahra üzerinde hak iddia etmekte ve burayı 1975′ten bu yana yönetmektedir 1975 yılında ‘Yeşil Yürüyüş’ adını verdikleri bir yürüyüş hareketi ile ellerinde sadece Kur’an’larla, silahsız olarak çöle girmişler ve bu hareketleri sonucu hiç bir direnişle karşılaşmadan çölün hakimiyetini kazanmışlardır



Ülke isminin kendi dilindeki anlamı “El-Magrip” yani en batıdaki yer anlamına gelse de diğer Avrupa ülkeleri burayı “Müslüman” anlamındaki Morocco ya da Maroc isimleriyle anmayı seçmişlerdir Bizim dilimizdeki Fas ismi ise Fas şehrinden gelir
Ayrıca Fas, Afrika kıtasında bulunup, Afrika Birliği’ne üye olmayan tek ülkedir Afrika Birliğine üye olmamasının nedeni Batı Sahra sorunudur Fas hükûmeti, Batı Sahra’nın tümünün Fas’a ait olduğunu iddia etmekte, BM ve Afrika Birliği bunu kabul etmemektedir





Konum: Kuzey Afrika, Kuzey Atlas Okyanusu ve Akdeniz kıyısında, Cezayir ve Batı Sahra arasında yer alır
Coğrafi konumu: 32 00 Kuzey enlemi, 5 00 Batı boylamı
Haritadaki konumu: Afrika
Yüzölçümü: 446,550 km²
Sınırları: toplam: 2,0179 km
sınır komşuları: Cezayir 1,559 km, Batı Sahra 443 km, İspanya (Ceuta) 63 km, İspanya (Melilla) 96 km
Sahil şeridi: 1,835 km

İklimi: Akdeniz iklimi




Arazi yapısı: Kuzey kıyıları dağlıktır, dağlar arası vadiler, zengin kıyı ovaları yer alır
Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Sebkha Tah -55 m
en yüksek noktası: Jebel Toubkal 4,165 m
Doğal kaynakları: Fosfat, demir, manganez, kurşun, çinko, balık, tuz
Arazi kullanımı: tarıma uygun topraklar: %19
daimi ekinler: %2
diğer: %79 (2005 verileri)
Sulanan arazi: 14,450 km² (2003 verileri)
Doğal afetler: Kuzey dağları dengesiz ve depreme meyillidirler, periyodik kuraklıklar boy gösterirler
Sayfa başına dönüş
Nüfus Bilgileri
Nüfus: 33,241,259 (Temmuz 2006 verileri)
Nüfus artış oranı: %155 (2006 verileri)
Mülteci oranı: -087 mülteci/1,000 nüfus (2006 tahmini)
Bebek ölüm oranı: 4024 ölüm/1,000 doğan bebek (2006 tahmini)
Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus: 7094 yıl
erkeklerde: 6862 yıl
kadınlarda: 7337 yıl (2006 verileri)
Ortalama çocuk sayısı: 268 çocuk/1 kadın (2006 tahmini)
HIV/AIDS – hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %01 (2001 verileri)
Ulus: Faslı Nüfusun etnik dağılımı: Arap-Berber %991, diğer %07, Yahudi %02
Din: Müslüman %987, Hıristiyan %11, Yahudi %02
Diller: Arapça (resmi), Berber lehçeleri, Fransızca
Okur yazar oranı: 15 yaş ve üzeri için veriler
toplam nüfusta: %517
erkekler: %641
kadınlar: %394 (2003 verileri)
Sayfa başına dönüş
Yönetimi
Ülke adı: Resmi tam adı: Fas Krallığı
kısa şekli : Fas
Yerel tam adı: Al Mamlakah al Maghribiyah
yerel kısa şekli: Al Maghrib
ingilizce: Morocco
Yönetim biçimi: Meşruti Krallık
Başkent: Rabat
İdari bölümler: 37 bölge ve 2 vilayet; Agadir, Al Hoceima, Azilal, Beni Mellal, Ben Slimane, Boulemane, Casablanca, Chaouen, El Jadida, El Kelaa des Srarhna, Er Rachidia, Essaouira, Fes, Figuig, Guelmim, Ifrane, Kenitra, Khemisset, Khenifra, Khouribga, Laayoune, Larache, Marrakech, Meknes, Nador, Ouarzazate, Oujda, Rabat-Sale, Safi, Settat, Sidi Kacem, Tanger, Tan-Tan, Taounate, Taroudannt, Tata, Taza, Tetouan, Tiznit
Bağımsızlık günü: 2 Mart 1956 (Fransa’dan)
Milli bayram: Throne Günü, 30 Haziran (1999)





Üye olduğu uluslararası örgüt ve kuruluşlar: ABEDA, ACCT, AfDB (Afrika Kalkınma Bankası), AFESD (Arap Ülkeleri Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Fonu), AL, AMF (Arap Ülkeleri Para Fonu), AMU (Arap Magrep Birliği), CCC (Gümrük İşbirliği Konseyi), EBRD (Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası), ECA (Birleşmiş Milletler Afrika Ekonomik Komisyonu), FAO (Tarım ve Gıda Örgütü), G-77, IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı), IBRD (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası), ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü), ICC (Milletlerarası Ticaret Odası), ICFTU (Uluslararası Serbest Ticaret Birlikleri Konfederastonu), ICRM (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi), IDA (Uluslararası Kalkınma Birliği), IDB (İslam Kalkınma Bankası), IFAD (Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu), IFC (Uluslararası Finansman Kurumu), IFRCS (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Toplulukları Federasyonu), IHO (Uluslararası Hidrografi Örgütü), ILO (Uluslarası Çalışma Örgütü), IMF (Uluslararası Para Fonu), IMO (Uluslararası Denizcilik Örgütü), Intelsat (Uluslararası Telekomünikasyon ve Uydu Örgütü), Interpol (Uluslararası Polis Teşkilatı), IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi), IOM (Uluslararası Göçmen Teşkilatı), ISO (Uluslararası Standartlar Örgütü), ITU (Uluslararası Haberleşme Birliği), MONUC (BM Kongo Operasyonu), NAM, OAS (gözlemci), OIC (İslam Konferansı Örgütü), OPCW (Kimyasal Silahları Yasaklama Organizasyonu), OSCE (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü), UN (Birleşmiş Milletler), UNCTAD (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı), UNESCO (Eğitim-Bilim ve Kültür Örgütü), UNHCR (BM Mülteciler Yüksek Komiserliği), UNIDO (Endüstriyel Kalkınma Örgütü), UPU (Dünya Posta Birliği), WCL (Dünya Emek Konfederasyonu), WHO (Dünya Sağlık Örgütü), WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı), WMO (Dünya Meteoroloji Örgütü), WToO (Dünya Turizm Örgütü), WTrO (Dünya Ticaret Örgütü)




Ekonomik Göstergeler


GSYİH: Satınalma Gücü paritesi – 147 milyar $ (2006 verileri)
GSYİH – reel büyüme oranı: %67 (2006 verileri)
GSYİH – sektörel bileşim: tarım: %133
endüstri: %312
hizmet: %555 (2006 verileri)
Enflasyon oranı (tüketici fiyatlarında): %28 (2006 verileri)
İş gücü: 1125 milyon (2006 verileri)
Sektörel işgücü dağılımı: tarım %40, hizmet %45, endüstri %15 (2006 verileri)
İşsizlik oranı: %77 (2006 verileri)
Endüstri: Fosfat madenciliği ve üretimi, gıda maddeleri, deri ürünleri, tekstil, inşaat,


turizm




Endüstrinin büyüme oranı: %217 (2006 verileri)
Elektrik üretimi: 1848 mlyarkWh (2004)
Elektrik tüketimi: 1889 mlyarkWh (2004)
Elektrik ihracatı: 0 kWh (2004)
Elektrik ithalatı: 17 mlyarkWh (2004)
Tarım ürünleri: Arpa, buğday, narenciye, şarap, sebze, zeytin, canlı hayvan
İhracat: 1172 milyar $ (2006 verileri)
İhracat ürünleri: Fosfat ve gübre, yiyecek ve içecek, mineraller
İhracat ortakları: Fransa %303, İspanya %18, Birleşik Krallık %62, İtalya %52, Hindistan %41 (2005)
İthalat: 2122 milyar $ (2006 verileri)
İthalat ürünleri: Yarı mamuller, makine ve parçalar, yiyecek ve içecek, tüketim malları, yakıt
İthalat ortakları: Fransa %182, İspanya %11, Suudi Arabistan %68, Rusya %68, İtalya %61, Çin %52, Almanya %47 (2005)
Dış borç tutarı: 179 milyar $(2006 verileri)
Para birimi: Fas Dirhemi (MAD)
Para birimi kodu: MAD
Mali yıl: Takvim yılı


İletişim Bilgileri
Kullanılan telefon hatları: 1,341,200 (2005)
Telefon kodu: 212
Radyo yayın istasyonları: AM 27, FM 25, kısa dalga 6 (1998)
Radyolar: 664 milyon (1997)
Televizyon yayını yapan istasyonlar: 35 (1995)
Televizyonlar: 31 milyon (1997)
Internet kısaltması: ma
Internet servis sağlayıcıları: 8 (2000)
Internet kullanıcıları: 46 milyon (2005)
Sayfa başına dönüş
Ulaşım ve Taşımacılık
Demiryolları: 1,907 km
Karayolları: 57,493 km (2004)
Su yolları: yok
Boru hatları: Ham petrol 362 km; petrol ürünleri 491 km; doğal gaz 241 km
Limanları: Agadir, El Jadida, Casablanca, El Jorf Lasfar, Kenitra, Mohammedia, Nador, Rabat, Safi, Tangier; Ceuta ve Melilla (İspanya kontrolündedir)
Hava alanları: 60 (2006 verileri)
Helikopter alanları: 1 (2006 verileri)

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Fas

Eski 11-13-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Fas







Fas Islam cografyasinin en batidaki ülkesidir Bu yüzden geçmiste el-Magribu'l-Aksa (Uzak Bati) diye adlandirilirdi Günümüzde de Magrib olarak adlandirilir Fas ise bu ülkedeki bir sehrin adidir Ama Türkiye'de Fas adi bu ülke için kullanilmaktadir
Bu ülke Islam cografyasinin en batisinda olmasina ragmen önemli etkileri olan bir ülkedir Krallikla yönetilen bu ülkede ayrica yakin geçmiste bir kral degisikligi oldu II Hasan'in ölmesi üzerine onun yerine oglu VI Muhammed geçti Fas'ta yakin geçmiste yasanan önemli bir gelisme de bu ülkedeki Islami hareketin ileri gelenlerinden olan ve uzun süreden beridir göz hapsinde bulunan Abdüsselam Yasin üzerindeki göz hapsinin kaldirilmasi oldu Biz de bu ay "Islam Cografyasi" bölümümüzde bu ülkeyi tanitmayi uygun gördük

Fas Hakkinda Genel Bilgiler

Resmi adi: Magrib Kralligi
Baskenti: Rabat (Nüfusu: 1000000)
Diger önemli sehirleri: ed-Dâru'l-Beyza (Kazablanka) Fas Merakes Meknes Ucda Tanca Tatvan Agâdir el-Cedide Kenitra Safi ed-Dâru'l-Beyza (Kazablanka) ülkenin nüfusça en kalabalik sehridir
Yüzölçümü: 724730 km2 (Batili kaynaklarda Bati Sahra ayri bir ülke kabul edildiginden Fas'in yüzölçümü 458730 km2 olarak gösterilmektedir Bati Sahra hakkinda "Iç problemler" kismina bkz)
Nüfusu: 32000000 (2000 tahmini) (Bunun yaklasik 300000'i Bati Sahra'da kalani ülkenin diger bölgelerinde yasamaktadir) Halkin % 45'i sehirlerde yasamaktadir
Nüfus artis hizi: % 22




Etnik yapi: Fas nüfusunun % 55'ini Araplar olusturmaktadir Ancak bazi kaynaklarda Fas Araplarinin çogunun Berberi kökenli olduklari ve bunlarin ana dillerini unutarak Araplastiklari ifade edilmektedir Araplarin % 982'si Müslümandir Ikinci etnik grup olan Berberilerin orani % 34'tür Berberiler Kuzeybati ve Bati Afrika ülkelerine yayilmis bir etnik topluluktur Berberiler bu bölgenin yerlileri olarak bilinir Bütün Berberilerin anladigi ortak bir dil yoktur Ancak Berberi halklarinin konustugu birbirinden oldukça farkli lehçelerin tümüne birden Berberice denmektedir Berberi lehçeleri içinde sadece Tuareg lehçesinin yazisi vardir Diger lehçelerin yazisi yoktur Berberiler kendilerine Imazighen derler Berberi isminin Avrupalilar tarafindan bu halka verilmis ve barbar kelimesinden gelmis olmasi kuvvetli ihtimaldir Berberiler arasinda kabile hiyerarsisi hâlâ devam etmektedir Batili sömürgeci ülkeler Berberileri Islâm'dan uzaklastirarak Islâm öncesi hayatlarina döndürebilmek için çesitli hareketler baslattilar Ancak bu hareketler pek fazla etkili olmadi Fas'taki Berberilerin tamami Müslüman ve çogunlugu Malikidir Üçüncü sirada gelen etnik unsur % 10'luk orana sahip olan Moorlardir Moorlar Moritanya kökenlidirler Kalan nüfusu da Ispanyollar basta olmak üzere Avrupali hiristiyan azinliklarla yahudi azinlik olusturmaktadir




Dil: Resmi dil Arapça'dir Halkin geneli Arapça konusur Bunun yani sira Berberice de konusulmaktadir
Din: Resmi din Islâm'dir Halkin % 987'si Müslümandir Müslümanlarin büyük çogunlugu Maliki az bir kismi Hanefidir Çogu Avrupa asilli olan hiristiyanlarin orani % 1 yahudilerin orani da % 05'tir
Cografi durumu: Kuzeybati Afrika ülkelerinden olan Fas kuzeyden Akdeniz dogudan Cezayir güneyden Moritanya batidan Atlas Okyanusu'yla çevrilidir Fas'in en önemli siradag kütlesi olan Atlas daglari ülke topraklarini ikiye bölmektedir En önemli akarsulari Ummu'r-Rebi'a Muluya ve Sebu irmaklaridir Topraklarinin % 19'u tarim alani % 47'si otlak % 12'si ormanlik ve çaliliktir




Yönetim: Fas krallikla yönetilen bir ülkedir Kral resmiyette "emiru'l-mu'minin" olarak adlandirilir Ancak mevcut yönetim Bati yanlisi ve Islâmi ölçülerden uzak bir çizgi takip etmektedir Kral genis yetkilere sahiptir Hükümet kral tarafindan tayin edilir Parlamentonun kabul ettigi kanunlari veto etme ve gerek gördügünde referanduma gitme yetkisi vardir Ülkede birden fazla siyasi parti kurulabilmekte ve bu konuda Ingiliz modeli esas alinmaktadir Ancak bir siyasi partinin kurulabilmesi için kralin izin vermesi gerekir Üyeleri seçimle belirlenen 333 üyeli bir parlamentosu bulunmaktadir Ancak parlamentonun yasama yetkisi sinirlidir ve kralin veto ettigi bir kanun tasarisini yeniden görüsüp kabul etme hakki yoktur

Tarihi: Bugünkü Fas topraklari Islâmi tarih kaynaklarinda "el-Magribu'l-Aksa (:Uzak Bati)" olarak adlandirilir Kuzeybati Afrika ülkelerini içine alan topraklarin tümüne birden de Magrib denir Bu topraklara ilk olarak 686 yilinda Ukbe ibnu Nafi (ra) komutasindaki Islâm ordulari gelmislerdir Ukbe ibnu Nafi (ra) Magrib'in bir kismini fethetti ve burada hilafete bagli Ifrikiyye eyaleti olusturuldu Magrib'in kalan kismi 688'de bölgeye gelen Hassan ibnu Nu'man ve 712'de bölgeye gelen Musa ibnu Nusayr zamaninda fethedilmistir Musa ibnu Nusayr'in kumandanlarindan olan Tarik ibnu Ziyad Cebelitarik bogazini geçerek bugünkü Ispanya topraklarina girmis ve Endülüs Islâm devletinin temelleri bu sekilde atilmistir Cebelitarik (Tarik Dagi) Bogazi'na bu adin verilmesi de Tarik ibnu Ziyad'a nispetledir Magrib topraklari Islâm ordularinca fethedildikten sonra 770'lere kadar hilafete bagli kaldi 770'lerden sonra yine önemli bir kismi hilafete bagli kalmakla birlikte bagimsiz bazi küçük Müslüman devletleri de kurulmaya baslandi Bunlarin basta gelenleri ve hüküm sürdükleri yillar söyledir: Rüstemiler (776 - 908) Midrariler (772 - 977) Idrisiler (789 - 974) Ziriler (972 - 1148) Bunlardan bazilarinin hâkimiyet alanlari bugünkü Fas sinirlarinin disinda kalan bazi topraklari da kapsiyordu Tarihte Magrib üzerinde kurulmus olan en önemli Islâm devleti Murabitlar devletidir

1056'da kurulan Murabitlar zamanla bütün Kuzey Afrika'yi ve Endülüs'ü içine alan 6 milyon km2'lik genis bir bölge üzerinde hâkimiyet kurmus ve buralardaki daginikliga son vererek bir birlik ve merkezi otorite olusturmuslardir Murabitlar'in merkezi bugün Fas sinirlari içinde kalan Merakes'ti Islâm'in Kuzeybati ve Bati Afrika ülkelerine yayilmasinda Murabitlar'in önemli etkinligi olmustur Murabitlar'in ilk sultanlari Ebu Bekr ibnu Ömer el-Lamtuni'dir Ondan sonra ünlü cihangir Yusuf ibnu Tasfin bu devletin basina geçmistir Devletin sinirlarinin genislemesinde Kuzey Afrika Müslümanlari arasinda birligin saglanmasinda Yusuf ibnu Tasfin'in önemli rolü olmustur Murabitlar 1147 yilina kadar ayakta kalabildiler Bu tarihten sonra Muvahhidlerin hâkimiyeti altina girdiler Muvahhidlerin hâkimiyeti de 1269'a kadar sürdü Muvahhidlerin dagilmasindan sonra bölgeye yine küçük devletler emirlikler hâkim oldu Meriniler (1197 - 1550) Vattasiler 1470 - 1550) Sa'di Serifleri (1509 - 1660) Filali Serifleri (1640'tan itibaren) Muvahhidlerin dagilmasindan sonra bölgede hâkimiyet sürmüs olan yönetimlerdir Bunlardan Meriniler Muvahhidler dagilmadan önce kurulmustu ve Fas'in az bir bölümü üzerinde hüküm sürüyorlardi Merinilerle Muvahhidler arasinda bir çekisme de olmustur Ancak Muvvahhidlerin son zamanlarina dogru ortaya çikan iç kavgalar Merinilerin isine yaradi ve onlarin dagilmalarindan sonra da topraklarinin bir kismini ele geçirdiler

Vattasilerin hüküm sürdükleri dönemde Portekizli ve Ispanyali sömürgeciler Fas topraklarina saldirilar düzenlediler Bu saldirilar sonunda Portekizliler Fas'in Atlas Okyanusu kiyilarini ele geçirdiler Sa'di Serifleri Portekizli isgalcilere karsi mücadele ettiler ve 1578'de gerçeklestirilen Vadiyyu'l-Mehazin savasi sonrasinda isgal altindaki topraklari geri aldilar Filali Serifleri yönetimi daha Sa'di Serifleri'nin Fas'in bir bölümü üzerindeki hâkimiyetleri devam ederken kurulmustur Filaliler'le Sa'diler arasindaki mücadeleyi sonuçta Filaliler kazandilar ve 1660'ta Sa'dilerin hâkimiyetine tamamen son vererek bütün Fas topraklarini ele geçirdiler Bugün Fas'ta yönetimi elinde tutan kraliyet ailesi bu Filali sülalesinden gelmektedir 1830'da Cezayir'i isgal eden Fransiz sömürgeciler Fas topraklarini da isgal edebilmek için çesitli girisimlerde bulundular Ancak bazi çikarlari dolayisiyla Alman sömürgeciler buna engel oldular Buna ragmen Fransizlar 30 Mart 1912'de imzalanan Fas anlasmasina dayanarak Fas topraklarini isgal ettiler Öte yandan Ispanya da Fas üzerinde hak iddia etti ve 27 Kasim 1912'de ülkenin kuzeyde Akdeniz kiyisindaki kesimini isgal etti Fransiz isgali sirasinda Fas'in krali Filali sülalesinden Sultan Abdülhafiz'di Isgalci Fransizlar 7 Ekim 1912 tarihinde onu kralliktan uzaklastirarak yerine yine Filali sülalesinden Ebu'l-Mehasin Yusuf'u geçirdiler Ancak asil yönetim Fransizlarin tayin ettigi genel valinin elindeydi Kral da ona bagli olarak çalismak zorundaydi Fransizlar Fas Müslümanlarinin birlik ve bütünlügünü bozmak amaciyla bazi Berberi kabilelerini diger Müslümanlardan ayirarak onlara kismi özerklik verdiler

Bir yandan da Berberiler arasinda propaganda yaparak onlari Islâm öncesi geleneklerine döndürmeye ve bu yolla Islâm'dan uzaklastirmaya çalisiyorlardi 27 Ocak 1927'de Ebu'l-Mehasin Yusuf'un vefati üzerine yerine oglu IV Muhammed geçti 1940'lardan sonra Fas'ta bagimsizlik hareketi güç kazanmaya basladi Bagimsizlik mücadelesine öncülük etmek amaciyla kurulan Istiklal Partisi 1944'te isgalcilerden ülkelerini terk etmelerini ve Fas'a bagimsizlik vermelerini istediler Fransiz isgalcilerin bu istege cevabi Istiklal Partisi'nin ileri gelenlerini tutuklamak oldu Ancak bu olaydan sonra halkin bagimsizlik mücadelesine destegi artti Sultan IV Muhammed de Fransizlara karsi tavir alarak bagimsizlik mücadelesinin yaninda yer alma geregi duydu Bunun üzerine Fransizlar 20 Agustos 1953'te IV Muhammed'i sürgüne göndererek yerine amcasi Muhammed'i tahta geçirdiler Ancak halk Fransizlarin tayin ettigi krali benimsemedi ve Fransizlar 17 Kasim 1955'te IV Muhammed'i Fas'a geri getirerek yeniden tahta geçirdiler Sonuçta 2 Mart 1956'da Fransiz isgalciler Fas'tan çekilerek bu ülkenin bagimsizligini tanimak zorunda kaldilar 29 Ekim 1956'da Ispanyollar kuzeyde isgal altinda tuttuklari bölgelerin bir bölümünden çekildiler Ispanyollar Fas'in bazi sehirlerini hâlâ isgal altinda tutmaktadirlar (Bu konuda "Dis problemler" kismina bkz) Fransizlarin çekilmesinden sonra Sultan IV Muhammed ülke yönetimiyle ilgili yetkileri ele aldi Onun yönetimi 26 Subat 1961'e kadar sürmüstür Bu tarihte onun vefat etmesi üzerine yerine oglu II Hasan geçti




II Hasan hem Bati'yla hem de Israil isgal devletiyle yakin iliski içinde olan biriydi Kendisine yakistirdigi "emiru'l-mü'minin" sifatini degisik sekillerde istismar ediyordu Örnegin birileri Fas'ta Allah'in kanunlarinin uygulanmasi için siyasi ve kültürel çalisma baslattiginda: "Ben mü'minlerin emiriyim Dolayisiyla Allah'in kanunlarini uygulama yetki ve yükümlülügü bendedir Siz kim oluyorsunuz?" diyerek onlari tasfiye etmeye çalisiyordu Bunu diyordu ama: "Madem Allah'in kanunlarini uygulama yetki ve yükümlülügü sendedir öyleyse bu yükümlülügünü her türlü hileden ve nifaktan uzak bir sekilde yerine getir" diyenleri de hapislerde süründürüyordu Örnegin Fas'ta hayli etkili olan Adalet ve Ihsan Cemaati'nin lideri Abdüsselam Yasin'i "Ya Islâm ya da Tufan" baslikli bir açik mektup yazdigindan dolayi "delirmekle" itham ederek hapse attirmisti Oysa mektup krala sadece görevini yani kendisinin "bu benim görevimdir" derken kastettigi seyi hatirlatiyordu

II Hasan yönetimi altindaki yahudi azinliga ve Israil'e özel bir muhabbet duyarken Islam Konferansi Örgütü'nün Kudüs Komitesi'ne baskanlik ediyordu Bu ikisi birbirine ters görünüyor ama bu II Hasan'in sinsi bir ayarinin yansimasiydi Büyük bir ihtimalle IKÖ Kudüs Komitesi baskanligini kendisinin ülkesinde yahudi azinlikla olan özel iliskilerini ve siyonist isgal devleti lehine yürüttügü birtakim faaliyetlerini kamufle etmek için üstlenmisti

Israil'i insan gücü yönünden en çok besleyen ülke Fas'tir Çünkü Israil kurulduktan ve Filistinli Müslümanlarin topraklari siyonistler tarafindan isgal edildikten sonra bu topraklara en fazla yahudi göçü Fas'tan oldu Çesitli kaynaklarda Fas'tan Filistin topraklarina 600 binden fazla yahudinin göç ettigi ifade edilmektedir Bu konunun basite alinmamasi gerekir Çünkü Israil'in kurulus amaci zaten dünyanin degisik yörelerine dagilmis olan yani onlarin deyimleriyle diaspora hayati yasayan yahudileri belli bir bölge üzerinde toplamakti Hem bu amacin gerçeklesmesi hem de Israil'in insan potansiyeli yönünden desteklenmesi için yahudi göçü büyük önem tasiyor Yahudi göçü Filistinlilere ise tam tersi bir sekilde etki yapmaktadir Çünkü göç eden her yeni yahudi için yerlesim birimi insasi toprak temini is imkani saglanmasi ve müreffeh hayat imkanlarinin bahsedilmesi gerekiyor Bu ise Filistinli Müslümanlarin topraklarinin gasp edilmesiyle is imkanlarinin ve diger dünyevi imkanlarinin ellerinden alinmasiyla oluyor Bu açidan Kral II Hasan siyonist isgal devletini sadece insan potansiyeli yönünden desteklemekle kalmamis ayni zamanda dolayli bir sekilde Filistinlilere zulmetmistir




Israil isgalinin mesrulastirilmasina giden ihanetler zincirinde hâlâ en büyük halka olarak göze çarpan Camp David anlasmasinin asil mimari Fas krali II Hasan'dir
Fikir babaligini Israil'in eski Disisleri bakani ve basbakani Simon Perez'in yaptigi "Ekonomik Yönden Büyük Israil" tezinin pratige geçirilmesi çabalarina da Arap dünyasindan en önce kral II Hasan yardimci olmustur Onun öncülügünde Fas'in Kazablanka (ed-Daru'l-Beyza) sehrinde gerçeklestirilen Ortadogu ve Kuzey Afrika Ülkeleri I Ekonomik Isbirligi Zirvesi söz konusu tezin hayata geçirilmesi yönünde atilmis bir ilk adim niteligi tasiyordu
Kral II Hasan'in 22 Temmuz 1999'da vefat etmesi üzerine yerine oglu Sidi Muhammed (VI Muhammed) geçti

Dis problemleri: Fas'in en önemli dis problemi Sebte ve Melilla meselesidir Fas'in kuzeyinde Akdeniz kiyisinda bulunan ve halkinin büyük çogunlugu Müslüman olan bu iki güzel sehir bugün hâlâ Ispanya isgali altindadir Ispanya yönetimi bu iki sehri zorla ve siddet kullanarak hâkimiyeti altinda tutmaktadir Çok turist çekmesi ve turizm gelirleri yönünden ülke ekonomisine önemli katkida bulunmasi dolayisiyla bu iki sehri isgal altinda tutmakta israr eden Ispanya Sebte ve Melilla Müslümanlarina vatandaslik hakki da vermiyor Dolayisiyla bu iki sehirde yasayan Müslümanlar oy kullanma hakkina da sahip degiller Ispanya yönetimi bu sehirlerdeki Müslümanlari azinlik durumuna düsürebilmek için buralara sürekli Ispanyollari yerlestirmeye çalisiyor Melilla'da Ispanyollar için ayri bir site insa edildi ve Müslümanlarin bu siteye yerlesmeleri yasak edildi Fas yönetimi Ispanya'nin bu sehirlerdeki isgaline son vererek buralari kendine birakmasini istiyor Ancak bazi siyasi hesaplar dolayisiyla bu konuda pek etkili bir politika da izlemiyor ABD yönetimi Sebte ve Melilla meselesinde Ispanya'nin politikasini destekledigini ve bu sehirlerin Ispanya'nin elinden alinmasina çalisilmasi halinde bu ülkenin yaninda yer alacagini açikladi

Iç problemleri: Fas'in en önemli iç problemi Bati Sahra meselesidir Bati Sahra meselesi sömürgeci güçlerin bir mirasidir Ispanyollarin ve Fransizlarin Bati Sahra'yi isgal altinda tuttuklari dönemde bu isgal güçlerine karsi bagimsizlik savasi vermek üzere kurulan Polisaryo Cephesi Fas'in ve Moritanya'nin bagimsiz olmasindan sonra yön degistirerek Bati Sahra'da bagimsiz bir devlet kurmak amaciyla bu iki ülkeye karsi gerilla savasi baslatti Bugün Fransa ve Ispanya basta olmak üzere bazi Batili ülkeler tarafindan desteklenen Polisaryo Cephesi Bati Sahra'nin bazi bölgelerini hâkimiyetine almistir Ancak 1993 yilinda cephe gerillalarindan ve komutanlarindan bazilarinin hükümet tarafina geçmesi üzerine ele geçirmis oldugu topraklarin önemli bir kismini kaybetti Bati Sahra meselesi ekonomik yönden Fas'a büyük yük yüklemektedir Sömürgeci güçler Bati Sahra'nin zengin fosfat rezervlerine sahip olmasi dolayisiyla bu bölgeye özel önem vermektedirler Bati Sahra halkini sahravi diye adlandirilan Sahra Berberileri olusturmaktadir




Fas'in ikinci bir iç meselesi Berberi meselesidir Berberi meselesi de Fransiz sömürgecilerin bir mirasidir Fransiz sömürgeciler Fas'i isgal ettikten sonra bu ülkenin halkini Araplar ve Berberiler diye ikiye ayirdilar ve bunlari birbirine düsman etmek için çesitli yollara basvurdular Fransizlar Berberilerin tarih boyunca Araplar tarafindan magdur edildikleri kendi gerçek kimliklerinden uzaklastirildiklari iddiasini ortaya atarak onlari yeniden Islâm öncesi hayatlarina döndürme çabasi içine girdiler Bu amaçla Berberilerin yasadiklari bölgeleri diger bölgelerden ayirarak buralara kismi özerklik verdiler Buna ek olarak kendi yetistirdikleri adamlari vasitasiyla bir Berberi kavmiyetçiligi akimi ortaya çikardilar Bugünkü Berberi meselesi de Fransiz isgalcilerin gözetiminde ortaya çikan Berberi kavmiyetçiligi akiminin sebep oldugu bir meseledir Aslinda Berberi halkin büyük çogunlugu Islâmi kimligine sahip çikmakta ve Berberi kavmiyetçiligi akimini desteklememektedir Ancak okumus ve özellikle Fransiz kültürü almis kesimden olan bazi Berberiler hâlâ bu akimi ayakta tutma çabasi içindedirler
Ekonomi: Fas ekonomisi daha çok tarima madencilige ve turizm gelirlerine dayanir Tarim ürünlerinden elde edilen gelirin gayri safi yurtiçi hasiladaki payi % 16'dir Çalisan nüfusun % 40'i tarim alaninda is görmektedir Ürettigi tarim ürünlerinin basinda tahil pamuk ayçiçegi seker kamisi turunçgiller ve çesitli meyve ve sebzeler gelir
Fas'in en önemli gelir kaynaklarindan biri fosfattir Fosfat rezervi bakimindan dünyada birinci sirada gelmektedir Ihracat gelirlerinin % 15'i fosfattan saglanmaktadir Fosfat ve diger madenlerden elde edilen gelirin gayri safi yurtiçi hasiladaki payi % 3'tür Fas petrol ve dogal gaz rezervine de sahiptir Ancak simdilik üretilen petrol iç ihtiyaci karsilamamaktadir

Para birimi: Fas dirhemi

Kisi basina düsen milli gelir: 1030 dolar

Sanayisi: Fas'ta sanayi nispeten iyi durumdadir Bazi agir sanayi tesisleri kurulmustur Bunlarin basinda motorlu araçlar ve araba lastigi üreten fabrikalar gelir Ayrica petrol aritma tesisleri de bulunmaktadir Diger sanayi kuruluslari kimyasal maddeler üretimi dericilik tekstil konfeksiyon mobilya kâgit kauçuk plastik insaat malzemeleri üretimi metal isleri elektrikli araç üretimi ve gida maddeleri üretimi üzerinedir Sanayi kuruluslarinin % 80'i ülkenin nüfusça en kalabalik sehri olan ed-Dâru'l-Beyza'dadir Sanayi gelirlerinin gayri safi yurtiçi hasiladaki payi % 19'dur
Fas'ta Islami Hareket
Bugün Fas'ta mevcut olan Islami cemaatlerin sayisi otuza yaklasmaktadir Bunlarin bazilari devletin Islamilestirilmesini amaçlayan siyasi faaliyetlerde bulunurken bazilari sadece teblig ve egitim çalismalari yapmaktadirlar Bu cemaatlerin çalisma metotlari arasinda da çesitli farkliliklar bulunmaktadir

Fas'taki Islâmi cemaatler içinde en genis kitle tabanina sahip olan ve faaliyetlerini en genis alana yayan cemaatin Islah ve Tecdid Cemaati oldugunu söyleyebiliriz Bu cemaat Müslüman Kardesler'in çizgisini benimsemis bir cemaattir ve lideri Abdulilah Benkiran'dir Bu cemaat önceleri "Islâmi Cemaat" adiyla faaliyet yürütüyordu Adalet ve Kalkinma Partisi bu cemaate yakin bir siyasi partidir Bu partinin genel baskani Abdülkerim el-Hatib'dir Islah ve Tecdid Cemaati yönetimle herhangi bir çekismeye girmeden ve daha çok teblig ve davet metodunu kullanarak tabana yayilma yolunu tercih etmektedir Buna ragmen yönetim bu cemaatin çalismalarina da zaman zaman engel olmakta halka ulasmasini zorlastirmak için çesitli yollara basvurmaktadir Islah ve Tecdid Cemaati'nin "Genel Bildiri" basligini tasiyan bir brosüründe yer alan asagidaki ifade bu cemaatin amaci hakkinda fikir vermektedir: "Islah ve Tecdid Cemaati halkimizin bütün yasama yürütme ve yargi kurumlarini Islâm'a dönüs konusunda üzerlerine düsen sorumlulugu yerine getirmeye ve üstlenmis olduklari role uygun hareket etmeye çagirmaktadir"

Fas'taki Islâmi cemaatlerin önde gelenlerinden biri de Adalet ve Ihsan Cemaati'dir Bu cemaatin lideri Abdusselam Yasin'dir Adalet ve Ihsan Cemaati Islah ve Tecdid cemaatine nispetle daha sert ve tavizsiz bir tutum izlemektedir Cemaatin lideri Abdusselâm Yasin 1975 yilinda kral II Hasan'a "Ya Islâm Ya da Tufan" basligini tasiyan ve 100 sahifeden fazla bir açik mektup yazmasi üzerine delirmekle itham edilerek hapse atildi Aslinda Abdusselâm Yasin hakkindaki iddia ile karar tam bir tenakuz içindeydi Çünkü delirdigi iddiasinin dogru olmasi onun cezaevine degil de akil hastanesine gönderilmesini gerektirirdi Üstelik Seyh Abdusselâm Yasin alti ay hiç mahkeme önüne çikarilmaksizin toplam üç yil hapiste tutuldu 1978'de hapisten çikan Abdusselâm Yasin 1983 yilinda "es-Subh (Sabah)" dergisinin ilk sayisinda çikan bir yazisindan dolayi tekrar hapse atildi ve iki yil hapiste kaldi Hapisten çiktigi tarih olan 1985 yilindan buyana da baskent Rabat yakinlarindaki Sella sehrinde mecburi ikamete tabi tutulmakta ve gazetecilerin kendisiyle görüsmelerine izin verilmemekte idi Bu yasak 16 Mayis 2000 tarihinde kaldirildi Adalet ve Ihsan Cemaati'nin siyasi parti kurma talebi hükümet tarafindan reddedildi

Fas'taki Islâmi cemaatlerin önde gelenlerinden biri de Islâmi Gençlik Hareketi'dir Bu hareketin kurucusu Fas'in Seyyid Kutub'u diye adlandirilan Abdulkerim Muti'dir Fas'taki mevcut Islâmi cemaatlerin ileri gelenlerinin çogunun bu hareketin içinde yetistiklerini söyleyebiliriz Yukarida sözünü ettigimiz üzere sonradan Islah ve Tecdid Cemaati adini alan Islâmi Cemaat de Islâmi Gençlik Hareketi'nden çikmistir Islâmi Gençlik Hareketi'nin kurucusu Abdulkerim Muti' hakkinda iki kez idam karari verildi ancak bu kararlar infaz edilmedi

Fas'taki diger Islâmi cemaatlerin bazilari bu ülkeye özgü olmakla birlikte diger bazilari Fas disinda kurulmus olan muhtelif Islâmi cemaatlerin birer uzantisi durumundadir Fas'a özgü cemaatlerden bazilari sunlardir: Tebyin Cemaati Fas Mücahitleri Örgütü Allah'in Askerleri Örgütü Mukaddes Cihad Örgütü Devrimci Islâmci Gençlik Örgütü Bunlarin yani sira hilafet konusuna agirlik vermesiyle bilinen Hizbu't-Tahrir merkezi Pakistan'da olan ve siyasi alanda herhangi bir faaliyeti bulunmayan Teblig Cemaati gibi birtakim akimlarin da Fas'ta uzantilari bulunmaktadir Hayra Davet Cemiyeti Hakka Davet Cemiyeti Allah'a Davet Cemiyeti Muhammedi Çagri Cemaati Vaaz ve Irsad Cemiyeti gibi birtakim kuruluslar ise egitim ve teblig çalismalarina agirlik vermektedirler
Fas'ta Islâmi uyanis hareketi her geçen gün güçlenmektedir Özellikle üniversite camiasinda Islâmi hareketin artik en güçlü hareket oldugu gözlerden kaçmamaktadir Cezayir'deki Islâmi Kurtulus Cephesi'nin iktidara gelmesinin önlenmesi amaciyla gerçeklestirilen askeri darbe üzerine Fas'ta gösterilen tepkiler ve gerçeklestirilen yürüyüsler de bu ülkede Islâmi hareketin güçlülügünü ortaya koyuyordu
Bazi Islam ülkelerinde oldugu gibi Fas'ta da özel hallerle ilgili hükümlerde Islam seriati esas alinmakla birlikte genel hukukta ve ceza yasalarinda Bati'nin hukuk sistemi esas alinmaktadir
MAhmet Varol

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.