Müzik Terapi |
10-15-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Müzik TerapiMüzik Terapi Latincede “Perilerin dili” anlamına gelen müziğin kendine özgü bir dili var ve bu nedenledir ki, evrensel bir boyuta sahipYani dünyada ki tek ortak dil müzik Müzik sadece bir enstrumantel ses olarak kalmamış, onun tedavi edici etkisinden de istifade edilmiş ve çağlar önce ruhsal hastalıkların müzikle tedavi edildiği tarih kitaplarında yer almış sd Roma, Çin ve Mısır gibi çok eski uygarlıklarda müzik hastalıkların tedavisinde kullanılmış Farabi, Razi, İbn-i Sina gibi İslam âlimleri müziği tedavi amaçlı kullanmış ve konu ile ilgili çeşitli çalışmalar yapmışlar Ünlü hekim Şuuri, hangi müzik makamının hangi vakitte etkili olduğunu belirtirken, Büyük İslam alimi Farabi (870-950) makamların insan ruh sağlığı üzerindeki etkilerini yazmıştır Dokuzuncu yüzyılda yaşamış olan İslam bilgini Ebu Bekir Razi, melankoliklerin tedavisi üzerine yazdığı kitabında, melankoli hastalığının tedavisinde ne yapılması gerektiğini yazarken müzikle ilgili şu sözlere yer verir: " melankolik hasta özellikle güzel sesle okunan şarkılar dinlemelidir" Selçuklu Sultanı Nureddin Zengi, Şam’da bir hastane yaptırır ve burada hastaların tedavisinde müzik kullanılmaya başlanır Osmanlı döneminde 1484-1488 yıllarında Edirne’de II Beyazıd tarafından Tunca nehri kenarında yaptırılan Darüşşifa’da özellikle ruhsal hastalıkların tedavisinde müzik terapi kullanılmıştır sd Darüşşifa’yı ziyaret eden Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde söyle yazar: “Müziğin insan ruhu üzerindeki olumlu etkisi konusunda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olan Darüşşifa’nın hekimbaşısı, hastalarına önce çeşitli müzik makamları dinletiyor, kalp atışlarının hızlanıp ya da yavaşladığına bakıyor, faydalı buldukları melodiyi belirliyor, şikayetleri ve benzer hastalıkları bir araya getiriyor, Darüşşifa’nın müzik ekibine haftanın belirli günlerinde konserler tertip ediyordu” Benzer bir hastanede Kayseri’de hizmet vermiştir Günümüzde ise, gerek çocuk gerekse yetişkin ruh hastalıklarının tedavisinde müzik terapisi önemli bir yere sahiptir efendim İslam dünyasında müzik terapinin gerekliliği ve hastalıklar üzerindeki olumlu etkileri ve iyileştirici niteliği 8–9 yüzyılda belirtilmiştir Batıda ise, müzik terapinin ruhsal hastalıklarda yaygın olarak kullanımı 2 Dünya Savaşı sonrasına dayanmaktadır Amerikan Müzik Terapi Birliği 1997 yılında müzik terapinin bir bilim dalı olduğunu ifade eden şu tanımı yaparlar: “Müzik terapi, bireylerin fiziksel, psikolojik, sosyal ve zihinsel ihtiyaçlarını karşılamada müziği ve müzik aktivitelerini kullanan uzmanlık dalıdır” SdMüzik terapinin kullanım alanı oldukça geniştir Nöroloji, kardiyoloji, onkoloji, psikiyatri ve klinik alanlarında ve özel gereksinimli bireylerin tedavisinde tamamlayıcı bir yöntem olarak kullanılmaktadır Ayrıca müzik terapi, alkol ve madde bağımlılığının tedavisinde de önemli bir yere sahiptir Yapılan bilimsel araştırmalarda klasik Türk müziği ile klasik batı müziğinin hastalıklar üzerinde iyileştirici bir etkiye sahip olduğu saptanmıştır Müzik dinlemek, insanın estetik duygusunu ve ritim sezgisini uyararak geliştirir ve içindeki güçlü duyguları uyandırır Müzikle bireyin yaşama heyecanı artar, kişiyi dinlendirir, canlandırır, sakinleştirir ve insani yönünü zenginleştirir Müzik dinleyen insan, toplum içinde daha mutlu ve daha uyumlu bir birey olur insanın duygusal ve fizyolojik tepkiler vermesini sağlar Örneğin, insanlar dinledikleri müziğe dansla eşlik ederek negatif enerjilerini yararlı bir biçimde aktarma olanağı bulur; anne karnındaki bebek bile müziğe olumlu tepkiler verir Doğduktan sonra müzik sesiyle sakinleşir ve huzur içinde uykuya geçer Bir yaşından itibaren müzik sesi duyduğunda sallanarak, zıplayarak ve birçok beden hareketiyle müziğe eşlik eder Uluslar arası Tıp Müzik Kurumu’nun araştırmasına göre klasik müzik dinlemek insanın bedensel ve duygusal sağlığını olumlu etkilemektedir Günde 20 dakika dinlenilen klasik müzik, bağışıklık sistemini güçlendirerek, hastalıklara karşı vücudun direncini artırmakta, aynı zamanda seratonin ve dopamin hormonlarının salgılanışını artırmaktadır Büyük İslam âlimi İbn-i Sina, müziğin tıpta hastalıkların tedavisindeki önemini şu sözlerle belirtmektedir: “… en iyi ve en etkili tedavi yöntemlerinden biri, hastanın akli ve ruhi güçlerini arttırmak, ona hastalıkla daha iyi mücadele için cesaret vermek, ona en iyi musikiyi dinletmek, onu sevdiği insanlarla bir araya getirmektir” Müzik, insan ruhu üzerinde inanılmaz olumlu değişiklikler yapar sd Öyle ki, hayvanları bile etkiler; müzik dinletilen ineklerin daha çok süt verdiği, tavukların ise daha düzenli yumurtladıkları görülmüştür Yapılan araştırmalarda, müziğin ruhsal hastalıkların oluşumunda etkisi olan ve insanın duygusal durumunu düzenleyen serotonin, dopamin, adrenalin, testosteron gibi hormonları olumlu etkilediği; kan basıncı, solunum ritmi gibi fizyolojik işlevleri düzenlediği ve beyindeki oksijen ve kanlanmanın dengesini sağladığı gözlenmiştir Müzikle devamlı iç içe olan kişiler ile müzisyenlerin hemisferleri arasındaki bağlantı ve bilgi alışverişini sağlayan korpus kallosum adı verilen yapının diğer insanlarınkine göre daha sağlam ve daha geniş olduğu saptanmıştır Ünlü kalp doktoru Mehmet Öz, ölüm korkusu nedeniyle kalp ameliyatlarında ölümlerin fazla olduğunu ancak, hastalara terapötik etkisi olan müziklerin dinletilmesiyle ölümlerin azaldığını ve tedavide başarılı sonuçlar aldıklarını ifade etmektedir Viyana´da Meidling Rehabilitasyon Merkezi´nde komada bulunan hastalara Türk musikisi makamları dinletilmekte ve birçok hastanın müziğin etkisiyle komadan çıktığı belirtilmiştir Müzik, merkezi sinir sistemi ve beyin kabuğunda yer alan düşünme, öğrenme, konuşma, beden kontrolü ile ilgili merkezleri uyarmaktadır ve bu alandaki gelişmeleri desteklemektedir McGill Üniversitesinde nörolog Anne Blood, “Farklı müziklerle beyindeki farklı merkezleri çalıştırabildiğimiz için, nörolojik ve ruhsal bozukluklar sonucunda zarar gören kısımları tekrar etkinleştirebilir,” diyerek şöyle devam eder: Hatta beynimizde hasara uğramış merkezleri zaman içinde uygun müzikleri dinleyerek onarabiliriz İnsanda sevinç, hüzün, özlem, endişe, korku, nefret vb çok sayıda duygu bulunur Bu duyguların doğaçlama müzikle dışa yansıtması çok kolaydır Ayrıca bu duygular vokal seslerle de ifade edilebilir Örneğin, yüksek sesler öfkeyi yansıtırken, daha yumuşak ve inleme sesleri de hüzün ve acıyı belirtir 9 yüzyılda şöyle bir olay yaşanır: Birçok ilmi alanda çalışmalar yapan İslam âlimi Yakup El Kindi’nin komşusunun oğlu amansız bir hastalığa yakalanır; ayağa kalkacak gücü bile kalmaz Yemeden içmeden kesilir Bölgedeki hiçbir hekim hastalığı iyileştirecek bir çare bulamaz Hastalık her geçen gün etkisini daha fazla göstermekte ve gittikçe hasta fenalaşmaktadır Tüccar, oğlunu iyileştirecek bir kişinin olduğunu ve o kişinin de komşusu kindi olduğunu öğrenir; fakat aralarında pek sıcak olmayan bir ilişki vardır Tüccar, Kindi’den medet dilemekten başka çaresi olmadığını düşünür Tüccarın yardım talebine Kindi olumlu yanıt verir Kindi, hastayı muayene ettikten sonra müzikle uğraşan talebelerini çağırır ve müzik çalmaları söyler Müzik çaldıkça hasta, tepki vermeye başlar; adeta ölüm uykusundan uyanarak önce kımıldamaya, sonrada oturup konuşmaya başlar Kindi, tüccara, oğluyla son konuşmasını yapması gerektiğini söyler Baba-oğul belli bir süre sohbet ettikten sonra, hasta eski haline dönerek bitkin bir şekilde yatağa uzanır ve hiçbir tepki vermemeye başlar Bu arada müzik de kesilir Tüccar, oğlunu iyileştireceği umuduyla müziğin yeniden çalınmasını ister; fakat Kindi, “oğlun müziğin etkisiyle son gücünü toplayıp konuştu Artık bir daha kendine gelemez; çünkü ömrü bu kadarmış” diye cevap verir |
|