10-15-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
2010Da En Çok Rastlanan Kişilik Bozuklukları
2010da En Çok Rastlanan Kişilik Bozuklukları
A) Edilgen-Saldırgan Kişilik bozuklukları
B) Depresif Kişilik Bozukluğu
C) Sadistik Kişilik Bozukluğu
D) Yenilgin Kişilik bozukluğu
Epidemiyolojik sıklığı küçümsenemeyecek sayılara ulaşan kişilik bozukluklarında, hemen hemen tamamında genetik yapının etyolojik etkili olduğu esastır Bunun yanı sıra bebeklik, çocukluk ve ergenlik dönemi eğitiminin kişilik gelişiminde etkisi önemli noktadadır Dekatlara göre çocuk gelişiminde ismi geçen kuramcılar: S Freud, M Mahler, E Erikson, ve J Piaget tir
S Freud; İlk buluşunda ve ileri sürdüğü kuramsal oluşumda psikopatoloji ve kişilik gelişiminde erken çocukluk döneminin önemini vurgular, psikopatogenezle ilgili olarak Ödipus karmaşasına odaklanmıştır Freud’a göre nöroz, rekabetlerin ve ödipal karmaşada ebeveynlere yönelmiş bilinç dışı libidinal ve saldırgan duyguların çözümündeki yetersizliğin sonucudur
M Mahler; Çocukları ve annelerini gözlemleyerek ayrılma-bireyselleşme kuramını geliştirmiştir Bu kuram bebeklerde yaşamın ilk aylarında uyanıklığın ve tepki verme yetisinin olmadığı dönem dışında günümüzde kabul görmektedir
E Erikson; Tüm yaşam boyunca gelişimi değerlendirdi, her bir evrede bir çatışma ve çözüm vardır
J Piaget; Davranış üzerine çalışmak genetik epiplemojisttir Üç çocuğunu doğumdan itibaren kapsamlı bir şekilde gözlemleyerek bilişsel gelişim kuramını geliştirmiştir
Ayrıca Freud’a göre psikanalitik açıklamalar, ruhsal olayların kökenlerini ve gelişimini içermek zorundadır Tüm ruhsal fenomenler, doğuştan varolan ve aşamalı-oluşumsal (epigmatik) bir plana uygun olarak gelişen bir yapıdan kaynaklanır Sonraki dönem, önceki dönem tarafından belirlenir
Piaget’in yaklaşımının temeli biyolojiktir Büyüyen organizmada ki biyolojik yapıların gelişimi ve uyumu ile ilgilenmiştir Piaget’in genetik epistemoloji olarak adlandırdığı kuram, organizmanın özgül uyumsal işlevleri yerine getirebilmesi için gereksinim duyduğu yapısal düzenlemeleri konu edinir
Prof Dr Soli Sorias: İnsanların tümüne yakın kısmında, değişkenlik gösteren bir takım karakter özellikleri bulunur, bu normal kabul edilir, savunması da ‘Kimse mükemmel değildir’ herkesin bir takım kusurları olabileceğidir
Normallik ile kişilik bozukluğu arasındaki ince çizgi nereden çekilmeli? Kişilik bozukluklarında bu özellikler hastanın içinde yaşadığı kültürün beklentilerinden belirgin biçimde farklıdır Bu belirtiler ya hastada belirgin bir sıkıntı yaratırlar yada sosyal, mesleki yada diğer önemli işlev alanlarında bozulmaya yol açarlar Örneğin çok titiz ve ayrıntıcı bir öğrenci, sınavda tüm soruların yanıtlarını bildiği halde, sınav süresinin tamamını birinci soruya harcamakta ve bu nedenle sınıfta kalmaktadır Bu özellik önemli bir mesleki işlevi bozduğu için patolojik sayılır
Normal insanlar, genellikle kendilerindeki olumsuz kişilik özelliklerinin farkındadırlar ve önemli durumlarda bunları esnetmeye çalışırlar,kısaca kötü huylarından taviz verirler, örneğin:bir adam çok cimri olmasına rağmen, evine önemli bir konuk geldiğinde bu huyunu bir kenara bırakıp konuksever olabiliyorsa bu özelliği esnettiği söylenebilir
Kişilik Bozukluğu vakalarında patolojik olarak nitelendirdiğimiz kişilik özellikleri, hasta tarafından genellikle normal olarak algılanır 
Hepimiz normalizdir aslında…
Dr Şahin Ünal
02 02 2002
Başvurulan Kaynaklar:
1) Bir Eğitim Mucizesi – A S Neil (Çeviri: Güler Dikmen Nalbantoğlu)
2) Psikiyatri Temel Kitabı - Editörler: Prof Dr Cengiz Güleç, Prof Dr Ertuğrul Köroğlu
3) Klinik Psikiyatri El Kitabı - Editör: Prof Dr Ercan Abay
|
|
|