Majör Depresif Bozukluk |
10-15-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Majör Depresif BozuklukMajör Depresif Bozukluk Toplumumuzda % 10 – 25 arası kadınlarda, % 5 – 15 arası erkeklerde görülür Biyolojik olarak “Serotonin“ isimli hormonun eksikliğinin bireyde depresyona zemin hazırladığı bulunmuştur Psikososyal etkenler arasında 10 – 11 yaşından önce anne ve babayı kaybetme, yaşamda partner kaybı en önemli etkenler arasında sayılır Psikanalitik kuram yetişkin yaşamda , kayıp veya kayıp tehditleri, sevgisiz kalma, ilgiden yoksunluk gibi durumların depresyonu oluşturduğunu açıklar Nesne ilişkileri kuramı, depresyonun , bebeğin her ihtiyacına cevap veren ve bebeğin iyi anne olarak gördüğü anne imajı (iyi nesne) ile, bebeğin her ihtiyacına anında cevap veremeyen, engelleyen ve bebeğin kötü anne olarak gördüğü (kötü nesne) imajlarını bir bütün, tek bir anne, bütün nesne olarak birleştirip bütünleyemediği için oluştuğunu söylemiştir Nesne İlişkileri Kuramcısı Melanie Klein, depresyon oluşumu, depresyona yatkınlıkla ilgili çalışmalar yapan ve yayınlayan ilk analisttir Bebeğin onu sevip destekleyen, cevap veren iyi anne imajı ile, her istediğini yapmasını engelleyen, durduran kötü anne imajını birleştirip tutarlı bir biçimde sağlam “içselleşmiş iyi anne“ “Bütün nesne“ oluşturmasının yetişkin yaşamında depresyona uğramamasında önemli bir etken olduğu görüşünü ortaya koymuştur Klein bireyin “infantil depresif durumu“ aşamayarak, yetişkinlikte depresif durum yaşadığı görüşündedir Diğer bir görüş ise, depresyonla içe yönelmiş agresyonun (sıkıntı, endişe, kaygı, irite durumla saldırganlık birikimi) bir ilişkisi yoktur Depresyon gerçeklikle, hayal edilenler arasındaki gerginlikten kaynaklanmaktadır Bibring’e göre : 1- Değerli ve sevilen biri olmak 2- Güçlü ve üstün olmak 3- Seven ve iyi biri olmak Bu alanlar bireyin kendisinden beklentilerinin olduğu alanlardır Eğer bu alanlarda gerçek veya algı olarak birey kendini yeterli hissetmiyorsa, depresyon meydana gelebilir Depresyonda kişi kendini güçsüz ve çaresiz hissederek, çözüm üretemez Benlik saygısının düşmesi kişide depresyonu tetiklemektedir KLİNİK ÖZELLİKLER Depresyonda kişinin daha önce zevk aldığı etkinliklerden zevk alamaması ve ilgi kaybı anahtar iki bulgudur Değersiz hissetme, utanma, hüzünlü hal, melankolik bir tutumla oluşur Herhangi bir üzülecek olay karşısında üzülmekten daha farklı hissediş biçimi vardır Bazen kişi depresyonda olduğunun farkında olmayabilir Yaşamdan geriye çekilme “Artık canım hiçbir şey yapmak istemiyor“ olarak tanımlanabilir Gittikçe öz bakım, aile, okul veya iş yaşamında başarısızlığa neden oluşturacak istek ve enerji azlığı oluşmaya başlar % 80 uyku sorunu vardır ( Bakınız Uyku Bozuklukları - İnsomnia ) Gece sık sık uyanırlar, iştah azlığı veya artması, kilo alma veya verme, cinsel istek azalması, adet bozuklukları görülebilir Anksiyete, sıkıntı, endişe, kaygı, panik ataklar, alkol alma, başağrıları, kabızlık ağrıları, sızılarla ortaya çıkan depresyonda bazen fiziksel ve organik bozukluklar aranabilir Bazen “Maskeli Depresyon“ olarak tanımlanan, bireyin canının sıkkın, isteksiz, huzursuz, irite, seslere karşı duyarlılık kazanmış, kıpırtılı bir hal içinde günlük sorumluluklarını yerine getirdiği görülebilir Daha çok sosyal yaşamdan kaçınmak için kendi mantığına göre geçerli nedenler bulur ve etkinliklere katılmaz Bu daha sinsi bir ilerleyiştir 1999 Trabzon Psikiyatri Kongresi’nde her 4 kişiden birinin depresyon geçirdiği açıklanmıştır – Editör – ( Bakınız Depresyon) Depresyondaki kişilerin % 10 – 15’i intihar girişiminde bulunabilir Genelde düzelmeye başladıkları bir noktada yeterli güce sahip olarak intiharla ilgili tasarılar yapıp uygulamaya geçebilecekleri dikkate alınmalıdır Erkekler depresyonda kadınlara göre 2 kat daha fazla, ağlayamadıklarından yakınırlar Bu durumda kendine yönelik öfke bir organda belirti verebilir (mide ağrısı, baş ağrısı, sızılar vb) Majör Depresif Bozuklukta görülen belirtiler, en sık görülen belirtilerdir 1- İlgi kaybı 2- Enerji kaybı – Bitkin ve yorgun hissetme, libido azalması 3- Uyku Bozukluğu ( Az ya da çok uyuma, sık sık uyanarak tuvalete gitme) 4- Yemek yeme alışkanlığının değişmesi 5- Bedensel ağrılar, sızılar (Organik bir bulgu olmaksızın) 6- Konuşmada, hareketlerde ve düşünmede yavaşlama 7- Ajite olmak (Huzursuzluk, irite hal) 8- Değersizlik duyguları (Kendini beğenmeme, eleştirme, utanma) 9- Suçluluk duyguları, kendini veya başkalarını suçlama 10-Bir konu üzerinde yoğunlaşamama, dikkatin dağınık olması 11-Üzüntülü hissetme, karamsarlık 12-Çaresiz hissetme (Çözümler üretme yetisinin azalması) 13-Anksiyetenin artması 14-Karar vermede güçlük çekme 15-Hiçbir zaman düzelemeyecekmiş gibi hissetme 16-Etkinliklere başlayabilmede güçlük çekmek 17-Ağlayamama ya da çok çabuk ağlama 18-Fobilerin ortaya çıkması (Deniz, asansör korkusu, vb ) 19-Duygularını gösterememe 20-Cinsel istekte azalma veya depresyondan kaçınmak için aşırı cinsel eylemde bulunma ihtiyacı 21-İntiharla ilgili düşünceler, tasarılar ve bunlarla ilgili konuşmalar 22-İntihar düşünceleri olmadan ölme isteği (Ölsem de kurtulsam, artık herşeyi yaşadım, hayat hep aynı, herşey monoton ) 23-Depresyonla ortaya çıkan takıntılar (obsesyon) Sürekli elektrikleri kontrol etme, hırsız girecekmiş gibi düşünceler 24-Hezeyan atakları 25-Kişiliğin çözülmesi 2 ayda 2 – 3 farklı insanmış gibi kendini hissetme Her zaman, her kişide majör depresif bozukluk görülmeyebilir Hangi belirtisinin hangi kişide görüleceği yine o kişinin dinamikleriyle ilgilidir ve araştırılması gerekir DSM 4 : 1- İlgi kaybı, yaşamdan geriye çekilme 2- Enerji kaybı Bitkin ve yorgun hissetme 3- Suçluluk duyguları 4- Uyku ve Yemek Yeme Bozuklukları 5- Etkinliklerden zevk alamama 6- İntihar düşünceleri Bu belirtileri olan kişilerin “Depresyon“ tanımı alabileceği açıklanmıştır |
|