Prof. Dr. Sinsi
|
Çatışma Ve Stres
Çatışma ve Stress
Polis memuru olmaya karar verirken bu mesleğin ne kadar tehlikeli olduğunu biliyordunuz Söz konusu tehlike üstesinden gelebilmek için eğitimini aldığınız ve günlük hayatta karşılaşabileceğiniz fiziki bir tehlikedir Fakat karşılaşacağınız çok önemli bir başka tehlike türünden pek kimse bahsetmemişti Bu, polislik mesleğinin neden olduğu stres tehlikesidir Hiçbir şekilde mesleki stresin eğitimini almadınız Hiç kimse boşanma oranlarından, alkolizmden, fiziki hastalıklardan veya intihar oranlarından bahsetmemişti Halen de mesleğin getirmiş olduğu bu tür problemlere karşı mücadele etmek için ne bir eğitim verilmektedir, ne de destek sağlanmaktadır Problemin büyüklüğünü anlamak için sadece İngiltere’de yıllık olarak 8 milyar sterlin maliyetindeki 360 milyon işgücünün stres nedeniyle kaybedildiğini hatırlamak yeterlidir [1] Böylesine büyük bir kayba rağmen gelişmiş ülkelerde bile konuyla ilgili kanuni bir düzenleme yoktur Kontrol edilmeyen stresin sonuçları ise son derece iç karartıcıdır İnsan kaynaklarıyla ilgili raporlardan çıkarılan sonuçlara göre çalışanların %60’ı işten ayrılma, iletişim bozukluğu, verimlilik kaybı gibi stres kaynaklı problemlere mahzar olmaktadırlar [2] Öte yandan kısa dönemli rahatsızlıkların neden olduğu stresle ilgili vakaların son on yılda on misli arttığı gözlenmektedir Nihai olarak stresin Kuzey Amerika ekonomisine maliyeti, yıllık olarak 150-300 milyar dolar arasında olduğu tahmin edilmektedir Bu rakamların da ötesinde hayat şartlarında büyük düşüşler, bozulan sosyal ilişkiler, alkol ve uyuşturucu müptelalığı, ağır hastalıklar ve çeşitli depresyon türleri görülmektedir [3] Stresin, migren, uykusuzluk, ülser ve yüksek tansiyona sebep olması veya artırmasının yanı sıra vücuttaki bağışıklık sistemini bozduğu da bilinmektedir Bu durum ise soğuk algınlığına, çeşitli enfeksiyonlara ve bazı kanser türlerine karşı mücadeleyi engellemektedir Amerikan Tıp Birliği, tüm sağlık problemlerinin %75’inin stresle ilgili olduğunu hesaplamıştır Bir başka kaynağa göre yetişkinlerdeki hastalıkların %43’ü doğrudan stres kaynaklıdır Doktora gidenlerin şikayetleri %75-90 stresle ilgilidir Polislerdeki altı yaygın ölüm sebebinin kaynağı olarak stres gösterilmektedir [4] Bunlar kalp krizi, kanser, ciğer hastalıkları, kazalar, siroz ve intihardır Öte yandan kalp krizi, psikolojik hastalıklar, uykusuzluk, vücudun dirençsizliği, alerjiler gibi değişik guruplarda veya türlerde hastalıklara da sebep olmaktadır Görevde şehit olan polis memuru sayısının iki misli kadarı intihar etmektedir[5] Yine polis memurlarındaki en yüksek ölüm sebepleri kanser, intihar ve kalp krizidir Bütün bunların sebebi de yüksek seviyeli strestir
Stres Nedir?
Stres, yorgunluk, bitkinlik, baş ağrısı veya yüksek tansiyon gibi bir takım belirtilerin ötesinde bir problemdir Bundan dolayı, mücadele için sadece gevşeme teknikleri gibi tedbirlerin alınması yetmemektedir Stres, kendi yapısı itibariyle kötü veya yıkıcı değildir Yalın bir ifadeyle durumlara, olaylara veya insanlara karşı tabii bir reaksiyondur Başka bir deyişle insanın günlük hayatında başka insanlarla veya olaylarla etkileşimidir Esasen hayatı ve mutluluğu tam olarak yaşamak veya hissetmek için pozitif ve tabii olan insan iradesini yansıtmaktadır Bir problemle karşı karşıya kalındığında insan düşüncesini ve enerjisini bu konuyu çözmeye sevk etmektedir Daha sonra zihin ve vücut bu amaç için harekete geçmekte ve gereken faaliyeti yerine getirmektedir İşte zihnin ve vücudun bu tür bir hal içinde bulunmasına stres denmektedir Kısaca stres zihin ve vücudun canlılığına ilişkin bir haldir ve eğer hayat varsa, faaliyet varsa ve canlılık varsa, stres de vardır ve hissedilecektir Bu durumda stresi bir oran olarak ölçümlendirmek gerekmekte ve çok az veya çok fazla olması negatif bir özellik olarak ortaya çıkmaktadır Çok az stres, gayretin ve güdünün olmamasını ifade etmektedir Çok az bir stres seviyesinde insan sabah yataktan kalkması için bile herhangi bir sebep bulamaz Böyle bir durumda hayattaki hiçbir şey mücadele etmeye değmemektedir Çok fazla miktardaki stres ise aşırı bir çabayı ve az bir tatminin olduğunu göstermektedir Çok fazla ve çok az gerilimlerin ortasındaki bir stres seviyesi ise sağlığın, motivasyonun ve hareketin dengeli olduğunu ifade etmektedir
Dövüş veya Kaç Tepkisi
Stresin, karşılaşılan durumlara vücudun ve zihnin gösterdiği bir tepki olması dolayısıyla yaşayan her insanda tabii olarak bulunduğunu ve böylece ilk insanla birlikte ortaya çıktığını kabul etmek yanlış olmayacaktır İlkel insan, bir sonraki yiyeceğini nereden bulacağı veya bir başka canlıya gıda olup olmayacağı gibi bir sorun karşısında bulunmaktadır Hayatını tehdit eden böyle bir durum karşısında iki seçeneği vardır; ya hayatını korumak için dövüşecektir ya da alt edemeyeceği bir güç karşısında kaçacaktır Her iki alternatif için de, hayatı koruma temel güdüsü, insan vücudunun biyolojik unsurlarını karşılaşılan problemle mücadele etmeye ve üstesinden gelmeye hazırlamak için bir takım değişiklikler yapmaktadır Vücut kaçmaya veya dövüşmeye hazırlanmaktadır Hayatta kalmak için tüm sistemler alarma geçirilmekte ve maksimum hareketliliğe çıkarılmaktadır Kan dolaşımı hızlanmakta, kaslar gerilmektedir Dövüş veya kaç tepkisi beyni, tüm vücudu ve duyguları etkilemektedir Böylece bir stres hissedildiğinde, aslında, vücudun hayatı tehdit eden bir duruma karşı mücadele için yapmış olduğu hazırlığı hissedilmektedir
İlk insandan günümüze doğru ilerledikçe, karşılaşılan tehditlerin değiştiği, çeşitlendiği ve arttığı görülmektedir Bugün artık vahşi bir hayvana yem olma ihtimali çok nadir şartlara bağlı iken, kurallara uymayan bir sürücünün trafikte aniden yolu kapatarak tehdit etmesi modern insanda dövüş veya kaç tepkisinin ortaya çıkmasına, yani adrenalin seviyesinin yükselmesine, kan basıncının artmasına ve kasların gerilmesine, kısaca strese sebep olmaktadır
Tehlikeye karşı koyma tepkisi, bilinçli bir şekilde kontrol edilmediği takdirde hayatın kendisine karşı tehdit edici bir şekle dönüşmektedir Bu nedenle dövüş veya kaç tepkisini yönlendirmek ve üstesinden gelmek gerekmektedir Yükselen adrenalin, olumlu fiillerin enerjisi olarak kullanılmalıdır Duyguları birer uyarı sinyali olarak kabul edip, yanlışlıklar bulunup düzeltilmelidir
Stres hakkındaki yanlış düşünceler
Bu nokta son derece önemlidir Stres yönetiminde konuyla ilgili yanlış bilgiler problemin çözümünü zorlaştırmaktadır Bilinçsiz bir çabanın yarardan çok zararı olacağı, hatta sorunu bir kısır döngüye sokacağı açıktır Öte yandan bu yanlış kanaatlerin giderilmesi, doğru yaklaşımların oluşturulmasını da sağlayacaktır Stresle ilgili yaygın olan bazı yanlış düşünceler aşağıdaki gibi özetlenebilir[6]:
1 Stresin herkes için aynı olduğu zannı tamamen yanlıştır Bir insan için çok stresli olan bir olay başka biri için hiç bir şekilde strese neden olmayabilir Her insanın olaylar karşısındaki tavrı farklılık göstermektedir
2 Stresin daima kötü bir şey olduğu kanaati de doğru değildir Böyle bir durumda hiçbir stresin, yani gerginliğin olmamasının, insanı tamamen mutlu ve sağlıklı yapacağı var sayılmaktadır Oysa uygun bir miktardaki gerilim yaşamak için asgari şarttır Mesela bir müzik aletinin tellerinin belli bir sesi çıkaracak miktarda gerilmediği takdirde herhangi bir müziğin çalınmasının mümkün olmaması gibi, insanın da sağlıklı ve mutlu bir şekilde yaşayabilmesi için motivasyonunu sağlayacak oranda bir gerilime ihtiyacı vardır Sıfır gerilimdeki bir telin hiçbir sesi çıkaramayacağı gibi sıfır gerilimdeki insanın da hareket edebilmesi mümkün değildir Akortlu bir sazın mükemmel bir müzik sesi sağlaması gibi uygun bir şekilde motive edilen insan tüm sorunlarının üstesinden gelebilecektir
3 Her olayda stresle karşılaşıldığı ve dolayısıyla yapılacak bir şeyin olmadığı düşüncesi de hatalıdır Bu sorun aslında bir planlama meselesidir Faaliyetler uygun bir şekilde planlandığı takdirde olaylar herhangi bir stres yaratmayacaktır Olaylardaki öncelikleri belirlemek, önce basit problemleri çözerek daha sonra zor ve karmaşık olanlara yönelmek gibi tedbirlerle stres yönetilmediği takdirde bir çaresizlik içine düşmek mümkündür
4 Stresle en iyi mücadele şeklinin en yaygın teknik olduğu düşüncesi de yanlıştır İnsanların nitelikleri, yaşadıkları olaylar ve tepkilerinin birbirinden farklı olduğu gibi mücadele şekillerinin de farklı olacağı göz önüne alınmalıdır
5 herhangi bir belirtinin görülmediği durumlarda stresin de olmadığını zannetmek hem yanlış hem de tehlikelidir Çeşitli özellikler veya ilaçlar gibi sebeplerle stresin belirtileri ve uyarı sinyalleri gizlenmiş veya engellenmiş olabilir
6 Sadece büyük belirtilerin dikkate alınarak harekete geçilmesi, küçük sinyallerin ihmal edilmesi ise son derece hatalıdır Baş ağrısı, mide asidinin yükselmesi gibi küçük belirtiler halihazırda mevcut olan bir bozukluğun ilk habercileridir Dikkate alınmadığı taktirde büyük sorunlara yol açmaları kaçınılmazdır
Stresin Yararlı Etkileri
1 Motivasyonu, sevk ve idareyi artırmaktadır
2 Uyanıklığı ve canlılığı sağlamaktadır
3 Yüksek bir enerji hissi vermektedir
4 Detaylara dikkat edilmesini sağlamaktadır
5 Heyecan ve umut hisleri vermektedir
6 Kendine güveni artırmaktadır
7 Amaç ve hedef duyusu sağlamaktadır
|