Ektiğimizi Biçiyoruz |
09-30-2009 | #1 |
GöKKuŞaĞı
|
Ektiğimizi BiçiyoruzBiz tarih yapma açısından oldukça şanslı, ama koruma ve ibret alma bahsinde bir hayli şanssız bir milletiz Ve galiba, kendi tarihi kaynaklarını satan tek milletiz 1931 yılının 4 Haziran’ında 200 balya tarihi belgeyi hurda kağıt fiyatına, yani okkası üç kuruştan Bulgaristan'a sattık Bulgarlar o kaynakları kullanarak kurdukları “Araştırma Enstitüsü” vasıtasıyla “Bulgar Tarihinin Türkçe Kaynakları” ismi altında ciltler dolusu kitap yayınladılar İşlerine yaramayan belgeleri ise ilgili ülkelere sattılar Bu bir tarafa, eldeki tarihi belgelerin yüzde 90’ına yakınını henüz tasnif edebilmiş değiliz Tabiatiyle tarihimize karşı ne kadar duyarlı isek, tarihi eserlere de ancak o kadar duyarlıyız Önüne gelen, tarihi eserlerimizi dışarıya kaçırıyor Gelelim “tarih neden önemli” sorusunun cevabına Ama isterseniz bu cevabı biz vermeyelim de müşterek noktaları tarihe eğilmek olan düşünürlerden derleyelim Jan Jak Ruso'ya göre, “Tarih, okuyana kendi görme derecesine göre yol gösteren bir kılavuzdur” Ömer Hayyam'a göre ise, “Tarih kâinatın vicdanıdır” Voltaire der ki: “Tarih generallerin, kralların çiftliği değil, milletlerin tarlasıdır Her millet geçmişte bu tarlaya ne ekmişse, gelecekte onu biçer” Şimdi de gelin ne biçtiğimize bakalım: Terör biçiyoruz, siyasi ve ekonomik kargaşa biçiyoruz; Ergenekon, adaletsizlik, pornografi, ahlâksızlık, öfke ve kavga biçiyoruz Demek oluyor ki; yakın tarihimize bazı yanlışlıklar, inançsızlıklar, uygunsuzluklar, tereddütler, taklitler, bunalımlar, sloganlar, şablonlar ekmişiz İsterseniz yakın tarih tarlasına ektiğimiz yanlışlardan birkaç kesit vereyim: Tarih 18 Temmuz 1923 Yer Türkiye Büyük Millet Meclisi İstiklal Savaşımızın gerçek kahramanlarından Kâzım Karabekir Paşa kürsüsüye geliyor “Türkiye Devleti'nin dini, din-i İslâm’dır” hükmünün Anayasa’dan çıkarılmamasını istiyor Bu hükmün kalmasının zaruret olduğunu söylüyor Sebep ve gerekçelerini sıralıyor Karabekir Paşa, konuşmasını bitirir bitirmez, Mahmut Esat (Bozkurt) kara bir öfkeyle yerinden fırlayıp bas bas bağırmaya başlıyor: “İslâmlık terakkiye (gelişmeye-ilerlemeye) manidir Bu dinle yürünmez Mahvoluruz Ve bize kimse de ehemmiyet vermez” Ardından Ali Fethi (Okyar = Sonradan kendisine “Serbest Cumhuriyet Fırkası” isimli bir siyasi parti kurdurulacak; ancak kısa süre içinde “irticaa taviz” verdiği gerekçesiyle partisi temelli kapatılacaktır) Meclis kürsüsüne çıkıyor: “Evet Karabekir Türkler İslâmlığı kabul ettiklerinden böyle (geri) kaldılar Ve İslâm kaldıkça da bu halde kalmaya mahkûmdurlar Bunun için İslâm kalmayacağız” Sonuçta “Bizi İslâmiyet geri bıraktı” diyenlerin istediği oluyor Derken zamanla iş o noktaya geliyor ki; nesilleri dinsizleştirme emeli, din düşmanlığına dönüşüyor Bu çerçevede ezan ve Kur'an susturulup camiler satılmaya, başka maksatlar için kiralanmaya başlanıyor Size, 30 Kânun-u Evvel 1928 tarihli Vakit gazetesinden ibret levhası bir haber sunmak istiyorum Vakit diyor ki; mezkür haberinde: “Müessesatı diniyye müdürlüğünce İstanbul'da cemaatsiz camilerden 90 tanesi seddedilecektir” (kapatılacaktır) “Ekserisi İstanbul cihetinde bulunup seddedileceği ilân olunan cemilerin kayyumları (imam ve müezzinler) başka camilerde vukû bulan münhallere (açık kadrolara) tayin edilecek, böylece kayyumsuz kalacak camiler seddedilerek satılığa çıkarılacaktır” Önce “ihtiyaç fazlası” deyip kapatılıyor, ardından da satışa çıkarılıyor Maksat lâiklik kurtulsun! Melül Meriç Hoca’nın tespitlerine göre, yalnız Edirne'de tarihî ve mimarî değeri yüksek olup satılan camilerin bir kısmı şunlardır: Balaban Paşa Camii: 1926'da 30 liraya satılmış Esmahan Sultan Camii: 1928'de 70 liraya satılmış İbrahim Paşa Camii: 1938'de 450 liraya keresteci Mişon'a satılmış Eskici Hamza Mescidi: 1939'da metrekaresi 25 kuruştan Bohor Efendi’ye satılmış Nişancı Paşa Camii: 1940'da 260 liraya satılmış Ne demişti Voltair'e? Demişti ki: “Tarih generallerin, kralların çiftliği değil, milletlerin tarlasıdır Her millet geçmişte bu tarlaya ne ekmişse, gelecekte onu biçer” Yani bugün, dün ekilen yanlışların, Ergenekon benzeri ürünlerini biçiyoruz Bugün tarih tarlasına doğrular ekersek, yarınlarda semeresini alırız Yavuz Bahadıroğlu
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar NFK GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
|