![]() |
Mücbir Sebep ve Zor Durum Hali |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Mücbir Sebep ve Zor Durum HaliSel felaketi nedeniyle mağdur olan mükelleflerin vergi kanunları karşısındaki durumu
![]() İnsan iradesi ve isteği dışında meydana gelen olaylar olarak tanımlayabileceğimiz mücbir sebepler Vergi Usul Kanununun 13 üncü maddesinde yer almaktadır ![]() Bilindiği üzere anılan maddede aşağıdaki haller mücbir sebep olarak kabul edilmektedir ![]() 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() 4 ![]() Yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler, belli bir bölgenin tamamını veya bir kısmını etkilemesi açısından VUK’ta özellik arz etmektedir ![]() VUK’un 15 inci maddesine göre Maliye Bakanlığı; il, ilçe, mahal veya afete maruz kalanlar itibarıyla mücbir sebep hali ilan etmeye yetkilidir ![]() ![]() Ancak tabi afet durumunun geneli etkilemediği kabul edilirse, mükelleften mücbir sebebin varlığı (devamı ve sona erdiği tarih de dahil olmak üzere) ve bunun vergi ödevlerini yerine getirmeye engel teşkil ettiğini ispatlaması istenir ![]() İlke olarak mücbir sebep, vergilemeyle ilgili bir görevin yerine getirilmesi bakımından, kanunen ve idarece tayin edilmiş olan bütün süreleri durdurur ![]() ![]() ![]() ![]() Mücbir sebebin varlığı itfaye raporu, polis tutanağı ile tevsik edilebilir ![]() Ayrıca, VUK’un 17 inci maddesinde zor durumda bulunmaları nedeniyle vergi muamelelerine ilişkin ödevleri süresi içinde yerine getiremeyecek mükelleflere, kanuni sürenin bir katını, kanuni sürenin bir aydan az olması halinde bir ayı geçmemek üzere, Maliye Bakanlığınca münasip bir mühlet verilebileceği hüküm olunmaktadır ![]() Bu mühletin verilebilmesi için: 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() Mühlet istemine ilişkin yazılı başvurunun süre bitmeden önce yapılması gerekmektedir ![]() Maliye Bakanlığı mühlet verme yetkisini tamamen veya kısmen mahalline devredebileceği gibi bölgeler, iller, ilçeler veya sektörler ile iş kolları ya da mükellef grupları itibarıyla yazılı başvuru şartı aramaksızın da kullanabilir ![]() 2 ![]() Vergi Usul Kanununun 278 inci maddesi uyarınca tabii afetler yüzünden iktisadi kıymetlerinde önemli bir azalış olan emtianın emsal bedeli ile değerlenmesi ve aynı Kanunun 267 nci maddesine göre de emsal bedelinin takdir komisyonunca takdir edilmesi gerekmektedir ![]() Bu durumda emtiası zarar gören mükellefler değeri düşen mallarına zarar kaydı yapabilmek için vergi dairesine müracaat ederek konunun takdir komisyonuna intikal ettirilmesini sağlaması gerekmektedir ![]() ![]() Konuya ilişkin Maliye ve Gümrük Bakanlığı’nın 13 ![]() ![]() ![]() İşyerini sel basması sonucu meydana gelen emtia kaybına ilişkin zararın kabul edilebilmesi, ya Takdir Komisyonu'nca bu konuda bir takdir yapılmış olması ya da kaza mercilerince bu konuda re'sen biçilmiş bir değerin bulunması gerekir ![]() Bilindiği üzere, 213 sayılı VUK'nun 278 ![]() ![]() ![]() Adı geçenin, işyerini sel basması sonucu meydana gelen emtia kaybının emsal bedelinin tesbiti için Takdir Komisyonu'na başvurularak Takdir Komisyonu'nca bu konuda bir takdir yapılmış olması veya kaza mercilerinde bu kortuda re'sen biçilmiş bir değerin bulunması durumunda mümkündür ![]() Adı geçen yükümlü tarafından sel basması sonucu meydana gelen emtia kaybının emsal be-delinin tesbiti için Takdir Komisyonu'na başvurularak emsal bedel takdiri yapılmadığına ve bilirkişilerce raporla tespit edilen değerin kaza mercilerine biçilmiş bir değer olarak kabulü mümkün olmadığına göre, söz konusu zararın gelir vergisi uygulamasında zarar olarak kabul edilerek mezkur yıl kazancından veya sonraki yıl kazançlarından indirilmesi mümkün değildir ![]() Kaldı ki, adı geçen yükümlü sel baskınının olduğu yıl olan 1981 ve müteakip yıllar için zarar beyanında bulunmayıp gelir beyanında bulunmuştur ![]() 3 ![]() Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin c bendinde; deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan malların KDV 'sinin indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır ![]() İlgili kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere sel felaketi sonucu zayi olan malların, alış vesikalarında gösterilen KDV indirim konusu yapılabilecektir ![]() Ayrıca bu mallarla ilgili olup önceki dönemlerde indirilen katma değer vergileri düzeltme yoluyla mükelleflerden istenilmeyecek, henüz indirilememiş olan katma değer vergileri ise takip eden dönemlerde indirilebilecektir ![]() 4 ![]() 4 ![]() VUK’un 330 uncu maddesinde “Emtia ve zirai mahsul ve hayvan kıymetlerinde vukua gelen zayiat dolayısiyle alınan sigorta tazminatları bunların değerlerinden fazla olursa bu fazlalık kara alınır ![]() İşletme hesabı esasında tutulan defterde bu tazminat hasılat kaydedilir” hükmü yer almaktadır ![]() ![]() 4 ![]() VUK’un 329 uncu maddesinde “Yangın, deprem, sel, su basması gibi afetler yüzünden tamamen veya kısmen ziyaa uğrıyan amortismana tabi iktisadi kıymetler için alınan sigorta tazminatı bunların değerinden (Amortismanlı olanlarda ayrılmış olan amortisman çıktıktan sonra kalan değerden) fazla veya eksik olduğu takdirde farkı kar veya zarar hesabına geçirilir ![]() hükmü yer almaktadır ![]() ![]() Ayrıca, yine anılan kanun maddesi ile alınan sigorta tazminatı ile ziyaa uğrayan malların yenilenmesi işin mahiyetine göre zaruri bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde tazminat fazlası, yenileme giderlerini karşılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulabilir ![]() ![]() 4 ![]() Sel felaketi dolayısıyla sahip oldukları amortismana tabi iktisadi kıymetleri zarara uğrayan mükellefler, Maliye Bakanlığının uygun görmesi halinde, bu kıymet için “Fevkalade Amortisman” ayırabilirler ![]() Bunun için mükelleflerin bağlı bulundukları vergi dairelerine dilekçe ile başvurmaları ve bu dilekçeye fevkalade amortisman uygulamak istedikleri iktisadi kıymetlerin listesini, varsa itfaiye raporu, polis tutanağı, fotoğraf, görüntü kaydı vb ![]() ![]() 5 ![]() VUK’un 115 inci maddesine göre, varlıklarının en az üçte birini kaybeden mükelleflerin zarara uğrayan gelir kaynaklarıyla ilgili bulunan vergi borç ve cezalarını, Maliye Bakanlığınca zararla orantılı olmak üzere, kısmen veya tamamen terkin etmesi mümkündür ![]() Burada dikkat edilmesi gerekilen husus tabi afetin vergi alacağının doğduğu gelir kaynağına zarar vermiş olması ve zararın mükellefin toplam varlığının üçte birini aşmış olması gerekmektedir ![]() Diğer taraftan verginin terkini ile ilgili en önemli husulardan biri de, afet tarihine kadar tahakkuk etmemiş bulunan vergi borçlarının terkininin mümkün olmayacağıdır ![]() Aşağıda konu ile ilgili olarak 18 ![]() ![]() ![]() Afet tarihine kadar tahakkuk etmemiş bulunan vergi borçlarının terkini mümkün değildir ![]() 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 115 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu konu ayrıca 6183 sayılı Kanunun 105 inci maddesinde de yer almaktadır ![]() Terkin işlemi için mükelleflerin bağlı bulundukları vergi dairelerine dilekçe ile başvurmaları ve bu dilekçeye varsa itfaiye raporu, polis tutanağı, fotoğraf, görüntü kaydı vb ![]() ![]() 6 ![]() Tabii afet nedeniyle defter ve belgeleri zayi olan işletmeler TTK’nın 68 inci maddesine göre ziyaı öğrendiği andan itibaren onbeş gün içinde, ticari işletmesinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine başvurarak, bu durumu mahkeme kararıyla belgelendirmesi gerekmektedir ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|