Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Ekonomi / İktisat / İşletme

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
durum, hali, mücbir, sebep, zor

Mücbir Sebep ve Zor Durum Hali

Eski 09-23-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Mücbir Sebep ve Zor Durum Hali



Sel felaketi nedeniyle mağdur olan mükelleflerin vergi kanunları karşısındaki durumu

  • Mücbir Sebep ve Zor Durum Hali
  • Afete Uğrayarak Değeri Düşen Malların Değerlemesi
  • Afete Uğrayıp Zayi Olan Malların KDV Karşısındaki Durumu
  • Değerini Kaybeden Emitanın ve Amortismana Tabi İktisadi Kıymetin Sigortalı Olması
  • Verginin Terkini
  • Defter ve Belgelerin Tabii Afet Nedeniyle Tahribata Uğraması
1 Mücbir Sebep ve Zor Durum Hali


İnsan iradesi ve isteği dışında meydana gelen olaylar olarak tanımlayabileceğimiz mücbir sebepler Vergi Usul Kanununun 13 üncü maddesinde yer almaktadır
Bilindiği üzere anılan maddede aşağıdaki haller mücbir sebep olarak kabul edilmektedir
1Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk


2Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler
3Kişinin idaresi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler
4Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısiyle defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması



Yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler, belli bir bölgenin tamamını veya bir kısmını etkilemesi açısından VUK’ta özellik arz etmektedir
VUK’un 15 inci maddesine göre Maliye Bakanlığı; il, ilçe, mahal veya afete maruz kalanlar itibarıyla mücbir sebep hali ilan etmeye yetkilidir Bu şekilde bir ilan yapılması durumunda mükelleflerden durumun ispat ve tevsik zorunluluğu istenilmez
Ancak tabi afet durumunun geneli etkilemediği kabul edilirse, mükelleften mücbir sebebin varlığı (devamı ve sona erdiği tarih de dahil olmak üzere) ve bunun vergi ödevlerini yerine getirmeye engel teşkil ettiğini ispatlaması istenir



İlke olarak mücbir sebep, vergilemeyle ilgili bir görevin yerine getirilmesi bakımından, kanunen ve idarece tayin edilmiş olan bütün süreleri durdurur Ancak bu durum belli bir mücbir sebebin aynı zamanda bütün süreleri durduracağı anlamına gelmez Özellikle mükellefin şahsı ile ilgili olamayan hallerde, mücbir sebep sadece etkili olduğu süreyi durdurur Örneğin mükellefin defter ve belgelerinin yanmış olması, daha once tahakkuk etmiş vergi borcunun süresinde ödenmemesini gerektirmez(*)
Mücbir sebebin varlığı itfaye raporu, polis tutanağı ile tevsik edilebilir
Ayrıca, VUK’un 17 inci maddesinde zor durumda bulunmaları nedeniyle vergi muamelelerine ilişkin ödevleri süresi içinde yerine getiremeyecek mükelleflere, kanuni sürenin bir katını, kanuni sürenin bir aydan az olması halinde bir ayı geçmemek üzere, Maliye Bakanlığınca münasip bir mühlet verilebileceği hüküm olunmaktadır
Bu mühletin verilebilmesi için:
1 Mühlet isteyen, sürenin bitmesinden evvel yazı ile istemde bulunmalıdır
2 İstemde gösterilen mazeret, mühlet verecek makam tarafından kabule layık görülmelidir
3 Mühletin verilmesi halinde verginin alınması tehlikeye girmemelidir
Mühlet istemine ilişkin yazılı başvurunun süre bitmeden önce yapılması gerekmektedir
Maliye Bakanlığı mühlet verme yetkisini tamamen veya kısmen mahalline devredebileceği gibi bölgeler, iller, ilçeler veya sektörler ile iş kolları ya da mükellef grupları itibarıyla yazılı başvuru şartı aramaksızın da kullanabilir


2 Afete Uğrayarak Değeri Düşen Emtianın Değerlemesi

Vergi Usul Kanununun 278 inci maddesi uyarınca tabii afetler yüzünden iktisadi kıymetlerinde önemli bir azalış olan emtianın emsal bedeli ile değerlenmesi ve aynı Kanunun 267 nci maddesine göre de emsal bedelinin takdir komisyonunca takdir edilmesi gerekmektedir
Bu durumda emtiası zarar gören mükellefler değeri düşen mallarına zarar kaydı yapabilmek için vergi dairesine müracaat ederek konunun takdir komisyonuna intikal ettirilmesini sağlaması gerekmektedir Mükellefler komisyonların belirlediği bedellere göre zarar kaydı yapılabilecektir
Konuya ilişkin Maliye ve Gümrük Bakanlığı’nın 13021985 tarihli ve 1-2126-4-1128 sayılı Özelgesi aşağıda yer almaktadır


İşyerini sel basması sonucu meydana gelen emtia kaybına ilişkin zararın kabul edilebilmesi, ya Takdir Komisyonu'nca bu konuda bir takdir yapılmış olması ya da kaza mercilerince bu konuda re'sen biçilmiş bir değerin bulunması gerekir
Bilindiği üzere, 213 sayılı VUK'nun 278 maddesinde, yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çökmek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi haller netice-sinde iktisadi kıymetlerinde önemli bir azalış vaki olan emtia ile maliyetlerin hesaplanması mutad olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, dese ve Iskartaların emsal bedeli ile değerleneceği hükme bağlanmış, emsal bedelinin en şekilde tesbit edileceği ise aynı Kanunun 267 maddesinde açıklanmış bulunmaktadır
Adı geçenin, işyerini sel basması sonucu meydana gelen emtia kaybının emsal bedelinin tesbiti için Takdir Komisyonu'na başvurularak Takdir Komisyonu'nca bu konuda bir takdir yapılmış olması veya kaza mercilerinde bu kortuda re'sen biçilmiş bir değerin bulunması durumunda mümkündür

Adı geçen yükümlü tarafından sel basması sonucu meydana gelen emtia kaybının emsal be-delinin tesbiti için Takdir Komisyonu'na başvurularak emsal bedel takdiri yapılmadığına ve bilirkişilerce raporla tespit edilen değerin kaza mercilerine biçilmiş bir değer olarak kabulü mümkün olmadığına göre, söz konusu zararın gelir vergisi uygulamasında zarar olarak kabul edilerek mezkur yıl kazancından veya sonraki yıl kazançlarından indirilmesi mümkün değildir
Kaldı ki, adı geçen yükümlü sel baskınının olduğu yıl olan 1981 ve müteakip yıllar için zarar beyanında bulunmayıp gelir beyanında bulunmuştur

3 Afete Uğrayıp Zayi Olan Malların KDV Karşısındaki Durumu

Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin c bendinde; deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan malların KDV 'sinin indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır
İlgili kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere sel felaketi sonucu zayi olan malların, alış vesikalarında gösterilen KDV indirim konusu yapılabilecektir
Ayrıca bu mallarla ilgili olup önceki dönemlerde indirilen katma değer vergileri düzeltme yoluyla mükelleflerden istenilmeyecek, henüz indirilememiş olan katma değer vergileri ise takip eden dönemlerde indirilebilecektir
4 Değerini Kaybeden Emitanın ve Amortismana Tabi İktisadi Kıymetin Sigortalı Olması

41 Değerini Kaybeden Emitanın Sigortalı Olması

VUK’un 330 uncu maddesinde “Emtia ve zirai mahsul ve hayvan kıymetlerinde vukua gelen zayiat dolayısiyle alınan sigorta tazminatları bunların değerlerinden fazla olursa bu fazlalık kara alınır
İşletme hesabı esasında tutulan defterde bu tazminat hasılat kaydedilir”
hükmü yer almaktadır Bu hüküm çerçevesinde emtialarda vukua gelen zayiat dolayısiyle alınan sigorta tazminatları bunların değerlerinden fazla olursa bu fazlalık gelir olarak kaydedilmesi gerekir
42 Amortismana Tabi İktisadi Kıymetin Sigortalı Olması
VUK’un 329 uncu maddesinde “Yangın, deprem, sel, su basması gibi afetler yüzünden tamamen veya kısmen ziyaa uğrıyan amortismana tabi iktisadi kıymetler için alınan sigorta tazminatı bunların değerinden (Amortismanlı olanlarda ayrılmış olan amortisman çıktıktan sonra kalan değerden) fazla veya eksik olduğu takdirde farkı kar veya zarar hesabına geçirilir
hükmü yer almaktadır Bu hüküm çerçevesinde tamamen veya kısmen ziyaa uğrıyan amortismana tabi iktisadi kıymetler için alınan sigorta tazminatı bunların net defter değerinden fazla ise fark gelir olarak; eksik ise gider olarak katıylara alınabilir
Ayrıca, yine anılan kanun maddesi ile alınan sigorta tazminatı ile ziyaa uğrayan malların yenilenmesi işin mahiyetine göre zaruri bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde tazminat fazlası, yenileme giderlerini karşılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulabilir Bu işlem bilanço esasına göre defter tutan mükellefler tarafından yapılabilir


43 Fevkalade Amortisman

Sel felaketi dolayısıyla sahip oldukları amortismana tabi iktisadi kıymetleri zarara uğrayan mükellefler, Maliye Bakanlığının uygun görmesi halinde, bu kıymet için “Fevkalade Amortisman” ayırabilirler
Bunun için mükelleflerin bağlı bulundukları vergi dairelerine dilekçe ile başvurmaları ve bu dilekçeye fevkalade amortisman uygulamak istedikleri iktisadi kıymetlerin listesini, varsa itfaiye raporu, polis tutanağı, fotoğraf, görüntü kaydı vb belgeleri eklemeleri gerekmektedir


5 Verginin Terkini

VUK’un 115 inci maddesine göre, varlıklarının en az üçte birini kaybeden mükelleflerin zarara uğrayan gelir kaynaklarıyla ilgili bulunan vergi borç ve cezalarını, Maliye Bakanlığınca zararla orantılı olmak üzere, kısmen veya tamamen terkin etmesi mümkündür
Burada dikkat edilmesi gerekilen husus tabi afetin vergi alacağının doğduğu gelir kaynağına zarar vermiş olması ve zararın mükellefin toplam varlığının üçte birini aşmış olması gerekmektedir
Diğer taraftan verginin terkini ile ilgili en önemli husulardan biri de, afet tarihine kadar tahakkuk etmemiş bulunan vergi borçlarının terkininin mümkün olmayacağıdır
Aşağıda konu ile ilgili olarak 18091973 tarihli ve 2181900-6-9 sayılı Maliye Bakanlığı Özelgesinin bir bölümüne yer verilmiştir
Afet tarihine kadar tahakkuk etmemiş bulunan vergi borçlarının terkini mümkün değildir
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 115 maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğince; tabii afete maruz kalmak suretiyle varlıklarının 1/3 ünden fazlasını kaybedenlerin ancak afetin vuku bulduğu tarihe kadar tahakkuk etmiş ve tahsil edilmemiş bulunan borçlarının zararla mütenasip şekilde terkini mümkündür Afet tarihine kadar tahakkuk etmemiş bulunan borçlarının hiçbir şekilde terkini kabul değildir

Bu konu ayrıca 6183 sayılı Kanunun 105 inci maddesinde de yer almaktadır
Terkin işlemi için mükelleflerin bağlı bulundukları vergi dairelerine dilekçe ile başvurmaları ve bu dilekçeye varsa itfaiye raporu, polis tutanağı, fotoğraf, görüntü kaydı vb belgeleri eklemeleri gerekmektedir Zarar derecesi ve ilgili bulunduğu gelir kaynağı Mahalli idare heyetleri tarafından tespit edilir


6 Defter ve Belgelerin Tabii Afet Nedeniyle Tahribata Uğraması

Tabii afet nedeniyle defter ve belgeleri zayi olan işletmeler TTK’nın 68 inci maddesine göre ziyaı öğrendiği andan itibaren onbeş gün içinde, ticari işletmesinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine başvurarak, bu durumu mahkeme kararıyla belgelendirmesi gerekmektedir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.