![]() |
Bilim Adamlarının Hayatı |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bilim Adamlarının HayatıALBERT EINSTEIN (1879-1955) ![]() Alman asıllı ABD'li fizikçi Albert Einstein, bütün insanlık tarihinin en büyük bilim adamlarından biridir ![]() ![]() Yahudi bir ailenin oğlu olan Einstein, Ulm'da doğdu ve Münih'te öğrenime başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Molekül boyutlarının hesaplanmasına ilişkin yeni bir yöntem önerdiği ilk incelemesiyle Zürich Teknik Üniversitesi'nden fizik doktoru ünvanını aldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Einstein'ın üçüncü makalesinde gene yıllar önce keşfedilmiş çok ilginç bir olaya açıklık getiriyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Einstein aynı yıl yayımlanan dördüncü incelemesi en önemlisidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dünyaca ünlü bir bilim adamı olan Einstein 1914 te Berlin'de kurulan bir arastırma enstütüsünde fizik bölümünün yoneticiliğine getirildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Einstein bütün yaşamı boyunca dünya sorunlarıyla cok yakından ilgilendi ![]() ![]() ![]() ![]() Alçakgönüllü ve sevecen bir insan olan Einstein aynı zamanda bir müziksever ve yetenekli bir kemancıydı ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Bilim Adamlarının Hayatı |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bilim Adamlarının HayatıSIR ISAAC NEWTON ![]() Newton (1642 - 1727), tarihin yetiştirdiği en büyük bilim adamlarından biridir ve matematik, astronomi ve fizik alanlarındaki buluşları göz kamaştırıcı niteliktedir; klasik fizik onunla doruğa erişmiştir ![]() ![]() ![]() Newton, diferansiyel integral hesabı bulmuştur ve bu buluşu 17 ![]() ![]() Bu problemlerden ilki, bir cismin yol formülünden, herhangi bir andaki hız ve ivmesini, hız ve ivmesinden ise aldığı yolu bulmaktı ![]() ![]() ![]() Örneğin, ansal hız bulunurken, ortalama hız durumunda olduğu gibi, alınan yol geçen süreye bölünerek hesaplanamaz, çünkü verilen bir an içinde alınan yol ve süre sıfırdır; sıfırın sıfıra oranı ise anlamsızdır ![]() ![]() İkinci problem, bir eğrinin teğetini bulmaktı ![]() ![]() ![]() Üçüncü problem de, bir fonksiyonun maksimum veya minimum değerlerinin bulunması sorunuydu ![]() ![]() Dördüncü problem ise, bir gezegenin verilen bir süre içinde aldığı yol, eğrilerin sınırladığı alanlar, yüzeylerin sınırladığı hacimler gibi problemlerdi ![]() ![]() Newton 1665 yılında uzunluklar, alanlar, hacimler, sıcaklıklar gibi sürekli değişen niceliklerin değişme oranlarının nasıl bulunacağı üzerinde düşünmeye başlamıştı ![]() ![]() ![]() 1) Gezegenin hareketi sırasında yörüngesi üzerinde katettiği yoldan, herhangi bir andaki hızını bulmak, 2) Gezegenin hızından, herhangi bir anda yörüngesinin neresinde bulunacağını hesap etmekti ![]() Bu problemlerin çözümüne hazırlık olarak Newton, y = x2 denkleminde herhangi bir andaki yolu y, ve düzgün bir dx hızı ile alınan başka bir andaki yolu da x ile göstererek, 2xdx'in aynı anda y yolunu alan hızı temsil edeceğini söylemiştir ![]() Newton diferansiyel-integral hesabı bulduğunu 1669 yılına kadar kimseye haber vermemiş ve ancak 42 yıl sonra yayınlamıştır ![]() ![]() ![]() 1684 yılında yayımladığı kitabında dxy= xdy+ ydx, dxn= nxn-1, ve d(x/y)=(ydx-xdy)/y2 formüllerini vermiştir ![]() Newton matematiğin başka alanlarına da katkıda bulunmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Principia'da Newton, Galilei ile önemli değişime uğrayan hareket problemini yeniden ele alır ![]() ![]() Ancak, problemin gök mekaniğini ilgilendiren boyutu hâlâ tam olarak açıklanamamıştı ![]() ![]() Aynı kural gezegenler için de geçerlidir ![]() ![]() ![]() Newton bu sorunun yanıtını, Platon'dan beri bilinmekte olan ve miktarını Galilei'nin ölçtüğü gravitasyonda bulur ![]() ![]() Bir dağın tepesinden atılan mermi yer çekimi nedeniyle A noktasına düşecektir ![]() ![]() Böylece yapay uydu kuramının temel prensibini de ilk kez açıklamış olan Newton, çekimin matematiksel ifadesini vermeye girişir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Newton'un diğer bir katkısı da fizikte kuramsal evreyi gerçekleştirmiş olmasıdır ![]() ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() Newton'un ağırlıkla ilgilendiği bir diğer bilim dalı da optiktir ![]() ![]() Bunun için karanlık bir odaya yerleştirdiği prizmaya güneş ışığı göndererek renklere ayrılmasını ve daha sonra prizmadan çıkan ışığı ince kenarlı bir mercekle bir noktaya toplamak suretiyle de tekrar beyaz ışığı elde edebilmiştir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Bilim Adamlarının Hayatı |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bilim Adamlarının HayatıCharles Darwin ![]() Lamarck gibi türlerin değiştiğini kabul eden bir başka bilim adamı da Darwin'dir ![]() ![]() Evrim teorisi olarak adlandırılan bu teoriye göre, koşulların değişmesine bağlı olarak canlı ya hemen değişir ya da uzun zaman içinde değişim gösterir ![]() ![]() ![]() Eğer yaşam şartları değişmişse, canlının da buna bağlı olarak değişmesi gerekir; aksi taktirde mevcut fakat işe yaramayan bazı kısımlarını ya da organlarını beslemek ve kendi gücünü korumak için kullanacağı besinini gereksiz yere sarfetmek zorunda kalır ![]() Bu durumda yaşam savaşında başarılı olma şansını zorlar, hatta kaybedebilir ![]() ![]() Canlı değişime konu olduğunda, kollar gibi benzer organları birlikte değişir ![]() ![]() Canlıda iki güç vardır: Doğa koşullarına uymak için en faydalı ve gerekli organları tutup diğerlerini atması, yani doğal eleme ve ataya geri dönme isteği ![]() ![]() ![]() Darwin'in canlıda değişimin ne kadar sürede oluştuğu gibi, evrim teorisiyle açıklayamadığı bazı sorular da vardı ![]() ![]() Evrim teorisi zamanında ve daha sonra büyük tepkilere yol açmıştır ![]() ![]() ![]() Darwin'e karşı olan bilim adamları canlının değişmediğini, türlerin sabit olduğunu kabul etmişlerdir ![]() ![]() Örneğin, iklim değişip de ortalık bataklığa dönüştüğünde, canlı uyum sağlayamadan bataklıkta yok olup gider ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Bilim Adamlarının Hayatı |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bilim Adamlarının HayatıTHOMAS EDISON ![]() İnsanlık tarihinin en büyük mucitlerinden biri olan Thomas Edison, 11 Şubat 1847’de Amerika’nın Ohio eyaletinde dünyaya geldi ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat başladıktan yaklaşık üç ay sonra algılamasının yavaşlığı nedeniyle okuldan uzaklaştırıldı ![]() ![]() ![]() Oniki yaşına geldiğinde ailesine yardım etmek için Port Huron ile Detroit arasında çalışan trende gazete satmaya başlayan Edison, evlerindeki laboratuvarını trenin yük vagonuna taşıyarak, çalışmalarını burada sürdürdü ![]() ![]() Bunun üzerine bir yandan Faraday'ın deneylerini tekrarladı bir yandan da kendi deneylerine ağırlık vererek daha düzenli çalışmaya ve notlar tutmaya başladı ![]() Onbeş yaşına gelince kendi kazandığı tüm parayı bir baskı makinesine yatırdı ve Weekly Herald adlı bir gazete çıkardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Edison onaltı yaşındayken telgrafçılığı öğrendi ve ve dört yıl boyunca Middle West’te telgraf memuru olarak dolaştı ![]() ![]() 1868'de kendine atölye kurdu ve aynı yıl geliştirdiği elektrikli bir oy kayıt makinasının patentini aldı ![]() ![]() ![]() ![]() Borsa yetkililerinin istemi üzerine aygıtı ustaca tamir eden Edison, Western Union Telegraph Company'den geliştirilmekte olan telgraflı kayıt aygıtları üzerinde yetkinleştirme çalışması yapma önerisi aldı ![]() ![]() ![]() Bu parayla New Jersey'deki Newark'ta bir imalathane kurarak telgraf ve telem aygıtları üretmeye başladı ![]() ![]() ![]() Edison, 1876'da Graham Bell'in geliştirdiği konuşan telgraf üzerinde çalışmaya başladı ![]() ![]() ![]() ![]() 1878'de William Wallace'in yaptığı 500 mum güçündeki ark lambasından etkilenen Edison, bundan daha güvenli olan ve daha ucuz bir yöntemle çalışan yeni bir elektrik lambasını geliştirme çalışmasına girişti ![]() ![]() Oksijenle yanan elektrik arkı yerine havası boşaltılmış bir ortamda (vakum) ışık yayan ve düşük akımla çalışan bir ampul yapmayı tasarlıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() 1879’da Edison bir elektrik ampulü icat etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İki kez evlenerek altı çocuk sahibi olan Edison yaşamının sonuna kadar yeni buluşlar yapmaya devam etti ![]() ![]() ![]() 18 Kasım 1931’de, 84 yaşındayken New Jersey de hayat veda etti ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Bilim Adamlarının Hayatı |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bilim Adamlarının HayatıFarabi ( d ![]() ![]() Felsefenin Müslümanlar arasında tanınmasında ve benimsenmesinde büyük görevler yapmış olan Türk filozoflarının ve siyasetbilimcilerinden Fârâbî'nin, fizik konusunda dikkatleri çeken en önemli çalışması, Boşluk Üzerine adını verdiği makalesidir ![]() ![]() Fârâbî'ye göre, eğer bir tas, içi su dolu olan bir kaba, ağzı aşağıya gelecek biçimde batırılacak olursa, tasın içine hiç su girmediği görülür; çünkü hava bir cisimdir ve kabın tamamını doldurduğundan suyun içeri girmesini engellemektedir ![]() ![]() ![]() Ancak, Fârâbî'ye göre ikinci deneyde, suyun şişe içerisinde yukarıya doğru yükselmesini Aristoteles fiziği ile açıklamak olanaklı değildir ![]() ![]() Boşluk da olanaksız olduğuna göre, bu olgu nasıl açıklanacaktır? Bu durumda Aristoteles fiziğinin yetersizliğine dikkat çeken Fârâbî, hem boşluğun varlığını kabul etmeyen ve hem de bu olguyu açıklayabilen yeni bir varsayım oluşturmaya çalışmıştır ![]() 1 ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() Fârâbî, işte bu iki ilkenin ışığı altında, suyun şişenin içinde yükselmesinin, boşluğu doldurmak istemesi nedeniyle değil, kap içindeki havanın doğal hacmine dönmesi sırasında, hava ile su arasındaki komşuluk ilişkisi yüzünden, suyu da beraberinde götürmesi nedeniyle oluştuğunu bildirmektedir ![]() Yapmış olduğu bu açıklama ile Fârâbî, Aristoteles fiziğini eleştirerek düzeltmeye çalışmıştır ![]() ![]() Bununla birlikte, Fârâbî'nin bu açıklaması, sonradan Batı'da Roger Bacon tarafından doğadaki bütün nesneler birbirinin devamıdır ve doğa boşluktan sakınır biçimine dönüştürülerek genelleştirilecektir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Bilim Adamlarının Hayatı |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bilim Adamlarının Hayatıİbn Sina (980 - 1037) Felsefe, matematik, astronomi, fizik, kimya, tıp ve müzik gibi bilgi ve becerinin muhtelif alanlarında seçkinleşmiş olan, İbn Sînâ (980-1037) matematik alanında matematiksel terimlerin tanımları ve astronomi alanında ise duyarlı gözlemlerin yapılması konularıyla ilgilenmiştir ![]() Astroloji ve simyaya itibar etmemiş, Dönüşüm Kuraminın doğru olup olmadığını yapmış olduğu deneylerle araştırmış ve doğru olmadığı sonucuna ulaşmıştır ![]() ![]() İbn Sînâ, mekanikle de ilgilenmiş ve bazı yönlerden Aristoteles'in hareket anlayışını eleştirmiştir; bilindiği gibi, Aristoteles, cismi hareket ettiren kuvvet ile cisim arasındaki temas ortadan kalktığında, cismin hareketini sürdürmesini sağlayan etmenin ortam, yani hava olduğunu söylüyor ve havaya biri cisme direnme ve diğeri cismi taşıma olmak üzere birbiriyle bağdaşmayacak iki görev yüklüyordu ![]() İbn Sînâ bu çelişik durumu görmüş, yapmış olduğu gözlemler sırasında hava ile rüzgârın güçlerini karşılaştırmış ve Aristoteles'in haklı olabilmesi için havanın şiddetinin rüzgârın şiddetinden daha fazla olması gerektiği sonucuna varmıştır; oysa meselâ bir bir ağacın yakınından geçen bir ok, ağaca değmediği sürece, ağaçta ve yapraklarında en ufak bir kıpırdanma yaratmazken, rüzgar ağaçları sallamakta ve hatta kökünden kopartabilmektedir; öyleyse havanın şiddeti cisimleri taşımaya yeterli değildir ![]() İbn Sînâ'ya Aristoteles'in yanıldığını gösterdikten sonra, kuvvetle cisim arasında herhangi bir temas bulunmadığında hareketin kesintiye uğramamasının nedenini araştırmış ve bir nesneye kuvvet uygulandıktan sonra, kuvvetin etkisi ortadan kalksa bile nesnenin hareketini sürdürmesinin nedeninin, kasri meyil (güdümlenmiş eğim), yani nesneye kazandırılan hareket etme isteği olduğunu sonucuna varmıştır ![]() Üstelik İbn Sînâ bu isteğin sürekli olduğuna inanmaktadır; yani ona göre, ister öze âit olsun ister olmasın, bir defa kazanıldı mı artık kaybolmaz ![]() ![]() Meselâ elimize bir taş, bir demir ve bir mantar parçası alsak ve bunları aynı kuvvetle fırlatsak, her biri farklı uzaklıklara düşecek, ağır cismimler hafif cisimlere nispetle kuvvet kaynağından çok daha uzaklaşacaktır ![]() İbn Sînâ'nın bu çalışması oldukça önemlidir; çünkü 11 ![]() ![]() ![]() İbn Sînâ, her şeyden önce bir hekimdir ve bu alandaki çalışmalarıyla tanınmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Beş kitaptan oluşan bu ansiklopedik eserin Birinci Kitab'ı, anatomi ve koruyucu hekimlik, İkinci Kitab'ı basit ilaçlar, Üçüncü Kitab'ı patoloji, Dördüncü Kitab'ı ilaçlarla ve cerrâhî yöntemlerle tedavi ve Beşinci Kitab'ı ise çeşitli ilaç terkipleriyle ilgili ayrıntılı bilgiler vermektedir ![]() İslam tarihinde önemli adımların atıldığı bir dönemde bilim hususunda daha sonra gelişecek olan Avrupa biliminde de önemli etkileri olacak olan İbn Sina, geliştirdiği felsefeyle de daha sonraları bir çok İslam alimi tarafından da eleştirilmiştir |
![]() |
![]() |
![]() |
Bilim Adamlarının Hayatı |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bilim Adamlarının HayatıFERDİNAND PORSCHE (3 Ekim 1875 Maffersdorf Bohemia Avusturya- 30 Ocak 1951 Stuttgart ) ![]() Alman otomobil tasarımcısı sonraları "böcek" adı altında dünya çapında satış rekorları kıran KdF- Wagen'i (otomobil) 1935'ten itibaren üretmeye başladı ![]() ![]() Porsche, Maffersdorf/Bohemia'da musluk tamircisi bir babanın oğlu olarak dünyaya geldi ![]() ![]() ![]() ![]() Otomobil tutkusunun farkına burada vardı ![]() ![]() Taşıt aracını Viyana saray arabaları yapımcısı Lohner şirketinin elemanı olarak yaptığı için, bu yeni otomobil Lohner-Porsche olarak tanındı ![]() ![]() ![]() Porsche teknik müdür olarak Viyana Neustadt'taki Austro-Daimler şirketine geçti ![]() ![]() Porsche ayrıca uçak motorları ve Birinci Dünya Savaşı'nda topları taşıyan çekici araç tasarımcısı olarak kendisine bir isim yaptıktan sonra, savaşın ardından tasarladığı iki binek otomobiliyle Austro-Daimler'deki son başarılarına imza attı ![]() ![]() ![]() Kendi Şirketi Uluslararası bir şöhrete sahip olan Porsche, yorulmak bilmeksizin daha başka teknik yenilikler de geliştirdi ve çeşitli firmalar için komple yeni otomobiller tasarladı ![]() Esnekliği dolayısıyla yüklenme halinde dönebilen bir amortisör elemanı olan döner çubuk yaylanıcısını (süspansiyonunu) buldu ![]() ![]() ![]() Hitler'in diğer koşulları şunlardı: Saatte 100 kilometrelik hız, 4-5 kişilik yer,100 kilometrede en fazla 8 litrelik benzin tüketimi, 1 ![]() ![]() ![]() Sonradan "Volkswagen" (böcek) olarak adlandırılan hava soğutmalı otomobil, önce Alman İşçi Birliği çerçevesindeki Nasyonal Sosyalist Yardım Kuruluşu "Kraft durch Freude"den (Neşeden güç doğar) esinlenerek "KdF-Wagen" olarak piyasaya çıktı ![]() ![]() Savaş İçin Tasarımlar 1937'de NSDAP'ye (Alman Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi) giren Porsche bir yıl sonra SS'e de katıldı ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni teknik gelişmelere tutkun olan Porsche, İkinci Dünya Savaşı'nda askeri araç üretimine ağırlık verdi ![]() ![]() ![]() ![]() Almanya'nın teslim oluşundan sonra tutuklanan Porsche bir Fransız cezaevinde kaldı ![]() ![]() ![]() 1948'de kendi adı altında tanınan, 40 beygir gücündeki bir VW motoruyla donatılmış olan ilk spor arabasını piyasaya çıkarttı ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Bilim Adamlarının Hayatı |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bilim Adamlarının HayatıArıstoteles (384-322) ![]() Aristoteles, Ege Denizi'nin kuzeyinde bulunan Stageria'da doğmuştur (M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Annesi hakkında adından başka hiçbir şey bilinmemektedir; babası Nicomaihos, hekimdir ve Makedonya Krallarından Amyntus'un (M ![]() ![]() ![]() Aristoteles burada öğrenim görmüş ve savaş yaşamına ilişkin ayrıntılı bilgiler ve deneyimler edinmiştir; bir taraftan İyon ve diğer taraftan Makedonya etkileriyle biçimlenmiş ve gençliğinde, ilgisini daha çok tıp üzerinde yoğunlaştırmıştır ![]() 17 yaşına geldiğinde öğrenimini tamamlaması için Atina'ya gönderilen Aristoteles, hayatının 20 yılını (M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir sarraf olarak iş hayatına atılmış ve daha sonra çok varlıklı olmuş Hermenias, kısa bir süre içinde çok geniş toprakları mülk edinmiş ve Aterneus'un yöneticiliğine gelmişti ![]() Akademi'nin öğrencisi ve hocası Platon'un hayranıydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aristoteles, Assos'ta kaldığı süre içerisinde, zaman zaman dostu Teofrastos'un memleketi olan Mytilen'e gitmiştir ![]() ![]() Bu sıralarda II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İskender, 336'da babası ölünce, onun yerine geçti ve eski öğretmeni Aristoteles'i danışman olarak atadı ![]() ![]() İskender'in M ![]() ![]() ![]() Aristoteles, dinsizlikle suçlandı ve Atinalıların, Sokrates'i ölüme mahkum etmekle işlemiş oldukları suçu yinelememeleri için Chalcis'e kaçtı ve orada yakalanmış olduğu bir hastalık sonucunda M ![]() ![]() ![]() Aristoteles'in hiçbir resmi kalmamıştır ![]() ![]() ![]() Aristoteles, İskender'i bırakarak Atina'ya döndüğünde, oradaki dostlarıyla buluşmuştu; ama aradan 20 yıl geçmiş olduğu için, artık eski okuluna dönemezdi ![]() ![]() ![]() Lise'de eğitim ve öğretimin nasıl yapıldığına ilişkin kesin bir bilgiye sahip değiliz; ancak bazı kaynakların bildirdiğine göre, sabahları yeni başlayanlara, akşamları ise geniş halk kitlelerine dersler verilmekteymiş ![]() Akademi ve Lise, aslında felsefe öğretimi veren okullardı ![]() ![]() ![]() Aristoteles 13 yıl boyunca Lise'nin yöneticiliğini yaptı ve ölümünden sonra yerine arkadaşı Teofrastos geçti ![]() ![]() Aristoteles'in matematik bilgisi araştırmalarına yeterli olacak düzeydeydi; bilimleri matematik, fizik ve metafizik olarak üç bölüme ayırırken, Platon gibi, matematiğe - yani aritmetik, geometri, astronomi ve müzik bilimlerine - bir öncelik tanımıştı; ancak uygulamalı matematikle ilgilenmiyordu ![]() "Eşit şeylerden eşit şeyler çıkarılırsa, kalanlar eşittir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aristoteles, astronomiye ilişkin görüşlerini Fizik ve Metafizik adlı eserlerinde açıklamıştır; bunun nedeni, astronomi ile fiziği birbirinden ayırmanın olanaksız olduğunu düşünmesidir ![]() ![]() Yer evrenin merkezinde bulunur ve bu yüzden, evrenin merkezi aynı zamanda Yer'in de merkezidir ![]() ![]() ![]() Acaba Aristoteles bu kürelerin gerçekten varolduğuna inanıyor muydu? Elimizde buna ilişkin kesin bir kanıt bulunmamakla birlikte, geometrik yaklaşımı mekanik yaklaşıma dönüştürmüş olması, inandığı yönündeki görüşü güçlendirmektedir ![]() De Caelo'da (Gökler Üzerine) yapmış olduğu en son belirlemelere göre, en dışta bulunan Yıldızlar Küresi, yani evreni harekete getiren ilk hareket ettirici, aynı zamanda en yüksek tanrıdır ![]() ![]() ![]() Bu evrenbilimsel kuram, Fârâbî ve İbn Sinâ gibi Ortaçağ İslâm Dünyası'nın önde gelen filozofları tarafından da benimsenecek ve Kuran-ı Kerim'de tasvir edilen Tanrı ve Evren anlayışıyla uzlaştırılmaya çalışılacaktır ![]() Aristoteles'e göre, Evren, Ayüstü ve Ayaltı Evren olmak üzere ikiye ayrılır; Yer'den Ay'a kadar olan kısım, Ayaltı Evren'i, Ay'dan Yıldızlar Küresi'ne kadar olan kısım ise Ayüstü Evren'i oluşturur ![]() Bu iki evren yapı bakımından çok farklıdır ![]() ![]() ![]() Burası, ağılıklarına göre, Yer'in merkezinden yukarıya doğru sıralanan dört temel öğeden, yani toprak, su, hava ve ateşten oluşmuştur; toprak, diğer üç öğeye nispetle daha ağır olduğu için, en altta, ateş ise daha hafif olduğu için, en üstte bulunur ![]() ![]() Varlık biçimlerinin mükemmel olmaları veya olmamaları da Yer'in merkezine olan uzaklıklarına göre değişir ![]() ![]() ![]() ![]() Aristo'nun bu ve diğer görüşleri orta çağ boyunca bir çok filozozu etkilemiş, ve daha sonraki dönemleri de şekillendirmiştir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Bilim Adamlarının Hayatı |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bilim Adamlarının HayatıAnders CELSIUS(1701-1744) ![]() Uppsala da Doğan ve calısmalarını bu kentte gerceklestiren isveçli fizikçi ve astronom anders celsius 1730 da uppsala universitesinde astronomi profösoru oldu ![]() Yapımi 1740 ta tamamlanan uppsala gozlemevini kurarak yasamının son 4 yılında orada çalıstı ![]() ![]() ![]() Celsius günümüzde kendi adını tasıyan sıcaklık olceğinin bulucusu olarak tanınır ![]() ![]() ![]() Çalısmalarını daha cok hollandada yürüten fahrenheit ın adıyla anılan bu olcek suyun donma noktasını 32F kaynama noktasını 212F olarak gosterir ![]() ![]() ![]() ![]() Daha sonra 0 ile 100 u yer değiştirdi ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Bilim Adamlarının Hayatı |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bilim Adamlarının HayatıGALİLEO GALİLEİ (1564-1642) Adı 17 ![]() ![]() Bu alandaki çalışmalarının sonucunda klasik mekaniğin temellerini kurmuş, Güneş merkezli astronomi sisteminin fiziğini geliştirmiştir ![]() ![]() Galilei, günlük gözlemlere uyan bu Aristotelesçi yaklaşımı eylemsizlik prensibi ile yıkmıştır ![]() ![]() Galilei'nin üstü kapalı olarak ifade ettiği, Newton'un ise formüle ettiği bu prensip ile yeni bir hareket kavramı ileri sürülmüş oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Galilei için gerçek dünya, matematik bağıntıların dünyası, Platon'un deyimi ile idealar dünyası idi ![]() ![]() Mükemmel yuvarlaklıktaki toplar, sürtünmesiz düzlemler üzerindeki hareketlerini, yalnızca idealar dünyasında sonsuza dek sürdürürlerdi ![]() ![]() Hareket, cisimde bir değişiklik meydana getirmediğine göre, cisim aynı anda birden fazla harekete sahip olabilir ![]() ![]() ![]() Galileo'nun hareket konusunda çözüm getirdiği bir diğer konu da serbest düşme hareketi ile ilgilidir ![]() ![]() Sonuç olarak, Galilei'nin mekanik konusunu matematikselleştir-meyi başardığı söylenebilir ![]() ![]() ![]() Galilei teleskopu astronomik amaçla kullanan ilk bilim adamıdır ![]() ![]() Onun astronomide yaptığı gözlemler, Güneş merkezli sistemi desteklediği, Aristoteles fiziğinin geçerli olmadığını kanıtladığı için oldukça önemlidir ![]() ![]() ![]() Güneş'i gözlemlemiş ve Güneş üzerinde bulunan gölgelerin Güneş'in üzerinde yer alan lekeler olduğunu kanıtlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Çünkü Merkür'ün Güneş'in önünden geçişi yaklaşık yedi saat sürmektedir, ancak bu lekeler yedi saatten çok daha fazla Güneş'in üzerinde yer almaktaydılar ![]() ![]() ![]() ![]() Galilei, Orion kümesini gözlemlemiş ve daha önce bulut olduğu varsayılan bu kümenin gerçekte yıldızlardan oluştuğunu bulmuştur ![]() ![]() ![]() Bunların Jüpiter'in etrafında dönen uydular olduklarını bulmuş ve Jüpiter'le birlikte uydularını, "adeta minyatür bir Güneş sistemi" olarak tasvir etmiştir ![]() ![]() Gezegenin periyodik özelliğinden dolayı halka bir müddet sonra kaybolmuş ve bu parçaları göremeyen Galilei bu olaya çok şaşırmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Batlamyus sisteminde Venüs, sürekli belli bir uzaklıkta olmalıydı ve sadece hilâl şeklinde görülmeliydi ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|